24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada dinleten kim? Adalet Bakanlığı! Telekulak olayları ayyuka çıktı. Telefonunun dinlenmediğini söyleyecek babayiğit yok. Ayrımcılığa, bölünmeye uzanan kargaşanın adı açılım. Laik-laiklik karşıtları… dinciler dinsizler... AKP’den olanlar olmayanlar diye toplumu böldüğü yetmiyormuş gibi, yargıyı da birbirine düşürdü. Hükümet politikalarının adı ise -tabii yersen rafta dolma var- “Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesine çıkarmak!” Sedat Ergin’in dünkü yazısının başlığı “Türkiye Telekulak Cumhuriyeti”; hükümetin ülkeyi getirdiği noktayı anlatmakta zayıf kalıyor: Oysa: “Türkiye, Tımarhane Cumhuriyeti!” İstiklal Marşı’ndan bir dizeye; “Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar”a sarıldıkça; uygar, demokrat, hukuk devleti olmanın bütün koşullarını yerine getireceği yerde… anayasaya, yasalara karşı uygulamaları gerçekleştiren bir ülkeye dönüştü Türkiye. Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB) Fethi Şimşek’in açıklamalarında ilginç bir köşe var. Tİ Başkanı; Yargıtay’ın, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların başındaki İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in Ergenekon şüphelisi olarak telefonlarının dinlendiğini açıklarken; acaba, neden RTE’nin de telefonlarının dinlendiğini araya sıkıştırdı? Açıklama bir başka soruyu akla getiriyor. Acaba Tİ Başkanı Fethi Şimşek; Başbakan’ın telefonları bile dinlendiğine göre; Yargıtay’ın, bakanlık emri ile yargıçların, savcıların… kimi hukuk adamlarının telefonları da dinlenmiş, ne var bunda demek mi istiyor? Fethi Şimşek bu göreve 2005 yılında atanmış. Başbakan RTE tarafından. TİB, Temmuz 2006’da resmen faaliyete geçti. Ocak 2009’da Anayasa Mahkemesi bu kurumun başına başbakanın atama yapmasına ilişkin yasayı iptal etti. RTE, 4 yıl emrindeki TİB’den; 2005’ten başlayarak 2006’dan 2009’a kadar telekulak olaylarından… Adalet Bakanlığı’nın Yargıtay dahil, savcı ve hâkimlerin şüpheli ya da şüpheli olmaya aday diye savcıların ve hâkimlerin dinlenmesini sağlayan genelgelerinden ve bunlara uygun uygulamalardan sorumlu! Ne çare iktidarın yargıyı birbirine düşüren uygulamalarını ne kadar hafife aldığını gösteren ifadeyi, AKP’ye yakınlığıyla, hatta bağlılığı ile tanınan Star gazetesi dünkü manşetinde açıkladı: “...Dinleme oyunu!..” AKP iktidarının bu ülkeye armağanı güven duygusunu törpülemek; insanların, kurumların birbirine güven duymadığı bir ortam yaratmak! Bu kanıyı doğrulayan son bir örnek fazla ilgi çekmedi. Malum belge gerçek mi kopya mı, imza Albay Dursun Çiçek’e ait mi değil mi tartışmaları aylardır sürüp gidiyor. Malum belgenin ve altındaki imzanın Albay Çiçek’e ait olduğunu söyleyenler kadar tersine inananlar da var. Bu, olayların bir yüzü. Fakat Albay Çiçek Ergenekon savcılığında önceki gün ifade verirken önüne mühürlü bir çuvaldan çıkarılan malum belgeyi koydular. Albay ne yaptı? Yanında getirdiği eldivenleri çıkardı ve… malum belgeyi ancak eldivenli eliyle alıp inceledi. Bu davranışın nedeni gayet açık. Yarın parmak izleri var diye malum belgenin kendisine ait olduğunu içerecek açıklamaları önlemek için eldiven kullanmak zorunda kaldı. Bu olay insanların devlet kurumlarına güveni kalmadığını kanıtlayacak bir olay değilse… ...iktidar sahipleri, Albay Çiçek’in malum belgeyi eldivenle eline almasındaki anlam, amaç nedir, lütfen söylesinler! SAYFA 14 KASIM 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Kasım Oslo K 3 Helsinki K 4 Stockholm K 7 Londra Y 12 AmsterdamY 15 Brüksel Y 13 Paris Y 14 Bonn Y 14 Münih B 14 Berlin Y 14 BudapeştePB 13 Madrid Y 20 Viyana PB 10 Belgrad B 16 Sofya B 15 Roma PB 18 Atina B 19 Zürih PB 19 Moskova PB 8 Aşkabat B 16 Taşkent B 16 Bakû B 16 Bişkek B 3 Tiflis B 12 Kahire PB 21 Şam B 20 İstanbul B 15 Edirne PB 15 Kocaeli B 15 Çanakkale B 15 İzmir PB 17 Manisa PB 17 Denizli PB 15 Zonguldak Y 13 Sinop Y 15 Samsun Y 15 Trabzon Y 12 Giresun Y 12 Ankara B 11 Eskişehir B 9 Konya Y 9 Sıvas Y 7 Antalya PB 22 Adana Y 20 Mersin B 20 Diyarbakır Y 17 Şanlıurfa B 16 Mardin B 14 Siirt Y 17 Hakkâri Y 7 Van Y 9 Kars K 6 Ülkemiz geneli par- çalı ve çok bulutlu, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Batı Karadeniz kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Ana- dolu ile Kastamonu, Adana, Osmaniye, Kah- ramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır ve Siirt çevreleri yağış- lı geçecek. İç Anado- lu’nun kuzeydoğusu, Karadeniz’in iç kesim- leri, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Kastamonu çevrelerin- de karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Ergenekon davasõnda sanõk Perinçek’ten, yargõya ulaşan telefon dinlemelerine tepki Karar ‘Beşiktaş Terör Örgütü’nün HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon davasõnda dün Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cum- huriyet gazetesinin bombalanmasõ dosyasõ sanõğõ Osman Yıldırım’õn çapraz sorgusuna devam edilirken Cumhuriyet Savcõsõ Nihat Taş- kın’õn, “Bir gazeteye 3 bomba atılması için 500 bin dolar çok de- ğil mi?” sorusunu sanõk Yõldõrõm “O paranın az olduğunu düşünüyo- rum” diye yanõtladõ. Birinci Ergenekon davasõnõn dün- kü duruşmasõnda Yõldõrõm, savcõ Taşkõn’õn sorularõnõ yanõtlarken sa- nõk Tekin Irşi’nin “Osman Yıldı- rım Cumhuriyet’e bomba atıl- ması konusunda ‘Devlet için ya- põyoruz’ dedi” ifadelerini anõm- satmasõ üzerine Yõldõrõm “Öyle bir şey demedim” diye konuştu. Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel, Ankara’da Danõştay’a saldõrõ dava- sõnõn karar duruşmasõnda, Yõldõ- rõm’õn o güne kadar dile getirdiği dü- şüncelerden çok farklõ olarak “Şe- riatı kuracağım” diye bağõrdõğõnõ ve Atatürk’e hakaret ettiğini ifade ederek, bu değişikliğin nedenini sordu. Yõldõrõm, Atatürk’e küfret- mediğini, bir medya patronunu kas- tettiğini savundu. ‘Ergenekon’u biliyorum’ Tutuklu sanõk emekli Yüzbaşõ Muzaffer Tekin, Yõldõrõm’õn id- dialarõnõn, dilekçe ve ifadelerinin çelişkilerle dolu olduğuna dikkat çekti. Tekin’in sorularõ üzerine Yõl- dõrõm, Ataşehir’de Tekin’in bulun- duğu evde masanõn üzerine 3 adet si- yah renkli parça tesirli el bombasõ- nõn konulduğunu ve ikisini cebine koyduğunu söyledi. Tekin, “Bom- baların neden patlamadığını niye araştırıyorsunuz? Bombayı kim verdiyse onu suçlasaydınız. Bom- balar patlayıp kan gölüne mi dön- seydi?” diye sordu. Yõldõrõm, “Ge- ce yarısı insanların olmadığı bah- çeye atıldı. Üçüncü bombada cam- lar kırıldı. Bombaların araçlara, binaya üçüncü bombadakinden büyük hasar vermesi gerekirdi” dedi. Tekin, “Sözde Ergenekon ör- gütünü biliyor musunuz?” sorusu üzerine Yõldõrõm “Ergenekon’u bi- liyorum, örgüt olup olmadığını bilmiyorum. Ergenekon için faa- liyet gösteren sizsiniz. Alparslan Arslan seninle hareket eden bir in- san” dedi. Tekin’in “Ben sizi ilk kez burada gördüm” sözleri üzerine Yõldõrõm “Ben seni her yerde gör- düm” karşõlõğõnõ verdi. ‘Yargıya yönelen terör’ Duruşmada söz alan Doğu Pe- rinçek, İstanbul Cumhuriyet Baş- savcõsõ Aykut Cengiz Engin ve Yargõtay’õn telefonlarõnõn dinlen- mesine tepki göstererek “Ortaya çı- kan gerçeklerle Atatürk Cum- huriyeti’ni yıkmayı hedefleyen Ergenekon tertibinin, doğal ola- rak Türk yargısını da hedef tah- tasına koyduğu kanıtlanmış oldu. Böylece Yargıtay, İstanbul Adli- yesi, İstanbul Cumhuriyet Baş- savcısı da artık bu davanın zan- lıları arasına katılmıştır” diye ko- nuştu. Davanõn sanõklarõndan bir ör- güt oluşturulamayacağõnõ belirten Perinçek, Ergenekon değil ama Be- şiktaş Terör Örgütü’nün (BTÖ) oluştuğunu gördüğünü söyledi. “Tahliye istemleri hakkında ka- rar verilirken BTÖ etkili ol- maktadır” diyen Perinçek, mah- keme heyetine “İhtimal vermeyiz ama telefonlarınızın dinlenmiş ol- masından mı korkmaktasınız? Kararlarınıza bu korku mu yön veriyor? Korkmayın, yargıya yö- nelen bu terör onların yıkımla- rının ilanıdır” diye seslendi. Pe- rinçek mahkeme heyetine “Beşik- taş Terör Örgütü İşlevsel Şema” başlõğõyla bir çizelge sundu. GenelkurmayBaşkanlõğõ,‘õslakimzalõ’belgeyesõnõrlõincelemeyapõldõğõnõ,parmakizinebakõlmadõğõnõaçõkladõ Belgede yalnız imza incelenmiş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, “ıslak imzalı” İrticayla Mücade- le Eylem Planõ’nõn orijinalinin henüz Genel- kurmay Askeri Savcõlõğõ’na gönderilmediği- ni, belge için düzenlenen Adli Tõp raporuna göre yalnõzca imza incelemesinin yapõldõğõ- nõn anlaşõldõğõnõ söyledi. Genelkurmay Başkanlõğõ’nda yapõlan basõn toplantõsõnda, gündemdeki gelişmeler değer- lendirildi, sorulara yanõtlar verildi. İç güven- lik olaylarõ hakkõnda bilgi veren Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gü- rak, 10 ve 11 Kasõm günlerinde toplam 9 te- rör örgütü mensubunun Şõrnak’õn Silopi ilçe- sinde güvenlik güçlerine teslim olduklarõnõ, ad- li işlemlerinin sürdüğünü bildirdi. Açõklamalarõn ardõndan gazetecilerin soru- larõna yanõt verildi. Yoğun olarak “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda sorulan sorularõ Hõf- zõ Çubuklu yanõtladõ. Çubuklu, Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nca açõlan soruşturmanõn sür- düğünü, dördüncü kez istenmesine karşõn õslak imzalõ belgenin henüz gelmediğini söyledi. Bel- ge için hazõrlanan Adli Tõp raporunda parmak izi, kâğõdõn Genelkurmay’a ait olup olmadõğõ, hangi yazõcõda basõldõğõ, bu yazõcõnõn kime ait olduğu yönünde bir araştõrma olup olmadõğõ ve raporun Genelkurmay’a ulaşõp ulaşmadõğõ yö- nündeki soru üzerine Çubuklu, şu yanõtõ verdi: “Parmak izi, diğer şeyler bildiğim ka- darıyla yok ama bu da gizlilik kapsamın- da olduğu için çok fazla açıklama yapmam zor olacak bu konuda. Ancak bilebildiği- miz kadarıyla sadece imza üzerinde bir in- celeme var. Rapor askeri savcılığa gönde- rildi. Burada sadece imza tetkiki üzerinde; yani parmak izi ya da hangi yerden çıkmış teferruatlı bir inceleme yok. Sadece imza üzerine bir inceleme var.” Çubuklu, belge orijinalinin Genelkurmay As- keri Savcõlõğõ’na gönderilmemesi nedeniyle il- gililer hakkõnda suç duyurusu yapõlõp yapõl- madõğõ yönündeki soru üzerine, “Suç duyu- rusunda bulunuldu mu, o askeri savcının ta- kip ettiği bir konu. Bir şey söylemek uygun olmayacaktır. Yasaların el verdiği çerçeve- de gereğini yapacaktır” dedi. Sivil savcõlõğõn istediği 3 bin sayfalõk andõcõn gönderilmeme- si nedeniyle belgenin orijinalinin gönderilme- diği yönündeki yorumlarõn anõmsatõlmasõ üze- rine Çubuklu şu değerlendirmeyi yaptõ: 3 bin sayfa söz konusu değil “Genelkurmay Başkanlığı’na intikal eden, cumhuriyet savcılıklarından veya mahkemelerden, sadece bununla ilgili söy- lemiyorum, yasaların öngördüğü çerçeve- de, ki bu bize yükümlülük veriyor. Her ku- ruma veriyor. Bunu geçen hafta da söyle- miştim. Bütün taleplere anında, tabii iste- nen talepler kapsamlıysa bunlar incelen- mek, ilgili yerlerden sorulmak suretiyle anında cevap veriliyor. Bazı medya kuru- luşlarında yer aldığı gibi gönderilmeyen 3 bin yüz sayfa, bin sayfa kesinlikle söz ko- nusu değildir. Onu özellikle belirtmek is- tiyorum. Personel isteniyorsa o da aynı şe- kilde gönderilmektedir.” Basõnda yer alan medya andõcõna yönelik Başbakanlõk’ta bir bilgi olmadõğõ yönündeki ha- berlerin anõmsatõlmasõ üzerine Çubuklu, “Ya- pılan açıklamada net olarak cevaz veren 2000 yılına ait belgenin olduğunu söylemiş- tik. Onda bir değişiklik yok, aynı şeyi tek- rar ediyoruz” dedi. Çubuklu, Genelkurmay Başkanõ’nõn görevden alõnmasõ yönünde gö- rüşler olduğu belirtilerek bu konuda yasal du- rumun sorulmasõ üzerine, “Her kamu perso- nelinin görevden alınmasına ilişkin, usulde paralellik ilkesi, nasıl atanıyorsa ona ilişkin hükümler var. Kamu personeli bu idari iş- lemden dolayı haksızlığa uğradığını düşü- nüyorsu bu konuda yargı mercii idari yar- gıdır biliyorsunuz. Askeri personelse aske- ri idare mahkemesi, sivil personelse genel idari yargıda hakkını arama, her kamu personelinin hakkıdır” yanõtõnõ verdi. Çiçek serbest bõrakõldõ İstanbul Haber Servisi - “İrticay- la Mücadele Eylem Planı” adlõ bel- genin altõnda imzasõ bulunduğu iddia edilen ve Ergenekon savcõlarõnca sor- gulandõktan sonra “Hükümeti orta- dan kaldırmaya teşebbüs etmek” ve “Örgüt üyesi olmak” iddiasõyla ön- ceki gün ikinci kez tutuklanan Kur- may Albay Dursun Çiçek, avukatla- rõnõn itirazõ üzerine serbest kaldõ. Tutuklama kararõ veren Nöbetçi 9. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin asõl üyesi İdris Hasan, itiraz değerlendirmesi- ne, tutuklama kararõnõ verdiği için ka- tõlmadõ. Ancak mahkemenin yedek üyesinin bulunmamasõ nedeniyle hâ- kim Hasan’õn yerine 12. Ağõr Ceza Mahkemesi üyesi Oktay Kuban gö- rev aldõ. Mahkeme Başkanõ Nurettin Ak, üyeler Tuncay Arslan, Oktay Kuban oybirliği ile tahliye kararõ aldõ. Çiçek hakkõnda herhangi bir adli kontrol uygulamasõnõn da işletilmedi- ği belirtildi. Çiçek, kaçma şüphesi ol- mamasõ ve sabit adresi olmasõ nede- niyle tahliye edildi. Kararõn Hasdal Cezaevi’ne ulaşmasõyla Çiçek, saat 20.10 sõralarõnda cezaevinden tahliye edildi. İmzasõnõn bulunduğu İrticay- la Mücadele belgesinin Taraf gazete- sinde 12 Haziran’da yer almasõnõn ardõndan 1 Temmuz’da nöbetçi mah- keme tarafõndan tutuklanan Çiçek, avukatõnõn yaptõğõ itirazõnõn ardõn- dan yaklaşõk 20 saat kaldõğõ ceza- evinden serbest bõrakõlmõştõ. Çiçek, ikinci kez tutukluluğunda ise ceza- evinde yaklaşõk 43 saat kaldõ. Sorguya eldivenle gitmiş Çiçek’in ikinci kez tutuklandõğõ çar- şamba günü savcõlara verdiği ifadenin ayrõntõlarõ da ortaya çõktõ. Çiçek’in kendisine ait imza bulunduğu iddia edilen belgeyi görmek istediği ve bel- gede parmak izlerini bõrakmamak için de eldiven giydiği öğrenildi. Eldiven giymesinin nedenini soran savcõlara Çiçek’in, “Çünkü size güvenmiyo- rum, daha önce size defalarca baş- vurdum. Belgenin üzerindeki par- mak izlerinin alınmasını istedik ama siz taleplerimizi reddettiniz, şimdi ben bu belgeyi tutsam ve par- mak izlerim geçse bunu aleyhime kullanabilirsiniz” dediği öğrenildi. Albay Çiçek’in avukatõ Mustafa Çevik, müvekkilinin ifadesi sürerken TRT2’nin Çiçek’in “mahkemeye sevk edildiği” yönünde haber geçtiği- ni söyledi. Çevik, “Savcılara TRT üzerinden talimat verildi” dedi. 43 SAAT TUTUKLU KALDI Bir kişi daha tutuklandı İstanbul Haber Servisi - Ergene- kon soruşturmasõ kapsamõnda İstan- bul Poyrazköy’de ele geçirilen çok sayõda silah ve mühimmata ilişkin dün 4 askeri personel adliyede ifade verdi. Personelden 3’ü serbest bõra- kõlõrken 1’i sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafõndan tutuklandõ. Beşiktaş’taki adliyeye sivil plaka- lõ bir araçla getirilen 4 askeri perso- nel, Ergenekon soruşturmasõnõ yü- rüten cumhuriyet savcõlarõndan Mu- rat Yönder’e ifade verdi. Savcõlõk sorgusunun ardõndan söz konusu ki- şilerden bir sivil memur tutuklan- masõ istemiyle İstanbul Nöbetçi 9. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sevk edil- di. Diğer 3 kişi serbest bõrakõldõ. Serbest bõrakõlan 3 askeri personel, gazetecilerin görüntü almasõ engel- lenerek kendilerini getiren araçla adliyeden ayrõldõ. Mahkemeye sevk edilen sivil memur tutuklandõ. Tutuklanan yarbay serbest Poyrazköy’deki kazõlarla ilgili 9 Kasõm’da tanõk ve şüpheli olarak 8 askeri personelin ifadeleri alõnmõştõ. İfadeleri alõnanlardan Yarbay Meh- met Emre Sezenler tutuklanmõştõ. Sezenler dün serbest bõrakõldõ. POYRAZKÖY Greenpeace üyeleri, Beyoğlu Tü- nel Meydanı’nda yüzlerinde gaz maskeleri ve varillerle gerçek- leştirdikleri eylemle hükümetin nükleer santral projelerini protesto etti. Abarjazz Müzik Gru- bu’nun “anti nükleer performans” sergilediği protesto gösterisinde nükleer santral projeleri- nin iptal edilmesi istendi. Tünel Meydanı’nda açıklama yapan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Korol Diker, ihale zarfları açıldığı günden itibaren nükleer sant- ral ihalesinin hukuka aykırı süreçlerle yürütüldüğüne dikkat çekti. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Greenpeace’ten nükleer eylemi ‘Zirve Ergenekon’la bağlantılı’ MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya’daki Zirve Yayõnevi’nde 3 kişinin öldürülmesiyle il- gili davanõn Malatya 3. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ndeki dünkü duruşmasõnda müdahil avukat- lardan Erdal Doğan, Ergenekon davasõ ile bağ- lantõ olduğuna dair ciddi şüphelerin olduğunu söyledi. Duruşma, 25 Aralõk’a ertelendi. Sürücüler cumaya gidince ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şanlõur- fa’da Abdülsamet Kurt (13), Halil Arslan yöne- timindeki kamyonun çarpmasõ sonucu yaşamõnõ yitirdi. Kurt’un cesedine otopsi yapõlmasõ ama- cõyla hastaneye götürülmesi için belediyeden istenen cenaze aracõna sürücüleri cuma namazõ- na gittiği için ulaşõlamadõ. Yaklaşõk 1 saat yerde bekletilen küçük çocuğun cesedi daha sonra ai- lesine ait otomobille morga kaldõrõldõ. Fikret Hakan’a onursal doktora ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, devlet sanatçõsõ Fikret Hakan’a onursal doktora unvanõ verdi. Hakan, tö- rende yaptõğõ konuşmada “Yoksulluk, yalan, ifti- ra ve kõskançlõklarla karşõlaştõm ama asla bir küs- künlük veya düşmanlõk içine girmedim” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear