28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 23 ŞUBAT 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Yasa mı Üstün Yönetmelik mi? Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, geçen hafta köşemizde yer alan “Gönül’ün gönlünde, ‘eş’ler hâlâ karı-koca” başlıklı yazı üzerine bir açıklama yaptı. Yazıda, Gönül’ün bir nikâh tanıklığı sırasında nikâh memurunun çifti “eş” ilan etmesi üzerine “Medeni Kanun’a göre eş değil, karı-koca ilan edilmeli” sözlerine yer verilmiş, 7 yıl önce değiştirilen Medeni Kanun’dan “karı-koca” ifadelerinin çıkarıldığı anımsatılmıştı. Milli Savunma Bakanı Gönül, bu yazımız üzerine bizi arayıp Medeni Kanun’un değiştiğini, ancak kendisinin Evlendirme Yönetmeliği’nin 35 ve 55. maddelerine göre bu uyarıyı yaptığını söyledi. Gönül, “Yönetmelik değişmedi, eğer değişseydi tabii ki böyle bir uyarı yapmazdım” açıklamasında bulundu. Bu uyarı üzerine ilgili yönetmeliği bir kez daha inceleyince gördük ki, Gönül’ün söylediğinin aksine yönetmelikte 2003 ve 2006 yıllarında iki kez değişiklik yapılmış. 35. maddedeki, “Yapılan evlenmeler evlendirme memuru tarafından ‘evlenme kütüğü’ne geçirilir ve karı- koca, şahitler ve memur tarafından imza edilir” ifadesi ile 55. maddedeki “Cüzdanların birinci sahifesine karı-kocanın fotoğrafları yan yana yapıştırılır” ifadelerinde hiçbir değişiklik yapılmamış. Ancak yönetmeliğin bazı maddelerinde de “karı-koca” ifadelerinin kaldırılarak yerine “eş” kavramının kullanılması dikkat çekiyor. Bazı örnekleri aktaralım: * Evlenme yasaklarıyla ilgili olarak 15. maddedeki “evlenme son bulmuş olsa bile kadın ile kocanın usul ve füru’u koca ile kadının usul ve füru’u arasında” ifadesindeki “koca ile kadın” yerine “eşler” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı maddedeki “evlatlık ile evlat edinen veya bunlardan biri ile diğerinin koca ve karısı arasında” ifadesi yerine “evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin füru’u ve eşi arasında” ifadesi getirilmiş. * “Yabancı makam önünde evlenme” başlıklı 11. maddedeki “evlenenlerden her ikisi de Türk vatandaşı ise koca tarafından” ifadesi yerine “eşlerden ikisi de Türk vatandaşı ise erkek tarafından, eşlerden sadece birisi Türk vatandaşı ise Türk vatandaşı olan eş tarafından” ifadesi kullanılıyor. Medeni Kanun’daki “karı-koca” ifadeleri çıkarılmasına karşın Evlendirme Yönetmeliği’ndeki bu çelişkili yaklaşım dikkat çekici. “Yasa mı üstün, yönetmelik mi? Yasaya aykırı yönetmelik düzenlenebilir mi? AKP, yeni Medeni Kanun’u tanımıyor mu” soruları da doğal olarak geçerliliğini koruyor... Camilerdeki halılar nereye gidiyor? ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, TBMM’de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’nda değişiklik getiren tasarı görüşülürken sözü cami halılarına getirdi: “Camilerimizdeki değerli, tarihi, otantik halılara baktığınızda, nasıl bir envanteri tutuluyor diye incelediğinizde, sayı üzerinden yapılan değerlendirmenin ilmik, tür, iplik cinsi vesair gibi ayrıntılı kriterlerle yapılmadığını görüyoruz. Örneğin eski halıların yerini halıflekslerin aldığını gördüğünüzde sadece sayı üzerinden envanter tutmanın yeterli olmadığını görüyoruz. Buna Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da dikkatini çekmek istiyorum.” Uras, birçok camideki değerli halının ortada gözükmediğini, bunların yerini halıflekslerin aldığını anlatırken “Sayı üzerinden envanter tutulunca yanıltıcı bir görüntü ortaya çıkıyor. Bu değerlerin korunması için daha özenli, ayrıntılı bir envanter sistemi oluşturulmalı” diyor... Nasrettin Hoca ve doğalgaz zammı AKP hükümetinin, doğalgaza önce yüzde 80’e varan oranlarda zam yapması, yerel seçime yaklaşırken de doğalgaz fiyatında yüzde 17’lik indirime gitmesi tartışma yarattı. AKP’li bir milletvekili, önce zam yapılıp ardından indirim yapılmasının vatandaşa ne hissettirdiğini bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla anlattı: “Bir adam sürekli evinin dar ve küçük olmasından şikâyet ediyormuş. O kadar çok şikâyet etmiş ki Nasrettin Hoca en sonunda ona bir çözüm yolu bulmuş. Birinci gün, ‘Bahçedeki tüm tavukları eve getir’ demiş. Adam, Nasrettin Hoca’nın dediğini yapmış. İkinci gün ‘Tüm koyun ve keçilerini eve doldur’ demiş. Adam bunu da yapmış. Evi tavuk, koyun ve keçilerle dolan adam, ‘Ya evim doldu taştı’ diye isyan etmiş. Nasrettin Hoca, bunun üzerine ‘Şimdi tüm hayvanları evden çıkar’ demiş. Adam bunu da yapmış. Tüm hayvanlar gidince evi boşalan adam ‘Ya benim evim ne kadar genişmiş’ demiş...” Erdoğan’a dokunma! DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, 2006 yılında Batman’da yaptığı konuşmada, “Sayın Başbakan, PKK’yi terörist ilan edin sizinle görüşelim diyor. Biz PKK’yi terörist ilan etsek de bu sorun çözülmez. Sizin terörist dediğiniz insanlar kimine göre kahramanlar” dediği için yargılandı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Tuğluk’a terör örgütü propagandası yapmak suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Birçok milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılmadığı için yargılanamazken Tuğluk’la ilgili bu süreç tartışma yarattı. TBMM Anayasa Komisyonu, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Dokunulmazlık kurumunun şu andaki mevcut uygulaması karşısında, Aysel Tuğluk’a yönelik bu süreçten hem hukukçu olarak, hem de kişisel olarak rahatsızım” diyor. Kart, bunun gerekçelerini de şöyle özetliyor: “Anayasanın milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili 83. maddesinde 14. madddeki durumlar kapsam dışında bırakılıyor. Şeklen bu yönüyle bir eksiklik yok. Burada beni rahatsızlığa iten konu da şu. 14. maddedeki ‘devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozma’yı amaçlayan suç nedir? Kişisel olarak işlenen suçlar bu kapsama girer mi? Ben, girmez diye düşünüyorum. Bir görüş beyan etmenin, bir kişisel konuşma yapmanın bu anlamda 14. madde kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği düşüncesindeyim. ‘Devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak’ nedir, bunun çerçevesinin anayasada da, TCK’de de net olarak ortaya konulmadığını düşünüyorum. Öbür taraftan, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP’liler hakkında birçok fezleke var. Organize bir şekilde en üst seviyede kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık dahil olmak üzere, örgütlü ve kamu yetkisi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen suç ilişkileri ortadayken, onların yargılanmasının önü açılmazken bu süreçte Aysel Tuğluk ve diğer DTP’li milletvekilerine yönelik muhtemel gelişmelerin toplumsal barış anlamında çok ağır sonuçları olabilir, olacaktır. Hepimizin bu öngörü ve sorumlulukla bir anlayış içine girmemiz gerektiğini bu aşamada belirtmeyi borç biliyorum. Dokunulmazlık konusunu bir bütün olarak ele alıp ivedi biçimde çözüme bağlamamız gerekiyor. Hükümetin bu konuyu daha fazla savsaklamaması gerekiyor.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com Vecdi Gönül Erdoğan yine reddettiADIYAMAN / KAHRA- MANMARAŞ (Cumhuriyet) - Partisinin Adõyaman ve Kahra- manmaraş’ta düzenlediği mi- tinglerde konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan’õn hedefinde yine medya ve CHP vardõ. CHP lideri Deniz Baykal’õn tartõşma teklifini reddeden Erdoğan, “Baykal, sen önce Hazine’nin sana yapmış olduğu resmi yardımdan 1 trilyonluk yol- suzluk yaptın. Anayasa Mah- kemesi bunu tescil etti, bunun hesabını ver. Benimle neyi konuşacaksın sen?” dedi. Baykal’õ medyanõn avukatlõ- ğõnõ yapmakla suçlayan Erdo- ğan, “Şu anda bir CHP med- yası var. O medyanın avu- katlığını da Sayın Baykal ya- pıyor. Dün Adana meydanın- da çıkmış, baktım gayet ba- şarılı bir avukatlığa soyun- muş. Bu ülkenin, bu devletin Maliye Bakanlığı normal, mu- tat incelemelerinden birini yapmış. Ortada bir netice var, bunun avukatlığı sana mı kal- dı? Ama 29 Mart’ta inanıyo- rum ki Sayın Baykal’ın avu- katlık belgesini bu millet yok edecek. Bu çamur siyasetini bı- rak. Elinde dosyalarla bize iftira atamazsın” diye konuştu. CHP’nin Hazine yardõmõn- dan 1 milyon TL’lik yolsuzluk yaptõğõ iddialarõnõ anõmsatan Erdoğan, “Anayasa Mahke- mesi bunu tescil etmiş, 1 tril- yonu da senden tahsil etmiş. Sen önce bunun hesabını ver. Siz sağda solda insanlara ifti- ra atarak bir yere varamaya- caksınız. Eğer elinde deliller varsa, yargıya gidin” dedi. ‘Enflasyon düştü’ iddiası AKP iktidarõnda Türkiye’nin kalkõndõğõnõ savunan Erdoğan, “Enflasyon neydi. Bacım, yüz- de 30. Senin cebinden, mutfa- ğından, senin evindeki tence- renden çalınıyordu bu. Şimdi enflasyon ne oldu, yüzde 9.5. Ama bunu CHP göremez, çünkü göz yok. Ey CHP, ey MHP, yolsuzlukların iktidarı olsaydık bu anlattıklarım ger- çekleşmezdi” diye konuştu. Avrupa ülkelerinde de işsiz- liğin arttõğõnõ ifade eden Erdo- ğan, “Bizde şurada 1.5 puan arttı diye kıyamet koparıyor- lar. ‘Daha da artacak’ diyorlar, yani zil takıp oynayacaklar. Diyorum ki tedbiriniz de var- sa söyleyin, ha yok. Yani bir tedbiriniz var mı, öneriniz var mı söyleyin; yok. Kaldı ki Türkiye değişiyor” dedi. Erdoğan daha sonra Kahra- manmaraş’a geçerek Hafõz Ali Meydanõ’nda halka seslendi. Erdoğan, kendisini televiz- yonda tartõşmaya çağõran Bay- kal’a “Sayın Baykal, seçim bu meydanlarda yaşanıyor. Siz bu meydanlara çıkıp da siyaset yapın bakayım” diye seslendi. Doğan Holding’e ke- silen cezaya da değinen Erdo- ğan, “Bu ülkede hiç kimse kanunların üstünde değil- dir. AK Parti hiçbir imkâ- nını şantaj olarak kullan- madı. Şantaja da boyun eğ- medi. Maliye Bakanlığı bir kuruluşa ceza veriyor. Bay- kal, ‘bu bir rejim sorunudur’ diyor. Baykal sorumsuzca demeçler veriyor. Aynı ola- yı Ergenekon’da da gördük. Baykal, çıkıp avukatlık ya- pıyor. Karanlık güç odakla- rının avukatlığını yaparak, siyaset yapılmaz” dedi. SP’DEN HÜKÜMETE ELEŞTİRİ: AKP, halkı yoksullaştırıp sadaka dağıtıyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Saadet Par- tisi (SP) Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, AKP’nin yerel seçim ön- cesi uygulamalarõnõ ağõr bir dille eleştirirken “Sos- yal devlet, vatandaşa sa- daka dağıtmaz, milleti sadakaya muhtaç hale getirmez” dedi. SP’nin Türkiye gene- lindeki belediye başkan adaylarõnõn tanõtõm top- lantõsõ, dün Anadolu Gös- teri ve Kongre Merke- zi’nde yapõldõ. Toplantõya, il, ilçe ve belde belediye başkan adaylarõnõn yanõ sõra Onursal Genel Başkan Recai Kutan, parti yöne- ticileri ve çok sayõda par- tili katõldõ. Kurtulmuş, bu- rada yaptõğõ konuşmada, hükümetin ekonomi poli- tikalarõnõ eleştirdi ve iş- sizliğin arttõğõnõ, kredi kartõ borcu bulunmayan kimsenin kalmadõğõnõ söyledi. Özelleştirme tepkisi Türkiye’de PET- KİM’in, Telekom’un, bir- çok kuruluşun satõldõğõnõ, şimdi belediye kuruluşla- rõnõn satõlmasõnõn plan- landõğõnõ anlatan Kurtul- muş, “Sayın Başbakan, millet adına söylüyo- rum: Bu gittiğiniz yol, yol değildir. Size bunu tavsiye eden, emredenler kendileri vazgeçiyorlar. Milletin malını kime sa- tıyorsunuz? Belediyenin malını satamayacaksı- nız. Çünkü bu seçimde millet size sarı kart gös- terecek” dedi. Hükümetin sadaka eko- nomisi uyguladõğõnõ vur- gulayan Kurtulmuş şun- larõ kaydetti: “Sadakayı devlet dağıtmaz. Zen- gin Ahmet Bey tarafın- dan yoksul Mehmet Be- ye verilir. Sadakayı sağ elinle verirsin, sol elin görmez. Kömür, fırın, buzdolabı dağıtıyorlar, sağ olsunlar. Ama bunu kameraların önünde yapmazsın. Bunu yap- sanız da sadaka olmaz, çünkü siz devletsiniz. ‘Biz sosyal devletiz’ di- yorlar. Sosyal devlet, sı- nıf ayrımını, gelir ada- letsizliğini gideren dev- lettir, vatandaşa sadaka dağıtmaz, milleti sada- kaya muhtaç hale ge- tirmez. Sayın Başbakan, siz Başbakan olduğunu- zun herhalde farkında değilsiniz. Bir kararıyla fakirlerin gelirini yük- seltebilir. Önce halkı yoksullaştırıp, sonra sa- daka dağıtıyorlar.” Demirel benzetmesi Erdoğan’õ, 1970’li yõl- lardaki Süleyman Demi- rel’e benzeten Kurtulmuş, “Demirel’le aynı şeyi ya- pıyor; ‘oy vermezseniz CHP gelir’ diye korku- tuyor. AKP’lilere sesle- niyorum: Siz değişimi de ayağa düşürdünüz, insanı, emeği, başörtü- sünü, vicdanı ve sada- kayı ayağa düşürdünüz” diye konuştu. ‘Yoksul istismar ediliyor’ TOLGA YENİGÜN CHP Genel Başkan Yardõmcõ- sõ ve Kocaeli Milletvekili Cevdet Selvi, “Yolsuzluk ve Yoksullu- ğun yenilmesi ve Yasakların Kaldırılması” olarak ifade edilen “3 Y” sözüyle iktidara gelen AKP’nin tam tersine “3 Y”yi yaygõnlaştõrõp derinleştirdiğini belirterek “hedef kitleler” yara- tõldõğõnõ söyledi. “Sosyal dev- let” adõ altõnda gerçekleştirilen kö- mür ve benzeri yardõmlarõn AKP’nin “oy deposu olarak gör- düğü yoksul kitleleri istismarı” olarak niteleyen Selvi, iktidarõn Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) uyarõlarõnõ dahi dikkate almadõ- ğõna dikkat çekti. CHP Genel Başkan Yardõmcõ- sõ Selvi, yerel seçimlerin yaklaş- tõğõ dönemde “sosyal yardımla- ra” hõz veren iktidarõn tavrõnõ yorumladõ. Selvi, “AKP, iktidara gelir gelmez, kendisine önemli bir oy desteği sağlayan bu yardım dağıtma yöntemini iktidar ola- naklarıyla geliştirmiş ve 2004 yerel seçimlerinin ardından AKP’li belediyeler ordusu da buna katılmışlardır. AKP, oy deposu olarak gördüğü yoksul kitleleri istismar etmeyi ta ba- şından beri kafasına koymuş ve onları bu konuda ‘hedef kitle’ olarak seçmiş ve çalışmalarını bu yönde planlı, programlı bir biçimde yürütmüştür” dedi. ‘Yoksullar listesi AKP’de’ AKP’nin Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşmayõ Teşvik Fonu (SYDTF) aracõlõğõ ile her il, ilçe, köy ve mahalledeki yoksul aileleri kayõt altõna alarak kapsamlõ bir ve- ri tabanõ oluşturduğunu söyleyen Selvi, “Bu tespit edilen yoksul ailelerin listelerinin AKP teşki- latının elinde olduğunu düşü- nüyorum. SYDTF mütevelli he- yetlerinde yasaya aykırı ola- rak, ‘hayõrsever vatandaş’ yerine AKP il genel meclis üyelerine yer verilmeye başlanmıştır” di- ye konuştu. Tunceli’deki beyaz eş- ya yardõmlarõnõn “sosyal yar- dımların dışına çıkıldığını” gös- teren örnek olduğuna işaret eden Selvi, ihtiyaç sahibi yurttaşlara ya- põlacak olan yardõmlarõn,“Yasa gereği bir hak olarak yapılma- sı” ve yurttaşlarõn “kendi ihti- yaçlarını karşılayabilir hale gel- mesini sağlamaya dönük olma- sı” gerektiğini ifade etti. AKP’nin, “seçim yardımları- nı”, YSK’nin uyarõlarõnõ dikkate almadan sürdürdüğünü vurgula- yan Selvi, parti olarak hedefleri- nin, “sadaka dağıtan devlet ye- rine, insan onuruna saygılı güç- lü bir sosyal refah devleti yapı- lanması sağlamak” olduğunu belirtti. CHP’li Selvi, AKP’nin, iktidarõ süresince kendisine önemli bir oy desteği sağlayan yardõm dağõtma yöntemini geliştirdiğini belirterek, “2004 yerel seçimlerinin ardõndan AKP’li belediyeler ordusu da buna katõlmõşlardõr” dedi. Adalet Bakanı’nın kendisine arsa alması için kişisel vekâlet verdiği eski Akfırat Belediye Başkanı çete kurmakla suçlanıyor. DTP’nin Türkiye genelinde gösterdiği 38 kadın belediye başkan adayının tanıtımı için Diyarbakır’da toplantı düzenlendi. Toplan- tıda konuşan DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, beledi- ye başkanı, il genel meclisi ve belediye meclisleri için gösterdikleri adayların büyük bir bölümünün seçim kurulu tarafından ceza- evinde yattığı gerekçesiyle geri çevirildiğini belirterek “Kürtlerin yaklaşık yüzde 90’ı cezaevinde yatmış. PKK’nin silahlı mücadele- yi bırakmasının yöntemi, demokratik siyasete katılmasını sağla- maktır diyoruz. Ancak evinde yaşayan insanlarımızın bile siyaset yollarını engellersek silahları nasıl bıraktırırız?” dedi. Ayna, yerel seçimlerin AKP’nin şiddet politikaları nedeniyle normal bir yerel seçim olmaktan çıktığını belirterek “Genel seçim havasına bürün- dü ve daha fazla önem kazandı” diye konuştu. CHP’li Selvi, AKP’nin ‘yardõmlarla’ oy deposu bir kitle yarattõğõnõ söyledi Baykal’õ medyanõn avukatlõğõnõ yapmakla suçlayan Erdoğan, “Şu anda bir CHP medyasõ var. O medyanõn avukatlõğõnõ da Sayõn Baykal yapõyor” dedi. Erdoğan, CHP’nin Hazine yardõmõndan 1 milyon TL’lik yolsuzluk yaptõğõ iddialarõnõ anõmsatarak Baykal’a “Sen önce bunun hesabõnõ ver” diye seslendi. Baykal’õn televizyonda tartõşma teklifine karşõlõk yolsuzluk iddialarõnõ gündeme getirdi DTP 38 kadın adayını tanıttı SP Genel Başkanõ Kurtulmuş, AKP’nin uygulamalarõnõ eleştirirken “‘Biz sosyal devletiz’ diyorlar. Sosyal devlet, sõnõf ayrõmõnõ, gelir adaletsizliğini gideren devlettir, vatandaşa sadaka dağõtmaz, milleti sadakaya muhtaç hale getirmez” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear