28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 10 ARALIK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER Bu da Sendikanın Başarı Öyküsü... Genelde işadamlarının, iş kadınlarının başarı öykülerinden söz edilir. “Sıfırdan başladı, şu kadar kişiyi istihdam etti, bu kadar yatırım yaptı” diye... Aslında bu “başarı öyküleri” bir sermaye birikim modeli sonucudur, diğer bir ifade ile artı değer sömürüsü sonucunda çalıştırdıkları insanların emekleri üzerinden ortaya çıkmışlardır. Övgüler düzülerek bu sömürü biçimi gizlenmeye çalışılır... Gerçek başarı öyküleri ise, emeklerini ortaya koyarak, işsiz ve aç kalmayı göze alarak sendikal mücadele veren, en doğal anayasal hakkını bile kullanmaya çalışırken baskıya uğrayan ama yılmayan emekçilerin ve örgütlerinin hikâyeleridir. İşte bunlardan sadece birinin hikâyesi... Sendikanın ismi, DİSK’e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’dır. Dev Sağlık-İş, özellikle sağlık işkolundaki taşeron işçilerini örgütleme mücadelesi vermektedir. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Dev Sağlık-İş’e üye oldukları gerekçesiyle 18 taşeron işçisi işten atılır. Hastane muhatap olarak taşeron şirketi gösterir. Dev Sağlık-İş asıl işverenin hastane yönetimi olduğunu belirterek işçilerin işlerine geri alınması amacıyla hukuki süreci başlatır. Bu arada 2 Ekim 2009 tarihinden itibaren anayasal bir hak olan sendikalı çalışma hakkının yönetim tarafından tanınması için hastane önünde direnişe geçilir. Hastane yönetimi ile DİSK, İstanbul Tabip Odası ve SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) temsilcilerinin katıldığı çeşitli görüşmeler yapılarak Dev Sağlık-İş’in talepleri ortaya konur. Tüm bu çabaların sonucunda direnişin 45. gününde hastane yönetimi ve taşeron şirket, işten çıkarılan işçilerin işe geri dönüşünü kabul eder. Dev Sağlık-İş başarıya ulaşmıştır. Yine aynı sendika, bu kez Kızılay kan merkezlerinde çalışan hemşire, şoför, tıbbı sekreter gibi sağlık çalışanlarını örgütleme çabasına girer. Dev Sağlık-İş üyesi olan 15 sağlık emekçisi, hiçbir Kızılay biriminin bulunmadığı Ardahan, Şırnak gibi yerlere sürgün gönderilmek istenir. Sürgünü kabul etmeyen bu sağlık emekçileri Ekim ve Kasım 2008’de işten çıkarılır. Sendika hukuki süreci başlatır, mahkeme 13 Mayıs 2009’da çalışanların lehine karar verir, bu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 5 Ekim 2009 tarihinde onanır. Şimdi sendika, bu yargı kararının Kızılay yönetimi tarafından uygulanmasını beklemektedir. Dev Sağlık-İş’in başkanlığını bir patoloji uzmanı olan Dr. Arzu Atabek Çerkezoğlu yürütmektedir. Çerkezoğlu, sağlık alanındaki örgütlenmenin bir ekip işi olduğunu belirterek, “Biz hak arama mücadelesini kamu sağlık emekçileri sendikası SES ve meslek örgütümüz olan Türk Tabipleri Birliği ile birlikte yürütüyoruz. Birlikte sağlık hizmetini ürettiğimiz için birlikte örgütlenmeye çalışıyoruz, hak kayıplarına karşı ortak bir mücadele veriyoruz” diyor. Bu sendikal örgütlenme modelini önemsemek gerekir... atillaozsever@ttmail.com GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Sağduyu Yine Sağduyu... Çaylak gazetecilik dönemimizde ustalarımızın öğütleri sadece “Gazetedeki ilanları da dikkatle okuyun”la sınırlı değildi. İnternet bir yana, gazetelerdeki telefonların bile sınırlı olduğundan olsa gerek, anımsamak için duvar takvimlerine de göz atmamızı tembihlerlerdi. Şimdilerde bu öğütlere uyan var mı bilmem ama geleneği İlhan Ağabey’in (Selçuk) sürdürdüğünün yakın tanıklarından biriyim. Dün sabah yazıişlerine çıktığımda kulaklarını çınlatarak Saatli Maarif Takvimi’nin 9 Aralık yaprağına baktım. Önce arka sayfasından başlayayım. Günün tarihi: 12 yıl önce bugün (9 Aralık 1997) Heidelberg’de Fidelio Operası’ndaki başrolü başarıyla oynadıktan sonra geçirdiği ani beyin kanamasıyla yaşamdan ayrılan ünlü soprano Zehra Yıldız’ın yeri doldurulamaz. (Ne hikmetse Cumhuriyet Kültür sayfalarında Evin İlyasoğlu’nun köşesi dışında diğer gazetelerde anımsanmamış bile. Günün Tarihi: 71 yıl önce bugün (1938) başkent Ankara’nın yeni tren garı hizmete açıldı. Günün Tarihi: 80 yıl önce bugün (1929) Atatürk tarafından müzeye dönüştürülmesi istenen Topkapı Sarayı’nda envanter çalışması esnasında 1513 yılında çizilen “Piri Reis” haritası bulundu. Günün tarihi: 116 yıl önce bugün (1893) İstanbul’da süren soğuklar nedeniyle Haliç donmuştu. Günün fıkrasını erteleyip, yaprağın ön yüzüne geçelim ve günün sözünü okuyalım. “Siyaset sahasında karşılıklı faaliyetin feyizli (verimli) gelişmeleri ancak vatandaşlar arasında düşmanlık olmasına yer verilmemesiyle temin olunabilir. (sağlanabilir)” Kimin sözü olduğunu sanırım anlamışsınızdır. Tabii ki Atatürk. 2008 yılındaki hazırlık sırasında bu sözü seçenin içine doğmuş ya da olmasından önce duyumsamış gibi günümüze cuk oturmasına da şaşırmamak elde değil. Kimi şehirlerdeki sokak ve caddelerle kimi kırsal alanda yaşanan acılar yürekleri dalıyor. 7 askerimizin silahlı saldırıda şehit edilmesi ile molotoflu saldırıda vücudunun büyük bölümü yanan 17 yaşındaki Serap Eser’in yaşama veda etmesi aynı günde oldu. Kimi gazeteler teröre kurban giden Serap’ı da ekleyerek “8 şehit” başlığını atmışlardı. Bu satırları yazarken dört şehidin cenaze törenleri ekranlardan naklen yayımlanıyordu. Üzüntü, tepki ve kararlılık tüm ülkeyi sarmış durumdaydı. Düşünülmeden “Kürt açılımı” diye başlatılan girişimin adı değiştirilse de ülkeyi getirdiği nokta ortada. “Hangi partiler” sorusunun yanıtını da herkes biliyor. Bütün toza dumana, şehitlere karşın tek dayanağımız var. Türk halkının şimdiye kadar çok kez kanıtlanmış sağduyusu. Salı günü kimi gazeteleri gözden geçirirken duraksamadan “Çıldırmış bunlar!” deyiverdim. Başlıklara göre Silivri’deki birinci davanın duruşmasında bir sanığın isteği üzerine “kapalı oturum” yapılmıştı. Ama oturumda söylenenler başlık altlarında özetleniyordu. Oturum kapalı yani gizliyse, söylenenleri yazma durumunda Türk Ceza Yasası’nın 285’inci maddesine göre yayın organlarına biçilen ceza 1.5 yıl ile 4.5 yıl arasındaydı. Bazı gazete ve televizyonların hem Türk Ceza Yasası’nın hem de Ceza Muhakemesi Yasası’nın yok sayılmalarına alışmış olmalıydık ama, kurallara uymaya özen gösterenler de başlıklara bakarsanız aynı suçu işlemişlerdi. İşin içinden çıkamayınca avukat arkadaşımı arayıp sorunu çözdüm. Bir sanık gizli oturum istemiş. Yargıç da salondan öteki sanıkları çıkarmıştı. Gazeteciler de salonda kalanlar arasındaydı. Sanık ifadesini verdikten sonra öteki sanıklar salona alınmış yargıç, öğrenmeleri için ifade tutanağını onlara da okumuştu. Doğrusu uygulamaya niye “kapalı oturum” denildiğini çıkaramadım. Yoksa usul hükümlerini değiştirme sırası gazetecilere mi geldi diye düşünmeden de edemedim. oerinc@cumhuriyet.com.tr A sgari Ücret Tespit Ko- misyonu, bir kez daha sonucunu katõlan taraf- larõn önceden bildiği bir belir- lemeyi yapmak üzere toplanõyor. İşçi temsilcilerine göre komis- yona katõlan hükümet, işveren ve işçi temsilcileri, ülkeyi ucuz emek pazarõ olarak tasarlamak için yine bir oyun sergileyecek. Ancak emekçiler artõk sürünmek değil ge- çinmek istiyor. Konuya ilişkin sorularõ yanõtla- yan Devrimci İşçi Sendikalarõ Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan olumlu bir sonuç çõkmasõnõ bek- lemediklerini ifade ederken, Türk- İş Genel Eğitim Sekreteri Nihat Yurdakul, ilk toplantõda olumlu sonuç çõkmamasõ halinde diğer toplantõlara katõlmayacaklarõnõ açõkladõ. Çelebi, son günlerde hükümetin sendikalara olan yaklaşõmlarõ so- nucu asgari ücret toplantõsõndan olumlu bir sonuç çõkmayacağõna dikkat çekerek, memur ve işçi sendikalarõnõn Türkiye genelin- de araştõrma yaparak açlõk sõnõrõ- nõ ortaya koyduğunu, bu araştõr- malar sonucunda açlõk sõnõrõnõn 780-800 TL arasõnda değiştiğini anõmsattõ. Bütün bunlarõn bilin- meyen bir denklem olmadõğõnõ ifade eden Çelebi, bunu devletin de bildiğini söyledi. Sendikalarõn yaptõğõ araştõrmalarõn dikkate alõn- madan ücret artõşlarõnõn gerçek- leştirildiğini hatõrlatarak “Ka- mu çalışanlarına yüzde 2.5 artı 2.5, asgari ücretlilere de yüzde 8-8.5 gibi öngörülerin ortaya çıktığı süreci yaşıyoruz” dedi. ‘Hesabı hükümet verir’ Yurdakul, yaptõğõ açõklamada şunlarõ kaydetti: “Asgari ücret, bir pazarlık konusu değildir. Asgari ücretin tespiti tamamen teknik bir ko- nudur. Birtakım hesaplar so- nucunda asgari ücret tespiti yapılmalıdır. Bu hesap yapı- lırken de gelir dağılımı, büyü- me rakamları, geçinme endek- si verileri dikkate alınmalıdır. Bu kriterlerin benimsenmeme- si ya da bu kriterlere göre be- lirlenecek rakama itiraz edilmesi halinde komisyonda bulunma- mız, kalmamız mümkün olmaz. Bu yılki beklentimiz, görüşme- lerin önceki yıllardakine ben- zememesi. Bunun için de hükü- metten bir adım bekliyoruz. Bugüne kadarki tutum devam ederse, hükümet asgari ücreti tek taraflı belirlerse, bununla nasıl geçinileceğini anlatmak da hükümete düşer.” Çelebi: Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan olumlu bir sonuç beklemiyoruz. Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nihat Yurdakul: ilk toplantõda olumlu sonuç çõkmazsa diğer toplantõlara katõlmayacağõz. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Güvenlik Uzmanõ Ali Tezel, TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen KEY öde- melerine ilişkin yasa tasarõsõnõn 5.8 milyon mağdura bir çözüm getirmediğini, yalnõzca lis- tenin açõklanmasõnõ 2011 yõlõnõn mart ayõna ka- dar uzattõğõnõ vurguladõ. Tasarõya göre bilgileri doğru bildirilen hak sahipleri yasa çõktõktan he- men sonra; bilgileri hatalõ bildirilenler de ancak 31 Mart 2011’den sonra KEY ödemelerini ala- bilecek. KEY ödemelerine ilişkin yasa tasarõsõ, önce- ki gün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yasaya göre, hak sahiplerine ilişkin bilgilerin ban- kaya bildirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşla- ra verilen ve 29 Haziran 2009 tarihinde sona eren 8 aylõk süre 1 ay daha uzatõlacak. Hatalõ bildi- rimlerin düzeltilmesi ile ilgili süre de 31 Aralõk 2010’da sona erecek. Hatalara ilişkin düzeltme ve bildirimler 3’er ay- lõk aralõklarla yapõlabilecek. Böylece, bilgileri ha- tasõz olan hak sahipleri, tüm listeye ilişkin dü- zeltme sürecinin tamamlanmasõnõ beklemeden KEY ödemelerini alabilecek. Bu düzeltme sõra- sõnda 30 Haziran 2010 tarihinden sonra yeni hak sahibi bildirimi yapõlamayacak. Sosyal güvenlik uzmanõ Ali Tezel, yasanõn KEY mağdurlarõ için müjde olmadõğõnõ söyledi. Tezel, NTV’ye yaptõğõ değerlendirmede şunla- rõ söyledi: “Bu yasa 5.8 milyon KEY mağdu- runa çözüm getirmiyor. Sadece listenin açık- lanmasını 2011’in mart ayına kadar uzatıyor. Normal şartlarda 28 Haziran 2009’da para- ların ödenmesi gerekiyordu. 5.8 milyon iti- razcıya karşın ancak 2 milyonluk liste hazır- lanmıştı. Zaten ulaşılma imkânı da yoktu. ‘Ar- şiv kayõtlarõnõ esas alan uygulamaya son verin. Zaten 1987-1995 arasõnda hüküm süren KEY’de kimin hangi yõllarda çalõştõğõ kurumlarda mev- cut. Boşuna insanlarõ tozlu raflara göndermeyin. SSK’nin kayõtlarõna bakõp o tarihlerde çalõşan- larõn listesi çõkarõlabilir’ demiştik. Maalesef bu yola gidilmedi. Kurum, sorunu sadece halı- nın altına süpürüp 2011’in mart ayına gön- deriyor.” KEY ödemelerine ilişkin yasa tasarõsõ, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi... KEY’de ‘Müjde değil makyaj’ AHMET KURT KOCAELİ - Kocaeli’nin Gölcük karayolu üzerinde kurulu bulunan Tabosan A.Ş’ den atõlan 200 işçi haklarõnõ aramak için dava açacaklarõnõ söyledi. Fabrika önünde açõklama yapan işçiler 10 aydõr haklarõnõ aramak için geldikleri fabrika önünde eli boş gittiklerini belirterek işverenlerin hiçbir iyi niyet sergilemediklerini kaydetti. Daha önce Tabosan yönetimi ile yaptõklarõ anlaşmada işçilerin ortalama 5 ile 20 bin TL arasõnda alacaklarõnõn 12 ayla taksitlendirdiğini ifade eden işçiler şöyle konuştu: “Ancak Tabosan’ın sadece iki taksidi ödendi. Anlaşma yaptığımız için biz dava açmadık. Ancak Tabosan yönetimi bizim iyi niyetimizi suiistimal etti. Bizde şimdi bugünden itibaren yargı yoluna gideceğiz” D İSK/Nakliyat-İş’e yapõlan baskõn ve yöneticilerinin gözaltõna alõnmasõ bugün Ambarlar’da protesto edildi. Halen göz- altõnda tutulan yönetici ve işçilerin serbest bõ- rakõlmasõ için bugün Topkapõ Ambarlar’da bir eylem yapõldõ.Yüzlerce Nakliyat-İş üyesi işçi- nin katõldõğõ eylem saat 11.00’de başladõ. Ba- sõn açõklamasõnõ DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi yaptõ. Çelebi, Nakliyat İş’e yapõlan sal- dõrõnõn DİSK’e yapõldõğõnõ vurgulayarak saldõ- rõnõn amacõnõn DİSK’in içindeki en dinamik sen- dikalardan olan, bugüne kadar emekçinin hak arama mücadelesin de yõlmadan mücadele eden, sermaye ye karşõ boyun eğmeyen Nakli- yat-İş’i susturmak olduğunu belirtti. Çelebi, bir ambar işverenin, bir süre önce Top- kapõ ambarlarõndan kaçarak, ücret ve tazminat hakkõ gaspõna karşõ mücadele eden işçiler ve Nak- liyat-İş yöneticileri hakkõnda suç duyurusunda bulunduğunu, suç duyurusunda bulunulan kişi- ler arasõnda kendisinin de yer aldõğõnõ belirtti. “Suçum Ali Rõza Küçükosmanoğlu ile birlik- te hak gaspına karşı basın açıklaması yapmış olmak” dedi. Basõn açõklamasõnõn sonunda Çelebi, sendika yöneticilerinin ve üyelerinin bir an önce serbest bõrakõlmasõnõ istedi. Eylem sü- resince, “Yaşasın DİSK Yaşasın Nakliyat- İş!”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz!”, İşçilerin Bir- liği Sermayeyi Yenecek!”,“Direne Direne Kazanacağız!”, “Yaşasın Örgütlü Mücade- lemiz!”, “Gözaltılar Serbest Bırakılsın!”, “İnadına Sendika,İnadına DİSK!”sloganlarõ atõldõ. Birkaç gün önce yapõlan baskõn sonrasõ başta DİSK Örgütlenme Daire Başkanõ Ali Rı- za Küçükosmanoğlu olmak üzere sendika Genel Merkez yöneticileri, Genel Merkez Se- kreteri Aziz Cengiz, Mali Daire Başkanõ Rıza Ballı, Örgütlenme Daire Başkanõ Abdullah Me- nek, Eğitim Daire Başkanõ Abuzer Aslan, İs- tanbul Şube Başkanõ Nurettin Gümüş, Şube Se- kreteri Hacı Altaş, Gebze Şube Başkanõ Erdal Kopal, olmak üzere pek çok yönetici ve üye iş- çiler gözaltõna alõnmõştõ. Nakliyat-İş baskõnõ protesto edildi Asgari ücret, 16 yaşõnõ doldurmuş bekâr bir işçi için halen brüt 693, net 546.48 lira olarak uygulanõyor. Asgari ücret 16 yaşõndan küçükler için brüt 589.50, net 472.32 lira, kapõcõlar için brüt 693, net 589.05 lira. Asgari ücretten, 16 yaşõnõ doldurmuş işçiler için 146.52, 16 yaşõndan küçük işçiler için 117.18, kapõcõlar için 103.95 lira kesinti yapõlõyor. DİSK verilerine göre asgari ücret kriz dönemlerinde reel olarak geriledi. 1999 krizinin ardõndan 2000’de asgari ücret reel olarak yüzde 14.28 azalarak 285.1 liraya düşerken, 2001’de de yüzde 13.85 azalõşla 245.6 TL oldu. 2003’te asgari ücret yüzde 3.7 artõşla 275.3 liraya çõktõ. Geçen yõlki artõş yüzde 1.36’da kalmõştõ. Tabosanişçileriyargıyolunda (Fotoğraf:AhmetKURT) MEMUR GREVİNE SORUŞTURMA SAĞLIKTA FARK ÜCRETİNE TEPKİ 25 Kasõm’da bir günlük uyarõ grevi yapan kamu çalõşanlarõ- na Hatay’õn İskenderun, Dörtyol ve Antakya ilçelerinde so- ruşturma başlatõldõ. Eğitim-Sen suç duyursunda bulunacak. Hatay Milli Eğitim Müdürvekili Halil Osmanoğlu imzasõyla 4 Aralõk’ta ‘acele ve günlü’ olarak devlet okullarõna gönde- rilen yazõda, müdürlerin, göreve gelmeyenlerin ifadesinin al- masõ, soruşturma raporu düzenlemesi, savunmalarõnõn alõn- masõ istendi. Eğitim-Sen, Danõştay, Avrupa İnsan Haklarõ Mah- kemesi ile yerel mahkeme kararlarõnõ gösterdi ve suç olma- dõğõna yargõnõn karar verdiğini belirtti. (Akõn Bodur) ADANA- Özel sağlõk kuruluşlarõnda tedavi gören Sos- yal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlõ hastalarõn ödeye- ceği fark ücreti yüzde 30’dan yüzde 70’e çõkarõlõnca sağ- lõk örgütleri ayağa kalktõ. Adana Tabip Odasõ (ATO), Gü- ney İlleri Özel Sağlõk Kuruluşlarõ Derneği ile Sağlõk ve Sos- yal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES), 1 Ocak’tan itibaren yaşama geçirilmesi planlanan uygulamanõn iptalini iste- di. SES Başkanõ Dr. Mehmet Antmen,sağlõğõ özelleştiri- yorlar. Buna karşõ mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. (YU- SUF BAŞTUĞ) KESK Genel Başkanõ Sami Evren, KESK tari- hinin, sendikal hak ve özgürlüklerle demokra- si mücadelesi tarihi olduğunu belirtti. Evren, KESK’in 14. ku- ruluş yõldönümü dolayõsõyla yayõmladõğõ mesajda, 8 Aralõk 1995’te kurulan KESK’in gücünü sadece 14 yõllõk deneyiminden değil, hak ve özgürlükler mücadelesinden aldõğõnõ ifade etti. Yü- rütülen mücadele neticesinde sendikal haklarõn yanõnda önem- li kazanõmlar elde edildiğini anlatan Evren, on binlerce kamu emekçisinin bedeller ödeyerek yürüttüğü meşru ve fiili mücade- lenin, kararlõlõklarõnõn en önemli göstergesi olduğunu belirtti. Çelebi’ye göre, belirlenecek asgari ücret, çalõşanlarõn geçinmesine yetmeli ve emekçiyi kriz karşõsõnda korumalõ Amaç sürünmek değil, geçinmek ASGARİ ÜCRET 546 LİRA KESK 14. YAŞINI KUTLADI Tekel işçisi eyleme hazırlanıyor CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlü- ğü (TTA), Samsun Yaprak Tütün İşletmesi’ni kapatma kararõ aldõ. Tek-Gõda İş, işsiz kalacak 650 işçi için 15 Aralõk’ta Ankara’da eylem yapacak. TTA tarafõndan, Samsun Yaprak Tütün İşletme Mü- dürlüğü’ne gönderilen “İş sözleşmesi feshi” konulu yazõda, işletmenin kapatõlacağõ ve işçilerin tüm hakla- rõnõn ödenerek işlerine son verileceği belirtildi. Tek Gõda-İş Sendikasõ Samsun Şube Başkanõ Yakup Sandıkçı, fabrikanõn kapatõlmamasõ için girişimlerde bulunacaklarõnõ, Samsun Yaprak Tütün İşletmesi’nde çalõşan işçilerin 15 Aralõk’ta Ankara’da talepleri yerine getirilinceye kadar eylem yapacaklarõnõ bildirdi. Sandõkçõ, “Samsun’daki fabrika kapatılacaklar, Adıyaman’daki ise açık tutulacaklar listesine alındı” dedi. Çelebi, Nakliyat İş’e yapılan saldırının DİSK’e yapıldığını vurgulayarak saldırının amacının DİSK’in içindeki en dinamik sendikalardan olan, Nakliyat-İş’i susturmak olduğunu belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear