25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu'na göre, her geçen gün üretim düşüyor, kârlar azalıyor Ekonomideki büyüme sanaldır İKAZ ÇAIMLARINI DÜYMALIYIZ 5 Y e n l '* v a r a t m a k a P a s i t e s i ÎSO Başkanı Kiiçük, Türkiye ekonomisindeki iyi- leşmenin üretim artışımn birsonucu olmadığmı vıır- gulayarak, "Türkiye 'de sanayideki ikaz çanlarım mutlaka dııymak lazım. Unutuhnamah ki bu sanal iyileşme, kur ve enjlasyon riskipahusına elde edil- miştir. Türkiye sanayiden vazgeçiyorsa, bıımm ye- rine de bir polilika koymah " dedi. HÜKÜMET GÖREVİNİ YAPMALI Ekonomide 2002 'rtin ilk çeyreği ile haşlayan olumlu dönemin, 2007 'nin ikinciyansmda sona er- meye başladığmı vnrgıdayan Küçük, "Siyasetin to- zu dumamndan sıynlarak, ekonominin ve sanayi- nin gerçeklerine, Türkiye mutlaka yoğunlaşmah. Bu sürdüriilemez ve hükümet üzerine düşen gör- evi bir an önce gerçekleştirmek zorundadır " KÂRLILIK HÂLÂ 10 YIL ÖNCESİNDE 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 (1 milyon YTL satış geltri için Istlhdam) Tanıl Küçük, çahşan yoğunluğunun 2003 'ten itibaren azalış trendi içinde olduğunıaı görüldüğünü belirterek, "Azahşta itlıal girdideki artıştan kaynaklanmıştır"diye konuştu. Küçük, Türkiye 'de yatırım ve üretimin cazip olabilmesi için ekonomik kârlıhklannın yükseltilmesinin şart olduğunu kdrlılıklarmdaki düşüşün Türkiye 'nin önemli sonmlanndan biri olduğunu aktardı. Ekonomi Servisi - lstanbul Sa- nayi Odası (ÎSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu sonuçlarına göre, 2007'de kârdaki iyileşmenin, üretim artışımn sonu- cu olmadığını belirterek, "Sanal bir iyileşmedir, bir yanılsama- dır"dedi. Küçük, "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı poru"nun açıklandığı yaptığı konuşınada, çeyreği ile baki min, 2007'ııin ikinci yan itibanyla sona ermeye başladığmı ifade edc- rek, Cumhurbaşkanhğı seçimi ve genel seçimler olmak üzere iki önemli siyasi olayın ağırlığında ge- çen 2007'de, ekonominin ikinci planda kaldığını, rekabet gücünü ve büyümeyi destekleyici makro ve mikro refonnların yine hayata gc- çirilemediğini söyledi. Küçük, "Unutulmamalı ki bu sanal iyileşnıe, kur ve enflasyon riski pahasına elde edilıniştir. Risklerin gerçekleşmesi duru- nıuııda sanayi kuruluşlarının cid- di sıkıntılarla karşılaşacağı orta- dadır. Büyümenin lokomotifi sa- nayidir. Ancak veriler, lokotnotifîn gü- cünün giderek zayıfladığına işa- ret etmektedir. On yıl gibi kısa bir sürede sanayi ve imalat sektörü- nün ekonomideki ağırlığının bu derece gerilemiş olması, Türkiye ekonomisinin yarınları açısından üzerinde ciddiyet ve hassasiyetle durulması gereken bir husustur" diye konuştu. Son yıllarda finans- man giderlerini azaltmak için ku- ruluşlann yurtdışı kredi kaynakla- rına yöncldiklerini ifade eden Kü- çük, 2007 sonunda reel sektörün toplam dış borç miktannın 105.5 milyar dolara yükseldiğini, bir yıl- daki artış oranının yüzde 48.8 ol- duğunu ve bıınun faaliyet dışı ge- lirlerin niteliğini de etkilediğini söyledi. Tüpraş yine lider Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu'nda geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi ilk sırayı TÜPRAŞ aldı. İkinci sırayı Ford Otomotiv alır- ken, Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) üçüncü oldu. Geçen yıl en fazla kâr eden kuruluşlar içinde ilk sırayı yine TÜPRAŞ aldı. Listesinde 2007'de 445 kuruluş tekrar, 55 kumluş ise ilk kez yer al- dı. tSO 5OO'de yabancı sermayeli 143 kuruluş yer alırken. bunlann 19'u ilk 50'ye girdi. TÜPRAŞ'ı sa- tın alan Koç Holding Ford, Aygaz, Tofaş ve Arçelik ile İSO listesinde ilk 10 içinde büyük bir ağırlık oluş- turdu. İSO 500'e göre 2006'da re- el sektörün 70.9 milyar dolar olan toplam dış borç miktan 2007 so- nunda 105.5 milyar dolara ulaştı. ÜYÜEN BÜYÜK 50 KURULUŞ I TÜPRAŞ FORD OTOMOTİV 3 EÜAŞ ELEKTRİK ÜRETİM 4 OYAK-RENAULT 5 TOYOTA OTOMOTİV •mtmmmm 8 ERDEMİR 7 ARCELİK 8 TOFAŞ TÜRK OTQMO| Ş 9 AYGA2 10 IÇDAŞ II VESTEL 12 MERC !-BENZ 13 HA! 14 PETKİM -mmmm 15 ISDEMİR •.. a 16 UNILEVER 17 SARKUYSAN ELEKTROLİTİK 1 8 TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ 19 ÇOLAKOĞLUMETALURJİ 20 TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI 21 BSHEVALETLERİ \ ŞS8fkWRmmm\ 22 MİLAN0A2 23 IPRAGAZ •mmmm 24 HYUNDAIASSAN 25 BOSCH SANAYİ 26 PHİLSA PHIÜP MORRIS 27 ER-BAKIR ELEKTROLİTİK 28 KROMAN ÇELİK SANAYİI 29 GRUNDIG ELEKTRONİK 30 VESTEL BEYAZ E$YA 31 BORÇEÜK 32 COCA-COLA IÇECEK 33 DİLER DEMİR ÇELİK 34 EGE ÇELİK ENDÜSTRİSİ 35 TÜRKİYEPETROLLERİ A.O. 38 KAPTAN DEMİR CELİK 37 FIRAT PLASTİK KAUÇUK" 38 BMC SANAYİ 39 AKSAAKRIÜKKİMYA S ^ f 40 ÇAY İŞLETMELERİ L 41 BORUSAN MANNESMANN 42 ASŞANDEMİRVEa^C 43 İZMİR DEMİR ÇELİK 44 YAZICI DEMİR ÇELİK SANAYİ 45 TEKELTÜTÜN MAML 46 AK GIDA SANA 47 KARDEMİR - mmmmmL_ 4 8 SIEMENS SANAYİ VE TİCARET 49 BRİSA BRIDGESTONE 50 ANADOLU EFES BİRACILIK Tüpraş 'ayeni tanker Ekonomi Servisi - Koç Holding Şeref Baş- kanı Rahmi Koç, Türk gemi inşa sektörünün dünyada altıncılığa yükseldiğini belirterek, "Küçük kimyevi tanker inşasında tüm dün- ya ülkelerini geride bırakarak birinciliğe gel- dik" dedi. Koç Topluluğu şirketlerinden RMK Mari- ne'nin Tüpraş için ürettiği "T. Sevgi" tankeri- nin denize indirilmesi, "T. Damla 4" römor- körünün de teslimi için bir tören düzenlendi. Törende konuşan Rahmi Koç, "Allah Tüp- raş'tan razı olsun. Bize 2 tane tanker, 4 ta- ne de römorkör siparişi verdiler" dedi. Koç, şunları kaydetti: "Türk gemi inşa sek- törü 2002'de dünyada 23. iken 2007'de al- tıncüığa yükselmiştir. Bundan sonra kademe kazanmak daha da zor olacaktır. Zira re- kabet gitgide keskinleşiyor, şiddetleniyor." Vergi borçlannda yine Uzan damgası 1.314 1.311 1.194 1.107 1.090 1.063 1.052 1.030 1.024 9S3 950 • lstanbul'da 10 milyon YTL üzeri vergi borcu bulunan mükellefler listesininin başında 370 milyon YTL'lik borcuyla lmar Bankası eski genel müdürü Hilmi Başaran yer aldı. Listenin ilk 50'sinde 23 lmar Bankası şubesi bulunuyor. Ekonomi Servisi - Istanbul'da 30 Hazi- ran 2008 itibarıyla 10 milyon YTL üzeri vergi borcu bulunan 135 mükellefın toplam borç tutarı 5 milyar 122 milyon 409 bin YTL oldu. Listenin başında, 370 milyon 245 bin 415 YTL'lik vergi borcuyla eski Türkiye lmar Bankası Genel Müdürü Hilmi Başaran yer aldı. Uzan Grubu ve eski yöneticilerinin ağır- lıklı olduğu listede, lmar Bankası Bakırköy Şubesi 247 milyon 840 bin 927 YTL'lik borçla ikinci, Jetpa Holding ise 212 milyon İMAR BANKASI LİSTEYİ KAPATTI Vergi Borçluları 1- HİLMİ BAŞARAN 2 - İMAR BANKASI BAKIRKÖY Borç Tutarı (YTL) I Vergi Borçluları 3 - JETPA HOLDİNG 4 - TASF. FACTORİNG HİZ} 5 - İMAR BANKASI KADIKÖY 6 - YEŞİM ÖZTÜRK 7 - BAHATTİN UZAN 8 - İMAR BANKASI ŞİŞLİ ŞB 9 - MUHARREM ANUL 10 - ÛRHAN ASUTÜRK ORT. 370.245.415 ~ 247.840.927 212.621.415 * H88.309.611 ^.^5«9.980^72 139.809.627 139.809.627 111.057.398 .903.452 98.040.486 11 - İMAR BANKASI SİRKECİ ŞB. 12 - ORHAN ASLITÜRK ORT. 13-İMAR BANKASI A.Ş. 14-KOSTİKKİMYASAN. 15 -İMAR BANKASI T.A.Ş. 16 - GESAŞ GEDİZ BOYA BASKı 17-HAÜLDURMUŞ 18 - GİDİA ELFASE 19 - MUHAMMET CI 20 - İFLAS HAL. İMAR BANKASI PENDİKŞB. Borç Tutarı (YTL) 90.010.S79 78.435.718 075.075.497 67.871.759 66.968.312 66.889.919 66.416.216 64.448.329 62.744.186 621 bin 415 YTL'lik borçla üçüncü sırada bulunuyor. lmar Bankası'nın lstanbul'daki şubeleri, tasfıye halindeki ADK Factoring, Univer- sal Yatınm ve Raymond James Yatınm Menkul Kıymetler gibi kuruluşlann yer al- dığı fınans sektörü dışında, listede tekstil fir- malan da bulunuyor. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Çöplüğe... Bosna kasabı, tilki.. on binlerle Bosnalı Müslümanın katliamından sorumlu Karaciç'in yakalanması dün- ya medyasında öne çıkan haber oldu. Yorumlarda, Sırbistan'ın AB üyeliğine yakınlaşması, Batı'dan ya- na siyasi iktidarın olumlu adımı, değerlendirmeleri ağırlık kazanmıştı. Katliamların mağduru Boşnaklar ister istemez sevinç gösterileri ile tepkilerini gös- terdiler. Batı dünyası, çağımızın bu en ağır insan kat- liamı suçundan, birinci elden sorumlu Karaciç'in ya- kalanması, daha doğrusu teslim edilmesinden ken- dine pay çıkararak, Karaciç'in Lahey'de yargılanması ile aklanmış mı olacak? Sırbistan'a AB yolunun açılmasında, katliam so- rumlulannın teslim edilmeleri koşulunun olması, AB siyasilerinin AB sınırları, hem de içinde bulunduğu- muz çağın içinde, işlenmiş en büyük insanlık suç- ları, ırk ve din üzerinden katliamlardaki suç ortak- lıklarının yok sayılmasına yeterli olabilir mi? Tarihe kalacak, yaşanmışlıklara ilişkin belge ve bilgiler, Bal- kanlar katliamlannı anlatan tüm sanat ürünleri de da- hil, AB'nin çekirdek ülkelerinin emperyal çıkarlan adı- na oynanan kirli oyunları, suç ortaklıklarını ortaya ko- yuyor.. Tito Yugoslavya'sını çokkültürlü yapısı ile AB içi- ne almak, AB'nin merkez ülkelerinin emperyal çı- karlan ile yüzde yüz çatışan birtablo idi. AB büyürken, para birliğine giderken, küresel yapılanma, emper- yal çıkarlar ekseninde, AB'nin sosyal devlet, geliş- miş insan hakları, sendikal haklar, Kopenhag kri- terlerinden önemli sapmalaryaşıyordu. Çokkültür- lülükten vazgeçmiş, merkez ülkelerin gelişmiş kül- türleri, daha çok da şirket çıkarlan eksenindeki bü- tünleşmede, dengeleri altüst edecek yapısı ile Yu- goslavya'nın birliğe alınması düşünülemezdi. Par- çalanmış, tek tek biyat etmiş, sindirilmesi kolay, ül- keciklerin zamana yayılmış üyelikleri ancak günde- me gelebilirdi. Elbette AB'nin odak ülkelerinin çıkarlan ekseninde bir paylaşım, parçalanma modeli de gün- deme gelecekti.. ••• Sovyetler Birliği'nin parçalanmasının ardından gün- deme gelen tek kutuplu, küreselleşme düzeninde, emperyal çıkarlar paylaşım ekseninde, eski Doğu Bloku'nun ürettiği petrolün yüzde 70'lerini kullanan AB ülkelerinin, Moskova ile kurması zorunlu dengeleri de vardı; Bosna, Kosova, Moskova'nın siyasal güç ekseninde Sırbistan denetiminde kalabilirlerdi. Tabii ırklar ve dinler üzerinden ayrımcılık tohum- ları ekildiğinde, Tito'nun Balkanlar, Yugoslavya üzerinde çırpındığı çokkültürlülük çimentosu kırıldı. Ağırlıklı din ekseninde kanlı çatışmalarla bölünme- ler, devletçikler oluşumunda, AB desteğinde Slo- venya, Hırvatistan ucuz kurtulurlarken, Bosna ve Ko- sova kanlı katliamlann odağı oldular. Her ikisinde de çokkültürlük yerine giderek Hrıstiyan birliği kimliği ağır basan AB'nin seyirci kaldığı görüldü. Müslüman Boşnak ve Arnavutların katliamları seyredildi. Ka- raciç'in yakalanması haberleri içinde bile, geçmiş kanlı katiamlar sürecinde AB kökenli barış birlikle- rinin, komutanlarının, siyasilerinin suç ortaklıklarının görüntü, belgeleri saklanamıyor. • • • Bunca yıl dökülen bu kadar kandan sonra, birkaç milyoncuk devletçikler olarak hepsi de ekonomik, sosyal, siyasal bağımlı, çok yoksullaşmış, yoksun- laşmış, Tito Yugoslavyası'nın federasyon yapısından da daha çok parçalanmış (Bosna'da üçlü devletçik, Kosova Sırbistan'dan ayrı) şimdilik 9 devletçik, AB'ye ırk ve siyaseten en yakın olanları göreceli en iyi durumda, hepsi de çaresiz.. Hikmet Bila arkadaşımız dünkü köşesinde, Ka- raciç'in yakalanması, teslim edilmesi olayını çıplak özetleyivermiş; "Pis ve kanlı oyunda vahşi bir biçimde kullanıldılar ve işleri bitince de çöplüğe atıldılar.." Bosna ve Kosova'da katliamlar sürer, dünya, AB, kendi sınırları içindeki insanlık suçlarını seyrederken, Müslüman dünyası, bizim kamuoyunda "katilSırp- lar" vurgulaması hep öne çıkıyordu. Içtenlikle sor- guluyordum, çocukluğumun Yugoslavyası, Koso- vası'nda tanıdığım Sırpların hiçbirine "katil" damgasını yakıştıramıyordum. Sırbistan'dan filizlenen, hortla- yan ırkçı, daha doğrusu Ortodoks fanatizminin, em- peryal çıkarlann dünya çapında oynadığı, "özgürtükler adına ayınmcılıkla, insanlığı özellikle yoksul güney dün- yasında ırklar ve dinler ekseninde parçalama" oyu- nunun bir sonucu olduğunu anlatmaya çalışıyordum. Sırplar çok hızlı bir yoksullaşma, yoksunlaşma, kimlik erozyonu, siyaseten de en çok Yugoslavya'nin ortak dilinin, kimliğinin, Belgrad eksenli ülke birliği- nin başını çekenler olarak parçalanmanın travma- sını yaşıyorlardı. Kendini tehdit altında gören arının sokması gibi kendine de zarar veren, ilkel, vahşi tep- kiler, güdülerle hareket ediyorlardı. Katliamların başını çeken siyasi liderler, çeteler dışında kalan or- talama Sırp'ın, olsa olsa sesiz kalıp onaylama ya da yılıp karşı duramama, seyirci kalma suçları vardı. Karaciç olayından acaba bizimkiler "kullanılıp, işi bitince çöplüğe atılma.." üzerinden kimi dersler çı- karabilirler mi dersiniz? soner@cumhuriyet.com.tr Torba yasasına bir hüküm eklendi, bazı barajların kamulaştırma faizleri sıfırlandı AKP'den yabancıya faiz affı geldi 876 853 835 815 812 804 772 758 742 728 723 713 711 MURAT K1ŞLAL1 ANKARA - Hükümet, önceki hafta Meclis'ten geçen torba Elek- trik Yasasf na koyduğu bir lıüküm ile bazı elektrik santrallarının, kamulaştırma gideri için Elek- trik Enerjisi Fonu'ndan (EEF) karşılanan ödemelerinin faizleri- ni affetti. Söz konusu hükümden başta Türk, Alman, Avustıırya, Belçika ve Fransız ortaklığıyla kunılan 2.3 milyar Alman Markı maliyetli Birecik Barajı olmak üzerc çeşit- li şirketler yararlandı. Yüksek Denetleme Kurumu (YDK) faiz oranının üst limitini yüzde 99 olarak açıklarken bakanlık kay- naklarına göre sadece Birecik'te faizi affedilen kamulaştırma ma- • AKP, Yüksek Denetleme Kurumu'nun yüzde 99'luk üst limit belirlediği elektrik santrallarının kamulaştırma giderleri için Elektrik Enerjisi Fonu'ndan karşılanan ödemelerinin faizlerini tek kalemde sildi. liyeti 370 milyon YTL'ye ulaştı. Meclis Genel Kurulu'nda 9 Temmuz 2008 tarihinde kabul edilen 5784 sayılı "Elektrik Pi- yasası Kanunu ve Bazı Kanun- İarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un Gcçici 15. Mad- desi ile "3096 Sayılı Kanun çer- çevesinde gerçekleştirilmiş olan projeler kapsanunda ilgili şir- ketlerle mülga Elektrik Enerji- si Fonu arasında imzalanan fon anlaşmaları gereğince, Fon'a geri ödenmcsi öngörülen kre- dilerin geri ödenmesinde faiz uy- gulanmaz" hükmü getirildi. Başbakanhk YDK "Elektrik Enerjisi Fonu 2001 Yılı Rapo- ru "nda, 2.3 milyar marklık Bire- cik Hidrolektrik Santralı (HES) projesinin kamulaştırma, KDV ve stopaj ödemelerinin fınans- manında kullanılmak üzere EEF ile Birecik Baraj AŞ arasında 18.11.1995 tarihinde yürürlüğe giren köprü kredi anlaşması ile il- gili şu itadclere yer verildi: "Söz konusu anlaşnıada kre- dilerin geri dönüşünün Fon Yö- ııetinı Kurulu tarafından veri- lecek geri ödeme planına göre yapılacağı, geri ödeme planının krediye uygulanacak faiz oranı ve geri dönüş süresini kapsaya- cak şekildc oluşturulacağı, söz- leşmedeki Türk Lirası'na uy- gulanacak faiz oranı olarak ve- rilen yüzde 99.09 oranının bir üst limit olduğu, bu krediye uy- gulanacak faiz oranının ise Fon Yönctim Kurulu'nca bclirlene- ceği konulan yer aldı." Birecik Barajı ve HES AŞ yö- neticilerinin bu madde için TBMM'de ve Bakanlık nezdinde yoğun bir kulis faaliyetinde bu- lunduğu öğrenilirken bakanlık kaynakları "Bu madde ile şir- ketlerin yüzlerce milyon dolar- lık faiz yükünden kurtulduğu" tahmininde bulundu. Rusyct, sebze meyveyi denetleyecek^^ A N K A R A 1 ^ £ * (Cumhuriyet Bü-"% rosu) - Rusya ile yaz "'4 başında meydana gelen "' domates krizinin ardın- " ^ ^ dan, ülkenin Gıda Güvenliği Kurumu yetkilileri Türkiye'ye gcldi. Yetkililer, Antalya ve Izmir'de uluslararası ser- tifıkaya sahip denetim labaratuvarla- nnı gezdi. Rusya, Moskova ile Anka- ra arasında domates krizi soruasında imzalanan "mutabakat muhtıra- sı"nm da anlaşmaya dönüştürülürken genişletilmesini istedi.Anlaşmanm ge- nişletilmesi, domatesin yanı sıra, "pat- bcan, patates, limon ve üzüm"ün de Rusya tarafindan denetleneccği anla- mına geliyor. Cumhuriyet'e bilgi ve- ren üst düzcy bir Rus yetkili, gclcn ge- netiği bozuk, hormonlu ya da içeri- ğinde ilaç kalıntısı bulunan sebze ve meyvelerin sağlık için büyük risk oluşturduğunu belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear