25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA E K O I V O 1 V I [ ekonomiOcumhuriyet.com.tr 13 'Büyük Buhratı' sonrası kurulan konut devleri, 5 trilyon dolarlık varlıkla mortgage krizine kurban gidiyor Amerikan rüyası kâbus oldu • Serbest piyasanın anavatanı ABD'de 1930'larda devlet desteğiyle kurulan, sonra özelleştirilen KÎT'ler, şinıdi yine devlet eliyle kmtarılıyor. Federal yetkililer, Fannie Mae ve Freddie Mac'in dosyalannı soruşturmaya başlarken mortgage zararlannı katlayan şirket sayısı da giderek artıyor. NECDET ÇAL1ŞKAN ABD'nin eski başkanlanııdan Roo- sevelt'in desteklediği ve Amerikalıla- rın bugüne kadar kalan en önemli KlT'leri olan Fannie Mae ve Freddie Mac, mortgage krizine kurban gitti. Hü- kümet yetkilileri, 1929'daki "Büyük Buhran"ın çocuklan olan bu konut fi- nansmanı şirketlerinin dosyalannı dün incelemeye başlarken ABD hüküme- tinin "sınırsız destek" sözü verdiği bu KlT'lerin değcri bir yılda yanya yarı- ya eridi. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Comptroller of tlıe Currency'den uz- manlar, mortgage fınansmanı şirkctle- ri Fannie Mae Freddie Mac'in defter- lerini dün incelemeye başladı. lnceleme, Bush yönetiminin bu iki şirkete mil- yarlarca dolar cnjekte edilmesi yönün- de hazırlanan birplanı Kongre'ye sun- masının ardından geldi. Krizin başladığı tarihten bu yana söz konıısu bu iki şir- ketin hisse senetleri New York Borsa- sı'nda yüzde 6O'ı aşan dcğer kaybına uğ- radı. Fannie Mae ve Frcdddic Mac, ABD'deki ipotekli kredilerin yaklaşık yansını (5 trilyon dolar) ellerinde tutu- yor. Bununla birlikte Fannie Mae'nin 800 milyar dolar ve Freddie Mac'in ise 740 milyar dolar borcu bulunuyor. Öte yandan dünya piyasalan mortgage kriziyle yatıp kalİcarken bilanço da hcr geçen gün karanyor. 2006'nın sonundan bu yana mortgage nedeniyle ABD'de çöken şirketlerin sayısı 267'ye çıkarken, aralarında Fannie Mae ve Freddie Mac'in dc bulunduğu 17 şirket ise iflasla boğuşuyor. Piyasalarda bilançolan ya- kından takip edilen finans devlerinden Bank of America'nın bu yılın ikinci çey- rekteki kân yüzdc 41 düşüşle 3.4 mil- yar dolara geıiledi. Dün ikinci çcyrek bi- lançosunu açıklayan ABD'nin en büyük bankalarından Wachovia'dan ise daha da karamsar bir sonuç geldi. İkinci çeyrekte 8.9 milyar dolarlık zarar yaz- dığıııı duyuran şirketin kredi notıı da Fitch tarafindan A artıya indirildi. The Guardian gazetcsinin ICM ka- muoyu araştırma kurumuna yaptırdığı anketin sonucunda, lngilizlerin yüzde 80'i "İngiltere bir resesyona doğin mu gidiyor" sorusunu "evet" diye yanıtladı. BüyükBuhran ile doğdu, mortgage kririyle battı 1929'daki "Büyük Buhran" son- rası ABD Başkanı olan Franklin D. Roosevelt, çöküşün ardından "New Deal" adı verilen devlet destekli bir kalkınma planı başlattı. 5 senelik dönemler halinde uygulanmaya ko- nulan Ncw Deal çerçevesinde, ülke- nin dört bir tarafında başlatılan kara- yollan ve havaalanlan inşaatlan gi- bi projelerle binlerce kişi istihdam edi- lerek, işsizlik sorunu çözülmeye ça- lışıldı. Batık durumdaki ekonomiye "taze kan" verilerek büyük çöküşün sosyal yaşamdaki olumsuz etkileri gi- derilmesi amaçlandı. Roosevelt'in bu planıyla Amerikan ekonomisi, tarihinde ilk kez devlet müdahalesi- ne maruz kalıyordu. Bu dönemde hal- kın konut ihtiyaçlan için 1932'de Fan- nie Mae kuruldu. Fannie Mae'nin 1968'de özelleştirilmesiyle piyasada tekel oluşmasının önüne geçilmesi amacıyla yine devlet tarafindan Fred- die Mac kuruldu. • Rakı üreticileri her geçen gün yeni bir ürün çıkararak paylannı arttırmaya çalışıyor Klasik Efe pazar savaşında • Elda Içecek, orta gelir gruplan için Klasik Efe'yi pazara sürdü. Şirketin üst yöneticisi Egemen Demirtaş, "Rakı pazarındaki pazar payını yüzde 10'un üzerine taşıyacağız" dedi. Ekonomi Servisi - Alkollii içecek pazarının özelleştiril- mcsinden sonra ilk özel sek- tör rakısı olarak piyasaya gi- ren Efe Rakı'nın üreticisi El- da İçecek de ürün gamına "Efe Klasik"i ekleycrek orta gelirliye yöneldi. "Sarı Zeybek" ve "Kara Efe" ile daha üst gelir grubu- na, "Yeşil Efe" ile gençler ve yeni tatlar arayanlara hitap ettiklerini belirten Elda İçecek CEO'su Egemen Demirtaş, Klasik Efe'yi Kara Efe'nin hannanından cldc ettiklerini belirterek, "Türkiye'nin ilk harman rakısı olarak piya- saya sürdüğümüz Efe Kla- sik i uygun fiyata, kaliteli ra- kı içmek isteyenler için ge- liştirdik" dedi. Demirtaş, şunlan söyledi: "Efe, 2004'te doğdu. Ülke- mizde 2006da rakı ürctimi 46.5 milyon litreydi. Pazar 2007'de 42.7 milyon litreye geriledi. Bııııa rağmen geçen yıl 142 milyon YTL ciro ya- parak yüzde 42 büyüdük." Demirtaş, rakı üretiminin özelleştirilmesi ve pazara ye- ni oyunculann girmesiyle Tür- kiye'deki rakı üretim kapasi- tesinin 125 milyon litreye ulaştığını söyledi. r E|"E E 4 I A i I | l A L lLASİK 3 j\ : jfl / ^ r • All 'Herşey kötü gidiyor, rakı kalitesi hariç y Efe Klasik'in tadına karar verebilmek için 200 rakı içicisiyle Demirtaş ile birlikte tanıtıma katılarak, "Nedcn bunu seçtim, bir testler yapılmış ünlü rakı üstadı yanıtı yok. Çünkü bu aşk gibidir, Aydm Boysan da her testte aynı birini niye sevdiğinizi rakıyı seçnıiş. Egemen anlatamazsınız, bu da öyle" dedi. Cenevre'de başlayan Doha turu görüşmeleri dünyanın çeşitli ülkelerinde protesto gösterilerine sahne oldu. Gelişmiş ülkeler tarımda anlaşamıyor Ekonomi Servisi - Dünya ekonomisi- ne yılda 100 milyar dolar katkı sağlama- sı beklenen Doha turu görüşmelerinin en öneınli halkası Cenevre'de başladı. Tanm ürünleri için serbest bir piyasayı amaç- layan görüşmelerin bu sefer de sonuç- lanmaması halinde umutlar zayıflayacak. Doha ticaret görüşmelerinde ilk açılım Avrupa Birliği'nden geldi. Avrupa Bir- liği, tanm ürünleri ithalatından aldığı gümrük vergilerini ortalama yüzde 60 dü- şürmeye hazır olduğunu açıkladı. Ancak gelişen ülkeler, AB'nin açıklamasını tatnıin edici bulmadı. Gözlemciler gö- rüşmelerde anlaşmaya vanlabilmesinin önemine dikkat çckiyor. 2009 yılı poli- tik takviminin ticaret görüşmeleri için uy- gun olmadığı vurgulanıyor. WİRTSCHAFTSWOCHE DERGÎSÎ: • Türk ekonomisi serbest düşüşte OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT-Türk ekonomisinin özellikle kendi içinden kaynakla- nan sorunlar nedeniyle adeta duvara doğru koş- tugu, ağır bir krizin elinin kulağında olduğu iddia edildi. Almanca konu- şulan dünyanın en etkili haftalık haber dergisi "Wirtschaftswoche"nin yeni sayısındaki "Türk ekonomisi serbest dü- şüşte" başlıklı haberde, özellikle tüketicinin ağır sorunlar yaşadığma dik- kat çekildi. Türk ve yabancı uz- manların eİconomideki gelişmelerle ilgili görüş- lerine de başvurularak hazırlanan haberde, en- flasyon, döviz cinsinden değeri sürekli düşen Türk Lirası ve siyasal tehlike- lerin, ekonomi için bü- yük tehdit oluşturduğu kaydedildi. Tüketici güven endek- sinin 95'ten 75'e gerile- diği kaydedilen haberin satır aralannda, Türki- ye'ye sennaye taşıyan yabancı şirketler de, "Normal Türk tüketi- cileri o kadar güvensiz ki, ekonomi yeni ve ağır krizin tehdidi altında bulunuyor" saptamala- nyla uyanldı. Borsada yılın ilkyansında yüzde 37'lik bir düşüş olduğu- nu belirten dergi, bunun diğer "eşik ülkelerin" çoğundaki değer kay- bından daha büyük ol- duğunu da vurguladı. Felaket haberlerinin yoğunlaşmaya başlama- sıyla birlikte, endeksin tuhaf bir biçimde yük- seldiği kaydedilen ha- berde, Türkiye'ye yurt- dışından para akışının her şeye rağmen sürdüğu, ancak bunun borsaya de- ğil, doğrudan yatırımla- ra yöneldiği de belirtildi. Haberde, 2005 ve 2006 yılındaki büyüme rakamlannın yinelenme- siııin pek mümkün ol- madığı da yer aldı. "Wirtschaftswoche", Hans Jakob Ginsburg imzalı haberinde, PKK tarafindan kaçırılan Al- man dağcılar, Amerikan başkonsolosluğuna 6 ki- şinin ölümüyle sonuçla- nan silalılı saldın, AKP kapatma davası vc ceza- evindcki emekli gene- ralleri de örnek göstere- rek "Kriz derinleşiyor, yabancılar veya yerli işadamları bu nedenle ekonomik mucize ül- kesi Türkiye'ye olan güvenlerini yitirirler- se, bu pek kimseyi şa- şırtmaz" diye yazdı. KAHRAMANMARAŞ 1. İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA tLANI 2002/2736 tflas. Satışın iflasa taalluku sebebiyle saliş. ilanına riiçhanlı alacaklıların alacaklanm geçmesi kaydının sorulmasına gerek olmadan satış ilanının yapılnıasma ve satışında bu ş.ekilde icrasına; Satilmasına karar verilen taijinnıazlani) niteligi. kıymeli. adedi ve önemli özellikleri: 1) Mülkiyeli Müflis şirkete aiı Kahramanmaraş ili, Şeylıadil Malıallesi 462 Ada, 58 Parsel numarasında kayıtlı, 24.095,30 m2 miktanndaki taşınmaz ve üzcrinde nıev- CUt bulunan fabrika ve miişlemilalnıın lamanıı. aşağıda yazıh bulunan şarllar dairesinde satılacaktır. 462 ADA, 58 PARSELİN MHVK.11 VE HA1.I HAZIR DURUMU: Merkez Ycnişehir Malıallesi 462 Ada, 58 Parsel numarasında kayıtlı taşınmaz, inıar planında sanayi alanında. Kahramanmaraş Merkez, Gaziantep yolu üzeri 6. km'de bulunan lıidrofıl pamuk sanayi fabrikasıdır. Gayrimenkul, betonanııe karkas nizanuia bir adet idari binası, bir adet prefabrik fabrika binası, bir adet iplik torba bölümü, bir adet kazan dairesi, telef dairesi, üç adet depo, betonamıc klima ve tarak, sosyal biilümler, trafo binası, garaj kısmı, saha binası ve çevre duvarlan bölümünden oluşmaktadır. Tüm gayrinıenkullerin çev- resi duvarla örülmü; olııp, yaklaşık alanı l '0ü metre uzunlugunda balıçe duvarıyla çevrilidir. BEKÇİ KULÜBESt: Tek katlı betonarme karkas oturuın alaıılı 30 m2'dir. Yerler seramik, duvarlan plastik yaglı boya, dogramalar demir dogramadır. İDARİ BİNA: Zenıin ve bir nonnal kat olmak iizere iki katlıdır. Betoııanııe karkas olup, oturunı alanı 200 mTdir. Aynca muhasebe ve işlelme odası vardır, Normal kat'a zemin kattan merdiven ile çıkılmaktadır, Normal kat'a giriij hol, sekretarya, müdür odası. toplanlı odası ve çalışma odaları mevcuttur. üturıım alanı 400 m2'dir. Zemin ve nonnal kattan toplanı oturum alanı 600 m2'dir. Yer döşemeleri seramik, dııvarlar yağlı boya, ta%anda kartoııpiyer mevcuttur. Kapı vc pcııeere dogramalan ahşaptır. İPLİK. TORBA BÖLÜMÜ: Zemin katı ıkı bülümden olus.an yapıda, yapının şekli prefabrik olmakla heraber yapım şckli itıbariyle t'arklıdır. Kolonlarda makaslaıia birlesım noktalan sabit eklemelidir. Yapının ilk bölümü 400 m2* civarındadır. leerisinde oiis kısmı demir doğramadan yapılnııştır. Yerler karo, duvaıiar plastik boya- lıdır. tçerisinden merdivenle çıkılmaktadır- Betoııanııe kısmın üstüne rastlayan kısmın yaklaşık 120 m2'lik kısmı mutfak olarak. prefabrik kısmın üzeri ise yemekhane olarak kullamlnıakladır. KAZAN DAİRESİ: İdari bölümün dogu kısmmda bulunmaktadır. Fuel-oil tanklarının bulunduğu alanın eevresi duvar ile eevrilmiştir. yaklaşık alanı 50 m2 civarın- dadır. TELEF DAİRESİ: Içerisinde makinelerin bulunduğu 1.035 m2 alana sahip olan, prefabrik binadır. Bazı aralarda bölme duvarlan kullamlmıştır. Duvarları sıvalı, yer- ler şap betonlu olarak yapılmıştır. DEPO 1: Betonanne kısmından oluşan yer -4,50 metre yüksekligindedir. Yer şap betondur, dııvarlar sıvalıdır. Yaklaşık alanı 410 m2 civarındadır. DEPO 2: Prefabrik kısımlardan oluşan "bölümün yaklaşık alanı 830 m2 civarındadır. Depoya ek binada yapılmış olup, 280 nı2 yapının yaklaşık %50-60 civarı ta- mamlannııştır. DEPO 3: Hammadde deposıı olarak kullanılmakıadır. Yerler şap betondur. duvarların sıvalı olduğu görülen deponun yaklaşık alanı 1.650 m2 civarındadır. BOYA FIRIN KISMI: Tarak kısmına bitişik nizamda yapılmış olup. çatısı atermit kaplıdır. Yaklaşık alanı 915 mî'dir. Prefabrik tar/.da yapılmıştır, çevresi briketle örülmüş ve sıvalıdır. Batı kısmmda 3 metre yüksekliğinde betonanne yapı bulunmaktadır, Betonarme binada depo. laboratuvar, makiııe iknıal bölümü ve deposu ve de üsı kata çıkılabilen odacıklar bulunmaktadır, sosyal tesis kısmmda, lavabo, wc ve soyunma odaları bulunmaktadır. Toplam 500 m2 civarındadır. TRAFO ODASI VE ELEKTRtKÇl ODASI: Trafo odasında yerler şap betondur. duvarlarda ince sıva bulunmaktadır. yaklaşık 110 m2 civarındadır. Fabrika, ilk inşaatından sonra ihüyaca göre çeşitli yerlere ek bina yapılarak çarpık şekilde plansızca büyütülmüştür. Arazisi sanayi yapılarının yapılaşmasına müsa- it olan alan olup, tesisin şu andaki mevcut durumu için kullanım rahatlığl buluıımamaktadır. Kullamm amaçlan, yapım tarzlan, halihazır dıırumu gö/ önüne alınarak amoıiisman payları ile birlikte aşağı kısımda sınıflandınlmıştır. Bu binalarda aşın yıprannıa görülmektedir. 2006 yılı bayındırlık birim fıyatlarına göre 462 Ada. 58 Parsel sayılı taşınmazın ve üzerindekı binalann tamamına 3.246.289.00 YTL bedel takdir edilmiştir. Bina içerinde mevcut bulunan elektrik malzemelerine 178.126,78 YTL kıymet lakdir edilmiştir. Fabrika binası ıçerisinde mevcut bulunan makine aksamının tamamına 600.840,00 YTL kıymet takdir edilmiştir, Taşınmaz üzerinde mevcut bulunan ağaçlara ise 21.225.00 YTL kıymet takdir edilmiştir. Satışa konu taşınmazın arsa payı, fabrika ve nıüştemilatımn tamamına 4.046.480,78 YTL bedelle aşağıda yazılı şartlar dairesinde açık arlürma suretiylc satılacaktır. PARSELİN İMAR DURUMU: Kahramanmaraş Belediyesi, Imar Işleri Müdürlüğünden celp olunan, 16.12.2002 tarih ve 4358 sayılı cevabı yazılarmda 462 Ada, 58 Parselin 1/1000'lik imar pla- nınıia sanayi alanında olup. aynk ni/.am 0.60 olduğu bildirilmiştir. SATIŞ ŞARTLAR1: 1) Kahranıanmaraş tli. Şeylıadil Malıallesi 462 Ada, 58 Parsel' in 1. satışının 02/09/2008 Salı giinü, saat 09.00 - 09.10 arasmda. Kahramanmaraş Adliye arkası bek- çi kulübesinde açık arttımıa suretiyle salışı yapılacaktır. Bu arttırmada takdir edilen kıymeıin %60'ını ve satış masraflannı geçnıek suretiyle ılan olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahbüdü baki kal- nıak şamyla yukarıda ada ve parsel numarası yazılı bulunan fabrika ve müştemilatının tamamı 12/09/2008 Cuma günü. aynı yerve aynı saatlerde 2. açık arttırmaya çı- kartılacaktır. Bu arttırmada da takdir edilen kıymetin %40'ını bulması halinde ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2) Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin °/ö20'si nispetinde pay akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın KESİN VE SÜRESİZ TEMİNAT MEKTUBU vermeleri lazınıdır. Satış peşin para iledir. Alıcı islediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga vergisi, mevzuaün öngördüğü oranda K.D.V., tapu alım harç ve masratlan ile tahliye teslim masraflan alıcıya aittir. Taşınmazların aynmdan doğan vergi borç- lan satış bedelinden öncelikle ödenecektir. 3) tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarmı. hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını. dayanağı belgeler ile (15) on- beş gün içinde dairemize bildirilmeleri lazımdır. Aksi takdiıde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4) Satış bedeli verilen mühlet içinde ödenmediği takdirde, l.l.K.'nım 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. Taşınmaz aynı yasa hükmüncc ycniden satışa çıkarıla- rak, l.l.K.'nım 129/2. maddesi hükmünee en çok fiyat verene ihale olunur. İki ihale arasmdaki farktan, diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden satışın bozulma- Stna neden olanlar ve kefıller. mesııl tutulaeak ve bu bedel yasal faizi ile birlikte hükme hacet kalmadan kendilerinden, lera Dairesinee tahsil olunacaktır. Bu fark, var- sa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur. 5) Sartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup. masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satış ilanı. ilgililerin tapu kaydında yazılı adresleriııe tebliğe gönderilmiş olup, lebligat yapılmaması halinde veya adresleri bilinmeyenler için işbu satış ilanının İLANEN TEBLİGAT yerine kaim olacağl ilan olunur. 7) Satışa iştirak edeceklerin, şartnameyi görmiiş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 2002/2736 iflas sayılı dosya numarası ile Müdiirlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 18.06.2008 (l.I.K. 126) (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 39505) EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN •Cari Açılf Sadece Bir Rnansman Sorunu DeğiUir! Dış açık ya da iktisat yazınındaki teknik tabiriyle ca- ri işlemleraçığı, Türkiye ekonomisinin en önemli kı- rılganlık noktasını oluşturuyor. 2002 yılında 1.5 mil- yar dolar düzeyinde olan cari açık, 2004'te 15.6 mil- yar dolara, 2007'de de 37.4 milyar dolara yükseldi. 2008 yılında cari açığın milli gelire oranla yüzde 7.5'e ulaşacağı hesaplanmakta. Geçen hafta bu köşede, 2008'in ilk yazında küre- sel finans piyasalannda patlak veren kriz ve stagflasyon tehlikesi ile birlikte, Türkiye'nin cari açığını fınanse ediş biçiminin tümüyle yeni bir görünüm kazandığını vur- gulamıştım. Türkiye, ulusal gelirinin yaklaşık yüzde 7.5'ine ulaşmakta olan cari açığını artık büyük ölçü- de doğrudan dış borçlanma ve uluslararası rezervle- rini kullanma yoluyla karşılayabilmektedir. ••• Türkiye'de cari açık sorunu çoğunlukla "nasıl finanse edebiliıiz" sorusuyla sınırlandırılmaktadır. "Cari açı- ğın finanse edilip edilmediği" kuşkusuz "piyasa oyun- culannın" ve "finans spekülatörlerinin" çoğunlukla kı- sa dönemli olan bakış açılarına ve finansal getiri he- saplarının muhasebesine son derece uygundur. Fi- nansal sistemin spekülasyon dünyası, cari açığın fi- nansmanı için Türkiye'ye çekilmesi gereken yaban- cı sermayenin hem boyutlarını, hem de biçimini bü- yük bir "iştaha" ile izlemektedir. Ancak, cari açık sorununu sadece "nasıl finanse ederiz" sorusuyla değerlendirmekle yetinen bu çar- pık yaklaşım, sadece "piyasa oyunculan"nca değil, "resmi" çevrelerce de paylaşılmaktadır. örneğin, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, geçen hafta Cum- huriyet gazetesinde de yer alan bir demecinde "ye- rel ve uluslararası yatırımcılann Türkiye'nin büyüyeceği konusunda ikna edilmesi halinde cari açığın bu şekilde beş-on yıl daha gidebileceğini" öngörmekte ve cari açığın ulusal ekonomiye olan maliyetlerini kanımca yanlış değerlendirmektedir. Burada hemen vurgula- yalım ki cari işlemler açığının kapatılması basit bir mu- hasebe dengesi meselesi değildir. Zira cari işlemler- deki açık, nihai olarak yurtiçinde yerli üretimi balta- lamakta ve istihdamı geriletmektedir. Cari açık, na- sıl finanse edilirse edilsin, özü itibarıyla Türkiye'de iş- sizlik sorununun derinleşmesine doğrudan katkıda bu- lunmaktadır. Nitekim, geçtiğimiz haftanın diğer bir verisi olan ni- san ayına ait işgücü istatistikleri, Türkiye'de işsizlik so- rununun tüm şiddetiyle sürmekte olduğunu belgele- mektedir. Açık işsizlik oranının yüzde 9.6'da süre- geldiği, "işbaşı yapmaya hazır, ancak iş aramaktan umudunu kesen" gizli işsizler ordusunun da 4.2 mil- yon kişiye çıktığı Türkiye, hızla arttırdığı dış borçları neticesinde ucuz ithalata dayalı, bağımlı ve istihdam yaratmayan bir büyüme yolağı izlemektedir. Nasıl finanse edilirse edilsin, dış borçlanmaya da- yalı cari açık ve işsizlik aynı madalyonun iki yüzü gi- bidir. Aşağıdaki şekil, bu olguyu açıkça dile getir- mektedir. Cari İşlemler Açığı ve Toplam İşsizlik Cari Açık (MilyarS) (Sol eksen) Toplom Işsiîlik oranı <Sog eksen) 2003 7004 2005 2006 200? 17.0 16.0 15.0 14.0 13.0 J 12.0 Şekilde 2001 -krizi sonrasında Türkiye ekonomisinde gerçekleşen cari işlemler açığı sol eksende, toplam işsizlik oranı (açık artı gizli işsizlik) ise sağ eksende be- lirtilmektedir. Görüldüğü üzere Türkiye 2002'den bu yana giderek artan oranda cari işlemler açığı ver- mektedir. Söz konusu açık, özü itibarıyla, Türkiye'nin dış dünyaya sunmakta olduğu yüksek reel faiz geti- risine dayanmaktadır. Bu şekilde uyarılan yüksek ha- cimli döviz girişleri döviz kurunu ucuzlatmakta ve it- halat talebini kamçıtamaktadır. Türkiye'nin bir spekülatif kazanç ve ithalat cennetine dönüştürüldüğü bu or- tamda, yerli üretim ve istihdam yerine, dış dünyada- ki üretim ve istihdam beslenmektedir. Ucuz ithalat diğer bir yandan da yurtiçinde yan sa- nayileri ve yerli ara malı ve girdi üreticilerinin ka- zançlarını eritmekte, ucuz ithal girdileri yerli sanayi- leri piyasadan dışlamaktadır. Bunun sonucunda or- ta ve küçük boy işletmeler ve dikey bağlantılı yan sa- nayiler teker teker üretimden çekilirken Türkiye'nin ara ve yatırım mallarında dışa bağımlıhğı artmaktadır. Bu fasit daire ise çok yüksek maliyetlerle elde edilen dövizin tekrardan ithalat yoluyla dışarıya ge- ri ödenmesi yoluyla tamamlanmış olmaktadır. Bu döngüyle birlikte işsizlik sorunu dönüşü ol- mayan biçimde yapısal ve kalıcı bir soruna dö- nüşmekte; ve Türkiye ulusal sanayinin artan itha- lat bağımlıhğı ve dış borç yükümlülükleri altında gi- derek bağımsızlığını yitirmektedir. G Ü N Ü N t Ç l N D E N The Economist Enflasyon yükselecek The Economist, Türkiye için 2008 bü- yüme tahnıiniııi yüzde 4.5 'e, enflasyon tahminini de yüz- de 11 'e yükseltti. Haziran başında yayımladığı pro- jeksiyonlarda Türkiye için 2008'de yüzde 3.2 büyüme ve yüzde 10.2 enflasyon tahmininde bulunmuştu. İş dünyası umutsuz beloitte Deloitte'nin 2008 îkinci Yan Yıl L Girişim Sermayesi Güven Araştırması sonuçlanna göre, yatınmcı ve fon yöneticilerinin yüzde 75'i, 2008'in ikinci altı ayında ekonomik ortamın bozulmaya devam edeceğini, yüzde 25'i mevcut durumun değiş- meyeceğini düşünüyor. Istanbul'dayabancı arttı tstanbul Ticaret Odası raporuna göre, Is- tanbul'da 2008'in ilk 6 aymda yeni kurulan fir- malarda yabancı yatırımcı sayısı, 2007'nin son 6 ayı- na göre yüzde 2.43 arttı. Yabancı sermaye değerinde de yüzde 55.62'lik bir artış kaydedildiğini bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear