Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Hiç kuşku yok; böylesine yüklü miktarda silahı
gizli yollardan edinmek ve saklamak suçtur.
Ele geçirilen silahların Susurluk soruşturması dö-
neminde gündeme gelen “kayıp silahlar” olduğu
bilgisi var. Resmi olarak doğrulanmadan bu bağ-
lantıları peşin hükümle kurmak erken. Ancak, or-
tada bir suç var.
Nedir o?
Silah ve mühimmat bulundurmak...
Bu silahlar herhangi bir eylemde kullanıldı mı?
Hangi amaçla saklandı?
Kim ya da kimler sakladı?
Nereden alınıp getirildi?
Bütün bu soruların yanıtlanması gerekir.
Cumhuriyet gazetesi olarak öteden beri Erge-
nekon soruşturması kapsamında değerlendirilen
bu ve benzeri olayların ayrıca enine boyuna
araştırılması gerektiğini vurguladık, vurgulamaya
da devam ediyoruz.
Cumhuriyet’in bu konulardaki bakışı ve yayın an-
layışı nettir:
Nereden gelirse gelsin, hedefi ne olursa olsun,
teröre ve terör araçlı bütün faaliyetlere hayır!
Ankara’da dünkü sıcak gelişmelerin bir adresi
Gölbaşı ise öteki de Ümitköy’dü. Yani, Yargıtay
Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kana-
doğlu.
Kanadoğlu kimdir?
Hukukçudur...
Hukukun üstünlüğüne sonuna kadar inanmış,
hukuktan sapmamak gerektiğini en zor durumlarda
bile savunmuş kişidir.
Görev yaptığı zaman dilimi içinde “dönemimi ka-
zasız-belasız atlatayım da ötesi ne olursa olsun”
dememiş, siyasi iktidarın doğrularını yanlışlarını ka-
palı kapılar ardında değil, açık mikrofonlar önün-
de söylemiş bir kişidir.
Bununla da yetinmemiş, görevi sona erdikten
sonra da adeta bir “hukuk paratoneri” gibi hare-
ket etmiş, nerede hukuka ters giden bir şey var-
sa, görevdeymiş gibi sorumluluk bilip dile getir-
miş kişidir.
Hukukun emeklisi değil, emekçisi olmuştur.
Bu özellikleri nedeniyle, kendisini sevmeyen ki-
şilerin bile saygı duyma zorunluluğu hissettiği bir
kişidir.
“Söz uçar yazı kalır” deyişiyle, söylediklerini si-
yasi tarihimizin arşivlerine de armağan etmiş, hu-
kuk savaşımını kitaplaştırmış bir kişidir. Alaturka
Demokrasi kitabı, bugünlere nasıl geldiğimizin bir
başka anlatımıdır.
Bu özelliklerdeki bir kişinin evi; Danıştay’da mes-
lektaşlarının öldürülmesinden yazı yazdığı Cum-
huriyet’in bombalanmasına, Ümraniye’de el bom-
bası bulunmasından halkı hükümete karşı zorla is-
yana teşvik etmeye kadar bir dizi “şüpheden” ara-
nıyor.
Yukarıda aynı soruşturma kapsamına sokulan
iki kimlik aktardık.
Kamuoyu vicdanı bu iki fotoğrafı yan yana ko-
yar mı?
Sanmıyoruz...
Eğer Ergenekon soruşturmasının, davasının
amacı devletin içine yerleşmiş, dışına da taşmış
hukuk dışı unsurları ortaya çıkarmaksa, yukarıdaki
dağınıklık buna hizmet etmez, edemez... Olayla-
rı daha karmaşık ve içinden çıkılmaz hale getirir.
Ergenekon dalgalarının medya sorumluluğunu
üstlenenler, “bazı hatalar var ama, o kadar da olur”
deyip geçiyorlar...
Türkiye çok ciddi bir hukuk sınavından geçiyor.
Sınavlarda 4 yanlış 1 doğruyu götürür ama...
Hukukta öyle değildir...
Bir yanlış bütün doğruları götürür!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
en önemli faydası; Türkiye’de artık hiç kimsenin ba-
na dokunulmaz diyemeyeceğini” söyledi ve fakat:
Bu saptamanın gerçeğe aykırı olduğunu ve do-
kunulmasına izin verilmeyenlerin AKP çoğunluğu
içinde barındığını unutmuş görünüyor.
RTE, 2002 seçimlerinden önce milletvekili do-
kunulmazlıklarına “dokunmaya” söz verdi.
Fakat altı yıldır kıvırıyor. Gereğini yerine getir-
memek için yalnız milletvekillerinin değil, büro-
kratların da dokunulmazlığını kaldırmak koşulu ile
konuya sıcak yaklaşacağını söyledi.
Ana muhalefet, bu koşulu da kabul edince.. kö-
şeye sıkıştı, sustu.
Yüzsüzlüğün ölçüsü yok.
Şimdi çıkıyorlar ekranlara; “Türkiye’de artık
kimse bana dokunulamaz diyemez” diyor, önem-
li görevler üstlenmiş orgenerallerin gözaltına alın-
masına destek veriyorlar.
Savcılık ise, hükümetin hoşgörü bakışlarından
destek alıyor. Dalga dalga “şüpheli” damgası yi-
yen kimilerinin, hangi nedenle bu davanın içine çe-
kildiğini açıklamadan gözaltına alıyor, tutukluyor.
Aylarca iddianameyi yazmadan tutuklu, tutuk-
suz onlarca insana adeta Çin işkencesi uygula-
nıyor.
Devletin işkence yapmadığını açıklayanların
kulakları çınlasın.
Nihayet patlak verdi.
Gözaltına alınanlar Emniyet’te bir başka model
işkence ile karşılaşıyorlar.
Emekli orgenerallerin, bilim adamlarının İstan-
bul Emniyeti’nde ilk geceyi soğuktan titreyerek ge-
çirdikleri.. bir kazak, bir çorap istemlerinin “pro-
sedüre uygun değil” gerekçesiyle geri çevrildiği..
bu koşullar altında hatta orgenerallerin Emniyet’te
ifade vermek istemedikleri avukatları tarafından ka-
muoyuna duyuruldu.
Hatta ve hatta gözaltına alınanların bir başka tür-
den, örneğin “önünü ilikle, bana bak, sağa bakma”
gibi ifadelerle baskı altına alındığından söz edili-
yor.
Maddi kimi yöntemler dışında psikolojik baskı…
Ha (katı din inançlarına karşı geldiği ileri sürü-
lenleri yargılamak için kurulan kilise mahkemele-
rinin işlediği) engizisyon dönemlerinde uygulanan
usturaya vurulan saçsız bir başa eşit zaman ara-
lıklarıyla su damlatılarak tutuklunun çıldırmasına
neden olmuşsun.. ha yetmiş yaşına gelmiş insanları
soğukta titremeye zorlamışsın…
Fark etmez!
Tabii hükümet ve yalakaları derhal yadsıya-
caklardır. Bir AKP milletvekili -İzmir, İbrahim
Hasgür- Ergenekon soruşturmasını geç kalmış bir
operasyon diye nitelediği gibi “müjde verir gibi”,
üç beş kişiyle yetinilmemesini, “daha alınacak çok
kişi olması” gerektiğini söylüyor.
Bu açıklama ülkenin daha nelere gebe olduğuna
işaret.
Şeffaflığın önde giden savunucuları ise; Orge-
neral Başbuğ’un Başbakan’la, Çankaya’daki ile
görüşmesinden ve Yargıtay Başkanlar Kurulu
toplantısından sonra açıklamalar yapılmamasını,
“konuşmadan konuşmanın” erdemi diye yorum-
layan yazılar döktürüyorlar.
Böylece AKP iktidarının, hele olan biteni kendi
anlayışına dönüştürmekte mahir olan RTE’nin eli-
ne son olayları dilediği gibi saptıran yorumlar yap-
ma olanağı veriliyor.
İkili görüşmeler sonunda TSK gibi, Yargıtay gi-
bi kurumların Türkiye’yi ayağa kaldıran olaylar kar-
şısında görüşlerini açıklamamaları, beraberinde ki-
mi söylentilerin, aslı astarı olmayan söylentilerin
çıkmasına hizmet edeceği neden hiç dikkate
alınmıyor?
Nitekim, konuşmadan konuşma gibi yeni bir de-
mokratik yöntemi keşfeden genel yayın müdürü-
nün gazetesinde aynı gün Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Başbuğ’un RTE’ye üç önemli mesaj
verdiğini içeren bir haber yer aldı.
Fazla önemsenmeyecek nitelikte mesajlar…
Şimdi bu köşede Genelkurmay Başkanı’nın Baş-
bakan’a “yedi generalle yirmiden fazla emekli ve-
ya muvazzaf subayın gözaltına alınması Ergene-
kon davasını TSK’ye bulaştırma niyetini açığa çı-
karıyor” dediğini ve buna TSK olarak asla rıza gös-
teremeyeceklerini ifade ettiğini yazsak…
...Bu bilgi üzerine bina edilecek söylentileri, yo-
rumları hükümet veya askersel yalanlamalar ön-
leyebilir mi?
Anayasal ve yasal sınırlar içinde kalalım... Ka-
lalım ama üstünkörü bir gerekçeyle böylesine
önemli, ülkeyi bir baştan öteki başa dalgalandı-
ran -üstelik TSK’yi, yargı bağımsızlığını doğrudan
ilgilendiren- olayları medya aracılığıyla konuş-
mamak gibi zayıf bir ilkeye de sarılmayalım!
Başımızı kuma sokmayalım!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA10 OCAK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 5
Edirne B 3
Kocaeli Y 5
Çanakkale B 7
İzmir PB 11
Manisa PB 11
Aydın PB 12
Denizli PB 11
Zonguldak Y 6
Sinop Y 4
Samsun Y 5
Trabzon Y 6
Giresun Y 5
Ankara S 2
Eskişehir S 2
Konya S 3
Sıvas S 0
Antalya PB 17
Adana PB 14
Mersin PB 12
Diyarbakır S 5
Şanlıurfa PB 9
Mardin S 6
Siirt S 4
Hakkâri B - 2
Van B 2
Kars K - 1
Oslo PB - 2
Helsinki PB - 1
Stockholm PB - 2
Londra PB 0
Amsterdam PB - 2
Brüksel PB - 3
Paris PB - 1
Bonn PB 3
Münih PB 2
Berlin B - 2
Budapeşte B 0
Madrid Y 6
Viyana B 1
Belgrad PB - 2
Soyfa B 0
Roma Y 15
Atina Y 14
Zürih B - 1
Moskova B -10
Aşkabat PB 8
Astana B -10
Taşkent B 12
Bakû B 8
Bişkek PB 11
Tiflis K - 3
Kahire Y 18
Şam B 16
Yurdun kuzey kesim-
leri parçalı çok bulut-
lu, Marmara’nın do-
ğusu, Batı Karade-
niz, Orta Karadeniz
kıyıları, Doğu Kara-
deniz ve Ardahan
çevreleri yağışlı, diğer
yerler az bulutlu ge-
çecek. Hava sıcaklığı
yurdun iç ve doğu
bölgelerinde 3-5 de-
rece azalacak.
Ermenilerden ‘özre’ soruşturma
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ, bazõ aydõnlar ta-
rafõndan düzenlenen “Erme-
nilerden Özür Dileme” kam-
panyasõ ile ilgili olarak “Türk
milletini alenen aşağılama”
suçu kapsamõnda soruşturma
başlattõ.
Ankara’da yaşayan Hasan
Hüseyin Satır, Sabahat Öz-
gür, Mehmet İnal Kolburan,
Hüseyin Erdoğan, Serdar Or-
haner ve Kürşat Karacabey
hazõrladõklarõ ortak dilekçeyle
“Ermenilerden Özür Dile-
me” kampanyasõnõ organize
edenler ve bildiriye imza atan-
larõn, Türk Ceza Yasasõ’nõn
301. maddesinde düzenlenen
“Türk milletini alenen aşağı-
lama” suçu kapsamõnda ceza-
landõrõlmalarõ istemiyle suç du-
yurusunda bulundu.
Web sayfası
Dilekçede, “kendilerine ay-
dın sıfatı verilen bir kısım
kişilerin internette www.ozur-
diliyoruz.com adıyla bir web
sayfası düzenleyip 1915 olay-
ları nedeniyle Ermenilerden
Özür Dileme kampanyası
başlattıkları, bu doğrultuda
hazırladıkları bir metni ka-
muoyunun imzasına açtıkla-
rı ve bu bildiri metnini bir kı-
sım kişilerin de imzaladıkla-
rı” belirtildi.
İmzaya açõlan metinde;
“1915’te Osmanlı Ermenile-
rinin maruz kaldığı Büyük
Felaket’e duyarsız kalınma-
sını, bunun inkâr edilmesini
vicdanım kabul etmiyor. Bu
adaletsizliği reddediyor, ken-
di payıma Ermeni kardeşle-
rimin duygu ve acılarını pay-
laşıyor, onlardan özür dili-
yorum” ifadesinin yer aldõğõ
anõmsatõlan suç duyurusu di-
lekçesinde şunlar kaydedildi:
Dilekçede ne var?
“Aynı tarihlerde Ermeni
çete örgütlerinin, emperyalist
işgalcilerin işbirlikçisi sıfa-
tıyla yüz binlerce Türk insa-
nına vahşice katliam uygula-
malarına vicdanları kör ve
kapalı bulunan bu sözüm ona
aydınların, ‘inkâr edilmesini
vicdanõm kabul etmiyor’ de-
dikleri olgunun; Türklerin
Ermenilere soykırım yaptık-
ları iddiasından ibaret oldu-
ğu, dünya âlemce bilinen bir
olgudur. Çünkü şu ana kadar
hiçbir geçerli delile dayandı-
rılmamış bulunan sözde soy-
kırım iddiasının, çirkin bir if-
tiradan ibaret olduğu, Türk
devletinin haklı olarak vaz-
geçilmez bir politikası ola-
gelmiştir. İşte aydın geçinen
bildiriciler bu politikayı inkâr
olarak tanımlamakta; ken-
dileri bu inkâra katılmadık-
larını beyanla, sözümona,
Türk milletini soykırım yap-
makla suçlamaktadırlar.”
Suç duyurusu dilekçesini iş-
leme koyan Ankara Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ, bazõ aydõnlar ta-
rafõndan düzenlenen “Erme-
nilerden Özür Dileme” kam-
panyasõ ile ilgili olarak soruş-
turma başlattõ. Basõn Suçlarõ
Soruşturma Bürosu tarafõndan
gerçekleştirilecek soruşturma,
“Türk milletini alenen aşağı-
lama” suçu kapsamõnda yürü-
tülecek. Soruşturma çerçeve-
sinde, söz konusu kampanyayõ
düzenleyenlerin ifadelerine baş-
vurulacak ve kampanyanõn yü-
rütüldüğü web sayfasõ incele-
necek.
İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti’nden (TGC) 10 Ocak
Çalõşan Gazeteciler Günü
nedeniyle yapõlan açõklama-
da, gazetecilerin yetersiz ka-
lan yasalardan doğan kimlik
sorunlarõnõn giderilmesinde
hiçbir adõm atõlmadõğõna dik-
kat çekilerek sorunlara, bu yõl
yõpranma haklarõnõn kaldõ-
rõlmasõ, Başbakanlõk’ta ya-
şanan akreditasyon sorunla-
rõ ve ekonomik krizin olum-
suz etkilerinin de eklendiği
vurgulandõ. TGC’den yapõlan
açõklamada 10 Ocak 1961
günü yürürlüğe giren 212
Sayõlõ Yasa ile yeni bir dö-
nem başladõğõ anõmsatõlarak
“12 Mart 1971 ara döne-
minde anayasa ve yasalar-
da gerçekleştirilen geriye
gidişler gazetecileri de
önemli ölçüde etkilemiştir.
Bu nedenle de ‘Çalõşan Ga-
zeteciler Bayramõ’ tanımı
1972’den bu yana ‘Çalõşan
Gazeteciler Günü’ne dönüş-
türülmüştür” denildi. 10
Ocak 1961’in 48. yõldönü-
münde, gazetecilerin sorun-
larõnõn giderilmemesinin ya-
dõrgandõğõ ifade edilen açõk-
lamada, sorunlara her yõl ye-
nilerinin eklendiği belirtildi.
Yurt Haberleri Ser-
visi - Kötü hava koşul-
larõ yurtta yaşamõ olum-
suz etkiledi. Yurt gene-
linde yüzlerce köy ile
ulaşõm sağlanamazken
Van’da bir kişi donarak
öldü.
Doğu ve Güneydoğu
bölgelerinde kõş “beyaz
esarete” dündü. Yüz-
lerce köy ile ulaşõm sağ-
lanamazken, yetkililer,
bölgede cenaze ve has-
ta bulunan köylere ön-
celik verilerek kapalõ
köy yollarõnõn ulaşõma
açõlmasõ için çalõşmala-
rõn sürdürüldüğünü be-
lirttiler. Hava koşullarõ-
nõn yol açtõğõ elektrik
ve telefon arõzalarõnõn
giderilmesi için de ça-
lõşmalara devam edildi.
Van’da bir kişi ise do-
narak öldü. Şabaniye
Mahallesi Eski Edremit
Sokak’ta kar yõğõnlarõ
üzerinde, bir erkek ce-
sedi ile karşõlaşan yurt-
taşlar, polise haber ver-
di. Üzerinde kimlik bu-
lunmayan kişinin dona-
rak öldüğü açõklandõ.
Cenaze olay yeri ince-
lemesinin ardõndan Van
Eğitim ve Araştõrma
Hastanesi morguna kal-
dõrõldõ. Emniyet Müdür-
lüğü yetkilileri, cesedin
yabancõ uyruklu bir ki-
şiye ait olabileceğini ifa-
de ettiler. Ardahan’da
soğuk hava nedeniyle
bazõ araçlarõn yakõt de-
polarõ dondu.
Doğu Anadolu Böl-
gesi’nde en düşük hava
sõcaklõğõ ise sõfõrõn al-
tõnda 29 dereceyle Er-
zurum’da ölçülürken,
meteoroloji yetkilileri
önümüzdeki günlerde
kar yağõşõnõn sürüceğini,
sõcaklõklarõn da aynõ se-
viyede seyredeceğini be-
lirttiler. Kar yağõşõ Ka-
radeniz Bölgesi’nde de
etkili oldu. Rize’nin
Çamlõhemşin ilçesinde
eğitime ara verildi. Kay-
makam İsmail Çiçek,
köy yollarõnõn kapanma
olasõlõğõna karşõ ilk ve
orta dereceli okullarda
eğitime ara verildiğini
açõkladõ.
Bolu’daki Abant Ta-
biat Parkõ’nda da yoğun
kar yağõşõ nedeniyle
ağaçlar devrildi. Ağaç-
larõn devrilmesi bölgede
6 saat elektrik kesintisi-
ne de neden oldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazõnõ AKP
Genel Merkezi yakõnõndaki Başyazõcõoğlu Ca-
misi’nde kõldõ. Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlõ-
ğõ’nõn başlattõğõ Filistin halkõna yardõm kampan-
yasõna 40 TL ile katõldõ.
Erdoğan dün öğleden önce parti genel merke-
zine gelerek bir süre çalõştõktan sonra, cuma na-
mazõnõ kõlmak üzere genel merkezin yakõnõndaki
Başyazõcõoğlu Camisi’ne geçti. Camiden ayrõlõr-
ken, gazetecilerin, “Gündeme ilişkin soruları-
mız var” diye seslenmeleri üzerine Erdoğan,
“Soruların cevaplarını arkadaşlarım verdi,
teşekkürler” dedi. Bu arada, Diyanet İşleri Baş-
kanlõğõ’nõn başlattõğõ Filistin’e yardõm kampan-
yasõ için Erdoğan’õn namazõnõ kõldõğõ camide de
para toplandõ. Yardõmõ toplayan görevli, Başba-
kan Erdoğan’õn 40 TL yardõm yaptõğõnõ söyledi.
ŞAHAP AVCI
ALİAĞA - Aliağa’da kurulmak istenen ter-
mik santralõn hem Midilli hem de Ege kõyõ-
larõna zarar vereceğini vurgulayan Türk ve Yu-
nan siyasetçileri, çevre için ortak mücadele ka-
rarõ aldõ.
Aliağa’da Enka firmasõ tarafõndan kurulmasõ
planlanan termik santralõn yaratacağõ kirlilik,
Türk ve Yunan siyasetçilerin katõldõğõ “Ter-
mik Santralın Ege’nin İki Kıyısına Etkile-
ri” konulu panelde ele alõndõ. Bakõrçay Çev-
re Platformu tarafõndan düzenlenen etkinlik-
te, CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Millet-
vekili Kemal Anadol, Yunanistan’õn Midil-
li Adasõ Valisi Pavlos Voyacis, Ege’de Do-
ğal Yaşamõ Yaşatma Derneği Başkanõ Stra-
tis Potas ve yöre halkõndan yazar Hüseyin
Yurttaş konuşmacõ olarak yer aldõ.
Anadol, 1989 yõlõnda termik santral kurma
girişimlerinin Bakõrçay Havzasõ belediyeleri,
sivil toplum örgütleri ve halkõn gösterdiği kit-
lesel tepkiyle engellediğini anõmsatarak, “Bu-
gün havza yine aynı tehditle karşı karşıya.
Halen EPDK’den bir firmanın ön lisans al-
dığını, 4 firmanın da başvurusunun bu-
lunduğunu biliyoruz. Bu girişim karşısın-
da gerekli davalar açıldı. Hukuksal müca-
dele başlatıldı. Aliağa mevcut sanayileşme
sorununun üzerine bir de bu yükü kaldı-
ramayacak” dedi.
Midilli’deki evinin balkonuna her çõktõğõnda
Aliağa’yõ gördüğünü belirten Midilli Valisi
Voyacis de, “Aliağa benim balkon komşum.
Bizim isteğimiz hem Midilli’de hem Alia-
ğa’da yapılanların çevreye uyumlu olma-
sı. Çünkü aynı çevrede yaşıyoruz. Bu gün
bildiğiniz gibi bütün dünyada bir kriz ya-
şanıyor. Bu krizin nedeni tüm şirketlerin
yalnızca kâr düşüncesinden doğuyor. Böy-
le bir termik santralın yapılmaması için eli-
mizden gelen ne varsa yapacağız. Bunu Av-
rupa Parlamentosu’na kadar götürüp sa-
vaşacağız” diye konuştu. Potas ise, “Alia-
ğa’da yapılması düşünülen bu termik sant-
rala bizde dernek olarak karşıyız. Ve yö-
re halkına destek vereceğiz” dedi.
Bakõrçay Çevre Platformu Sözcüsü Hüse-
yin Yurttaş, Aliağa’nõn yeni kirlilik unsurla-
rõnõ kaldõramayacak durumda olduğunu vur-
guladõ.
Erdemirsonyolculuğunauğurlandõ
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ge-
çirdiği beyin kanamasõ sonucu yaşamõnõ yitiren
İzmir Barosu Başkanõ Nevzat Erdemir son yol-
culuğuna uğurlandõ. Ani ölümünün derin üzün-
tüsünü yaşayan sevenlerinin ruh hali cenaze tö-
renine de yansõdõ. Katõlõmcõlar gözyaşlarõnõ
tutamazken mesai arkadaşlarõ Erdemir’in ül-
küsünü her zaman yaşatacaklarõnõ vurguladõlar.
İzmir Adliyesi, İzmir Barosu ve Alsancak Ho-
cazade Camisi’nde gerçekleştirilen törenlere eşi
Gülperi, kõzlarõ Duygu ve Yeşim’in yanõ sõra
DSP Genel Başkanõ Zeki Sezer, Türkiye Barolar
Birliği Başkanõ Özdemir Özok, İzmir Bü-
yükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, İz-
mir Cumhuriyet Başsavcõsõ Emin Özler, Ege
Ordu Komutanõ Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu,
milletvekilleri, ilçe belediye başkanlarõ, meslek
odasõ yetkilileri, sivil toplum kuruluş temsilci-
leri, önceki dönem İzmir Barosu Başkanlõ-
ğõ’nõ yapan isimler ve çok sayõda yurttaş katõl-
dõ.
Adliye önündeki törende konuşan İzmir
Cumhuriyet Başsavcõsõ Emin Özler, kentte sav
ve savunma arasõnda dengeli ilişkinin oluşma-
sõnda Erdemir’in büyük emeğinin olduğunu vur-
gularken Baro Başkan Yardõmcõsõ ve DSP İl
Başkanõ Özdemir Sökmen de “Cesur yüreği
kaybettik” dedi. Burada söz alan İzmir Bü-
yükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu da
Erdemir için, “İnanmış bir yurtseverdi” yo-
rumunu yaptõ. TBB Başkanõ Özok da “Erde-
mir katkısız Anadolu insanıydı. Yüreği dı-
şarıda, cesur, hareket halinde olan can bir
dostumuzdu. Zamansız ve ani biçimde ara-
mızdan ayrıldı. Erdemir’in yurtseverliği,
uygarlık ve aydınlık Türkiye ülküsü hepi-
mizin yolu olacak” diye konuştu.
Erdemir’in cenazesi adliyedeki törenin ar-
dõndan İzmir Barosu’nun önüne getirildi. Er-
demir’in tabutu Türk bayrağõna sarõlõrken avu-
katlõk cüppesi de tabutun üzerine konuldu.
Burada söz alan İzmir Barosu Yönetim Kuru-
lu Üyesi Erdoğan Öztürker, “Nevzat’ın ar-
dından böyle bir konuşma yapacağım hiç ak-
lıma gelmezdi. Yüreğimiz kan ağlıyor. Omuz
omuza çalıştık ama onun temposuna yetişe-
medik. İçimizin titremesinden ne söyleyece-
ğimi bilemiyorum” dedi.
Yargõtay Onursal Başkanõ Mehmet Handan
Surlu da Erdemir’in, hukuk adamlõğõ, devrim-
ciliği ve bağõmsõz Türkiye özlemini öne çõkar-
dõğõnõ anõmsattõ. İzmir Barosu Yönetim Kuru-
lu Üyesi Erdoğan Özer, Erdemir’in, cumhu-
riyet devrimlerinin hukukçusu olduğunu söyledi.
(Fotoğraf:OZANYAYMAN)
Erdoğan’dan
Filistin’e 40 TL
Çevre için dayanışma
Çalõşan Gazeteciler Günü
YUSUF BAŞTUĞ
ADANA - Çukurova 2.
Kitap Fuarõ bugün başlõyor.
187 yayõnevi ve 350 edebi-
yatçõyõ okurla buluşturacak
fuarda 86 etkinlik düzenle-
necek. Fuar kapsamõnda Mi-
zah ve Altõn Koza Edebiyat
Festivali gerçekleştirilecek.
Cumhuriyet Kitap Kulü-
bü’nün de yer alacağõ fuarõn
Onur Konuğu olarak Mu-
zaffer İzgü belirlendi. TÜ-
YAP Adana Uluslararasõ
Fuar ve Kongre Merke-
zi’nde düzenlenecek olan
ve Cumhuriyet yazarlarõnõn
da katõlacağõ kitap fuarõ 18
Ocak’ta sona erecek.
TÜYAP, Türkiye Yayõn-
cõlar Birliği ve Çukurova
Fuarcõlõk AŞ işbirliğinde,
Adana Büyükşehir Beledi-
yesi’nin katkõlarõyla düzen-
lenen Çukurova 2. Kitap
Fuarõ bugün 12.00’de açõla-
cak.
Fuarla ilgili hazõrlõklarõn
tamamlandõğõnõ belirten ga-
zetemiz yazarõ ve TÜYAP
Kültür Fuarlarõ Genel Ko-
ordinatörü Deniz Kavuk-
çuoğlu, geçen yõl ilk kez dü-
zenlenen fuarõn büyük ilgi
gördüğünü anõmsattõ.
Kitap Fuarõ başlõyor
Van’da bir kişi
donarak öldü