Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
12 OCAK 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
‘Memleketin
huzuru kaçtı’
İstanbul Haber
Servisi - KKTC 1’nci
Cumhurbaşkanõ Rauf
Denktaş, Ergenekon
soruşturmasõ kapsa-
mõndaki son gözaltõ-
larla ilgili “Suçlu olup
olmadõğõ bilinmeyen
insanlarõ şüphe altõnda
hapsetmenin, suçluy-
muş gibi insanlõk hak-
larõnõ kõsõtlayarak do-
laşmasõna müsaade et-
memek memleket için
büyük bir acõdõr.
Memleketin huzuru
kaçmõştõr. Bu durum
Türkiye’ye yakõşma-
maktadõ” dedi.
Bağış’tan
AB’ye mesaj
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) - AB ile tam üye-
lik görüşmelerinde
“Başmüzakereci” gör-
evini yürütmek üzere
Devlet Bakanlõğõ gör-
evine atanan Egemen
Bağõş, AB Genel Se-
kreterliği’nde düzen-
lenen törenle bu gör-
evi Dõşişleri Bakanõ
Ali Babacan’dan dev-
raldõ. “AB’yi Türki-
ye’nin diyetisyeni ola-
rak gördüğünü” belir-
ten Bağõş, AB’ye
“Oyunu kurallarõyla
oynayõn, oyun sürer-
ken yeni kurallar ve
kõsõtlamalar koyma-
yõn” mesajõ verdi.
Eski bakan
Çelik öldü
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) - Eski Çalõşma ve
Sosyal Güvenlik Ba-
kanõ ve Hak-İş Konfe-
derasyonu Genel Baş-
kanõ Necati Çelik, ha-
yatõnõ kaybetti. Çelik
için bugün önce Hak-
İş Genel Merkezi’nde,
ardõndan da Meclis’te
tören düzenleneceği
belirtildi. Çelik’in ce-
nazesi Kocatepe Ca-
mii’nde kõlõnacak na-
mazõn ardõndan Ko-
caeli’ye götürülecek.
‘Türkiye’ye
yönelik saldırı’
İZMİR (Cum-
huriyet) - İşçi Partisi
(İP) Genel Başkanve-
kili Mehmet Bedri
Gültekin, İsmet İnönü
Kültür Merkezi’nde,
partisinin İzmir İl Ge-
nel Kurulu’nda yaptõ-
ğõ konuşmada, Türki-
ye’nin tarihi bir dö-
nüm noktasõnda bu-
lunduğunu söyledi.
Gültekin, “Ergenekon
Türkiye’ye yönelik
bir saldõrõdõr. Türki-
ye’yi savunduğumuz
için partimiz hedef
alõndõ” dedi.
İki başkana
tutuklama
İZMİR (Cum-
huriyet) - İzmir’de,
“ihaleye fesat karõştõr-
mak, İmar Kanunu’na
muhalefet, rüşvet alõp
vermek, görevi kötüye
kullanmak, irtikap,
devleti zarara uğrat-
mak’’ iddialarõyla ilgi-
li gözaltõna alõnan 74
kişiden 39’u tutuklan-
dõ. Tutuklular arasõnda
Güzelbahçe Belediye
Başkanõ Ertan Avkõ-
ran ile Değirmendere
Belediye Başkanõ
Necati Şemsettin Eren
de bulunuyor.
AKP’lilerin Ergenekon
sopası...
Ergenekon soruşturması
kapsamında geçen hafta emekli
orgeneraller, eski YÖK Başkanı
Kemal Gürüz, İstek Vakfı Başkanı
Bedrettin Dalan’a varan gözaltı
operasyonu, Yargıtay Onursal
Cumhuriyet Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu’nun evinde yapılan
arama, tartışmaları da beraberinde
getirdi. Anamuhalefet partisi başta
olmak üzere hukuk çevreleri, sivil
toplum örgütleri ve yazarların da
aralarında bulunduğu pek çok kesim,
bu operasyonu AKP iktidarının
intikamı olarak nitelendirdi.
Yaşanan tartışmaların TBMM Genel
Kurulu’na yansıması gecikmedi.
Görüşmeler sırasında kürsüye gelen
CHP Gaziantep Milletvekili Akif
Ekici, konuşması sırasında
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ve
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
Suudi Kralı Abdullah Bin Abdülaziz
Al Suud’u konakladığı otelde ziyaret
ettiği zaman çekilen ve büyük
tartışmalara neden olan bir resmi
milletvekillerine gönderdi:
“Burada Sayın Cumhurbaşkanımız,
Sayın Başbakanımız bir otel odasında
Suudi Kralı’nın yanında diz çökmüş
oturuyor”
Ekici’nin bu sözleri üzerine AKP
sıralarından “Nerede diz çökmüş?”
tepkileri yükseldi. Bunun üzerine
Ekici, imalı olarak sözlerini düzeltti:
“Peki, düzeltiyorum. Diz çökmemiş,
doğru. sandalyede oturuyor. Ama bir
cumhurbaşkanına, bir başbakana
yakışıyor mu?”
Ekici’nin sözleri, genel kurulda
tansiyonu daha da yükseltti. Bunun
üzerine oturumu yöneten TBMM
Başkanvekili Meral Akşener,
oturuma ara verdi. Tam da bu sırada
AKP sıralarından Ekici’ye bir uyarı
geldi. Ancak bu sözler oturuma ara
verildiği için tutanaklara geçmedi:
“Bak ha, Ergenekon’u size de
uygularız. Ergenekon’u hatırla.”
Daha sonra kürsüye gelen Tunceli
Bağımsız Milletvekili Kamer Genç,
Ergenekon soruşturması
kapsamında gerçekleştirilen gözaltı
operasyonunu eleştirdi ve AKP’lilerin
Ergenekon ile ilgili sözlerine tepki
gösterdi:
“Bugün, Türkiye karanlık bir rejime
gidiyor arkadaşlar. Türkiye’de bugün
devletin en saygın makamlarında
görev yapan bir YÖK Başkanı
gidiliyor evinden içeriye alınıyor. Bu
memleket için canını veren
komutanlar içeriye alınıyor. Kimle
beraber? Çete mensuplarıyla
beraber, aynı soruşturma
kapsamında! Böyle karanlık bir rejim
sürdürülebilir mi? Biraz önce, oradaki
AKP’li milletvekili bağırıyor ‘Bak ha,
Ergenekon’u size de uygularız!’ Ee
getirin, uygulayın! Herhalde
Ergenekon’u uygulamaya kalkarsanız
en başta bana uygularsınız! Ama o
gücünüz yok, sizde o cesaret yok.”
AKP sıralarından yükselen tepki yine
tehditkârdı:
“Sen çok cesursun...”
Papağanın hikmeti
CHP İstanbul Milletvekili Çetin
Soysal, son dönemde siyasi
kulislerde anlatılan bir fıkrayı
anlattı. Biz de “yorumsuz” olarak
okurlarımızla paylaşalım istedik:
“İki kadın papağan almak için pet-
shop’a gitmiş. Gözlerine güzel bir
papağan çarpmış. Satıcıya fiyatını
sormuşlar. Satıcı, ‘10 bin dolar’
yanıtını verince, kadınlar ‘Özelliği
nedir ki bu kadar pahalı?’
demişler. Satıcı, ‘Efendim bu,
İngilizce bilir’ demiş. Daha sonra
biraz arkada, daha gösterişli bir
papağan görmüşler, onun da
fiyatını sormuşlar. Satıcı, ‘Bu 15
bin dolar efendim, İngilizce,
Fransızca, Almanca bilir’ demiş.
Kadınlar bir başka papağanı
sormuşlar, satıcı, ‘25 bin dolar,
çünkü bu, 6 dili, anadili gibi
konuşur’ karşılığını vermiş.
Kadınlar fiyatı pahalı bulunca,
arkalarda, dip köşede duran,
tüyleri yoluk yoluk, süklüm
püklüm bir papağan daha görüp
fiyatını sormuşlar. Satıcı, ‘Bunun
fiyatı 75 bin dolar efendim’
yanıtını vermiş. Kadınlar, ‘Ama
nasıl olur, bu hiç de gösterişli
değil, ne özelliği var ki bu kadar
pahalı’ diye sormuşlar hayretle.
Satıcı, kendisi de biraz hayret
eden ifadeyle yanıtlamış:
“Valla, ne özelliği olduğunu ben
de çok iyi bilmiyorum. Ama
herkes ona ‘dışişleri bakanı’
diyor.’
Nâzım Hikmet, Deniz Gezmiş
“itibarlı” yurttaşlarımız
Nâzım Hikmet’in yurttaşı
olmaktan gurur duyuyoruz.
Bugün Nâzım Hikmet’in “resmen”
yurttaşımız olması; olsa olsa onu
yurttaşlıktan çıkaranlara, “dünya
şairi” Nâzım’ı yıllarca “yurttaş”ı
görmeyen devlet yetkililerine
iade-i itibar anlamına gelebilir. Bu
vesileyle yıllarca Nâzım Hikmet’e
“vatan haini” diyen, 16 yıl
hapislerde çürütenlerin
mahcubiyetlerini ve “özür”lerini
de duymak isterdik. DSP-MHP
hükümet ortaklığı döneminde
Nâzım Hikmet’e yurttaşlık
hakkının verilmesi için bir
kararname imzaya açılmış, ancak
MHP’li bakanlar imzalamamıştı.
MHP’li bakanlardan Abdülhaluk
Çay, “Nâzım Hikmet, Türkiye’yi
terk etmiş bir vatan hainidir. Türk
vatandaşı olması mümkün
değildir, bu kabul edilemez. Dirisi
işimize yaramadı, ölüsü mü
yarayacak? Tanrı Türk’ü korusun”
demişti. Dönemin Ulaştırma
Bakanı Enis Öksüz “Ben
Atatürkçü ve milliyetçi biriyim.
Vatan hainliği yapmış birine
vatandaşlığın iadesine razı
olmam” derken, Tarım Bakanı
Hüsnü Yusuf Gökalp de “Ben
ölülerle uğraşmıyorum,
hayvanlarla, tarımla uğraşıyorum”
demişti. Ne yazık ki “koalisyon
ortağı MHP” yüzünden dönemin
Başbakanı Bülent Ecevit’in tüm
çabalarına karşın bu girişim
sonuçsuz kalmıştı...
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan,
Hüseyin İnan idama giderken
“3-3!” diye bağıran sağcı
politikacıların da vicdanlarını
rahatlatacak açıklamalar
yapmaya, adımlar atmaya
ihtiyaçları yok mu?
CHP İzmir Milletvekili Bülent
Baratalı ve DTP’li Şerafettin
Halis’in Deniz Gezmiş, Hüseyin
İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarını
öngören 2 Mayıs 1972 tarihi ve
1586 sayılı yasanın yürürlükten
kaldırılması için verdikleri yasa
önerileri TBMM Adalet
Komisyonu’nda bekliyor.
Baratalı, “Kimseyi öldürmemiş bu
üç gencin idam cezaları,
maalesef Meclis kararı ile
kesinleşmiş ve infaz
gerçekleştirilmiştir. Anayasaya
bağlılık ve tam bağımsızlık için
Mustafa Kemal yürüyüşü
düzenleyen Deniz Gezmiş ve
arkadaşlarının itibar iadesine
ihtiyaçları yoktur. Onların bu
toplumda zaten itibarları vardı. Bu
kanun teklifinin amacı itibar değil,
Meclis’in yıllar önce aldığı bu
yanlış idam kararının ortadan
kaldırılıp geri alınmasıdır” diyor...
Tarih, Nâzım Hikmet için de,
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve
Hüseyin İnan için de çoktan
hükmünü verdi. Halk, bu “itibarlı”
yurttaşlarıyla gurur duyuyor.
Ülkeyi yönetenler; tarih
karşısında, dünya önünde
mahcubiyetten kurtulmak ve
“itibarlarını” kurtarmak istiyorsa
üstlerine düşeni yapmalı...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
parlamentokulisi@gmail.com
Ergenekon operasyonunda tutuklananların sayısı 15’e yükseldi, 15 kişi de serbest kaldı
İstanbul Haber Servisi - Er-
genekon operasyonu kapsamõnda
gözaltõna alõnan eski YÖK Baş-
kanõ Prof. Dr. Kemal Gürüz,
emekli Orgeneral Kemal Yavuz,
eski Genelkurmay Adli Müşavi-
ri emekli Tümgeneral Erdal Şe-
nel serbest bõrakõldõ. Son dalgada
tutuklananlarõn sayõsõ 15’e yük-
seldi. Savcõlõk sorgulamalarõ ak-
şam geç saatlerde tamamlanan
Prof. Dr. Yalçın Küçük, Albay
Mustafa Levent Göktaş, emek-
li Orgeneral Tuncer Kılınç’õn
avukatõ Hüseyin Buzoğlu tutuk-
lanmalarõ istemiyle nöbetçi mah-
kemeye sevkedildi.
Ergenekon soruşturmasõnõn son
dalga operasyonunda gözaltõna
alõnan ve emniyetteki sorgularõ
önceki gün tamamlanarak Be-
şiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne
sevkedilen 19 kişinin savcõlõk
sorgularõ gece saatlerinde ta-
mamlandõ. Bedrettin Dalan’õn
oğlu Barış Dalan, şoförü Coşkun
Umur, Özkan Bektaş, İlhami
Ümit Handan, İzmir’de yakala-
nan polis Mehmet Engin Erkı-
lınçoğlu, Sõvas’ta gözaltõna alõnan
öğretmen Bekir Çelik ve Erdal
Şahin savcõlõk sorgularõnõn ar-
dõndan serbest bõrakõldõ.
Savcõlõk sorgularõnõn ardõndan
mahkemeye sevk edilen Özel
Harekât Dairesi Başkanvekili İb-
rahim Şahin, Bağõmsõz Cum-
huriyet Partisi (BCP) Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Engin Aydın,
“Biz Kaç Kişiyiz Platformu”
yöneticilerinden Hasan Ataman
Yıldırım, polis memuru Yaşar
Oğuz Şahin, öğretmen Oğuz-
han Sarıoğlu, işadamõ Hüdai
Ünlüer, işadamõ Mehmet Koral,
Fatma Cengiz, Fahri Kepek,
Ersin Dönenci ve Oğuz Bulut tu-
tuklanarak cezaevine gönderildi.
Dün adliyeye sevk edilen Prof.
Dr. Kemal Gürüz ve emekli Or-
general Kemal Yavuz, savcõlõk
sorgularõnõn ardõndan serbest bõ-
rakõldõlar. Tümgeneral Erdal Şe-
nel ve emekli Albay Hüseyin
Vural ise tutuklanma istemiyle
sevk edildiği nöbetçi 13. Ağõr Ce-
za Mahkemesi tarafõndan, yurt-
dõşõna çõkõş yasağõ getirilerek ser-
best bõrakõldõ.
Emniyette 21 saat ifade veren
Prof. Dr. Yalçõn Küçük, daha
çok 1998 yõlõndan önceki faali-
yetleri nedeniyle sorgulandõ. Kü-
çük’e dört kez Türk vatandaşõ
olup olmadõğõ soruldu. Yazõla-
rõnda Kürtleri övücü ifadeler kul-
landõğõ, Atatürk’e hakaret ettiği id-
dialarõna da yanõt veren Küçük, te-
rör örgütü lideri Abdullah Öca-
lan ile çekilmiş fotoğraflarõ ve
Öcalan ile 1989 yõlõnda yaptõğõ gö-
rüşme nedeniyle de sorgulandõ.
Avukat Buzoğlu ise emniyetteki
gibi savcõlõkta da susma hakkõnõ
kullandõ. Buzoğlu, Başbakan’õn bu
soruşturmanõn savcõsõ olduğunu
söylediğini ve bu durumun so-
ruşturmayõ siyasallaştõrdõğõnõ sa-
vundu. Akşam geç saatlerde sor-
gularõ tamamlanan Küçük, Gök-
taş ve Buzoğlu tutuklanmalarõ is-
temiyle mahkemeye sevk edildi.
‘Issız yere gömerdim’
İstanbul Haber Servisi - Er-
genekon soruşturmasõnõn son
dalga operasyonuyla 7 Ocak’ta
gözaltõna alõnan ve eski Özel Ha-
rekât Dairesi Başkanvekili İb-
rahim Şahin, nöbetçi mahkeme
tarafõndan Ergenekon terör ör-
gütü yöneticiliği ve Ateşli Si-
lahlar Kanunu’na muhalefet
suçlarõndan tutuklandõ. İbrahim
Şahin, önce Üsküdar Paşakapõ-
sõ Cezaevi’ne, hakkõndaki suç-
lama teröre ilişkin olmasõ ne-
deniyle buradan Metris Ceza-
evi’ne gönderildi.
Şahin, nöbetçi mahkemede ver-
diği ifadede, İstanbul’daki evin-
de ele geçirildiği söylenen kroki
ve Alevi önderlerine suikast plan-
larõ ile ilgili olarak “Kriminal in-
celeme yapılabilir. Bu yazılar
bana ait değildir. Ayrıca lav si-
lahlarının bulunduğu söyleni-
yor. Polisin elinde böyle bir si-
lah yoktur. Askeriyede vardır.
Ben böyle bir şey yapmam. Ni-
ye oraya gömeyim. Elmadağ’da
daha ıssız yerler var oralara gö-
merim. Ben Aleviliğe karşı de-
ğilim. Ele geçen silahlarla ilgim
yoktur. Hiçbir kimseye karşı da
bir saldırı planlamadım” dedi.
1983 yõlõnda komiser rütbe-
siyle ASALA örgütüne karşõ ku-
rulan polis gücüne amir olarak ge-
tirildiğini belirterek “ASALA’nın
ve PKK’nin sözde liderleri bir
araya geldi. ASALA kaldırıldı
yerine PKK ortaya çıktı” dedi.
Görev yaptõğõ süre boyunca PKK
ile mücadele ettiğini ifade eden
Şahin, “PKK Kürt kökenli kar-
deşlerimi temsil eden bir örgüt
olmayıp bir Ermeni örgütü-
dür. Bu tezimi, ele geçen terör
örgütü mensuplarının sünnetsiz
oluşu doğruluyor” iddiasõnda
bulundu. Hüdai isimli kişinin
kendisine, gerçek adõ Matit Sar-
sanyan olan Sibel isimli bir ka-
dõnõn Erzincan bölgesinde altõn
aradõğõnõ söylediğini belirten Şa-
hin, “Hüdai bu kadının ayrıca
Güneydoğu’da çeşitli illerde
evler kurduğunu, bu evlerde
yurtdışından gelen Ermeni yan-
daşı kişileri barındırdığını an-
lattı. Ben de bunu MİT’ten ta-
nıdığım kişilere iletince ayrın-
tılı bilgi istendi. Hüdai’de bu ne-
denle ayrıntılı bilgi elde etmeye
çalışıyordu. Ayrıca Diyarba-
kır’da bulunan Kolordu Ko-
mutanı Bekir Kalyoncu Paşa da
bu kadın hakkında bilgi istedi-
ği için araştırma yapıyorduk.
Telefon kayıtlarındaki konuş-
malar bununla ilgilidir” dedi.
Cemil Çiçek’in 2008 yõlõnõn
son 3 ayõnda Terörle Mücadele’de
yeni oluşuma gidileceği konu-
sunda bir açõklama yaptõğõnõ be-
lirten Şahin, şöyle konuştu: “Ge-
nelkurmay’dan Metin Paşa ile
Bekir Kalyoncu Paşa bu yeni
oluşumun müsteşarlığına be-
nim getirileceğimi ve hazırlık
yapmamı söylediler. Yeni olu-
şumda görev almak üzere eski
özel harekât polislerinden, 30
yaşın altındaki askerlerden lis-
te hazırladım. Bana ‘300 kişi se-
çeceksin’ dediler. Ben bu liste-
yi oluşturuyordum. Ele geçen
S1 belgesi buna aittir.”
Doğu’da görev yaptõğõ sõrada ta-
nõdõğõ koruculardan Aktütün Ta-
buru’na saldõrõ yapõlacağõnõ öğ-
rendiğini belirten Şahin, “Saldı-
rıyı 20-25 gün önce öğrendim.
Bunu MİT’te tanıdığıma bil-
dirdim” dedi.
KAZIM GENÇ
Koruma
tahsisi yok
İstanbul Haber Servisi - Pir Sultan
Abdal Kültür Derneği (PSAKD) eski
Genel Başkanõ Kazım Genç kendile-
rine emniyetten “özel koruma” tahsis
edildiği yönündeki iddialarõ yalanladõ.
Genç, İbrahim Şahin’in İstanbul’da-
ki evinde ele geçirildiği öne sürülen sui-
kat planõ iddialarõyla ilgili gazetemize
açõklamada bulundu. Genç, Alevi Bek-
taşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali
Balkız, Sõvas Ermeni cemaati lideri Mi-
nas Durmaz ve kendisinin de arala-
rõnda bulunduğu 12 kişilik bir suikast
listesinden söz edilmesine karşõn yal-
nõz 3 ismin öne çõkarõldõğõnõ belirterek
“Koruma tahsis edildiği ve konunun
basına yansımadan önce korumaya
alındığımız iddiası doğru değildir. Bu
saate kadar hiçbir kamu görevlisi be-
ni aramış ya da resmi bir yazı gön-
dermiş değil. Ali Balkõz ile görüştüm
onu da arayan yok” dedi. Son dö-
nemde kendisine yönelik “tehdit” ben-
zeri bir durumla karşõlaşmadõğõnõ da be-
lirten Genç, “Birileri bizim adımızı ve
Alevi toplumunu kullanarak bir fon
oluşturmak istiyor. Bundan da ra-
hatsızlık duyuyoruz” diye konuştu.
Kazõda kanõtlar bõrakõldõ
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda Anka-
ra’nõn Gölbaşõ ilçesinde yapõ-
lan ve aralarõnda lav silahlarõ
ile çeşitli tipte patlayõcõlarõn ele
geçirildiği kazõ, soru işaretle-
rini beraberinde getirdi.
Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda Ankara’nõn Göl-
başõ başta olmak üzere çeşit-
li ilçe ve semtlerinde yapõlan
arama kazõlarõ sõrasõndaki ön-
lem zafiyeti soru işaretlerine
neden oldu. Kazõ bölgelerinde
silah, bomba ve patlayõcõlar ti-
tizlikle aranmasõ gerekirken
kepçe ve dozer gibi ağõr iş ma-
kineleri kullanõldõ. Köpeklerin
ve dedektörlerin sinyal verdi-
ği yerlerin iş makineleriyle
kazõlmasõ, kazõ yapõlan yer-
lerde bomba ve patlayõcõlar bu-
lunmasõ dikkat çekti. Silah ve
mühimmatõn, sadece topra-
ğõn 20-25 santimetre altõnda
bulunduğu açõklanõrken, ka-
zõda ağõr iş makineleriyle ça-
lõşõlmasõnõn patlamalara yol
açabileceğine işaret edildi.
Soruşturma gizli yürütül-
mesine karşõn, kazõlardan can-
lõ yayõn yapõldõ. Güvenlik
çemberine karşõn gazete ve
televizyon muhabirlerinin çok
yakõndan görüntü almalarõna
izin verildi. Gölbaşõ’ndaki ka-
zõ yerinde, basõnõn silahlarõn
sarõlõ olduğu gazetelerin ta-
rihlerini görecek kadar yakõn
olmalarõna izin verilmesi dik-
kat çekti. Televizyonlarõn ka-
zõ yerinden, hatta örtülmemiş
çukurlardan canlõ yayõn yap-
malarõ, silahlarõn sarõlõ oldu-
ğu gazete parçalarõnõn kazõ
alanõnda bõrakõlmasõ tartõşma
yarattõ.
Gürüz ve Yavuz serbest
Gölba-
şındaki
kazılarda
soruştur-
manın
gizliliği
ihlal
edildi,
özenli
araştır-
ma yapıl-
madı.
Tutuklanan İbrahim Şahin, evinde bulunan krokiyle ilgili olmadõğõnõ savundu
İstanbul Emniyeti, “Ergenekon” soruşturması
kapsamında 11 ilde eşzamanlı düzenlenen ve 33
kişinin gözaltına alındığı operasyonda ele geçiri-
len lav silahlarının seri numaralarının silindiğinin
belirlendiğini öne sürdü. Yetkililer, krokilerden
yola çıkılarak 114 adet 9 milimetre çapında kovan,
1 anti personel tüfek bombası, 1 uçaksavar mer-
misi, 11 MKEK sis kutusu, 2 MKEK sis lanche-
ri, 2 kuru sis kutusu, 4 hakem bombası, 4 ABD gaz
bombası, 1 M4 A1 askeri aydınlatma tuzağı, 1 ha-
vai fişek ateşleme fitili, 2 MKE gösteri el bomba-
sı, 210 santimetre plastik dış kaplı saniyeli fitil, 8
metre infilaklı fitil, 3 shootgun fişeği, 2 dolu lav si-
lahı ile 590 gram detasheet patlayıcı, 100 gram C-
3 patlayıcı, 130 gram C-4 patlayıcının da bulun-
duğunu kaydetti. Yarbay Mustafa Dönmez’in evin-
de de 22 el bombası, 1 Mısır yapımı makineli tü-
fek, 2 Kalaşnikof silah, 8 Kalaşnikof şarjörü ele
geçirildiği öğrenildi. Yetkililer, ABD yapımı “De-
tasheet” patlayıcının tahrip gücü bulunmadığını
ve Türkiye’de ilk kez ele geçirildiğini ifade etti.
Silahlar sergilendi
Fotoğraf:AA
Kemal
Yavuz.
Kemal
Gürüz.