01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Karanlık Bir Ucundan Aydınlanırken... “Ergenekon”a ilişkin ilk işaret Danıştay cinayeti sı- rasında gelmişti. Başbakan ve anımsadığımca bakanlarından biri, ci- nayetin hemen ardından, beklenmedik bir şeyler olacağını ima eden sözler söylemişlerdi. Öldürülen yargıcın kanı henüz yerdeyken ve cina- yet sanığının soruşturması tamamlanmamışken, Baş- bakan ve bakanı ima ettikleri bilgilere nasıl ulaşabil- mişlerdi? Bugün sahip olduğumuz bilgilerin ışığında böyle bir soruya verilebilecek yanıt özetle şudur: Hükümet “Ergenekon” hazırlığının içinde, belki de onun başlıca mimarlarından biriydi. Bu kapsamda bir davanın sadece yargı kurumu çer- çevesinde, bir ya da birkaç hukukçu tarafından ha- zırlanabileceğini düşünmek safdillik olur. “Ergenekon” bombası neden o günlerde patlatıl- madı? Toplumu sarsan gözaltı ve tutuklamalar neden o sı- ralarda yapılmadı? Herhalde hazırlık tamamlanmadığından ya da uy- gun zaman kollandığından. Ve bombanın patlatılması için başsavcının AKP’ye karşı açılan kapatma davasında görüş bildireceği gün- den daha uygun bir zamanlama da olamazdı… “Ergenekon” konusunda yazılıp çizilenler ünlü “id- dianame”nin sayfalarından daha büyük bir sayıya ulaş- mış olmalı. Tetikçi medyanın yayınları ibret vesikaları olarak ge- leceğe kalacaktır. Bunlar toplumu aydınlatma sorumluluğu taşıyan ya- yın organları değil, kafa karıştırmaya yönelik muhbir- lik belgeleridir. Bu türden gazeteleri bayiden isteyenlere ya da top- luma açık bir yerde okuyanlara rastladığımda “Utan- mıyor musunuz?” diye sormamak için kendimi güç tu- tabiliyorum. Fakat bu gibi kimseler arasında yaptıklarının ayıp ol- duğunu düşünenler belki de çoğalmış olmalı ki, sö- zünü ettiğim yayınların hiç değilse gözle görülür yer- lerdeki okurlarının azalmış olduğunu söyleyebilirim… Toplumu yalanla uzun süre kandıramazsınız… En azından üslubunuzdaki, tarzınızdaki, utanç ve- rici çığırtkanlığınızdaki ahlakdışılığı sezip rahatsızlık du- yacaklardır… “Ergenekon” konusunda zihin açıcı yayınlar da ne mutlu ki eksik değil. Bunlardan biri ve belki en önemlisi, 4 Ağustos ta- rihli Cumhuriyet’in başyazısı idi. “İslamcı Derin Devlete Doğru…” başlıklı yazıda özet- le, 2500 sayfalık iddianamede toplumun hemen her kesiminden birbiriyle ilgisiz kimseler ve kurumlar bir araya getirilmişken, bir tek İslamcı kesimden kimse- nin bulunmadığına dikkat çekiliyor ve komünizm karşıtı dönemin derin devletini ortadan kaldırma ba- hanesi ile “İslamcı derin devleti yaratmak tuzağına dü- şülmemeli” deniyordu… Sözünü ettiğim bu yazı, birçok kez dikkatle okunup üzerinde düşünülmesi gereken önemdedir… Aynı bağlamda sayılabilecek bir başka yazı, geçti- ğimiz pazar günü “Hürriyet”te Soner Yalçın imzasıyla yayınlandı ve en önemli bölümleri gazetemizce de “ik- tibas” edildi… Soner Yalçın’ın yazısının “Ergenekon’u Doğru Oku- mak” başlıklı bölümünde, yukarıda sözünü ettiğim “te- tikçi” ya da “yandaş” medya ile ilgili olarak altı çizil- mesi gereken en önemli saptayım bence şudur: Bu medyanın amacı Ergenekon’u araç olarak kul- lanarak “ulus devleti yıkıp, renkli devrimin yolunu aç- mak”tır… Renkli devrimlerin ne olduğu ise, son Gürcistan olay- ları ile çok daha açıklıkla ortaya çıktı: ABD emperyalizminin çıkarlarına, dünya egemen- liği hedefine hizmet… “Renkli devrim”ler eski Sovyet ülkelerinde sosya- lizm mirasının yok edilmesine yönelikti. Onlar açısından Türkiye’deki hedefinse, Ekim 1923 ve 27 Mayıs 1960 miraslarının; bir başka deyişle de demokrasi karşıtlığının değil, ülkemiz koşullarında bu demokrasiye temel oluşturan mirasın yok edilmesidir… Bu nedenle de “2. Cumhuriyetçi”lerin amaçları Er- genekon iddianamesiyle bire bir örtüşmektedir ve eğer bu 2. Cumhuriyetçiler ve onlara yakın çevreler arasında bu örtüşmeyi göremeyen, AKP yönetiminden sami- mi olarak demokratik açılım bekleyen ya da söz ko- nusu iddianamenin asıl hedefini göremeyenler varsa, sonuçta düş kırıklığı, pişmanlık ve utanç yaşamaları kaçınılmazdır… Bir iddianame çevresinde yaratılmak istenen karanlık, namuslu, bilgili, bilinçli, cesur insanların çabalarıyla bir ucundan aydınlanıyor. Fakat öte yandan, ülkeyi saran karanlık sanki da- ha da koyulaşmakta… Onun çözülüp dağıtılması için ise daha büyük güç, bilinç, çaba gerekiyor… [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 T A T Y L K Ö Y Ü YD T A T Y L K Ö Y Ü YD T A T Y L K Ö Y Ü YD ÇANAKKALE - Küçükkuyu Rez: 0 (286) 752 51 32 - 752 00 16 Fax : 0 (286) 752 11 33 www.yesilida.com Atatürk’ün çiftliğinin özelleştirilmesi kararõ çõktõ, Suudi bakan ilginç bir zamanlamayla ‘yatõrõma’ geldi Hükümetin Yalova õsrarõMURAT KIŞLALI ANKARA - Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan başkanlõğõndaki Özel- leştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK), Suudi Arabistanlõ Bakan Fahad A. Balghunaim’in Türkiye’ye gelerek Tarõm İşletmeleri Genel Müdürlü- ğü’nde (TİGEM) brifing almasõn- dan 2 hafta önce, TİGEM’in bünye- sindeki Atatürk’ün Yalova çiftliği- ni özelleştirme kararõ aldõğõ ortaya çõktõ. Zamanlamaya dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odasõ (ZMO) Başkanõ Gökhan Günaydın “Ata- türk Tarım İşletmesi özelleştirilir- se, büyük önder Atatürk’ün vasi- yetine aykırı biçimde, bereketli ta- rım toprakları üzerinde, belki de Arap sermayesinin otelleri yükse- lecek” dedi. ÖYK 12 Ağustos 2008 tarihinde “mülkiyeti TİGEM’e ait Yalova Atatürk Tarım İşletmesi Müdürlüğü’nün -İşletme TİGEM bünyesinde kalacak şekilde- kul- lanımında bulunan bazı taşınmaz- ların bir yıl içinde ‘satõş’ yöntemiyle özelleştirilmelerine” karar verdi. Yalova’yı ‘pazarlama’ süreci Atatürk’ün Yalova’da arazi satõn alarak kurduğu ve 1937 yõlõna kadar bizzat kendisi işlettikten sonra “tarım yapılması ve hilesiz meyve yetişti- rilmesi” için halka bağõşladõğõ çift- lik hakkõnda, Başbakan Erdoğan’õn başõnda bulunduğu Yüksek Planlama Kurulu (YPK) tarafõndan 14 Mart 2005 tarihinde tasfiye kararõ alõnmõş ancak Bursa 2. İdare Mahkemesi, YPK kararõnõ hukuka aykõrõ bularak iptal etmişti. Toprağõ korumanõn “bir ulusun onuru” olduğu vurgulanan mahkeme kararõnda, idarenin tasfiye yerine, anayasa hükümleri uyarõnca “top- rağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek” için ge- rekli önlemleri almasõ gerektiği bil- dirilirken, Başbakanlõk’õn mahkeme kararõna karşõ yaptõğõ itiraz da, Da- nõştay 10. Dairesi tarafõndan redde- dilmişti. ‘Kararı yargıya taşıyacağız’ ZMO Başkanõ Günaydõn, ÖYK kararõnõ yargõya taşõyacaklarõnõ be- lirterek şöyle konuştu: “Arazileri sa- tılan bir işletme üretim yapamaz. Dolayısıyla işletmenin TİGEM bün- yesinde kalmasına yönelik ifade, yalnızca kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. Atatürk Tarım İşlet- mesi’nin taşınmazlarının özelleşti- rilmesi halinde, söz konusu arazi ya- pılaşmaya açılacak ve büyük önder Atatürk’ün vasiyetine aykırı bi- çimde, bereketli tarım toprakları üzerinde belki de Arap sermayesi- nin otelleri yükselecektir.” Ziyaretin zamanlaması ÖYK’nin kararõndan tam 2 hafta sonra 26 Ağustos 2008 tarihinde Suudi Arabistan Tarõm Bakanõ Balg- hunaim, beraberinde 11 işadamõ ile birlikte, “yatırım yapmak için giri- şimlerde bulunmak üzere” Türki- ye’ye geldi. Konuk bakan ile birlik- te gelen Suudi Arabistanlõ işadamla- rõna, Tarõm İşletmeleri Genel Mü- dürlüğü’nde (TİGEM) bilgi verildi. Heyet, TİGEM’in bazõ birimlerinde incelemelerde de bulundu. Atatürk’ün Yalova Çiftliği’ni ilk tasfiye girişimi yargõdan dönen AKP hükümeti, şimdi de taşõnmazlarõnõn işletimi TİGEM’de kalmak üzerine satõşõ için harekete geçti. Hükümetin bu kararõndan iki hafta önce Suudi Arabistanlõ Bakan Fahad A. Balghunaim’in Türkiye’ye gelerek TİGEM yetkililerinden brifing aldõğõna dikkat çeken ZMO Başkanõ Gökhan Günaydõn, satõş kararõnõ yargõya taşõyacaklarõnõ belirtti. CHP’Lİ OKAY’DAN SORU ÖNERGESİ ‘TRT parti televizyonuna dönüştürüldü’ Yasa gereği tarafsõz olmasõ gereken devlet televizyonunda ‘Ana Muhalefet Partisi Boşluğu’ konulu program düzenlenmesini Meclis gündemine taşõyan CHP’li Okay, ‘‘Kamu kaynaklarõ ile CHP düşmanlõğõ yaptõrõlmaktadõr’’ dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, TRT’de yayõmla- nan bir programõn konu- sunun “Ana Muhalefet Partisi Boşluğu” olarak seçilmesini ve parti tem- silcisinin bulunmadõğõ programda CHP eleştiri- lirken AKP’ye övgüler düzülmesini Meclis gün- demine taşõdõ. Anayasa gereğince TRT yayõnlarõnõn tarafsõzlõğõ- nõn esas olduğuna işaret eden Okay, TRT 2’de ya- yõmlanan “5 Gün 5 Gün- dem: Yüzleşme” adlõ programda, konu olarak “Ana Muhalefet Partisi Boşluğu” konusu seçildi- ğine dikkat çekti. Okay, “Programın konusu bi- le hüküm cümlesi içer- mekte ve bu peşin hük- mün tartıştırılarak, bel- leklere kazınması amaç- lanmaktadır. Adı geçen programın yayıncısı, F Tipi yayıncılığın mer- kezi Zaman gazetesin- den, Turizm ve Kültür Bakanlığı’na oradan da TRT’ye transfer olan Ahmet Turan Ayhan’dır. Sunuculuğunu TRT’nin kadrolu spikeri Ayşe İdem Tümer, yorumcu- luğunu ise Etyen Mah- cupyan yapmaktadır. Bu durum, bırakınız ikti- dar borazanlığını, TRT’nin devlet televiz- yonu olmaktan çıkıp, parti televizyonuna dö- nüştürüldüğünü ortaya koymaktadır. Böylece kamu kaynakları ile CHP düşmanlığı yaptı- rılmaktadır” dedi. Ferda Paksüt’e korumalõ sorgu Anayasa Mahkemesi Başkanvekili’nin eşine, 6 saatlik sorguda telefonla görüştüğü etkin isimlere ilişkin sorular soruldu fakat görüşmeler tutanağa geçirilmedi İLHAN TAŞCI ANKARA - Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün eşi Fer- da Paksüt, Ergenekon savcõsõ Zekeri- ya Öz’ün talimatõyla önceki gün Anka- ra’da gün boyunca sorgulandõ. Sorgulamada en dikkat çeken unsur ise Paksüt’e pek çok telefon görüşmesine iliş- kin Zekeriya Öz tarafõndan hazõrlanmõş sorular yöneltilirken, kendisine örgütle bağlantõsõ ya da neyle suçlandõğõna iliş- kin herhangi bir bilgi verilmemesi oldu. Ferda Paksüt’ün ifadesinin tutanağa ge- çirilme kõsmõnda uygulamada görülme- yen bir yöntem kullanõldõ. Paksüt’e, yap- tõğõ telefon görüşmelerinin içeriği okunup diyecekleri soruldu. Ancak Paksüt’e so- ru olarak yöneltilen telefon görüşme içerikleri ifade tutanağõna yazõlmadõ. Bu yolla Ferda Paksüt’ün konuştuğu kimi et- kin kişilerin deşifre edilmemesi ve bu ko- nuşma içeriklerinin sõzmasõnõn önlen- mesinin amaçlandõğõ belirtildi. Paksüt’ün ifadesini alan Ankara Cum- huriyet Savcõsõ Mustafa Bilgili’nin ifa- de tutanaklarõnõ özel bir kurye ile soruş- turmayõ yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz’e gönderdiği öğre- nildi. Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ Zekeriya Öz’ün ifadeleri incele- mesinden sonra Ferda Paksüt’ün soruş- turmadaki konumu netlik kazanacak. Savcõ Zekeriya Öz’ün gerek duymasõ du- rumunda, Ferda Paksüt’ün yeniden sor- gulanmasõ gündeme gelebilecek. ‘Dava görülürken taraf olamayız’ SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Ergenekon davasıyla ilgili olarak “Ergenekon soruşturmasında dostlarımız ve büyüklerimiz var. Aklanmalarını yürekten diliyoruz. Adalete güveniyoruz. Ayrıca dava görülürken taraf olamayız” dedi. SHP Ankara İl Başkanı Celal Koç ve SHP Genel Saymanı İnsan Göğüş ile Kocaeli İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Karayalçın, Ergenekon davasına taraf olmayacaklarını belirterek solda davaya yönelik fikir ayrılığını anlayamadıklarını söyledi. Karayalçın, “SHP açıktır ve nettir. Ergenekon’dan akılları karışan sol kesimdeki arkadaşlara SHP’deki gibi zihin açıklığı diliyorum. Ergenekon soruşturmasında dostlarımız ve büyüklerimiz var. Adalete güveniyoruz” diye konuştu. Karayalçın, yerel seçimler öncesinde de sol partilerin düşüncelerini somutlaştırmasını istedi. SHP olarak yerel seçimlerle ilgili program hazırladıklarını anlatan Karayalçın, şunları söyledi: “Halkımız yerel seçim denince sadece belediye başkanlığını düşünüyor. Bu seçimlerde il genel meclisi ve muhtar seçimleri de önemlidir. Biz SHP olarak sosyal belediyeciliği hayata geçireceğiz. Belediyelerin ticarethane olmadığını göstereceğiz, meydansız kent bırakmayacağız. Kent ekonomik ve sosyal konseyleri kurulacak, belediye yöneticilerinin mal varlıkları günü gününe internetten izlenecek.” (Fotoğraf: AHMET KURT)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear