25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2009 PAZAR 6 HABERLER PAZAR ORHAN BURSALI Dikkat Türkel! Gülümsemenin insana nasıl da bu kadar yakış- tığını, Türkel’i tanımadan önce hiç bilmiyordum. Onu tanıdıktan sonra hayatım değişti... İnsana bakışım değişti.. insanları ikiye ayırır oldum, gülümseyen in- sanlar - gülümsemeyen insanlar... Aynanın karşısına geçiyordum o çok sevgili ya- ratığı her gördükten sonra; gülen yüzüyle beni gü- len insanlar dünyasına çağırdığını biliyordum çün- kü... Aynada “gülen yüz” yapıyordum kendime... “Bu yüzden sürekli gülen bir yüz nasıl çıkar” diye umut- suzca bir fikir bulmaya çalışıyordum... Kedilere, köpeklere, atlara, eşeklere, ne kadar canlı varsa yüzlerine dikkatle bakar buldum kendimi çoğu zaman... Gülümsüyor mu gülümsemiyor mu... Bir insan topluluğu arasına düştüğümde de... Dün İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nda- ki anma töreninde, tek gülümseyen insan yoktu. Ağ- layan insanlar vardı hep... Tam anlayamadım... Zaten hiç gülümsemedikleri için mi... Ağlamaları gülümsemenin yansısı mıydı... Yoksa ebedi gülümserliğin sahibi aramızdan çekip gittiği için mi... Yoksa ebedi asık yüzlülüğe yeniden cezalandı- rılacaklarından korktuklarından mı... Türkelciğimizin gülümsemesinin sırrını araştırma yolculuğumda öğrendim ki... Gülümseyen bir insan karşısında akan sular du- rur! Buzlar erir.. Kalpten gülümseyen insana teslim olursunuz, içi- nize bir sıcaklık dolar.. engelleriniz yıkılır.. birden in- san insana karşı kalır.. yüz yüze.. düşünce düşün- ceye.. el ele.. omuz omuza... Hele iki gülümseyen insan karşı karşıya geldi- ğinde, bütün bunlar apansız gerçekleşir... Türkelciğimizin gülümsemesi gözlerimin önünde, ekranımda, düşümde, çevremde.. sarıp sarmala- mış.. Yazıya değil gülümsemesine bakıyorum, gü- lümsemesine yazıyorum. Birden anlıyorum Türkel’i ve sırrını, bu hayatımın en büyük keşiflerinden biri: Türkel, gülümsemesiyle aslında bizimle bütün- leşiyor... O, ben-biz oluyor.. ben ve biz ise, o.. iki tarafı ışıklandırılmış bir camın önüne ve arkasına otu- ranların yüzlerinin, bedenlerinin birbirine karışma- sı gibi... O bizimle “sen miyim, ben miyim” oyununu oy- nadı durdu hayatı boyunca.. Bunu çoğumuz biliyorduk anlıyorduk ama açık- layamıyorduk! Başka bir sırrın ışığını daha görüyorum nihayet, Türkel’de.. Biz insanlar gülümsemeyiz, düz ve anlamsız mil- yonlarca yüzle dolaşır dururuz... Çünkü bebek de- ğiliz... Büyüdük mü bebeklikten çıkarız, tabii gü- lümsemekten de... Tıpkı yoldan çıkar gibi.. ebedi ve ezeli yolunu şaşırmış yaratıklara dönüşürüz... Türkel, ebedi bir bebek.. yolunu hiç şaşırmamış... bebekken mi büyümüş... bebekliğiyle mi büyümüş.. her neyse işte... Türkel gülmeyen insanların arasına bir gülen in- san olarak doğmuş... Bir mesaj olarak.. bir örnek insan bize... Sürekli gülmeyi becerebilen insanlara dönüşe- bildiğimizde, bütün acılarımızın, bütün kavgaları- mızın, bütün ihanetlerimizin, bütün barbarlıklarımızın, bütün düşmanlıkların, bütün kanlı hırslarımızın, bütün salaklıklarımızın, bütün geri zekâlılıklarımızın, bütün köleci ruhlarımızın.. biteceğinin; senle ben, iç içe, farklı türde sevgi dolu bir insana evrileceği- mizin muştusu olarak yaşadı aramızda 56 yıl... Dikkat, Türkel! O burada, bizimle, her gülümse- menin ardında! Dikkat Türkel! Gülümseyin g! obursali@cumhuriyet.com.tr ggggggg Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklu bulunan emekli Orgeneral Tolon hakkõnda suç şüphesi ortadan kalktõ Belgedelilniteliğindedeğil İstanbul Haber Servisi - Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda tu- tuklu bulunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, evinde bulunan Er- genekon belgesinin gizliliğinin ol- madõğõ, “tek başına suç örgütüne üye veya yönetici olunduğuna da- ir bir delil niteliğinde bulunma- dığı” gerekçesiyle önceki gün tah- liye edildi. Tahliye kararõnõ veren nöbetçi İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma ve- ya görevini yapmasını engelle- meye teşebbüs etme” ile suçlanan emekli Orgeneral Tolon’un yurtdõ- şõna çõkõşõnõ yasakladõ. Tolon’un avukatõ İlkay Sezer, Tolon’un tah- liye sebebinin sağlõk nedenlerine da- yalõ olmadõğõnõ belirterek, “To- lon’un hakkında suç şüphesinin ortadan kalktığı, kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesinin bu- lunmadığı gerekçesi ile esasa mü- teallik hukuki gerekçelerle tahli- ye kararı verilmiştir” dedi. Mahkeme bu kararõn Tolon’un Ankara’daki evinde 1 Temmuz 2008 tarihinde yapõlan aramada 29 sayfadan oluşan Ergenekon yapõ- lanmasõnõn bölümlerini içeren kitap fotokopisinin ele geçirilmesinin “i- çeriği itibarıyla şuçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe” bulunmasõ ne- deniyle alõndõğõnõn altõnõ çizdi. Bu kararda “kaçma ve delilleri ka- rartma şüphesinin” bulunmadõğõ- nõn değerlendirildiğini kaydeden mahkeme, önceki incelemelerden farklõ olarak Tolon’un avukatlarõnõn verdiği dilekçe ile tahliye talebine ret gerekçesi olan Ergenekon belgesi- nin daha önce de çeşitli basõn kuru- luşlarõnda haber konusu yapõldõğõna dikkat çekti. Belgenin gizliliğinin bu- lunmadõğõnõ, MİT Müsteşarlõğõ’nõn belgenin 12 Temmuz 2006’da in- ternette yayõmlandõğõnõ bildirildiği- ni kaydeden mahkeme, belgenin ayrõca Aydõnlõk dergisinin 1 Nisan 2001, Aksiyon dergisinin 12 Mayõs 2001 tarihli sayõlarõnda yer aldõğõnõn, belgenin Yeni Şafak gazetesinin 30 Nisan ve 1 Mayõs 2001 tarihli sayõ- larõnda köşe yazõlarõna konu edildi- ğinin altõnõ çizdi. Tolon’un telefon görüşmelerinin örgütle bağõnõ gös- terecek nitelikte unsurlar içermedi- ğini belirten mahkeme, Tolon’un ör- gütün gerçekleştirdiği ileri sürülen eylemlerle bir bağõnõn kurulamadõ- ğõnõn gözetildiğini vurguladõ. CHP, 2. BAŞVURU DA KABUL EDİLMEZSE DAVA AÇACAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, TBMM Başkanõ Köksal Toptan’õn kazõlarda ele geçen silahlarla ilgili araş- tõrma önergelerini işleme almasõ için ikin- ci kez başvuruda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Hakkõ Süha Okay, bu baş- vurularõnõn da işleme alõnmamasõ duru- munda idare mahkemesinde dava aça- caklarõnõ bildirdi. CHP’nin araştõrma önergesi, anaya- sanõn 138. maddesindeki “Görülmekte olan bir dava hakkõnda yasama mecli- sinde yargõ yetkisinin kullanõlmasõ ile il- gili soru sorulamaz, görüşme yapõlamaz veya herhangi bir beyanda bulunula- maz” düzenlemesi dayanak gösterilerek işleme alõnmamõştõ. TBMM Başkanõ Top- tan, “önergenin düzeltilmesi durumunda” işleme konulabileceğini söylerken, CHP önergelerinin işleme alõnmasõ için yeni- den TBMM Başkanlõğõ’na başvurdu. ‘Dağ fare doğurdu’ ANKARA (ANKA) - Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn öğretmen atamalarõnda beklentileri karşõlayamadõğõnõ belirtti. Bakanlõğõn ilk atama döneminde yapacağõ 8 bin 285 öğretmen atamasõnõ, “devede kulak” benzetmesi ile açõklayan Koncuk, “Öğretmen açõğõnõ gidermek için 8 bin, 10 bin öğretmen atamak çözüm olmaz. Bakan Çelik, ihtiyaç yok diyor ama bugün öğretmen açõğõ 150 bindir. MEB, beklentileri karşõlayamamõştõr. Dağ fare doğurdu” dedi. DİSK’ten ESK açıklaması İstanbul Haber Servisi - Devrimci İşçi Sendikalarõ Konfederasyonu’nun (DİSK) yaptõğõ açõklamada, “5 Şubat’taki toplantõnõn, Ekonomik ve Sosyal Konsey’in (ESK) işlevsizliğini, sosyal taraflarõn dikkate alõnmadõğõnõ ve verilen sözlerin tutulmadõğõnõ gösterdiği” belirtildi. Açõklamada, DİSK’in, bu tür diyalog mekanizmalarõ, taraflarõn ortaklaşa aldõklarõ kararlarda ve uluslararasõ belgelerde belirtilen hususlarda somut gelişmeler kaydedecek, hükümeti bu yönde harekete geçirecek bir güce ve etkinliğe ulaşõncaya kadar ESK üyeliğini askõya aldõğõnõ 22 Mayõs 2006’da ilan ettiği ifade edildi. Polisler serbest ERZURUM (AA) - Erzurum’da jandarma ekiplerinin “dur” ihtarõna uymadõklarõ iddiasõyla gözaltõna alõnan karõ-koca polis memurlarõ, ifadeleri alõndõktan sonra serbest bõrakõldõ. Erzurum’da önceki gün jandarma ekiplerinin “dur” ihtarõna uymayarak kaçtõğõ iddia edilen karõ-koca polis memurlarõ ile görevli polisler arasõnda kovalamaca yaşanmõş, kovalamacada bir polis aracõnõn takla atmasõ sonucu 2 polis memuru yaralanmõştõ. T olon’un telefon görüşmelerinin örgütle bağõnõ gösterecek nitelikte unsurlar içermediğini belirten 12. Ağõr Ceza Mahkemesi, Hurşit Tolon’un örgütün gerçekleştirdiği ileri sürülen eylemlerle bir bağõnõn kurulamadõğõnõn gözetildiğini vurguladõ. ‘FKÖ tüzüğünü kabul etsinler’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Filistin ile ilgili en acil mese- lenin tüm taraflarõn katõlõmõyla bir ulusal mutabakat hükümeti kurul- masõ olduğunu söyledi. Filistin Dev- let Başkanõ Mahmud Abbas, Ha- mas’õn Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) katõlabilmesi için, örgüt tü- züğü ve yasalarõnõ kabul etmesi ge- rektiğini belirtti. Abbas dün Ankara’da Cumhurbaşkanõ Gül ve TBMM Başbakõn Köksal Toptan ile bir araya geldi. İlk olarak Toptan’õ ziyaret eden Abbas, Türkiye’de ken- dini evinde gibi hissetiğini söyledi. Toptan ise Filistin ile İsrail arasõndaki kalõcõ barõşõn önemine işaret ede- rek, “Bu sürece Hamas’ın da dahil edilmesi ve siyasi sorumluluğa Hamas’ın ka- tılması gerekir. Bu yapıl- madığı takdirde bölgedeki radikal unsurların güç ka- zanacağı endişesindeyiz” dedi. Abbas ziyaretinde Top- tan’a Arap Barõş Planõ’nõ hediye etti. Gül’le bir araya geldi Abbas daha sonra Çanka- ya Köşkü’ne geçerek Gül ile bir araya geldi. Gül, görüş- menin ardõndan düzenlenen ortak ba- sõn toplantõsõnda, İslam dünyasõnõn Filistin konusunda birlik içerisinde olmasõ gerektiğini konuştuklarõnõ söyledi. Abbas ile görüşmelerinde, Filistin’de birlik ve beraberliğin sağlanmasõ konusunu da konuştuk- larõnõ aktaran Gül, “Filistin’de iki ayrı devletin olmasının asla müm- kün olmadığını konuştuk. Bütün Arap dünyasının, İslam dünyası- nın birlik ve beraberlik içinde ol- ması gerektiğini konuştuk” dedi. Abbas da, Filistin halkõnõn acõ- masõz ve barbar bir saldõrõya maruz kaldõğõnõ kaydederek, bu saldõrõlar sonucu 1300 kişinin öldüğünü, 5000 kişinin yaralandõğõnõ, 90 bin kişinin evsiz kaldõğõnõ ve Gazze Şeridi’ndeki binalarõn yüzde 15’inin yõkõldõğõnõ bildirdi. Yardımlar yetersiz Filistin halkõnõn ihtiyacõ olan insani yardõmõn hõzlõ bir şekilde ulaştõrõl- masõnõ istediklerini ifade eden Ab- bas, bugüne kadar ulaşan yardõmõn Filistin halkõnõn ihtiyaç duyduğu yardõmõn yalnõzca yüzde 20’sini oluşturduğunu belirtti. Abbas, ateşkesin kalõcõ olmasõ için Filistinliler arasõndaki ulusal uzlaşõnõn ve yeniden imarõn sağlan- masõnõn, ayrõca birlik ve ulusal uz- laşõ hükümetinin kurulmasõnõn öne- mini vurguladõ. Abbas, harcanõlan çabalar için Türkiye’ye de teşekkür etti. Arap Barõş Planõ’ndan da söz eden Abbas, bu planõn BM Güven- lik Konseyi’nin kararlarõyla destek- lendiğini kaydetti. Planõ kabul etme konusunda tereddüt edenler için üç seçenek bulunduğunu belirten Ab- bas, birincisinin, “savaşsızlık ve barışsızlık”, ikincisinin “savaş” olduğunu kaydetti. Bunlarõn her bi- rini uzun süre yaşadõklarõnõ kayde- den Abbas, 3. çözümün ise Arap Ba- rõş Planõ olduğunu ve bunun Müs- lüman ve Arap toplumlar ile ABD Başkanõ Barack Obama tarafõndan desteklendiğine dikkat çekti. Önce uzlaşı İki cumhurbaşkanõ daha sonra so- rularõ yanõtladõ. Gül, Türkiye’nin Filistin’deki öncelikleri ile ilgili bir soru üzerine, “Her şeyin başında bi- rinci öncelik Filistin uzlaşı hükü- metinin kurulmasıdır” dedi. Ayrõca bir devlet içinde farklõ siyasi parti- lerin olabileceğini ancak ulusal bir konu gündemde olduğunda, herke- sin birlik ve beraberlik içerisinde ha- reket etmesi gerektiğini söyledi. Gül, Türkiye’nin İsrailli tutuklu er Gilad Şalid’in kurtarõlmasõ ile ilgi- li olarak arabulucu olmasõna ilişkin bir soruyaysa “Sırası gelince onla- rın hepsini öğrenirsiniz” yanõtõnõ verdi. Abbas da, bir gazetecinin “FKÖ’nün Hamas ve El Cihat ad- lı örgütleri kendine dahil etmek is- temediği” yönündeki değerlendir- mesi üzerine, FKÖ’’nün reforma ih- tiyaç duyduğunu kabul ettiklerini an- cak FKÖ’yü yõkmak ya da yerine başka bir yapõ kurmanõn Filistin halkõ adõna işlenecek bir cinayet ol- duğunu söyledi. Abbas, Hamas ve El Cihad’õn temsili için hõzla hare- ket etmek gerektiğini söylerken FKÖ’ye katõlmak isteyen her kuru- luşun FKÖ tüzüğünü ve yasalarõnõ kabul etmesinin yeterli olduğunu be- lirtti. Abbas, hiç kimsenin Filistin halkõnõn yaşamõnõ ipotek altõna al- ma hakkõ olmadõğõnõ da vurguladõ. Abbas’tan teşekkür ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, Filistin Ulusal Yönetim Başkanõ Mahmut Abbas ile yaptõğõ görüşmede, Fi- listin-İsrail sorununun güncel boyutlarõyla ele alõndõğõ ve bu bağlamda, Gazze’de ateşkesin kalõcõ olmasõ için atõlabilecek adõmlar, Filistin’de ulu- sal uzlaşõ faaliyetlerinde gelinen son noktanõn ayrõntõlõ olarak gözden ge- çirildiği bildirildi. Başbakanlõk Basõn Merkezi’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, önceki gün Başbakan Erdoğan ile Abbas’õn Başbakanlõk Resmi Konutu’nda gö- rüştüğü anõmsatõlarak görüşmeye ilişkin şu bilgilere yer verildi: “Gö- rüşmede, Filistin-İsrail sorunu gün- cel boyutlarõyla ele alõnmõş; bu bağ- lamda, Gazze’de ateşkesin kalõcõ ol- masõ için atõlabilecek adõmlar, Fi- listin’de ulusal uzlaşõ faaliyetlerinde gelinen son nokta ayrõntõlõ olarak göz- den geçirilmiştir. Görüşmede ayrõca Sayõn Abbas, Fransa, İngiltere ve Av- rupa Parlamentosu’ndaki temaslarõ hakkõnda da bilgi vererek Türki- ye’nin, Filistin-İsrail sorununun çö- zümü için gösterdiği barõşçõ çabalar ile Gazze halkõna yönelik sergiledi- ği insani dayanõşma nedeniyle te- şekkür etmiştir. Taraflar, Filistin ve bölgenin çok kritik bir süreçten geç- tiği gerçeğinden hareketle, bütün Arap ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler içinde olan Türkiye’nin, özellikle çift taraflõ, sürdürülebilir ateşkes şart- larõnõn sağlanmasõ, Gazze’ye yönelik insani yardõmlarõn ulaştõrõlmasõ ve ulusal uzlaşõ için Mõsõr’õn yürütmekte olduğu müzakerelere olumlu katkõ- larõnõ sürdürmesi hususunda mutabõk kalmõşlardõr. Taraflar, bütün bu ko- nularda bundan sonra da yakõn ilişki ve temas halinde olma ve etkin bir şekilde birlikte çalõşma kararlõlõklarõnõ bir kere daha vurgulamõşlardõr.” Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Filistin’de ulusal hükümet kurulmalõ derken Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas, Hamas’a mesaj gönderdi Tolon’un GATA’da tedavisi sürüyor. GÜL: MITCHELL’IN GELMEMESİ TEKNİK BİR OLAY Kaldırımlar işgal altında ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçim ya- rõşõnõn hõzlandõğõ Adana’da Büyükşehir Beledi- yesi’nden ses, görüntü ve çevre kirliliğinin önü- ne geçileceğine ilişkin açõklama yapõlmasõna karşõn yaya kaldõrõmlarõ adaylar tarafõndan işgal edildi. AKP Seyhan Belediyesi başkan adayõ Azim Öztürk’ün kaldõrõmlara gelişigüzel koy- durduğu panolar, AKP Büyükşehir Belediyesi başkan adayõ Mehmet Ali Bilici’nin kentin en kalabalõk noktalarõna yerleştirilen devasa ebat- lardaki bilboard’larõ ve Dörtyol Kavşağõ’ndaki yaya geçidindeki MHP Seyhan Belediyesi baş- kan adayõ Ahmet Özlü’nün seçim arabasõ yurt- taşlara zor anlar yaşatõyor. Tarlada dev obruk oluştu Yurt Haberler Servisi- Konya’nõn Karapõ- nar ilçesi Akkuyu yaylasõndaki mõsõr tarlasõnda, yaklaşõk 70 metre çapõnda, 80 metre derinliğinde obruk (yer kabuğunun çökmesiyle oluşan çökün- tü) oluştu. Obruğun oluştuğu sõrada tarlada çalõ- şan biçerdöver sürücüsü Mustafa Çõnar, akşama doğru büyük bir gürültü ile mõsõr tarlasõnõn çök- tüğünü söyledi. Çõnar, “Büyük bir gürültü oldu. Sonra biçerdöverden indim ancak çöken alana korkumdan yaklaşamadõm. Eğer birkaç dakika sonra meydana gelse biz de çöken alanda ola- caktõk” dedi. Karapõnar Ziraat Odasõ Başkanõ Hikmet Bozaklõ ise Karapõnar’õn jeolojik yapõsõ- nõn acilen incelenmesi gerektiğini söyledi. Sevgililer Günü haram ilan edildi Dış Haberler Servisi- Malezya’da “yõlõn en haram günü” belli oldu. Modern dünyayla İslam arasõnda sõkõşmõş bir ülke görünümü sergileyen Malezya’da halka “sevgiler günü”nün haram ol- duğu anõmsatõldõ. Devlet Din İşleri tarafõndan yapõlan “anõmsatma duyurusunda” 2005 yõlõnda sevgililer gününün haram ilan edildiği belirtile- rek, sevgililer günü, “İslam dõşõ bir kutlama ve İslam ilkelerinin ilhali” olarak nitelendi. Mahmud Abbas’la gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, ABD Başkanı Obama’nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitc- hell’in bölge turu kapsamında neden Türkiye’yi ziyaret etmediğininin sorulması üzerine ise, ABD’nin barış sürecine katkısının 1. derece- de önemli olduğunu söyledi. Yeni ABD yönetiminin diyalog yanlısı olduğunu da anımsatan Gül, “ABD temsilcisi Mitchell’in Türki- ye’ye gelememesi tamamen teknik bir olaydır. Buraya gelmek istedi- ği gün hem Sayın Dışişleri Bakanı hem Sayın Başbakan hem de benimle görüşmek istedi. Ama üçümüzün o gün Ankara’da olması mümkün olmadı” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear