28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 13kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Türk Toplumunda Cehaletin Yükselişi (4) Pakize Türkoğlu’nun geçen yazımda sözü- nü ettiğim “Tonguç ve Enstitüleri” başlıklı ki- tabında, gerçek etkinliğini 1935-1946 yılları ara- sında sergileyen ve Cavit Orhan Tütengil’in de- yişiyle “Halk tabanında bir Rönesans” hareke- ti yaratan Köy Enstitüleri’ne ait bazı sayılar var. Bu yazımın yayımlanışı, yol arkadaşı İsmail Hakkı Tonguç’la birlikte Köy Enstitüleri’nin ku- rucularından olan ve 26 Şubat 1961 tarihinde ölen Hasan Âli Yücel’in ölüm yıldönümüne rastlıyor. Anısı önünde saygıyla eğilerek sözünü ettiğim sayılardan bazılarını veriyorum. Köy Enstitüleri’nin kısacık ömrüne 21 ensti- tünün kuruluşu sığdırılmış. Ayrıca, bu girişim başladığında ülkemizde 6 bin olan öğretmen sayısı 16 bine çıkmış. Okur sayısı ise -bu sa- yıyla, sadece okuma yazma öğrenenler değil, fakat kitap okumayı yaşamlarının olmazsa ol- mazları arasına katanlar kastedilmektedir!- 5 binden 17 bine fırlamış! Şimdi, bu sayılar kar- şısında, aklıma şöyle bir soru geliyor: Köy Ens- titüleri zamanındaki, katık torbasının içinde bir de Sofokles‘in “Antigone”sini taşıyan ve oku- yan, köyünde Sabahattin Eyuboğlu ile Sha- kespeare’in “Macbeth”ini tartışabilen, Anka- ra Devlet Tiyatrosu’nda, Goethe’nin “Fa- ust”unu seyrettikten sonra, köyünde bu eser hakkında arkadaşlarıyla fikir alışverişine giren, tohumları asırlardır kanında kaynayan halko- yunlarını oynamakla yetinmeyip her birinin kökenini ve kültürel bağlamdaki türlü anlamlarını incelemeyi de eğitiminin doğal bir parçasına dönüştüren enstitü öğrencisinden, aynı ülke- de günümüzün örneğin Bilge Karasu denildi- ğinde duraklayan, tiyatro bölümünün ‘yetenek sınavı’nda “Muhsin Ertuğrul kimdir?” sorusuna: “Sanırım Tepebaşı‘nda özel tiyatro işletiyor!” di- ye cevap verebilen ortalama üniversite öğ- rencisine uzanan yolun sorumluları kimlerdir? Bu topraklarda geçen yüzyılda, Milli Mücade- le’nin hemen ardından başlatılan ve eşine dünya kültür tarihinde bile pek kolay rastla- namayacak bir kültür seferberliğinden sonra, ortalama Türk insanının on yılda ancak bir ki- tap okuduğu bir gelişmenin (!) altında, kimle- rin imzaları vardır? Hemen belirtme gereğini duyuyorum: Bu so- rulara, belki bugüne kadar hiç başaramadığı- mız kadar açık cevaplar bulma ve verme yü- rekliliğini göstermediğimiz, tıpkı bugüne kadar yapageldiğimiz üzere, sanki böyle sorular gündemimizde yokmuşçasına, ‘evrenselleşme’, ‘uygarlaşma’, ‘demokratlaşma’, kısacası, ‘in- sanlaşma’ peşinde koştuğumuz sürece, için- de onyıllardır yaşadığımız o acınası kozanın dı- şına çıkabilmemiz, bu ülkede cehaletin yük- selişini durdurmamız da mümkün olmayacak- tır! Avusturyalı yazar Manés Sperber’in eşsiz ta- nımıyla, ‘gerçek, hiçbir yalana benzemeyen bir şeydir!’ Bizlerse, Milli Mücadele’nin doğal de- vamı olarak tarih sahnesine getirmeyi başar- dığımız Köy Enstitüleri’ni, Halkevleri’ni, Tercüme Bürosu’nu kapatmayı ‘başardığımızdan’ bu yana, yani onyıllardır, hiçbir gerçeğe benze- meyen yalanlarla ilerlemenin umarsız adımla- rını atmaktayız! Haftaya, biraz da ‘sorumlular’ üzerinde du- racağım. acem20@hotmail.com “Hâkimler, uzmanlık gerektiren kararla- rı için bilirkişilere başvuruyorlar. Ancak ki- mi bilirkişiler ya bilgi yetersizliklerinden ya da davanın taraflarından etkilenmeleriyle adaleti yanıltabiliyorlar. Bunun, özellikle tarih ve çevre mirasının korunmasına kar- şı açılan davalardaki sonucu ise giderilmesi olanaksız insanlık kayıplarıdır. Çünkü mah- kemelerin yanlış bilirkişi raporlarına daya- lı aldıkları ‘korunmasõna gerek yoktur’ ka- rarlarına Koruma Kurulları da uymak zo- runda…” Bu not, 18-19 Aralõk 2008’de Ankara’da ya- põlan “Bilirkişilik Sempozyumu”nun hazõrlõk metinlerinde vardõ. Mimarlar Odasõ‘nca dü- zenlenen etkinliğe, değişik mesleklerden bilir- kişilerin yanõ sõra YARSAV Başkanõ Ömer Fa- ruk Eminağaoğlu, Yargõtay 1. Başkanõ Hasan Gerçeker ve konuya önem veren hukukçular da katõlmõşlardõ. İki gün süren oturumlarda, bilirkişi atamala- rõnda “bilimsel ilkeler”i ve “etik değerler”i ödünsüz gözetecek uzmanlarõn belirlenebil- mesi için “üniversiteler, meslek odaları ve yar- gı” arasõnda kurulmasõ gereken işbirliği üzerinde duruldu. Sonuç bildirgesinin Adalet Bakanlõğõ ve ilgili kurumlara iletilmesi için çalõşmalar sürerken To- kat’õn Zile ilçesindeki “kültür mirası bir ev”in başõna gelenlerse sempozyumun ne den- li “yaşamsal” olduğunu bir kez daha kanõtlõ- yordu. KENTİN ‘BELLEK’ DEĞERİ Yaklaşõk 25 yõl önce “sivil mimarlık örne- ği” (SMÖ) olarak tespit ve tescili yapõlmõş ev için, aynõ parselde apartman dikmek isteyenle- rin “eski eser değil” savlarõ üzerine bilirkişilerin “özgün şeklini yitirdiğinden korunmasına ge- rek yoktur” demeleri şaşõrtõcõ ve üzücü. Çünkü yapõ, neresinden bakõlõrsa bakõlsõn ge- lecek kuşaklara mutlaka aktarõlmasõ gereken o zarif ve özgün “Zile Evleri”nden kenti bezeyen bir örnek. Ayrõca, tarihsel dokusunu önemli oran- da yitiren bir çevrede hâlâ ayakta durabilmesi de “kentsel hafıza”nõn tümüyle yok olmama- sõ ve kentlilerdeki “anı”larõn yaşatõlmasõ açõ- sõndan elde kalan ender “şans”lardan biri. Nitekim dönemin en saygõn hocalarõndan oluşan Anõtlar Yüksek Kurulu’nca 1983’te alõnmõş “koruma kararı”nõn şimdi “kaldırıl- ması” istemi Sõvas Koruma Kurulu’nca da ka- bul görmüyor. Bunun üzerine tarihi binanõn “yargı kararıyla yıkılması” için Tokat İdare Mahkemesi’nde açõ- lan 2007/646 esas No’lu dava, yapõnõn çeşitli müdahalelerle “kültür mirası niteliğini kay- betti”ğini ileri süren bilirkişi raporuna daya- nõlarak, “koruma kararının kaldırılması”yla sonuçlanõyor. (Karar No: 2008/610) Mahkemenin “bilirkişi” olarak uygun gör- düğü Doç. Dr. Mehmet Tunçel, Doç. Dr. Sey- han Doruk ve Doç. Dr. Yaşar Selçuk Şener’in raporlarõnõ okuduğumda sarsõldõm! Kültür varlõğõ niteliğindeki SMÖ yapõlarõn ko- runmalarõyla ilgili hemen tüm mimari ve sanatsal ilkeler bir yana; bu konuda ülkemizde ulaşõlan akademik birikim ve uluslararasõ saygõnlõk ka- zanan ulusal bilimsel düzeyimiz rapora yansõ- madõğõ gibi; koruma kararõna neden olan “25 yıl önceki üstün duyarlılıklar” bile göz ardõ edi- lebiliyordu. Binanõn bu zaman içerisinde “kimi özgün- lüklerini yitirmesindeki nedenleri sorgula- mak” yerine, tahribatõ aklarcasõna “kültür varlığı niteliği kalmamış” diyebilen bilirkişi- ler özetle şunlarõ yazmõşlar: “Zemin kat pla- nı ve cephe elemanları değiştirilerek asli şek- li algılanamayacak hale gelmiştir. İki oda- da fonksiyon farklılaşması ve eklentiler vardır; cumba ve cephe çıkmaları özenti şeklindedir...” Geçmişin kendine özgü estetik anlayõşõna ve o dönemin insanlarõnõn -üstelik bugün özlemle anõlan- beğenilerine “özenti” demenin nasõl bir sanat tarihi yorumu olduğunu acaba kim açõk- layabilir? Bilirkişi görüşlerini okuyunca düşündüm. Aslõnda bu gibi raporlarõn mahkeme dosyala- rõnda gizli kalmayõp özellikle aynõ bilirkişile- rin okullarõnda “akademik tartışma”lara açõlmasõ ne kadar yararlõ olur. ‘RESTİTÜSYON’U UNUTMUŞLAR Örneğin, bir kültür varlõğõnda bazõ değişik- likler yapõlmasõnõn, onu tümüyle yok etmenin gerekçesi olamayacağõnõ, nitekim “restitüsyon” (yeniden tasarõm) uygulamalarõnõn da işte tam bu gibi binalarõ yeniden özgün durumlarõna dö- nüştürmek için yapõldõğõnõ bu bilirkişilere mah- keme anõmsatamaz ki. Ayrõca hâkimlere de “restitüsyon olanağı”nõ anlatmayan ve “önermeyen” bir bilirkişi ra- porunun mesleki etik açõsõndan da irdelenme- si gerekiyor. Duyumlarõma göre, Tokat bölgesinde çok sa- yõdaki benzer davada bilirkişilik yapan; rapor- da, “sanat tarihçi” ve “arkeolog” imzalarõnõn yanõnda ayrõca “mimar” olduklarõnõ da yazan bu uzmanlarõmõzõn, bu “çifte akademik un- van”larõ için gerekli olan “iki ayrı üniversite diplomaları”nõ da doğrusu merak ediyorum. Mimarlar Odasõ’nõn, “Bilirkişilik Sempoz- yumu” sonuçlarõnõ bir an önce derleyerek ilgili kurumlara iletmesi ve ardõndan da “takipçi”si olmasõ gerekiyor. Yoksa ülkemizde yõllardõr ön- lenemeyen “tarih ve kültür soykırımı”, bu kez de en güvenilir kurumumuz olan yargõnõn, “yetkin olmayan bilirkişi raporları”na gü- venmesiyle sürecek. Zile’yi bezeyen geleneksel konut örneğine ‘korunacak kültürü kalmamõş’! raporu verildi Mimarlõk mirasõna bilirkişi darbesi 1- Çeyrek yüzyıl önce korumaya alınan bina, kısmen bozulmuş olsa bile bugüne göre çok daha “özenli” bir mimarlık kültürünü yansıtıyor... 2- … Yerine, arka plandaki “komşu” binaya benzer bir “rant apartmanı”mı dikilmek isteniyor; üstelik “bilirkişi desteği”yle!.. Cücenoğlu’na en iyi yazar ödülü Kültür Servisi - Şişli Belediyesi tarafõndan bu yõl ilk kez düzenlenen ‘Muhsin Ertuğrul Tiyatro Ödülleri’nde Tuncer Cücenoğlu’nun ‘Mustafam Kemalim’ adlõ oyunu oybirliğiyle ‘En iyi Yazar’ ödülüne değer görüldü. Ödüllerin seçici kurulunda da yer alan Cücenoğlu’nun bu dalda oy kullanmadõğõ açõklandõ. 1,447 KOLEKSİYONCUNUN ELİNDE ANKARA (ANKA) - Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in bakanlõk deneti- mindeki koleksiyoncularla ilgili soru önergesini ya- nõtladõ. Günay, yanõtõnda bakanlõğõnõn denetiminde 1,447 korunmasõ gerekli kültür varlõğõ koleksiyon- cusu bulunduğunu belirte- rek bu koleksiyoncularõn elinde 2009 Ocak itibarõy- la 185 bin 442 yapõt bulun- duğunu bildirdi. Günay 2008 yõlõnda eser- lerin sağlõğõ ve güvenliğiy- le ilgili gerekli önlemleri al- mayan 47 koleksiyoncu- nun ise belgesinin iptal edil- diğini söyledi. Bakan, hak- kõnda idari veya adli takibat başlatõlan ve mahkemesi süren koleksiyoncu sayõsõ- nõn da yine 2009 Ocak ayõn- da 25 olduğunu belirtti. CHP’li Güvel, “2002-2008 yılları arasında kaç ko- leksiyoncudan kaç adet taşınır kültür varlığının müzelere alındığını” so- rarken Bakan Günay, bel- gesi iptal edilenlerin eser- lerinin ilgili müze müdür- lüklerince değerlendirildi- ğini söyledi. Bu değerlen- dirmeler sonucunda müze- lik değerde olanlarõn yeni- den müzelere kazandõrõldõ- ğõnõ belirten Günay, “Mü- zelere alınması uygun gö- rülen eserler, satın alın- ması planlanan diğer eser grupları kapsamında, müştereken ödenek tale- binde bulunulduğundan, ödemeye ilişkin işlemler mahallinde gerçekleşti- rilmektedir” dedi. Müzelerin dõşõnda 185 bin kültür varlõğõ Kültür Servisi - Uğur Mumcu’nun 12 Mart Sõkõyönetim Mahkemeleri’ni anlatan yargõ, bağõmsõzlõk ve aydõn tar- tõşmalarõna gerçekçi bir açõlõm ka- zandõran, önemli belgesel metinlerin- den biri olan ve 2008 12 Mart günü, 12 Mart’õn 30. yõldönümünde, Su Göste- ri Sanatlarõ Sahnesi’nce oynanmaya başlanan “Sakıncalı Piyade” oyunu bugün ve cuma günü Ankara’da AST Sahnesi’nde tiyatroseverlerle buluşa- cak. Eskimeyen güncelliğiyle, ülke- mizde yaşanan siyasal tartõşmalara da gerçekçi bir açõlõm kazandõran oyun- da Mehmet Ulay hem yönetmenliği üstleniyor, hem de “Sakıncalı” rolü- nü oynuyor. Oyunun müzikleri ise Timur Selçuk’a ait. ‘Sakıncalı Piyade’ iki gösterim için Ankara’da Niyazi Akõncõoğlu anõlõyor ‘40 Şiiri Toplumcuları’ndan M. Niyazi Akıncıoğlu doğumunun 90, ölümünün 30. yõlõnda anõlõyor. Kültür ve Turizm Bakanlõğõ ile VEKAM’õn (Vehbi Koç ve Ankara Araştõrmalarõ Merkezi) işbirliğiyle düzenlenen etkinlik yarõn 16.00’da Milli Kütüphane salonlarõnda yapõlacak. ‘Niyazi Akıncıoğlu’nun Şiiri’ başlõklõ söyleşide Mustafa Şerif Onaran şairi anlatõrken Rüştü Asyalı da şiirlerini yorumlayacak. İlgilenenlere açõk olan söyleşiler her ayõn son cumasõ sürecek. 1 2 ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ’NİN 20.YILINDA PANEL / FORUM YEREL SEÇİMLERE DOĞRU BELEDİYELER 28 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ 13.00 – 18.00 YER YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ODİTORYUMU YILDIZ / BEŞİKTAŞ 13.00 – Açılış Konuşmaları Prof. Dr. Türkan SAYLAN – ÇYDD Genel Başkanı 13.20-14.00 – Prof. Dr. Türkel MİNİBAŞ Anısına Piyano Dinletisi ŞEVKİ VE EMRECAN KARAYEL KARDEŞLER 14.00-16.00 – Panel Yöneten: Oktay EKİNCİ – Mimar/Yazar (1980 Sonrası İmar ve Belediyeler) Konuşmacılar: 1. Necdet SAKAOĞLU – Tarihçi/Yazar (Osmanlı’dan Cumhuriyete Belediyeler) 2. Mustafa SÖNMEZ – Ekonomist/Araştırmacı (Halkın Belediyeciliğinden Neoliberal Belediyeciliğe) 3. Prof. Dr. Ayşe YÜKSEL – 100.Yıl Ünv. Öğr. Üyesi (Kadın Sağlığında Yerel Yönetimlerin Rolü) 16.00-16.15 – Çay Arası 16.15-18.00 – Forum – Nasıl Bir Belediye? A. Soruların Cevaplanması B. Konukların Katılımı ile Değerlendirme ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear