Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2009 PAZARTESİ
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
İDO’nun Kötülüğü
Cumartesi günü Büyükada’ya geçeceğim.
Vapur tarifesine bakıyorum, direk Büyükada
seferi 12.15, sonrası ise 17.00. Arada 3 vapur
seferi daha var, üçü de büyük tur, yani
Kınalı’dan başlayıp Büyükada’ya varıyor. Süre
1.05 saat. Doğrudan Büyükada’ya ise 25-30 dk.
En çok yolcu Büyükada’ya. Ama, şehirhatları
vapurlarını da devralan Büyükşehir
Belediyesi’nin İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri
AŞ) yönetimi, Büyükada’yı pas geçiyor. Hadi
eşit davransın, sırayla bir Büyükada’ya
doğrudan koysun arkasından Kınalı’dan
başlatsın.. Hayır!
Nedeni: İDO yönetimi yolcuları özel motor
işletmesine peşkeş çekiyor! Bostancı’dan
motor seferleri de var adalara. IDO Büyükada
yolcularını öncelikle motorlara bırakıyor! Motor
tarifeleri de öyle düzenlenmiş ki İDO’nun büyük
ada turu başlayacağı sırada, onlar direk
Büyükada’ya vapur koyuyor. Dolayısıyla
insanlar motora yöneliyor. İDO da bunu
tarifeleriyle teşvik ediyor...
IDO’yu yöneten Ahmet Paksoy, vapurların
yolcularını motorlara devretmek için çok bilinçli
politikalar izliyor. Paksoy, yolcuların
mutluluğunu, güvenliğini, keyifli deniz
yolculuğunu düşünmüyor.
Ya ne yapıyor? “Gidin motorlara binin”
diyor. Hemen ayaklarınızın altındaki motorun
kulakları sağır eden gürültüleri içinde bir
yolculuk. Üstelik kötü havalarda, can güvenliği
tehlikesi var, lodosta adalara gitmesi mümkün
değil...
Şehirhatları vapurlar kimin? İstanbulluların...
Paksoy kim? İDO’nun genel müdürü. Yani
halkın mallarını halk adına yöneten biri. Ama
Paksoy İstanbulluların sanki gizli düşmanı!
İDO yönetimi bununla kalmadı. Büyük bir
kötülük daha yaptı İstanbullulara: Vapur
seferlerinden pek çoğunu iptal etti. Motorlar,
Şehirhatları vapurlarından bazılarının görevlerini
devraldı! Vapur diye gidiyorsunuz, artık
şansınıza! Karşınıza mopur çıkabilir!
Akşam bir vakit Bostancı’dan adaya
geçeceğiz, baktık bizim vapur. Gemicilerle
sohbet ettik biraz. Efendim, mopurda bir sorun
çıkmış, bunun üzerine vapurumuz devreye
sokulmuş. Bir gemici diyor ki adalara
vapurların yerine motor seferleri koymak
yanlıştır. Küçük bir lodosta gidemezler.
İDO yönetimini eleştiriyorlar. Boğaz’da karşı
yakaya vapur seferi önermişler. “Motorlar
orada çok iş yapıyor” demişler. Aldıkları yanıt:
Esnaf arkadaşlar da para kazansın! İDO’nun bu
anlayışını tarife de çok iyi yansıtıyor.
İDO’nun bu yönetimini bu ülke 50 yıldır
tanıyor. İktidarlar, İktisadi Devlet İşletmelerini
hep kötü yöneterek, yandaşlara peşkeş
çekerek batırdılar. Paksoy gibileri bu anlayışın
izleyicileri! Şehirhatlarını ve vapurlarını battal
hale getirecekler, milleti kötü kötü motorlara
mecbur bırakacaklar.
Dün Büyükada’da bir araya gelen adalılar
İDO’nun bu politikalarını protesto ettiler ve
vapurlarımızı istiyoruz diye bağırdılar!
Oluşturulan Adalar-Bostancı Vapurumu
Vermiyorum Platformu’nun açıklaması:
“Sefere konulan motorlar ile vapurların
standartları eşdeğer değildir. Motorların hızları
az, açık ve kapalı alanlarda yolcu taşıma
kapasitesi düşük, motor sesi desibeli ve
titreşim düzeyi ise vapurlardan çok daha
yüksektir. Bu motorlarla yolculuk yorucu ve
yıpratıcı. Isıtma, koltuk genişliği ve rahatlığı,
kadın-erkek tuvalet sayısı gibi birçok yönden de
motorlar, vapurların konfor ve kalitesine sahip
değil. İskelelere burundan yanaşabilen
motorlara çocuk, yaşlı ve sakatların; hasta,
bebek arabası ve yük taşıyıcısı kullananların
iniş-binişleri de çok zor.”
IDO, “bize pahalıya geliyor” biçiminde bir
saçmalık abidesini gerekçe gösteriyor!
Tarife numaralarıyla yolcularını motorlara
devreden İDO, doğru söylemiyor! Bilinçli olarak
kendi yarattığı sorunu, bir gerekçe olarak öne
sürüyor. Ayrıca diyelim ki bazı saatlerde bazı
hatlardan “zarar” ediyor bazan! Bu
işletmeciliğin normal bir yönüdür. Bazı
hatlardan zarar, bazı hatlardan kâr!
Önemli olan İstanbullulara hizmet, ulaşımda
rahatlık güvenlik kolaylık!
İDO yönetiminin bu politikasını 10 binden
fazla Adalar oturanı imzasıyla protesto etti!
Paksoy’un, İDO yönetiminin, motorcularla
alışverişi nedir?
obursali@cumhuriyet.com.tr
Barzani: Kışkırtıcı olunmamalı
ERBİL (AA) - Irak’õn kuzeyindeki bölgesel
yönetimin başbakanõ Neçirvan Barzani, terör
örgütü PKK mensuplarõnõn Türkiye’ye teslim
oluşlarõ sõrasõnda düzenlenen gösterileri eleş-
tirdi. Erbil’de gazetecilerle konuşan Barzani,
“Örgütün (barõş gruplarõ) göndermesi barõş yo-
lunda önemli adõm ama bunu kõşkõrtõcõ tarzda
yapmamak gerekir” dedi. “PKK, sürecin dur-
durulmasõ sonucunu doğurabilecek, Kürt düş-
manlarõnca suiistimal edilebilecek kõşkõrtõcõ ta-
võrlarõ benimsememeli” diyen Barzani, “Türk
makamlarõnõn jestinden memnun olduğunu”
belirtti ve “bu projenin, Kürt sorununun çözü-
mü için devam edeceğini umduğunu” söyledi.
Okkır davası bugün
ANKARA (AA) - “Ergenekon” soruşturmasõ
kapsamõnda tutuklandõktan sonra sağlõk so-
runlarõ nedeniyle tahliye edilmesinin ardõn-
dan, 6 Temmuz 2008 günü hastanede ölen
işadamõ Kuddusi Okkõr’õn ailesinin Adalet
Bakanlõğõ aleyhine açtõğõ 250 bin TL’lik man-
evi tazminat davasõnõn ilk duruşmasõ bugün
yapõlacak. Ankara 9. İdare Mahkemesi’nde
görülecek duruşmaya Okkõr’õn ailesi ve avu-
katlarõ katõlacak. Sabriye Okkõr, eşi Kuddusi
Okkõr’õn ölümünün ardõndan, Adalet Bakanlõ-
ğõ hakkõnda manevi tazminat davasõ açmõştõ.
Erdoğan, Türkiye’deki imam hatiplerle ilgilendiklerini söyleyen Pakistan Başbakanõ’na bu okullarõ anlattõ
İmam hatiplere övgüDış Haberler Servisi - Pakistan Baş-
bakanõ Yusuf Ziya Gilani, ülkesinde-
ki dini aşõrõlõklarõ önlemek için Türki-
ye’deki imam hatip okullarõnõ model al-
mak istediklerini söyleyince, imam ha-
tip okullarõndan övgüyle bahseden Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ben
de imam hatipliyim” dedi.
Resmi temaslarda bulunmak üzere
Pakistan’õn başkenti İslamabad’da bu-
lunan Başbakan Erdoğan dün Pakistan
Başbakanõ Gilani ile bir araya geldi. Gi-
lani, görüşmede Türkiye’deki imam ha-
tip okullarõyla ilgilendiklerini söyledi. Pa-
kistan’daki dini aşõrõlõklarõn önlenme-
sinde Türk imam hatip modelinin etkili
olabileceğini düşündüklerini söyleyen Gi-
lani, bir heyet göndererek Türkiye’deki
imam hatip okullarõnõn işleyiş şekilleri-
ni inceletmek istediklerini belirtti.
Talebe olumlu bakan Erdoğan, “Biz-
deki imam hatipler normal lise müf-
redatı üzerinden eğitim yapıyor. An-
cak din konusunda da belli bazı ders-
ler okutuluyor. Onunla da normal li-
se eğitimi gören öğrenciler gibi iste-
dikleri bölümde yükseköğrenim ya-
pabiliyorlar” dedi. Kendisinin de imam
hatip mezunu olduğunu söyleyen Er-
doğan, daha sonra da iktisat okuduğu-
nu anlattõ. Görüşmenin bir başka önem-
li konusu ise iki ülke arasõnda güvenlik
alanõnda yapõlacak çalõşmalardõ. İsrail-
Türkiye arasõnda krize yol açan Anadolu
Kartalõ tatbikatõna Başbakan Erdoğan,
Pakistan’õ davet etti.
THY Lahor’a uçacak
İki ülke genelkurmayõ buna ilişkin ça-
lõşma yapacak. Görüşmede Pakistan F-
16’larõnõn Türkiye’de modernize edil-
mesi, Afganistan’õn dostu ülkeler giri-
şiminin Kâbil’deki seçimlerin ardõn-
dan başlatõlmasõ ve bu toplantõya Çin’in
de davet edilmesi konusunda görüş bir-
liğine varõldõ. Türk Hava Yollarõ’nõn La-
hor’a uçuş başlatmasõ, İstanbul-İsla-
mabad tren seferlerinin arttõrõlmasõ, Pa-
kistan’daki özelleştirme ihalelerine Türk
firmalarõnõn da davet edilmesi konusunda
çalõşma yapõlmasõ kararõ alõndõ.
İşadamlarına vize kalktı
Görüşmede Pakistan’õn 2012 Birleş-
miş Milletler Güvenlik Konseyi geçici
üyeliğine destek talebine ise Erdoğan
“Kırgızistan’a söz verdik. Size bir ta-
ahhütte bulunamayız” yanõtõnõ verdi.
İki ülke heyetleri arasõnda yapõlan gö-
rüşmede, Pakistan’a yatõrõm için giden
Türk işadamlarõna uygulanan vizenin
kaldõrõlmasõ kararlaştõrõldõ.
Erdoğan, ülkesindeki dini aşõrõlõklarõ önlemek için Türkiye’deki
imam hatip okullarõnõ model almak istediklerini söyleyen Pakistan
Başbakanõ Gilani’ye, “Ben de imam hatip mezunuyum” yanõtõnõ
verdi. Erdoğan, bu okullar hakkõnda bilgi verirken imam hatip
mezunlarõnõn istedikleri bölümde üniversite okuyabildiklerini belirtti.
CEYLAN ÖNKOL’UN ÖLÜMÜ
Jandarmaya
görevi ihmal
soruşturması
300 MİLYON TL’LİK YATIRIM
MKEK, süper
silah üretecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maki-
na ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK),
Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin kullanõmõ için sü-
per silah üretimlerine ağõrlõk verecek.
Önümüzdeki dönem için 300 milyon liralõk
yatõrõm planlayan MKEK Genel Müdürlüğü
Türk Silahlõ Kuvvetleri unsurlarõnõn gücüne
önemli katkõ sağlayacak süper silahlarõn üre-
timini tamamen yerli olanaklarla gerçekleştir-
meyi hedefliyor. MSI (Military Science Intel-
lõgence) dergisine açõklamalarda bulunan
MKEK Genel Müdürü Ünal Sipahioğlu, bir
süreden bu yana üzerinde çalõşõlan bir proje
ile TSK’nin manga, tim ve takõm seviyesin-
deki birliklerinde kullanõlmak üzere “milli
bir makineli tüfek” üretileceğini kaydetti.
Bunun yanõ sõra, yine öncelikli projeler
arasõnda bulunan “milli tank” projesi ile
ilgili çalõşmalarda belirlenen süreç içerisin-
de sürdürüldüğünü açõklayan Ünal Sipahi-
oğlu, ulusal bir ana muharebe tankõnõn ge-
liştirilmesi için başlatõlan “Altay” proje-
sinde “silah sistemlerinin tasarım ve üre-
timinden sorumlu”, “modern piyade tü-
feğinde” de “kurumun ana yüklenici”
olarak görev yapacağõnõ söyledi.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr’õn Lice ilçesinde 28 Eylül’de
meydana gelen patlamada yaşamõnõ yitiren
13 yaşõndaki Ceylan Önkol olayõna ilişkin,
Lice Cumhuriyet Savcõsõ’nõ olay günü “gü-
venlik” gerekçesiyle olay yerine götürme-
yen jandarma görevlileri hakkõnda soruştur-
ma başlatõldõ.
Soruşturma kapsamõnda Abalõ Jandarma
Karakolu Komutanõ ve bazõ görevlilerin ifa-
delerine başvurulduğu belirtildi. Önkol aile-
sinin avukatõ Serdar Çelebi, “Bu soruştur-
ma ilk olması nedeniyle umut vericidir.
Sorumluların tespiti ve cezalandırılması
konusunda böylesi bir soruşturmanın
başlatılması gerekiyordu. Burada görevi
ihmal suçu da var. Bu nedenle cezai an-
lamda da bu kişilerin soruşturmaya tabi
tutulması lazım” dedi. Patlamanõn ardõn-
dan delillerin tam anlamõyla toplanmadõğõnõ
ifade eden Çelebi, olay sonrasõ 2 bomba uz-
manõ polisin hazõrladõğõ bilirkişi raporunun
yapõlan resmi açõklamalarõ doğrulamaya yö-
nelik olduğunu, tarafsõz olarak hazõrlanma-
dõğõnõ ve detaylarõ yansõtmadõğõnõ söyledi.
Çelebi, rapora önümüzdeki hafta içinde iti-
raz edeceklerini de ifade etti.
Savcı hakkındaki inceleme sürüyor
DTP Grup Başkanvekili Selahattin De-
mirtaş’õn suç duyurusu üzerine Adalet Ba-
kanlõğõ’nca Lice Cumhuriyet Savcõsõ Mus-
tafa Kamil Çolak hakkõnda başlatõlan ince-
lemenin de devam ettiği belirtildi. Demirtaş,
Savcõ Çolak hakkõnda “olay yerine gitme-
yerek delillerin kaybına yol açtığı ve etki-
li soruşturma yürütmeyerek vatandaşlar
arasında ayrımcılık duygularının geliş-
mesine neden olduğu” gerekçesiyle soruş-
turma yapõlmasõnõ talep etmişti.
Halk dayanõşmasõ
AKP hükümetine sert eleştiriler yönelten TP lideri Şener “Devlet adamlığı
kararlılık ister, öngörü ister. Başbakan Erdoğan’da bu basiret yok” dedi
‘Erdoğan’da basiret yok’
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Parti-
si (TP) Genel Başkanõ Abdüllatif Şener,
AKP’nin demokratik açõlõm politikasõnõ eleş-
tirdi. Yabancõ gazetelerin “Başbakan, hü-
kümet ve bürokratların bazı yabancı dev-
let adamlarıyla açılım meselesini bir yılı aş-
kın süredir gizli görüşerek sürdürdüğünü”
yazdõğõnõ belirten Şener, Türkiye’de ise hiç
kimsenin demokratik açõlõmõn içeriğini bil-
mediğini söyledi.
Şener, dün partisinin Bağcõlar ve Bahçeli-
evler ilçe merkezlerinin açõlõşõnõ gerçekleş-
tirdikten sonra otobüs üzerinden halka ses-
lendi. Medyanõn desteklediği hiçbir iktidarõn
iktidarda kalamadõğõnõ belirten Şener, “Her
türlü baskıya, medya desteğine rağmen bu
iktidar gidicidir, Türkiye Partisi gelicidir.
Bu iktidarın kullanma tarihi bitmiştir” di-
ye konuştu. AKP iktidarõnõn yaptõğõ özelleş-
tirme ve yabancõlaştõrmanõn altõnda kendisi-
nin tek bir imzasõnõn dahi bulunmadõğõnõn al-
tõnõ çizen Şener, kendi halkõnõ korumayan,
ulusal menfaatini gözetmeyen ekonomi po-
litikasõnõn dünyada sadece Türkiye’de oldu-
ğunu söyledi. Şener, AKP iktidarõ dönemin-
de ekonominin bitirildiğini, sanayinin ve
tarõmõn çökertildiğini söyledi.
Demokratik Açılım tepkisi
Gazete manşetinde “Başbakan açılıma
mola verdi” haberlerinin yer aldõğõnõ belir-
ten Abdüllatif Şener sözlerini şöyle sürdür-
dü: “Açacaksın, sonra frene basacaksın,
ilerleyeceksin sonra mola vereceksin,
böyle bir devlet adamı, böyle bir devlet yö-
netimi olur mu? Devlet adamının ileriyi
görme kapasitesi yoksa bunların iş ba-
şında kalma hakları da yoktur. Biz de di-
yoruz ki bu ülke deneme tahtası değildir,
bu ülke yazboz tahtası değildir. Bir adım
ileri iki adım geri atmakla bu ülke yöne-
tilmez. Memleket idaresi bu değildir.
Devlet adamlığı kararlılık ister, öngörü is-
ter, geleceği okumayı gerektirir. Attığı her
adımı nereye attığını bilir, niçin attığını
bilir, nereye varacağını bilir, açılımları-
nı ona göre yapar. Ama bu ülkeyi yöne-
tenlerde, Başbakanda bu basiret yok.”
Halkevleri üyeleri, “krize karşı haklarımız için birleşiyo-
ruz” başlıklı miting düzenledi. Cebeci’de dün öğle saatlerin-
de toplanan ve halkevleri ile pek çok sivil toplum kuruluşu-
nun katıldığı gruplar, çeşitli sloganlar atarak Kolej Kavşa-
ğı’na yürüdü. Burada toplanan gruba hitaben konuşan Hal-
kevleri Genel Başkanı İlknur Birol, hükümetin ekonomik
politikalarını eleştirerek halkın giderek yoksullaştığını be-
lirtti. İstanbul’da yapılan IMF toplantısını da eleştiren Bi-
rol, “demokratik açılım” projesinin, içinde halk olmadığı
takdirde başarılı olamayacağını vurguladı. Birol, “İçinde
halkların olmadığı çözüm olamaz. Barış olacaksa, barışın
öznesi Türküyle, Kürdüyle halk olmalıdır. Hiç kimsenin iç
savaş tehdidi ile siyaset yapanların aklına ihtiyacı yok. Bu-
radan bir kez daha uyarıyoruz. Hiçbir yurttaşın acısıyla,
duygusuyla oynayarak siyasi rant elde etmeyin” diye ko-
nuştu. Miting, müzik dinletisiyle sona erdi. (Fotoğraf: AA)
Rozetlerini Yılmaz Büyükerşen taktı
Gürkan ve Tuncer
DSP’ye katıldı
ESKİŞEHİR (Cumhuriyet)
- Üç dönem DSP milletvekilli-
ği de yapan gazeteci yazar Uluç
Gürkan ile uzun yõllar CHP’de
milletvekilliği, bakanlõk ve ge-
nel sekreterlik görevlerinde bu-
lunan Sosyal Demokrasi Der-
neği Genel Başkanõ Erol Tun-
cer DSP’ye katõldõ.
Eskişehir’in DSP’li Tepeba-
şõ Belediyesi tarafõndan dü-
zenlenen “86. Yılında Cum-
huriyet’e Bakış” konulu pa-
nelde DSP Genel Başkanõ Ma-
sum Türker’in yaptõğõ konuş-
manõn ardõndan Gürkan ve
Tuncer’e Eskişehir Büyükşehir
Belediye Başkanõ Prof. Dr.
Yılmaz Büyükerşen tarafõndan
parti rozeti takõldõ.
Yaşamõ boyunca sosyal de-
mokrat partileri bir araya getir-
mek için çaba harcadõğõnõ be-
lirten Tuncer, “Temeldeki ama-
cımız her zaman aynıdır, ül-
kemize ve sosyal demokrasiye
hizmet etmek. Bu amacım-
dan asla vazgeçmeden çalış-
malarımı bundan sonra da
sürdüreceğim” dedi. Gürkan
da, “DSP’den üç dönem mil-
letvekilliğimi yaptım, ama üye
olmadım. DSP’ye üye olmak
bugüne kısmetmiş” dedi.
Saylan’ın düşü gerçek olacak
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nce Say-
lan’a verilen, ‘Yılın Empati Ödülü’nü almak üzere Ada-
na’ya gelen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)
Genel Başkan Yardımcısı Prof. Ayşe Yüksel, her şeye
karşın ‘çağdaş ülke’ için çalışmayı sürdürdüklerini be-
lirtti. Kısa süre önce yaşamını yitiren Türkan Saylan’ın
100 bin kız çocuğuna eğitim desteği vermeyi hayal ettiğini
anlatan Yüksel, “Türkan Hoca’nın hedefine ulaşma ça-
basıyla, tüm gücümüzle çalışıyoruz. Türkan Saylan’ın
hayali gerçek olacak” dedi. (YUSUF BAŞTUĞ)