Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
22 AĞUSTOS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
Türkiye’nin fõndõk çõkmazõ
MURAT GÜLDEREN
H
er yõl 550-650 bin ton fõndõk
üretilen Türkiye’de ihracatçõ bu
yõl rekoltenin 900 bin tona çõ-
kacağõnõ belirtiyor. Bunun ortalama
450 bin tonu Avrupa’daki çikolatacõ-
lara ihraç edilirken iç piyasada ise 40-
50 bin ton fõndõk tüketiliyor. Arta ka-
lan ürün ise stoklara gidiyor. Toprak
Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) stokla-
rõnda yaklaşõk 320 bin ton fõndõk ya-
tõyor. Eğer bu yõl tahmin edilen rekolte
900 bin tonu bulursa hesaplara göre bu
yõl 400 bin ton daha fõndõk stoklara gi-
decek. Ancak TMO’nun elinde bu
kadar fõndõğõ bekletecek hem depo,
hem de para yok. Mevcut fiyat açõklarõ
ise yine Hazine’den çõkacak. Dikkat çe-
kilen diğer nokta, fõndõk talebinin art-
mamasõna rağmen ekim alanlarõnõn
günden güne genişlemesi. Fõndõk ye-
tiştiren il sayõsõ 3’ten 39’a, fõndõk
ekim alanõ 220 bin hektardan 700 bin
hektara, yõllõk fõndõk üretimi ise 700-
800 bin tona yükseldi. İhracatçõlar bu
noktada “Hükümetin fındıkta belli
bir ekonomik stratejisi olmadığı
için stoklar her yıl binlerce ton ar-
tıyor ve elimizdeki fındıkları sat-
makta zorlanıyoruz” derken, üretici
ise tahminlerinin abartõldõğõnõ, kurak-
lõk nedeniyle bu yõlki rekoltenin en faz-
la 650 bin olacağõnõ belirterek hükü-
metin bir an önce fõndõkta temel fiya-
tõn belirlemesini ve bir an önce para-
larõnõ almak istiyor.
Gerçek üretici desteklenmeli
İhracatta pazar kaybetmemek ve
dünya ortalamalarõna uygun bir fiyat-
tan satõş yapabilmek için fõndõkta fi-
yatõn konuşulmamasõ gerektiğinin al-
tõnõ çizen ihracatçõlar şu noktalara
dikkat çekiyor:
Geçimini yalnızca fındıktan
sağlayanların oranı yüzde 30. Kalan
yüzde 70’inin ise İstanbul’da ya da
Marmara’nın değişik bölgelerinde
fındık bahçeleri var.
Biz yalnızca fındıktan geçimini
sağlayanların prim ile desteklen-
mesinden yanayız.
Azerbaycan, Gürcistan, Şili gi-
bi ülkeler, biz fiyatı yüksek tuttuk-
ça daha çok kârlı çıkıyorlar. Daha
ucuza mal ettikleri için önce onların
ürünü satılıyor.
İstanbul İhracatçõ Birlikleri Fõndõk ve
Mamulleri İhracatçõlar Birliği Yönetim
Kurul Üyesi Ali Haydar Gören, fõn-
dõkta 1964’ten bu yana devlet adõna ya-
põlan destekleme alõmlarõnõn, son yõl-
larda tarihinin en yüksek düzeyine
ulaştõğõna dikkat çekti. Gören, özellikle
fiyat noktasõnda ulaşõlan düzeyin ulus-
lararasõ pazarlar için fõndõğõ cazip bir
ürün haline getirdiğini belirterek “Özel-
likle yüksek fiyat politikaları ve is-
tikrarsız seyirler, başta doğu kom-
şularımız olmak üzere dünyanın
birçok yerinde fındık ekimini adeta
teşvik etmiştir. Kişi başına düşen
GSMH’nin ve bir kişinin aylık geli-
rinin çok düşük olduğu Gürcistan ve
Azerbaycan için mevcut fiyatlar bu
ürünü cazip hale getirmektedir.
Dünya fındık üretim ve tüketimi bel-
li bir dengede yürümektedir. Tüke-
timin yıllık ortalama 750-800 bin ton,
üretiminin ise 1 milyon ton seviye-
lerinde gerçekleşmesi, mevcut halde
bile arz fazlası yaratıyor. Bu du-
rumda alıcılar en kaliteli fındığı en
ucuza nasıl alırız, bunun çabası
içindeler. Destekleme alımlarıyla
kabuklu fındığın kilosunun 4 do-
larlar civarında tutulması, ekonomik
olarak diğer ülkelere çok cazip gel-
mektedir. Bu da bu ülkelerde plan-
tasyonları hızlı bir şekilde geliştiri-
yor” dedi. Gören, “Bizler söz veri-
yoruz ki, müdahalesiz piyasa ko-
şullarında beş sene içeresinde 330 bin
ton iç fındık ihracatı, 120 bin ton da
iç piyasa tüketimine ulaşırız. Daha
sonraki yıllarda bu miktar artacak
ve arz fazlası sorunu kalmayacaktır”
diye konuştu.
KEMAL ANADOL
‘Pazarlamada çözüm
Kaliforniya modeli’nde’
F
õndõktaki sorunlarõ çözümü için
değişik öneriler yapõlõyor. Ekim
alanlarõnõn sõnõrlanmasõ
ve miktar denetimine
gidilmesi bunlardan biri idi
ama başarõlamadõ. Tersine,
ekim alanlarõ genişledi,
Marmara’ya da kaydõ.
Fõndõk tüketiminin
artõrõlmasõ, başta çikolata
olmak üzere sanayide
kullanõmõnõn çeşitlendirilmesi, bu yönde
fabrikalar kurulmasõ, orduya ya da
çocuklara dağõtõlmasõ da diğer öneriler
arasõnda. Ancak bu da, dünya ihtiyacõnõn
çok ötesindeki üretimin gietireceği
sorunlarõ çözmekte yetersiz kalõyor.
Bir öneri de ihracatçõlardan geliyor.
Türkiye’nin ABD’nin Kaliforniya
eyaletinden örnek almasõ gerektiğini dile
getiren ihracatçõ Ali Haydar Gören, “Biz
nasıl fındıkta dünya piyasasının yüzde
80’lerine hâkimsek, badem ürününde de
Kaliforniya dünya badem piyasasının
yüzde 88’ine hâkim. Badem üreticileri
1910 yılında ‘Blue Diamond’
isminde bir kooperatif kurmuş.
Bu kooperatife 5 bin 300 büyük
üretici üye. Blue Diamond
ürün tahmini yapıyor. Fiyat
düzenliyor. Talebi aşan
ürünleri depoda stoka atıyor.
Dünya badem piyasasında
fiyatları dengeliyor.
Uygulanması gayet rahat
olan bu sistemin Türkiye’de
uygulanması halinde hem üretici hem
de satıcı rahatlayacaktır”
dedi.Üreticilerin en temel ihtiyacõnõn
devletin kõsõtlõ kaynaklarõndan dağõtacağõ
urufe olmamalõ gerektiğini ifade eden
Gören sözlerine şöyle devam etti Türk
fõndõk ihracatçõsõ da kendi yanlõşlarõnõ
eksiklerini düzeltmesi finansal açõdan
kuvvetli pazarlama alnõnda yatõrõm yapan
modern üretim tekniklerindeki gelişmeleri
yakõndan takip eden fõndõk ihracatõnõ kõsa
vadeli olarak değil, uzun vadeli ve kalõcõ
olarak bir sanayi kuruluşu çabasõnda
olunmasõ gerekiyor.
‘Politikayõ
bõrak,
fõndõğabak’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP, hükümete,
pazara inme aşamasõna
gelmesine rağmen halen
belirlenmeyen fõndõk fiyatõnõn
açõklanmasõ çağrõsõnda bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Kemal
Anadol, Ordu milletvekili
Rahmi Güner ve Giresun
milletvekili Eşref Karaibrahim
ile birlikte düzenlediği basõn
toplantõsõnda hükümetin fõndõk
taban fiyatõnõ açõklamamasõna
tepki gösterdi. Fõndõk hasadõnõn
başlamasõnõn üzerinden 20 gün
geçtiği halde, rekolte ve fiyat
polemikleri ile fõndõk üzerinde
geçmiş yõllarda oynanan
oyunlarõn yinelendiğine dikkat
çeken Anadol, fõndõkta bugün
tam anlamõyla sorun
yaşandõğõnõ, sorunlarõn
kaynağõnda hükümetin
Fiskobirlik’e ve üreticiye karşõ
takõndõğõ tavrõn söyledi.
Fiskobirlik’in devre dõşõ
bõrakõlõp, yerine Toprak
Mahsulleri Ofisi’nin (TMO)
görevlendirilmesinin fõndõk
fiyatõnõn düşmesine neden
olduğunu belirten Anadol, fõndõk
üreticisinin bu yõl daha büyük
sõkõntõ içinde olduğunu kaydetti.
Fõndõğõn kim tarafõndan ve kaç
liraya alõnacağõnõn hâlâ belli
olmadõğõna dikkat çeken
Anadol, hükümetin, gerçek
maliyeti ve rekolteyi dikkate
alarak en az 5.7 YTL alõm fiyatõ
belirlemesi gerektiğini ifade etti.
Anadol, bunun altõndaki bir
fiyatõn üretici için “yıkım”
olacağõnõ söyledi.
Fiyatlar konusunda Başbakan’a ulaşamayan Ziraat Odalarõ, gazete ilanlarõyla seslendi
Başbakan’a açık mektupORDU / SAMSUN (Cumhuriyet)
- Fõndõk fiyatlarõnõn hâlâ açõklanma-
masõnõn yarattõğõ belirsizlik ve kriz de-
vam ederken Başbakan’a ulaşamayan
üretici temsilcileri, gazete ilanlarõ ile
ulaşmaya çalõşõyorlar. İlanda “Fındı-
ğı dar bir pazara hapsetmiş olan ti-
caret gruplarının öncelikle kendile-
rini sorgulamasını sağlayarak fındık
üreticileriyle zat-ı âliniz arasına du-
var örmek isteyenlere müsaade et-
meyiniz” deniliyor.
Fõndõk fiyatõ konusunda beklentile-
rini iletmek için aylardõr Başbakan’la
görüşmeyi başaramayan Ziraat Odalarõ,
çareyi “Başbakana açık mektup”
başlõğõ altõnda gazetelere ilan ver-
mekte buldular.
Ordu, Samsun, Giresun, Trabzon,
Düzce ve Sakarya il ve ilçe Ziraat Oda-
larõnõn imzasõnõ taşõyan “Açık Mek-
tup” başlõklõ ilanda, Karadenizli fõndõk
üreticilerinin, Türkiye’de kayõtlõ üre-
ticilerin yüzde 10’unu oluşturduğu
belirtildi.
400 binin üzerinde fõndõk üretici ai-
lesinin karşõsõnda fõndõk ticareti ve
ihracatõnõn yüzde 70’ini elinde bu-
lunduran 10 firmanõn varlõğõnõn serbest
piyasa oluşumuna engel oluşturduğu-
na dikkat çekilen ilanda, “Devletin mü-
dahil olmadığı bu piyasada fiyatlar
dip rakamlarda oluşmakta, bölge in-
sanı ve ülke ekonomisi zarar gör-
mektedir. Devlet müdahalesinin be-
lirsiz olduğu bugünlerde piyasada
oluşan 2.50 YTL / KG fiyat bunun
bir göstergesidir. Son üç yıldır mü-
dahale alımları için fındığa aktarılan
1.5 milyar doları bir Hazine zararı
gibi gösterenler, bazı gerçekleri zat-
ı âlinizden saklamaktadırlar. Sak-
lanan gerçek; müdahale alımlarına
ayrılan 1.5 milyar doların karşılı-
ğında ülkemizin ve Karadeniz Böl-
ge insanının 4 milyar dolar fazladan
gelir elde etmesi gerçeğidir” denildi.
Mektupta 1998-2002 sezonunda 1
milyon 90 bin ton iç fõndõk ihraç
edildiğini, karşõlõğõnda 3 milyar 323
milyon dolar döviz girdisi elde edil-
diği, 2003-2007 döneminde ise 1 mil-
yon 108 bin ton ihracat karşõlõğõnda 7
milyar 240 milyon dolar döviz elde
edildiği hatõrlatõlarak şöyle devam
edildi:
“Son beş yılda bir önceki beş yıl-
lık dönemle yaklaşık aynı miktarda
ürün ihraç etmemize rağmen 4 mil-
yar dolara yakın fazladan bir ihraç
geliri elde edilmiştir! Lütfen bu
tabloyu zat-ı âlinize serbest piyasa
söylemlerine yönelik bilgi aktaran-
larla sorgulayınız! 4 milyar dolara
yakın fazladan gelir elde edilmesi-
nin sebebi son üç yıldır devletin fın-
dıkta müdahaleci olarak varım de-
mesidir. Fındık ihraç fiyatları düş-
tüğü takdirde çok fındık satarız
bilgisini verenler doğru söylemi-
yorlar. Fındığı dar bir pazara hap-
setmiş olan ticaret gruplarının ön-
celikle kendilerini sorgulamasını
sağlayarak fındık üreticileriyle zat-
ı âliniz arasına duvar örmek iste-
yenlere müsaade etmeyiniz.”
Pazarlarõmõzõ
komşuülkelere
kaptõrõyoruz
İ
stanbul İhracatçõ Birlikleri
Fõndõk ve Mamulleri
İhracatçõlar Birliği Yönetim
Kurul Üyesi Ali Haydar
Gören ihracatçõlar adõna şu
görüşlere yer verdi:
Fõndõkta esas sorun pazarlama
stratejisidir. Burada ürün
değil, üretici
desteklenmelidir.
Dikim alanlarõnõn
büyümemesi şartõ ile fõndõk
sorunu sadece fiyat
istikrarõnõn sağlanmasõ ve
buna bağlõ olarak tanõtõm ve
ihracat artõşõ ile çözülebilir.
Fiskobirlik bu vizyonun
temsilcisi ve vizyoneri
olmalıdır. Ancak geçmişte
olduğu gibi sırtını Devlet
Hazinesi’ne dayayan değil,
gerçek işletme kurallarına
göre kendi ayaklarının
üzerinde duran bir misyon
üstlenmelidir.
Azerbaycan’da 30 bin,
Gürcistan’da ise 50 bin ton
fõndõk üretiliyor. Şartlar bu
şekilde geliştiği sürece, yeni
fındık üreticilerinin fiyatları
uluslarası alıcılar tarafından
daha cazip hale gelecek ve
Türk fındığının pazarlaması
giderek zorlaşacak. Ayrıca,
Karadeniz çevresindeki
diğer ülkeler ve Güney
Amerika’da dikili alanlar
her gün artıyor. Şimdilik,
fındık üretim ve ihracatında
lider konumunda olan
Türkiye, arz fazlası
nedeniyle en büyük sorunu
yaşayan ülke olacak ve
sıkıntılar birbirini
izleyecektir. Yapılacak
uygun ve istikrarlı
fiyatlarla, Amerikan’ın
bademde yaptığını
gerçekleştirerek, rakip
olabilecek ülkeleri saf dışı
ederek büyük bir pazarlama
ağı kurabilmektir. Aksi
takdirde her geçen gün
daha zor olacak.
İHRACATÇI:
Rekolte
tahminleri
abartõlõyor
G
iresun Ziraat Odasõ
Başkanõ Özer Akbaşlı
ihracatçõlarõn bu yõl
için fõndõkta 900 bin ton
rekolte beklemesinin büyük
bir abartõ olduğunu
belirterek “yaklaşık 2
aydır Karadeniz’e yağış
düşmüyor. Kuraklık
önemli ölçüde artış
gösteriyor. Bu yıl
rekoltede asıl beklenen
tahmin en fazla 650 bin
tondur” dedi. hracatçõlarõn
üreticiyi düşünmeden
mantõk dõşõ hareket ettiğini
anlatan Akbaşlõ şöyle
konuştu: “İhracatçı fındık
pahalıymış diye satışların
durduğunu dile getiriyor.
Halbu ki 2005’te 1000
dolardan dünyaya 255
bin ton, 2007’de ise 650
dolardan 200 bin ton
fındık sattık. Yani ihracı
belirleyen ana etken
hiçbir zaman para
olmamıştır, şu an
üreticinin emeğinin
karşılığını alması için
fındık fiyatlarının
enflasyona uygun olarak
düzenlenmesi gerek.
Beklediğimiz fiyat 5.57
YTL’dir.”
ÜRETİCİ:
Bu yõlki fõndõk rekoltesi ihracatçõya göre 900, üreticiye göre 650 bin ton olarak gerçekleşecek.
Rekolte tahmini ve buna göre belirlenecek fiyat iki taraf arasõnda tartõşma yarattõ. Rekolte bolluğu
nedeniyle mağdur olmak istemeyen üreticiler hükümetten en az 5.75 YTL istiyor. İhracatçõ da
mevcut stoklara 400 bin ton daha ekleneceğini, bu nedenle fiyat değil pazarlama stratejisi
belirlenmesi gerektiğini söylüyor.
Küçükçiftçi
eziliyor
Popülist politikalar nedeniyle önceleri
sadece Giresun, Ordu ve Trabzon’un dik
yamaçlarında üretilen fındıkta zamanla
ekim alanları genişledi, üretimin yarısı
düz arazilerle dolu Marmara Bölgesi’ne
kaydı. Ekim alanları sınırlanamayınca,
geçimini yalnızca fındıktan sağlayan
küçük üretici zarar gördü.
R A K A M L A R L A Ü R E T İ M G E R Ç E Ğ İ
Türkiye’de
1960’lõ yõllarda yaklaşõk
60 bin ton fõndõk üretilirken
şimdiki rekolte bunun en az
10 katõna yükseldi. Dünya
ihtiyacõ bu ölçüde artmadõğõ
için gerçekçi çözümler
aramak gerekiyor.
Fõndõk piyasasõ her yõl olduğu gibi bu yõl da sancõlõ başlõyor. Geçen yõl seçimlerden önce fiyat açõklayan hükümet, bu yõl
ne diyeceğini bilmeden zaman geçiriyor. Yõllardõr sürdürülen popülist politikalarõn gerçek mağduru yine küçük üretici.