Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3MADAGASKAR
D
ünyanõn dördüncü büyük adasõ Mada-
gaskar, günümüzden 160 milyon yõl
kadar önce Afrika anakarasõnõn güney
doğusundan kopmuş ve Hint Okyanusu’nun
güneyinde bugünkü yerine gelip oturmuş.
Kuzeyden güneye bin 500, doğudan batõya
500 kilometre kadar bir büyüklüğü var Ma-
dagaskar’õn…
Toplam, 5 yüz 78 bin kilometrekare. Yani,
Türkiye’mizden biraz daha küçük.. Ne var ki,
bu kopma sonrasõnda, adanõn coğrafyasõnda
oluşan hayvan ve bitkilerin büyük çoğunlu-
ğu, adaya özgü endemik türler. Yani, burada
var olan türlere, dünyanõn başka yerlerinde
rastlanmõyor. Binlerce kelebek, böcek, sürün-
gen, bitki popülasyonu içinde, başka coğraf-
yalarda görülmeyen büyüklük ve renklerde
türler var. Örneğin dünyanõn en büyük kele-
beklerinden kõrlangõç kuyruklu gece kelebek-
leri “kometler” yalnõzca Madagaskar orman-
larõnda yaşayan nadir türlerden biri.
Adanõn ilgi çekici hayvan türleri arasõnda
bukalemun, yõlan ve kurbağalar da ayrõ bir
yer oluşturuyor. Güney bölgelerinde görülen
böcek yiyen etçil bitkiler de cabasõ.
Ancak bütün bunlarõn arasõnda, maymunla-
rõn kuzenleri olarak kabul edilen lemürler, ya
da öteki isimleriyle makiler Madagaskar do-
ğasõnõn en çok sevilen ve en çok ilgi çeken
hayvanlarõ olarak baş sõrayõ çekiyor ve Ma-
dagaskar turizminin vazgeçilmeyen belli baş-
lõ aktörlerini oluşturuyorlar.. Dünya genelin-
de yaşayan 30 kadar lemür türünün hemen
hepsi Madagaskar ormanlarõnda bulunuyor.
Madagaskar dõşõnda yaşayan bir iki lemür
türü de Brezilya ve Kongo doğasõnõn orman-
larõnda yaşõyor.. Günümüz Madagaskar eko-
nomisinin en büyük getirilerinden biri olan
turizm sektöründe, ülke genelinde milli park-
lara dönüştürülmüş ormanlardaki bu şirin
hayvanlarõn küçümsenmeyecek bir yeri var.
Çünkü, ülkeyi gezmeye gelen yabancõlarõn
görmek istedikleri en önemli şeylerden biri
lemürler. Ormanlarda, rehberler eşliğinde ya-
põlan yürüyüş turlarõnda birbirinden değişik
lemur türleri yakõndan gözlemlenip, fotoğraf-
larõ çok net bir biçimde çekilebiliyor.
Hatta, kahverengi tüylü fulvusler, pandayõ
andõran siyah beyaz tüylü propitekler, kedi
kuyruğunu andõran siyah beyaz halkalõ kuy-
ruklarõyla bilinen maki cattalar, ormanõn içi-
ne giren turistlerin yanlarõna gelip, omuzlarõ-
na çõkõyor, ellerinden muz yiyorlar.
Madagaskar ormanlarõnda, 70 santimetre
boyundaki indri indrilerden gömlek cebine
girecek kadar küçük mikrosebe, birbirinden
değişik boy, renk ve yapõlarda lemürler yaşõ-
yor ve bu şirin hayvanlar yaşadõklarõ orman-
larda Madagaskar ekonomisine katkõda bu-
lunmaya devam ediyorlar.
tunaturgay@yahoo.fr
Vize kalktı,
Suriye’ye
turlar arttı
Suriye ile Türkiye arasõndaki
vize uygulamasõnõn kalkmasõ, tu-
rizmi de olumlu etkiledi. Tanõtõ-
ma ağõrlõk veren acenteler, kişi
başõna 28 ile 80 dolar arasõnda
özel tur paketleri hazõrlõyor. Ko-
naklama, ulaşõm, yemek ve reh-
berlik hizmetinin dahil olduğu
Gaziantep günübirlik, bir gece iki
gün turlarõn yanõ sõra paket GAP
turu da sunuluyor.
Türkiye Seyahat Acenteleri
Birliği GAP Bölgesel Yürütme
Kurulu Başkanõ Fikret Murat Tu-
ral, sõnõr kapõsõnda büyük yoğun-
luk yaşandõğõnõ anlattõ. “Gazian-
tep’teki otellerde çok sayõda Suri-
yeli turistin konakladõğõnõ belirten
Tural, şunlarõ söyledi: “Vizenin
kaldõrõlmasõnõn Gaziantep’te tica-
ret, seyahat, alõşveriş, sağlõk ve
eğitim turizmine çok büyük yan-
sõmasõ olacak. Suriyeli turistler
bugüne kadar deniz-kum-güneş
için Hatay ve Mersin’e gelip gitti-
ler. Gaziantep çok büyük turizm
potansiyeline sahip. Buralarõ gez-
dikten sonra kendi tarihleriyle,
kültürleriyle, mimarisiyle aynõ ol-
duğunu anlayacaklar.”
Turizm gelirleri
yüzde 4.6
geriledi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜ-
İK), 2009 yõlõnõn Üçüncü Dönem
Turizm İstatistikleri sonuçlarõnõ
açõkladõ. Buna göre, Türkiye’nin
turizm geliri bu yõlõn temmuz-
ağustos-eylül döneminde, geçen
yõlõn aynõ dönemine göre yüzde
4,6 geriledi. Çõkõş Yapan Ziya-
retçiler Anketi sonuçlarõna göre,
2009 yõlõ 3. dönem turizm geliri,
geçen yõlõn aynõ dönemine göre
yüzde 4,6 oranõnda azalarak 9
milyar 526 milyon 319 bin 833
dolar oldu. Turizm gelirinin, 7
milyar 40 milyon 705 bin 418 do-
larõ yabancõ ziyaretçilerden, 2
milyar 485 milyon 614 bin 415
dolarõ ise yurt dõşõnda ikamet
eden vatandaşlarõn ziyaretlerin-
den elde edildi. Ziyaretçiler seya-
hatlerini kişisel olarak veya paket
tur ile gerçekleştirdiler. Turizm
gelirinin 7 milyar 652 milyon 89
bin 579 dolarõ kişisel, 1 milyar
874 milyon 230 bin 254 dolarõ ise
paket tur harcamalarõndan oluştu.
CMYB
C M Y B
Bu fotoğrafõ, Hõdõrellez şenlik-
lerinde İstanbul Aksaray’da çek-
miştim. Romanlar yaşamõ böyle
keyifli hale getirdiler o akşam.
Neşe içinde, içtenlikle, hoşgörü-
lü biçimde eğlendiler. Müziğin
ritmine kattõlar benliklerini. Bü-
tün hünerlerini gösterdiler. Ro-
manlarõn yaşam felsefesinin so-
nucuydu gördüklerimiz.
Fotoğrafõn bu yönünden başka
bir de kadraj olayanõ ele alarak
bakarsak. Fotoğraftaki öğeleri
yerli yerinde görmeye çalõştõm.
Ayõkladõm, davulcu ve müziğin
ritmine kendini kaptõrmõş baya-
nõn yerini saptadõm. Arkada bu
neşeye katõlan başka birisi daha
vardõ. Üç insanõn o andaki ey-
lemlerinden oluştu fotoğraf.
Öğelerin doğru yerlerde ve oran-
larõnõn iyi olduğunu düşünüyo-
rum. Fotoğraf çekerken gereksiz
öğeleri kadrajõnõza almayõn. An-
latmak istediğinizi ortaya çõkar-
maya çalõşõn. Ayõklayõn... Bunla-
rõ yaparsanõz genel normlara uy-
muş olursunuz, fotoğrafõnõz daha
değerli olur. Kurallar kadar, çe-
kilen fotoğrafõn da duygu yönü-
nü düşünmelisiniz. Yaşamak ke-
yiftir, fotoğrafõnõzõ çekerken fo-
toğraftaki bayanõn hislerine bü-
rünmelisiniz.
YAS¸AMDAN KEYIF ALMAK
Yazı ve Fotoğraflar
Turgay TUNA
lutfiozg@gmail.com
Lütfi ÖzgünaydınFOTOĞRAFIN DİLİ
kaçõnõlmaz girdilere gelen zamlara, hele
mutfak girdilerindeki yüzde 30’lara varan en-
flasyona rağmen ayakta durmaya gayret et-
tiler. Ama kimileri de kapõlarõna kilit vurmak
zorunda kaldõlar. Seyahat acenteleri da eko-
nomik krizin teğet geçmediği yerlerden bi-
ri. Özellikle kum, güneş, deniz turizminin
başkenti saydõğõmõz Antalya’ya gelen tu-
ristlerin tatil sürelerinde kõsõtlamaya girme-
leri, yabancõ tur operatörlerinin fiyat konu-
sundaki baskõsõ (ki kriz onlarda da büyük ya-
ralar açtõ) genel gelir hanesinde düşüş kay-
detti. Kimi seyahat acenteleri de ofislerini ka-
patmak zorunda kaldõ. Bu bu ülkeyi tek ba-
şõna yöneten AKP’nin sloganõ belli demek
k “Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.”
Bu bozuk düzende, bozuk düzene ayak uy-
duranlarõn keyfi yerindedir. Bu ahlaksõz
düzen!, yozlaşmõş her yerde ve her zaman
için geçerlidir. Çünkü bozuk düzen fõrsatçõ-
larõn beklediği düzendir. 12 Eylül sonrasõn-
da ülkenin yönetiminde tek başõna egemen
olan ve bakanlarõnõn istifa mektuplarõnõ ce-
binde taşõyan Başbakan ve sonra da Cum-
hurbaşkanõ olan Turgut Özal’õn ‘’Benim me-
murum işini bilir ‘’ sözü ülkedeki fõrsatçõlara
adeta yol göstermiştir. Anayasamõzõn de-
ğişmez ilk üç maddesine uygun ilkeleri ta-
şõyan, ahlâklõ, namuslu kurumlarõn sayõsõ kaç-
tõr? “Üzüm üzüme baka baka kararõr” demiş
atalarõmõz. Evet yine Turgut Özalõn “köşe-
yi dönmek” üzerine televizyonda verdiği öne-
rileri! özelikle de AKP döneminde ‘’ küllü
cahilin cesur ‘’ denilen kitlenin fõrsatçõlõğa
soyunup sõnõf değiştirmesine dek uzanmõş-
tõr. Sonuçta 40- 50 milyonumuz açlõk sõnõ-
rõnõn altõna düşmüş ve fõrsatçõlarõn oluştur-
duğu bir sõnõf meydana gelmiştir.
İkinci Dünya Savaşõ sõralarõnda kara bor-
sacõlõktan köşeyi dönenlere “harp zengini”
demişlerdi. Şimdi savaş yok ama fõrsat zen-
ginleri var... Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül
de hedef belirtmemiş ama genel bir yorum
yapmõş ‘’Bu fõrsatõ kaçõrmayalõm’’ dememiş
miydi? Bugün üniversitelere türbanlõlar yi-
ne giremiyor. Ama üniversite kapõlarõndaki
toplanmalar, protestolar , okumak istiyoruz
çõğlõklarõ yok, neden çünkü o bağõranlar, bu-
gün çeroki ciplerde dolaşõyor, milyon dolarlõk
villalarda oturuyorlar; kimi işini bilmiş, ki-
mi ihalelere girmenin yollarõnõ bulmuş, hep-
si de köşeyi dönmüş.“Hamili kart’’ dönemi
bitti, “ihale-i kart” dönemi başladõ.
Ha unutmadan İMF, AKP’nin kaldõrdõğõ
“nereden buldun?’’ yasasõnõn tekrar getiril-
mesinde õsrar etmiş. Kimi ekonomistler
eveleyip geveliyorlar ama açõk açõk söyle-
yen yok.
28 EKİM 2009 ÇARŞAMBA
LEMÜRLER
TUR - İZM
Abdülkadir Yücelman ayucelman@cumhuriyet.com.tr
Madagaskar ormanlarının şirin sakinleri
Masalcı Dede’nin
Toros yaylaları
Sille’de bir çocuk kütüpha-
nesi vardõ. İlkokul üçüncü
sõnõftan itibaren bu kütüphaneye
dadandõk birlikte. Köyden Sil-
le’ye 8 kilometrelik yolu yürü-
yerek gider kitap alõrdõk. Kimi
zaman haftada iki kez indiğimiz
olurdu Sille’ye. İşte bu kütüp-
hanede karşõma çõktõ Eflatun
Cem Günay, Oğuz Tansel. He-
le Oğuz Tansel’in Konyalõ ol-
duğunu öğrenince bir kat daha
sevinmiştim. Altõ Kardeşler’i,
Yedi Devler’i, Mavi Gelin’i
okurken şaşõp kalõyordum. Be-
nim ninelerimin anlattõklarõnõ
anlatõyordu Oğuz Tansel.
Müthiş bir doğa tutkunu O.
Tansel, bunu da şiirlerinde her an
hissettiriyor. Toroslara vurgun.
Zaten Bozkõr’õn Meyre köyünde
doğmuş, ilkokulu ortada bitirmiş.
Sonrasõ masallara, şiire, eğitim-
ciliğe adanmõş 79 yõllõk bir ömür.
Tansel’in şiirlerini okurken
gezmekten hiç bõkmadõğõm To-
roslarõ, oralardaki dostlarõmõ ha-
tõrladõm. Bir an kendimi oralar-
da hissettim. Mutluluk Peşinde
kitabõndaki Yörük Kõzõ’nõ okur-
ken olduğu gibi.
“Çaresizlik, Göktepe’den yo-
la vurmuş,/ Korku gözlerinde ge-
lir, yükü sõrtõnda./ Saçlarõ dağ, el-
leri kekik kokar;/ Sakõz satar,
bulgurla, unla.”
Toroslar her zaman şaşõrtõr
insanõ. Taşkent’i geçtikten son-
ra dümdüz bir platoda ilerlersi-
niz. Bolay yaylasõndan sonra
bomboştur arazi. Taşkent ile Sa-
rõveliler arasõndaki Yörük paza-
rõnda yine Yörükler vardõr ama
sakõz değil artõk kilim, halõ gibi
şeyler satarlar yolculara. Sarõ-
veliler’e varõnca müthiş bir man-
zara serilir önünüze. O kõraç
yolculuktan sonra önünüze seri-
len yeşillik sarsar insanõ. Kõş ay-
larõnõ Akdeniz sahillerinde ge-
çiren Yörükler buralardan ger-
çek şehrimiz çevresindeki yay-
lalara gelirler. Gerçekten zor,
acõmasõz bir yolculuktur bu.
Çarşamba Çayõ, Mavi Boğaz
ne güzel anõlar çağrõştõrõr bende.
Kimi Pazar kendimi doğaya at-
mak istesem atlarõm bir Bozkõr
dolmuşuna Apa’ya giderim. Ta
uzaktan hissettirir serinliğini
Apa. Köprü başõnda dolmuştan
inip baraja yürür akşam son dol-
muşla geri dönerim. Sonra Tan-
sel’in Yol 11.şiirinde bir kere da-
ha yaşarõm o güzellikleri.
Mavi Boğaz, Kuşça köyü kimi
hüzünlü anõlarõmõ aklõma getirir.
Kuşça Mavi Boğaz’õn güneyin-
de yoksul bir dağ köyü. Bir Pa-
zar kalabalõk bir gurupla Mavi
Boğaz’dan yürüyerek Kuşça’ya
çõkmõştõk. Bu köyü ilk görü-
şümdü. Onlarca kadõn bekleşi-
yordu bir çeşmenin başõnda.
Çeşmeden serçe parmağõ kalõn-
lõğõnda bir su akõyordu. Mavili,
yeşilli onlarca plastik bidon sõ-
ralanmõştõ çeşmenin önüne.
Yazı ve Fotoğraflar
Zeki OĞUZ