25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHÜRİYET 24 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Gel de Milletimin Oyuna Giiven! Çimenlere uzanmış bekli- yorduk! Az önce "hayır" oyu- muzu vermiştik. Sayılsın gö- relim, bizim mahalle halkı evet mi demiş hayır mı? Turgut Kazan'dı yanım- daki... Umutlu muyduk? Ben ne diyeceğimi bilemiyordum! Burası Ataköy, insanları okur yazar, pek çok üniversite bi- tirmişi var, öğretmenler, avu- katlar, profesörler... Kenan Evren Paşa'nın cumhur- başkanlığı ile yeni anayasa- nın oylanmasıydı. 12 Eylül karanlığından ya çıkılacaktı, ya da sürüp gidecekti her şey... • • • Bir süre önce bir yazı yaz- mıştım. Yeni anayasa tasla- ğına "hayır" oyu verilsin diye okurlarımı uyarmıştım. Baş- kaları da yazmışlardı "evet" demek bir çıkmazın sürüp gitmesi, beterin beteri bir durumun yaşatılması ola- caktırdiye... Turgut'la bekledik... Der- ken bir tanıdık koşup geldi. Oylar sayılmış, bizim san- dıkta "hayır" oyu üç beş ta- neymiş, geri kalan hep "evet evet evet".. Ataköy'de böyle ise, geri kalan yerlerde bundan baş- ka bir sonuç olabilir miydi? Ertesi gün gerçek ortaya çıktı! Türkiye halkının yüzde 91.7'si Evren Paşa'nın cum- hurbaşkanlığına ve yeni ana- yasaya "evet" diye onayla- mıştı... "Hayır" diyenleryüz- de 2 idi!.. • •• Kısa bir süre sonra sıkıyö- netim mahkemesine çağrıl- dım. Yürürlükteki yasaya gö- re büyük suç işlemişim! Okurlarıma "hayır" oyu verin dediğim için!.. Üç ay hapis- le cezalandırıldım. Gidip Sağ- malcılar'da üç ay akşam gi- rip sabah çıkarak doksan gecemi bir hücrede geçir- dim... Şu günlerde yıkılaca- ğı söylenen Bayrampaşa Ce- zaevi'ne benim kadar girip çıkan var mıdır bilmem? Sa- bah yedide çık, akşam ye- dide gel! O günlerde sevgili Ali Sirmen'in yaptığı şakaları unutamam! Ali'nin ve Or- han Apaydın'la Dr. Erdal Atabek'in üç yılı bulan ha- pislikleri yanında gülünç bir şeydi benimki!.. ••• Ne zaman Başbakan Tay- yip Bey "Biz yüzde kırk altı oy aldık milletimizden, var mı ötesi?" diye böbürlendiğin- de, Evren Paşa'nın aynı mil- letten yüzde 91.7 oy alarak cumhurbaşkanı seçildiğini anımsat isterim! Milletimiz o gün yüzde 91.7'le seç- miş, sonra da yıllarca yakınıp durmuş: "Elim kırılsaydı da 'evet' demeseydim. O ana- yasayı onaylamasaydım di- ye!" Milletimizin davranışlarına güvenmek olmaz! Bir bakar- sın Ecevit'i yüzde kırk üçle göklere çıkarır, bir bakarsın Ozal'ı çoğunlukla seçer, bir bakarsın akla hayale sığmaz birimamı, birfutbolcuyu, ba- şa getirmeye kalkışır! Sonra da başını yumruklar, "ben ne yaptım?" diye!.. * • • Şu işe bakın, 81 Anayasa- sı'na karşı çıkıp mahkeme- lerde hesap verenler, hapis- hanelerde yatanlar şimdi "dokunmayın anayasamıza" diyorlar. Beterin beteri vardır! Kenan Paşa'ya yüzde 91.7 destek veren halkımız Tayyip Bey'e yüzde kırk altı ver- mişse bunda şaşacak ne var? Gel de Aziz Nesin'in "Türk milletinin yüzde ellisi gerizekâlı" dediğini anımsa- mayın! Sonra o yüzde elliyi de az mı bulmuştu!.. 85. Yıldönümünde Lozan... Alev CO D Lozan'da elde edilen kazanımlar teker teker elimizden ahnıyor. Büyük enıeklerle gerçeklcştirilen fabrikalar, limanlar, bankalar, sanayi kuruluşları, teker teker elden çıkarılıyor. Türkiye 85 yılın en büyük borçlanmasıyla karşı karşıya bulunuyor.Lozan'dan 85 yıl sonraki Türkiye'dc, günümüzde büyük bir savaş yaşamyor. Aslında savaş Sevr yandaşlarıyla Lozan yanlıları arasında gcrçekleşiyor. Alev COŞKUN ün II. Meşruti- yet'in 100. yıl- dönümüydü, bugün Lozan Anlaşması'nın imza altı- na alınmasının 85. yıldö- nümüdür. Bu tarihler Türk'ün uluslaşma tari- hinin iki önemli günü- diir. Lozan, son derece önemlidir, çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslar- arası bir aıılaşma ilc kabul edilişidir. Lozan aslında Anadolu coğrafyasmdan Türkleri söküp atmak isteyen güç- lerin ve bu girişimleri ııluslararası bir belgeyc bağlayan, Sevr Antlaş- ması'nın yırtıhp atılma- sının yıldönümüdür. Lozan'ı iyi anlayabil- mek için Sevr'i anımsa- mak gerekir. Kısaca özet- leyelim, Sevr'de ne iste- niyordu? • Sevr Antlaşması'na görc Türkler Trakya, ls- tanbul, Ege Bölgesi, Mar- mara Bölgesi ve Doğu Anadolu'dan sürülüp atı- lıyordu; böylece Türklerin Konya, Ankara, Çankırı gibi illerin içinde bulun- duğu bölgcde, denize çı- kışı olmayan ufak bir köylü devleti olarak kal- ması isteniyordu. Kuşku- suz bir süre sonra da ta- mamen bitirilmesi plan- lanmıştı. • Sevr Antlaşması ile Türklerin bin yıldır vata- nı olan bu topraklar elle- rinden ahnıyor, Yunanlı- lara, Fransızlara, tngiliz- lere, ltalyanlara ve Er- menilere bölge bölge da- ğıtılıyordu. Ama Türkler, tarihleri- nin en büyük imtihanla- rından birisini Ata- türk'ün önderliğinde bü- tün dünya önünde veri- yordu. Bu mücadclc sa- dece o dönemin cn büyük dcvletlerine karşı değil, aynı zamanda kendi pa- dişahına ve içcrdeki sa- tılmış işbirlikçilerine kar- şı da veriyordu. Bu ceheımemi andıran bir ölüm kalım mücade- lesiydi. Atcş ve ihanet yaşanıyordu. Büyük şair Nâzım Hikmet'in dcdiği gibi: "Yaralıydı, yorgundu, fakirdi nıillet, En a/.ılı düvellerle (devletlerle) dövüşü- yordu. Fakat dövüşüyordu. Kölc olmamak için iki kat, iki kat soyulmamak için..." Ulusun 30 Ekim 1918'de Mondros Ateş- kesi ile başlayan kötü yazgısı tersinc döndü, 9 Eylül 1922'de zaferle so- nuçlanan Atatürk'ün ön- derliğindeki antiempcr- yalist savaşla değişti. BİR AVRUPA ÜNİVERSİTESİNDEN SIRA DIŞI ÖĞRENCİ HARÇLARI DEVLET VAKFI GÜVENCESİYLE!!! * Ama bu yetmczdi; askeri alanda kazanılan başarı- nın Lozan'da diplomasi zaferi ile taçlandınlması gerekiyordu. Lozan görüşmeleri 20 Kasım 1922 günü başla- yacaktı. Her zaman olduğu gibi, o günün süper güçleri, çelişki yaratmak için Lo- zan Konferansı'na Istan- bul ve Ankara hükümet- lerini birlikte davet et- mişlerdi. Osmanlı Sadrazamı Tevfik Paşa, nıilli müca- delede yayımlanan idam kararlarını, şeyhülislam fetvalannı, hilafet ordusu girişimlerini unutup, san- ki Babıâli ile Ankara ara- sında hiçbir çelişki yok- muş gibi Ankara'ya tel- graf çekerek "Osmanlı devlet ve milletinin lıa- şına daha büyük zarar- lar gelmemesi için" Lo- zan Banş Konferansı'nda birlikte hareket etmeyi önerdi. Utanmazlığın bu kadarı da olamazdı... Mustafa Kernal, sadra- zama "Türkiye devleti, yalnız TBMM tarafın- dan (eııısil olunur" diye yanıt vcrdi. Osmanlı sadrazamının başvurusu 30 Ekim 1922 günü TBMM oturumunda okunduğunda tepkilerle karşılandı. Bu bunahm- dan önemli bir sonuç al- mayı Atatürk sağ- ladı ve 1 Kasım 1922'de TBMM kararıyla Osmanlı saltanatı kaldınldı. lştc Lozan gö- rüşmeleri bu çok önemli gelişme ile başlamiştır. Lo- zan'da bütün dün- İNGİLİZCE DILINDE ve ULUSLARARASI STANDARTLARDA GLOBAL ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ W DİPLOMASIYLA DÜNYANIN HER YERİNDE İŞE GİRME KABİLİYETİ OLAN İŞ VE KARİYER DOSTU GİRİŞİMCİ ÜNİVERSİTE 3600 $ = sadece 4500 YTL ı Hazırlıh Okulu> İşletm 4000 $ = ltım(S6z-1)<lklyıHık .JslveProgr.(Say-1)(ik yulık)> mi (EA4) (îki yılttk) İ000 YTL Işletme (EA*)> ^BHgisayar;y*Enformasyon Slstemtert($ay-2)». Utu«tıın«nası iltfkit«r <EA« Gazeteçlllk (Söz-2)> Radyo-TV-Slnema (Söz-2)> Görset İlettşim Tas; <ÖWI yetennK »mav«yaPnn.aktad^) tngilizce Öğretıronltğ» (OH)* Türk Dili ve Edebiyatı (Söz-2) Oastronomi (S6z-1)> ans(EA-2)> nu Vöhetiml (6A-2) kla İllşkHer ve Rekiamalık (Söz«2)fi> fh(SÖ2)Ö*2) İşletmeci»9l(EA-1)> i l E i 4500 $ = SÎ 5625 YTL Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği (Say-2)> Yaztlım Mühendisliği (Say-2)> 1 'ı V i ,' ••;•• h'j • ' " : ı . ' isayar MütamdteHğ» (Say.2) Uluslararası İşbirlikleri, Üyelikler ve Akreditasyonlar Warwick Üniversiteşi, lngiltere> Marshall Üniversitesi, ABD> Queen Mary Londra Üniversitesi, lngiltere> Liverpool John Moores Üniversitesi, ingiltere> Coventry Üniversitesi, ingiltere> Rouen School of Management, Fransa> OTA Hochschule, Almanya> CAH Dronten Üniversitesi, Hollanda> Limkokwing Üniversitesi, Malezya. Türkiye Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)> KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK)>European Council for Business Education (ECBE)>Council of International Schools (CIS)>World Association of Universities and Colleges (WAUC)>lnternational Association of Universities (IAU)>Federation of the Universities of the Islamic World (FUIW)>Global Compact - UNDP>Principles of Responsible Management Education(PRME)>American Council on Education (ACE)> Academic Cooperation Association (ACA). OSS PUANLARI BAŞARI ORANINA GORE BAŞARI BURSLARI, SPORCU BURSU, TC UYRUKLU OGRETMEN, POLIS VE kŞKER ÇOCUGU ÖĞRENCİLERE %20 BURS, TARIM BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİLERI FAKÜLTESİNE YERLEŞTİRİLECEK TÜM ÖĞRENCİLERE %50 TEŞVİK BURSU VERİLMEKTEDİR usunda iptomave tüsiarara*ı çokküttürlü )leri, sosyal lofnantn *~ Akdenî* IkJimi, »«kfft Ve g tor ve.eğt«nçJnin,yö TEMStLCİLİKLERİMİZ Adana 0322 453 6424 Ankara 0312 430 9015-16,0312 425 9353 Antalya 0242 243 5306 Bursn 0224 240 2085 Izmlr 0232 484 0532 Samsun 0302 234 3632 K»ysori 0352 233 6086 LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ Gemikonağı-lelko. KKTC Mersln 10 TÜRKİYE Tel; 0392 660 2000 (2119) Faksı: 0392 727 7SZ8 reelorat8@leta.6du.tr www.lefke.edu.tr TÜRKİYE ÖĞRENCİ KOORDİNASYONU ve KARİYER MERKEZİ Istlklsl Caddesl No: 112 B Kat: 3 Beyoğlu / Istanbul Tel: 0212 249 6426 (Pbx) Faks: 0212 249 6416 info@laulstanbul.org İLETİŞİM MERKEZİ Gemikonağı-Lefke. KKTC Mersin 10 TÜRKİYE Tel: 0392 660 2000 (2029) Faks: 0392 727 7528 GSM No: 0533 834 1244 lletisinı@lefke.edu.tr YAŞAMBOYU ÖÖRENME MERKEZİ Vakıflar Iş Hanı 1 Lefkoşa / KKTC Mersin 10 TÜRKİYE Tel: 0392 229 0380(4 Hat) lauybom@lefke.edu.tr * Dolar bazında eğitim harçları mezuniyet sonuna kadar geçerlidir. (Yukanda YTL karşılığı dolar, 1.25 kurundan ömeklemo yapılmıştır) * Özel yetenek sınavı ile girilen bölümler için ÖSS-1 de 145 barajını aşmak yeterlidir. yaya "Biz artık yepyeni çağdaş bir devletiz" me- sajı verilmiştir. Lozan'a giden heyetin başkanh- ğma, Ulusal Sa- vaş'ın Batı Cep- hesi Komutanı Is- met lnönü geti- rildi ve TBMM, Lozan'a giden hc- yete verdiği tali- matta: - Sınır ve top- rak konusunun ke- sin çözümünü, Türk topraklannda bir Emıeni devle- ti kuruluşunun reddedilmesini, - Türk Boğazla- rı'nın yabancı as- kerlerden temizle- nerek tamamen Türklerin deneti- mine bırakılması- nı; - Kapitülasyon- ların reddedilme- sini, - Azınlık soru- nunun mübadele (karşılıklı göç) ile çözümlenmesini, - Türk yargısı- nın tam olarak ge- çerliliğinin sağ- lanmasını istedi. Asıl konu ckononıi Lozan Konfe- ransı'nda temel tartışma, ekono- mik konularda yo- ğunlaştı. Batı dün- yası kapitülasyon- ların sürdürülme- sini istiyordu. K o n f e r a n s t a müthiş bir dayat- ma vardı, ancak bu dayatmalan ka- bul etmeyen lnönü ve Türk delegas- yonu, Lozan gö- rüşmelerini terk etti (14 Ocak 1923). Daha sonra tekrar toplanan konfe- ransta Batı devletlcri Türk talcplcrini kabul etmek zorunda kaldı. Lozan'ın özü şudur 1- Lozan ilk antiem- peryalist savaşı yapan Türklerin varlığını tartış- masız kabul eden ıılus- lararası bir belgcdir. 2- Anadolu'yu bölen Sevr Antlaşması yırtıhp atılmıştır. 3- Lozan, kapitülas- yonları kaldıımış ve ba- ğımsız Türkiye Cumhu- riyeti'nin varlığını kabul etmiştir. 4- Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulu- şunun kale kapısıdır. Günümüz Türkiyesi Günümüzde Lozan'da elde edilen kazanımlar teker teker elimizden ah- nıyor. Büyük emeklerle gerçekleştirilen fabrika- lar, limanlar, bankalar, sanayi kuruluşları, teker teker elden çıkarılıyor, babalar gibi satıhyor. Adeta kapitülasyonlar teker teker bizden geriye ahnıyor. Türkiye 85 yılın en bü- yük borçlanmasıyla karşı karşıya bulunuyor. Lozan'dan 85 yıl son- raki Türkiye'de, günü- müzde iç politikada bü- yük bir savaş yaşamyor. Aslında savaş Scvr yan- daşlarıyla Lozan yanlıla- rı arasında gerçekleşiyor. Çok hukuklu toplum is- teyenler var, Lozan An- tlaşması'nın yarattığı "ulus hiliııciııiıı" töıpü- lenmesini, hatta ortadan kaldırılmasını isteyenler var. Ulus bilinci yok edi- lip ümmet toplumuna dö- nüşüm isteniyor. Bölü- cüler, Osmanhcılar, üm- metçiler, dönekler, liboş- lar, şeriatçılar bir olmuş- lar, Lozan'ı değil Sevr'i taçlandınyorlar. Türkiye Cumhuriye- ti'nin, anayasanın iki üç maddesinde belirtilen te- mel kuruluş ilkelerine karşı çıkılıyor. Bu ilkelc- re tam karşıt yayınlar ya- pılıyor, konuşmalar ya- pılıyor. Kendi kurtarıcısıyla ve kendi varhğının temcl ta- şı olan uluslaşma süre- ciyle 85 yıl sonra hesap- laşmak amacıyla karşıt çalışmalar yapan hare- ketlcre, dünyanın her- hangi bir ülkesindc rast- lamak çok güçtür. Lozan'ı tanımlayan bir- çok yapıt, birçok yazar vardır. Türk Ulusal Savaşı'na iyi gözle bakmayan İngi- liz tarihçi Arnold Toyn- bee, sonunda gerçekleri kabul etmek zorunda kal- mıştır. Lozan'ı şöyle an- latıyor: "... (Lozan'da)... dün- ya, tarihte eşi olmayan bir olayla karşılaşmıştır. Venilıniş. parçalanmış bir ulusun, bu harabe içinden ayağa kalknıası ve dünyanın en büyük ııluslurı ile tam cşi( ko- sullar içinde karşı kar- şıya gelmesi ve büyük savaşın galiplerini di/.e getirerek her istediğini kabul ettirmesi..." lşte, ulusal savaşa kar- şı olan Toynbee bile bu- nu kabul ediyor, ama bi- zim satılmışlar hâlâ Lo- zan'a saldınyor. Yazınıızı Atatürk'ün Nutuk'taki bu konu ile il- gili yargısıyla bitirclim: "Bu aıılaşma. Türk ulusuna yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile taınam- landığı sanılmış büyük bir suikastın önlenmc- sini bildiren belgedir." Çağdaş Türkiye Cum- huriyeti'ni kimse yıka- mayacaktır. Laik, çağdaş ve aydın- lık Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacak- tır.. PENCERE Dağlarca'ya SelamL. Fazıl Hüsnü Dağlarca Acıbadem Hastarıe- si'nde yatıyor; işittiğime göre Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk her sabah şaire uğru- yormuş... Kutlarım Öztürk'ü... Çünkü Fazıl Hüsnü paha biçilmez değerlerimizin şairi... Ve Dağlarca elini attığı her şeyi şiirleştiren ola- ğanüstü bir şair... Türkçemizin bayrağı... • Türkiye çok sıkıntılı, gerilimli, tehlikeli günler ya- şıyor; 1919'daki olumsuz miras sanki bugüne yan- sıtılmış... Kimi zaman umutsuzlanıyoruz... Kendi kendimize soruyoruz: - Atatürk Türkiyesi elden gidiyor, ne yapmalı?.. Dağlarca'nın hastanede yattığını duyunca ki- taplarına başvurdum, içimdeki umutsuzluğu şii- rin güzelliği silebilir miydi?.. "Çocuk ve Allah"\ elime aldım önce... Bir şiir okudum.. Bir daha.. Bir daha.. Okudukça büyüleniyordum... Sayfa 26.. Şiirle alışverişi olanların ezbere bildiği "Çocuklar Korkunç Allahım"\ gelin bir kez daha birlikte oku- yalım: "Çocuklar korkunç, Allahım, Elleri, yüzleri, saçları. Uyurlar bütün gece Yok sana ihtiyaçları Çocuklar korkunç, Allahım, Bebek yaparlar haçları Aşina değiller hatıramıza Severken aynı ağaçları." • Gece bastırmıştı.. Ben Dağlarca'yı okumayı sürdürüyordum... Çocuklardan büyüklere, büyüklerden Türki- ye'ye, Türkiye'den Atatürk'e, Atatürk'ten Ulusal Kurtuluş Savaşı'na ve Cumhuriyet devrimine, dün- yaya, evrene, hayata, tarihe, ölüme, geçmişe, ge- leceğe ne varsa tümünü şiirleştirmişti Dağlarca... Eliyle tuttuğu her şey şiirleşiyordu... "Sen Benim Türkiyemsin" adlı şiirden altı dize: "Sen benim okuma yazma bilmeyen çocuğumsun Elif'ten A 'ya geçmiş Ve sevinmiş Mustafa Kemal, Mustafa Kernal. Sen benim yaşayan uğultum Çiçeğe durunca Dağ taş." • Dağlarca'yı okudukça düşündüm ki Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet devrimi bu kadar büyük bir şair yetiştirdiğine göre hem amacına ulaşmıştır, hem de kimseye teslim olmaz ve yı- kılmaz birikimle donanmıştır... Ne var ki bu yazıyı okuyanlar ulusalcılık yaptı- ğımı düşünebilirler... Evet, ulusalcılık... Ama, nasıl?.. • Bu soruyu Fazıl Hüsnü Dağlarca yanıtlıyor... Diyor ki: "- ... llerde yeryüzünden diller kalkınca, yeryü- zü birdilde birteşince, büyük bir 'uluslar kültür mü- zesi' kurulacak. (...) Bu müze bir dünya folkloru sergisi gibi olacak. O zaman isterdim ki, belki ço- cukça bir dilek, bu müzeye Türkiye'den benim ki- taplarım da girsin..." Evet, ulusalcılık... Ama, evrenselliğin ufuklarını tarayan, değişimin özünü kucaklayan ulusalcılık... Fazıl Hüsnü yüreğime su serpti, artık gelece- ğe daha iyimserlik ve güvenle bakıyorum... BAHADIR SELfN DİLEK EGE'NIN ııNııÎEAN TÜRKLER! Bahadır Selim Dilek, 1912den 1943e kadar ftalyanın 1947den sonra da Yunanistan'm baskıları sonucu bugiin (amamen vok ojma noktasına gelen Rodos ve fstanköy başta olmak üzere Onikiada TUrklerinin yaşadığı biiyiik trajediyî belgeleriyle anıatıyor. A İKİ A Yayın-OaOıtım 02122721546 Merkez: Ankara Şııba: izmlr Şuba: ALFA DAfilTIM 17I2S1IMIB c<Cumhuriyet KKapları www.cumhuriyetkitaplari.com Prol Nurettin Mazhar öklel Sokak No: 2 Şişli Tel: 0 212 343 72 U Ahmel Rasim Sokak No:14 Çankaya Tel: 0 312 442 30 50 H. Ziya Bulvarı 1352 Sokak No: 2/3 Pasaporl Tel: 0 232 44112 20
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear