26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2009 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI İDO’nun Kötülüğü Cumartesi günü Büyükada’ya geçeceğim. Vapur tarifesine bakıyorum, direk Büyükada seferi 12.15, sonrası ise 17.00. Arada 3 vapur seferi daha var, üçü de büyük tur, yani Kınalı’dan başlayıp Büyükada’ya varıyor. Süre 1.05 saat. Doğrudan Büyükada’ya ise 25-30 dk. En çok yolcu Büyükada’ya. Ama, şehirhatları vapurlarını da devralan Büyükşehir Belediyesi’nin İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ) yönetimi, Büyükada’yı pas geçiyor. Hadi eşit davransın, sırayla bir Büyükada’ya doğrudan koysun arkasından Kınalı’dan başlatsın.. Hayır! Nedeni: İDO yönetimi yolcuları özel motor işletmesine peşkeş çekiyor! Bostancı’dan motor seferleri de var adalara. IDO Büyükada yolcularını öncelikle motorlara bırakıyor! Motor tarifeleri de öyle düzenlenmiş ki İDO’nun büyük ada turu başlayacağı sırada, onlar direk Büyükada’ya vapur koyuyor. Dolayısıyla insanlar motora yöneliyor. İDO da bunu tarifeleriyle teşvik ediyor... IDO’yu yöneten Ahmet Paksoy, vapurların yolcularını motorlara devretmek için çok bilinçli politikalar izliyor. Paksoy, yolcuların mutluluğunu, güvenliğini, keyifli deniz yolculuğunu düşünmüyor. Ya ne yapıyor? “Gidin motorlara binin” diyor. Hemen ayaklarınızın altındaki motorun kulakları sağır eden gürültüleri içinde bir yolculuk. Üstelik kötü havalarda, can güvenliği tehlikesi var, lodosta adalara gitmesi mümkün değil... Şehirhatları vapurlar kimin? İstanbulluların... Paksoy kim? İDO’nun genel müdürü. Yani halkın mallarını halk adına yöneten biri. Ama Paksoy İstanbulluların sanki gizli düşmanı! İDO yönetimi bununla kalmadı. Büyük bir kötülük daha yaptı İstanbullulara: Vapur seferlerinden pek çoğunu iptal etti. Motorlar, Şehirhatları vapurlarından bazılarının görevlerini devraldı! Vapur diye gidiyorsunuz, artık şansınıza! Karşınıza mopur çıkabilir! Akşam bir vakit Bostancı’dan adaya geçeceğiz, baktık bizim vapur. Gemicilerle sohbet ettik biraz. Efendim, mopurda bir sorun çıkmış, bunun üzerine vapurumuz devreye sokulmuş. Bir gemici diyor ki adalara vapurların yerine motor seferleri koymak yanlıştır. Küçük bir lodosta gidemezler. İDO yönetimini eleştiriyorlar. Boğaz’da karşı yakaya vapur seferi önermişler. “Motorlar orada çok iş yapıyor” demişler. Aldıkları yanıt: Esnaf arkadaşlar da para kazansın! İDO’nun bu anlayışını tarife de çok iyi yansıtıyor. İDO’nun bu yönetimini bu ülke 50 yıldır tanıyor. İktidarlar, İktisadi Devlet İşletmelerini hep kötü yöneterek, yandaşlara peşkeş çekerek batırdılar. Paksoy gibileri bu anlayışın izleyicileri! Şehirhatlarını ve vapurlarını battal hale getirecekler, milleti kötü kötü motorlara mecbur bırakacaklar. Dün Büyükada’da bir araya gelen adalılar İDO’nun bu politikalarını protesto ettiler ve vapurlarımızı istiyoruz diye bağırdılar! Oluşturulan Adalar-Bostancı Vapurumu Vermiyorum Platformu’nun açıklaması: “Sefere konulan motorlar ile vapurların standartları eşdeğer değildir. Motorların hızları az, açık ve kapalı alanlarda yolcu taşıma kapasitesi düşük, motor sesi desibeli ve titreşim düzeyi ise vapurlardan çok daha yüksektir. Bu motorlarla yolculuk yorucu ve yıpratıcı. Isıtma, koltuk genişliği ve rahatlığı, kadın-erkek tuvalet sayısı gibi birçok yönden de motorlar, vapurların konfor ve kalitesine sahip değil. İskelelere burundan yanaşabilen motorlara çocuk, yaşlı ve sakatların; hasta, bebek arabası ve yük taşıyıcısı kullananların iniş-binişleri de çok zor.” IDO, “bize pahalıya geliyor” biçiminde bir saçmalık abidesini gerekçe gösteriyor! Tarife numaralarıyla yolcularını motorlara devreden İDO, doğru söylemiyor! Bilinçli olarak kendi yarattığı sorunu, bir gerekçe olarak öne sürüyor. Ayrıca diyelim ki bazı saatlerde bazı hatlardan “zarar” ediyor bazan! Bu işletmeciliğin normal bir yönüdür. Bazı hatlardan zarar, bazı hatlardan kâr! Önemli olan İstanbullulara hizmet, ulaşımda rahatlık güvenlik kolaylık! İDO yönetiminin bu politikasını 10 binden fazla Adalar oturanı imzasıyla protesto etti! Paksoy’un, İDO yönetiminin, motorcularla alışverişi nedir? obursali@cumhuriyet.com.tr Barzani: Kışkırtıcı olunmamalı ERBİL (AA) - Irak’õn kuzeyindeki bölgesel yönetimin başbakanõ Neçirvan Barzani, terör örgütü PKK mensuplarõnõn Türkiye’ye teslim oluşlarõ sõrasõnda düzenlenen gösterileri eleş- tirdi. Erbil’de gazetecilerle konuşan Barzani, “Örgütün (barõş gruplarõ) göndermesi barõş yo- lunda önemli adõm ama bunu kõşkõrtõcõ tarzda yapmamak gerekir” dedi. “PKK, sürecin dur- durulmasõ sonucunu doğurabilecek, Kürt düş- manlarõnca suiistimal edilebilecek kõşkõrtõcõ ta- võrlarõ benimsememeli” diyen Barzani, “Türk makamlarõnõn jestinden memnun olduğunu” belirtti ve “bu projenin, Kürt sorununun çözü- mü için devam edeceğini umduğunu” söyledi. Okkır davası bugün ANKARA (AA) - “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda tutuklandõktan sonra sağlõk so- runlarõ nedeniyle tahliye edilmesinin ardõn- dan, 6 Temmuz 2008 günü hastanede ölen işadamõ Kuddusi Okkõr’õn ailesinin Adalet Bakanlõğõ aleyhine açtõğõ 250 bin TL’lik man- evi tazminat davasõnõn ilk duruşmasõ bugün yapõlacak. Ankara 9. İdare Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya Okkõr’õn ailesi ve avu- katlarõ katõlacak. Sabriye Okkõr, eşi Kuddusi Okkõr’õn ölümünün ardõndan, Adalet Bakanlõ- ğõ hakkõnda manevi tazminat davasõ açmõştõ. Erdoğan, Türkiye’deki imam hatiplerle ilgilendiklerini söyleyen Pakistan Başbakanõ’na bu okullarõ anlattõ İmam hatiplere övgüDış Haberler Servisi - Pakistan Baş- bakanõ Yusuf Ziya Gilani, ülkesinde- ki dini aşõrõlõklarõ önlemek için Türki- ye’deki imam hatip okullarõnõ model al- mak istediklerini söyleyince, imam ha- tip okullarõndan övgüyle bahseden Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ben de imam hatipliyim” dedi. Resmi temaslarda bulunmak üzere Pakistan’õn başkenti İslamabad’da bu- lunan Başbakan Erdoğan dün Pakistan Başbakanõ Gilani ile bir araya geldi. Gi- lani, görüşmede Türkiye’deki imam ha- tip okullarõyla ilgilendiklerini söyledi. Pa- kistan’daki dini aşõrõlõklarõn önlenme- sinde Türk imam hatip modelinin etkili olabileceğini düşündüklerini söyleyen Gi- lani, bir heyet göndererek Türkiye’deki imam hatip okullarõnõn işleyiş şekilleri- ni inceletmek istediklerini belirtti. Talebe olumlu bakan Erdoğan, “Biz- deki imam hatipler normal lise müf- redatı üzerinden eğitim yapıyor. An- cak din konusunda da belli bazı ders- ler okutuluyor. Onunla da normal li- se eğitimi gören öğrenciler gibi iste- dikleri bölümde yükseköğrenim ya- pabiliyorlar” dedi. Kendisinin de imam hatip mezunu olduğunu söyleyen Er- doğan, daha sonra da iktisat okuduğu- nu anlattõ. Görüşmenin bir başka önem- li konusu ise iki ülke arasõnda güvenlik alanõnda yapõlacak çalõşmalardõ. İsrail- Türkiye arasõnda krize yol açan Anadolu Kartalõ tatbikatõna Başbakan Erdoğan, Pakistan’õ davet etti. THY Lahor’a uçacak İki ülke genelkurmayõ buna ilişkin ça- lõşma yapacak. Görüşmede Pakistan F- 16’larõnõn Türkiye’de modernize edil- mesi, Afganistan’õn dostu ülkeler giri- şiminin Kâbil’deki seçimlerin ardõn- dan başlatõlmasõ ve bu toplantõya Çin’in de davet edilmesi konusunda görüş bir- liğine varõldõ. Türk Hava Yollarõ’nõn La- hor’a uçuş başlatmasõ, İstanbul-İsla- mabad tren seferlerinin arttõrõlmasõ, Pa- kistan’daki özelleştirme ihalelerine Türk firmalarõnõn da davet edilmesi konusunda çalõşma yapõlmasõ kararõ alõndõ. İşadamlarına vize kalktı Görüşmede Pakistan’õn 2012 Birleş- miş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine destek talebine ise Erdoğan “Kırgızistan’a söz verdik. Size bir ta- ahhütte bulunamayız” yanõtõnõ verdi. İki ülke heyetleri arasõnda yapõlan gö- rüşmede, Pakistan’a yatõrõm için giden Türk işadamlarõna uygulanan vizenin kaldõrõlmasõ kararlaştõrõldõ. Erdoğan, ülkesindeki dini aşõrõlõklarõ önlemek için Türkiye’deki imam hatip okullarõnõ model almak istediklerini söyleyen Pakistan Başbakanõ Gilani’ye, “Ben de imam hatip mezunuyum” yanõtõnõ verdi. Erdoğan, bu okullar hakkõnda bilgi verirken imam hatip mezunlarõnõn istedikleri bölümde üniversite okuyabildiklerini belirtti. CEYLAN ÖNKOL’UN ÖLÜMÜ Jandarmaya görevi ihmal soruşturması 300 MİLYON TL’LİK YATIRIM MKEK, süper silah üretecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maki- na ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin kullanõmõ için sü- per silah üretimlerine ağõrlõk verecek. Önümüzdeki dönem için 300 milyon liralõk yatõrõm planlayan MKEK Genel Müdürlüğü Türk Silahlõ Kuvvetleri unsurlarõnõn gücüne önemli katkõ sağlayacak süper silahlarõn üre- timini tamamen yerli olanaklarla gerçekleştir- meyi hedefliyor. MSI (Military Science Intel- lõgence) dergisine açõklamalarda bulunan MKEK Genel Müdürü Ünal Sipahioğlu, bir süreden bu yana üzerinde çalõşõlan bir proje ile TSK’nin manga, tim ve takõm seviyesin- deki birliklerinde kullanõlmak üzere “milli bir makineli tüfek” üretileceğini kaydetti. Bunun yanõ sõra, yine öncelikli projeler arasõnda bulunan “milli tank” projesi ile ilgili çalõşmalarda belirlenen süreç içerisin- de sürdürüldüğünü açõklayan Ünal Sipahi- oğlu, ulusal bir ana muharebe tankõnõn ge- liştirilmesi için başlatõlan “Altay” proje- sinde “silah sistemlerinin tasarım ve üre- timinden sorumlu”, “modern piyade tü- feğinde” de “kurumun ana yüklenici” olarak görev yapacağõnõ söyledi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’õn Lice ilçesinde 28 Eylül’de meydana gelen patlamada yaşamõnõ yitiren 13 yaşõndaki Ceylan Önkol olayõna ilişkin, Lice Cumhuriyet Savcõsõ’nõ olay günü “gü- venlik” gerekçesiyle olay yerine götürme- yen jandarma görevlileri hakkõnda soruştur- ma başlatõldõ. Soruşturma kapsamõnda Abalõ Jandarma Karakolu Komutanõ ve bazõ görevlilerin ifa- delerine başvurulduğu belirtildi. Önkol aile- sinin avukatõ Serdar Çelebi, “Bu soruştur- ma ilk olması nedeniyle umut vericidir. Sorumluların tespiti ve cezalandırılması konusunda böylesi bir soruşturmanın başlatılması gerekiyordu. Burada görevi ihmal suçu da var. Bu nedenle cezai an- lamda da bu kişilerin soruşturmaya tabi tutulması lazım” dedi. Patlamanõn ardõn- dan delillerin tam anlamõyla toplanmadõğõnõ ifade eden Çelebi, olay sonrasõ 2 bomba uz- manõ polisin hazõrladõğõ bilirkişi raporunun yapõlan resmi açõklamalarõ doğrulamaya yö- nelik olduğunu, tarafsõz olarak hazõrlanma- dõğõnõ ve detaylarõ yansõtmadõğõnõ söyledi. Çelebi, rapora önümüzdeki hafta içinde iti- raz edeceklerini de ifade etti. Savcı hakkındaki inceleme sürüyor DTP Grup Başkanvekili Selahattin De- mirtaş’õn suç duyurusu üzerine Adalet Ba- kanlõğõ’nca Lice Cumhuriyet Savcõsõ Mus- tafa Kamil Çolak hakkõnda başlatõlan ince- lemenin de devam ettiği belirtildi. Demirtaş, Savcõ Çolak hakkõnda “olay yerine gitme- yerek delillerin kaybına yol açtığı ve etki- li soruşturma yürütmeyerek vatandaşlar arasında ayrımcılık duygularının geliş- mesine neden olduğu” gerekçesiyle soruş- turma yapõlmasõnõ talep etmişti. Halk dayanõşmasõ AKP hükümetine sert eleştiriler yönelten TP lideri Şener “Devlet adamlığı kararlılık ister, öngörü ister. Başbakan Erdoğan’da bu basiret yok” dedi ‘Erdoğan’da basiret yok’ İstanbul Haber Servisi - Türkiye Parti- si (TP) Genel Başkanõ Abdüllatif Şener, AKP’nin demokratik açõlõm politikasõnõ eleş- tirdi. Yabancõ gazetelerin “Başbakan, hü- kümet ve bürokratların bazı yabancı dev- let adamlarıyla açılım meselesini bir yılı aş- kın süredir gizli görüşerek sürdürdüğünü” yazdõğõnõ belirten Şener, Türkiye’de ise hiç kimsenin demokratik açõlõmõn içeriğini bil- mediğini söyledi. Şener, dün partisinin Bağcõlar ve Bahçeli- evler ilçe merkezlerinin açõlõşõnõ gerçekleş- tirdikten sonra otobüs üzerinden halka ses- lendi. Medyanõn desteklediği hiçbir iktidarõn iktidarda kalamadõğõnõ belirten Şener, “Her türlü baskıya, medya desteğine rağmen bu iktidar gidicidir, Türkiye Partisi gelicidir. Bu iktidarın kullanma tarihi bitmiştir” di- ye konuştu. AKP iktidarõnõn yaptõğõ özelleş- tirme ve yabancõlaştõrmanõn altõnda kendisi- nin tek bir imzasõnõn dahi bulunmadõğõnõn al- tõnõ çizen Şener, kendi halkõnõ korumayan, ulusal menfaatini gözetmeyen ekonomi po- litikasõnõn dünyada sadece Türkiye’de oldu- ğunu söyledi. Şener, AKP iktidarõ dönemin- de ekonominin bitirildiğini, sanayinin ve tarõmõn çökertildiğini söyledi. Demokratik Açılım tepkisi Gazete manşetinde “Başbakan açılıma mola verdi” haberlerinin yer aldõğõnõ belir- ten Abdüllatif Şener sözlerini şöyle sürdür- dü: “Açacaksın, sonra frene basacaksın, ilerleyeceksin sonra mola vereceksin, böyle bir devlet adamı, böyle bir devlet yö- netimi olur mu? Devlet adamının ileriyi görme kapasitesi yoksa bunların iş ba- şında kalma hakları da yoktur. Biz de di- yoruz ki bu ülke deneme tahtası değildir, bu ülke yazboz tahtası değildir. Bir adım ileri iki adım geri atmakla bu ülke yöne- tilmez. Memleket idaresi bu değildir. Devlet adamlığı kararlılık ister, öngörü is- ter, geleceği okumayı gerektirir. Attığı her adımı nereye attığını bilir, niçin attığını bilir, nereye varacağını bilir, açılımları- nı ona göre yapar. Ama bu ülkeyi yöne- tenlerde, Başbakanda bu basiret yok.” Halkevleri üyeleri, “krize karşı haklarımız için birleşiyo- ruz” başlıklı miting düzenledi. Cebeci’de dün öğle saatlerin- de toplanan ve halkevleri ile pek çok sivil toplum kuruluşu- nun katıldığı gruplar, çeşitli sloganlar atarak Kolej Kavşa- ğı’na yürüdü. Burada toplanan gruba hitaben konuşan Hal- kevleri Genel Başkanı İlknur Birol, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirerek halkın giderek yoksullaştığını be- lirtti. İstanbul’da yapılan IMF toplantısını da eleştiren Bi- rol, “demokratik açılım” projesinin, içinde halk olmadığı takdirde başarılı olamayacağını vurguladı. Birol, “İçinde halkların olmadığı çözüm olamaz. Barış olacaksa, barışın öznesi Türküyle, Kürdüyle halk olmalıdır. Hiç kimsenin iç savaş tehdidi ile siyaset yapanların aklına ihtiyacı yok. Bu- radan bir kez daha uyarıyoruz. Hiçbir yurttaşın acısıyla, duygusuyla oynayarak siyasi rant elde etmeyin” diye ko- nuştu. Miting, müzik dinletisiyle sona erdi. (Fotoğraf: AA) Rozetlerini Yılmaz Büyükerşen taktı Gürkan ve Tuncer DSP’ye katıldı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Üç dönem DSP milletvekilli- ği de yapan gazeteci yazar Uluç Gürkan ile uzun yõllar CHP’de milletvekilliği, bakanlõk ve ge- nel sekreterlik görevlerinde bu- lunan Sosyal Demokrasi Der- neği Genel Başkanõ Erol Tun- cer DSP’ye katõldõ. Eskişehir’in DSP’li Tepeba- şõ Belediyesi tarafõndan dü- zenlenen “86. Yılında Cum- huriyet’e Bakış” konulu pa- nelde DSP Genel Başkanõ Ma- sum Türker’in yaptõğõ konuş- manõn ardõndan Gürkan ve Tuncer’e Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanõ Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafõndan parti rozeti takõldõ. Yaşamõ boyunca sosyal de- mokrat partileri bir araya getir- mek için çaba harcadõğõnõ be- lirten Tuncer, “Temeldeki ama- cımız her zaman aynıdır, ül- kemize ve sosyal demokrasiye hizmet etmek. Bu amacım- dan asla vazgeçmeden çalış- malarımı bundan sonra da sürdüreceğim” dedi. Gürkan da, “DSP’den üç dönem mil- letvekilliğimi yaptım, ama üye olmadım. DSP’ye üye olmak bugüne kısmetmiş” dedi. Saylan’ın düşü gerçek olacak Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nce Say- lan’a verilen, ‘Yılın Empati Ödülü’nü almak üzere Ada- na’ya gelen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Ayşe Yüksel, her şeye karşın ‘çağdaş ülke’ için çalışmayı sürdürdüklerini be- lirtti. Kısa süre önce yaşamını yitiren Türkan Saylan’ın 100 bin kız çocuğuna eğitim desteği vermeyi hayal ettiğini anlatan Yüksel, “Türkan Hoca’nın hedefine ulaşma ça- basıyla, tüm gücümüzle çalışıyoruz. Türkan Saylan’ın hayali gerçek olacak” dedi. (YUSUF BAŞTUĞ)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear