Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
14 KASIM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Adını Koyalım
Telekulak depremi, adını korkmadan
koyabilirsek, iktidar gücüyle sivil darbe
operasyonlarında, yargıyı ele geçirmenin atağı,
suçunun kanıtı, belgesidir. Adalet Bakanlığı’na
bağlı dinleme sisteminin başındaki kişinin
kameralar karşısında söyledikleri bile tek
başına, demokratik bir düzen içinde işleyecek
bir yargılamada kanıt olacak içeriktedir.
Koca dosyaların içeriklerine değil, yasanın
şekil koşuluna uyulup uyulmadığına bakılarak
devlet adına yargının, yargıçların dinlenmesi
eylemleri gerçekleştirilmiş. Yargıtay’ı dinlemek
istemişler ancak telefon tekniği uygun
düşmediği için başaramamışlar. Devletin resmi
görevli bürokratı, bir adım ileri giderek, bir de
eylemlerini savunma adına yorum yapıyor:
“Başbakan’ı yıllarca dinlemişler, kimse üzerinde
durmuyor. Yargıçların dinlenmesi üzerinden
kıyamet kopuyor” diye eleştiri getiriyor.
Başbakan’ı kimler, nasıl dinlemişler, hangi
suçları işlemişler? Bunları saptamak,
gerekiyorsa yargılanmalarını sağlamak üzere
kanıtlarını ortaya koymak yine Erdoğan
hükümetlerinin sorumluluğunda, ilgili kamu
kurumlarının görevleri alanında değil mi?
Erdoğan hükümetlerinin, iktidarın, kamu
kurumlarını kullanarak, yasa ve hukuku ayaklar
altına alarak yargıçları dinleme, yargıyı baskı
altına alma, yargı bağımsızlığını katletme,
yargıyı ele geçirme operasyonları yapma
suçlarını işleme hakları olabilir mi?
Başbakan’ın hangi teknolojilerle, kimler
tarafından dinlendiği üzerine yeterince bilgi
sahibi değiliz. Ancak yargıçların, Ergenekon
davası kapsamında sanık yapılmak istenen her
meslekten; gazeteci, yargıç.. dahil çok sayıda
kişinin telefonlarını devlet adına bu hükümetin
sorumluluğunda Adalet Bakanlığı bağlantılı
kamu kurumları dinliyorlar. Devlet adına suçu
işleyenler Erdoğan hükümetinin, Adalet
Bakanlığı’nın sorumluluklarında, istihbarat
örgütlerini de içine alan bir yapılanmada kamu
görevlileri, Ergenekon savcı ve yargıçları başta
kimi yargı görevlileri de var...
Çok açık görüldüğü üzere, kimi suç örgütleri,
suçlular için hukuk ölçütleri içinde haklı kanıtlar
toplanmışken, daha kesin kanıtlara ulaşma
amacına yönelik yasal dinleme hakkı, insan
haklarına aykırı bir biçimde kullanılmakta, askeri
darbe hukukundan hiç de daha masum
olmayan, sivil darbe hukuku kuralları
işletilmektedir. Benim yakın plan bildiklerim
İlhan Selçuk, Mustafa Balbay’a ilişkin
dinlemeler tipik örnekler; gazetenin santralları
dinlemeye, kayıtlara alınmış, yargılama
sonucunda sabit olacağı üzere asla gerçek suç
kanıtları ile ilşkisi söz konusu olamayacak özel
yaşama ilişkin diyaloglar bile ayıklanmadan
dava dosyalarına alınmış. Siyasal İslamcıların
yandaş medyasında, akıllarınca karalama adına
çarşaf çarşaf yayımlanmış.
Sahi, yeri gelmişken Ergenekon davası
kapsamında kimi sorgular tamamlanmadan
devletin ajansında tutuklama kararı haberinin
yayımlanması nasıl açıklanabiliyor? Ya da ünlü
medyada polis sorgulaması aşamasından satır
satır haberler, dinlenmiş telefon konuşmalarının
suç niteliğindeki tüm özelleri de içeren biçimde
nasıl yer alabiliyor? Başbakan’ın dinlemelere
takılmış aile finansörü ünlü işadamı ile
konuşmasını yayımlayan gazeteciler hemen
tutuklanıyorlar, Ergenekon davası kapsamındaki
tüm yasalar gereği gizli kalmış olması gereken
sorgulamalar, virgülü notası ile yandaş medyaya
suç işlenerek ulaştırılıp yayımlanırken hiçbir şey
olmuyor...
Hiç kuşkum yok, isteyenle iddiaya da girerim;
askeri darbeler sürecinde yaşandığı üzere, sivil
darbe hukukunun işletildiği, yasaların, yargılama
hukukunun insan hakları aleyhine işletildiği
sayısız konu ortada dururken, Ergenekon
davasında da en azından çoğunluk zanlı için
yargılama sürecindeki insan hakları ihlalleri,
tutuklanma, sorgu süreçleri cezanın ta kendisi
olarak kalacak. Bu kadar toptancı, kanıtları
telefonlar da dinlenerek sonradan yaratılmak
istenen yargılamalar birbirlerine çok benzer. 12
Mart, 12 Eylül süreçlerinde çok ağır bedeller
ödemiş dava sanıklarının on binlercesinin
yargılamalar sonunda mahkûm bile
olmadıklarını, çektikleriyle kaldıklarını
unutmadık.
Bu kadar çok insan hakkı, hukuk ihlalinin
baştan var olduğu bu yargılama sürecinin
sonunda da, kimi gerçek suçlar, suçlular ortaya
çıkarılsa bile, çoğunluk için çok büyük
haksızlıklar ortaya çıkacaktır. Zaten davanın
amacının da gerçek suçluları ortaya
çıkarmaktan çok, yargılama süreci ile
cezalandırmayı amaçladığı gidişatından ortada..
Tıpkı Madanoğlu, Barış, DİSK... davalarında
yaşandığı üzere, hedef seçilmiş kitleler, bireyler,
örgütlenmelerin korkutulması, yıldırılmaları,
teslim alınmalarını sağlamak önemlidir. Yoksa
AKP iktidarına karşı bir askeri darbeyi ortaya
çıkarma gerekçesi ile başlatılmış bir
operasyonda, yargılamanın içinde, gazetecilerin,
yargıçların telefonlarının dinlenip suç kanıtı
bulunmaya çalışılmasının açıklaması, mantığı
olabilir mi?
soner@cumhuriyet.com.tr
Kredi kartõ borcunu ödemeyenlerin sayõsõ eylülde yüzde 8 artarak, yõlbaşõndan bu yana ilk defa psikolojik sõnõrõ geçti
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Kredi kartõ borcunu ödeme-
yenlerin sayõsõ eylül ayõnda, 2009
yõlõ başõndan bu yana ilk defa psi-
kolojik sõnõr olan 100 bini geç-
ti. Söz konusu ayda, kredi kartõ
borcunu ödemeyenlerin sayõsõ
bir önceki aya göre yüzde 8 ar-
tarak 103 bin 94’e çõktõ.
Aynõ dönemde ferdi kredi
borcunu ödemeyenlerin sayõsõ
yüzde 33.4 artarak, 48 bin
704’ten 64 bin 954’e yükseldi.
Kredi kartõ borcunu ödemeyenler ile
gecikmeli ödeyenleri gösteren nega-
tif nitelikli ferdi kredi ve kredi kart-
larõ sisteminde yer alan kişi sayõsõ, ey-
lül ayõnda, bir önceki aya göre yüzde
16.5 oranõnda artarak 144 bin 186’dan
168 bin 48’e çõktõ.
Borçlu sayısı 1.9 milyon kişi
Verilere göre 2009 yõlõnõn dokuz
ayõnda ferdi kredi ve kredi kartlarõ
borçlarõnõ ödememiş kişilerin sayõsõ 1
milyon 157 bin 548 olarak belirlenirken,
bunun 722 bin 473’ü kredi kartõ bor-
cunu, 435 bin 75’i de ferdi kredi bor-
cunu ödememiş kişilerden oluştu.
608 bin kişi krediyi ödemedi
Bir kişinin tüm yõllar içinde bir
kez sayõlmasõ durumuna göre, 2004 yõ-
lõndan bu yana ferdi kredi ve kredi
kartlarõ borçlarõnõ ödememiş kişilerin
sayõsõ 1 milyon 896 bin 674 oldu. Bu
kişilerin 608 bin 597’sini ferdi kredi
borcunu, 1 milyon 288 bin 77’sini de
kredi kartlarõ borcunu ödemeyenler
oluşturdu.
Eylül ayõnda, kredi kartõ borcunu ödemeyenlerin sayõsõ bir ön-
ceki aya göre yüzde 8 artarak 103 bin 94’e çõktõ. Aynõ dönemde
ferdi kredi borcunu ödemeyenlerin sayõsõ yüzde 33.4 artarak, 48
bin 704’ten 64 bin 954’e yükseldi.
SANAYİCİNİN SİPARİŞİ YÜZDE 10 DÜŞTÜ
Ekonomi Servisi - TÜİK,
eylül ayõ Aylõk Sanayi Ciro
ve Sipariş Endeksleri sonuç-
larõnõ açõkladõ. Buna göre,
Aylõk Sanayi Ciro Endeksi,
eylül ayõnda 149.2 oldu.
Sanayicinin cirosu Eylül
2009’da geçen yõlõn aynõ ayõ-
na göre yüzde 9.3 azalõrken
siparişleri yüzde 10.3 ora-
nõnda geriledi. Eylül ayõnda
ise bir önceki aya göre sana-
yicinin cirosu yüzde 1.8, si-
parişleri yüzde 8.4 oranõnda
artõş gösterdi. TÜİK verile-
rine göre, aylõk Sanayi Ciro
Endeksi’nde sanayinin alt
sektörleri düzeyinde, 2009
yõlõ Eylül ayõnda, bir önceki
yõlõn aynõ ayõna göre değişim
oranlarõ incelendiğinde, ma-
dencilik ve taşocakçõlõğõ en-
deksi yüzde 22.6 artarak
197.9’dan 242.6’ya yükseldi.
İmalat Sanayi Endeksi yüz-
de 10.2 azalarak 163.9’dan
147.2’ye düştü. Ana Sanayi
Gruplarõ sõnõflamasõna göre
Aylõk Sanayi Ciro Endeksi
incelendiğinde, en yüksek
düşüş yüzde 24.7 ile enerji-
de görüldü.
EYLÜLDE, YÜZDE 18 DAHA UCUZA İHRAÇ ETTİK
Ekonomi Servisi - Eylül
ayõnda ihracat birim değeri ge-
çen yõl aynõ aya göre yüzde
17.7, ithalat birim değeri yüz-
de 21.9 oranõnda azalõrken, ay-
nõ dönemde ihracat miktar en-
deksinde yüzde 19.3, ithalat
miktar endeksinde yüzde
10.8’lik bir gerileme yaşandõ.
TÜİK, eylül ayõ dõş ticaret en-
dekslerini açõkladõ. Buna göre,
eylülde ihracat birim değer en-
deksleri, geçen yõlõn aynõ ayõna
göre tarõm ve ormancõlõk sek-
töründe yüzde 16 artarken, ba-
lõkçõlõk sektöründe yüzde 5.7,
madencilik ve taşocakçõlõğõ
sektöründe yüzde 23.9 ve ima-
lat sanayii sektöründe yüzde
18.7 geriledi.
İthalat birim değer endeksleri
geçen yõlõn aynõ ayõna göre, ta-
rõm ve ormancõlõk sektöründe
yüzde 15.5, madencilik ve ta-
şocakçõlõğõ sektöründe yüzde
38.2, imalat sanayii sektöründe
yüzde 15.8 oranõnda azalõş gös-
terdi. Temmuz-eylül dönemin-
de geçen yõlõn aynõ dönemine
göre, ihracat birim değer en-
deksi yüzde 21, ithalat birim de-
ğer endeksi yüzde 25.9 azaldõ.
Alman
ekonomisi
şaşõrtõyor
Ciliv: 15 yõl önce olduğu gibi birçok olasõlõk söz konusu ancak değişmeyecek tek konu var:
Şirketin ortaklõk yapõsõyla ilgili açõklama
yapan Turkcell Genel Müdürü Ciliv, hissedarlar
arasõnda olaylar olabileceğini ama bunun
performansõ etkilemeyeceğini dile getirdi.
Turkcell Türkiye’nin kalacak
Ekonomi Servisi -
Turkcell Genel Müdürü
Süreyya Ciliv, Turk-
cell’in ortaklõk yapõsõyla il-
gili 15 yõl önce olduğu gi-
bi şimdi de birçok olasõlõk
bulunduğunu, 10 yõl son-
ra da hisselerin değişme-
si konusunda birçok ola-
sõlõk olacağõnõ fakat de-
ğişmeyecek bir konu ol-
duğunu belirterek, “Turk-
cell Türkiye’nin Turk-
cell’i olarak kalmaya de-
vam edecek” dedi.
Turkcell’in halka açõk
bir şirket olduğunu ve his-
sedarlarõ arasõnda olaylar
olabileceğini ifade eden
Ciliv, “Onlar hissedarlar
arasındaki olaylardır.
Biz yöneticiler olarak
kendimizi Türkiye’nin
Turkcell’i olarak görü-
yoruz. O yüzden çalış-
malarımıza devam edi-
yoruz. Hissedarlar ara-
sındaki olaylar açısın-
dan, geçmişte bizim per-
formansımızı etkilemedi,
bundan sonra da etkile-
meyecek diye düşünü-
yoruz” dedi.
“Kontrat hisselerin
Türk grubu dışında
farklı bir gruba geçme
olasılığı belirdi. Turk-
cell’in Türk şirketi ol-
mama durumu, çalışan-
ların moralini ve sizi na-
sıl etkiler” sorusu üzeri-
ne de Ciliv şunlarõ söyle-
di: “Bundan 15 sene ön-
ce de birçok olasılık var-
dı, şimdi de birçok ola-
sılık var. Fakat değiş-
meyecek bir konu var.
Turkcell Türkiye’nin
Turkcell’i olarak kal-
maya devam edecek. İşi-
mizi çok seviyoruz,
odaklıyız. Sadece müş-
terilerimiz değil, mille-
timize faydalı işler yap-
tığımızı, fark yarattığı-
mızı düşünüyoruz. O
yüzden yola devam...”
Ciliv, “İMKB’den çıksa
bile mi” sorusunu da,
“Öyle bir konunun mev-
zu bahis olduğunu dü-
şünmüyorum” dedi.
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Federal Al-
manya’nõn resesyon göstergele-
rinden kurtulduğu, ancak yeni dö-
nemde işsizlikte ciddi bir artõş
yaşanacağõ belirtildi. Federal İsta-
tistik Dairesi’nin son rakamlarõ,
özellikle ihracatçõ sektörlerde üre-
timin büyüdüğünü gösterirken,
Federal Almanya tarihinin en bü-
yük ekonomik gerilemesinin “ke-
sinlikle sona erdiği” ileri sürüldü.
İstatistik Dairesi, bu yõlõn üçüncü
çeyreğinde Alman GSYİH’sinin
bir önceki çeyreğe göre binde
7’lik bir artõş sağladõğõnõn, bunun
2008 başõndan bu yana en büyük
artõş olduğunun altõ çizdi. Bu ara-
da hükümet danõşmanlarõnõn bu
yõlki raporunda, gerilemenin yüz-
de 5 olacağõ, ancak 2010’da
2009’a göre yüzde 1.6’lõk bir bü-
yüme yaşanabileceği belirtildi.
Avro” ülkelerini de resesyondan
çekip aldõğõ ileri sürülen Alman re-
el ekonomisindeki son büyüme,
uzmanlara göre, ihracatçõ sektör-
lerle şirketlerin yatõrõmlarõndan
kaynaklandõ. Özel tüketimdeki
düşüş sürüyor.
Turkcell’in, çalı-
şanları arasında
kapsamlı bir ku-
rum kültürü geliş-
tirmek üzere haya-
ta geçirdiği “Turkcell Benim” projesi, Tür-
kiye Personel Yönetimi Derneği’nin (PER-
YÖN) İnsan Yönetimi Ödülleri’nde “Fark
Yaratan Uygulama” ödülünü aldı. PER-
YÖN, iş dünyasının önde gelen isimlerinden
oluşan jürisiyle bu yıl 5 dalda en iyileri seçti
ve geçen yıl başlattığı İnsan Yönetimi Ödül-
leri’ni bu sene ikinci kez verdi. Ödüle değer
bulunan “Turkcell
Benim”, her bir
çalışanın davranı-
şının Turkcell’in
itibarına, marka
değerine olan etkisini vurgulamak amacıyla
tasarlandı. Bu kapsamda Turkcell’in değer-
leri, şirket vizyonunu hayata geçirmek için
yeniden tanımlandı. Turkcell’in iştirakleri,
iş ortakları, bayileri ve hissedarlarını, kısa-
ca tüm ekosistemini etkileyen bu proje, kap-
samlı bir kurum kültürü yaratma hedefiyle
gerçekleştirildi. (Fotoğraf: Pelin ÜNKER)
Bankacõlar aşõrõ regülasyondan şikâyetçi
Ekonomi Servisi - Active Aca-
demy’nin düzenlediği 7. Uluslararasõ
Finans Zirvesinin ‘CEO`lar Krizi
Nasıl Yönettiler’ başlõklõ kapanõş
oturumunda Denizbank Finansal
Hizmetler Grubu Başkanõ Hakan
Ateş, Türk Ekonomi Bankasõ Genel
Müdürü Varol Civil, Ziraat Banka-
sõ Genel Müdürü Can Akın Çağlar,
Garanti Bankasõ Genel Müdürü Er-
gun Özen ve Finansbank Genel
Müdürü Sinan Sarıbaş Türkiye’nin
krizde nerede olduğunu, krizi nasõl
yönettiklerini ve gelecekte neler
olacağõnõ tartõştõlar.
Çağlar geçmiş dönemlerdeki kriz-
lerde aşõrõ regülasyonun da etkili ol-
duğunu dile getirerek, “Önümüzde-
ki süreçte bir regülasyon çılgınlığı
yaşanıyor. Aşırı regülasyonların
etkisiyle bilanço içinde çok rahat
yapılabilecek işlemlerin bilanço dı-
şı Ünlü En-Ron skandalı buradan
kaynaklanmıştı. Bu büyük bir ris-
ki beraberinde getiriyor. Regulas-
yonlar o kadar arttı ki akşam eve gi-
derken izin alır hale geldik” dedi.
Garanti Bankasõ Genel Müdürü Er-
gun Özen, krize iyi bir şekilde gir-
diklerini ifade ederek, “Krizin önce-
sinde akıllı davranarak gaza gel-
medik. Krize iyi bir bilançoyla gir-
diğimiz için krizin yönetimi daha ko-
lay oldu. G20 kararlarını sektör ola-
rak iyi okuduk. Menkul kıymetler
oranını arttırdık, kredi politikalarını
sıkılaştırdık. Böylece mevduat sa-
hibini de koruduk” dedi.
‘Krizde çok reklam yaptım’
Denizbank Finansal Hizmetler Gru-
bu Başkanõ Hakan Ateş de, “Krizde
reklam bütçelerini arttırdık. Unu-
muz var ünümüz yok diye düşün-
dük. Maliyetleri denetledik ama ne
üretimden ne inovasyondan vaz-
geçtik. Yatırım şirketlerimizin ban-
kalarımızdan ayrılması da olumlu
etkiledi” diye konuştu.
Finansbank Genel Müdürü Sinan
Sarıbaş ise, yeni krizler de görü-
lebileceğinin altõnõ çizerek önemli
olanõn krize etraftakilerden daha iyi
durumda girmek olduğunu vurgu-
ladõ. Sarõbaş, bankacõlõkta geçmiş
tecrübelerin de önemli olduğuna
dikkat çekti.
Türk Ekonomi Bankasõ Genel Mü-
dürü Varol Civil, önleyici tedbirle-
rin önemine işaret ederek “Hasta ol-
duktan sonra tedbir almak zor.
Türkiye`de denetleyen ve gözetle-
yen kurumlar sistemi çok iyi yö-
netti” şeklinde konuştu.
Fark yaratan
uygulama ödülünü aldı
Zorlu, rüzgâra 210
milyon Avro yatõrdõ
Ekonomi Servisi - Zorlu Enerji Grubu krize
rağmen 2009’da elektrik üretimini artõrarak rüz-
gâr enerjisine 210 milyon Avro’luk yatõrõm ya-
parken 2013 yõlõnda 4 bin 200 megavat kurulu gü-
ce ulaşma hedefini değiştirmedi. Zorlu Enerji Gru-
bu Başkanõ Murat Sungur Bursa beş doğalgaz, ye-
di hidroelektrik bir jeotermal bir rüzgâr ve bir ter-
mik santralla kurulu güçlerini 638 megavata çõ-
kardõklarõnõ belirterek Adana Gökçedağ Rüzgâr
Santralõ’nõn tam kapasiteyle devreye girmesiy-
le bu gücün 738 megavata çõkacağõnõ söyledi.
Borçlu sayõsõ 100 bini aştõ
N E T K Â R Y Ü Z D E 2 7 A R T T I
Turkcell Grup konsolide gelirleri geçen
çeyreğe göre yüzde 7.4’lük artış ve yıllık
3.7 azalmayla 2.368 milyon lira oldu.
Grup net kârı geçen yıla oranla yüzde
31.4 gerileme ve bir önceki çeyreğe göre,
yüzde 27.6 artış ile 497 milyon lira
olarak gerçekleşti.
Faturalı abone sayısı 482 bin
abone alımı ile 9.1 milyona ulaşırken;
toplam abone sayısı 338 bin düşüşle 36
milyon oldu.
Abone başı aylık kullanım bir önceki
çeyreğe göre yüzde 16’lık artışla 148.6
dakika oldu. Abone başı aylık ortalama
gelir yıllık bazda düşerek 19.7 lira
olarak gerçekleşti.
Avro bölgesi
toparlanõyor
Avro bölgesi ekonomisi yõlõn
üçüncü çeyreğinde, bir önceki
çeyreğe göre yüzde 0.4 büyüye-
rek durgunluktan çõktõ. AB ista-
tistik kurumu Eurostat’õn verile-
rine göre, 16 üyeli Avro bölgesi,
geçen yõlõn aynõ dönemine göre
üçüncü çeyrekte yüzde 4.1 kü-
çüldü. Avro bölgesi yõlõn ikinci
çeyreğinde, ilk çeyreğe göre yüz-
de 0.2 ve 2008’in ikinci çeyreğine
göre yüzde 4.8 daralmõştõ. Euro-
stat, 27 üyeli AB’nin de üçüncü
çeyrekte, bir önceki çeyreğe gö-
re binde 2 büyüyerek durgun-
luktan çõktõğõnõ bildirdi.
IMF çifte durgunluk
beklemiyor
Asya Pasifik Ekonomik İş-
birliği Forumu’na katõlan Ulus-
lararasõ Para Fonu (IMF) Baş-
kanõ Dominique Strauss-
Kahn, ABD ekonomisindeki
toparlanmanõn yavaş olacağõnõ,
ancak durgunluğun çifte dip
yapmasõnõ beklemediğini vur-
guladõ. Kahn, sadece ABD’nin
değil, dünyanõn tüm ekonomi-
lerinin, gelecek yõl toparlana-
cağõnõ söyledi.
Ziraat Bankasõ Genel
Müdürü Can Akõn Çağlar,
regülasyonlarõn aşõrõlõğõna
dikkat çekerek “Öyle bir
regülasyon çõlgõnlõğõ yaşanõyor
ki, artõk akşam eve giderken
izin alõr hale geldik” dedi.
Ergun Özen,
Hakan Ateş, Emre
Ülken, Sinan
Sarıbaş, Varıl
Civil, Can Akın
Çağlar kriz
deneyimlerini
anlattılar.