24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İstanbul Haber Servisi - Yenişafak Gazetesi Genel Yayõn Danõşmanõ Feh- mi Koru’nun 20 Şubat Cuma gecesi Eresin Otel’de düzenlediği fasõl gece- sine Doğan Medya Grubu Başkanõ Aydın Doğan’õ davet etmesinin ar- dõndan başlayan “Fehmi Koru, Hür- riyet Genel Yayın Yönetmenliği’ni is- tiyor” tartõşmasõ, karşõlõklõ suçlama ve iddialarla sürüyor. Hürriyet gazetesinin yeniden yapõlandõrõlmaya çalõşõldõğõnõ yazan Hürriyet gazetesi yazarõ Ahmet Hakan ve Zaman gazetesi yazarõ Ali Bulaç, Koru’yu eleştirirken Koru da dünkü yazõsõnda Hürriyet ya da Sabah gazetesinin genel yayõn yönetmenliği- ni istemediğini yazdõ. Ali Bulaç dünkü köşesinde siyase- tin ve medyanõn profilinin değişim için- de olduğunu, Koru’nun fasõl daveti- ne katõlanlarõn Doğan medyasõnõn “reorganizasyonu”ndaki yeni isimler olduğunu yazdõ. Doğan’õn, Koru’nun davetine katõlmasõnõ “Doğan-Koru” uzlaşmasõ olarak yorumlayan Bulaç, köşesinde “Koru, yıllardır Doğan medyasını eleştirir. Dikkat çektiği husus, grubun medyasında tepe yö- neticilerini eleştirirken Aydın Do- ğan’ı özenle koruması, adeta onu uyarmasıdır. ‘Suç’ medyayı yöne- tenlerde, Doğan ise sadece ‘kusurlu!’ Davete katılanlara baktığımızda, sanki Doğan’a medyasını yeniden re- organize etmek istiyorsa alternatif yönetici ve gazeteciler listesi sunul- muş, ‘dini kaynaklõ sanat müziği’nin alkolle karıştığı ‘hoş-muhafazakâr bir ortam’da gazeteciler patronla tanıştırılmış. Kötü niyetli bir komp- lo teorisinden, Doğan’a şu mesajın verildiğini düşünürüz: ‘Artõk değiş. İşte sana yayõn yönetmeni ve ekibi. Ce- za üstüne ceza alõyorsun. Böyle devam edemezsin’ ” ifadelerine yer verdi. HAKAN: DOĞAN’DAN POZİSYON TALEBİ Ahmet Hakan da dünkü köşesinde Koru’nun “Aydın Doğan iyidir, ama etrafındakiler kötüdür” anlamõnda yazõlar yazmasõnõn nedeninin, Ko- ru’nun Aydõn Doğan’dan “pozisyon ta- lebi” olarak yorumladõ. Koru’ya “Baş- kasının gazetesini Yeni Şafak yapa- cağına, kendi gazeteni Hürriyet yap” çağrõsõnda bulunan Hakan, köşesinde “Hadi diyelim Aydın Bey ‘hükümet- le arayõ düzeltmek için’ seni Hürri- yet’in başına getirdi. İyi de Fehmi Abi, Allah’ın bildiğini kuldan niye saklayalım. Başbakan Erdoğan sen- den hazzetmez ki. Ha Ertuğrul Özkök, ha sen. Başbakan için fark etmez ki. Senin Hürriyet’in başına geçmen durumunda Başbakan kafayı bozup yeni vergi cezaları salmaya kalkar- sa ne olacak. Hadi Fehmi Abi, baş- kasının gazetesini Yeni Şafak yapa- cağına, kendi gazeteni Hürriyet yap” sözlerine yer verdi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER PERŞEMBE ORHAN BURSALI ‘Yeni Kadro’ Takdimi! AKP’nin, iktidara geldiğinden beri medyayı markaj altına alma çalışmalarını biliyoruz. Bu bir duyum-iz- lenim değil, tarih tarih kayıtı kuyutu olan bir siyasal operasyon. AKP iktidarı döneminde, iktidar destek- çisi onlarca ulusal ve daha çok sayıda da yerel TV kanalı, yüzlerce radyo kanalı ve çok sayıda gazete yayına geçti. AKP yanlısı “işadamları”, ekonomik faa- liyetlerini iktidarın yardımıyla daha da geliştirmek için, ulusal pek çok gazeteyi (Star, Bugün vb.) satın aldı... Yeni TV kanalları kurdu veya olanlardan satın aldı. Ancak bunların toplam gücü, kamuoyunu etkile- mede yetersiz kalıyordu. İtibarları fazla değil, okur- ları azdı! İktidara “büyük bir medya grubu” gerekiyordu! İşte bu hesaplar içinde iktidarın vizörüne Sabah Grubu takıldı. Grup sorunlu ve TMSF’nin egemen- lik alanındaydı. Dolayısıyla TMSF kullanılarak, Doğan Medya’nın yanı sıra ülkenin ikinci büyük medyası olan Sabah-ATV grubu, Başbakan’ın damadının CEO’luk yaptığı Çalık’a satıldı! Allah’ı var, TMSF fiyatı oldukça yüksek tuttu, ancak kesin satışa doğru, fiyatın açık arttırmayla yükseltilmemesi ve “mal”ın başkalarının eline geçmesi gibi olasılıkları bertaraf etmek için, iha- leye katılmaya hazırlananların kulakları çekildi! “Mal”, Çalık’a ucuza satılmamıştı, ancak Başba- kan’ın da fiyatın yüksekliğinden şikâyetçi olduğu, da- hası TMSF’nin kulağını çektiği dedikoduları basına yansıdı! Bu satışla birlikte, sadece ulusal dağıtım yapan ga- zeteler arasında yaptığım araştırma, kesin AKP’yi des- tekleyen gazetelerin satışının yüzde 41’i aştığını gösterdi... “Ortadan giden” gazeteleri de “yarısını iktidara- yarısını muhalefete” hakkaniyetiyle pay ederseniz, ik- tidar, gazetelerin yüzde 50’yi aşan kısmını denetle- mektedir! Fakat, iktidara bu yetmiyor. “Medyayı kontrol, ka- muoyunu kontrolün yarısıdır; kamuoyunu kontrol de iktidarda kalmanın büyük garantisidir” diye dü- şünerek(*), Doğan Medya’yı da, en azından, iktida- ra yönelik hiçbir sivri ucunun kalmadığı bir medya gru- buna dönüştürmek istiyorlar. Ülkeyi bütünüyle bir De- niz Feneri’ne ve İslamcı diktatörlüğe dönüştürebile- cekleri düşüncesiyle! Uzun süredir Aydın Doğan’a yönelik beyin yıka- ma terapisi içindeler. Radikal’de yazan, ebedi geri- ci-tutucu, Türkiye’nin batırılmasında, ortak olduğu ik- tidarlar aracılığıyla büyük katkısı olan politik kişinin, “Aydın Bey, milliyetçi, sağcı, Türk oğlu Türktür, ama gazetelerini solculara kaptırmıştır...” benzeri görüş- lerini, baktık ki basındaki “Başkan’ın ve Başbakan’ın adamları” sürekli işlemeye başladı. Doğan’ın ense- sinde boza pişirmedikleri gün yok! Derken, bir de baktık, Aydın Bey’i “fasıl gecesine” davet etmişler! Hürriyet’te Ahmet Hakan’ın, geceye katılan “Baş- kan ve Başbakan’ın adamları”nın isimlerini açıkladığı listeye bakınca güldüm, “fekoru, Aydın Doğan’a, Do- ğan Medya’yı teslim etmesi gereken yeni kadroyu tak- dim ediyor!” diye düşündüm! “Fasıl dinleme”den son- raki yazılarına toptan baktım, cinliğini bir kez daha tak- dir ettim! “Aydın Doğan benim gibi fasıl müziği din- lemeye bayılır, çünkü kökleri burada; ama genel ya- yın müdürleri (Özkök başta) aryaya, kilise müziğine falana bayılırlar, CD yaparlar, çünkü kökleri dışarıda...” diye döktürmüş. “Onlar hatta Yahudidir” deseydi de şaşırmazdım! Ama neredeyse o noktada! Kendisine yakışır! Ama eleştirdiği gazetecilerin “fareyi çok iyi tuttuklarını” yazmayı ise unutmuş! Gruba kesilen 826 milyon liralık cezanın kesinleş- mesi durumunda “bir zamanlar ülkemizin en büyük medya grubu idi” diyeceklerini yazarak, aslında ce- zanın amacını ve umudunu da itiraf ediyor... “Başkan ve Adamları”, ceza, olmazsa fasıl, olmazsa İslam, olmazsa Türkçülük, olmazsa.. her türlü havuç ve sopa politikasıyla Doğan Grubu’nu hizaya getir- meye çalışıyor! Unutuyorlar: Gazetelere ruhunu veren patronlar de- ğil, -yarı patron- gazetecilerdir! — (*) Berlusconi ve Putin örneği ve Erdoğan’ın basın “takıntısını” nereye kadar götürebileceği üzerine ay- rıca yazacağım. obursali@cumhuriyet.com.tr Bakan Çelik’e protesto Yurt Haberler Servisi - Artvin’in Hopa ilçesinde partisinin se- çim bürosunun açõlõşõna katõlan Çalõşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanõ Fa- ruk Çelik, bir grup tara- fõndan protesto edildi. Partisinin seçim bürosu- nu açtõktan sonra yakla- şõk 200 kişilik topluluğa hitap etmek için kürsüye çõkan Çelik’in konuşma- sõnõn hemen başõnda ka- labalõğõn içindeki 30 ki- şilik grup, “Sizi istemi- yoruz”, “Dilenci değiliz, halkõz”, “Krizin bedelini ödemeyeceğiz” yazõlõ pankartlar açarak slogan attõ. Çelik, protestolar üzerine konuşmasõna bir süre ara verdi. Çevik Kuvvet ekipleri, gruba müdahale ederek alan- dan uzaklaştõrdõ. Velidedeoğlu anıldı İstanbul Haber Servisi - Türkiye’nin ön- cü hukukçusu, 1960 Anayasasõ’nõn hazõrlayõ- cõlarõndan ve gazetemiz yazarlarõndan Ord. Prof. Dr. Hõfzõ Veldet Velide- deoğlu, ölümünün 17’in- ci yõlõnda ailesi ve se- venlerince önceki gün Karacaahmet Mezarlõ- ğõ’ndaki kabri başõnda düzenlenen bir törenle anõldõ. Hõfzõ Veldet Veli- dedeoğlu’nun eşi ve ga- zetemiz yazarõ Meriç Velidedeoğlu, eşinin Atatürk Cumhuriyeti’nin ilk kuşağõ olduğunu ve hayatõ boyunda 1923 devriminin, aydõnlanma- sõnõn Türkiye toprakla- rõnda kök salmasõ için çalõştõğõnõ söyledi. Adıyaman’da petrol bulundu ADIYAMAN (AA) - Türkiye Petrolleri Ano- nim Ortaklõğõ (TPAO), Adõyaman’da Şambayat- 3 kuyusunda yaptõğõ son- daj çalõşmalarõ sonucun- da petrol buldu. TPAO Adõyaman Şubesi’nden yapõlan açõklamada, “Şambayat’ta başlatmõş olduğumuz sondaj çalõş- malarõnda şu ana kadar Şambayat-3 kuyusunda 1584 metrede petrol bu- lundu. Kuyunun üretime alõnmasõ için çalõşmalarõ- mõz devam etmektedir” denildi. Ulaşım ücretleri protesto edildi İstanbul Haber Servisi - Genç-Sen üyesi bir grup üniversite öğ- rencisi, bindikleri halk otobüsünde ulaşõm üc- retlerini protesto etti. Taksim Gezi Parkõ’ndaki duraktan halk otobüsüne binen öğrenciler, otobüs- te, “Krizdeyiz Yarõsõnõ Öderiz” yazõlõ pankart- larla slogan atan grup, otobüs, metro, tramvay ve vapurlarda ulaşõm üc- retinin yarõsõnõ ödemek istediklerini dile getirdi. Grup adõna yapõlan açõk- lamada, öğrencilerin ula- şõm için harcadõklarõ pa- rayõ, kültürel alanlara harcamak istedikleri be- lirtildi. Kayasu mesleğe dönmeyi bekliyor ANKARA (AN- KA) - Kenan Evren hak- kõnda darbe yaptõğõ için yargõlanmasõ amacõyla iddianame hazõrladõğõ gerekçesiyle meslekten ihraç edilen, ancak AİHM’e açtõğõ davayõ kazanan eski savcõ Sacit Kayasu mesleğe dönmek için başvurdu. Kayasu, meslekten ihraç edilme- sinin ardõndan AİHM’e açtõğõ iki davanõn birleş- tirilerek görüldüğünü ifade ederek, “13 Kasõm 2008 tarihinde mahke- me, ihracõmõn ve bana verilen hapis cezalarõnõn haksõz olduğuna karar vermişti. Bu karar 13 Şubat 2009 tarihinde ke- sinleşmişti” dedi. DYH yöneticisinin Gelir İdaresi başkanõyla yaptõğõ telefon konuşmasõ internete servis edildi Dinleme terörü sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “Deniz Feneri e.V. davası ile AKP iktidarı arasında ilişki olup ol- madığı konusunda Alman makamla- rından 10 soruyla ilgili bilgi alınma- sı için Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı’na başvuracaklarını” bildirdi. Okay, MYK üyesi Ali Kılıç ile birlikte dün parlamentoda bir basõn toplantõsõ dü- zenledi. Okay, Almanya’daki dava dos- yasõnõn 170 gün sonra Türkiye’ye gel- diğini vurgularken, 170 günlük sürede olasõ delillerin karartõlabileceğine dik- kat çekti. Okay, “Ancak deliller ka- rartılır veya karartılmaz. Sizlerle paylaşacağım soruları, Ankara Cum- huriyet Başsavcılığı’na intikal ettire- ceğiz. Deniz Feneri dosyasında, bu hu- susların da araştırılması, Deniz Feneri denilen asrın soygun hareketinde si- yasal iktidarla ilişkileri olup olmadı- ğı yönünde Cumhuriyet Savcılığı’nın Alman ilgili makamlarından bilgi al- ması talebinde bulunacağız” dedi. Okay, “O makamlardan gelecek cevaplarla bu soruşturma sürecinin yeni bir aşamaya gireceğini düşünü- yoruz” dedi. Ali Kõlõç da, “Dosyada- ki belge ve bilgilerden alıntılar ya- parak bu soygunun Türkiye ayağına vurgu yapmış ve Türkiye’de adı ge- çen Zekeriya Kahraman, Zahid Ak- man, Mustafa Çelik ve İsmail Kara- han’ın AKP kadrolarıyla yakın iliş- kiler içerisinde olduklarını, bu nedenle himaye edildiklerini ve yine iddiana- meye dayanarak toplanan paralarla Türkiye’de AKP siyasetini finanse et- tiklerini açıklamıştık. Bu açıklama- lardan rahatsız olan Başbakan, Ada- let Bakanı, AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün ve RTÜK Başkanı Zahid Akman halkın gözüne baka baka gerçekleri saklamaya çalışıyor. Bu da- vadan Türkiye’de ne çıkar bilemeyiz ancak Almanya’da Deniz Feneri ve kooperatif davası daha çok konuşu- lacak ve çok can yakacaktır” dedi. AKP’li Nihat Ergün’ün kendisinin Al- man vatandaşõ olduğu, sol örgütlerin üyesi olduğu, elindeki dosyanõn “çak- ma” olduğu ve Almanya’da PKK’lilerle buluştuğu savlarõnõn tamamõnõn yalan ol- duğunu kaydeden Kõlõç, Ergün hakkõnda 100 bin TL değerinde maddi ve manevi tazminat davasõ açtõğõnõ bildirdi. Alman makamlarõndan bilgi istenmesi için Cumhuriyet başsavcõlõğõna başvuracak CHP’den 10 Deniz Feneri sorusu OKAY’IN BAŞSAVCILIKTAN ARAŞTIRILMASINI İSTEYECEĞİ 10 SORU 1- Almanya Vakıfbank Şubesi 25 Nisan 2007 tari- hinde basıldıktan sonra Vakıfbank Genel Mü- dürlüğü bir soruşturma başlattı mı? Bu baskın niçin ya- pıldı? Türkiye’nin itibarını zedeleyen bu baskından son- ra ne gibi diplomatik girişimlerde bulunuldu? 2- Hükümetin bankalardan sorumlu devlet baka- nı, ‘Yurtdõşõnda bir Türk bankasõ neden basõlõr, bu onur kõrõcõ bir şey’ deyip bir inceleme yaptırdı mı? Yaptırdıysa bu incelemenin sonuçları ne oldu? 3- Deniz Feneri ile ilişkili kişiler Almanya Vakıfbank şubesinden ne tutarda kredi kullan- dı? Bu krediler hangi tarihlerde kimler ya da hangi şirketler üzerinden geri ödendi? Kredi alınması ve geri ödenmesine ilişkin süreçte, kara paranın aklandığına ilişkin id- dialar incelendi mi? 4- Deniz Feneri’nin Almanya’daki merkezine hangi kırmızı pasaportlular gitti? Bunlar arasında bakanlar da var mı? 5- Başbakan’ın oğlu Deniz Feneri’nin Al- manya’daki merkezine gitti mi? 6- Zahid Akman, 15 Şubat 2007 tarihinde İstanbul 28. Noteri’nde yapılan işlemle Almanya sınırları içinde Mehmet Gürhan’a genel vekâletname verdi mi? Bu genel vekâletname ile hangi şirketlere ilişkin han- gi işlemler yapıldı? Zahid Akman, bu genel vekâlet- nameyi RTÜK Başkanı olduktan sonra iptal ettirdi mi? 7- Zahid Akman, kurduğu şirketlerin ana serma- yesini nereden buldu? 8- Bu şirketlerdeki hisselerini RTÜK Başkanı ol- duktan sonra devrettiğini açıklamıştı. Bu devirden ne kadar para kazandı? Yaptığı işlemlerin ver- gisini ödediğine ilişkin belgeleri niçin kamuoyu- na açıklamadı? 9- Zahid Akman OFWG adlı kooperatif adına Hilton Oteli’nde kaldı mı? Sonra Solingen’e bina satın almak için gitti mi? 10- Almanya’nın Darmstadt kentinde uyuşturucu ve kara para aklama dosyasında adı geçen Şük- rü Gültekin, Zahid Akman’ın Genel Müdürü bulunduğu ASSPLAN Şirketi’nin kardeş kuruluşu olan ASS- TEAM’e 1 milyon 290 bin Avro para gönderdi mi?” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP mil- letvekilleri Osman Durmuş ve Abdülkadir Akcan ile birlikte TBMM’de bir basõn top- lantõsõ düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Gelir İdaresi Başkanõ Mehmet Akif Ulusoy ile Doğan Yayõn Hol- ding Başkan Yardõmcõsõ Soner Gedik’in te- lefon konuşmasõnõn internette yayõmlanmasõ konusunda Türkiye’de her seviyede hukuk ihlali yaşandõğõnõ belirterek, “Türkiye’yi, Türk milleti adına AKP yönetiyor, olan hukuksuzluğun sorumlusu siyasi iktidar- dır. Dolayısıyla bu kocakulak dedikleri kanunsuz dinlemeleri dehşetle izliyoruz. Milletin gözünün içine baka baka AKP’nin himayesinde Türkiye’de tüm kurallar çiğneniyor.” Osman Durmuş da dinleme işinin tepesinde Erdoğan’õn bulun- duğunu belirterek “Dinleyen de bizzat ken- disi” diyerek tepki gösterdi. Durmuş, AKP mitinglerini izleyen medya mensuplarõnõn yaşamsal tehlike yaşayabileceklerini de be- lirterek “Medya mensuplarına kask tak- mayı öneriyorum. Çünkü Sayın Başba- kan, medyayı hedef gösteriyor” dedi. MHP’DEN HÜKÜMETE SUÇLAMA İstanbul Haber Servisi - Din- leme terörü çeşitlenerek sürüyor. Türkiye’nin gündemindeki konu- lara ilişkin telefon konuşmalarõnõn, görüşmelerin hemen ardõndan in- ternet sitelerinde yer almasõyla ortaya çõkan yasadõşõ dinlemelere dün çarpõcõ bir örnek daha eklen- di. Doğan Yayõn Holding (DYH) Başkan Yardõmcõsõ Soner Gedik ile Gelir İdaresi Başkanõ Mehmet Akif Ulusoy arasõnda gerçekleşen cep telefonu görüşmelerinin ka- yõtlarõnõn, görüşmenin sona ermesinden hemen sonra birçok internet sitesinde yayõmlan- masõ dikkat çekti. DYH’ye verilen 826 milyon TL’lik vergi cezasõnõn hu- kuksuz olduğuna yönelik açõklamala- rõyla dikkat çeken DYH Başkan Yardõmcõsõ Soner Gedik’in, Ma- liye Bakanõ Kemal Unakıtan’õn yönlendirmesi sonrasõ cep telefo- nuyla görüştüğü Gelir İdaresi Baş- kanõ Mehmet Akif Ulusoy’la yap- tõğõ konuşmanõn ses kaydõ, gö- rüşmenin hemen ardõndan “post- medya.com”, “aktifhaber.com”, “sonhaber.com” gibi birçok in- ternet sitesinde yer aldõ. Konuyu “Yine Dinle- me Terörü” başlõğõyla gün- deme taşõyan Hürriyet gaze- tesinde yayõm- lanan haberde şu ifadelere yer verildi: “İn- ternete düşen ses kayıtları- nın sahibi ol- duğu öne sürülen isimler ise konuşan kişinin kendisi oldu- ğunu kabul etmediklerini ya da görüşmenin tam olarak kayıtta yer aldığı biçimiyle gerçekleş- mediğini savundukları için sav- cılıklara başvurmadı. Kayıtların gündemdeki konular ve kritik isimlere yönelik olması ve kritik zamanlama- larla internete yük- lenmesi de savcıların resen harekete geç- mesi için yeterli ol- madı. Savcılıklar, farklı internet sitele- rinde yer alan kayıtların tek merkezin yön- lendirmesiyle yüklenip yük- lenmediği gi- bi bir araş- tırma yap- maya bi- le gerek görme- di.” ‘Dinleyen bizzat Erdoğan’ın kendisi’ KORU: TEKLİF GELSE KABUL ETMEM Fehmi Koru, Taha Kıvanç takma adıyla kaleme aldığı köşesinde iddia- lara yanıt vererek “Bu yazı uykusu kaçanlar için” başlığıyla kaleme al- dığı köşesinde, Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliği teklifi dahi gelse kabul etmeyeceğini yazdı. Koru köşesinde özetle şöyle yazdı: “Acaba Hürriyet’in veya Sabah’ın yayın yö- netmenliği teklif edilse teklifin üzeri- ne atlar mıyım? Böyle bir teklif ala- cağımı sanmıyorum; teklif gelirse kabul etmeyeceğimi ise biliyorum. Her yazının bir muhatabı olur; ben de bu yazıyı uykusunu kaçırmış ola- bileceğim birileri artık rahat etsin, daha fazla antidepresan kullanma- sın diye yazdım.” Koru’dan medyaya dizayn ‘ ‘ Aydõn Doğan’la yakõnlaşma çabasõ, sorularõ da beraberinde getirdi Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekilliği görevinden 28 Şubat tarihi itibarõyla ay- rõlacağõ duyurulan Dr. Vural Akõşõk, yaptõğõ yazõlõ açõk- lamada, Doğan Grubu’ndaki icrai görevlerinden 1 Mart 2009’da ayrõlacağõnõn bir yõl önce kararlaştõrõldõğõnõ bildirdi. Akõşõk açõklamasõnda, gerek ilerleyen yaşõ, ge- rek kendisinin neslinden çok daha iyi yetişmiş gençlere yer açmak ve gerekse de kendi özel hayatõna daha çok zaman ayõrabilmek amacõyla Doğan Grubu’ndaki icrai görevlerinden birer birer ayrõldõğõnõ kaydetti. Mehmet Akif Ulusoy. Soner Gedik. DR. VURAL AKIŞIK’TAN ŞAŞIRTAN AYRILIK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Hürriyet ga- zetesi yazarõ Mehmet Yılmaz’õ google’dan aldõğõ bir bilgiye dayandõrdõğõ yazõsõ nedeniy- le “ağır” sözlerle eleştirirken CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal’a da “Bu google fareleri- nin peşine fazla takılmayın. Bunlar sizi pis ve karanlık iftira ve karalama kanalına sü- rükler” çağrõsõnda bulundu. TBMM’de basõn toplantõsõ düzenleyen AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Baykal’õn Başbakan Erdoğan’õn dünyanõn en zengin 10 siyasetçisi arasõnda olduğu iddiasõnõn kayna- ğõnõn Hürriyet gazetesi yazarõ Mehmet Yıl- maz’õn köşe yazõsõndaki “Google’a girdim, wikipedia’ya girdim. 10. sırada Tayyip Er- doğan var. Çok da belli değilmiş ama ateş olmayan yerden de duman çıkmazmış. El âlemin ağzı torba değilmiş ki büzelim” ifa- deleri olduğunu söyledi. Yõlmaz’a sert eleştiriler yönelten Ergün, “Sayın Yılmaz, sizin için medya çevrelerin- de şöyle böyle diyorlar. Sizin için sahibinin kapısındaki en sadık, en çok sesi çıkan iyi bir savunucu, iyi bir eleman diyorlar. Öyle mi bilmiyoruz. Ateş olmayan yerden du- man çıkmaz. El âlemin ağzı torba değil ki büzelim” diye konuştu. Ergün, Baykal’a da, “Bu google farelerinin peşine fazla takılma- yın” çağrõsõnda bulunarak, “Bu google farele- ri, bu internet fareleri sizi iyi bir yere gö- türmez. Sizi pis ve karanlık iftira ve kara- lama kanalına sürüklerler” dedi. ‘Googlefarelerinin peşinetakılma’ AKP’Lİ ERGÜN AĞZINI BOZDU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear