Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
3 AĞUSTOS 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
15
M. Alpaslan Yener:
“Saksı olarak
kullanılan iki
havan mermisini
bulduk, bir de
havanları bulursak
anında asarız.”
AKP taze
başlangıcı nasıl
yapar? Hazine’nin
kestiği payı başka
yerden çıkararak...
Kucaklama
Zehra Top: “Başbakan
bir ve bütün olarak
vatandaşları
kucaklayacakmış.
Öyle bir kucaklayacak
ki vatandaşın nefesini
kesecek!”
Kredi
Ahmet Önen:
“AKP’nin
kapatılmamasının
kendilerine verilmiş
yeni bir avans değil,
son kredi olduğunu
anlamışlardır umarım!”
Sabancı
Erol Barutçugil: “Sakıp
Ağa, Atatürk’ü
eleştirmeyi tercih
nedeni sayan
‘Holding Rektörü’nü
duysaydı, mezarında
dikelirdi mutlaka!”
YağmurDeniz
Yüksek Yerilim Hattı
[email protected]
Nitelikli çoğunluk olmadığı için niteliksiz
hükümete kaldık!
Isparta’da Atatürk’e yasak getirildi!
TÜRKİYE Futbol Federasyonu,
Isparta’daki Süleyman Demirel
Üniversitesi’nin öğrenci yurdunda 12
yaş grubu gençler için “futbol köyü”
çalışması yapıyor.
100 gencin katıldığı eğitim
programı çerçevesinde, federasyon
yetkilileri Atatürkçü Düşünce
Derneği Isparta Şubesi’nden
“Atatürk ve Çocuk” konulu bir
sunum yapmalarını istiyor.
Dernek yönetimi, Prof. Dr. Ahmet
Saltık’ın hazırladığı “Atatürk’ü
Anlamak ve Anlatmak” başlıklı bir
belgeseli öğrencilere
gösterebileceğini bildiriyor. 30
Temmuz Çarşamba akşamı, futbol
köyünün öğrencileri yurtta toplanıyor;
Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta
Şubesi Başkanı Mahmut Özyürek de
belgeseli ekrana getirmeye başlıyor.
Bir süre sonra salona giren ve
“nöbetçi özel güvenlik” görevlisi
olduğunu söyleyen bir şahıs, yurt
müdürünün emri ile gösterinin
durdurulmasını ve dokümanın
kopyasının verilmesini istiyor.
Federasyon yetkilileri, görevliyi
kenara çekip gösterinin devamını
sağlıyor ama uygulanamasa da
Isparta’da Atatürk’e yasak kararı
verilmiş oluyor!
- Satürn’ün uydusunda su
umudu varmış...
“Darısı dünyanın başına!”
ANAYASA Mahkemesi, neredeyse oybirliği
ile 11 üyeden 10’unun oyu ile AKP’nin laiklik
karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğine karar
verdi. İktidardaki AKP’nin şeriatçı bir parti,
İslamcı bir parti, dinci bir parti olduğu yüksek
yargı kararı ile tescillendi.
Fakat AKP’nin ve hükümetin başındaki RTE
sanki başka bir ülkede yaşıyor; yargı kararı
umurunda değil, “Hiçbir zaman laikliğe karşı
eylemlerin odağı olmadık” diyebiliyor.
Liboş ve şeriatçı takımına bakarsak Anayasa
Mahkemesi AKP’yi kapatmayarak demokrasiyi
korudu. Peki, “eski tas eski hamam yola
devam” kafasındaki RTE’den demokrasiyi nasıl
koruyacağız!
RTE’nin kafasındakini okumak için kâhin
olmaya gerek yok; punduna getirilmiş bir
anayasa değişikliği ile demokrasinin yargı
ayağını kesip atmak, eğer kesip atamıyorsa
yargıyı koltuk değneğine muhtaç etmek!
Türkiye’de birilerinin buna gücü yeter mi?
Eğer arkasında Avrupa Birliği ve Amerika
Birleşik Devletleri varsa yeter! Emperyalizmin,
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye
için uygun gördüğü “Ilımlı İslam” modeli halen
yürürlüktedir ve kapatılmamış bir AKP de bu
projenin en büyük teminatıdır!
Öte yandan, İslamcı AKP’nin kurucularından,
İslamcı AKP’nin ilk başbakanı ve İslamcı AKP
milletvekillerinin oyu ile cumhurbaşkanı seçilen
Abdullah Gül, bütün bu olup bitene ne diyor?
Çankaya’dan Gül’ün “kamuoyuna
duyurulmasını istediği” yazılı bir açıklama
yapılmış; Cumhurbaşkanı, hükümete işinin
başına dön çağrısı yapmış! Ne diyelim, Allah
kabul etsin!
Abdullah Gül, eğer oturduğu koltuğun hakkını
vermek istiyorsa... Türkiye’deki kutuplaşmayı
durdurup uzlaşma yolunda ilk adıma öncülük
etme düşüncesindeyse... Şu anda elinin altında
çok büyük bir fırsat var, bunu kullanmalıdır. Bu
fırsat rektör atamalarıdır. Gül, YÖK’ün başına
gökten zembille indirdiği Yusuf Ziya Özcan’ın
kontrolünde partizanca hazırlanan rektör
adayları listesini bir kenara bırakıp
üniversitelerin seçim sonuçlarına göre atama
yaparak toplumsal barışı sağlayacak ilk adımı
atabilir. Bu ilk adım AKP için bir frene basmadır
ancak bundan en kazançlı çıkacak olan da yine
AKP ve RTE olacaktır.
Adım
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Karar ve Sonuçları
Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’unun ‘la-
iklik karşıtı eylemlerin odağı’ olduğu görüşünde
birleşmelerine rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi ka-
patılmadı, badireyi alacağı hazine yardımının yarıya
indirilmesiyle atlattı. Bana, kararı nasıl bulduğumu
soracak olursanız, yanıtım, “Böylesi iyi oldu,” biçi-
minde olacaktır. Çünkü gördüğüm kadarıyla toplu-
mun çoğunluğu oluşturan geniş kesimleri, bir yan-
dan içinde bulunduğumuz ekonomik krizin sonuç-
larıyla, işsizlikle, yoksullukla boğuşur, gelecek kor-
kusuyla yaşarken, öbür yandan da Ergenekon da-
vasının yol açtığı gerilimle madden ve manen yeni
bir krizi taşıyamayacak ölçüde güçten düşmüştür.
Okulluluk ortalaması 4 yılın altında olan bir toplum,
ağır bir sosyal strese yol açan olağanüstü koşullarda
söz konusu kendi geleceği olsa bile genel seçim-
ler gibi belirleyici dönemeçlerde rasyonel/akılcı ka-
rarlar veremez. Bu düşüncelerimin çoğu zaman ‘hoş’
karşılanmadığını, okuyan ya da dinleyenlerin beni
‘halkı küçümsemekle’, ‘seçkinci davranmakla’ suç-
ladıklarını biliyorum. Ne var ki devekuşu gibi başı-
mızı kuma sokmak, gerçeklerin üstünü örtmek, ken-
dimizi kandırarak içimizi rahatlatmaktan öte bize bir
yarar sağlamıyor.
Anayasa Mahkemesi AKP’yi kapatma kararı ver-
se ve genel seçimlere gidilseydi, siyaset yapmala-
rı yasaklanacak 71 kişinin dışındaki AKP kadrolarıyla
kurulacak yeni parti, emanetçi lideri kim olursa ol-
sun, oynayacağı mağdur rolünün de etkisiyle se-
çimlerde yine birinci parti olacak ve çok büyük bir
olasılıkla hükümeti tek başına kuracaktı. Yakın ta-
rihimiz, toplumumuzun, kapatılan partilerin mağ-
duriyetini her zaman kendi mağduriyetlerinin üzerinde
gördüğünü çeşitli örneklerle göstermiştir. Toplumun
genel eğitim düzeyi yükselmedikçe ve rasyona-
lizm/akılcılık bireylerin siyasal seçimlerini yönlen-
dirmedikçe bu ‘tersine davranış’ hep var olacaktır.
Kapatmayla sonuçlanmasa da Anayasa Mahke-
mesi’nin AKP’nin ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı ol-
duğu’ yolundaki kararı, bu partiye yönelik ‘kesin’ bir
uyarı olması nedeniyle önemlidir. AKP eğer Yargı-
tay Başsavcılığı’nın dikkatinin üzerinde olduğu bi-
linciyle hareket edip kendisine çekidüzen vermeyi ba-
şarabilirse bu her şeyden önce Türkiye için yararlı
olacaktır.
Burada bir gerçeği dile getirmek gerekmektedir.
Laikliği korumakla yükümlü yargı ile laiklik karşıtı ey-
lemlerde odak olma ilişkisinde AKP’nin zayıf karnı
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Sayın Erdoğan belli iç ve dış çevrelerin tüm şişir-
melerine karşılık gerek yetiştiği sosyal-kültürel çev-
re gerek aldığı eğitim gerekse de uzun yıllardır mer-
kezinde bulunduğu siyasal yapı nedeniyle ufkunu Tür-
kiye’yi yönetecek boyutlarda genişletememiş yerel,
konuşmaktan düşünmeye zaman ayıramayan po-
pülist bir politikacıdır. Bu nedenle de hem kendini
hem de partisini ‘Ziya Gökalp şiiri’ ve ‘İspanya’da-
ki -…velev ki ile başlayan- konuşması’ gibi örneklerde
görüldüğü gibi yasal sınırların eşiğine getirmektedir.
AKP, nevzuhur liberal çevrelerin savlarının tersi-
ne demokrasiyi içselleştirememiş bir partidir. Kad-
roları ve tabanına dincilik egemen olduğu sürece
AKP’nin demokratik bir yapıya kavuşmasına nesnel
olarak olanak yoktur. Buzla ateş nasıl bir arada dü-
şünülemezse dinle demokrasi de bir arada düşü-
nülemez. İslam, değiştirilemez bir ‘dogma’, de-
mokrasi ise sürekliliği olan bir açılımdır.
AKP, önümüzdeki dönemde ‘dogma’ ile temeli ‘de-
ğişebilirlik’ olan demokrasi arasındaki hassas den-
geye azami özen göstermek zorundadır.
Bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi’ne de görev-
ler düşmektedir. Erken seçim olasılığı ortadan kalk-
tığına göre CHP, bir an önce kendine çekidüzen ver-
meli, özellikle anayasa değişikliği ve 301. madde ko-
nusundaki düşüncelerini gözden geçirmeli, ‘1930’la-
rın partisi gibi olma’ görüntüsünden kendini kur-
tarmalıdır. Tabii hâlâ sosyal ve demokrat bir parti ol-
mak iddiası varsa.
www.denizkavukcuoglukitaplari.blogspot.com
[email protected]
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
‘Hazine Yardõmõ’ Kõsõtlandõ..
Ya ‘Hazine Arazileri’ Yağmasõ?
Ülkemizi yöneten parti, “laik-
liği gözetmediği” için Anayasa
Mahkemesi’nin 11 üyesinden,
başkanõn dõşõndaki 10’unun oyla-
rõyla “suçlu” bulundu.
“Ceza” olarak “kapatılma-
sı”nõ gerekli gören 6 üye karar ye-
ter sayõsõndan “bir eksik” kal-
dõklarõndan, partinin laikliğe aykõrõ
tutumlar içinde olduğunu saptayan
“tüm üyeler” Hazine’den verilen
yardõmõ yarõya indirdiler.
Bizim Hazinemiz, sõradan bir
devlete ait değildir. Laik, demo-
kratik, sosyal hukuk devleti olan
Türkiye Cumhuriyeti’nin Hazi-
nesidir. Cumhuriyeti kuran ve ya-
şatan ulusun 85 yõllõk özverili bi-
rikimidir.
Yüce yargõnõn cezasõ; “Ulusun
parası laik Cumhuriyete bağlı
partilere verilir; Cumhuriyetin
Hazinesinden Cumhuriyete ay-
kırı tutumlar beslenemez..” an-
lamõna geliyor...
2008 için AKP’ye 45 milyon;
CHP’ye 20 milyon, MHP’ye de 14
milyon YTL verilmiş... Demek ki
AKP 22.5 milyonu “ulus”a iade
edecek, kalanõn da tek kuruşu la-
iklik karşõtlõğõna harcanmayacak...
Laikliğin tapuları
Yüce kararõn bu “sonucu”nu
düşündükçe aklõma “Hazine ara-
zilerimiz” geliyor. Tõpkõ partile-
re verilen ulusal paramõz gibi,
ulusal tapularõmõz da “laik Cum-
huriyetin zenginliği” değil midir?
Aynõ iktidar partimizce haraç
mezat pazarlanan “Hazine arazi-
lerimiz”in, sonunda “kim”lere
ve hangi “amaç”lara rant sağladõğõ
ortada. Siz hiç okul, kültürel et-
kinlikler, aydõnlanma vb. niyetlerle
kamu malõ satõldõğõnõ ya da alõn-
dõğõnõ duydunuz mu?
Özellikle laiklik düşmanõ ulus-
lararasõ dinci sermayeye geçmeye
başlayan Hazine mallarõmõzda,
Cumhuriyet karşõtlarõna rekor dü-
zeylerde rantlar sağlanmasõ, hü-
kümetlerin “de- mokratik hak-
kı” olmamalõ...
İktidar partileri, sadece Hazi-
ne’den aldõklarõ paralarõ değil,
kendilerine “emanet” edilen ka-
mu mallarõnõ da laik ve demokra-
tik devletin “esenliği”ni gözeterek
“değerlendirmek”le yükümlü ol-
malõlar.
Cumhuriyeti “mülksüz” bõrak-
mak; elde ne varsa sözde özelleş-
tirme adõna “yabancı”laştõrmak;
tarihi “okul binalarımız”õ bile rant
için pazarlamak; en az “laiklik
karşıtlığı” kadar sorgulanmasõ
gereken bir “anayasa suçu” değil
midir?
‘Kentsel sürgün’
Nitekim, son yõllarõn yeni rant
oyunu “Kentsel Dönüşüm” pro-
jelerine karşõ da “halkın tedir-
ginliği” artõyor.
Çünkü, özellikle “Hazine ara-
zileri”nde yõllarõn siyasi deste-
ğiyle yaratõlan semtler, “sağlık-
laştırma” yerine zorla bo- şaltõlõp
yõkõlarak “çağdaş-muhafazakâr
yaşam siteleri” için rant arsalarõ-
na dönüştürülüyor. Aynõ semtlerin
kuşaktan kuşağa “sakin”leri de
dağ başlarõndaki TOKİ bloklarõna
“istif”leniyorlar...
İstanbul’un Kartal ilçesinde de
bu uygulamaya karşõ “mahalle da-
yanışması dernekleri” kuran yö-
re insanlarõ, “kentsel sürgün”
dedikleri dönüşüme
karşõ “haklarını ara-
maya” başladõlar.
O kadar ki Büyükşe-
hir Belediyesi’nce Irak
kökenli İngiliz mimar
Zaha Hadid’e tasarla-
tõlan Kartal Dönüşüm
Projesi’nin de “insan
hakları ihlali” oldu-
ğunu belirten dernekler
hukuk mücadelesi baş-
lattõlar.
Kanal B’de bu gece
23.00’te yayõmlanacak
İmar Dosyasõ’nda “Pendik Yeni-
mahalle Yeşilbağlar ve Sapan-
bağları Mahalleleri Geliştirme
ve Koruma Derneği” Başkanõ İh-
san Turnalar ile “Hürriyet Ma-
hallesi Geliştirme Güzelleştirme
ve Koruma Derneği” Başkanõ Ni-
yazi Şahin, sorunlarõnõ aktara-
caklar.
Mimar Prof. Dr. Ahmet Eyüce,
Mimar-Şehirci Prof. Dr. Sümer
Gürel ve Mimarlar Odasõ Kartal
Tems. Osman Güdü ise toplum-
sal huzursuzluğun temelindeki
“kentsel dönüşümün kentsel
sürgüne dönüşmesi”ni uzman-
lõklarõ açõsõndan değerlendirecek-
ler...
Evet... Anayasa Mahkemesi,
ülkemizi yöneten partinin Hazi-
ne’den aldõğõ para yardõmõnõ yarõ-
ya indirerek yaklaşõk 22.5 milyon
YTL’lik bir ceza vermiş oldu.
Peki, bu paranõn kim bilir kaç
katõ haksõz rant yaratan “Hazine
arazileri yağması” nasõl sorgu-
lanacak?
Yanõtõ, bu gece İmar Dosya-
sõ’nda...
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com
(ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com
HARBİ SEMİH POROY
3 Ağustos
Havan
SESSİZ SEDASIZ (!)
[email protected]
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Madensula-
rõnda, sõcak su
kaynaklarõnda
bulunan bir
asit. 2/ Türk
müziğinde bir
makam... Sõr-
bistan’õn ulusal
dansõ. 3/ Ata-
ma... Bir aracõ
tutmaya yara-
yan bölüm. 4/
Doğu Anadolu’da bir
õrmak... Derviş sela-
mõ. 5/ Yeşil elma,
üvez, mürver gibi bit-
kilerden özütlenen bir
asit 6/ Akõl... Kahve-
rengi kabuklu ve ye-
şil etli bir meyve. 7/
Hayvanõn bir yanõn-
daki yük... Testere,
rende, törpü gibi araç-
larla işlenen bir şeyden dökülen kõrõntõlar. 8/ İyi ye-
tişmiş, değerli kimse... Kuran’da bir sure. 9/ Yeşil
yapraklõ bitkiler, narenciye, kümes hayvanlarõ, yu-
murta sarõsõ gibi besinlerde bulunan ve kansõzlõğõn
tedavisinde kullanõlan bir asit.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kötü, çirkin... Keçi kõlõndan hayvan çulu, yem tor-
basõ gibi şeyler dokuyan kimse. 2/ Düz ve geniş ara-
zi... Güney Amerika’ya özgü, fõrõnda ya da õzgara-
da pişirilen sõğõr eti yemeği. 3/ Suudi Arabistan’õn
para birimi... Köpek ve ineklere yedirilmek için un
ve kepekle hazõrlanan yiyecek. 4/ Yatak doldurmaya
yarayan yün, pamuk, kõtõk gibi şeyler... Bir nota. 5/
Kullanõlmaya hazõr para. 6/ Bir renk... Ekvator ku-
şağõndaki geniş tropikal çayõrlara verilen ad. 7/ Ki-
mi yiyeceklere lezzet katmak için eklenen suluca
malzeme... Silisyumun oksijenli bileşimlerine ve-
rilen ad. 8/ Tekke edebiyatõ şiir türlerinden biri... İs-
yankâr. 9/ Kimyasal çökelti... Sõğ sularda ağõr
yükleri taşõmakta kullanõlan, altõ düz tekne.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
Ç U L L A M A U
I R A Y A L A N
L A V D A N O M
B T İ K E A K
I R A K J Ü R İ
R O E T T İ K
M O L E K Ü L
F A V E L A İ M
A N A Ç T A S A
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
2
3
4
5
6
7
8
9
KUŞADASI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN
ESAS NO: 2006/308
Davacõlar Şaban Söyler, İbrahim Üstün, Mehmet Ali Söyler, Erdem Söyler, Vasfõye Söyler ve Hüseyin Söyler vekili tarafõndan mah-
kememize açõlan gaiplik davasõnõn verilen ara kararõ gereğince.
Aydõn ili Kuşadasõ ilçesi Davutlar/Osmaniye Mahallesi Cilt: 13, Hane: 118’de nüfusa kayõtlõ Nuri ve Şerife kõzõ 01.07.1902 Kuşa-
dasõ D.lu 25348255936 T.C. Kimlik No’lu EDA BAYRAMOĞLU, Aydõn İli Kuşadasõ İlçesi Davutlar/Osmaniye Mahallesi Cilt: 13,
Hane: 118’de nüfusa kayõtlõ Maze ve Eda kõzõ Kuşadasõ 01.07.1920 D.lu 25339256218 T.C. Kimlik No’lu MÜKERREM BAYRA-
MOĞLU ve Aydõn İli Kuşadasõ İlçesi Davutlar/Osmaniye Mahallesi Cilt: 13, Hane: 118’de nüfusa kayõtlõ Sinan ve Emetullah oğlu
Girit 01.07.1858 D.lu 25354255708 T.C. Kimlik No’lu MAZE BAYRAMOĞLU’nun gaipliğine karar verilmesi talep edildiğinden
hayatõ veya ölümünden haberdar olanlarõn veya tanõyan ve bilenlerin veya kendisinin işbu ilanõn gazetede ilan tarihinden itibaren 6
(altõ) ay içerisinde mahkememizin 2004/416 Esas sayõlõ dosyasõna başvurmalarõ, aksi takdirde gaiplik kararõ verileceği hususu ilanen
tebliğ olunur. 16.07.2008 Basõn: 42912
Mimar Zaha Hadid ve Kartal Projesi:
Yöre halkının tepkisi umursanmıyor...