Catalog

kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE 12 KÜLTÜR CMYB C M Y B Tiyatro oyuncusu Gazanfer Özcan için bugün Kadõköy Haldun Taner Sahnesi’nde bir tören yapõlacak SonyolculuğunauğurlanõyorKültür Servisi - Önceki ak- şam yaşama veda eden usta ti- yatro oyuncumuz Gazanfer Özcan bugün son yolculuğuna uğurlanõyor. Gazanfer Özcan için bugün Kadõköy Haldun Ta- ner Sahnesi’nde saat 10.30’da bir tören yapõlacak; daha sonra Özcan’õn cenazesi Altunizade İlahiyat Fakültesi Camisi’nde öğle vakti kõlõnacak namazõn ar- dõndan Karacaahmet Aile Kab- ristanõnda toprağa verilecek. Özcan’õn kaybõ, sanatçõ dostla- rõ ve izleyicilerinde büyük üzün- tü yarattõ. Sanatçõ dostlarõ onun kaybõnõn ardõndan duygu ve düşüncelerini şöyle anlattõlar: Nejla Uygur Rahatsõzlõğõ nedeniyle Ga- zanfer Özcan’õn ölümünden haberdar edilmeyen Nejat Uy- gur yerine duygu ve düşünce- lerini paylaşan eşi Nejla Uygur şöyle dedi: “Sanat camiası bü- yük bir dostunu, büyük bir us- tasını, arkadaşını; aynı za- manda da İzmir Fuarı’ndaki karavana arkadaşını yitirdi. Kaybımız çok büyük.” Erol Günaydın Çok üzülüyorum, Gazanfer Özcan’õn gidişi biraz erken oldu, hatta çok erken oldu... Gazanfer gençti, hakikaten gençti. Benim elli yõllõk ah- babõmdõ. Yõllarõn yõlõ dişleriyle tõrnaklarõyla tiyatro için çalõştõ; ne kaldõ geriye, koskocaman bir borç... Hâlâ çalõşõyordu borcunu ödemek için... Bizim ülkemizde önüne gelen tiyat- roya vuruyor, üvey evlat mua- melesi yapõlõyor... Gazanfer, dünyanõn ne munis, en neşe- li insanlarõndan biriydi; hiç kimseye benzemeyen çok gü- zel huylu bir insandõ. Gazan- fer sahnede oynarken hiç ya- bancõlõk çekmezdiniz. Hatta rahatlardõnõz... Derdiniz ki, “Biri geldi ve bize bir şeyler anlatıyor”... Çok önemli oyuncularõmõzdandõ, kolay yetişmiyor öylesi. Çok az us- ta kaldõ. ‘Gün ağaracak rep- likler çekilecek, perde diye- rek kapatacağız bir gün”, geride kalanlar sağolsun. Umarõm onlarõn da başõna böyle maddi sorunlar gelmez. Dikmen Gürün Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü Tiyatrosu, özellikle benim ku- şağõmõn keyifle gittiği, tat ala- rak izlediği bir tiyatroydu. Tat alõyorduk çünkü, Gazanfer Özcan gibi bir usta oyuncu ko- medi sanatõnõn tüm inceliklerini seyircisiyle paylaşõyordu. Gö- nül Ülkü ile oluşturduklarõ mükemmel ikili nasõl unutula- bilir? Gazanfer Özcan oynadõ- ğõ her role kendinden, saygõn kişiliğinden bir şeyler katan bir ustaydõ ve de bir beyefen- diydi. Bizler böyle nadide sa- natçõlarõn kõymetini ne yazõk ki onlarõ kaybettiğimizde anlõyo- ruz. Haldun Dormen Bir tiyatrocu olarak şunu söyleyebilirim ki Gazanfer Öz- can çok takdir ettiğim bir oyun- cu ve komedyendi. Kendine öz- gü bir üslubu vardõ. Sanki sah- nedeyken laflarõ o an bulup da söylüyordu. Onun gibi bir ko- medyen daha tanõmõyorum. O çok “başka” bir komedyendi. Bruno Barbey’nin sergisi, 14 Mart’a kadar Yapõ Kredi Sermet Çifter Sergi Salonu’nda Fotoğraflarla bir ulusun ruhuYILDIZ ÇELİK Bruno Barbey’in tarihe ta- nõklõk eden ‘İtalyanlar’ fotoğ- raf sergisi Yapõ Kredi Sermet Çifter Salonu’nda fotoğraf se- verleri bekliyor. Barbey, 1960’lõ yõllarda de- ğişik zamanlarda çektiği ‘İtal- yanlar’ fotoğraflarõyla 1960’la- rõn İtalya’sõnõ, Kuzey ve Güney İtalya arasõnda farklõlõklarõ or- taya koyuyor. Fas doğumlu bir Fransõz olan Barbey, bir ulusun ruhunu yansõtmaya çalõştõğõ fo- toğraflarõnda, 1960’larõn İtal- ya’sõnõ ve fotoğrafladõğõ döne- mi serginin bulunduğu yer ve çevresi olan Beyoğlu ile Gala- ta’ya ve bu semtlerin bugünü- ne benzetiyor. ‘Cıvıl cıvıl yaşam dolu’ Fotoğrafçõ; “Sergi salo- nundan caddeye çıkıp ara so- kaklara doğru yürüdüğüm- de, sanki o günlerde yaşıyo- rum, her yer cıvıl cıvıl yaşam dolu, bana farklı gelen şim- diki teknoloji ile moda olan bazı şeyler” diyor. 1968 yõ- lõndan bu yana Magnum üye- si olarak fotoğraf üreten, he- yecanõnõ, kaliteyi canlõ tuta- bilmekteki başarõsõnõ nasõl ko- ruduğunu anlatõyor sanatçõ: “Çevrenizdeki dünyada, ne- ler oluyor bitiyor bilmek için her şeyi çok yakından izle- mek gerek. Bunun yanı sıra, yeni teknoloji ve çok ilginç çok olasılıklar var. Yaşamı, yeni teknolojiyi izleyip, iler- leyen zamana karşı her za- man uyanık kalmalıyız. Sü- rekli yeni tasarı üretmek ge- rek. Şimdi Mexico’da bir çalışmam var, onu sürdü- rüyorum. Bu tasarıya başla- madan önce, konu hakkında çok araştırma yaptım. Bu da konuyu daha iyi duyum- samamı sağlıyor. Bir ara da Obama’nın fotoğraflarını çekmek için Amerika’ya gittim.” Sanatçõnõn İstanbul’dan son- ra İtalya’da sergilemeyi ta- sarladõğõ fotoğraflarõn albü- münün yazarõ, 2008 yõlõnda Nobel ödülü alan J.M.G Le Clezio. Yapõ Kredi Yayõnla- rõ’ndan çõkan kataloğun ön- sözlerini ise iki Türk fotoğrafçõ Kamil Fırat ile Haluk Ço- banoğlu yazmõş. Sergi 14 Mart’a kadar açõk. İSMET KÜNTAY ÖDÜLLERİ Erbil Göktaş’tan açıklama Kültür Servisi- Erbil Göktaş, İsmet Küntay Ödülleri’nin seçici kurulundan çõkarõlmasõ üze- rine bir açõklama yapmõş, ‘seçici kurulu üyeli- ğinden Hayati Asılyazıcı’yla özel sorunları ne- deniyle çıkarıldığını’ belirtmişti. Bu açõklamayla birlikte Hayati Asõlyazõ’nõn verdiği yanõtõ da içe- ren haber üzerine yeni bir açõklama gönderen Göktaş, Asõlyazõcõ’nõn ‘görüş bildirirken’ ki- şiliğine yönelik “küçültücü” ifadelerle “yanlış bilgilendirme” yaptõğõnõ söylüyor. Göktaş, ku- rulun toplandõğõ 4 Haziran’dan önce kuruldan çõ- karõldõğõnõn kendisine duyurulmadõğõnõ söylüyor. “Asla böyle bir şey olmadı, ben ‘eşimle birlikte davet edildiğim’ o toplantıya katıldım ve bu dö- nemde ödül alanların belirlenmesinde ‘en çok oyun izleyen kişi’ olarak belirleyici oldum. Adımın ve imzamın bu yılki karar defterin- de yer almadığı da doğru değildir. Çünkü def- teri de ‘beş yõldõr’ ben tutmaktayım ve benden başka kimsede defter yoktur” diyor. ÇAĞSAV Onur Ödülü Günay’ın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Sanatlar Vakfõ (ÇAĞSAV) Yö- netim Kurulu, ÇAĞSAV 2009 Onur Ödü- lü’nün “kişisel” dalda ressam ve sanat eği- timcisi Lütfü Günay’a, “kurumsal” alanda ise İstanbul Grafik Sanatlar Mü- zesi’ne (IMOGA) verilmesini kararlaştõrdõ. ÇAĞSAV’dan yapõlan açõklamada, ÇAĞSAV Başkanõ Şefik Kahraman- kaptan’õn ödül gerekçelerini şöyle ifade ettiği kaydedildi: “ÇAĞSAV Onur Ödü- lü Heykelciği 2009 (kişisel) resim sa- natının yaygınlaşması ve uygulamala- rının zenginleştirilmesi yönündeki ça- baları, bir eğitmen olarak verdiği öz- verili hizmetlerle yetiştirdiği başarılı öğ- renciler, Ankara’da ilk soyut resim sergisini açarak çağdaş akımların öğ- renilmesine öncülük etmesi nedeniyle ressam-sanat eğitimcisi Lütfü Günay’a verilmiştir. ÇAĞSAV Onur Ödülü Heykelciği 2009 (kurumsal) ise özgün baskı-resim sanatının öğrenilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli eğitim ve uygulama altyapısını oluşturan, bu alanda önemli bir koleksiyon ve sanal arşivi geliştirme yönünde olumlu ça- balar gösteren İstanbul Grafik Sanat- lar Müzesi IMOGA’ya verilmiştir.” Ödüllerin 6 Nisan Pazartesi akşamõ “9. Ankara Sanat Buluşması - ANKART 2009”un açõlõşõ öncesinde Çankaya Be- lediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde tö- renle verileceği bildirildi.Ödüller, 6 Nisan akşamı sahiplerine verilecek. Bruno Barbey, ‘İtalyanlar’ sergisindeki fotoğraflarõyla 1960’larõn İtalya’sõnõ, Kuzey ve Güney İtalya arasõnda farklõlõklarõ ortaya koyuyor. Sergi, 25 Şubat’a dek Kulturhaus Hamm/Sieg’de gezilebilir. Turhan Selçuk’un yapõtlarõna büyük ilgi Kültür Servisi - Karikatür ustamõz Turhan Selçuk’un yapõtlarõndan örnek- ler, Almanya’nõn Hamm/Sieg kentinde de büyük ilgi görüyor. Altenkirchen Kay- makamõ Michael Lie- ber ile Hamm/Sieg Belediye Başkanõ Hans Schmidt bir- likte yaptõğõ açõlõşa çok sayõda Alman ve bölgede yaşayan Türkler katõldõ. Ga- zeteci yazar Mehmet Canbolat ise Turhan Selçuk’un sanat ya- şamõ ve yapõtlarõ üze- rine konuştu. Sel- çuk’un yapõtlarõnõn, 40-50 yõllõk geçmişi olmasõna karşõn gün- celliğini bugün de ko- ruduğunu vurgulayan Canpolat “Sanatçı- nın ölümsüzlüğü ve evrenselliği işte bu gerçekte yatar” dedi. Canpolat “Onun, in- san hakları ve in- sanlık onuru, de- mokrasi mücadelesi bugün de sürüyor” diye konuştu. 25 Şu- bat’a kadar Kulturha- us Hamm/Sieg adre- sinde gezilebilecek serginin açõlõşõna 86 yaşõndaki Turhan Sel- çuk sağlõk sorunlarõ nedeniyle katõlama- dõ. Sergi 16 Mart’ta Yunanistan’õn Sela- nik kentinde açõlacak. Muhsine Helimoğlu kitabını imzalıyor Kültür Servisi - Ülkemizin tanõnmõş halkbilimcilerinden Muhsine Helimoğlu Yavuz, “Contes Turcs” adõyla Fransõzcaya çevrilen masal kitabõnõ, çevirmeni Sandra Albukrek ile birlikte, 20 Şubat Cuma günü saat 18.00’de, Beyoğlu Fransõz Kültür Merkezi’nde imzalayacak. Yazar ve çevirmen, imzadan önce çeşitli okullardan seçilmiş öğrencilerle bir de atölye çalõşmasõ yapacaklar. ‘Pandora’nın Kutusu’na ödül Kültür Servisi - On dört filmin yarõştõğõ 27. Uluslararasõ Fajr Film Festivali’nde Mohammad Mahdi Asgarpour (İran), Majid Sheikh-Ansari (İran), Andrey Zvyagintsev (Rusya), Roberto Stabile (İtalya), Mikel Olaciregui (İspanya), Marc Bashet (Fransa) and Paul Cox’tan (Hollanda) oluşan seçici kurul, Yeşim Ustaoğlu’nun ‘Pandora’nõn Kutusu’ adlõ filmini iki ödüle değer buldu. Film, ‘Kristal Simurg Seçici Kurul Özel Ödülü’nün sahibi olurken, ‘Kristal Simurg En İyi Oyuncu Ödülü’ Derya Alabora, Övül Avkõran ve Tsilla Chelton’a verildi. Senaryosu Yeşim Ustaoğlu ve Sema Kaygusuz’a ait olan ‘Pandora’nõn Kutusu’, bir gün kaybolduğunu öğrendikleri yaşlõ annelerinin yaşadõğõ küçük bir Batõ Karadeniz kasabasõna doğru yola çõkan üç kardeşin öyküsünü anlatõyor. İstanbul Modern’de söyleşiler Kültür Servisi - İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde 21 Şubat Cumartesi saat 13.00’te, ‘Yeninin Seyri, Seyrin Yenisi’ başlõklõ konuşma dizisinin sahne sanatlarõ ve görsel sanatlarda seyreden-seyredilen ilişkisine odaklanan “Mutfaktaki Yabancõ: Dramaturg ve Küratör” başlõklõ oturumunda Özlem Hemiş ve Levent Çalõkoğlu konuşacaklar. 21 Şubat Cumartesi saat 16.00’da ise Murat Germen ve Orhan Cem Çetin’in yönettiği Çağdaş Fotoğraf Serileri söyleşi dizisinde, İsviçreli fotoğrafçõ Peter Müller Peter’in hem mekân, hem de zamanõ çokkatmanlõ kurgulayarak gerçeküstü bir boyuta taşõdõğõ çalõşmalarõ değerlendirilecek. 22 Şubat Pazar saat 15.00’te Altyazõ ekibi, Türk sinemasõnõn özgün isimlerinden Ahmet Uluçay’õn kõsa filmleri eşliğinde yönetmenin zengin dünyasõ üzerine konuşacak. ‘TiyatrosuzKimse KalmasınTasarısı’ DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõr Devlet Tiyatrosu (DDT) ‘Tiyatrosuz Kimse Kalmasın Tasarısı’ kapsamõnda, daha önce tiyatroya gitme şansõ bulamamõş aileleri çocuklarõyla birlikte tiyatroyla tanõştõrmaya devam ediyor. DDT Bölge Sanat Yönetmeni ve Müdür Vekili Orkun Gülşen “Tiyatrosuz Kimse Kalmasın, yaklaşık 2 aydır uygulanıyor. Şu ana kadar 3 bin 500 aile çocuklarıyla birlikte tiyatroyla tanıştı. Kaymakamlıklarımızdan daha önce tiyatroya gitmeyen ailelerin ve çocukların belirlenmesini istedik. Onlar bize listelerini sundu. Biz de onlara biletlerini, davetiyelerini takdim ettik ve tiyatromuzda oyunlarımızı seyretmeleri için konuk ettik. İlçelerimize düzenlediğimiz turneler devam ediyor” diye konuştu. Gülşen, fuayede seyircilerin oyundan sonra izlenimlerini yazdõklarõ bir defterleri bulunduğunu, oyunlarõ izleyen bazõ gençlerin artõk “Ben de tiyatrocu olmak istiyorum” diye yazdõklarõnõ da bildirdi. Mehmet Eyüboğlu toprağa verildi Kültür Servisi - Yazmacõ Mehmet Eyüboğlu, dün Altunizade’deki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde öğle vakti kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan Küçükyalõ’daki aile mezarlõğõnda toprağa verildi. Ülkemizin yetiştirdiği önemli ressam ve öğretim üyelerinden Bedri Rahmi Eyüboğlu ve ressam eşi Eren Eyüboğlu’nun oğlu olan Mehmet Eyüboğlu, erken yaşta; 1952’de Maya Galerisi’nde açõlan “Yazma Sergisi”nin hazõrlanõşõnda çalõştõ ve baskõ ile ilk boyamalarõnõ yaparak sanat çalõşmalarõna başladõ. Bundan sonra uzun süre yurtdõşõnda yaşayan Eyüboğlu, 1976’da Bedri Rahmi’nin ölümünden sonra yeniden yazma sergisi açtõ ve çalõşmalarõnõ günümüze dek sürdürdü. 22 ŞUBAT 2009 Pazar Saat 11.00 “EMEKÇİ’nin ÇALIŞMA ve DİRENME HAKKI”nı, Değerli Yazarımız Prof. Dr. İzzettin ÖNDER, DİSK Eski Genel Sekreteri Mehmet ATAY, Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Celalettin AYKANAT yanı sıra Sinter ve Gürsaş’da direnen Grevci İşçi Önderleri ile birlikte kahvaltılı toplantımızda irdeliyor; Onları yürekten destekliyoruz. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ LÜTFEN YER AYIRTINIZ Yer: ADEN OTEL- İskele karşısı - KADIKÖY İletişim: 0536 739 02 29 - 0505 815 10 17 0544 384 45 52 İŞÇİ VE CUMOK DAYANIŞMASI www.cumokistanbul.org -STRATEJİK SARIMSAK- “Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış.” Türk atasözü Altmış yıldır kucak-kucağa yaşadığımız halde, kokusunu henüz alamadığımız sarımsağın adını koymakla “mübahiyim.” “Stratejik” sözcüğünü, olur-olmaz, YALAN-yanlış kullanan zevata duyurulur. Müjdat KILIÇKIRAN 3 BİN 500 AİLE TİYATROYLA TANIŞTI