Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu meslekten
uzaklaştırılmaları istemiyle yargılanacaklarmış.
Daha pek çok yargıç veya savcının
dinlendiğine değinen haberler alınıyormuş.
TBMM’de, üstelik Atatürk’ün aramızdan
ayrıldığı 10 Kasım günü, ana muhalefetten kimi
milletvekillerin “Atam eserlerini koruyacağız”
diyen pankartları açmalarına RTE fena halde
bozulmuş.
Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’i; “Bu
nasıl iş kardeşim? Meclis’te pankart açmalarına
nasıl izin verirsin? Attırsana onları. Meclis böyle
mi yönetilir? Burası miting meydanı mı?” diye
bir güzel haşlamış.
Meclis Başkanı Şahin -haberlere göre-
“haşlanmayı” sindirmiş; “Çıkartacağım
efendim… hemen gereğini yapacağım”
yanıtlarıyla “patronunun” sinirlerini yatıştırmaya
çalışmış.
Muhalefete göre, bir Meclis Başkanı böyle bir
muameleyle karşılaşırsa hemen istifa edermiş.
Bu olaylar hayretle karşılanıyor. Neden?
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
RTE, 2002’den itibaren adım adım tek
adamlığını yerleştirdi.
Temmuz 2007 genel seçimleri dönüm
noktasıydı.
Devleti A’dan Z’ye ele geçirebilmek için önce
önündeki tek engeli, Çankaya’yı ele geçirmesi
gerekiyordu.
TBMM’de çoğunluk sağlayınca Çankaya-
parlamento-hükümet üçgeni kurulacak,
yürütme ve yasama tümüyle emre amade
duruma getirilecekti.
2007 genel seçimleri bu olanağı verdi
RTE’ye. Artık siyaset dışı kimi odaklara el
atmanın zamanı gelmişti ve RTE, harekete
geçti.
Önce medyayı “benzetti”. Ergenekon
soruşturmaları ile muhaliflerini susturmanın
yolunu açtı. Sonra el altından el üstünden
yargıyı ele geçirmeye girişti.
Son somut örnek; eski partisindeki parasal
bir yolsuzluk nedeniyle “şüpheli” diye bir karar
çıkararak Çankaya’daki AKP’liyi suçlayan
Sincan yargıcını meslekten men etmeye...
iktidarın hukuka aykırı işlemlerini, girişimlerini
eleştiren YARSAV Başkanı’nın da hesabını
görmeye yöneldi.
2007 seçimlerinden önceki (belgeli) uyarılar
dikkate alınmadı.
Seçim öncesi varsayımlar diye es geçildi.
Çankaya-parlamento-hükümet üçgeni
kurulursa… RTE’nin tek adamlığını, Türkiye’nin
faşizan bir yönetimle yönetilmesini kimsenin
engelleyemeyeceğini… hatta Milli Selamet-
Refah’tan gelen dinci AKP kafasının tek
korkusu orduyu kısa, orta, uzun vadede
“kendine benzeteceği” yazıldı söylendi.
Umursanmadı.
Demokrasi adı altında tek adamlığa RTE’nin
cesaret edemeyeceği kanısı yaygındı.
Oysa görünen köy kılavuz istemiyor.
Sıra kime, kimlere geliyor? Hangi kuruma?
Islak imzalı belgeye ek mektupta darbe
olaylarıyla CHP’nin de bağlantılı olduğunun
yazılı olması bir şey çağrıştırmıyor mu?
Üçgenin destekçisi, Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın; Meclis’teki 10 Kasım
tartışmalarını siyaset etiğine aykırı sözcüklerle
değerlendirirken; “… 3-5 tane yıllanmış,
kaşarlanmış siyasetçi ile uğraşmayacağız
artık…” diye konuşmasının altında bir şeyler
yok mu acaba?
Tek adamlığa koşan Demokrat Parti’nin
Başbakanı Adnan Menderes’in; son
günlerinde TBMM’de yargı yetkileriyle
donatarak kurduğu “Tahkikat Komisyonu”nun
asıl hedefi neydi; anımsıyor musunuz?
CHP’yi darbe ile suçlamak, kapatmak!
O günlerde de; -bugün olduğu gibi- olmaz,
cesaret edemez diyorduk!
Oysa 27 Mayıs 1960 müdahalesi gelmeseydi
DP; amacında başarılı olabilirdi.
Bugüne kadar benzeri olaylar, gelişmeler
olmamış gibi yargıya yönelik haberleri bir
gazetemiz hayretini ifade eden bir başlıkla;
“Olacak iş değil” diye verdi.
Oysa dünden bugüne yaşanan olaylar bir
demokraside, tabii o ülkede demokrasi varsa,
“olmayacak olaylar!”
İçeriden dışarıdan destek, teşvik… bugünlere
getirdi Türkiye’yi.
Yarın “güneş ufuktan doğar mı?” Doğar!
AKP üçgeni başımızdan gittiği gün!
SAYFA 13 KASIM 2009 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Kasım
Oslo K 1
Helsinki K 1
Stockholm K 3
Londra Y 15
AmsterdamY 15
Brüksel Y 14
Paris Y 16
Bonn Y 12
Münih Y 12
Berlin Y 13
BudapeştePB 14
Madrid PB 20
Viyana PB 12
Belgrad B 14
Sofya B 14
Roma Y 18
Atina B 19
Zürih PB 16
Moskova PB 8
Aşkabat B 17
Taşkent B 18
Bakû PB 16
Bişkek B 8
Tiflis Y 17
Kahire PB 22
Şam Y 19
İstanbul PB 16
Edirne PB 16
Kocaeli B 17
Çanakkale PB 18
İzmir PB 20
Manisa PB 20
Denizli PB 19
Zonguldak Y 13
Sinop Y 15
Samsun Y 17
Trabzon Y 15
Giresun Y 15
Ankara Y 11
Eskişehir Y 10
Konya Y 12
Sıvas Y 9
Antalya PB 23
Adana Y 19
Mersin Y 20
Diyarbakır Y 20
Şanlıurfa Y 18
Mardin Y 18
Siirt Y 20
Hakkâri B 12
Van B 12
Kars B 12
Ülkemizin geneli
parçalı ve çok bulut-
lu, Doğu Akdeniz, İç
Anadolu, Karadeniz,
Güneydoğu Anado-
lu, Güneydoğu Ana-
dolu’nun batısı ile
Sakarya, Bilecik çev-
releri yağışlı geçe-
cek. Yağışlar sağa-
nak ve gök gürültülü
sağanak şeklinde;
gece saatlerinde ise
Batı ve Doğu Kara-
deniz iç kesimleri ile
Doğu Anadolu’nun
kuzey kesimleri kar-
la karışık yağmur
şeklinde olacak.
Yine çelişkili ifadelerHATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon davasõnda
çapraz sorgusu yapõlan, Danõş-
tay’a silahlõ baskõn ve Cumhu-
riyet’in bombalanmasõ eylemle-
rinden sanõk Osman Yıldırım,
çelişkili ifadeler vermeyi sür-
dürdü. Yõldõrõm, Ataşehir’deki
bir evde toplantõ yapõlarak Cum-
huriyet gazetesine atõlan bom-
balarõn Alparslan Arslan’a ve-
rildiği iddiasõnda õsrar etti. Yõl-
dõrõm “Madem öyle bir yer
yok, Ataşehir 2-3 saatlik bir
yol. Gidip o evi göstereyim si-
ze” dedi. Yõldõrõm, bombalarõ
Veli Küçük’ten aldõğõna ilişkin
ifadesini de reddetti.
Danõştay dosyasõyla birleşen
birinci Ergenekon davasõnõn dün-
kü duruşmasõnda Osman Yõldõ-
rõm, Danõştay saldõrõsõndan önce
Alparslan Arslan ile Selvi Otel’e
gittiklerini anlattõ. Yõldõrõm,
Danõştay’õn türbana ilişkin ka-
rarõnõ “İşte O Hâkimler” başlõ-
ğõyla veren Vakit gazetesinin
kupürünü kastederek Arslan’la
aralarõnda geçen konuşmayõ şöy-
le aktardõ: “16 Mayıs gecesi
otelde odada gazeteyi çıkarıp
yatağın üzerine koymuştur.
‘Bunlarla ilgili işim var’ dedi.
Danıştay’ın kararını o tarihte
öğrendim.” Yõldõrõm, 10 Ma-
yõs’ta Cumhuriyet gazetesine
atõlan ikinci bombadan sonra
Arslan’a “Yoldan çıktığını, ne
yaptığını bilmediğini” söyledi-
ğini aktardõ. Mahkeme Başkanõ
Köksal Şengün, Yõldõrõm’õn 1
Nisan 2008’de Ankara Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ’nda şüpheli
sõfatõyla verdiği ifadeyi okuyarak
doğruluğunu sordu.
‘Veli Küçük’ten işi aldım’
Başkan Şengün, Yõldõrõm’õn
“Süleyman Demirel, Deniz
Baykal, Erdoğan Teziç, Ahmet
Necdet Sezer, Bülent Eczacı-
başı, Vural Savaş, Şener Eruy-
gur, Cumhuriyet gazetesi, Tür-
kan Saylan, Mustafa Süzer,
Kemal Gürüz, Emin Çölaşan,
Tuncay Özkan, Sabih Kanad-
oğlu, patrikhaneler, ABD Bü-
yükelçiliği, Orhan Pamuk ve
Lagendijk’e, Ergenekon ör-
gütü tarafından saldırı yapı-
lacağını biliyorum” şeklindeki
ifadelerinin altõnõ çizdi. Yõldõ-
rõm’õn “Doğrudur” demesi
üzerine Başkan Şengün, “Bu
kadar adam hakkında nasıl
bilgin var” diye sordu. Yõldõrõm
“Kiminle sohbet edersem te-
laffuz ettiği isimlerdir. Susur-
luk’un uzantısı Ergenekon de-
niliyor. Susurluk Ergene-
kon’un uzantısıdır” dedi. Bom-
balarõ Veli Küçük’ten aldõğõna
ilişkin soru üzerine de Yõldõ-
rõm, “Küçük’ten aldığımı söy-
lemedim, ben Küçük’ten işi
aldığımı söyledim” diye ko-
nuştu. Çapraz sorgusuna geçilen
Yõldõrõm’a, savcõ Mehmet Ali
Pekgüzel, Danõştay dosyasõnda
Cumhuriyet’e atõlan bombalarõ
Arslan’a verdiği iddia edilen ve
geçen aylarda tahliye edilen sa-
nõk Süleyman Esen’e ilişkin
sorular yöneltti. Yõldõrõm “Esen’i
hayatım boyunca tanımadım”
dedi. Yõldõrõm, “Kendisini Ata-
şehir’deki Migros’un önün-
den alarak toplantı yapıldığı-
nı söylediği eve getirip götü-
renin kim olduğuna” ilişkin de
daha önceki ifadeleriyle çelişen
açõklamalarda bulundu.
‘Gidelim göstereyim’
Savcõlarõn “Diğer sanıkların
böyle bir toplantı olmadığı, uy-
durduğu” iddialarõnõ anõmsat-
masõ üzerine Yõldõrõm “Madem
böyle bir şey yok. Gidelim, gös-
terelim, Ataşehir 2-3 saatlik
yol” diye konuştu. Yõldõrõm, evin,
villa veya bir sitede olmadõğõnõ,
2-3 katlõ bir bina olduğunu anlattõ.
“Cumhuriyet gazetesi ile ara-
nızda ne gibi sorun olduğunu
sormadınız mı” sorusuna Yõldõ-
rõm “ Ortaklar arasında bir so-
run olduğunu düşünmüştüm”
dedi. Yõldõrõm, Küçük’ün Cum-
huriyet gazetesine eylem talima-
tõnõn verdiğini iddia ettiği ofisin
kime ait olduğunu bilmediğini,
görüşmenin ise nisan ayõnda ol-
duğunu ancak gününü anõmsat-
madõğõnõ ifade etti.
‘Geçmişi deşmek yanlış’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Onur Öymen’in
TBMM Genel Kurulu’nda Kürt
açõlõmõ ön görüşmelerinde “Şeyh
Sait isyanı ve Dersim” örnekleri
vermesi Merkez Yönetim Kurulu
(MYK) toplantõsõnda eleştiri ko-
nusu oldu. CHP lideri Deniz
Baykal’õn “Geçmişi deşerek
insanları rencide etmek uy-
gun değildir. Bunları günü-
müzdeki gelişmelere uyarla-
yamayız” dediği öğrenildi.
TBMM Genel Kurulu’nda
CHP grubu adõna söz alan Öy-
men “Şeyh Sait isyanında
analar ağlamadı mı? Der-
sim’de analar ağlamadı mı?
Atatürk Şeyh Sait’le müza-
kere mi etti? Dersim isyanını
yapanlarla müzakere mi etti?
Atatürk terörle böyle mi mü-
cadele etti” sözleri partide ra-
hatsõzlõk yarattõ. Önceki gün
toplanan MYK’de bu konu gün-
deme gelirken söz alan bazõ
üyelerin “Bu yaklaşım ve ve-
rilen örnekler hiç de hoş ol-
mamıştır. Bu yaklaşım
CHP’nin barış ve kardeşlik
politikalarına da zarar verir”
dediği öğrenildi. Öymen’in
“Ben Atatürk’ün terörle mü-
cadele konusundaki kararlılı-
ğını vurgulamak için bu ör-
nekleri verdim” sözleri üzeri-
ne tartõşmanõn uzadõğõ ve Genel
Başkan Baykal’õn araya girerek
konuyu kapattõğõ aktarõldõ.
İncitici ifade yok
Öymen, dün yaptõğõ yazõlõ
açõklamada konuşmasõnõn bir
bölümünün saptõrõldõğõnõ be-
lirtti. Öymen, “Konuşmamda
belirttiğim, Atatürk’ün
AKP’nin izlediği gibi silahlı
terör örgütleriyle müzakere
yöntemini benimsemediği-
dir. Atatürk’ün, Güneydoğu
ve Doğu illerimizde yaşayan
vatandaşlarımıza sevgiyle
yaklaştığını ve onların kal-
bini kazandığını da özellikle
belirttim. Sözlerimin hiçbir
bölümünde ülkemizde yaşa-
yan farklı etnik, dini ve mez-
hepsel kökenden gelen va-
tandaşlarımızı incitici bir
ifade yer almamaktadır. O
dönemin koşulları içinde ya-
şanmış acı olayları günümüz
şartlarında önermek anla-
mına gelecek bir ifadem de
yoktur” dedi.
Balbay nöbeti dün de sürdü
El bombasõyla 4 askerin hayatõnõ yitirmesine neden olmuştu
Teğmenden eğitim zayiatõ iddiasõ
Yurt Haberleri Servisi - Ela-
zõğ’da bir erin eline pimi çekilmiş
bomba vererek 4 askerin ölme-
sine neden olan Teğmen Mehmet
Tümer’in avukatõ “eğitim za-
yiatı” savunmasõ yaptõ.
Elazõğ’õn Karakoçan ilçesine
bağlõ Düztepe’de önceki gün gü-
venlik önlemleri altõnda keşif
yapõldõ. Sanõk Teğmen Mehmet
Tümer olayõ anlatõrken şehit İb-
rahim Öztürk’ün annesi Nermi-
ye Öztürk, “Sen İbrahim’i de-
ğil arkadakileri öldürdün. Se-
nin eline bomba verseler durur
musun?” diyerek gözyaşõ döktü.
Şehit İbrahim Yaman’õn anne-
si Nuriye Yaman da “Nasıl
emeklerle büyüttüm, kıyılır
mı?” diyerek şehidin fotoğrafõnõ
çõkararak feryat etti.
Yaklaşõk yarõm saatlik keşfin
ardõndan Elazõğ’a geri dönüldü.
Keşfin ardõndan saat 17.00’de
yeniden duruşmaya geçildi. Du-
ruşmada söz alan sanõk avukatõ
Behiç Cantürk, askerliğini yap-
tõğõ dönemde, “Muharebe ya-
par gibi eğitim yap, eğitim
yapar gibi muharebe yap” sö-
zünün kafalara kazõndõğõnõ be-
lirterek “Askerliğin tanımını
bilmek lazım. Geçenlerde bir
belgeselde Amerikan piyade-
lerinin eğitimini anlatılıyordu.
Her 36 Amerikan piyadesin-
den 9’u eğitim zayiatından
ölüyor” dedi.
Müdahil avukat Özgür Murat
Büyük bu açõklamalara tepki
göstererek “Araziyi gördük, yü-
rümek bile imkânsız. İbrahim
Öztürk en az 45 dakika el bom-
basıyla gezmiştir. Sanık fırça-
layarak her seferinde geri gön-
dermiştir. Bu nasıl bir fırsat
eğitimidir. Bilirkişileri dinledik,
20-25 yıllık meslek hayatların-
da böyle bir eğitime rastlama-
mışlardır” diye konuştu. Du-
ruşma 20 Kasõm’a ertelendi.
Gazetemiz okurları ve sivil toplum kuruluşu
üyeleri ve temsilcilerinin, gazetemizin Şişli’de-
ki merkez binası bahçesindeki protesto eylem-
leri sürüyor. Her perşembe günü saat 11.00-
13.00 arasında gerçekleştirilen eyleme yazarı-
mız Prof. Dr. Server Tanilli ile Kadın Araştır-
maları Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği
(ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
(ÇYDD), Cumhuriyet Okurları (CUMOK) ile
çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıl-
dı. Yakalarına Mustafa Balbay’ın fotoğrafları-
nı takan grup, “En büyük tehlike geriye gidi-
şin hızı değil; heyecanı yitirmektir”, “Adil
yargı Başbakan için de...”, “Sayın Başbakan
yargıdan elini çek” dövizlerini açtı. Yağmura
karşın nöbetlerine devam eden gruba, yoldan
geçen araçlar da destek verdi. Kadın Araştır-
maları Derneği Eşbaşkanı Meriç Velidedeoğ-
lu, 252 gündür süren eylemlerini sürdürecek-
lerini belirterek “Yargı, Cumhuriyetin 86 yıl-
lık döneminde hiçbir zaman bu kadar kirletil-
memiştir” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
Talip Öztürk anılıyor
İstanbul Haber Servisi - Eski Tüm Öğretmen-
ler Birleşme ve Dayanõşma Derneği (TÖB-DER)
İstanbul Şube Başkanõ, Barõş Derneği kurucusu ve
Dünya Barõş Konseyi üyesi öğretmen Talip Öz-
türk, katledilişinin 30. yõldönümünde Topkapõ
Kozlu’daki mezarõ başõnda saat 11.00’de törenle
anõlacak. Öztürk’ün dostlarõ ise saat 12.30’da me-
zarõ başõnda toplanacak. Eski Türkiye Öğretmen-
ler Sendikasõ (TÖS) ve TÖB-DER’in ülke gene-
linde verdiği mücadelesinin önde gelen isimlerin-
den biri olan eğitimci Talip Öztürk, öğretmenlik
yaptõğõ Fatih Ahmet Rasim Ortaokulu’nun önün-
de 16 Kasõm 1979 yõlõnda, okuldan çõktõğõ sõrada
saldõrõya uğramõştõ. Katledilen Öztürk’ün katilleri
bu zamana kadar yargõ önüne çõkarõlmadõ.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - PKK’nin
Irak’õn kuzeyindeki kamplarõndan kaçan 7 te-
rör örgütü üyesi, Şõrnak’õn Silopi ilçesinde gü-
venlik güçlerine teslim oldu. Örgüt üyelerinin
İlçe Jandarma Komutanlõğõ’nda ifadelerinin
alõndõğõ öğrenildi. Bu arada, bir süre önce te-
rör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine tes-
lim olan 3 örgüt üyesiyle ilgili dosya, Silopi
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan Diyarbakõr
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na gönderildi. Bura-
da özel yetkili savcõlar tarafõndan yapõlan ince-
lemenin ardõndan teslim olan 3 örgüt üyesi,
TCK’nin “etkin pişmanlık” hükümlerinden
yararlandõrõlarak serbest bõrakõldõ.
Öymen’in “Dersim, Şeyh Sait” örnekleri rahatsõzlõk yaratõrken Baykal tepki gösterdi
Milli tank için
özgün teknoloji
Öcalansloganõna
28yõlhapisistemi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Siirt’te Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn Diyarbakõr ziyaretini protesto eder-
lerken PKK lideri Abdullah Öcalan lehine
slogan attõklarõ iddia edilen 14 kişi hakkõnda
toplam 392 yõl hapis istendi.
Siirt kent merkezinde, Başbakan Erdo-
ğan’õn 20 Ekim 2008’de Diyarbakõr’a yaptõ-
ğõ ziyaret, DTP ve İHD gibi kurumlarõn bir
araya gelmesiyle gerçekleştirilen basõn açõk-
lamasõyla protesto edilmişti. Savcõlõk, açõk-
lamaya katõlan, aralarõnda İHD ve DTP’li
yöneticilerin de bulunduğu 14 kişi hakkõn-
daki iddianamesini Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ne sundu. Savcõlõk mütalaasõn-
da, basõn açõklamasõnõ okuyan Ferman Ser-
can’õn da aralarõnda bulunduğu 14 kişinin
hapisle cezalandõrõlmalarõ istendi. Savcõlõk,
14 kişi hakkõnda ayrõca 4 ayrõ suçlamadan
28’er yõla varan hapis cezasõ istedi.
SERTAÇ EŞ
ADAPAZARI - Türk savunma sanayisi-
nin önde gelen firmalarõndan ASELSAN,
Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) envan-
terinde bulunan Leopard-1 tanklarõnõ
üçüncü nesil düzeyine çõkaran moderni-
zasyonunu tamamladõ.
Toplam 171 tanktan oluşan projenin son
tankõ Adapazarõ Arifiye’deki 1. Ana Bakõm
Merkezi Komutanlõğõ’nda yapõlan törenle
Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’na teslim edil-
di. Törene Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gö-
nül, Savunma Sanayi Müsteşarõ Murad Ba-
yar, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanõ
emekli Korgeneral Mehmet Çavdaroğlu ka-
tõldõ. Törenin başlangõcõnda ASELSAN Sa-
vunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanõ
Fuat Akçayöz, proje hakkõnda bilgi verdi.
163 milyon dolara mal oldu
Kara Kuvvetleri envanterinde bulunan
Leopard-1A1A4 tanklarõndan 171’i moderni-
zasyon kapsamõnda işlem gördü. ASELSAN
tarafõndan geliştirilen atõş kontrol sistemi ile
tanklar yeni yetenekler kazandõ. Volkan atõş
kontrol sistemi ile tanklar gece, gündüz, her
hava koşulunda hareket halindeyken hareketli
hedeflere ateş edebilecek. Toplam 163 mil-
yon dolara mal olan proje tamamen özgün ta-
sarõm özelliğini taşõrken yerli katkõ oranõ da
yüzde 68 düzeyine ulaştõ. Savunma Sanayi
Müsteşarõ Bayar, Altay Projesi kapsamõnda
modern tank atõş kontrol sisteminin kritik ta-
sarõm döneminin geçildiğini belirtti.
Kamptan kaçan
7 PKK’li teslim oldu
İstanbul’da füze
operasyonu
İstanbul Haber Servisi- İstanbul polisi,
ihbar üzerine Bahçelievler’de bir metal alõm
satõmõ yapan dükkâna baskõn düzenledi.
Operasyonda füze başlõğõ yapõmõnda kulla-
nõlan 50 kilogram zenginleştirilmiş alü-
minyum maddesi ele geçirildi.
İncelenen zenginleştirilmiş alüminyumun
değerinin 86 milyon Avro olduğu bildirildi.
Gözaltõna alõnan dükkân sahibi E.M.’nin em-
niyetteki sorgusunda alüminyumun kendisi-
ne ait olduğunu ve parçalar halinde Rus-
ya’dan getirdiğini söylediği ifade edildi.
E.M’nin alüminyumu İran’a satmak istediği
ancak henüz müşteri bulamadõğõ belirtildi.
Yõldõrõm, Cumhuriyet’e atõlan bombalarõ Küçük’ten aldõğõ yönündeki ifadesini reddetti