28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Cemil Çiçek de AİHM Kararını İyi Okumalı... AKP’nin sivil darbe girişiminin her aşamasındaki atılımlarına ek olarak, son açılımı ile ülkeyi bir uçurumun kıyısına getirdiği gerçektir. Hain pusular birbirini izlemekte, PKK yardakçılarının girişimleri sürekli can almakta, ülke yasaların işlemediği, kanunların çalıştırılamadığı, hukuka sahip çıkılamadığı bir noktaya doğru sürüklenmektedir. Hemen hemen aynı noktalara değinen ana muhalefet lideri Deniz Baykal’a hak vermemek elde değildir. İşin ilginç ve de hazin yönü odur ki birçok kişi bu durumda, hâlâ muhalefet stratejisinden vazgeçmediği ve ne idüğü belirsiz açılıma destek vermediği için Deniz Baykal’ı suçlamaktadır. Bu suçlamayı yapanlar ellerini vicdanlarına koyup da şu soruya cevap versinler: Türkiye bu açılımdan sonra daha huzurlu, daha uzlaşmacı bir ülke mi oldu, yoksa tam tersi mi? Açılım Türkiye’yi gerdi, böldü, teröre esir etti, şaşkınlaştırdı, hukuk kavramlarını allak bullak etti. Şimdi herkes Anayasa Mahkemesi DTP’nin kapatılmasına karar verirse, bunun siyasi sonuçlarının ne olacağını tartışıyor. Artık bir hukuki karara siyasi mülahazayla bakmaktan çekinmez olduk. Kimileri, - Aman ne olur kapatmayın siyasi sonuçları kötü olur, diyorlar. Bir zamanlar Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının siyasi olduğunu söyleyenler de aynı kişiler. AKP’nin, yargı bağımsızlığının iğdiş edilmesinde büyük katkıları olan hukukçu kökenli eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, DTP’lilere sesleniyor: - DTP’liler Batasuna ile ilgili AİHM kararını iyi okusunlar. Haberi okurken, kahkahadan kırılıyorum. Ve ben de diyorum ki - Sayın Çiçek de AİHM’nin Batasuna ile ilgili kararını çok iyi okusun!... Neden mi? Çünkü o karar bir değil, üç değil, beş değil, birçok yerinde, Leyla Şahin ile Refah Partisi kapatma kararlarına atıfta bulunmaktadır. Herhalde Sayın Bakan’ın bunları tekrar tekrar okumasında sayısız faydalar vardır. Neyse bu konuyu koyalım bir tarafa şimdi ne yapmak gerektiğine bakalım. İyi hazırlanmamış, teorik temeli, altyapısı olmayan, sadece Amerikan çağrısından yola çıkan ve mavi boncuk dağıtan, Kürt sorunuyla değil, yalnızca PKK ile ilgilenen, elastiki sözlerle, kimilerinde boş umutlardan, kimilerinde tehlikeli korkular yaratan bir açılımın getirdiği noktada şimdi ne yapılması gerektiği sorusu gerçekten önem kazanıyor. Bir yandan, Kürt konusunda herkesin en geniş şekilde, görüşünü hazırlayıp, kitap, rapor, araştırma şeklinde ortaya koyması gerekiyor. Bunu yaparken, bu tür sorunların, suçlamasız, art niyetsiz, tabusuz şekilde, her olasılığın açıkça tartışılması gerekiyor. Tartışmanın sinirlenmeden, gerginlikleri arttıracak yöntemlere başvurulmadan yapılması şart. Aynı zamanda, bir noktayı iyi saptamak gerek. Kürt sorununun özü Türkiye’de insanların birlikte yaşama iradelerinin var olup olmadığıdır. Bunun olduğuna inanıyorum. Ama aynı zamanda yanlış tutumların, acemi davranışların, bu iradeyi ortadan kaldırmasa bile, zedeleyici etkiler icra edebileceği de yadsınamaz. Bugüne dek binlerce evladını teröre kurban veren bir toplumda, iki taraftan da beslenen ayrılıkçı etnik çatışmalar olmaması bu iradenin güçlülüğünün kanıtıdır. Tabii ki tartışmada, bu iradenin olmadığını söyleyenlerin de ifade özgürlüğüne saygı göstereceğiz. Şu anda azınlıkta olduğunu sandığım PKK’nin etkisindeki kimi aktivistler, tersi bir görüntü yaratmak ve kışkırtmalar sonucu yapılacak girişimlerle bu iradeyi zedelemek isteyeceklerdir. Onlara ve PKK’ye kızarak, kışkırtmalara gelmek, PKK’ye karşı çıkıyorum sanarak, onun oyununa düşmek anlamını taşıyacaktır. Unutmayalım, şu anda gürültü çıkaranların dışında bir de sessiz çoğunluk var. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, bütün konuşma ve davranışlarımızda ilk yapılacak olan şey, kışkırtmacıların oyununa düşmemeye özen göstermektir. asirmen@cumhuriyet.com.tr Cumhurbaşkanõ Gül, Tokat’ta 7 askerin şehit edildiği saldõrõyla ilgili olarak devreye gireceğini söyledi ‘İstihbarat birimlerine soracağõm’ AYŞE SAYIN ANKARA - Cumhurbaşka- nõ Abdullah Gül, Tokat’ta 7 askerin şehit edilmesiyle ilgili olarak devreye gireceğini ve bugün istihbarat birimlerinden bilgi isteyeceğini belirterek, “Bu işin önünde arkasında ne var, onu anlamaya çalışaca- ğız” dedi. TBMM İnsan Haklarõnõ İn- celeme Komisyonu üyeleri Za- fer Üskül başkanlõğõnda, 10 Aralõk İnsan Haklarõ Günü ne- deniyle Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ü ziyaret etti. CHP’li komisyon üyeleri ise partinin daha önce de uyguladõğõ “Köşk protestosu”nu sürdüre- rek, Çankaya’ya çõkan heyette yer almadõ. Edinilen bilgiye göre Gül, görüşmede Tokat’ta 7 askerin şehit olduğu olaydan son derece üzüntü duyduğunu söy- ledi. Gül, saldõrõ sonrasõnda si- yasi liderler seviyesinde yaşanan tartõşmalardan da rahatsõzlõk duyduğunu belirterek, “Tür- kiye’nin gerilmesi iyi sonuçlar getirmez. Huzursuz oldum. Daha soğukkanlı ve dikkatli bir üslup kullanılmalı, bu Türkiye’yi zayıf düşürüyor” görüşünü savundu. İnsan hakkõ ihlallerinin terörle çözülemeyeceğini belirten Gül, 7 askerin şehit olduğu saldõrõy- la ilgili istihbarat birimlerinden bugün devlet birimleriyle ya- pacağõ toplantõda bilgi alacağõ- nõ söyledi. Gül, “Bu işin önün- de arkasında ne var, onu an- lamaya çalışacağız” dedi. Görüşmede DTP’li Akın Birdal, demokratikleşme ve özgürlüklerin arttõrõlmasõ için anayasa değişikliği isteyince Gül, parlamentonun yeni ana- yasa fõrsatõnõ “heba ettiğini” söyledi. Anayasanõn demok- rasi ve özgürlüklerle ilgili mad- delerinde değişiklik yapõlmasõ gerektiğini kaydeden Gül, par- lamentonun bunu değerlendi- remediğini vurguladõ. Öte yandan kabule ilişkin Cumhurbaşkanlõğõ’nõn internet sitesinde yayõmlanan haberde ise Cumhurbaşkanõ Gül, Tür- kiye’deki insan haklarõyla ilgi- li yurtdõşõnda yayõmlanan ra- porlardaki iyileşmenin bu ko- nudaki gelişmenin bir göstergesi olduğunu belirterek, “Sorun- larımızı kendimiz çözelim, başkalarına fırsat vermeye- lim” dedi. Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olduğunu, Kon- sey tarafõndan insan haklarõ konusunda uzun yõllar izlendi- ğini, bu izlemenin 4–5 sene önce kalktõğõnõ anõmsatan Gül, demokratik standartlarõn yük- selmesiyle terörün de kendisi- ne yer bulamayacağõnõ vurgu- ladõ. Gül, “Burası hepimizin özyurdudur. Yanlışlar varsa beraberce düzeltilir” dedi. ‘Muhalefet engelledi’ Görüşme sonrasõ açõklama yapan Üskül, Türkiye’de insan haklarõ standartlarõnõn yüksel- tilmesi konusunda, “başkala- rının telkinine gerek kalma- dan” düzenlemeler yapõlmasõ konusunda görüş birliğine var- dõklarõnõ ifade etti. Komisyonun geçen haftaki toplantõsõndan birkaç gün önce DTP’li komisyon üyesi Akın Birdal’õn İmralõ’da inceleme yapõlmasõnõ ve bunun için alt ko- misyon kurulmasõnõ istediğini anõmsatan Üskül, İmralõ’da in- celeme yapõlmasõna karşõ ol- madõklarõnõ ancak muhalefet partileri CHP ve MHP’nin alt komisyona üye vermemesi ne- deniyle usule uygun komisyon oluşturamadõklarõnõ söyledi. TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu üyeleri Gül’ü ziyaret etti. DTP’li Birdal, Anayasa’nõn değiştirilmesi gerektiğini söylerken Gül, parlamentonun yeni anayasa fõrsatõnõ “heba ettiğini” söyledi. Kemal Karpat TBMM Onur Ödülü’nü aldõ TBMM Onur Ödülü, dün Meclis’te düzenlenen törenle Prof. Dr. Kemal Karpat’a verildi. Karpat ödülü TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in elinden aldı. (Fotoğraf: AA) İktidar sözcüleri, Kürt açõlõmõnõn sona ermesi çağrõlarõna tepki gösterdi ‘Tuzak kuranlara teslim mi olalõm?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İktidar sözcüleri, CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal’õn açõlõma devam edilmesinin ‘gaflet ve dalalet ol- maktan çıkarak hiyanete dönüş- mek üzere” olduğuna ilişkin açõk- lamalarõ ile MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli’nin “açılımı terk edin” çağrõsõna tepki gösterdi. TBMM Onur Ödülü, dün Meclis’te düzenlenen törenle Prof. Dr. Kemal Karpat’a verildi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, terör örgütünün ül- kenin iç huzurunu bozmak ve vatan içinde olaylar çõkartmak için büyük bir senaryoyu oynamaya çalõştõğõnõ be- lirtti. “MHP ve CHP’nin ‘demokratik açõlõm artõk bitmeli’ şeklinde beyan- ları var. Siz ne diyorsunuz” sorusu üzerine Şahin, “Ben demokratik açı- lım derken tüm Türkiye’deki de- mokratik standartların yükseltil- mesini anlıyorum. Son yıllarda da bu bakımdan önemli adımlar atılmıştır. Bundan sonra da atılmalıdır” dedi. Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn “Bu noktadan sonra, hâlâ hiçbir şey olmamış, hiçbir yanlış yapılma- mış gibi yola devam etmek, artık gaf- let, dalalet olmaktan çıkmakta ve hi- yanete dönüşmek üzeredir” sözleri- nin anõmsatõlmasõ üzerine, “Çok ağır bir söz. Şaka yapıyorsunuz, böyle bir şey söylemez” yanõtõnõ verdi. Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay da Baykal’õn sözleriyle ilgili so- rular üzerine, bu bakõş açõsõndan şaş- kõnlõk duyduğunu belirtti. Açõlõmdan Türkiye’nin iç barõşõnõn sağlanmasõ, de- mokrasinin sağlam temellere oturtul- masõnõn kastedildiğini kaydeden Günay, “Türkiye, ne zaman demokrasisini kurmaya, iç barışını sağlam temellere oturtmaya kalksa, bu doğrultuda bir adım atsa bir tuzak kuruluyor. Biz hemen o tuzak kuranların oyun- larına gelip ‘artõk barõş, kardeşlik ol- maz bu ülkede’ diye bunu isteyen bir- takım kötü niyetlilerin oyunlarına teslim mi olacağız” diye konuştu. ‘Çiçek yargıyı etkilemeye çalışıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahke- mesi heyeti, DTP’nin kapatõl- masõ istemiyle açõlan davanõn ikinci gün görüşmelerinde de tam gün mesai yaptõ. Anayasa Mahkemesi heye- tinin davaya ilişkin önceki gün yaptõğõ ilk müzakere yak- laşõk 12 saat sürmüştü. Yüksek mahkeme heyeti, karar verene kadar aralõksõz her gün bir araya gelecek. Bu kapsamda yüksek mahkeme dün de gö- rüşmelerine devam etti. Mah- keme heyetinin ikinci gün gö- rüşmeleri sürerken Mersin’den geldiğini belirten Oktay Av- cu, Anayasa Mahkemesi önünde “Partiler kapatıl- masın, barış baltalanmasın” yazõlõ pankart açtõ. Emniyet güçlerinin müda- halesi üzerine Anayasa Mah- kemesi’nin arka kapõsõnda bir açõklama yapan Avcu, barõş açõlõmlarõnõn karanlõk güçlere karşõ Türkiye’nin ikinci Kur- tuluş Savaşõ mücadelesi oldu- ğunu savundu. Avcu, Anaya- sa Mahkemesi üyelerine su- nacağõnõ belirttiği önerileri okudu ve elindeki dilekçeyi Anayasa Mahkemesi nizami- yesindeki memurlara tutanak karşõlõğõ teslim etti. DTP’den sert tepki DTP Genel Merkezi’nden yapõlan açõklamada, Başba- kan Yardõmcõsõ ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’in, Anayasa Mahkemesi’nde esastan görüşülmeye başla- nan DTP hakkõndaki kapatma davasõyla ilgili sözlerine sert tepki gösterildi. DTP Basõn Sözcülüğü imzasõyla yapõlan açõklamada, Çiçek’in dava sü- recine “müdahil” olan açõk- lamalarda bulunduğu belirti- lerek, “Çiçek, İspanya’da kapatılan Herri Batasuna örneğini göstererek ve ‘DTP bu kararõ iyi okumalõdõr’ di- yerek yargıyı etkilemeye ça- lışıyor. Bu açıklamalarıyla açıktır ki, Anayasa Mahke- mesi üzerinde bir baskı oluş- turmaya hedefliyor” görü- şüne yer verildi. Bu sözlerin adeta “DTP’yi kapatın” telkini olduğu kay- dedilen açõklamada, Çiçek’in DTP’nin İzmir konvoyuna ya- põlan saldõrõ sonrasõnda da benzer sözler sarf ederek DTP’nin kapatõlmasõ için psi- kolojik zemin oluşturma gay- reti içine girdiği belirtildi. ‘HALK İSTERSE OLUR’ SÖZÜ ORTAMI GERDİ Meclis’te darbe tartışması çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün KEY ödemelerine ilişkin yasa tasarõsõnõn görüşmeleri sõrasõnda iktidar ve muhalefet arasõnda “darbe” ve “Ergenekon” tar- tõşmalarõ yaşandõ. CHP’li Esfender Korkmaz, sokak gösterileri ve açõlõmla ilgili olarak “Bu- günkü ortam devletin zayıflaması ve hükümetin devamlı taviz vermesi üs- tüne oluşmuş bir ortamdır” dedi. Ve- rilen tavizin terör örgütüyle devletin ay- nõ kefeye konulma- sõna yol açtõğõnõ kaydeden Kork- maz, siyasette kao- sun yaşanmasõ ha- linde siyasetin iç dinamiklerinin bu kaosu çözemeyece- ğini, bunun yeni ka- oslar doğuracağõnõ söyledi. Korkmaz’õn AB’nin 2009 raporun- dan bazõ alõntõlar yapmasõ üzerine AKP’li Yılmaz Tunç, “Ergenekon’la ilgili ne diyor AB” diye laf attõ. Bunun üzerine Korkmaz, “AB’ye gerek yok, onun he- sabını biz soracağız” dedi. Orduya kar- şõ asimetrik propaganda yapõldõğõnõ kay- deden Korkmaz, “Madem kaos yarat- tınız, bırakın Türkiye’nin milli ku- rumları, ordusu ve halkın beklentisi bu kaosu çözsün. Ben demiyorum ki ‘Tür- kiye’de illa müdahale olsun’ ama halk müdahalenin zaruri hale geldiğine karar verirse olur. Bunu halka söy- letmeyin” diye konuştu. Korkmaz’õn bu sözlerine AKP sõrala- rõndan “Siz bir milletvekili olarak na- sıl söylersiniz bunu?”, “Bir milletve- kilinin sözüne bak”, “Ayıp ayıp, de- mokrasiden korkma”, “Paşam sen hâlâ darbeyi savunuyorsun Meclis’te” tepkileri geldi. Korkmaz, “Eğer halk, Türkiye’de kaosun çözülmediğine ka- naat getirir ve bu siyasi kaos içinde çö- züm olmayacağına kanaat getirirse ve mecbur kalırsa bir müdahale iste- meye bundan hiçbirimiz hoşnut olmaz. Onun için böyle bir müdahale olmadan biz çözelim” dedi. AKP’li Fikri Işık, Korkmaz’õn konuş- masõna tepki göstere- rek, “Efendim halk isterse darbe olur. Haa demek ki darbe olması için halkın is- temesi lazım, halkın istemesi için de şartların olgunlaşma- sı lazım, tıpkı 1980 öncesi gibi. 12 Ey- lül’e Türkiye’nin nasıl geldiğini, han- gi provokatif eylemler yapıldığını bu ülke biliyor. Şimdi hâlâ aynı dönem- leri mi yaşayacağız?” görüşünü dile ge- tirdi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kı- lıçdaroğlu da anayasanõn geçici 15. maddesinin kaldõrõlmasõna ilişkin öneri- lerini AKP’ye götürdüklerine dikkat çe- kerek, “Gelin geçici 15’i kaldıralım, darbecilerden hesap soralım. Yapma- yan namerttir, getirmeyen de na- merttir” diye konuştu. CHP’li Korkmaz’õn ‘Halk isterse darbe olur’ açõklamasõ TBMM’de tartõşmalara neden oldu. AKP’liler Korkmaz’õ darbe istemekle suçlarken Kõlõçdaroğlu, “darbecilerden hesap soralõm” çağrõsõnõ yineledi. Meclis’teDTPveAKP arasındagerginlik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in “DTP, Batasuna kararını okusun” sözleri TBMM Genel Kuru- lu’nda tartõşmalara yol açtõ. DTP Grup Başkan- vekili Gülten Kışanak, “Parti binalarımız ya- kılıp yıkılıyor, kurşunlanıyor. Hükümetten bir kınama bile gelmiyor. Partimize yönelik ka- patma kararını AKP vermiştir. Anayasa Mah- kemesi falan hikâyedir” dedi. Kõşanak’a AKP’liler tepki gösterdi. AKP’li Mehmet Daniş, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz” diye bağõrdõ. Kõ- şanak “Irkçılığından utan” derken, Daniş “Sen yapıyorsun ırkçılığı... Dalga mı geçiyorsun sen be” karşõlõğõnõ verdi. Ortam gerginleşirken, Da- niş genel kurul salonundan dõşarõ çõkarõldõ. AKP’li Yaşar Karayel, “Belediye otobüsünde- ki çocuğu kim yaktı, ben mi yaktım, senin adamların yaktı” diye laf atarken, Kõşanak, “Ben çıktım onun için özür diledim sen de çık özür dile.” dedi. Kültür ve Turizm Bakanõ Er- tuğrul Günay da söz alarak, Kõşanak’õn DTP ka- patma davasõ ile ilgili sözlerine tepki gösterdi. Günay, “Meseleyi çözmek istiyorsak daha an- layışla, daha dikkatli konuşmalıyız” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear