Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
ABD ve Obama - 2
Obama’nın konuşmasını dinliyorum. Ekran-
daki yorumcular da konuşmadaki “şifreleri” he-
yecanla “çözüyor.” Obama dünyaya güller aç-
tıracak vurgusu var.
“Başkan”ın konuşması etkileyici. Süslü ve de-
rin duygular. Ama sokağa, sıradan Amerikalı-
ya yazılmış. ABD’ye güç, umut, gelecek, güzellik
vaat ediyor.
Düşündüm: Bu konuşma, içeride ve dışarıda
pek çok alanda önemli ölçüde yenilmiş, güç kay-
betmiş, başarısızlıkla tanışmış, dünya egeme-
ni bir ülke halkı için yapılıyor! O, bilim ve tek-
nolojide dünyaya öncülük etmiş, büyük, başa-
rılı, hayaller ülkesinin, bugün, onuru ve düşü kı-
rık.
Sayalım mı: Yaşamayı asla hayal edemeye-
ceği bir ekonomik kriz... Kriz sonucu rüyasını bi-
le görmesi olanaksız iflaslar, işsizler, yoksul-
laşmalar... Yüksek teknoloji üretim ve pazarın-
da büyük güç kaybı... Tarihinde yaşamadığı dış
açık... Irak’ta vitrinde galibiyetmiş gibi duran, as-
lında büyük yenilgi, 3000’den fazla asker kay-
bı... Irak hapishanelerinde büyük işkenceha-
neler... İnsan hak, onur ve özgürlüklerinin çiğ-
nenmesi... Durdurulamayan İran ve atom bom-
bası yayılışı...
ABD müthiş bir askeri güce sahip hâlâ, ama
herhangi bir ülkeyle savaşacak parasal lojisti-
ğe sahip değil. Irak gibi İran’a saldıramaz. An-
cak dünya bir çanak açar ve bir trilyon dolar içi-
ne atarsa, belki! Ama artık o da imkânsız. Çün-
kü ABD bir ülkenin işgal edilemeyeceğini artık
kesin öğrenmiş durumda.
Ama ne pahasına?..
Demokratlar, 8 yıllık koyu bir yeni muhafazakâr
(neocon) yönetimin yarattığı karanlık bir tablo-
nun sonucu iktidara geliyor.
Baba Bush 1989-1993 arası yine savaşçı ve
saldırgan politika sonucu iktidarı Bill Clin-
ton’a devretmişti (1993-2001).
ABD ve halkı, Clinton döneminde belki de ta-
rihinin ekonomik açıdan en başarılı, dış açığın
bile sıfırlandığı yıllarını yaşadı! Dünyada yüksek
bir itibar, göreceli daha ılımlı ve insan hakları-
na daha önem veren bir süper güç; doğa ve çev-
reye daha çok saygı ve silah satışlarına sınırlama
çabası; hasta çocuklara bedava bakım, sağlık
reformu, ırk ayrımına karşı önlemler ve eğitime
harcamaları gibi sosyal adımlar..
Ancak 8 yıl iktidardan uzak kalmış yeni mu-
hafazakârlar “Büyük Amerikan Yüzyılı” stra-
tejisiyle, Roma İmparatorluğu’nu bile gölgede
bırakacak, yeryüzünde bir -ebedi ve ezeli-
Amerikan İmparatorluğu planlarını dayattılar
ABD’ye! Bu plan, petrolcü, silahçı, askeri sanayii
sektörünün görülmemiş paralarıyla yürütüldü;
sonuçta Bush, Al Gore karşısında 5’e 4 Yük-
sek Mahkeme kararı ile başkan olabilmişti!
2001 İkiz Kuleler saldırısı, Bush’un ikinci dö-
nemde seçilmesi için ortamı yarattı! “terorizme
karşı” savaş, Afganistan ve Irak’ı işgal.. yaşa-
nılan “Amerikan uygarlığı” kepazelikleri, eko-
nomideki yükselen ülkeler olgusu ile birleşince...
üstüne üstlük ekonomik kriz, işi bitirdi!
Kimin işini? Şüphesiz, “Amerikan Yüzyılı”nın!
Neocon’ların savaş stratejilerinin... Onlar (Per-
le, Rumfeld vb) zaten, olanaksızlıklarını görün-
ce ve stratejileri çökmeye başlayınca daha ön-
ce bir bir iktidarı terk etmişlerdi...
Peki Obama neyin adı?
Büyük Geriçekiliş’in! Yani çöken neocon
Yüzyıl Rüyası’nın ve gerileyen Amerikan He-
gemonyası’nın Büyük Restorasyon Döne-
mi’nin!
Öyle mi? Öyle olması gerekir. Obama’nın ko-
nuşması bunun mesajlarıyla dolu! Fakat uygu-
lamalarla bunu göreceğiz! Özellikle askeri stra-
tejilerini, programlarını ve bölgemizdeki stra-
tejilerini izleyeceğiz. (“Obama - 3”, gelecek..)
Not: Star gazetesi, bir çift yönlü itirafçıyı ye-
niden tetikçiliğe soyundurarak Albay Kırca’nın
intihar ortamını hazırladı. Star kimin? “Erdoğan
fanatiğiyim” diyen, bir zamanlar Doğu Perinçek
fanatiği Ethem Sancak’ın. Ne kadar gazeteci
kılığında tetikçi varsa almış. Vicdanının sızla-
dığına ve kimlerin eline düştüğüne yandığına
eminim...
Güney için
düğmeye basıldı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ergene-
kon soruşturmasõnõ yü-
rüten İstanbul Cumhuri-
yet Başsavcõlõğõ, Adalet
Bakanlõğõ’na başvura-
rak, Kanada’da yaşayan
Tuncay Güney’in ifade-
sinin alõnmasõ için 1.5
yõl gecikmeyle Kanada
hükümetinden adli yar-
dõm talebinde bulunul-
masõnõ istedi. Başvuru
üzerine Adalet Bakanlõ-
ğõ da Dõşişleri Bakanlõğõ
ile temasa geçti. Dõşişle-
ri Bakanlõğõ, Türki-
ye’nin Kanada Büyükel-
çiliği kanalõyla Gü-
ney’in ifadesinin alõn-
masõnõ sağlayacak. Ka-
nada hükümeti onay ve-
rirse alõnacak olasõ ifade
aynõ yolla yeniden Tür-
kiye’ye ulaştõrõlacak.
Patlayıcıyla
yakalanan kadın
İstanbul Haber Ser-
visi - Şişli’de çantasõnda
patlayõcõyla yakalanan
Gönül Erdoğan ile ken-
disine yardõm ettiği öne
sürülen diğer 5 sanõk
hakkõnda, 7.5 ile 33 yõl
arasõnda değişen hapis
cezalarõ istemiyle dava
açõldõ. İstanbul Cumhu-
riyet Savcõlõğõ’nca ha-
zõrlanan iddianamede,
11 Ekim 2008’de gözal-
tõna alõnan Erdoğan’õn
çantasõnda 8 kilo 800
gram patlayõcõ, 15 adet
fünye ve bir el butonu
bulunduğu belirtildi.
Ücretli yemeğe
protesto
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türk
Sağlõk-Sen üyeleri, sağ-
lõk çalõşanlarõna hasta-
nelerde verilen yemek-
ten ücret alõnmasõ uygu-
lamasõnõ bugün yurt ge-
nelinde protesto edecek.
Sendika Genel Başkanõ
Önder Kahveci, yaptõğõ
yazõlõ açõklamada bugün
tüm Türkiye’de saat
12.30 ile 13.30 arasõnda
sağlõk hizmetinin dura-
cağõnõ belirtti.
Başbakanlığa
yürüdüler
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) -
KESK’e bağlõ Sağlõk ve
Sosyal Hizmet Emekçi-
leri Sendikasõ (SES)
üyeleri, sorunlarõnõ dile
getirmek ve taleplerini
iletmek üzere Başbakan-
lõk’a yürüdü. SES An-
kara Şube Başkanõ İbra-
him Kara, Sosyal Hiz-
metler ve Çocuk Esirge-
me Kurumu’nda çalõşan
tüm çalõşanlarõn yararla-
nacağõ şekilde katsayõya
bağlõ Başbakanlõk taz-
minatõ uygulamasõna bir
an önce geçilmesi ge-
rektiğini söyledi. Kara
ve beraberindeki iki kişi
toplanan imzalarõ, Dev-
let Bakanõ Nimet Çu-
bukçu’ya iletti.
Mühendisin
intiharı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Enerji
ve Tabi Kaynaklar Ba-
kanlõğõ’nda görevli bir
mühendis intihar etti.
Cebeci İlter Mahalle-
si’nde oturan İlker Y.
adlõ mühendis evinde
ölü bulundu. Olay yerin-
de inceleme yapan polis,
İlker Y’nin barfiks boru-
suna kendisini asarak in-
tihar ettiğini belirledi.
Yetkililer, mühendisin
iki haftadõr bir hastane-
de psikolojik tedavi gör-
düğünü bildirdiler.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul 13. Ağõr Ce-
za Mahkemesi, Ergenekon davasõndaki mü-
dahil avukatlarõnõn, mahkeme heyetinin reddi
istemini kabul etmedi. Silivri Cezaevi Kam-
pusu’nda bugün devam edilecek olan Ergene-
kon davasõnda savunma sõrasõ gelen Aydõnlõk
Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Serhan
Bolluk hazõr olmazsa İP Genel Başkanõ Doğu
Perinçek’in savunmasõnõn alõnmasõ bekleni-
yor. Ergenekon davasõnõn 19 Ocak günkü du-
ruşmasõnda İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’ne müdahil Prof. Dr. Şebnem Korur
Fincancı’nõn avukatlarõ Ali Koç ve Özkan
Yücel tarafõndan tarafsõzlõğa şüphe düşürül-
düğü gerekçesiyle mahkeme heyetinin reddi
istemini içeren dilekçe nedeniyle dava bugü-
ne ertelenmişti. Mahkemenin resen davadan
çekilmesi, bunun olmamasõ durumunda da
heyetin reddi istemine ilişkin dilekçeyi ince-
leyen aynõ mahkemenin diğer heyeti Ergene-
kon davasõna bakan Başkan Köksal Şengün,
üye hâkimler Hasan Hüseyin Özese, Sedat
Sami Haşıloğlu, Hüsnü Çalmuk’tan oluşan
heyeti reddi konusundaki talebi yerinde gör-
meyerek kabul etmedi.
Engin Çeber’in ölümüne neden olan devlet görevlileri yargõç karşõsõna çõktõ
Çeber davasõ başladõİstanbul Haber Servisi - Engin Çe-
ber’i Metris Cezaevi’nde işkenceyle öl-
dürdükleri öne sürülen devlet görevlileri
Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nde yargõç karşõsõna çõktõ. Barolarõn
ve insan haklarõ savunucularõnõn dava-
ya katõlma istemleri reddedildi.
Polislerin açtõğõ ateş sonucu felç olan
17 yaşõndaki Ferhat Gerçek için yapõ-
lan basõn açõklamasõna katõldõğõ için tu-
tuklanan Engin Çeber’in cezaevinde
işkenceyle öldürülmesine ilişkin dava
başladõ. Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nde görülen davanõn ilk oturu-
muna 6’sõ tutuklu 41 sanõk katõldõ. Ev-
rakta sahtecilik suçundan yargõlanan
cezaevi doktoru ile İstinye Karako-
lu’nda görevli sanõk polisler ise oturu-
ma katõlmadõ. Kameralõ sistemle kay-
dedilen oturumda, müştekiler Engin
Çeber’in babasõ Ali Tekin, ablasõ Şerife
Çeber ve Çeber’le birlikte işkence gö-
ren Aysu Baykal, Cihan Gün ve Öz-
gür Karakaya da hazõr bulundu. DİSK
Genel Başkanõ Süleyman Çelebi,
KESK Genel Başkanõ Sami Evren,
Van Barosu Başkanõ Ayhan Çabuk, İn-
san Haklarõ İzleme Örgütü, Türkiye
İnsan Haklarõ Vakfõ, İnsan Haklarõ Der-
neği İstanbul Şubesi’nin de aralarõnda
bulunduğu çok sayõda sivil toplum ör-
gütü temsilcisi de duruşmayõ izledi.
‘TOPLUMSAL BİR DAVA’
KESK Genel Başkanõ Sami Evren, bu
davanõn toplumsal bir dava olduğunu ifa-
de ederek, “Muhalifler devlet tara-
fından kurumsal öldürülüyorsa, bu
rejimin adı tartışılır. Bu rejimin tek-
nik olarak adı faşizmdir. Çeber’in ölü-
müyle toplumsal vicdan yaralanmış-
tır. KESK olarak davanın tarafıyız.
Zarar gördük. Davaya katılmak isti-
yoruz” dedi.
Van Barosu Başkanõ Ayhan Çabuk
da Avukatlõk Yasasõ’nõn kendilerine
insan haklarõnõ savunma görevi de ver-
diğine dikkat çekerek, müdahale tale-
binde bulundu. Diyarbakõr Barosu Yö-
netim Kurulu üyesi Cihan Aydın da sa-
nõklarõn işlediği suçun toplumun de-
mokratik düzenine yönelik olduğunu,
Türkiye’deki herkesin bu suçun mağ-
duru olduğunu savunarak davaya katõl-
mak istediklerini bildirdi. TİHV adõna
davaya katõlmak isteyen Hürriyet Şe-
ner de “İddianame sanıklar lehine ha-
fifletici nedenlerle bezenmiş. Bun-
dan suçluların cezalandırılması ko-
nusunda kaygı duyuyoruz” dedi.
BAROLARIN MÜDAHİL
OLMA TALEBİ REDDEDİLDİ
İstanbul, Ankara, Mersin, Bitlis, Şõr-
nak, Bursa barolarõ ile İHD İstanbul Şu-
besi, Çağdaş Avukatlar Derneği de da-
vaya müdahil olma talebinde bulundu-
lar. Mahkeme heyeti, barolarõn ve sivil
toplum örgütü temsilcilerinin müdahil
olma taleplerini “suçtan doğrudan za-
rar görmedikleri” gerekçesiyle reddetti.
Çeber’in babasõ Ali Tekin, ablasõ Şeri-
fe Çeber, arkadaşlarõ Aysu Baykal, Ci-
han Gün ve Özgür Karakaya, davaya
müdahil olarak kabul edildi. Müdahil-
ler ve sanõklara, duruşma salonunun fi-
ziki koşullarõnõn yetersizliği gerekçe
gösterilerek, üç avukat sõnõrlamasõ ge-
tirildi. Müdahiller adõna 800 avukat,
mahkemeye yetki belgesi sundu.
Çeber ailesinin avukatlarõndan Selçuk
Kozağaçlı, iddianamede 4 sanõğõn iş-
kence suçundan, diğerlerinin ise eziyet
etmekten cezalandõrõlmasõnõn istendiğine
dikkat çekti. Eziyet, kasten yaralama, su-
çu bildirmeme iddiasõyla yargõlanan
sanõklarõn da aslõnda işkence suçunu iş-
lediklerini belirterek, “Bir kamu gö-
revlisi görevi başındayken TCK’nin
96. maddesindeki eziyet suçunu işle-
miş sayılamaz. Görevi sırasında işle-
diği suç TCK’nin 94. maddesindeki iş-
kence suçudur. Bu nedenle huzurda-
ki sanıklara işkence suçundan ek sa-
vunma hakkı verilmelidir. Yargılama
aşamasında bu açığa çıkacak, ancak
daha sonra sanıkları bulamama ihti-
malimiz var. Bu da zamanaşımı teh-
likesi doğurur” diye konuştu.
SOPALARA İLGİNÇ SAVUNMA
Ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis cezasõna
çarptõrõlmasõ istenen tutuklu sanõk, ce-
zaevi ikinci müdürü Fuat Karaosma-
noğlu, “İşkence insanlık suçudur.
Varsa böyle suç ortaya çıkartılsın” de-
di. Çeber’e yönelik kötü muameleyi gör-
mediğini ifade eden Karaosmanoğlu, Çe-
ber’in darplõ olarak cezaevine alõnma-
sõ ve koğuşa yerleştirilmesinin kendi var-
diyasõnda olmadõğõnõ kaydetti.
Duruşmada İnfaz Koruma Başme-
muru Selahattin Apaydın, Çeber’i sa-
yõm için oturduğu yerden kaldõrmaya
çalõştõklarõ sõrada kendini geri çektiği için
düştüğünü ileri sürerken, tutuklu sanõk
Murat Çişe, kamera görüntülerinde
elinde görülen sopaya ilişkin savunma-
sõnda “koğuştan çıktığında lambanın
söndüğünü, sigortanın attığını dü-
şündüğü için iki süpürge sapı alarak
sigortaya baktığını ancak sigortanın
atmadığını fark ettiğini” belirtti.
Duruşma sonrasõ açõklama yapan
Çeber’in babasõ Ali Tekin, “Bakanın
özür dilemesi oğlumu geri getirmiyor.
Suçlular cezalandırılsın” dedi. DİSK
Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, bu
davanõn Türkiye’de işkenceyle ölüm-
lerin nasõl gerçekleştiğinin bir tescili ol-
duğunu ifade ederek, bu anlamda Ada-
let Bakanõ’nõn özür dilemesinin bu
tescilin bir kanõtõ olduğunu vurguladõ.
Demokrasi kahramanları
Beşiktaş’ta anıtlaştı
Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Bedrettin Cömert, Orhan Cavit Tüten-
gil, Çetin Emeç, Doğan Öz, Muammer Aksoy, Onat Kutlar, Uğur Mumcu, Ümit Doğanay
ve Asım Bezirci’nin heykelleri Abbasağa Parkı’na yerleştirildi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
Bakırköy Adliyesi önünde çok sayıda demokratik kitle örgütü ve insan hak-
ları savunucuları gösteri yaparak suçluların cezalandırılmasını istedi. (AA)
Mahkeme, ret
talebini kabul etmedi
ERGENEKON DAVASI
İstanbul Haber Servisi - İşadamõ Üzeyir Ga-
rih’i öldürme suçundan hükümlü Yener
Yermez’in İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ta-
nõk sõfatõyla ifadesi alõndõ. Savcõ Zekeriya Öz’ün
Yener Yermez’i sorgularken askerliğini yaparken
komutanlarõnõn sõk sõk verdiği çarşõ izinlerinde
kendisini bulduğunu söylediği “Meral” isimli
kadõnõn teşhis ettirileceği öne sürüldü.
Kõrõkkale Cezaevi’nden yazdõğõ mektup üzeri-
ne Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten İstanbul
Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz’ün talebiyle İs-
tanbul’a getirilen Yener Yermez 19 Ocak günü
Kõrõkkale Cezaevi’nden Beşiktaş’taki İstanbul
Adliyesi’ne getirildi.
Nöbetçi İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin
“Ergenekon soruşturması kapsamında bilgisi-
ne başvurulmak üzere hükümlü bulunduğu
Kırıkkale Cezaevi’nden çıkarılarak 4 gün bo-
yunca İstanbul’daki bir ceza-
evinde geçici olarak kalabil-
mesine” imkân sağlayan kara-
rõnõ bekleyen Yermez, daha
sonra Metris Cezaevi’ne konul-
du. Yeni Şafak gazetesinde
dün yayõmlanan habere göre
Emniyet Müdürlüğü’nde tanõk
sõfatõ ile önceki gün ilk sorgusu
yapõlan Garih cinayeti hüküm-
lüsü Yermez’i Savcõ Öz’ün sor-
gulamasõ bekleniyor. Sorgu için
emniyet müdürleri ve amirlerden oluşan özel bir
ekip kuran Savcõ Öz’ün Garih cinayetindeki esra-
rengiz kadõn “Meral”i fotoğraflardan Yermez’e
teşhis ettireceği öne sürülüyor. Savcõ Öz’ün sor-
guda Yermez’e bazõ görüntüler izlettirileceği ve
fotoğraflar göstereceği öğrenildi. Görüntülerle
Yermez’e, Hasdal Kõşlasõ’nda askerliğini yapar-
ken komutanlarõnõn sõk sõk verdiği çarşõ izinlerin-
de kendisini bulduğunu söylediği “Meral” isimli
kadõnõn teşhis ettirileceği belirtildi.
Ergenekon Savcõsõ Zekeriya Öz’ün Yener Yer-
mez’i sorgulamak için oluşturduğu ekipte
2001’deki Garih cinayeti soruşturmasõna katõlan
amir ve müdürler de yer alõyor. Yermez’in 4 gün
sürmesi planlanan sorgusunda Meral isimli kadõ-
nõn yanõ sõra cinayetten bilgisi olan diğer kişilerin
de tespit edilmeye çalõşõlacağõ belirtildi. Yer-
mez’in Ümit Sayın ile ilgili iddiasõnõn da araştõrõ-
lacağõ belirtiliyor. Yermez’in avukatõ Mustafa
Yalçınkaya, müvekkilinin Emniyet’te “tanık”
sõfatõyla ifadesinin alõndõğõnõ söyledi.
İstanbul Haber Servisi - Türkiye’de demokra-
sinin yerleşmesine katkõ sağlayan, bu yolda yaşa-
mõnõ yitiren 12 aydõnõn heykeli yapõlarak Beşik-
taş’taki Abbasağa Parkõ’na yerleştirildi. Beşiktaş
Belediyesi’nin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üni-
versitesi Heykel Bölümü işbirliğinde yapõlan
“Demokrasi Kahramanlarına Saygı” heykelle-
rinin açõlõşõ dün düzenlenen törenle gerçekleştiril-
di. Heykeli yapõlan Abdi İpekçi, Ahmet Taner
Kışlalı, Bahriye Üçok, Bedrettin Cömert, Or-
han Cavit Tütengil, Çetin Emeç, Doğan Öz,
Muammer Aksoy, Onat Kutlar, Uğur Mumcu,
Ümit Doğanay ve Asım Bezirci bundan böyle
Abbasağa Parkõ’nda yaşayacaklar.
Heykellerin açõlõş törenine CHP İstanbul İl Baş-
kanõ Gürsel Tekin, Beşiktaş Belediyesi Başkanõ
İsmail Ünal’õn yanõ sõra heykeli dikilen aydõnlarõn
aileleri, sevenleri, iş ve kalem arkadaşlarõ ile çok
sayõda yurttaş katõldõ. Törende konuşan Ünal,
Türkiye’nin son 30-40 yõlõnõ bilim, sanat ve kültür
insanlarõnõn kõyõmõna tanõk olarak geçirdiğini
anõmsatarak, “İnsanca yaşama haklarını savu-
nan, özgürlükleri ve erdemli yaşamayı savunan
pek çok aydınımızı yitirdik. Bugün bu değerli
insanların eksikliği, ülkemizin üzerindeki ay-
dınlığının giderek azalmasından da belli olu-
yor” dedi. Demokrasi kahramanlarõnõn “insanca
yaşamı, akıl ve bilgi rehberliğini, çağdaş ve laik
anayasal düzeni” savunduklarõnõ anõmsatan Ünal
şöyle devam etti: “Onlar bilginin, kamu yararı-
nın ve toplumsal aydınlanmanın birer gönüllü
öncüsü olarak yaşadılar. Çıkarcılar ve karanlık
güçler için değil, insanlığın ve ülkemizin esenliği
için çalıştılar. Her türlü tehlikeyi göze alarak
kör bir kurşunla, hain bir pusuyla susturulmak
pahasına sözün eri, bilginin eri, kalemin eri ola-
rak direndiler.” Demokrasi için ödenen bedelle-
rin unutulmasõ durumunda kentlerin aydõnlõğõndan
söz edilemeyeceğini savunan Ünal, şunlarõ söyledi:
“Önümüzdeki süreçte demokrasi kahramanla-
rının heykellerini kent içinde çoğaltacağız. On-
ları unutmak onlara ve demokrasiye ihanettir.”
Heykellere Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Rahmi Aksungur ve öğretim üyelerin-
den Prof. Dr. Ferit Özşen, Prof. Dr. Vedat So-
may, Doç. Dr. Neslihan Pala, Yrd. Doç. Dr. Ön-
der Büyükerman ile Yrd. Doç. Dr. Yıldız Güner
Turan hayat verdiler.
12 aydõnõn heykeli Abbasağa Parkõ’nda törenle açõldõ
SAVCI ÖZ, YENER’İ SORGULAYACAK
Esrarengiz
kadõn ‘Meral’i
teşhis edecek
obursali@cumhuriyet.com.tr