26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu meslekten uzaklaştırılmaları istemiyle yargılanacaklarmış. Daha pek çok yargıç veya savcının dinlendiğine değinen haberler alınıyormuş. TBMM’de, üstelik Atatürk’ün aramızdan ayrıldığı 10 Kasım günü, ana muhalefetten kimi milletvekillerin “Atam eserlerini koruyacağız” diyen pankartları açmalarına RTE fena halde bozulmuş. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’i; “Bu nasıl iş kardeşim? Meclis’te pankart açmalarına nasıl izin verirsin? Attırsana onları. Meclis böyle mi yönetilir? Burası miting meydanı mı?” diye bir güzel haşlamış. Meclis Başkanı Şahin -haberlere göre- “haşlanmayı” sindirmiş; “Çıkartacağım efendim… hemen gereğini yapacağım” yanıtlarıyla “patronunun” sinirlerini yatıştırmaya çalışmış. Muhalefete göre, bir Meclis Başkanı böyle bir muameleyle karşılaşırsa hemen istifa edermiş. Bu olaylar hayretle karşılanıyor. Neden? Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. RTE, 2002’den itibaren adım adım tek adamlığını yerleştirdi. Temmuz 2007 genel seçimleri dönüm noktasıydı. Devleti A’dan Z’ye ele geçirebilmek için önce önündeki tek engeli, Çankaya’yı ele geçirmesi gerekiyordu. TBMM’de çoğunluk sağlayınca Çankaya- parlamento-hükümet üçgeni kurulacak, yürütme ve yasama tümüyle emre amade duruma getirilecekti. 2007 genel seçimleri bu olanağı verdi RTE’ye. Artık siyaset dışı kimi odaklara el atmanın zamanı gelmişti ve RTE, harekete geçti. Önce medyayı “benzetti”. Ergenekon soruşturmaları ile muhaliflerini susturmanın yolunu açtı. Sonra el altından el üstünden yargıyı ele geçirmeye girişti. Son somut örnek; eski partisindeki parasal bir yolsuzluk nedeniyle “şüpheli” diye bir karar çıkararak Çankaya’daki AKP’liyi suçlayan Sincan yargıcını meslekten men etmeye... iktidarın hukuka aykırı işlemlerini, girişimlerini eleştiren YARSAV Başkanı’nın da hesabını görmeye yöneldi. 2007 seçimlerinden önceki (belgeli) uyarılar dikkate alınmadı. Seçim öncesi varsayımlar diye es geçildi. Çankaya-parlamento-hükümet üçgeni kurulursa… RTE’nin tek adamlığını, Türkiye’nin faşizan bir yönetimle yönetilmesini kimsenin engelleyemeyeceğini… hatta Milli Selamet- Refah’tan gelen dinci AKP kafasının tek korkusu orduyu kısa, orta, uzun vadede “kendine benzeteceği” yazıldı söylendi. Umursanmadı. Demokrasi adı altında tek adamlığa RTE’nin cesaret edemeyeceği kanısı yaygındı. Oysa görünen köy kılavuz istemiyor. Sıra kime, kimlere geliyor? Hangi kuruma? Islak imzalı belgeye ek mektupta darbe olaylarıyla CHP’nin de bağlantılı olduğunun yazılı olması bir şey çağrıştırmıyor mu? Üçgenin destekçisi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın; Meclis’teki 10 Kasım tartışmalarını siyaset etiğine aykırı sözcüklerle değerlendirirken; “… 3-5 tane yıllanmış, kaşarlanmış siyasetçi ile uğraşmayacağız artık…” diye konuşmasının altında bir şeyler yok mu acaba? Tek adamlığa koşan Demokrat Parti’nin Başbakanı Adnan Menderes’in; son günlerinde TBMM’de yargı yetkileriyle donatarak kurduğu “Tahkikat Komisyonu”nun asıl hedefi neydi; anımsıyor musunuz? CHP’yi darbe ile suçlamak, kapatmak! O günlerde de; -bugün olduğu gibi- olmaz, cesaret edemez diyorduk! Oysa 27 Mayıs 1960 müdahalesi gelmeseydi DP; amacında başarılı olabilirdi. Bugüne kadar benzeri olaylar, gelişmeler olmamış gibi yargıya yönelik haberleri bir gazetemiz hayretini ifade eden bir başlıkla; “Olacak iş değil” diye verdi. Oysa dünden bugüne yaşanan olaylar bir demokraside, tabii o ülkede demokrasi varsa, “olmayacak olaylar!” İçeriden dışarıdan destek, teşvik… bugünlere getirdi Türkiye’yi. Yarın “güneş ufuktan doğar mı?” Doğar! AKP üçgeni başımızdan gittiği gün! SAYFA 13 KASIM 2009 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Kasım Oslo K 1 Helsinki K 1 Stockholm K 3 Londra Y 15 AmsterdamY 15 Brüksel Y 14 Paris Y 16 Bonn Y 12 Münih Y 12 Berlin Y 13 BudapeştePB 14 Madrid PB 20 Viyana PB 12 Belgrad B 14 Sofya B 14 Roma Y 18 Atina B 19 Zürih PB 16 Moskova PB 8 Aşkabat B 17 Taşkent B 18 Bakû PB 16 Bişkek B 8 Tiflis Y 17 Kahire PB 22 Şam Y 19 İstanbul PB 16 Edirne PB 16 Kocaeli B 17 Çanakkale PB 18 İzmir PB 20 Manisa PB 20 Denizli PB 19 Zonguldak Y 13 Sinop Y 15 Samsun Y 17 Trabzon Y 15 Giresun Y 15 Ankara Y 11 Eskişehir Y 10 Konya Y 12 Sıvas Y 9 Antalya PB 23 Adana Y 19 Mersin Y 20 Diyarbakır Y 20 Şanlıurfa Y 18 Mardin Y 18 Siirt Y 20 Hakkâri B 12 Van B 12 Kars B 12 Ülkemizin geneli parçalı ve çok bulut- lu, Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Güneydoğu Anado- lu, Güneydoğu Ana- dolu’nun batısı ile Sakarya, Bilecik çev- releri yağışlı geçe- cek. Yağışlar sağa- nak ve gök gürültülü sağanak şeklinde; gece saatlerinde ise Batı ve Doğu Kara- deniz iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun kuzey kesimleri kar- la karışık yağmur şeklinde olacak. Yine çelişkili ifadelerHATİCE TUNCER Birinci Ergenekon davasõnda çapraz sorgusu yapõlan, Danõş- tay’a silahlõ baskõn ve Cumhu- riyet’in bombalanmasõ eylemle- rinden sanõk Osman Yıldırım, çelişkili ifadeler vermeyi sür- dürdü. Yõldõrõm, Ataşehir’deki bir evde toplantõ yapõlarak Cum- huriyet gazetesine atõlan bom- balarõn Alparslan Arslan’a ve- rildiği iddiasõnda õsrar etti. Yõl- dõrõm “Madem öyle bir yer yok, Ataşehir 2-3 saatlik bir yol. Gidip o evi göstereyim si- ze” dedi. Yõldõrõm, bombalarõ Veli Küçük’ten aldõğõna ilişkin ifadesini de reddetti. Danõştay dosyasõyla birleşen birinci Ergenekon davasõnõn dün- kü duruşmasõnda Osman Yõldõ- rõm, Danõştay saldõrõsõndan önce Alparslan Arslan ile Selvi Otel’e gittiklerini anlattõ. Yõldõrõm, Danõştay’õn türbana ilişkin ka- rarõnõ “İşte O Hâkimler” başlõ- ğõyla veren Vakit gazetesinin kupürünü kastederek Arslan’la aralarõnda geçen konuşmayõ şöy- le aktardõ: “16 Mayıs gecesi otelde odada gazeteyi çıkarıp yatağın üzerine koymuştur. ‘Bunlarla ilgili işim var’ dedi. Danıştay’ın kararını o tarihte öğrendim.” Yõldõrõm, 10 Ma- yõs’ta Cumhuriyet gazetesine atõlan ikinci bombadan sonra Arslan’a “Yoldan çıktığını, ne yaptığını bilmediğini” söyledi- ğini aktardõ. Mahkeme Başkanõ Köksal Şengün, Yõldõrõm’õn 1 Nisan 2008’de Ankara Cumhu- riyet Başsavcõlõğõ’nda şüpheli sõfatõyla verdiği ifadeyi okuyarak doğruluğunu sordu. ‘Veli Küçük’ten işi aldım’ Başkan Şengün, Yõldõrõm’õn “Süleyman Demirel, Deniz Baykal, Erdoğan Teziç, Ahmet Necdet Sezer, Bülent Eczacı- başı, Vural Savaş, Şener Eruy- gur, Cumhuriyet gazetesi, Tür- kan Saylan, Mustafa Süzer, Kemal Gürüz, Emin Çölaşan, Tuncay Özkan, Sabih Kanad- oğlu, patrikhaneler, ABD Bü- yükelçiliği, Orhan Pamuk ve Lagendijk’e, Ergenekon ör- gütü tarafından saldırı yapı- lacağını biliyorum” şeklindeki ifadelerinin altõnõ çizdi. Yõldõ- rõm’õn “Doğrudur” demesi üzerine Başkan Şengün, “Bu kadar adam hakkında nasıl bilgin var” diye sordu. Yõldõrõm “Kiminle sohbet edersem te- laffuz ettiği isimlerdir. Susur- luk’un uzantısı Ergenekon de- niliyor. Susurluk Ergene- kon’un uzantısıdır” dedi. Bom- balarõ Veli Küçük’ten aldõğõna ilişkin soru üzerine de Yõldõ- rõm, “Küçük’ten aldığımı söy- lemedim, ben Küçük’ten işi aldığımı söyledim” diye ko- nuştu. Çapraz sorgusuna geçilen Yõldõrõm’a, savcõ Mehmet Ali Pekgüzel, Danõştay dosyasõnda Cumhuriyet’e atõlan bombalarõ Arslan’a verdiği iddia edilen ve geçen aylarda tahliye edilen sa- nõk Süleyman Esen’e ilişkin sorular yöneltti. Yõldõrõm “Esen’i hayatım boyunca tanımadım” dedi. Yõldõrõm, “Kendisini Ata- şehir’deki Migros’un önün- den alarak toplantı yapıldığı- nı söylediği eve getirip götü- renin kim olduğuna” ilişkin de daha önceki ifadeleriyle çelişen açõklamalarda bulundu. ‘Gidelim göstereyim’ Savcõlarõn “Diğer sanıkların böyle bir toplantı olmadığı, uy- durduğu” iddialarõnõ anõmsat- masõ üzerine Yõldõrõm “Madem böyle bir şey yok. Gidelim, gös- terelim, Ataşehir 2-3 saatlik yol” diye konuştu. Yõldõrõm, evin, villa veya bir sitede olmadõğõnõ, 2-3 katlõ bir bina olduğunu anlattõ. “Cumhuriyet gazetesi ile ara- nızda ne gibi sorun olduğunu sormadınız mı” sorusuna Yõldõ- rõm “ Ortaklar arasında bir so- run olduğunu düşünmüştüm” dedi. Yõldõrõm, Küçük’ün Cum- huriyet gazetesine eylem talima- tõnõn verdiğini iddia ettiği ofisin kime ait olduğunu bilmediğini, görüşmenin ise nisan ayõnda ol- duğunu ancak gününü anõmsat- madõğõnõ ifade etti. ‘Geçmişi deşmek yanlış’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Onur Öymen’in TBMM Genel Kurulu’nda Kürt açõlõmõ ön görüşmelerinde “Şeyh Sait isyanı ve Dersim” örnekleri vermesi Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantõsõnda eleştiri ko- nusu oldu. CHP lideri Deniz Baykal’õn “Geçmişi deşerek insanları rencide etmek uy- gun değildir. Bunları günü- müzdeki gelişmelere uyarla- yamayız” dediği öğrenildi. TBMM Genel Kurulu’nda CHP grubu adõna söz alan Öy- men “Şeyh Sait isyanında analar ağlamadı mı? Der- sim’de analar ağlamadı mı? Atatürk Şeyh Sait’le müza- kere mi etti? Dersim isyanını yapanlarla müzakere mi etti? Atatürk terörle böyle mi mü- cadele etti” sözleri partide ra- hatsõzlõk yarattõ. Önceki gün toplanan MYK’de bu konu gün- deme gelirken söz alan bazõ üyelerin “Bu yaklaşım ve ve- rilen örnekler hiç de hoş ol- mamıştır. Bu yaklaşım CHP’nin barış ve kardeşlik politikalarına da zarar verir” dediği öğrenildi. Öymen’in “Ben Atatürk’ün terörle mü- cadele konusundaki kararlılı- ğını vurgulamak için bu ör- nekleri verdim” sözleri üzeri- ne tartõşmanõn uzadõğõ ve Genel Başkan Baykal’õn araya girerek konuyu kapattõğõ aktarõldõ. İncitici ifade yok Öymen, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada konuşmasõnõn bir bölümünün saptõrõldõğõnõ be- lirtti. Öymen, “Konuşmamda belirttiğim, Atatürk’ün AKP’nin izlediği gibi silahlı terör örgütleriyle müzakere yöntemini benimsemediği- dir. Atatürk’ün, Güneydoğu ve Doğu illerimizde yaşayan vatandaşlarımıza sevgiyle yaklaştığını ve onların kal- bini kazandığını da özellikle belirttim. Sözlerimin hiçbir bölümünde ülkemizde yaşa- yan farklı etnik, dini ve mez- hepsel kökenden gelen va- tandaşlarımızı incitici bir ifade yer almamaktadır. O dönemin koşulları içinde ya- şanmış acı olayları günümüz şartlarında önermek anla- mına gelecek bir ifadem de yoktur” dedi. Balbay nöbeti dün de sürdü El bombasõyla 4 askerin hayatõnõ yitirmesine neden olmuştu Teğmenden eğitim zayiatõ iddiasõ Yurt Haberleri Servisi - Ela- zõğ’da bir erin eline pimi çekilmiş bomba vererek 4 askerin ölme- sine neden olan Teğmen Mehmet Tümer’in avukatõ “eğitim za- yiatı” savunmasõ yaptõ. Elazõğ’õn Karakoçan ilçesine bağlõ Düztepe’de önceki gün gü- venlik önlemleri altõnda keşif yapõldõ. Sanõk Teğmen Mehmet Tümer olayõ anlatõrken şehit İb- rahim Öztürk’ün annesi Nermi- ye Öztürk, “Sen İbrahim’i de- ğil arkadakileri öldürdün. Se- nin eline bomba verseler durur musun?” diyerek gözyaşõ döktü. Şehit İbrahim Yaman’õn anne- si Nuriye Yaman da “Nasıl emeklerle büyüttüm, kıyılır mı?” diyerek şehidin fotoğrafõnõ çõkararak feryat etti. Yaklaşõk yarõm saatlik keşfin ardõndan Elazõğ’a geri dönüldü. Keşfin ardõndan saat 17.00’de yeniden duruşmaya geçildi. Du- ruşmada söz alan sanõk avukatõ Behiç Cantürk, askerliğini yap- tõğõ dönemde, “Muharebe ya- par gibi eğitim yap, eğitim yapar gibi muharebe yap” sö- zünün kafalara kazõndõğõnõ be- lirterek “Askerliğin tanımını bilmek lazım. Geçenlerde bir belgeselde Amerikan piyade- lerinin eğitimini anlatılıyordu. Her 36 Amerikan piyadesin- den 9’u eğitim zayiatından ölüyor” dedi. Müdahil avukat Özgür Murat Büyük bu açõklamalara tepki göstererek “Araziyi gördük, yü- rümek bile imkânsız. İbrahim Öztürk en az 45 dakika el bom- basıyla gezmiştir. Sanık fırça- layarak her seferinde geri gön- dermiştir. Bu nasıl bir fırsat eğitimidir. Bilirkişileri dinledik, 20-25 yıllık meslek hayatların- da böyle bir eğitime rastlama- mışlardır” diye konuştu. Du- ruşma 20 Kasõm’a ertelendi. Gazetemiz okurları ve sivil toplum kuruluşu üyeleri ve temsilcilerinin, gazetemizin Şişli’de- ki merkez binası bahçesindeki protesto eylem- leri sürüyor. Her perşembe günü saat 11.00- 13.00 arasında gerçekleştirilen eyleme yazarı- mız Prof. Dr. Server Tanilli ile Kadın Araştır- maları Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Cumhuriyet Okurları (CUMOK) ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıl- dı. Yakalarına Mustafa Balbay’ın fotoğrafları- nı takan grup, “En büyük tehlike geriye gidi- şin hızı değil; heyecanı yitirmektir”, “Adil yargı Başbakan için de...”, “Sayın Başbakan yargıdan elini çek” dövizlerini açtı. Yağmura karşın nöbetlerine devam eden gruba, yoldan geçen araçlar da destek verdi. Kadın Araştır- maları Derneği Eşbaşkanı Meriç Velidedeoğ- lu, 252 gündür süren eylemlerini sürdürecek- lerini belirterek “Yargı, Cumhuriyetin 86 yıl- lık döneminde hiçbir zaman bu kadar kirletil- memiştir” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Talip Öztürk anılıyor İstanbul Haber Servisi - Eski Tüm Öğretmen- ler Birleşme ve Dayanõşma Derneği (TÖB-DER) İstanbul Şube Başkanõ, Barõş Derneği kurucusu ve Dünya Barõş Konseyi üyesi öğretmen Talip Öz- türk, katledilişinin 30. yõldönümünde Topkapõ Kozlu’daki mezarõ başõnda saat 11.00’de törenle anõlacak. Öztürk’ün dostlarõ ise saat 12.30’da me- zarõ başõnda toplanacak. Eski Türkiye Öğretmen- ler Sendikasõ (TÖS) ve TÖB-DER’in ülke gene- linde verdiği mücadelesinin önde gelen isimlerin- den biri olan eğitimci Talip Öztürk, öğretmenlik yaptõğõ Fatih Ahmet Rasim Ortaokulu’nun önün- de 16 Kasõm 1979 yõlõnda, okuldan çõktõğõ sõrada saldõrõya uğramõştõ. Katledilen Öztürk’ün katilleri bu zamana kadar yargõ önüne çõkarõlmadõ. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - PKK’nin Irak’õn kuzeyindeki kamplarõndan kaçan 7 te- rör örgütü üyesi, Şõrnak’õn Silopi ilçesinde gü- venlik güçlerine teslim oldu. Örgüt üyelerinin İlçe Jandarma Komutanlõğõ’nda ifadelerinin alõndõğõ öğrenildi. Bu arada, bir süre önce te- rör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine tes- lim olan 3 örgüt üyesiyle ilgili dosya, Silopi Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na gönderildi. Bura- da özel yetkili savcõlar tarafõndan yapõlan ince- lemenin ardõndan teslim olan 3 örgüt üyesi, TCK’nin “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlandõrõlarak serbest bõrakõldõ. Öymen’in “Dersim, Şeyh Sait” örnekleri rahatsõzlõk yaratõrken Baykal tepki gösterdi Milli tank için özgün teknoloji Öcalansloganõna 28yõlhapisistemi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Siirt’te Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn Diyarbakõr ziyaretini protesto eder- lerken PKK lideri Abdullah Öcalan lehine slogan attõklarõ iddia edilen 14 kişi hakkõnda toplam 392 yõl hapis istendi. Siirt kent merkezinde, Başbakan Erdo- ğan’õn 20 Ekim 2008’de Diyarbakõr’a yaptõ- ğõ ziyaret, DTP ve İHD gibi kurumlarõn bir araya gelmesiyle gerçekleştirilen basõn açõk- lamasõyla protesto edilmişti. Savcõlõk, açõk- lamaya katõlan, aralarõnda İHD ve DTP’li yöneticilerin de bulunduğu 14 kişi hakkõn- daki iddianamesini Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sundu. Savcõlõk mütalaasõn- da, basõn açõklamasõnõ okuyan Ferman Ser- can’õn da aralarõnda bulunduğu 14 kişinin hapisle cezalandõrõlmalarõ istendi. Savcõlõk, 14 kişi hakkõnda ayrõca 4 ayrõ suçlamadan 28’er yõla varan hapis cezasõ istedi. SERTAÇ EŞ ADAPAZARI - Türk savunma sanayisi- nin önde gelen firmalarõndan ASELSAN, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) envan- terinde bulunan Leopard-1 tanklarõnõ üçüncü nesil düzeyine çõkaran moderni- zasyonunu tamamladõ. Toplam 171 tanktan oluşan projenin son tankõ Adapazarõ Arifiye’deki 1. Ana Bakõm Merkezi Komutanlõğõ’nda yapõlan törenle Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’na teslim edil- di. Törene Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gö- nül, Savunma Sanayi Müsteşarõ Murad Ba- yar, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanõ emekli Korgeneral Mehmet Çavdaroğlu ka- tõldõ. Törenin başlangõcõnda ASELSAN Sa- vunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanõ Fuat Akçayöz, proje hakkõnda bilgi verdi. 163 milyon dolara mal oldu Kara Kuvvetleri envanterinde bulunan Leopard-1A1A4 tanklarõndan 171’i moderni- zasyon kapsamõnda işlem gördü. ASELSAN tarafõndan geliştirilen atõş kontrol sistemi ile tanklar yeni yetenekler kazandõ. Volkan atõş kontrol sistemi ile tanklar gece, gündüz, her hava koşulunda hareket halindeyken hareketli hedeflere ateş edebilecek. Toplam 163 mil- yon dolara mal olan proje tamamen özgün ta- sarõm özelliğini taşõrken yerli katkõ oranõ da yüzde 68 düzeyine ulaştõ. Savunma Sanayi Müsteşarõ Bayar, Altay Projesi kapsamõnda modern tank atõş kontrol sisteminin kritik ta- sarõm döneminin geçildiğini belirtti. Kamptan kaçan 7 PKK’li teslim oldu İstanbul’da füze operasyonu İstanbul Haber Servisi- İstanbul polisi, ihbar üzerine Bahçelievler’de bir metal alõm satõmõ yapan dükkâna baskõn düzenledi. Operasyonda füze başlõğõ yapõmõnda kulla- nõlan 50 kilogram zenginleştirilmiş alü- minyum maddesi ele geçirildi. İncelenen zenginleştirilmiş alüminyumun değerinin 86 milyon Avro olduğu bildirildi. Gözaltõna alõnan dükkân sahibi E.M.’nin em- niyetteki sorgusunda alüminyumun kendisi- ne ait olduğunu ve parçalar halinde Rus- ya’dan getirdiğini söylediği ifade edildi. E.M’nin alüminyumu İran’a satmak istediği ancak henüz müşteri bulamadõğõ belirtildi. Yõldõrõm, Cumhuriyet’e atõlan bombalarõ Küçük’ten aldõğõ yönündeki ifadesini reddetti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear