Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Rus ve Amerikan
İmperyası ile Ankara
Kafkaslar’da suların hızla ısınması kimse için şa-
şırtıcı değil. Saakaşvili’nin, Batılı müttefiklerinin
uyarılarına aldırmadan başlattığı Güney Osetya sal-
dırısından sonra hızla gelişen olaylar, Rus Parla-
mentosu Duma’nın iki kanadının da, Osetya ve Ab-
hazya’nın tek taraflı bağımsızlık ilanlarını tanıyan
kararının ardından Rusya Devlet Başkanı Med-
vedev, Duma’nın istişari nitelikteki bu kararını ive-
dilikle onaylayarak bloklar arasındaki gerginliği iyi-
ce arttırdı.
Sovyetler Birliği’nin son yöneticilerinden Mihail
Gorbaçov, soğuk savaş dönemini aratmayacak
yeni bir küresel gerginliğin patlak verdiği yorumunu
yapıyor ki, bu görüşün haklılığını yadsımak pek ko-
lay görünmüyor.
Rusya’nın Abhazya ve Osetya’nın tek taraflı ba-
ğımsızlık ilanını kabul edip, bu devletleri tanıma-
sı ne kadar tutarlıdır?
Bu soruya yanıt verirken Çeçen sorununu dü-
şünmek yeter bile...
Kafkaslar’da etnik grupların taleplerine böyle sı-
cak bakan Rusya, Çeçenler konusunda dünyaya
ne diyebilecek acaba?
Peki , “Abhazlar ile Osetya’nın bağımsızlık ilan-
larına, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü gerekçesiy-
le karşı çıkan ABD - NATO ve Batı ne kadar tutarlı?”
derseniz, onun yanıtını ararken de Kosova me-
selesini düşünmek gerek herhalde...
Kafkaslar’daki bunalım patlak verdiğinden be-
ri aklıma hep dostum Mete Tapan’ın bir anısı ge-
lir. Mete Tapan’ın, çok sevgi ve saygı duyduğu es-
ki kayınpederi, rahmetli Ahmet Caferoğlu, Sov-
yetler’in politikasından söz ederken hep damadını
uyarırmış:
- Sakın söylenenlere kanma evladım! Bu aslın-
da “Rus imperyası”dır.
Rus emperyalizmine dikkati çeken Caferoğlu’nun
haklılığını tarih bir kez daha gösterdi.
Ama şimdi Kafkaslar’da cereyan eden olayla-
ra yalnız bu gözle bakarsak yine gerçeğin bir kıs-
mını görüp kalanını ıskalamış oluruz.
Şu anda Kafkaslar’da “Rus imperyası” ile “Ame-
rikan imperyası” çekişiyor ve ilgili bütün taraflar da
bu ikisi arasına sıkışmış durumda bulunuyor.
Tabii Rus ve Amerikan imperyası’nın çatışma-
sı arasına sıkışmış olanlar içinde Ankara da bu-
lunuyor.
Sorun, soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte, taa
1. Dünya Savaşı ertesinden başlayarak herkesin
dikkatini ve iştahını çeken, yeryüzünün en büyük
petrol bölgelerinden Kafkasya’ya kimin egemen
olacağı sorusundan çıktı.
Bölgenin önemini bilen ve artık iki kutuplu
dünya sona erdiği için kendisini rakipsiz gören ABD
buranın egemenliğini, piyonları aracılığıyla yürür-
lüğe koyduğu “renkli devrimler” ile ele geçirme-
ye çalıştı.
Ama Rusya, yeni çarı Putin ile çabuk toparlandığı
için, bölgede Rus İmperyası’nın istemlerinden vaz-
geçmeyeceğini son olayla bir kez daha cümle âle-
me gösterdi. Rus imperyası, dişlerini gösterir de
Amerikan imperyası göstermez mi?
Washington da Karadeniz’de, Montreux’nün laf-
zına uygun olsa bile, ruhuna ne kadar uygun ol-
duğu tartışma götürür bir manevra ile Rusya’ya,
isteklerinden vazgeçmeyeceğini gösterdi.
Türkiye’nin kurucu taşlarından biri olan Boğaz-
lar Sözleşmesi de böylelikle gelip anlaşmazlığın gö-
beğine oturdu. Dışişleri uzun süredir, ABD’nin Ka-
radeniz’de Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin
getirdiği statüden memnun olmadığını, bu enerji
bölgesindeki denizin açık deniz statüsüne ka-
vuşturulmasını istediğini biliyordu.
Ankara, Washington ile yakın ittifak ilişkisi için-
de, Ankara’daki iktidarın en büyük dayanağının
Amerikan desteği olduğu kimsenin meçhulü değil.
Öte yandan Ankara aynı zamanda, başlıca
enerji kaynağı doğalgazının yüzde 67’sini Rus-
ya’dan temin ettiği için fena halde Rusya’ya ba-
ğımlı.
Bu durumda Ankara, Kafkasya konusunda ne
Mustafa Kemal döneminde olduğu gibi kuzey
komşunun yüzde yüz yanında durabilir, ne de so-
ğuk savaş döneminde olduğu gibi, tam Amerikan
tezleriyle örtüşen bir tavır izleyebilir.
Burada Türkiye’nin nasıl bir yol izlemesi konu-
sunu tartışmaya geçmeden önce yapılacak şey
“Rus ve Amerikan imperyalarının arasına sıkışmış
olan Ankara’da şu anda kendisini bu badireden se-
lamete çıkarabilecek yapıda bir iktidarın bulunup
bulunmadığı” sorusuna yanıt aramaktır.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
Köşk’teki bir yõlõnõ değerlendiren Cumhurbaşkanõ, herkese eşit mesafede durduğunu savundu
Gül: Vicdanõm rahatANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül,
1 yõllõk görev süresince herkesin
cumhurbaşkanõ olduğunu ileri sürerek
vicdanõnõn rahat olduğunu söyledi.
İşadamõ Fettah Tamince’nin yatõn-
da yaptõğõ tatilin kendine düşen kõs-
mõnõn ücretini ödediğini belirten Gül,
rektör seçimi sisteminin de değişme-
si gerektiğini bildirdi. Gül, “Çuku-
rambar zirvesi” ile ilgili olarak Baş-
bakan Tayyip Erdoğan ile rahat ko-
nuşacağõ zamanlara ihtiyaç duydu-
ğunu söyledi.
Gül, NTV’de katõldõğõ programda 1
yõlõnõ değerlendirdi. “Herkesin cum-
hurbaşkanı olabildiniz mi?” sorusu
üzerine Gül, “Vicdanım bu anlam-
da rahat. Bu makam siyasi bir ma-
kam değil, siyaseti bıraktım. Her-
kese eşit mesafedeyim. Çankaya’yı
herkese açtım. Fikri zikri ne olur-
sa olsun, benim cumhurbaşkanı ol-
mamam için çaba sarfedenlere de
açtım” dedi. Gül, hükümetten gelen
her yasayõ ve atama kararnamesini
onaylamasõnõn eleştirildiği, CHP ile
aralarõnda gözle görülür bir soğukluk
olduğunun belirtilmesi üzerine, 10.
Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Se-
zer’in ilk 1 yõlõnda yalnõzca 1 yasayõ,
9. Cumhurbaşkanõ Süleyman Demi-
rel’in ise aynõ sürede 2 ya da 3 yasa-
yõ veto ettiğini söyledi. Kendisine
karşõ siyasi davranõldõğõnõ savunan
Gül, “Gelen yasaların şu kadarını
veto ettim diye övünmem. Arzu
ederim ki hiç olmasın” dedi.
Prof. Özcan’ı savundu
YÖK Başkanlõğõ’na Yusuf Ziya
Özcan’õ atamasõyla kendisine umut-
la bakan çevreleri hayal kõrõklõğõna uğ-
rattõğõ yönündeki eleştirilerin anõm-
satõlmasõ üzerine Gül, Özcan’a
YÖK’teki bölünmüşlüğü ortadan kal-
dõrmasõ, üniversitelerde kalitenin art-
tõrõlmasõ önerisinde bulunduğunu, as-
la ayrõmcõ ve ideolojik bir davranõş
beklemediğini belirttiğini kaydetti.
Özcan’õ savunan Gül, kuruldaki bö-
lünmüşlüğün giderildiğini, eski ve
yeni yöneticilerin 21 rektörle ilgili ola-
rak bile ortak kararlar aldõklarõnõ sa-
vundu. Gül, YÖK’ün türban genelgesi
nedeniyle tartõşmalarõn arttõğõnõn anõm-
satõlmasõ üzerine, “Başörtüsü ile il-
gili anayasa uzmanı çıkmış, kendi
aralarında oturup bir şey yapmış-
larsa doğru ya da yanlış, onu savu-
nacak halim yok” dedi. Rektör ata-
ma sisteminin değiştirilmesi gerekti-
ğini belirten Gül, atamalarla ilgili
eleştirilere de yanõt verdi. Gül, atadõ-
ğõ bir rektörün AKP’den aday oldu-
ğunu, ancak başka siyasi partilerde çok
önemli görevlerde bulunmuş rektör-
lerin de bulunduğunu ileri sürdü.
İşadamõ Fettah Tamince’nin yatõn-
da tatil yapmasõyla ilgili sorular üze-
rine tatilin kendisine düşen kõsmõnõn
ücretini ödediğini belirtti. “Çanka-
ya’da tesettür” eleştirileriyle ilgili so-
rular üzerine Gül, “Halkın arasına gi-
rerseniz böyle sorunlar zaten söz ko-
nusu değil. İnsanların karakteri
önemli, doğru mu yanlış bir iş mi ya-
pıyor bu önemli. Biz kendimize
mesele çıkarmayalım. Etrafımızda
savaşlar var, eğitim meseleleri var.
Bunlara eğilmemiz lazım. Türban
falan filan, insanlar nasıl isterse
öyle hareket etsin, bana ne?” dedi.
Kapatõlan RP’nin lideri Necmettin
Erbakan’õn hapis cezasõnõ affetme-
siyle ilgili sorular üzerine Gül, ken-
disine karşõ önyargõlõ davranõldõğõnõ,
istediği herkesi affedemeyeceğini,
bunun bir prosedürünün olduğunu be-
lirtti. Daha önceki açõklamasõnda ka-
yõp trilyon davasõnõn sanõğõ olmadõ-
ğõnõ ileri süren Gül, açõlan ceza da-
vasõndan dokunulmazlõğõ olmasõ ne-
deniyle yargõlanamadõğõnõ, ancak
kendi konumundaki bütün sanõklarõn
beraat ettiğini söyledi.
‘Rahat konuşma ihtiyacı’
“Çukurambar zirvesi” ile ilgili so-
rular üzerine Gül, söz konusu görüş-
menin gizli olmadõğõnõ, kendisinin
isteği üzerine ev sahibi tarafõndan
açõklandõğõnõ ileri sürdü. O görüş-
mede Başbakan Tayyip Erdoğan dõ-
şõnda 4. bir kişi olmadõğõnõ kaydeden
Gül, “Bizim de bir araya gelip rahat
konuşabileceğimiz bazı şeylere ih-
tiyacımız oluyor” dedi.
Ergenekon davasõyla ilgili sorular
üzerine Gül, davada adõ geçen hiç
kimsenin suçlu olarak ilan edileme-
NTV’de katõldõğõ programda Cumhurbaşkanlõğõ makamõndaki 1 yõlõnõ
değerlendiren Abdullah Gül, “Siyaseti bõraktõm. Herkese eşit mesafedeyim”
dedi. Meclis’ten gelen hiçbir yasayõ veto etmemeyi arzu ettiğini söyleyen Gül,
YÖK’teki tartõşmalõ atamalarõyla da bölünmüşlüğün giderildiğini savundu.
Gül’ün Başbakan Erdoğan’la yaptõğõ gizli Çukurambar Zirvesi’ne ilişkin
savunmasõ ise “rahat görüşmek” oldu.
yeceğini, ancak önemli bir dava ol-
duğunu söyledi. Aynõ konuyla ilgili
bir başka soru üzerine Gül, kurumlarõn
yõpratõlmamasõ gerektiğini, kişilerin
yanlõş yapmõş olabileceğini belirtti.
Gül, “Yanlış yapanlar ayrıdır ama
kurumlar ayrıdır. Sivil hayatta
yanlış yapanlar olabilir, yetkileri-
ni aşanlar olabilir. Perdenin arka-
sı bilinmeden çok aşırı eleştiriler ya-
pılıyor. Kimse engellenmemeli.
Savcı ve hâkimler gayet özgürce ha-
reket etmeli” dedi.
Anketi dikkate almadı
Gül, Çankaya Köşkü’nün prestij
kaybettiği yönündeki anket sonuçla-
rõnõn anõmsatõlmasõ üzerine, kredibi-
litesini bilmediği bir araştõrma oldu-
ğunu, ancak bazen kasõtlõ şeyler ya-
põlabildiğini söyledi. Gül, “TSK, em-
niyet halkın gönlünde ne kadar
yücelirse ben o kadar mutlu olu-
rum” diye konuştu.
Anayasa değişikliğinde uzlaşma
için somut projelerinin olup olmadõ-
ğõnõn sorulmasõ üzerine Gül, kendisi-
nin hükümetin başõ olmadõğõnõ, ancak
önerilerini ortaya koyabileceğini bil-
dirdi. Gül, “Bu Meclis anayasa de-
ğişikliği yapabilir mi?” sorusu üze-
rine, Meclis’in yasalarõ ve anayasayõ
değiştirebileceğini belirterek “Yanlış
varsa Anayasa Mahkemesi düzeltir.
Burada psikolojik taraf daha önem-
li, herkesin iştirakini sağlamak ge-
rekir” diye konuştu.
GÜL’ÜN KARNESİ
‘Topluma
güven
veremedi’
Muhalefet partileri ve sivil
toplum örgütleri, Abdullah
Gül’ün bir yõllõk süreçte anayasal
görevlerini yerine getiremediği
ve “AKP’nin cumhurbaşkanõ’’
görüntüsü verdiği görüşünde.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Muhalefet partileri,
sendikalar ve meslek örgütleri,
Cumhurbaşkanlõğõ’ndaki 1. yõlõnda, AKP
iktidarõnõn çõkardõğõ 116 yasanõn yalnõzca
2’sini geri çeviren, atamalara ilişkin
Bakanlar Kurulu kararlarõnõn tümünü
onaylayan Abdullah Gül’ün, görev
süresi boyunca topluma “güven
veremediğine” işaret ederek
“Türkiye’nin değil, AKP’nin
cumhurbaşkanı olduğu” görüşünde
birleştiler. CHP Genel Saymanõ Mustafa
Özyürek, Gül’ün Türkiye’nin
cumhurbaşkanõ olmak yerine AKP’nin
cumhurbaşkanõ olmayõ tercih ettiğini
söyledi. Gül’ün uluslararasõ siyasette de
bekleneni veremediğine işaret eden
Özyürek, “Örneğin ne yazık ki Suudi
Kralı’nı Sayın Başbakan ile birlikte
otelde ziyaret ettiler. Bütün dünyada
soykırım nedeniyle tepki toplayan
Sudan Cumhurbaşkanı, Sayın Gül’den
büyük ilgi gördü” dedi. Gül’ün
toplumda yaşanan gerilimler konusunda
da hiçbir rol alamadõğõnõn altõnõ çizen
Özyürek, “Çünkü böyle bir toparlayıcı
kimliği oluşmadı. Sadece AKP’nin
cumhurbaşkanı niteliğinde kaldığı için
temel sorunları çözmede inisiyatif
alamadı” görüşünü dile getirdi. MHP
Grup Başkanvekili Oktay Vural, Gül’ün
1 yõllõk performansõna bakõldõğõnda
kendisinin seyahati sevdiğinin
görüldüğünü söyledi. KESK Başkanõ
Sami Evren, AKP hükümeti ve
içerisinden çõkardõğõ Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün sivil toplum
örgütleriyle ve sendikalarla iletişim
kurmakta başarõlõ olduğunu ancak bunu
uygulamaya yansõtamadõklarõnõ söyledi.
AKP’nin õsrarlõ tutumu sonucu Gül’ün
cumhurbaşkanõ olduğunu anõmsatan
Evren, “Dolayısıyla kendisinin bu
parlamentonun yasalarını veto etmesi
mümkün değil. Bu tabii ki kendisini
seçen siyasal iktidara bir borcudur. Bu
borcu ödeyecektir” diye konuştu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanõ
Özdemir Özok da, Gül’ün kişiliği ile
ilgili bir sorunlarõnõn olmadõğõnõ, dilediği
gibi siyaset de yapabileceğini ancak
devlet başkanlõğõ noktasõnda duyduklarõ
endişeleri seçilmeden önce kendisine de
aktardõklarõnõ söyledi. Gül’ün 1 yõllõk
performansõnda ortaya çõkan rakamlarõn
tesadüf olmadõğõnõ ifade eden Özok,
“Biz, kendisi bizi ziyaret ettiğinde de
bunları söyledik. Bizim kendisiyle
hiçbir alıp veremediğimiz yok. Sadece,
hepimizin güveneceği, objektif ve
demokratik, laik ve sosyal hukuk
devletini, Atatürk ilke ve devrimlerini
yaşama geçirecek tarafsız bir
yönetimin gerçekleşmesini istiyoruz”
diye konuştu.
İçki sattõğõ için öldüresiye dövülen Metin Şahin’in babasõ, ruhsatõ olmasõna
rağmen saat 23’ten sonra işyerini kapatmasõ için baskõ yapõldõğõnõ belirtti
MAHMUT LICALI
ANKARA - Keçiören’de saat
23.00’ten sonra içki sattõğõ gerek-
çesiyle Keçiören Belediyesi’ne bağ-
lõ zabõta ekipleri tarafõndan dövül-
düğü iddia edilen Metin Şahin’in ba-
basõ Pirfani Şahin, zabõta baskõsõnõn
hâlâ devam ettiğini söyledi. Şahin,
“Zabıtalar saat 23.00’ten sonra po-
lis ile birlikte gelerek dükkânı
zorla kapattırıyor” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn 5 yõldõr yaşadõğõ Keçiören’de
zabõtalarõn işletme sahipleri üzerin-
deki baskõsõ sürüyor. İşyeri saat
01.00’e kadar açõk kalma ruhsatõna
sahip olmasõna karşõn saat 23.00’ten
sonra içki sattõğõ gerekçesiyle çivi-
li sopalarla dövülen esnaf Metin Şa-
hin’in babasõ Pirfani Şahin, 2 by-
pass ameliyatõ geçirmesine ve şeker
hastasõ olmasõna karşõn dükkânõ aç-
maya devam ettiklerini söyledi. Za-
bõtalar tarafõndan dövülen oğlunun
ancak duvarlara tutunarak yürüye-
bildiğini, geçirdiği şokun ardõndan
konuşamadõğõnõ belirten Şahin, “Oğ-
lum tam anlamıyla kendine gele-
medi” dedi.
İşletmeye saat 23.00’ten sonra
zabõtalarõn gelmeye devam ettiğini
anlatan Şahin, zabõtalarõn bu kez po-
lislerle birlikte gelerek dükkânõ zor-
la kapattõrdõğõnõ kaydetti. “Artık
nedense polis de zabıtaların em-
rine uyuyor” diyen Şahin, zabõta-
larõn hâlâ baskõ yapmasõna bir anlam
veremediğini söyledi. Yaşananla-
rõn ardõndan zabõtalarõn dükkânõ
mühürlemeye kalktõğõnõ da kaydeden
Şahin, “Zorla dükkânı kapatıyor-
lar. Hâlâ saat 23.00’ten sonra
dükkânın açık olmasına izin ver-
miyorlar. Benim saat 01.00’e ka-
dar dükkânımın açık kalması yö-
nünde ruhsatım var, mahkeme
kararım var, her türlü belge var
elimde” diye konuştu. Ankara 4. İda-
re Mahkemesi’nin içki satõşõnõn sa-
at 23.00’ten sonra yapõlamayacağõ
yönündeki Keçiören Belediyesi En-
cümen kararõnõ iptal ettiğini anlatan
Şahin, “Belediyenin işine gelmediği
için, bu kararı uygulamıyorlar”
dedi. Yaşananlarõ Keçiören Kay-
makamõ Mustafa Güler ile konuş-
tuğunu belirten Şahin, Güler’in ken-
disine destek verdiğini kaydetti.
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Yılmaz Ateş, Keçiören’de yaşa-
nanlarõn bir devlet terörüne döndü-
ğünü belirterek “Bunu yapan yal-
nızca belediye zabıtaları değil,
maalesef emniyet de olan bitene
göz yumuyor” dedi.
Keçiören’in Türkiye’nin asayi-
şinden sorumlu olan İçişleri Bakanõ
Beşir Atalay’õn seçim bölgesi ol-
duğuna dikkat çeken Ateş, AKP’nin
orada bir çete düzenini kurmak is-
tediğini söyledi.
İzmir Barosu’ndan
YARSAV’a destek
İZMİR (Cumhuri-
yet Ege Bürosu) - İzmir
Barosu’ndan yapõlan
açõklamada, Yargõtay
Cumhuriyet Savcõsõ,
YARSAV Kurucu Baş-
kanõ Ömer Faruk Emi-
nağaoğlu’nun Atatürk
devrim ve ilkelerinden
yana tutumu nedeniyle
saldõrõlara uğradõğõ vur-
gulandõ.
İzmir Barosu Başkanõ
Nevzat Erdemir imza-
sõyla yapõlan açõklama-
da, Türkiye’nin laik,
sosyal ve hukuk devle-
ti kimliğinin ciddi tehli-
kelerle karşõ karşõya ol-
duğu vurgulandõ. Ana-
yasa Mahkemesi’nce la-
iklik karşõtõ eylemlerin
odağõ haline geldiği be-
lirlenen iktidar partisi-
nin, rejimi değiştirmeye
yönelik çalõşmalarõnõ
sürdürdüğüne dikkat çe-
kilen açõklamada, şu gö-
rüşlere yer verildi:
“Eminağaoğlu’nun he-
def seçilmesinde, Baş-
bakan Erdoğan’ın be-
lediye başkanlığı dö-
nemindeki suçlarını
s o r u ş t u r m a s ı ,
AKP’nin kurulmasın-
dan bu yana Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcı-
lığı’ndaki sicilini ince-
lemesi ve Fethullah
Gülen cumhuriyetinin
değil, Türkiye Cum-
huriyeti’nin savcısı ol-
ması etkilidir. İzmir
Barosu olarak Emina-
ğaoğlu ve onun gibi
Atatürk devrim ve il-
kelerinin savunucula-
rına yönelik saldırıla-
rı nefretle kınıyoruz.”
‘EMİNAĞAOĞLU HEDEF YAPILDI’
Keçiören’de zabıta terörü sürüyor
BELEDİYE BAŞKANI, DÖVÜLME OLAYINI HABER YAPAN GAZETELERİ ELEŞTİRDİ
Altõnok’a göre ‘dayak’ CHP komplosu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Keçiören Belediye Başkanõ Turgut
Altınok, saat 23.00’ten sonra açõk ol-
duğu gerekçesiyle esnaf Metin Şa-
hin’in zabõtalar tarafõndan dövül-
mesinin kendisine ve AKP’ye karşõ
“CHP’nin komplosu” olduğunu
ileri sürdü. Zabõtalarõn şiddet kul-
landõğõnõ kabul eden Altõnok, “Bun-
ların ikisi de 25 yıldır Keçiören’de
çalışan devlet memurudur. Sabı-
kalı ve terörist değiller” diyerek za-
bõtalarõ savundu.
Şahin’in zabõtalar tarafõndan dö-
vüldüğü anõ gösteren kamera gö-
rüntüleri dün yayõmlanõrken Altõnok
da düzenlediği basõn toplantõsõnda
dövülme olayõnõ haber yapan gaze-
teleri eleştirdi. Kendisine ve mensubu
olduğu AKP’ye karşõ bir tezgâh ku-
rulduğunu ileri süren Altõnok, “İşin
yasal boyutu tamamlanmıştır. Şu
an teftiş kurulumuz gerekli çalış-
mayı yapmaktadır. Mağduru da
dinleyecektir, ondan sonra zabı-
taların burada bir kastı varsa
mutlaka cezalandırılacaktır” dedi.
Dövülen Şahin’in babasõ Pirfani
Şahin’in CHP yönetim kurulu üye-
liği yaptõğõnõ belirten Altõnok, bunun
“CHP’nin komplosu” olduğunu
da ileri sürdü.
Savcılığa suç duyurusu
TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme
Komisyonu Başkanõ Zafer Üskül,
Şahin’in Keçiören Belediyesi zabõ-
talarõ tarafõndan dövülmesi üzerine
dün savcõlõğa suç duyurusunda bu-
lundu. Üskül, savcõlõktan yapõlan
işlemle ilgili olarak komisyona bil-
gi verilmesini istedi.Turgut Altınok