Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
19 ARALIK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15
Türk Girişim ve İş Dünyasõ Kon-
federasyonu’nun Özyeğin Üniversi-
tesi ile birlikte hazõrladõğõ “KO-
Bİ’lerde Finansmana Erişim” ko-
nulu rapor açõklandõ. Raporda, KO-
Bİ’lerin en büyük sorunu olan fi-
nansmana yönelik sõkõntõlarõnõn or-
tadan kalkabilmesi için çözüm öne-
rileri sunulurken, bu sorunlarõn çö-
zümünde en önemli görevin yine
KOBİ’lere düştüğü vurgulandõ. Tür-
kiye’de KO-
Bİ’lerin
henüz çağdaş yönetim anlayõşõndan
uzak olduğu belirtilen raporda, KO-
Bİ’lerin çalõşanlarõ bir maliyet kale-
mi olarak değil yatõrõm faktörü olarak
görmesi gerektiğine işaret edildi.
Türk Girişim ve İş Dünyasõ Kon-
federasyonu (TÜRKONFED) Baş-
kanõ Celal Beysel, finansman soru-
nunun çözümü için raporu, Özyeğin
Üniversitesi ile birlikte Türkiye’de-
ki birçok sanayici ve işa-
damlarõ derneğini din-
leyerek hazõrladõkla-
rõnõ söyledi. Beysel,
1980’li yõllarda dev-
letin KOBİ’lere destek
vermesinin piyasaya mü-
dahale olarak anlaşõldõ-
ğõnõ, ancak bu anlayõşõn
1990’lõ yõllarda de-
ğiştiğini belirterek,
“Özellikle KOS-
GEB’in kurulmasıyla hü-
kümetlerce KOBİ’lere des-
tek verme çabası başla-
masına rağmen, Türki-
ye’de KOBİ’lere verilen destek
yetersizdir. Bu desteğin daha yu-
karılara çekilmesi için sorunların
bürokratlara ve hükümete çok iyi
anlatılması lazım” diye konuştu.
Raporda KOBİ’lerin finansma-
na erişimdeki sorunlarõ şöyle ifa-
de edildi:
KOBİ’lerin çoğu zaman sõnõrlõ ve
yetersiz sermaye ile kurulmasõ. His-
se senedi arzõ ile yapõlabilecek fi-
nansman yönteminin, sõğ olan piya-
sanõn derinleşememesi, bölge piya-
salarõnõn olmamasõ gibi sebeplerle
yaygõnlaşamamasõ,
Banka finansmanõnda, yüksek
kredi maliyetleri ve istenen teminat-
lar,
Kredi Garanti Fonu’nun (KGF)
son düzenlemeler öncesi KOBİ’ler
arasõnda yeterince cazip olmamasõ ve
finansal kiralamada KDV’nin yüzde
18 seviyelerinde olmasõ,
Kamu desteklerinde öne çõkan
bürokrasi, atalet, teminat, yüksek ko-
misyon ve giderleri,
Kamu desteklerinin yetersiz
kapsamõ ve mevzuat karmaşõklõğõ,
Kayõtdõşõlõk ve bunun getirdiği
haksõz rekabet sorunlarõ,
Ar-Ge ve yenilik konusunda KO-
Bİ’lerin çoğunun yetersiz kalmasõ
KOBİ’lerin çoğunun çağdaş yö-
netim usulleri konusunda yetersiz
olmasõ, uzun vadeli ve stratejik yak-
laşõmlar sergilememesi,
Özellikle finans konusundaki
yaygõn bilgi yetersizliği ve nitelikli yö-
netici ve kalifiye eleman sorunu.
Sorunlarõn çözümü için en önemli
görevin yine KOBİ’lere düştüğü ifa-
de edilen rapordan çõkan çözüm öne-
rileri ise şöyle:
İşletme ve yönetim fonksiyonlarõ
çağdaş yöntemlere açõlmalõ.
Çalõşanlar, bir maliyet kalemi
olarak değil, bir yatõrõm faktörü ve
fark yaratacak en önemli kurumsal
kaynaklardan biri olarak ele alõn-
malõ.
Ar-Ge’ye ve yenilikçiliğe odak-
lanõlmalõ, teknolojiden olabildiğince
faydalanõlmalõ,
KOBİ’ler, güvensizlik engelini
aşmalõ, sağlõklõ ortaklõklar ile büyü-
me vizyonuna erişmeli,
İş planõ yapõlmadan yeni atõ-
lõmlara girişilmemeli,
Kayõtdõşõlõktan kesinlikle çõ-
kõlmalõ.
Raporda, tüm bunlarõn gerçekleş-
tirilebilmesi için KOBİ’lere mutlaka
destek verilmesinin ve bazõ yasal
düzenlemelerin yapõlmasõnõn şart ol-
duğu vurgulandõ. Ar-Ge ve yenilik
desteklerinin iyileştirilmesi ve mev-
zuatta sadeleştirmeye gidilmesi ge-
rektiğine işaret edildi.
Çarşamba günü Gebze Ticaret Oda-
sı çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği
yaptı. TOSYÖV’le birlikte düzenlenen
etkinliğin konusu “KOBİ’ler ve Giri-
şimciler İçin Yeni Finansman Olanak-
ları ve Fırsatlar”dı. Kredi Garanti Fonu,
KOSGEB, Kalkınma Bankası, Hazine
Müsteşarlığı ve KOBİ AŞ, Halk Bankası
ve Finansbank’ı temsilen etkinliğe ka-
tılan konuşmacıların ortak yönü sun-
dukları imkânları özellikle bu ekonomik
durgunluk ortamında Gebzeli iş in-
sanlarıyla bir araya gelerek ve onların
beklentilerini göz önüne alarak ilk ağız-
dan aktarmaktı.
Oldukça başarılı bir katılımla geçen
bu toplantının sonuçlarının Gebze iş
dünyasına ne ölçüde fayda sağlaya-
cağını zaman içerisinde değerlendirmek
mümkün olacak.
Ancak dikkat çekici olan etkinliğe ka-
tılan kurumların kendilerini anlatma ve
katılımcılarını sorunlarına çözüm sunma
adına her zamankinden çok daha istekli
bir görüntüde olmalarıydı.
Krizde çok eleştirilen finans sektörü
özellikle son dönemde iş dünyasından
gelen beklentiler ve artan eleştiriler
karşısında azımsanmayacak bir yenili-
şim duygusuna kapılmış görünüyor.
Örneğin, Kredi Garanti Fonu’ndaki ye-
niden yapılanma, Hazine’nin KGF’ye
sağladığı bir milyar TL’lik desteğin ya-
nı sıra, yirmi özel bankanın artan fi-
nansman ihtiyaçlarına cevap verebilmek
için KGF ile ortaklığa yönelmesi bile bu
anlamda bir çözüm ve fırsat yaratma is-
teğinin bir göstergesi olarak görülebilir.
KGF Genel Müdürü Hikmet Kurnaz’ın
söylediği gibi, geçmişteki kriz dönem-
lerinde yaşanan örnekler de göz önüne
alınarak krizden çıkışların en önemli yo-
lu “işletmeleri ayakta tutacak finansman
olanaklarının ve devlet desteklerinin
olabildiğince arttırılmasından” geçiyor.
Gebze’de KOBİ destekçisi kuruluşların
temsilcilerinden aldığımız mesaj bu
yönde bir anlayışın bir uzlaşıya dönüş-
müş olduğuna işaret ediyor.
Gebze Ticaret Odası 9500 üyeye sa-
hip. Üyelerinin yüzde 72’si Gebze sı-
nırları içerisinde yer alıyor. Küresel
ekonomik krizin Gebze ekonomisine
yansıması dış ticaret rakamlarında da
görülebiliyor. Örneğin, 2008 yılının ilk
10 ayında Gebze’deki gümrüklerden
yapılan dış ticaretin Türkiye’nin dış ti-
caret hacmindeki yerini yüzde 8.4 ola-
rak gösterirken 2009 yılına ait aynı gös-
tergelerde bu oran yüzde 5.2. Gebze
Organize Sanayi Bölgesi dev sanayi ku-
ruluşları ile Türkiye ekonomisinin ana
damarlarından biri. Gebze’de on OSB
kurulu, Türkiye’de OSB’lerin en yoğun
olduğu tek ilçe konumunda. Bölgenin
bir başka özelliği de GOSB İleri Tek-
noloji Parkı, TÜBİTAK-MAM, Araş-
tırma Merkezi ve Teknoloji Geliştir-
me Bölgesi, TÜSSİDE ve Yüksek
Teknoloji Enstitüsü, TSE Araştırma
Laboratuvarı ve Meslek Yüksek-
okulu’nun burada konuşlanmış ol-
ması... Bu özelliğiyle yöre Ar-Ge ve ye-
nilikçilik merkezine dönüşmüş.
Gebze’yi sadece sanayinin yoğun, ti-
caretin geliştiği bir bölge olarak görmek
gerçekten tarihi geçmişine, turizm ve ta-
biat varlıklarına ve de ressam Osman
Hamdi Bey’e haksızlık etmiş oluruz.
Gebze’nin doğal güzellikleri, tarihi
değerleri sanat ve kültürel zenginlikle-
rinden de söz etmekte yarar var. Geri
kalmış bir toplumu çağdaşlaştırmaya ça-
lışan bir aydının yorgun halini anlattığı
şeklinde yorumlanan Kaplumbağa Ter-
biyecisi tablosu bilindiği gibi Osman
Hamdi Bey’in yapıtları arasındadır. Bir
süre yaşadığı ve resimlerini yaptığı Es-
kihisar köyündeki köşk müze haline ge-
tirilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in otağının
kurulduğu Hünkar Çayırı, ünlü Karta-
calı komutan Anibal’ın mezarı, Eski-
hisar Kalesi, Çoban Mustafa Paşa
Külliyesi, dağcılık, kampçılık ve dağ yü-
rüyüşü gibi doğa sporlarının yapıldığı do-
ğa harikası Balıklaya Vadisi Gebze’nin
zenginliklerinden sadece bir bölümü...
Gebze köylerindeki doğal güzellikler
ve yaşamsal kültürler ise her biri ayrı de-
ğerlerde...
Gebze Ticaret Odası’nın yeni başka-
nı Nail Çiler, matematik öğretmeni.. İş
yaşamına dershane açarak başlamış,
farklı işlere girerek burada da başarılı ol-
muş bir işadamı.. Konuşmasında Geb-
ze’nin marka şehir olması için sadece iş
dünyasının büyüklüğü ile değil sosyal ve
kültürel yaşam zenginlikleri ile de bir ge-
lişim göstermesi gerektiğini vurguladı.
Saptamalarına yürekten katılıyorum.
Marka şehir olmanın yolu da böyle ol-
malı... Ne yazık ki sosyal ve kültürel ya-
şam zenginliğinin iyi ekonomi ile birlik-
te bir gelişmişlik göstergesi olduğunu
unutuyoruz. Yani sadece sanayi, bir böl-
genin gelişmiş olduğunu ifade etmiyor.
Bugün dünyada güçlü ekonomileri ile ta-
nıdığımız gelişmiş dünya ülkelerinin
kültür ve sanat ortamının zenginliğine
sosyal yaşam standartlarına verdiği
önem bize örnek olmalı.
Başkanın çağrısına bu bağlamda
destek olmanın tam zamanı...
Gebzeli Ressam Osman Hamdi’den Güçlü Ekonomiye
S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ hilmideveli@hotmail.com
KOBİ’ler çalõşanlarõna
yatõrõmyapmakzorunda YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Artık ceza uygulamasına ilişkin vergi
hukukuna herkes her an ihtiyaç duyabilir…
Nitekim vergi, trafik gibi başta pek çok
alanda idare, ‘kamu düzenini’ sağlamak
gerekçesiyle ceza yağdırıyor… Aslında
kesilen para cezası tutarlarındaki baş
döndürücü artış, parayla cezalandırmanın
kamu düzenini sağlayıp sağlamadığı
konusunda ironik bir tablo oluşturuyor.
Ceza yedikçe kurallara baş mı kaldırıyoruz,
ne!.. Öyle olmalı ki, 2009 yılının ilk altı
ayında 15 milyar TL ceza yedik. Bu rakam
hedeflenenin iki katı ve artık para
toplamakta zorlanan devletin ceza
yağdırmakta oldukça rahat olduğunu
gösteriyor...
Son 4.5 yılda ise 68 milyar TL yemişiz.
Uygulama yaygınlaşınca araştırma konusu
yaptığımız para cezaları konusunda önemli
bir ayrıntı ile daha karşılaştık; kesilen bu 68
milyar TL’den tahsil edilebilen tutar sadece
14.5 milyar lira… İşte size vergi hukukunda
ceza uygulamasını iyi öğrenmek için bir
neden daha. Belki de haklı olan sizsinizdir!
Herhangi bir alanda ceza yediğiniz zaman
ne yapacaksınız? Nereye başvuracak,
ödemeyi nasıl yapacak, uzlaşma ya da
dava sürecinde nelere dikkat
edeceksiniz?... İşte bu konuda bilinmesi
gerekenler:
İhbarname elinize ulaştığında dava
açmadan önce, idari aşamada şansınızı
deneyebilirsiniz. Seçenekleriniz şunlar:
İşlemde bir “vergi hatası” varsa, düzeltilme
isteyebilirsiniz. Dava açmayacaksanız,
Vergi Usul Kanunu’nun 376.
maddesine göre
“ödeyeceğinize ilişkin bir
dilekçe” vererek bu tür
bir başvuruyu ilk kez
yapıyorsanız “vergi
ziyaı” cezasının yarısını
indirtebilirsiniz. Ancak
indirimden
yararlanabilmeniz için
vergi aslı ile kalan
cezayı indirimden
sonraki vadesinde
ödemelisiniz.
Uzlaşma başvurusunda
bulunulabilir. Uzlaşma, vergi ve
cezanın tutarı konusunda pazarlık
edilmesi suretiyle indirim anlamına
geliyor. Tarhiyat sonrası uzlaşma
başvurusu ise, vergi-ceza
ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden
itibaren 30 gün içinde yapılabiliyor.
Bu seçenekte anlaşma sağlanamasa
da vergi mahkemesinde dava açma
hakkınızı yitirmiyorsunuz. Ancak
tarhiyat öncesi ya da sonrası
uzlaşmadan, yalnızca birini talep
edebiliyorsunuz.
Dava seçeneği
Uzlaşma talebinde bulunan bir
mükellef, uzlaşamazsa yani vergi ve
cezanın tutarı konusunda, vergi idaresinin
temsilcileri ile anlaşamazsa, vergi
mahkemesinde dava açabilir. Ancak, hem
cezada indirim yaptırıp hem de dava açma
yoluna gitmek mümkün değil. Aynı şekilde,
uzlaşma yolu ile vergi ve cezanın tutarı
konusunda anlaşmaya varan bir
mükellefin, ayrıca dava açması da
mümkün değil.
Mükellefin, vergi ve cezanın belli bir
kısmı için uzlaşması belli bir kısmı için de
dava açması da mümkün olabiliyor.
Vergi ve cezalar için “teminat” istenmesi
durumunda, belirlenen süre içinde
teminat gösterilmesi gerekiyor.
Teminat istenmesine esas olan
olayda; açıkça hukuka aykırı bir
durum varsa ve telafisi imkânsız
zarar ortaya çıkacaksa,
“yürütmeyi durdurma ve iptal”
davası açılabilir. Bu gibi
durumlarda, vergi mahkemesi
vergi dairesi savunması alınana
kadar yürütmeyi durdurma
kararını, öncelikli olarak
verebilir ya da vergi
dairesinin savunma süresini
kısa tutabilir.
1- Ocak ayında kanser teşhisi konuldu. Nisanda tedavim bitti. Kontroller
sonucu 09.09.09 işbaşı (çalışabilir) verildi. Bu hastalığımı sebep gösterip
işyerimden istifa etsem kıdem tazminatı alabilir miyim? Bölge Çalışma
Müdürlüğü’nde sorduğum bir memur, hastalığını gerekçe gösteremezsin,
“iş göremez-çalışamaz raporu” olması gerekir, dedi.
2- Devlet hastanesinden yüzde 65 özürlü raporu aldım. Bu raporla vergi
muafiyeti istedim. Vergi dairesi tekrar hastaneye gönderdi. En son kontrol
Pt Filmde “tam yanıt” vermiş şeklinde rapor verildi. Ben elimdeki yüzde 65
raporla işçi bulmaya özürlü statüsünde istihdam edilmek için kayıt
yaptırdım. Raporun ve hastalığımın son durumu bu statüyü değiştirir mi?
Sorduğum memur; “Kazanılmış haktır. Biz herhangi bir kuruma yazı
göndermiyoruz” dedi. Mehmet Güneç
Yüzde 65 raporla özürlü statüsünde istihdam edilebilirsiniz. Bunun için
elinizdeki raporla Türkiye İş Kurumu’na kayıt yaptırın. 4857 sayılı İş Kanunu’nun
“işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı”nı düzenleyen 24. maddesinin I.
fıkrasında, (a) bendinde; iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin
niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa
(4857/24-I-a) işçi iş sözleşmesini herhangi bir fesih bildirimi
süresi beklenmeksizin derhal feshedebilir. Yani, iş
sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden
doğan bir sebeple sağlığınız veya yaşayışınız için tehlikeli
olması halinde işverenden kıdem tazminatınızı alarak
ayrılabilirsiniz. Ancak, SGK’den emekli olmanız halinde de
işyerinizden kıdem tazminatı alma hakkınız olduğunu ve
özürlülerin diğer çalışanlara göre daha kolay emekli
olduklarını hatırlatmak isteriz.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
İŞ GÖREMEZ RAPORU OLANLAR
KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR
KOBİ’lerin çoğu zaman
sõnõrlõ ve yetersiz sermaye ile
kurulmasõnõn ve finansman
kaynaklarõna erişiminin
büyük sorunlar arasõnda ele
alõndõğõ raporda, çözüm için
öncelikle işletmelere görevler
düştüğü belirtildi.
KOBİ’lere Dünya Bankası’ndan yeni finansman
Türkiye’deki Küçük ve Orta
Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ)
Dünya Bankasõ’nõn yeni finans-
manõndan yararlanacak. Dünya
Bankasõ’ndan yapõlan açõkla-
mada, bankanõn, Türki-
ye’deki KOBİ’ler için
Finansmana Erişim
Projesi için 250 mil-
yon dolar eşdeğerin-
deki ikinci ilave kre-
diyi onayladõğõ bildi-
rildi. Kredinin hükümet
garantisi kapsamõnda Türki-
ye Halk Bankasõ AŞ’ye verile-
ceği ve Türkiye’deki KOBİ’le-
rin orta ve uzun vadeli işletme
sermayesi ve yatõrõm finansma-
nõ ihtiyaçlarõnõ destekleyeceği
kaydedildi. KOBİ’ler için Fi-
nansmana Erişim Projesi kap-
samõndaki bu ikinci ilave kredi,
Halkbank’a sağlanan top-
lam 250 milyon dolar
eşdeğerindeki (100
milyon dolar ve
101.1 milyon Avro)
taahhüde bağlõ esnek
bir kredi.. Kredinin
faiz oranõ 6 aylõk libor
artõ sabit marj. Kredi 5 yõl-
lõk bir geri ödemesiz dönem de
dahil olmak üzere 14 yõllõk bir ni-
hai vadeye sahip.
Koç İşletme Enstitüsü CEMS’ye katıldı
Koç Üniversitesi İşletme Ens-
titüsü, işletme okullarõ ve çoku-
luslu şirketlerin dünya ölçeğinde
stratejik ittifakõ olan Uluslararasõ
İşletme Okullarõ Birliği’ne
(CEMS) resmi olarak katõldõ. Koç
Üniversitesi İşletme Enstitüsü’nün
CEMS’ye dahil olmasõ 4 Aralõk’ta
Köln’de yapõlan CEMS Genel
Kurulu İbrasõ ile kesinleşti. Üni-
versite, 2010 - 2011 akademik yõ-
lõ için CEMS MIM (Master in In-
ternational Management) olarak
bilinen CEMS Uluslararasõ Yö-
netim Yüksek Lisans Progra-
mõ’na öğrenci kabul etmeye baş-
layacak. CEMS ağõnda 4 kõtadan
28 okul ve 54 uluslararasõ lider şir-
ket bulunuyor. CEMS Uluslararasõ
Yönetim Yüksek Lisans progra-
mõ, 2005-2008 yõllarõ arasõnda
Financial Times tarafõndan birbi-
rini takip eden yüksek sonuçlar
alõrken, 2009 yõlõnda ise uluslar-
arasõ yönetimde çõtayõ biraz daha
yükselterek, uluslararasõ yönetim
yüksek lisans programlarõ ara-
sõnda dünyada bir numara olarak
gösterildi.
İSO’nun İnovasyon Büyük Ödül’ü Dizayn’a
8. Sanayi Kongresi kapsa-
mõnda, bu yõl ilk defa düzen-
lenen “İSO İnovasyon Ödül-
leri”, düzenlenen törenle sa-
hiplerini buldu.
“İSO İnovasyon Büyük
Ödülü”nü, Dizayn Teknik
Plastik Boru ve Elemanlarõ Sa-
nayi ve Ticaret AŞ kazanõrken
ödülü Dizayn Grup Yönetim
Kurulu Başkanõ İbrahim Mir-
mahmutoğulları aldõ.
“Bilgi” kategorisinde ödülü
Teknodrom Robotik ve Oto-
masyon, “İnsan Kaynakla-
rı” kategorisinde Kartek Kart
ve Bilişim Teknolojileri, “Stra-
tejik Planlama” kategorisinde
İSTON İstanbul Beton Ele-
manlarõ ve Hazõr Beton Fabri-
kalarõ, “Süreç Yönetimi” ka-
tegorisinde Yiğit Akü Malze-
meleri, “İş Sonuçları” kate-
gorisinde ise İpek Kâğõt Sana-
yi kazandõ.
“İSO İnovasyon Jüri Özel
Ödülü”nü Altõparmak Gõda
şirketi alõrken, “Liderlik” ka-
tegorisinde ise ödül verilmedi.
Ödülleri, İSO Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Tanıl Küçük ile
İSO Meclis Başkanõ Erdal
Bahçıvan sundular.
6 kategoride gerçekleşen
ödüllere farklõ sektörlerden 41
sanayi kuruluşunun başvuru
yaptõğõnõ belirten Küçük, bun-
lardan 17’sinin finale kalmaya
hak kazandõğõnõ kaydetti.
Türk Kızılayı’na SGK çalışanından kan
Haklı talepleri için sürdürdükleri
mücadelelerinde sonuna kadar yanlarında
olduğumuz eczacılarımızla ipleri geren
Sosyal Güvenlik Kurumu örnek bir sosyal
sorumluluk kampanyasına imza atıyor.
Kurum, Türk Kızılayı ile 9 Aralık Çarşamba
günü protokol imzaladığını açıkladı. Bana
gönderdikleri açıklamada kampanya şöyle
anlatılıyor: “Sloganı ‘SGK Çalışanları Kan
Veriyor Hayat Veriyor’ olan, gönüllü katılımlı
sosyal sorumluluk projesi olarak düzenlenen
kampanyaya katılan illerden ilk gün alınan
bilgiler ışığında Türk Kızılayı ve Türk halkı için
kurumumuz çalışanları tarafından Türkiye’nin
kan ihtiyacının yüzde 22’sinin karşılandığını
söyleyebiliriz. Kurumumuzca başlatılan kan
bağışı kampanyasının yapıldığı ilk gün
Türkiye genelinde 4500 ünite kan toplanmış,
kurumumuz hizmet birimlerinin yer aldığı 21
ilde aynı gün toplam 963 ünite kan
toplanmıştır. Kampanya sonunda yaklaşık
3500 ünite kan toplanacağı tahmin
edilmektedir...”
Tebrikler...
Şu an isteğe bağlı sigorta primi ödüyorum
(Bağ-Kur). Ancak karşıma ayda bir hafta
çalışacağım bir iş olanağı çıktı ve
değerlendirmek istiyorum. Öğrenmek
istediğim, hem SSK’li olarak haftada 7 gün
çalışmak hem de isteğe bağlı olarak ayda 23
gün prim ödemek olur mu? Çünkü emekli
olabilmem için daha 30 ay prim yatırmam
gerekiyor.
Yine diğer bir sorum emekli olduktan
sonra ayda 1 hafta çalışacağım SSK’li
işime (ayda çalıştığım süre kadar -1 hafta-
prim ödeyerek) devam edebilir miyim?
Alpaslan Varol
Hem 4/a’lı (SSK’li) olarak bir ay içinde 7
gün çalışmak, hem de isteğe bağlı olarak
çalışmadığınız 23 gün isteğe bağlı prim
ödemek mümkündür. Ancak artık isteğe
bağlı primlerin Bağ-Kur’a sayıldığına dikkat
edin. Emekli olduktan sonra da sosyal
güvenlik destek primi ödeyerek ayda 1 hafta
çalışmak mümkündür.
HEM SSK’Lİ HEM DE İSTEĞE BAĞLI ÇALIŞABİLİR MİYİM?
Bu Yazõyõ Kesip Cebinizde
Taşõyõn! Çünkü…
TÜRKONFED’in raporunda, işletmelerin finansman sorununa dönük
çözüm önerileri sõralanõrken çağdaş denetim anlayõşõ önerildi
ekonomi@cumhuriyet.com.tr