24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Kültür Servisi - UNESCO’ya bağlõ bir sivil toplum örgütü olan Uluslararasõ Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Türkiye Merkezi, Bugün gazetesi yazarõ Aykut Işıklar’õn 16 Ocak günkü köşesinde “Ankara’nın ta- şı toprağı silah olursa!..” başlõğõ altõnda yazdõğõ yazõnõn tiyatro sanatçõsõ Nedim Sa- ban ile ilgili bölümü eleştiren bir yazõlõ ba- sõn açõklamasõ yaptõ. Yapõlan açõklamada, Işõklar’õn söz konusu yazõsõnda yer alan ifadelerinin bazõlarõnda da “bilfiil ırkçı- lık” yaptõğõ, genel olarak da durumun “akıllara durgunluk verecek oranda hamlık” olarak yorumlanabileceği belir- tildi. Birliğin açõklamasõnda, Işõklar’õn etik açõdan uymasõ gereken “Basın Ahlak Yasası”nõ ihlal ettiği öne sürüldü ve Ba- sõn Konseyi göreve çağrõlarak “Bu gaze- tecinin ne kendine ne okuruna ne de mesleğine saygısı vardır. Bunlar yet- mezmiş gibi alenen ırkçılık yapmakta- dır” denildi. Aykut Işõklar, yazõsõnõn bir bölümünde şöy- le diyordu: “Türk tiyatrosunun sorun- ları yok mu? Var tabii ki. Ama bunu ne hikmetse yılların oyuncuları, yönet- menleri değil de sadece ve sadece bir tat- lıcı dile getiriyor. Her protesto olayın- da en başta yürüyor. Yarım Türkçesi ile göbeğini sallaya sallaya anlatıyor. Ti- yatroyu biraz bilen kişi Nedim Saban’ı oyuncudan saymaz. Hele Musevi kö- kenli Türk vatandaşı olduğunu bilen- ler...” SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2009 PERŞEMBE 12 KÜLTÜR Kültür Servisi - Geçen mevsimde Edirne, Ankara, Gaziantep, İzmir, İzmit, Antalya, Adana ve Eskişehir’e turnelere çõkarak ge- niş bir kitleye ulaşan Zeynep Tanbay Dans Projesi, dün garajistanbul’da Hrant Dink anõsõna bir gösteri gerçekleştirdi. Birbi- rinden bağõmsõz, aynõ zamanda birbirinin içine geçmiş 16 ayrõ bölümden oluşan pro- je, 4 ayaklõ nesneler etrafõnda geçen insan ilişkilerini, Philip Glass’tan Yann Tier- sen’e, Pergolesi’den Madredeus’a, geniş bir müzik yelpazesi eşliğinde sorguluyor. Dört ayak Hrant Dink için Necati Tosuner’in 2008 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülü’ne değer bulunan romanõ ‘Kasõrganõn Gözü’ trajik bir kahramanõn, küçük balkonundan tüm dünyayõ anlamlandõrõşõnõ konu alõyor ELİF BEREKETLİ “Ö yküsünü kurgulama biçimin- deki ustalığı, işlediği sorunu açık ve örtük yanlarıyla yan- sıtma olgunluğu, dili başlangıcından bugü- ne kullanma yetkinliği ve Türkçeyi yazınsal dil içinde yoğunlaştırmaya ve zenginleştirmeye verdiği emek” nedeniyle 2008 Attilâ İlhan Edebi- yat Ödülü’ne değer görülen ‘Ka- sırganın Gözü’, yazõnda kõrk beşinci yõlõnõ dolduran Necati Tosuner’in dördüncü romanõ. Yaşam deneyimi irdeleme yetisine dönüşen trajik bir kahramanõn öykü- sünü anlatõyor yazar Kasõrganõn Gö- zü’nde; altmõş yaşõndan sonra iğde ağacõnõn kokusunun değişip değişme- diğini sorgulayan, bir bardağõn yere dü- şüşünü bile uzun uzadõya irdeleyen ‘balkondaki adam’õn öyküsünü... Yaşamla soru(n)larõ olan biri bu, ‘boş bir bardak’õ ‘ha- va dolu bir bardak’ olarak niteleyen, ‘kış kış diye kışı kovalayan Türkçe’yle derdi olan, in- san yakmazsa ateşin de yakmayacağõ kanõsõna varmõş biri. Tosuner, tüm katmanlarõna ‘yalnızlık’ sinmiş ve sonunda okuru gelen kasõrgayõ yorumlama- ya çağõrdõğõ romanõn biçemini “olanca yalın- kat ve görmesek de bölümleri birbirine bağlayan demirleri ve alışılmadık yapısıyla son derece deneysel” olarak niteliyor. Ya- zara göre, şiirsellikse tüm metne yayõlmõş, her gün soluduğumuz havayõ, gördüğümüz bisikleti, karşõ balkonumuzu alabildiğine çekici yapõyor. Kitabõn ortalarõnda okurlarõ “Bu yazdıklarım için roman değil diyecek biri olacaksa şim- diden bıraksın okumayı” diye uyarõyor yazar, çünkü “kitabın oylumunun, küçüklüğünün ve yazarın sunduğu yeni mimarinin zorunlu kıl- dığı yapısal özelliklerin, okurun bunu bir ro- man olarak nitelemesine engel olacağı”ndan kaygõlõ. Bu, “Bırak” değil, “dikkatli oku; bun- dan sonra da roman saymayacağın birçok şeyle karşı karşıya kalacaksın” demek. Yazõnsal yapõtlardaki zorunlu ve artistik hareketlerden söz ediyor Tosuner; zorunlular düzgün bir dil ve içtenlik; artistikler ise yaza- rõn becerisine kalmõş. Yetmiş sayfalõk, sõkõ ör- gülenmiş kõsa metinlerden; bir iki tümcelik pa- ragraflardan oluşan bu kitaptaki alõşõlmadõk ro- man yapõsõ, yazara göre kitabõn ‘artistik ha- reketi’: “Artistik hareketler içinde biçemi de sayabiliriz pekâlâ; biçemin sırrıysa zorun- lu bir hareket olan dili artistik bir öğeye dö- nüştürmesinde.” Roman boyunca “evrile evrile, döküle dö- küle, çoğala çoğala bir kasırga gelmekte”. Bu kasõrga hangi kasõrga, kasõrganõn gözü de neyin nesi peki? Hep kapalõ ve gizemci yazmayõ yeğ- lediğini söyleyen Tosuner’e göre; yazar ‘ka- sırganın gözü’nü vermiş, üstüne bir de koca ro- man yazmõş ve kasõrgayõ da, gözü de anlamak okura kalmõş. Bu kasõrga belki balkondaki adamõn, yaklaşan felaketin ya da karanlõğõn gö- zü, belki de havada uçuşan nesneleri, çatõlarõ, ara- balarõ ve insanlarõyla yaşamõn ta kendisi. Bir di- ğer deyişle ‘Kasırganın Gözü’ eşittir bir kilit- li kutu ve sağõna soluna, paspasõn altõna ya da saksõnõn kõyõsõna iliştirilmiş anahtarõ. * Kasõrganõn Gözü, Necati Tosuner, 2008, Ka- nat Kitap Okurun kasırgayla sınavı YILDIZ ÇELİK M. Fatih Demirhan’õn ‘Gravürlerden Fo- toğraflarla Türkiye’ kitabõ Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn kültür sanat serisinde yayõmlan- dõ. Temeli, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ tara- fõndan yayõmlanan ‘Gravürlerle Türkiye’ adlõ 7 ciltlik bir gravür koleksiyonlarõ kitabõnõn içinde yer alan, Anadolu’daki yapõlarõn yer al- dõğõ son iki cildine dayanõyor. Bu ciltlerde yayõmlanan gravürlerden tapõnak, köprü, kale, kilise, cami, kervansaray gibi ya- põlar seçilerek fotoğraflanmõş. Demirhan’a bu kitabõ sizi hazõrlamaya başlatan neden nedir di- ye sorduğumuzda; “Ana- dolu’daki kül- türel zen- ginlik baş döndürücü. Hitit, Likya Urartu, Roma, Bi- zans, Ermeni, Arap, Selçuklu, Osmanlı ve da- ha nice medeniyetin birbirinden farklı ya- pıları, binlerce yıldır dört bir yanda yer alı- yor, bu topraklarda yaşamış insanların biz- lere bıraktıkları miraslar olarak duruyor. Ba- zıları hâlâ çok iyi durumda, kimileri gra- vürün çizildiği tarihten sonra onarımlar görmüş ve gravürlerde yer alan görüntü- sünden daha iyi durumdayken bazıları dep- rem, yanlış arkeolojik metotlar, kontrolsüz şehirleşme ve kaçak kazılar gibi nedenlerle ağır tahribat görmüş. Bir kısım eserler baş- ka ülkelerdeki müzelere götürülmüşken ne yazık ki bir kısım eserse sadece gravürde kal- mış, tümüyle yok olmuş. Birçoğu pek az bi- linen kültür mirası bu yapılar biraz da- ha göz önüne gelir, korunmaları yö- nünde duyarlılık bir nebze daha artarsa ki- tap, yapılma amacına ulaşmış olur.” Yol arkadaşlarõ Özer Erdoğan, Yücel Eğe- cioğlu ve Sadık Üçok ile beraber 2005 yõlõn- da başlayan proje yaklaşõk 3 yõl sürerken 70 bin kilometrelik karayolu kat edilerek hazõrlandõ. Venedik’te davet üzerine iki sunum ve bir ser- gi, Prof. Dr. Nevin Özken ile XI. Uluslarara- sõ Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarih Kongresi’nde bir tebliğ ve İstanbul Hollanda Araştõrma Enstitüsü’nde yapõlan Orient&Oc- cident Sempozyumu’nda bir sunumu gerçek- leştirilen kitap Frankfurt Kitap Fuarõ’nda da bü- yük ilgi gördü. Sadece Anadolu ve Trakya’da yer alan 150 yapõnõn yer aldõğõ kitabõn devamõ olarak İstan- bul için ayrõ bir kitap 2010 yõlõnda yayõmlan- mak üzere hazõrlõklarõ devam ediyor. Kültür Servisi - Fotoğraf sanatçısı Yaşar Sara- çoğlu, bir süredir ara verdiği fotoğ- raf atölyesi eğitim çalışmalarına “2010’a 1 Kala Herkes İçin Fotoğraf” başlıklı eğitim dizisi ile Şu- bat 2009’dan itibaren yeniden başlıyor. Fotoğraf sanatına ilgi duyan, başlangıç ya da ileri düzeylerde, her yaştan ve her meslekten katılımcılara açık olacak eğitim dizisi, bu alana es- tetik bir bakış açısı kazandırmanın yanı sıra, katılımcıların da- ha profesyonel teknik ve malzeme bilgisi ile donatılmasını da he- defliyor. Toplam 9 haftaya yayılan fotoğraf eğitimi, hafta içi ve hafta sonu olmak üzere iki farklı zaman diliminde Şişli’de Yaşar Saraçoğlu Stüdyosu’nda gerçekleşecek. (0 212 343 84 05) ZEYNEP ALTAY T iyatro Pera yeni mevsime Bertolt Brecht’in “Schweyk İkinci Dünya Savaşı’nda”, “Arturo Ui’nin Ön- lenebilir Tırmanışı” ve “Üç Ku- ruşluk Opera” oyunlarõyla “Fa- şizm Üzerine Yazılar”õndan Nes- rin Kazankaya’nõn uyarlayõp yö- nettiği “Rahat Yaşamaya Öv- gü” (Brecht Kabare) adlõ müzikli oyunla girdi. Kurt Weill, Hanns Eisler ve Turgay Erdener’in mü- zikleriyle desteklenen oyunda mü- ziği Ahmet Kara, şarkõlarõ Ezgi Kasapoğlu yönetiyor. “Rahat Yaşamaya Övgü”, Brecht’ten bugüne özü değişmeyen kapitalist sömürü düzenini, payla- şõm savaşlarõnõ, faşizmin yükseli- şini ve bunun karşõsõnda burjuva- zinin vurdumduymaz tavrõnõ, yoz ahlak anlayõşõnõ konu alõyor. Sõra- dan insanõn kendi sonunu hazõrla- yan olaylar karşõsõndaki aymazlõ- ğõ, kabare tarzõnda, trajikomik ve ironik yaklaşõmla sorgulanõyor. Brecht’in; “Kapitalizm çarkı zor- balığa başvurulmazsa dönemi- yor” sözü Arturo Ui’de doruğa ulaşõyor. Oyun, ince oyunculuğu ve eklektiğe düşmeden kotarõlmõş sar- sõcõ, düşündürücü metniyle Brecht ve Brecht Kabare’ye bağlõ kalõrken günümüz Türkiye’sinin özel ve özgün durumuna da bakõyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun usta oyuncusu ve Tiyatro Pera’nõn eğitmenlerinden Levent Öktem’in başrolde olduğu oyunda Başak Meşe, Erdinç Anaz, Volkan Ak- tan, Zeynep Özden, Ezgi Kasa- poğlu, İlker Yiğen ve Linda Çan- dır rol alõyor. Oyun boyunca sa- natçõlara eşlik eden orkestra piya- noda Ezgi Kasapoğlu, gitarda Ozan Bayraşa, bas gitarda İzi Eli, da- vulda Zafer Oğuz, klarnet ve sak- sofonda Hasan Dağlar’dan olu- şuyor. Dans düzeni Erdinç Anaz, dekor Vecdi Sayar, kostüm Nilü- fer Moayeri, õşõk Yüksel Aymaz imzalõ. Oyun yarõn akşam Tiyatro Pe- ra’da. (www.tiyatropera.com) Brecht’ten kapitalizme ayna Tarih kaybolmadan... Yurttan müzik yayõnlarõ ERSİN ANTEP G eçen hafta önemli müzik kitaplarõ ve yoğunçalarlar yayõmlandõ. Tekfen Vakfõ’nõn Milli Marşlar Tasarõsõ’nõn son halkasõ olan, Mehmet Altun’un ha- zõrladõğõ “Özgürlük Notaları: Milli Marşın Öyküsü” adlõ kitap, sunduğu belgeler ve yalõn anlatõmõyla dikkat çekiyor. Ulucan Üçlüsü’nün “Bir Ağaç Gibi” adlõ yoğunçalarõnda ise Schubert, Liszt gibi romantiklerin yanõnda Zey- nep Gedizlioğlu, İnci Yakar ve Fazıl Say’õn da yapõtlarõ yer alõyor. İstanbul’a göre durgun bir müzik yaşamõ ol- duğu sanõlan Ankara, son dönemdeki üretimiyle göz dolduruyor. Sevda Ce- nap And Müzik Vakfõ’nõn hazõrlattõğõ “Yaşama Sevinci Tuşlarla Buluşun- ca: Gülsin Onay” başlõklõ kitap; söy- leşi ustasõ Serhan Yedig’in akõcõ, içten ve rahat anlatõmõyla sanatçõyõ başarõlõ bi- çimde tanõtõyor. Devlet Opera ve Bale- si’nin Muzaffer Evci’ye hazõrlattõğõ “60. Yılında Türk Balesi” adlõ kitap ise balenin ülkemizdeki serüvenini tarihe not düşmenin ötesinde, nitelikli bir başvuru kitabõ olarak göze çarpõyor. Son haber Malatya’dan. İnönü Üniversite- si’nde önceki rektör döneminde açõlan ve kõsa zamanda ünü artan konser sa- lonunda profesyonel bir piyano ve ka- yõt stüdyosu da bulunuyor. Burada ilk üretilen yoğunçalar Hande Dalkılıç imzalõ. Ulvi Cemal Erkin’in “Solo Pi- yano İçin Tüm Eserleri” başlõklõ yo- ğunçalar ülkenin doğusunda yapõlan ilk profesyonel çalõşma. Öyle anlaşõlõ- yor ki son da olabilir. Yeni dönemdeki yaklaşõmõn, emeği geçenlerin çabalarõ- nõn boşa gitmesi endişelerini büyüttüğü, ibrenin olumsuza döndüğü saptamasõ- nõ güçlendirdiği görülüyor. Üretimler- den söz ederken üçüncü kentin adõnõn söylenmesinin ve hatta o kentin Malat- ya oluşunun bile, ne denli değerli bir an- lam taşõdõğõnõn anlaşõlmasõ, ibreyi artõ- ya çevirebilir. Kültüre ve sanata yatõrõm, vadeli mevduat gibidir. Hemen sonuç beklenmez. Bir vade sonrasõnda zor an- laşõlsa da katkõsõ büyük olur, akõldan çõk- maz! Bu yönde yapõlanlarõn; siyasetten ve ideolojilerden ayrõ tutulmasõ ve ba- ğõmsõz olmasõnõn gereği, umarõz be- nimsenir, yararõ anlaşõlõr, inananlar ço- ğalõr. Tüketime göre ağõr basan bir sa- natsal ve kültürel üretim dileğiyle… (ersin@muzikoloji.org) MÜZİK KİTAPLARI TİYATRO ELEŞTİRMENLERİ Işõklar, bilfiil õrkçõlõk yapmaktadõr Nâzõm Hikmet’in 5 belgeseli bakanlõkta... ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakan- lõğõ Telif Haklarõ ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, “Bakanlık, dö- nem dönem Nâzım Hikmet’le ilgili çe- şitli belgeseller yaptırdı. Bizde şu an- da Nâzım Hikmet’le ilgili 5 belgesel var” dedi. Çelik, devletin “yazarı, çi- zeri, fikir insanlarıyla herhangi bir problemi olmadığını” ifade etti. Çe- lik’in verdiği bilgiye göre, “Zindandan Mektup-İki Mektup İki Şair” ve “Çağdaş Türk Yazar ve Sanatçıları” belgeselleri 1990 yõlõnda, “Nâzım Hikmet Ziyaretçin Var” belgeseli 1992 yõlõnda, “Nâzım Hikmet: Türk Köylüsü” belge- selini 2002 yõlõnda, “Edebi Evler” bel- geseli 2003 yõlõnda çekildi. Ayrõca, ba- kanlõk, Biket İlhan’õn 2007 yõlõnda vizyona giren filmi “Mavi Gözlü Dev”e de mad- di destek vermişti. Cepkin bu kez piyanosunun başõndaydõ Kültür Servisi - Hayko Cepkin, önceki gece iki albümünden bazõ şarkõlarõ akustik ve fark- lõ bir yorumla sunduğu ‘akustik-senfonik’ tasarõsõnõ Jolly Joker Balans’taki konseriyle sahneye taşõdõ. İlgi olağanüstüydü; öyle ki konser mekânõna girişte birçok seyirci geri çevrilmek zorunda kaldõ. Cepkin’in seyirciyle iletişimi yine kendisinden beklendiği gibi güç- lüydü; ancak bu kez onun da belirttiği gibi ‘diğerlerine göre daha rahat’ bir hava vardõ. Seyirciyle yer yer sohbet eden, müzik yaşamõndan anõlarõnõ onlarla paylaşan sanatçõ, konser süresince piyanosunun başõndaydõ ve Cepkin’in müziği, yine çarpõcõ ve durağan- lõktan uzaktõ. Seyircinin hemen her şarkõya eşlik ettiği konserde ‘Bertaraf Et’, ‘Ölü- yorum’, ‘Bilmezsin’ gibi sevilen şarkõlarõnõ seslen- diren Cepkin, müzik yaşa- mõnõn başlarõndan bugüne uzandõ. Video klibe ilk çekilen şarkõsõ ‘Yarası Saklı’yõ söylemeden ön- ce, bugün birlikte müzik yaptõğõ bazõ müzisyen arkadaşlarõyla Moğol- lar’õn yanõnda çalõştõklarõnõ anlattõ...“Yara- sı Saklı”yõ bu kez akustik olarak sunan sa- natçõnõn seyirciye son iki parçada sürprizi var- dõ: Topluluğuyla birlikte Moğollar’õn ses- lendirdiği, Cahit Berkay’õn ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ filmi için yaptõğõ unutulmaz besteyi yorumladõ. Tüm parçalar gibi bu da büyük alkõş aldõ. “Bir parça daha söylemek istiyorum, o da çok sevdiğim bir Karade- niz türküsü olacak” diyen Cepkin, Volkan Konak’õn ‘Dertliyim Kederliyim’iyle kon- serini sonlandõrdõ. Yaklaşõk bir buçuk saat sü- ren konserde, Cepkin’e akustik gitarõ ile Umut Töre, akustik davulda Murat Cem Ergül, kontrbasõyla Poyraz Kılıç eşlik etti. 2010’a 1 Kala Herkes İçin Fotoğraf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear