Catalog

CMYB C M Y B 9 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Savcılara İpucu... Bu ülkenin gerçek aydınları, demokratları, sos- yalistleri, yurtseverleri susturulacak, halk yılgınlığa sürüklenecek. Demokrasiyi, özgürlükleri, laik cumhuriyeti savu- nan emekli paşalar, bürokratlar, yazarlar, aydınlar, bi- lim insanları gözaltına alınacak. Unutmayın, birincil hedef Cumhuriyet gazetesi... Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Ka- nadoğlu yaptığı açıklamada ne diyordu: “Evimin aranmasının ana dayanağı Cumhuriyet gazetesini bombalamak, Danıştay saldırısını plan- lamak... Bu iki gerekçe beni kırdı, rencide etti...” Sabih Kanadoğlu yaşamının elli yılını hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkelerine adamış bir insan. Laik Cumhuriyetten yana. Dinciliğe, yobaz- lığa karşı. Yazıları, Cumhuriyet’in ikinci sayfasında sık sık ya- yımlanır... Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış Kana- doğlu’nun evi aranıyor saatlerce... Fazıl Say’ın CD’leri bile alınıp götürülüyor... Kanadoğlu’nun açıklamasında önemli bir başka ay- rıntı daha var: “Türkiye hiçbir zaman dinci diktanın ya da akla ge- lebilecek herhangi bir diktanın yerleşemeyeceği özgür bir ülke olarak kalacaktır.” Öteden beri söylediğim şu: “Ne darbe ne şeriat!” Devlet içinde örgütlü silahlı güç ve çeteler var... Bun- ca faili meçhul cinayet işlendi... Bunların aydınlatıl- masından yanayım... Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı... Tümü de Cumhuriyet gazetesi yazarıydı! Turan Dursun, Çetin Emeç, Musa Anter, Necip Hablemitoğlu cinayetlerinin arkasındaki “büyük pat- ron” ortaya çıkarılmalı; Cem Ersever cinayeti çözül- meli... Hrant Dink, Trabzon’daki rahip Santoro ci- nayeti, Malatya “Zirve Yayınevi” katliamı aydınlatılmalı... Elbet darbecilerden hesap sorulmalı! Gencecik insanlar için “Asmayalım da besleyelim mi?” diyenlerden başlamalı bu iş! Fethullah Gülen’le pazarlık yapan darbeci paşa- lar ölmedi, yaşıyorlar! Kanadoğlu Danıştay baskınını, Cumhuriyet’in bom- balanması eylemini planlamış(!) Kiminle yaptı acaba bu planı? İlhan Selçuk’la mı, Mustafa Balbay’la mı, Gürbüz Çapan’la mı, Tuncay Özkan’la mı, Vedat Yenerer’le mi? Kiminle? Kargalar bile güler buna! Türkiye’de bir “korku imparatorluğu” yaratılı- yor... Fethullahçı medya işin içinde, buyruklar “okyanus ötesi”nden geliyor. Avukat Turgut Kazan, soruşturmanın yürütülme bi- çiminin kaygı verici olduğunu söylüyor... Diyor ki: “Bu ucu açık bir operasyon, sonsuza dek sürecek. Amaç, bir davanın peşinden gitmek değil. Bir kor- ku imparatorluğu yaratarak insanları tedirgin etmek. Ma- dem devletin içine sızmış demokrasi karşıtı birtakım insanlar var, bu kişiler derhal gözaltına alınmalıydı. Ma- dem Savcı Zekeriya Öz, Bedrettin Dalan’ın bir nu- mara olduğunu düşünüyordu, onu gözaltına almak için neden bu kadar bekledi? Bu açıkça, görevi kötüye kul- lanmaktır.” Adına “son dalga” denilen bu operasyonda dokuz muvazzaf subay da gözaltına alındı... Ankara’da görevli Yarbay Mustafa Dönmez’in Sapanca’daki evinde 22 el bombası, 7 tabanca, 2 Ka- laşnikof tüfek, mermiler bulunuyor... Ankara’daki loj- manında ise 2 Kalaşnikof tüfek, üç tabanca ve mer- miler... Elbet bu önemli bir bulgu! O zaman şu soru akla geliyor: “TSK’de görevli Yarbay Dönmez’le Kanadoğlu’nun, Yalçın Küçük’ün, Engin Aydın’ın, Kemal Gürüz’ün ya da Tuncer Kılınç’ın, Kemal Yavuz’un ne gibi bir ilişkisi olabilir?” Devlet içinde örgütlü silahlı güç ya da çete, her neyse, tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmak isteniyor- sa 1994 yılına dönmekte yarar var... Tansu Çiller dönemi her şeyi ortaya çıkarır... Bu konuda Doğu Perinçek’in yazdığı “Çiller Özel Örgütü”nü, “TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu”nu okumakta yarar var... Bir de “Susurluk Raporu” ve o dönemin siyaset- çileri... “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” ey- lemini yapanlara “faso-fiso” ya da “mum söndü oy- nuyorlar” diyenleri... İsrail’den gelen Uzi otomatik silahlar, susturucu- lar, komando bıçakları... Baştan beri yazdıklarımı bir kez daha yineleyeyim: “Ergenekon soruşturmasının amacı, devlet için- de yuvalanmış suç örgütlerini ortaya çıkarıp öz- gür ve aydınlık bir Türkiye yaratmak mı, yoksa ülkenin aydınlarını, solcularını, yurtseverlerini, Atatürkçü- lerini, laiklerini, demokratlarını, AKP muhaliflerini sus- turmak mı?” hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kõlõçdaroğlu, Deniz Baykal’a ‘Ergenekoncu’ imasõnda bulunan AKP’ye sert tepki gösterdi ‘AKPaydõnlarasavaşaçtõ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda yapõlan gözaltõlarõ eleştiren CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn panik içinde olduğunu ileri sürerek, “Sayın Baykal, sizi paniğe sevk eden şey nedir? Yoksa Ergenekon virüsünün size de bu- laşmış olmasından mı endişe ediyorsunuz? Yanlış işleri ve yanlış adamları mı finanse ettiniz yoksa?” dedi. AKP’ye anõnda yanõt ve- ren CHP sert tepki gösterdi. AKP Grup başkanvekilleri Nihat Ergün ve Bekir Bozdağ, dün TBMM’de düzenledikle- ri basõn toplantõsõnda Ergenekon soruşturma- sõyla ilgili eleştirilerde bulunan CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal’a suçlamalar yönelttiler. Baykal’õn Ergenekon soruşturmasõyla ilgili her gelişmede hukuk devletini, yargõ bağõmsõzlõ- ğõnõ hiçe sayan bir panik havasõ içinde olduğunu ileri süren Ergün, Baykal’õn açõklamalarõnõn “safsata” olduğunu iddia etti. Ergün, “Cum- huriyet’in temel ilkeleriyle hesaplaşılıyor, Cumhuriyete sahip çıkanlardan hesap so- ruluyor” iddiasõyla Türkiye’de işlenen ve iş- lenmek istenen cinayetlerin, yaratõlmak istenen kaosun ve diğer illegal faaliyetlerin üstünün ör- tülemeyeceğini savundu. “Sayın Baykal’ın uzun zamandan beri yargıyı tehdit eden ve toplum kesimlerini tahrik eden bir role so- yunması da manidardır” diyen Ergün, Van Yüzüncü Yõl Üniversitesi Rektörü ve Şemdinli davalarõ, Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararõ, AKP kapatma davasõ, Danõştay saldõrõsõnda yar- gõyõ baskõ altõna alma girişiminde bulunduğu- nu ileri sürdüğü Baykal’õ yargõ mercilerinin özel olarak değerlendirmesi gerektiğini söyledi. ‘ERGENEKON VİRÜSÜ MÜ BULAŞTI’ Anayasa ve ceza yasalarõnõn yargõyõ etkile- meye dönük suçlarla ilgili maddelerini okuyan Ergün, Baykal’õn bu maddeleri açõkça ihlal et- tiğini ileri sürdü. Ergün, Baykal’a şu sorularõ yö- neltti: “Sayın Baykal, sizi paniğe sevk eden şey nedir? Yoksa Ergenekon virüsünün si- ze de bulaşmış olmasından mı endişe edi- yorsunuz? Sizi rahatsız eden, başınızı ağrı- tan bu mudur? Bir türlü kamuoyunun iz- leyemediği CHP’nin belgesel filmi için şüp- heli ve tutuklu olan bazı kişilere ödediğiniz parti paralarının, başka bir film için har- canmış olmasından mı korkuyorsunuz? Yanlış işleri ve yanlış adamları mı finanse ettiniz yoksa? Ergenekon zanlısı ve kaçak olan bazı kişilerle yapmış olduğunuz önem- li görüşmeler mi sizi tedirgin etmektedir? Eğer böyleyse Sayın Baykal, bu gidiş iyi bir gidiş değildir. Umarız böyle de değildir.” Gazetecilerin sorularõnõ da yanõtlayan Ergün, CHP’lilerin kendilerini başkalarõna dinlettik- lerini ve daha sonra da “bizi dinliyorlar” di- ye bağõrdõklarõnõ, CHP Genel Merkezi’nde bu- lunan dinleme cihazlarõnõ da muhtemelen ken- dilerinin koyduğunu ileri sürdü. Ergün, Erge- nekon soruşturmasõyla 28 Şubat’õn rövanşõnõn alõndõğõ iddiasõnõn konuyu saptõrma ve sulan- dõrma girişiminden ibaret olduğunu savundu. ‘ERGENEKON HUKUK KATLİAMI’ Ergün’e yanõt veren CHP Grup Başkanve- kili Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon’un hu- kuk katliamõ olduğunu vurgulayarak, “Eğer bir davanın savcısı, bir ülkenin başbaka- nıysa o ülkede hukukun çalışmadığını, baş- bakan kendisi itiraf etmiş oluyor” dedi. Kõ- lõçdaroğlu, “Siz bu ülkede F tipi örgütlen- meden güç alarak bir şeyler yapmak, AKP’yi eleştirenleri sabaha karşı gözaltına almak istiyorsanız, o ülkede demokrasiden söz edemezsiniz” diye konuştu. AKP’nin cumhuriyete, aydõnlanma ve demokrasiye karşõ, belli yargõ organlarõnõ kullanarak savaş açtõğõnõ vurgulayan Kõlõçdaroğlu, vatandaşla- rõ duyarlõ olmaya davet etmenin CHP’nin gör- evi olduğunu söyledi. Kõlõçdaroğlu, “AKP’nin demokrasi anlayışı tek parti yönetiminin de- mokrasi anlayışıdır. Muhalefetin sesini kıs- ma üzerine dayanır, onların özgürce ko- nuşması üzerine değil... Bu nedenlerle AKP, genel başkanımızın söylediği gibi Hitler ve Peron yönetimine ağır ağır giden bir görüntü sergilemektedir” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õn “savcılığını” üstlendiği Ergenekon soruşturmasõnda, dev- lette önemli görevler üstlenenler, “kirli ilişkileri” olan isimlerle birlikte gözaltõna alõ- narak yõpratõlmalarõ taktiği uygulanõyor. Bunun son örneği Yargõtay Onursal Cum- huriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun evinin arandõğõ saatlerde Susurlukçu İbra- him Şahin’in gözaltõna alõnmasõ oldu. Göz- altõna alõnan ya da tutuklananlarõn birleşti- ği tek nokta AKP karşõtlõğõ olurken, son dal- gayla birlikte 28 Şubat sürecinin aktörleri de operasyona dahil edildi. Türkiye gündemine 12 Haziran 2007’de yerleşen soruşturmanõn ilk iddianamesi an- cak 10 Temmuz 2008 tarihinde tamamla- nabildi. 2 bin 455 sayfalõk iddianamesi ve ek- leriyle 200 bin sayfaya yaklaşan 441 kla- sörlük dosyanõn, tartõşmalarõ sonlandõraca- ğõ, örgütü ve yapõlanmayõ ortaya koyacağõ beklentisi boşa çõktõ. Özellikle hukuki nite- likte olmayan, özel yaşama ilişkin telefon dinleme kayõtlarõna ayõklanmadan dosyada yer verilmesi titiz soruşturma yapõlmadõğõ kaygõlarõnõ beraberinde getirdi. İDDİANAME İŞKENCESİ Bir yandan iddianamedeki çelişkiler tar- tõşõlõrken, gözaltõlar da devam etti. Eski Jandarma Genel Komutanõ Emekli Orgene- ral Şener Eruygur, Eski 1. Ordu Komuta- nõ Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da ara- larõnda bulunduğu 22 kişi için Temmuz 2007’de ikinci bir iddianame hazõrlõğõna baş- landõ. Aradan geçen 7 aya karşõn ikinci id- dianame de tamamlanamadõ. 7 aydõr tutuk- lu bulunanlar cezaevlerinde, tutuksuz yar- gõlanmak üzere serbest bõrakõlanlar ise dõ- şarda “psikolojik baskı” altõnda tutulmaya devam ediyor. 46 tutuklusu, 40 tutuksuz sa- nõğõ bulunan Ergenekon’un dalgalarõna da- hil edilenlerin birleştikleri tek nokta ise AKP karşõtõ olmalarõ. YIPRATMA TAKTİĞİ Ergenekon soruşturmasõnda gözaltõ ve tutuklamalarda ilginç bir yõpratma taktiği de uygulanõyor. Buna göre, devlet kademele- rinde önemli görevler üstlenmiş asker ve si- vil görevliler gözaltõna alõnõrken, mutlaka ka- muoyunda karanlõk ilişkileri nedeniyle tar- tõşmalõ olan isimler de operasyona dahil edi- liyor. Bu yöntem eski MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’õn gözal- tõna alõnmasõ, Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Kanadoğlu’nun evinin aranma- sõ sõrasõnda da uygulandõ. Operasyonun ay- Erdoğan’õn ‘savcõlõğõnõ’ üstlendiği Ergenekon’da gözaltõna alõnanlar AKP muhalifliği ve 28 Şubat’õn uygulayõcõlarõ olma noktasõnda birleşiyorlar nõ saatlerinde polis-mafya-siyaset üçgenindeki karanlõk ilişkilerin açõ- ğa çõktõğõ Susurluk hükümlüsü İbra- him Şahin de gözaltõna alõndõ. Daha önce de gazeteciler, askerler gözaltõna alõnõrken aynõ yöntem izlenmişti. Böylece saygõn kişilerin isimleri Er- genekon ile anõlmaya başlanõrken, toplumda itibar görmeyen isimler aracõlõğõyla da saygõnlõklarõ yõpratõl- maya çalõşõlõyor. Ordu komutanlarõ, yargõçlar, gazeteciler, akademisyen- ler gözaltõna alõnõrken mutlaka bir “mafya-çete temsilcisi” de operas- yona dahil ediliyor. 28 ŞUBAT HESAPLAŞMASI Başbakan Erdoğan 28 Şubat’õn 10. yõlõ nedeniyle yapõlan yayõnlara tepki gösterirken, “Hâlâ o güne takılıp ka- lıyorlar. Avara kasnak gibi... Bu- günü farklı dokuyacağız. Yarına bir başka zenginlikle gireceğiz. Biz onu yapıyoruz” sözleriyle sürecin bittiği imasõnda bulunmuştu. Ergenokon’un son dalgasõnda gözaltõna alõnanlarõn, Erdoğan’õn eleştirdiği 28 Şubat dö- neminde üstlendikleri görevler dikkat çekiciydi. Eski MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Kõlõnç, 28 Şubat sü- recinde 3. Ordu Komutanlõğõ görevi- ni yürütüyordu. İrticai yapõlanmalara yönelik sert çõkõşlarõyla bilinen Kõlõnç, 2001-2003 yõllarõ arasõnda da MGK Genel Sekreteri olarak görev yap- mõştõ. Gözaltõna alõnan emekli Tüm- general Erdal Şenel de 28 Şubat sü- recindeki kilit isimlerden biriydi. 28 Şubat döneminde Genelkurmay Ad- li Müşavirliği yapõyordu. Şenel irtica ile mücadele stratejisinin hukuki aya- ğõnõ hazõrlayan ekipte yer almõştõ. Eski YÖK Başkanõ Prof. Dr. Kemal Gürüz ise 28 Şubat sürecinde eğitime ilişkin alõnan kararlarõ üniversitelerde kararlõ biçimde uygulayan isim olarak öne çõkmõştõ. Gürüz, bir genelgeyle tür- banlõ öğrencilerin okullara alõnmasõ- nõ yasaklamõştõ. Dalga muhalifleri çarpıyor İstanbul Haber Servisi - AKP yanlõsõ ve dinci gazeteler Ergenekon operasyonu kap- samõnda gerçekleşen son gözaltõlarda “28 Şu- bat” vurgusu yaparak bunun bir “intikam operasyonu” olduğunu da kabul ettiler. Gözaltõna alõnan Türkiye’nin önde gelen isimlerini hazõrladõklarõ portrelerle kendile- rince karalamaya çalõşan gazeteler, daha ifa- de işlemine bile geçilmeden bu isimleri “suçlu” ilan ettiler. Yeni Şafak gazetesi “Bir numaraya bir adım” sürmanşeti ile duyurduğu haberde 28 Şubat sürecinin etkili paşalarõnõn gözaltõna alõndõğõnõ belirtti. Gazetenin yazarõ Fehmi Koru, son operasyonda gözaltõna alõnanlarõn halen davalarõ görülen kişilerle bir bağlantõ- sõ yokmuş gibi durduğunu belirterek “San- ki yargı tarafından açılacak daha farklı bir davanın operasyonu ile karşı karşıyayız” yorumunu yaptõ. Anadolu’da Vakit gazetesi, birinci sayfa- sõndan “İşte Vakit farkı” başlõğõ ile anons et- tiği haberde Bedrettin Dalan’õ hedef gös- terdiğini kabul etti. Vakit, 30 Mart 2008 ta- rihli “Ergenekon Yeditepe’de üs kurmuş” başlõklõ haberlerinde Ergenekon örgütü üye- lerinin Dalan’õn odasõnda buluştuklarõnõ yaz- dõklarõnõ itiraf etti. Gazete iç sayfalarõnda “367 Sabih’i yaşı kurtardı” başlõğõnõ kullandõ. Star gazetesi, “Ergenekon’da altın vuruş” başlõğõ ile verdiği haberde gözaltõna alõnan isimleri tek tek suçladõ. “27 Mayıs’ın iki Harbiyelisi: Tuncer Kılınç ve Şener Eruygur” başlõk- lõ bir haber yapan Zaman gazetesi de Star gi- bi gözaltõna alõnan isimlerin kendince port- relerini çõkararak adeta savcõlõğa soyundu. “Suikasta suçüstü” manşeti ile yayõmla- nan Bugün gazetesi, gözaltõna alõnanlarõ da- ha ifadeleri alõnmadan “sanık” ilan etti. Yandaş gazetelerden itiraf AKP yanlõsõ basõn intikam operasyonu olduğunu itiraf etti AKP’li Ergün, gözaltõlarõ eleştiren Baykal’a “Yoksa Ergenekon virüsünün size de bulaşmõş olmasõndan mõ endişe ediyorsunuz” sorusunu yöneltmesine CHP’li Kõlõçdaroğlu, “AKP, Hitler ve Pe- ron yönetimine ağõr ağõr giden bir görüntü sergilemektedir” diyerek tepki gösterdi. ‘Gerici bir operasyon’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon soruşturmasõnda 10. dalga gözaltõlar tartõşma yaratõrken DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İç- li, “AKP hükümetinin hukuksuzluğu teşvik ve himaye ettiğini” söyledi. DSP milletvekili İçli, dün düzenlediği basõn top- lantõsõnda “bölücü ve gerici saldırıların nitelik değiştirdiğini” vurguladõ. İçli, “Saldırılar, gü- venlik güçlerimizin, vatandaşlarımızın canına kastetmenin yanında artık daha büyük bir he- defe yönelmiştir. Hedef demokratik rejim, la- ik devlet, hukuk devletidir. Sinsice hazırlanan planlı programlı saldırıların hedefinde hukuk sistemi de yer alıyor. AKP hükümeti hukuk- suzluğu teşvik ve himaye ediyor. HSYK böyle bir soruşturmada deneyimli, birikimli savcıları gerekirse takviye amacıyla görevlendirmelidir. Adalet Bakanı’nın da gaflet ve dalaletten kur- tulması önem arz ediyor. Çünkü, bu yaşanan- lar hukuk devletini zedelemektedir” dedi. ‘AYDIN’IN SERBEST BIRAKILACAĞINA İNANIYORUZ’ Bağõmsõz Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Mer- kezi de dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Genel Baş- kan Yardõmcõlarõ Engin Aydın’õn herhangi bir su- çun faili olamayacağõna kesinlikle inandõklarõnõ ve bir an önce serbest bõrakõlacağõna inandõklarõnõ be- lirterek “Partimiz, bu vesileyle demokratik, la- ik, sosyal cumhuriyetin özellikle ‘hukuk devle- ti’ niteliğini ve dıştan yönlendirme baskısı altı- na alınmamış bir yargının yüceliğini koruma yo- lundaki tutumunu sürdürme inancını da ka- muoyuna duyurmayı ödev saymaktadır” dedi. ÖDP Genel Başkanõ Ufuk Uras, “Demokratik hukuk anlayışından uzaklaşmadan derin dev- letin üzerine sonuna kadar gidilmesinden ya- nayız” dedi. DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, ise “Ergenekon davasının, iki iktidar gücünün kavgası olarak görülmesini” eleştirdi. Tuncel, “Ergenekon olayında sonuç alınmak is- teniyorsa, Fırat’ın doğu yakasında yaşananlar da gündeme alınmalı” görüşünü dile getirdi. ‘HÜKÜMETİN DAVRANIŞI PİŞKİNLİK’ Türkiye Komünist Partisi’nce yapõlan yazõlõ açõklamada ise, “Ergenekon operasyonu kapsa- mında gerçekleşen ev baskınlarını ve gözaltıları ‘Yargõ süreci işliyor’ diye açıklayan hükümetin davranışı pişkinlik, ‘suçlular cezalarõnõ bulu- yor’ diye sevinenlerin tutumu ise ya ihanet ya aymazlıktır. İşleyen yargı süreci değil, AKP’nin gücünü emperyalist merkezlerden alan gerici operasyonudur” vurgusu yapõldõ. DSP’li İçli, “AKP hükümetinin hukuksuzluğu teşvik ve himaye ettiğini” söyledi. (AA) SİYASİLERDEN TEPKİ Kot taşlamada çalışan işçileri İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ile birlikte TBMM’de kabul eden CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. (AA) Danıştay dosyası ağır cezada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin, Danõştay 2. Dairesi üyelerine ve gazetemize yönelik saldõrõlarla ilgili Alparslan Arslan’õn da aralarõnda bulunduğu 8 sanõk hak- kõndaki kararõ bozmasõnõn ardõndan, dava dosyasõ yeniden Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne ulaştõ. Terör ve organize suçlara ilişkin davalara bak- makla görevli Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi, bundan sonraki aşamada duruşma tarihi belirleye- rek davanõn taraflarõna tebliğ edecek. Duruşmada, taraflarõn görüşlerinin alõnmasõnõn ardõndan, mah- keme, Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin bozma kararõ- na uyulup uyulmayacağõnõ karara bağlayacak. TCY yine değişiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Ce- za Yasasõ (TCY) ile bazõ yasalarda değişiklik ya- põlmasõna ilişkin yasa tasarõsõ TBMM Başkanlõğõ’na sunuldu. Yasa tasarõsõna göre, Türk vatandaşõ ve- ya yabancõlar tarafõndan yurtdõşõnda işlenen rüş- vet suçlarõnda Türk yasalarõ uygulanmayacak. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ti- caretinden kaynaklanan kara parayõ aklama suçu davalarõ ağõr ceza mahkemelerinde görülecek.