Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İstanbul Haber Servisi - Yenişafak
Gazetesi Genel Yayõn Danõşmanõ Feh-
mi Koru’nun 20 Şubat Cuma gecesi
Eresin Otel’de düzenlediği fasõl gece-
sine Doğan Medya Grubu Başkanõ
Aydın Doğan’õ davet etmesinin ar-
dõndan başlayan “Fehmi Koru, Hür-
riyet Genel Yayın Yönetmenliği’ni is-
tiyor” tartõşmasõ, karşõlõklõ suçlama ve
iddialarla sürüyor. Hürriyet gazetesinin
yeniden yapõlandõrõlmaya çalõşõldõğõnõ
yazan Hürriyet gazetesi yazarõ Ahmet
Hakan ve Zaman gazetesi yazarõ Ali
Bulaç, Koru’yu eleştirirken Koru da
dünkü yazõsõnda Hürriyet ya da Sabah
gazetesinin genel yayõn yönetmenliği-
ni istemediğini yazdõ.
Ali Bulaç dünkü köşesinde siyase-
tin ve medyanõn profilinin değişim için-
de olduğunu, Koru’nun fasõl daveti-
ne katõlanlarõn Doğan medyasõnõn
“reorganizasyonu”ndaki yeni isimler
olduğunu yazdõ. Doğan’õn, Koru’nun
davetine katõlmasõnõ “Doğan-Koru”
uzlaşmasõ olarak yorumlayan Bulaç,
köşesinde “Koru, yıllardır Doğan
medyasını eleştirir. Dikkat çektiği
husus, grubun medyasında tepe yö-
neticilerini eleştirirken Aydın Do-
ğan’ı özenle koruması, adeta onu
uyarmasıdır. ‘Suç’ medyayı yöne-
tenlerde, Doğan ise sadece ‘kusurlu!’
Davete katılanlara baktığımızda,
sanki Doğan’a medyasını yeniden re-
organize etmek istiyorsa alternatif
yönetici ve gazeteciler listesi sunul-
muş, ‘dini kaynaklõ sanat müziği’nin
alkolle karıştığı ‘hoş-muhafazakâr
bir ortam’da gazeteciler patronla
tanıştırılmış. Kötü niyetli bir komp-
lo teorisinden, Doğan’a şu mesajın
verildiğini düşünürüz: ‘Artõk değiş.
İşte sana yayõn yönetmeni ve ekibi. Ce-
za üstüne ceza alõyorsun. Böyle devam
edemezsin’ ” ifadelerine yer verdi.
HAKAN: DOĞAN’DAN
POZİSYON TALEBİ
Ahmet Hakan da dünkü köşesinde
Koru’nun “Aydın Doğan iyidir, ama
etrafındakiler kötüdür” anlamõnda
yazõlar yazmasõnõn nedeninin, Ko-
ru’nun Aydõn Doğan’dan “pozisyon ta-
lebi” olarak yorumladõ. Koru’ya “Baş-
kasının gazetesini Yeni Şafak yapa-
cağına, kendi gazeteni Hürriyet yap”
çağrõsõnda bulunan Hakan, köşesinde
“Hadi diyelim Aydın Bey ‘hükümet-
le arayõ düzeltmek için’ seni Hürri-
yet’in başına getirdi. İyi de Fehmi
Abi, Allah’ın bildiğini kuldan niye
saklayalım. Başbakan Erdoğan sen-
den hazzetmez ki. Ha Ertuğrul Özkök,
ha sen. Başbakan için fark etmez ki.
Senin Hürriyet’in başına geçmen
durumunda Başbakan kafayı bozup
yeni vergi cezaları salmaya kalkar-
sa ne olacak. Hadi Fehmi Abi, baş-
kasının gazetesini Yeni Şafak yapa-
cağına, kendi gazeteni Hürriyet yap”
sözlerine yer verdi.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
‘Yeni Kadro’ Takdimi!
AKP’nin, iktidara geldiğinden beri medyayı markaj
altına alma çalışmalarını biliyoruz. Bu bir duyum-iz-
lenim değil, tarih tarih kayıtı kuyutu olan bir siyasal
operasyon. AKP iktidarı döneminde, iktidar destek-
çisi onlarca ulusal ve daha çok sayıda da yerel TV
kanalı, yüzlerce radyo kanalı ve çok sayıda gazete
yayına geçti. AKP yanlısı “işadamları”, ekonomik faa-
liyetlerini iktidarın yardımıyla daha da geliştirmek için,
ulusal pek çok gazeteyi (Star, Bugün vb.) satın aldı...
Yeni TV kanalları kurdu veya olanlardan satın aldı.
Ancak bunların toplam gücü, kamuoyunu etkile-
mede yetersiz kalıyordu. İtibarları fazla değil, okur-
ları azdı!
İktidara “büyük bir medya grubu” gerekiyordu!
İşte bu hesaplar içinde iktidarın vizörüne Sabah
Grubu takıldı. Grup sorunlu ve TMSF’nin egemen-
lik alanındaydı. Dolayısıyla TMSF kullanılarak, Doğan
Medya’nın yanı sıra ülkenin ikinci büyük medyası olan
Sabah-ATV grubu, Başbakan’ın damadının CEO’luk
yaptığı Çalık’a satıldı! Allah’ı var, TMSF fiyatı oldukça
yüksek tuttu, ancak kesin satışa doğru, fiyatın açık
arttırmayla yükseltilmemesi ve “mal”ın başkalarının
eline geçmesi gibi olasılıkları bertaraf etmek için, iha-
leye katılmaya hazırlananların kulakları çekildi!
“Mal”, Çalık’a ucuza satılmamıştı, ancak Başba-
kan’ın da fiyatın yüksekliğinden şikâyetçi olduğu, da-
hası TMSF’nin kulağını çektiği dedikoduları basına
yansıdı!
Bu satışla birlikte, sadece ulusal dağıtım yapan ga-
zeteler arasında yaptığım araştırma, kesin AKP’yi des-
tekleyen gazetelerin satışının yüzde 41’i aştığını
gösterdi...
“Ortadan giden” gazeteleri de “yarısını iktidara-
yarısını muhalefete” hakkaniyetiyle pay ederseniz, ik-
tidar, gazetelerin yüzde 50’yi aşan kısmını denetle-
mektedir!
Fakat, iktidara bu yetmiyor. “Medyayı kontrol, ka-
muoyunu kontrolün yarısıdır; kamuoyunu kontrol
de iktidarda kalmanın büyük garantisidir” diye dü-
şünerek(*), Doğan Medya’yı da, en azından, iktida-
ra yönelik hiçbir sivri ucunun kalmadığı bir medya gru-
buna dönüştürmek istiyorlar. Ülkeyi bütünüyle bir De-
niz Feneri’ne ve İslamcı diktatörlüğe dönüştürebile-
cekleri düşüncesiyle!
Uzun süredir Aydın Doğan’a yönelik beyin yıka-
ma terapisi içindeler. Radikal’de yazan, ebedi geri-
ci-tutucu, Türkiye’nin batırılmasında, ortak olduğu ik-
tidarlar aracılığıyla büyük katkısı olan politik kişinin,
“Aydın Bey, milliyetçi, sağcı, Türk oğlu Türktür, ama
gazetelerini solculara kaptırmıştır...” benzeri görüş-
lerini, baktık ki basındaki “Başkan’ın ve Başbakan’ın
adamları” sürekli işlemeye başladı. Doğan’ın ense-
sinde boza pişirmedikleri gün yok!
Derken, bir de baktık, Aydın Bey’i “fasıl gecesine”
davet etmişler!
Hürriyet’te Ahmet Hakan’ın, geceye katılan “Baş-
kan ve Başbakan’ın adamları”nın isimlerini açıkladığı
listeye bakınca güldüm, “fekoru, Aydın Doğan’a, Do-
ğan Medya’yı teslim etmesi gereken yeni kadroyu tak-
dim ediyor!” diye düşündüm! “Fasıl dinleme”den son-
raki yazılarına toptan baktım, cinliğini bir kez daha tak-
dir ettim! “Aydın Doğan benim gibi fasıl müziği din-
lemeye bayılır, çünkü kökleri burada; ama genel ya-
yın müdürleri (Özkök başta) aryaya, kilise müziğine
falana bayılırlar, CD yaparlar, çünkü kökleri dışarıda...”
diye döktürmüş.
“Onlar hatta Yahudidir” deseydi de şaşırmazdım!
Ama neredeyse o noktada! Kendisine yakışır! Ama
eleştirdiği gazetecilerin “fareyi çok iyi tuttuklarını”
yazmayı ise unutmuş!
Gruba kesilen 826 milyon liralık cezanın kesinleş-
mesi durumunda “bir zamanlar ülkemizin en büyük
medya grubu idi” diyeceklerini yazarak, aslında ce-
zanın amacını ve umudunu da itiraf ediyor...
“Başkan ve Adamları”, ceza, olmazsa fasıl, olmazsa
İslam, olmazsa Türkçülük, olmazsa.. her türlü havuç
ve sopa politikasıyla Doğan Grubu’nu hizaya getir-
meye çalışıyor!
Unutuyorlar: Gazetelere ruhunu veren patronlar de-
ğil, -yarı patron- gazetecilerdir!
—
(*) Berlusconi ve Putin örneği ve Erdoğan’ın basın
“takıntısını” nereye kadar götürebileceği üzerine ay-
rıca yazacağım.
obursali@cumhuriyet.com.tr
Bakan Çelik’e
protesto
Yurt Haberler
Servisi - Artvin’in Hopa
ilçesinde partisinin se-
çim bürosunun açõlõşõna
katõlan Çalõşma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanõ Fa-
ruk Çelik, bir grup tara-
fõndan protesto edildi.
Partisinin seçim bürosu-
nu açtõktan sonra yakla-
şõk 200 kişilik topluluğa
hitap etmek için kürsüye
çõkan Çelik’in konuşma-
sõnõn hemen başõnda ka-
labalõğõn içindeki 30 ki-
şilik grup, “Sizi istemi-
yoruz”, “Dilenci değiliz,
halkõz”, “Krizin bedelini
ödemeyeceğiz” yazõlõ
pankartlar açarak slogan
attõ. Çelik, protestolar
üzerine konuşmasõna bir
süre ara verdi. Çevik
Kuvvet ekipleri, gruba
müdahale ederek alan-
dan uzaklaştõrdõ.
Velidedeoğlu
anıldı
İstanbul Haber
Servisi - Türkiye’nin ön-
cü hukukçusu, 1960
Anayasasõ’nõn hazõrlayõ-
cõlarõndan ve gazetemiz
yazarlarõndan Ord. Prof.
Dr. Hõfzõ Veldet Velide-
deoğlu, ölümünün 17’in-
ci yõlõnda ailesi ve se-
venlerince önceki gün
Karacaahmet Mezarlõ-
ğõ’ndaki kabri başõnda
düzenlenen bir törenle
anõldõ. Hõfzõ Veldet Veli-
dedeoğlu’nun eşi ve ga-
zetemiz yazarõ Meriç
Velidedeoğlu, eşinin
Atatürk Cumhuriyeti’nin
ilk kuşağõ olduğunu ve
hayatõ boyunda 1923
devriminin, aydõnlanma-
sõnõn Türkiye toprakla-
rõnda kök salmasõ için
çalõştõğõnõ söyledi.
Adıyaman’da
petrol bulundu
ADIYAMAN (AA)
- Türkiye Petrolleri Ano-
nim Ortaklõğõ (TPAO),
Adõyaman’da Şambayat-
3 kuyusunda yaptõğõ son-
daj çalõşmalarõ sonucun-
da petrol buldu. TPAO
Adõyaman Şubesi’nden
yapõlan açõklamada,
“Şambayat’ta başlatmõş
olduğumuz sondaj çalõş-
malarõnda şu ana kadar
Şambayat-3 kuyusunda
1584 metrede petrol bu-
lundu. Kuyunun üretime
alõnmasõ için çalõşmalarõ-
mõz devam etmektedir”
denildi.
Ulaşım ücretleri
protesto edildi
İstanbul Haber
Servisi - Genç-Sen üyesi
bir grup üniversite öğ-
rencisi, bindikleri halk
otobüsünde ulaşõm üc-
retlerini protesto etti.
Taksim Gezi Parkõ’ndaki
duraktan halk otobüsüne
binen öğrenciler, otobüs-
te, “Krizdeyiz Yarõsõnõ
Öderiz” yazõlõ pankart-
larla slogan atan grup,
otobüs, metro, tramvay
ve vapurlarda ulaşõm üc-
retinin yarõsõnõ ödemek
istediklerini dile getirdi.
Grup adõna yapõlan açõk-
lamada, öğrencilerin ula-
şõm için harcadõklarõ pa-
rayõ, kültürel alanlara
harcamak istedikleri be-
lirtildi.
Kayasu mesleğe
dönmeyi bekliyor
ANKARA (AN-
KA) - Kenan Evren hak-
kõnda darbe yaptõğõ için
yargõlanmasõ amacõyla
iddianame hazõrladõğõ
gerekçesiyle meslekten
ihraç edilen, ancak
AİHM’e açtõğõ davayõ
kazanan eski savcõ Sacit
Kayasu mesleğe dönmek
için başvurdu. Kayasu,
meslekten ihraç edilme-
sinin ardõndan AİHM’e
açtõğõ iki davanõn birleş-
tirilerek görüldüğünü
ifade ederek, “13 Kasõm
2008 tarihinde mahke-
me, ihracõmõn ve bana
verilen hapis cezalarõnõn
haksõz olduğuna karar
vermişti. Bu karar 13
Şubat 2009 tarihinde ke-
sinleşmişti” dedi.
DYH yöneticisinin Gelir İdaresi başkanõyla yaptõğõ telefon konuşmasõ internete servis edildi
Dinleme terörü sürüyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha
Okay, “Deniz Feneri e.V. davası ile
AKP iktidarı arasında ilişki olup ol-
madığı konusunda Alman makamla-
rından 10 soruyla ilgili bilgi alınma-
sı için Ankara Cumhuriyet Başsav-
cılığı’na başvuracaklarını” bildirdi.
Okay, MYK üyesi Ali Kılıç ile birlikte
dün parlamentoda bir basõn toplantõsõ dü-
zenledi. Okay, Almanya’daki dava dos-
yasõnõn 170 gün sonra Türkiye’ye gel-
diğini vurgularken, 170 günlük sürede
olasõ delillerin karartõlabileceğine dik-
kat çekti. Okay, “Ancak deliller ka-
rartılır veya karartılmaz. Sizlerle
paylaşacağım soruları, Ankara Cum-
huriyet Başsavcılığı’na intikal ettire-
ceğiz. Deniz Feneri dosyasında, bu hu-
susların da araştırılması, Deniz Feneri
denilen asrın soygun hareketinde si-
yasal iktidarla ilişkileri olup olmadı-
ğı yönünde Cumhuriyet Savcılığı’nın
Alman ilgili makamlarından bilgi al-
ması talebinde bulunacağız” dedi.
Okay, “O makamlardan gelecek
cevaplarla bu soruşturma sürecinin
yeni bir aşamaya gireceğini düşünü-
yoruz” dedi. Ali Kõlõç da, “Dosyada-
ki belge ve bilgilerden alıntılar ya-
parak bu soygunun Türkiye ayağına
vurgu yapmış ve Türkiye’de adı ge-
çen Zekeriya Kahraman, Zahid Ak-
man, Mustafa Çelik ve İsmail Kara-
han’ın AKP kadrolarıyla yakın iliş-
kiler içerisinde olduklarını, bu nedenle
himaye edildiklerini ve yine iddiana-
meye dayanarak toplanan paralarla
Türkiye’de AKP siyasetini finanse et-
tiklerini açıklamıştık. Bu açıklama-
lardan rahatsız olan Başbakan, Ada-
let Bakanı, AKP Grup Başkanvekili
Nihat Ergün ve RTÜK Başkanı Zahid
Akman halkın gözüne baka baka
gerçekleri saklamaya çalışıyor. Bu da-
vadan Türkiye’de ne çıkar bilemeyiz
ancak Almanya’da Deniz Feneri ve
kooperatif davası daha çok konuşu-
lacak ve çok can yakacaktır” dedi.
AKP’li Nihat Ergün’ün kendisinin Al-
man vatandaşõ olduğu, sol örgütlerin
üyesi olduğu, elindeki dosyanõn “çak-
ma” olduğu ve Almanya’da PKK’lilerle
buluştuğu savlarõnõn tamamõnõn yalan ol-
duğunu kaydeden Kõlõç, Ergün hakkõnda
100 bin TL değerinde maddi ve manevi
tazminat davasõ açtõğõnõ bildirdi.
Alman makamlarõndan bilgi istenmesi için Cumhuriyet başsavcõlõğõna başvuracak
CHP’den 10 Deniz Feneri sorusu
OKAY’IN BAŞSAVCILIKTAN ARAŞTIRILMASINI İSTEYECEĞİ 10 SORU
1- Almanya Vakıfbank Şubesi 25 Nisan 2007 tari-
hinde basıldıktan sonra Vakıfbank Genel Mü-
dürlüğü bir soruşturma başlattı mı? Bu baskın niçin ya-
pıldı? Türkiye’nin itibarını zedeleyen bu baskından son-
ra ne gibi diplomatik girişimlerde bulunuldu?
2- Hükümetin bankalardan sorumlu devlet baka-
nı, ‘Yurtdõşõnda bir Türk bankasõ neden basõlõr, bu onur
kõrõcõ bir şey’ deyip bir inceleme yaptırdı mı? Yaptırdıysa
bu incelemenin sonuçları ne oldu?
3- Deniz Feneri ile ilişkili kişiler Almanya Vakıfbank
şubesinden ne tutarda kredi kullan-
dı? Bu krediler hangi tarihlerde kimler ya
da hangi şirketler üzerinden geri ödendi?
Kredi alınması ve geri ödenmesine ilişkin
süreçte, kara paranın aklandığına ilişkin id-
dialar incelendi mi?
4- Deniz Feneri’nin Almanya’daki merkezine
hangi kırmızı pasaportlular gitti? Bunlar
arasında bakanlar da var mı?
5- Başbakan’ın oğlu Deniz Feneri’nin Al-
manya’daki merkezine gitti mi?
6- Zahid Akman, 15 Şubat 2007 tarihinde İstanbul
28. Noteri’nde yapılan işlemle Almanya sınırları
içinde Mehmet Gürhan’a genel vekâletname verdi mi?
Bu genel vekâletname ile hangi şirketlere ilişkin han-
gi işlemler yapıldı? Zahid Akman, bu genel vekâlet-
nameyi RTÜK Başkanı olduktan sonra iptal ettirdi mi?
7- Zahid Akman, kurduğu şirketlerin ana serma-
yesini nereden buldu?
8- Bu şirketlerdeki hisselerini RTÜK Başkanı ol-
duktan sonra devrettiğini açıklamıştı. Bu devirden
ne kadar para kazandı? Yaptığı işlemlerin ver-
gisini ödediğine ilişkin belgeleri niçin kamuoyu-
na açıklamadı?
9- Zahid Akman OFWG adlı kooperatif
adına Hilton Oteli’nde kaldı mı? Sonra
Solingen’e bina satın almak için gitti mi?
10- Almanya’nın Darmstadt kentinde uyuşturucu
ve kara para aklama dosyasında adı geçen Şük-
rü Gültekin, Zahid Akman’ın Genel Müdürü bulunduğu
ASSPLAN Şirketi’nin kardeş kuruluşu olan ASS-
TEAM’e 1 milyon 290 bin Avro para gönderdi mi?”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP mil-
letvekilleri Osman Durmuş ve Abdülkadir
Akcan ile birlikte TBMM’de bir basõn top-
lantõsõ düzenleyen MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır, Gelir İdaresi Başkanõ
Mehmet Akif Ulusoy ile Doğan Yayõn Hol-
ding Başkan Yardõmcõsõ Soner Gedik’in te-
lefon konuşmasõnõn internette yayõmlanmasõ
konusunda Türkiye’de her seviyede hukuk
ihlali yaşandõğõnõ belirterek, “Türkiye’yi,
Türk milleti adına AKP yönetiyor, olan
hukuksuzluğun sorumlusu siyasi iktidar-
dır. Dolayısıyla bu kocakulak dedikleri
kanunsuz dinlemeleri dehşetle izliyoruz.
Milletin gözünün içine baka baka
AKP’nin himayesinde Türkiye’de tüm
kurallar çiğneniyor.” Osman Durmuş da
dinleme işinin tepesinde Erdoğan’õn bulun-
duğunu belirterek “Dinleyen de bizzat ken-
disi” diyerek tepki gösterdi. Durmuş, AKP
mitinglerini izleyen medya mensuplarõnõn
yaşamsal tehlike yaşayabileceklerini de be-
lirterek “Medya mensuplarına kask tak-
mayı öneriyorum. Çünkü Sayın Başba-
kan, medyayı hedef gösteriyor” dedi.
MHP’DEN HÜKÜMETE SUÇLAMA
İstanbul Haber Servisi - Din-
leme terörü çeşitlenerek sürüyor.
Türkiye’nin gündemindeki konu-
lara ilişkin telefon konuşmalarõnõn,
görüşmelerin hemen ardõndan in-
ternet sitelerinde yer almasõyla
ortaya çõkan yasadõşõ dinlemelere
dün çarpõcõ bir örnek daha eklen-
di. Doğan Yayõn Holding (DYH)
Başkan Yardõmcõsõ Soner Gedik
ile Gelir İdaresi Başkanõ Mehmet
Akif Ulusoy arasõnda gerçekleşen
cep telefonu görüşmelerinin ka-
yõtlarõnõn, görüşmenin
sona ermesinden hemen
sonra birçok internet
sitesinde yayõmlan-
masõ dikkat çekti.
DYH’ye verilen
826 milyon TL’lik
vergi cezasõnõn hu-
kuksuz olduğuna
yönelik açõklamala-
rõyla dikkat çeken DYH Başkan
Yardõmcõsõ Soner Gedik’in, Ma-
liye Bakanõ Kemal Unakıtan’õn
yönlendirmesi sonrasõ cep telefo-
nuyla görüştüğü Gelir İdaresi Baş-
kanõ Mehmet Akif Ulusoy’la yap-
tõğõ konuşmanõn ses kaydõ, gö-
rüşmenin hemen ardõndan “post-
medya.com”, “aktifhaber.com”,
“sonhaber.com” gibi birçok in-
ternet sitesinde yer aldõ. Konuyu
“Yine Dinle-
me Terörü”
başlõğõyla gün-
deme taşõyan
Hürriyet gaze-
tesinde yayõm-
lanan haberde
şu ifadelere yer
verildi: “İn-
ternete düşen
ses kayıtları-
nın sahibi ol-
duğu öne sürülen isimler ise
konuşan kişinin kendisi oldu-
ğunu kabul etmediklerini ya da
görüşmenin tam olarak kayıtta
yer aldığı biçimiyle gerçekleş-
mediğini savundukları için sav-
cılıklara başvurmadı. Kayıtların
gündemdeki konular ve kritik
isimlere yönelik olması
ve kritik zamanlama-
larla internete yük-
lenmesi de savcıların
resen harekete geç-
mesi için yeterli ol-
madı. Savcılıklar,
farklı internet sitele-
rinde yer alan
kayıtların tek
merkezin yön-
lendirmesiyle
yüklenip yük-
lenmediği gi-
bi bir araş-
tırma yap-
maya bi-
le gerek
görme-
di.”
‘Dinleyen bizzat
Erdoğan’ın kendisi’
KORU: TEKLİF GELSE
KABUL ETMEM
Fehmi Koru, Taha Kıvanç takma
adıyla kaleme aldığı köşesinde iddia-
lara yanıt vererek “Bu yazı uykusu
kaçanlar için” başlığıyla kaleme al-
dığı köşesinde, Hürriyet gazetesinin
genel yayın yönetmenliği teklifi dahi
gelse kabul etmeyeceğini yazdı. Koru
köşesinde özetle şöyle yazdı: “Acaba
Hürriyet’in veya Sabah’ın yayın yö-
netmenliği teklif edilse teklifin üzeri-
ne atlar mıyım? Böyle bir teklif ala-
cağımı sanmıyorum; teklif gelirse
kabul etmeyeceğimi ise biliyorum.
Her yazının bir muhatabı olur; ben
de bu yazıyı uykusunu kaçırmış ola-
bileceğim birileri artık rahat etsin,
daha fazla antidepresan kullanma-
sın diye yazdım.”
Koru’dan medyaya dizayn
‘ ‘
Aydõn Doğan’la yakõnlaşma çabasõ, sorularõ da beraberinde getirdi
Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ Yönetim Kurulu
Başkanvekilliği görevinden 28 Şubat tarihi itibarõyla ay-
rõlacağõ duyurulan Dr. Vural Akõşõk, yaptõğõ yazõlõ açõk-
lamada, Doğan Grubu’ndaki icrai görevlerinden 1 Mart
2009’da ayrõlacağõnõn bir yõl önce kararlaştõrõldõğõnõ
bildirdi. Akõşõk açõklamasõnda, gerek ilerleyen yaşõ, ge-
rek kendisinin neslinden çok daha iyi yetişmiş gençlere
yer açmak ve gerekse de kendi özel hayatõna daha çok
zaman ayõrabilmek amacõyla Doğan Grubu’ndaki icrai
görevlerinden birer birer ayrõldõğõnõ kaydetti.
Mehmet Akif
Ulusoy.
Soner
Gedik.
DR. VURAL AKIŞIK’TAN ŞAŞIRTAN AYRILIK
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Hürriyet ga-
zetesi yazarõ Mehmet Yılmaz’õ google’dan
aldõğõ bir bilgiye dayandõrdõğõ yazõsõ nedeniy-
le “ağır” sözlerle eleştirirken CHP Genel Baş-
kanõ Deniz Baykal’a da “Bu google fareleri-
nin peşine fazla takılmayın. Bunlar sizi pis
ve karanlık iftira ve karalama kanalına sü-
rükler” çağrõsõnda bulundu.
TBMM’de basõn toplantõsõ düzenleyen AKP
Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Baykal’õn
Başbakan Erdoğan’õn dünyanõn en zengin 10
siyasetçisi arasõnda olduğu iddiasõnõn kayna-
ğõnõn Hürriyet gazetesi yazarõ Mehmet Yıl-
maz’õn köşe yazõsõndaki “Google’a girdim,
wikipedia’ya girdim. 10. sırada Tayyip Er-
doğan var. Çok da belli değilmiş ama ateş
olmayan yerden de duman çıkmazmış. El
âlemin ağzı torba değilmiş ki büzelim” ifa-
deleri olduğunu söyledi.
Yõlmaz’a sert eleştiriler yönelten Ergün,
“Sayın Yılmaz, sizin için medya çevrelerin-
de şöyle böyle diyorlar. Sizin için sahibinin
kapısındaki en sadık, en çok sesi çıkan iyi
bir savunucu, iyi bir eleman diyorlar. Öyle
mi bilmiyoruz. Ateş olmayan yerden du-
man çıkmaz. El âlemin ağzı torba değil ki
büzelim” diye konuştu. Ergün, Baykal’a da,
“Bu google farelerinin peşine fazla takılma-
yın” çağrõsõnda bulunarak, “Bu google farele-
ri, bu internet fareleri sizi iyi bir yere gö-
türmez. Sizi pis ve karanlık iftira ve kara-
lama kanalına sürüklerler” dedi.
‘Googlefarelerinin
peşinetakılma’
AKP’Lİ ERGÜN AĞZINI BOZDU