25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 26 Sinop Edirne 25 Adana B 33 PB 30 Samsun 25 Kocaeli 26 Trabzon 26 Çanakkale PB 28 Giresun Y 27 Izmir B 29 Ankara PB 28 Manisa B 31 Eskişehir PB 24 Aydın B 33 Konya B 29 Denizli B 33 Sıvas PB 27 Zonguldak Y 0Açık 22 Antalya B 39 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B A A A A B B 32 4 1 41 38 39 32 27 B 26 Yurdun kuzey kesim- leri parçalı ve çok bu- lutlu, Batı Karadeniz kıyıları Orta ve Doğu Karadeniz ile Sakarya ve Kocaeli çevreleri sağanak ve gökgürül- tulu sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu açık geçecek. Hava sıcaklığı iç kesimlerde 3 ila 5 derece artacak. DIS M E R K E Z L E R Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB B Y Y Y Y Y 19 18 22 19 17 15 22 15 Berlin B 21 Moskova Budapeşte Y 28 Aşkabat Madrid ' B 33 Astana Viyana 23 Taşkent PB Belgrad PB 30 Bakû Soyfa A 28 Bişkek B Roma PB 26 Tiflis Atina Münih 17 Zürih 29 Kahire 19 Şam Parçalı bulutlu Sisli t Çok bulutlu > Yağmuriu •mftjiAj' , Gök gürultülü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bu kadar kapsamlı işlevlerin bir araya getirilmesi- ne çete mi desem, Ergenekon mu, Agarta mı; böy- le bir örgütü kurmak, finans kaynakları sağlamak ko- lay değil. Iddianamede darbe hazırlıklarının çok gerilere, son olarak Ecevit hükümetine kadar uzun bir süreye uzan- dığı yazıldığına göre, acaba diyorum: 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül de Ergenekon'un marifeti mi? Dış basın da soruşturmaya destek veren yayımlar yapmıyor. örneğin saygın yayın organı BBC, Erge- nekon'dan "müphem biraşın milliyetçi gnıp" diye söz ediyor. Ingiliz yayın organında "örgütün özellikleri ve amacı konusunda sağlam delillerin hâlâ bulunama- dığını, ancak aylardır Türk medyasında çarpıcı spe- külasyonlara" yer verildiğine değinilmesi, Türki- ye'deki iktidar muhalifleri ağzıyla konuşmak değil de nedir? AKP ağzı nasıl algılayacak bu yorumları? "Buya- bancı basın varya" diyecekler; Türkiye'deki kimi ga- zeteler, kişiler, siyasetçiler gibi hâlâ RTE'yi ve so- ruşturmadan kaynaklanan yüce amacını anlamamakta ısrar ediyor! ••• Oysa Türkiye'de pekâlâ her şey, her olay şeffaf! ör- neğin soruşturmayı yürüten savcılık, Eruygur ve To- lon paşaların lojmanlarında yapılan araştırmada toplanan belgelerin -istek üzerine- Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderildiği yazıldı. Lakin, Genelkurmay Askeri Savcılığı "Istanbul Başsavcılığı'nın gündemdeki bir soruşturma ile bağ- lantılı olduklan iddiasıyla bazı muvazzafaskeripersoneli hakkında Genelkurmay Başkanlığı'na bildirimde bu- lunduğu... aynca Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın da konu hakkında ayrı bir soruşturma yapmak amacıy- la gerekli tüm bilgi vebelgeleri Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan takip ettiğişeklindekihaberieri" ya- lanladı. Bu açıklamaların yapıldığı günlerde Fethullahçı di- ye tanınan bir gazetede manşette daha ileri giden bir haber vardı. Savcılığın TSK içinde kimi generallerin, subaylann Ergenekon ile bağlantılannı araştırmaya yö- neldiğine değinen bir haberdi bu. Açıklamalar ve bu türden haberler Ergenekon (Agarta) olayına askerleri de bulaştırma çabasının var- lığına işaret ediyor. ••• Zaten kimi son gelişmeler hayli ilginç ve dikkat çe- kici. Istanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, id- dianamede ne idüğü belirsiz Darbe Günlükleri'nin yer almadığını açıkladı. Ne ki birden acayip gelişmeler izlendi. Başsavcı- nın söylemini yalanlarcasına hemen aynı gün kimi bil- giler "sızdınldı". Evet, Başsavcı Engin iddianameye soruşturmayı yöneten savcılığın Ergenekon adını ver- mediğini açıkiamıştı ama... iddianame yüzyıllar ön- cesinden çıkarak örgütü Agarta efsanesine kadar uzat- mıştı. Evet, başsavcı iddianamede Darbe Günlükleri'ne yer verilmediğini söylüyor, ama; -nedense ani bir ka- rarla- bu konuda araştırma ve incelemelere başlan- mış, günlüklerle ilgili ne varsa toplamaya girişilmiş- ti. Sızdırılan bu haberden sonra önceki gün kimi ga- zetelerde yer alan bir haber yayımlandı: "Savcılık Eruy- gur ve Tolon soruşturmasını Ergenekon (Agarta) da- vasına ikinci bir iddianame ile eklemeyecek, bu ko- nuda ayrı bir dava açacaktı!" Haydaaa, ucu açık yeni bir tartışma! ••• CHP liderinin "iddianamenin RTE'nin tezinisahip- lendiğini" öne süren sözleri medyaya yansıdı ama, ge- nelde Baykal'ın açıklamalarında bu yargıya nereden vardığını içeren somut bilgilere yer verilmedi, dikkat çekilmedi. Baykal bu görüşünü RTE'nin açıklamalarına da- yanarak açıklıyor. RTE: (1) - "Böyle bir çete organi- zasyonunu iktidara gelmeden önce biliyordum. Şim- di bunu ortaya çıkarmaya çalışıyorum" dedi. (2)- Iddianamede geniş yer bulan Danıştay saldı- rısı ile ilgili şunları söyledi: "Türkiye'de huzuru ve is- tikran hedefalan bir çete suçüstü yakalandı. Saldın huzuru sabote etmeye yönelik kanlı bir komplodur. Sal- dınnın arkasından bir ihanet çetesi çıktı. Hükümet ve parti olarak bütün boyutlarıyla bu işin üzerindeyiz..." (3)- RTE, sendikacılarla görüşmesinde de: "Erge- nekon'da bütün deliller Danıştay suikastına çıkıyor. Bil- gileri gönderdik ama, nedense yargı, bu bağlantıyı kur- maktan kaçındı" dedi. CHP liderine göre, RTE, savcılıkla, başbakanlığı ka- nştınyor... ve bu somut bilgileri açıkladıktan sonra hak- lı olarak soruyor: Danıştay saldırısını kim tezgâhladı: llhan Selçuk mu, Mustafa Balbay mı? Buyrun açıklaym! 5 GÜNLÜK ÇATIŞMA 33 terörist öldürüldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Güvenlik güçlerinin bölücü terör örgütü PKK'ye yönelik operasyonlan aralıksız sürüyor. Bu kapsamda, Buzul Dağlan'nda (Cilo) tespit edilen terörist gruptan 11 'i etkisiz hale getirildi. Bölgedeki ope- rasyon sürerken 5 gün içinde toplam 33 terörist öldürüldü. Genelkurmay Başkanhğı, bölücü terör örgütüne yönelik operasyonlann sonucuna ilişkin dün bir açıklama yaptı. Açıklamada şu bilgiler verildi: "13 Temmuz 2008 günü, Hakkâri ili Buzul Dağları bölgesinde tespit edilen bir grup terör örgütü mensubunu etkisiz hale ge- tirmek maksadıyla başlatılan operasyon halen devanı etmektedir. Hava Kuvvetleri ve silahlı helikopterlerin de kullanıldığı operasyonda, şu ana kadar 11 terörist etkisiz lıale getiril- miştir. Şırnak ili tncebel Dağları bölgesinde, 11-14 Temmuz 2008 tarihleri arasında icra edilen operasyonda etkisiz hale getirilen 22 te- röristle birlikte; son beş günde etkisiz hale ge- tirilen terörist sayısı 33'e yükselmiştir." Ankara Büyükşehir Belediyesi ODTÜ'ye 1 milyon 800 bin YTL'lik ceza kesti Gökçek 'intikam' aldı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara Anakent Beledi- yesi, ODTÜ'ye, "rekor para cezası" kesti. Belediye, ODTÜ Yerleşkesi içinde kaçak yapı bu- lunduğu gerekçesiyle üniversi- teye 1 milyon 800 bin YTL ce- za verdi. Anakent belediyesi, aylarca tartışrnah Kjzılırmak suyunun ODTÜ'den "içilebilir" onayı aldığını savunmuş ve bununla propagandasını yapmıştı. Ancak geçen aylarda ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut bir açıklama yaparak kendileri- nin Kjzılırmak suyuna onay ver- mediğini, belediyenin bu suyun tahlil edilmesi için üniversitele- rinden talepte bulunmadığını an- latırken kendilerine verilen bir su Kızılırmak suyu tartış- malarının ardından gelen cezaya tepki gösteren Prof. Akbulut yargıya gideceklerini söyledi. numunesinin tahlil edilip sonuç verildiğini, ancak bu numunenin hangi sudan alındığını bileme- yeceklerini açıklamıştı. Akbulut aynca, Kızılırmak su- yunun farklı noktalanndan al- dıklan numunelerle yaptırdık- ları testlerin, suda limit değerin 2 katı arsenik bulunduğunu or- taya koyduğunu, dolayısıyla in- san sağhğına zararlı olduğunu da kanıuoyunun bilgisine sunmuş- tu. Tartışmalar sürerken ODTÜ ile anakent belediyesi bir kez da- ha karşı karşıya geldi. Ankara Anakent Belediyesi Encüme- ni'nin, 10 Temmuz'da yaptığı toplantısında, ODTÜ Ycrleşke- si'nde, 45 binanın uygulama imarplanı, yapı ruhsatı ve iskân belgcsi bulunmadığının tespit edildiğini öne sürerek üniversi- teye 1 milyon 800 bin YTL'lik (1.8 trilyon lira) ceza kesmesi dikkat çekti. Buna göre, her ruhsatsiz yapı Deniz Harp Okulu öğrencileri denize açıldı Deniz Harp Okulu 3. sımf öğren- cileri, düzenlenen törenle açık de- niz eğitimine uğurlandı. Deniz Harp Okulu'nun Tuzla'daki yer- leşkesinde düzenlenen uğurlama töreninde konuşan okul komutanı Tümamiral Halit Özkoç, 3. sınıfı başanyla tamamlayan öğrencUerin uzun süreli gemi ve deniz şartlanna ahşkanlık kazanmalarını sağla- mak için TCG Sokullu Mehmet Paşa okul gemisiyle dünden iıiba- ren 9 Ağustos'a kadar Kuzey Kıb- rıs'ın Girne, Mısır'ın lskenderiye, Malta'nın Valetta ve İialya'nın Napoli linıanlarını kapsayan açık deniz eğitimine gönderildiğini an- laitı. Konuşmanın ardından, 6'sı kız olan 191 üçüncü sınıf öğrenci- si ile27 A/.erbaycaıı. 3 Kara Harp ve 3 de Hava Harp Okulu'ndan öğ- renci, TCG Sokullu Mehmet Paşa gemisine törenle bindi. Öğrencile- rin kendilerini limanda bekleyen-. lere selam vermelerinin ardından, gemi Deniz Harp Okulu limanın- dan demir aldı. (Fotoğraf: AA) için 40 bin YTL ceza verilmiş ol- du. Belediye encümeni, kaçak ya- pıların mevzuata uygun hale gc- tirilmemesi durunıunda yıkıl- masına da karar verdi. Encü- men toplantısında oybirliğiyle alınan kararda; söz konusu 45 ya- pıyla ilgili proje ve ruhsata dair hiçbir dokümanın bulunmadığı savunularak konuyla ilgili Çan- kaya Belediyesi'nin ve OD- TÜ'nün uyarıldığı kaydedildi. Ancak uyarının üzerinden 3 ay geçmesine karşın herhangi bir iş- lem yapılmadığı ifade edilcrek, nüısatsız olarak yapılmış yapı- lann ilgili ınaddeye göre mühür altına alınarak yapı tatil tutana- ğının düzenlendiği aktanldı. Ankara Anakent Belediye Baş- kanı Melih Gökçek, üniversite yönetiminden ODTÜ kampu- sundaki yapıların imara uygun hale getirilmesini istediklerini belirterek "lmar Kanunu ne diyorsa o yapılacak. Her da- vaya bilirkişilik yapan OD- TÜ'nün, kaçak yapı yapması- nı anlayabilmek mümkün de- ğil. Neden yasal yollara baş- vurmadılar? Bize yasal plan- larını getirselerdi gerekeni ya- pardık. Eğer kaçak yapılarla ilgili aykırılıklar düzeltilmez- se bu yapılar yıkılacak " dedi. 'Arazi koparmak istiyor' Prof. Akbulut, "kaçak yapı" iddialanyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "Görüntüye ba- karsanız, Büyükşehir Beledi- yesi ne yapmaya çalışıyor: Çan- kaya Belediyesi ve ODTÜ işi bi- tirmesin de Büyükşehir'e mah- kûm kalsın, Büyükşehir de iıııar karşılığında ODTÜ'den büyük bir arazi koparsın. Bi- zim, öyle verecek bir arazimiz yok" dedi. Konuyu mahkemeyc taşıyacaklannı belirtcn Akbulut, "Çok enteresan bir zamanla- ma. Melih Gökçek kaç ydhk be- lediye başkanı, ona bakalım. Birdenbire bugün mü aklınıza geldi? tki ay öncesine kadar Büyükşehir Belediye Başkanı bilmiyor muydu ODTÜ'nün imar durumunu?" dedi. Bu yıl 7 yeni tıp fakültesi ile 2 yeni hukuk fakültesi ilk kez öğrenci alacak Tıp ve hukuk kontenjanlannda artış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK'ün kontenjan arttınmı ile tıp ve hukuk fakülteleri bu yıl daha fazla öğrenci alacak. özellikle büyük üniversitelerin tıp ve hukuk kontenjanlan önemli ölçüde arttınlırken ba- zı Anadolu üniversitelerinde ise azaltıldı. Bu yıl aynca, 7 yeni tıp fakültesi ile 2 yeni hu- kuk fakültesi ilk kez öğrenci alacak. Buna göre, devlet üniversitelerinin tıp fakültelcri- nin eski ve yeni kontenjanlan şöyle oldu: "Abant Izzet Baysal: 62 - 77 / Adnan Menderes: 82 - 103 / Afyon Kocatepe: 62 - 77 / Antalya Akdeniz: 154 - 180 / Anka- ra: 231 - 257 / Erzurum Atatürk: 123 -154 / Manisa Celal Bayar: 103 - 113 / Sıvas Cumhuriyet: 123 - 129 / Çanakkale 18 Mart: 30 - 41 / Adana Çukurova: 123 - 175 / Diyarbakır Dicle: 93 -103 / Izmir 9 Ey- lül: 144 - 205 / Izmir Ege: 257 - 277 / Kay- seri Erciyes: 129 - 180 / Elazığ Fırat: 77 - 82 / Eskişehir Osmangazi: 103 - 129 / An- kara Gazi: 154 - 231 / Gaziantep: 102 -154 / Ankara Hacettepe: 206 - 298 / Ankara Hacettepe Kastamonu Tıp Fakültesi: 21 - 31 / Malatya İnönü: 82 -123 / Istanbul Cer- rahpaşa: 231 - 334 / Istanbul tstanbul Tıp Fakültesi: 318 - 359 / Karadeniz Teknik: 93 - 159 / Kırıkkale: 52 - 62 / Kocaeli: 129 - 154 / Mersin: 77 - 129 / Samsun 19 Ma- yıs: 103 - 129 / Denizli Pamukkale: 62 - 82 / Konya Selçuk Meram Tıp Fakültesi: 103 - 164 / Konya Selçuk Selçuklu Tıp Fakül- tesi: 41 - 82 / Isparta Süleyman Demirel: 103 -129 / Edirne Trakya: 82 -134 / Bur- sa Uludağ: 175 - 205 / Van Yüzüncü Yıl: 62 - 72 / Zonguldak Karaelmas: 52 - 72." Bu yıl aynca, 7 ayn üniversite ilk kez tıp fa- kültesi öğrencisi alacak. Bunlardan Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kontenjanı 31, Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kon- tenjanı 16, Giresun Üniversitesi Tıp Fakülte- si'nin kontenjanı 21, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfıır Ata Sökmen Tıp Fakül- tesi'nin kontenjanı 103, Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kontenjanı 41, Tekirdağ Na- mık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kon- tenjanı 21, Sakarya Üniversitesi Tıp Fakülte- si'nin kontenjanı da 26 olarak belirlendi. Hukuk fakültelerinin kontenjanlan ise ki- mi yerlerde 2 kat arttınldı, kimi yerlerde ise düşürüldü. Hukuk fakültelerinin eski ve ye- ni kontenjanlan şöyle oldu: "Antalya Ak- deniz: 21 - 52 / Eskişehir Anadolu: 52 - 82 / Ankara: 410 - 615 / Erzurum Atatürk: 52 - 21 / Diyarbakır Dicle: 82 - 62 / İzmir Dokuz Eylül: 205 - 410 / Ankara Gazi: 154 - 308 / İstanbul: 410 - 820 / Kırıkkale: 52 - 62, aynca 52 kişüik ikinci öğretim açıl- dı / Kocaeli: 103 - 62 / İstanbul Marma- ra: 2. öğretim 410'dan 110'a düştü / Konya Selçuk: Normal öğretim 205'le ay- nı kaldı ama 205'lik 2. öğretim 103'e in- di / Bursa Uludağ: 21 - 52." Düzeltme: Dün gazetemizin 8. sayfasında yayımlanan "ilahiyat kontenjanlan yüzde 300 arttı" haberinde bazı fakültelerin kon- tenjan artışı rakamlan yanlış yer almıştır. Er- ciyes Üniversitesi îlahiyat Fakültesi'nde 31 olan kontenjan 287'ye, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde 31 olan kontenjan ise 287'ye çıkmıştır. Düzeltir, özürdileriz. Babacan, nükleer program konusunda müzakere zemini oluşturulmaya çalışıldığını söyledi ABD ve Iranfalar Ankara yolıında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışiş- leri Bakanı Ali Babacan, ABD Başkanı Ge- orge Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley'nin bugün, lran Dışişleri Ba- kanı Manuçehr Mutteki'nin de yann Anka- ra'ya geleceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Babacan, dün NTV'de yaptığı açıklamada, Hadley ve Mutteki'nin 1 gün ara ile Ankara'ya geleceğini söyledi. Iki ülkenin tran'ın nükleer programı konusunda bir müzakere zemini oluşturma çabası içinde olduğunu vurgulayan Babacan, konuyla ilgi- li yeni bir paketin açıklanabilme olasılığı ol- duğunu ve AB Yüksek Komiseri Javier So- lana'nın konuyla ilgili çeşitli temaslarda bu- lunduğunu anımsattı. Babacan Türkiye'nin lran'ın nükleer çahşmalan konusunda taraf- sız bir politika izlediğini de ifade ederken, nük- leer silahlara karşı olduklannı ancak Tahran'ın nükleer enerjiyi banşçıl bir biçimde kullan- masının da hakkı olduğunu söyledi. Edinilen bilgilere göre Hadley, Babacan'ın yaru sıra Cunıhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafindan da kabul edilecek. Görüşmelerde tran'ın nük- leer programının yanı sıra terörle mücadelc ve Irak'ın da gündemdeki konular olacağı bildi- riliyor. Yann gelecek olan Mutteki'nin prog- ramının ise henüz Babacan ile yapacağı gö- rüşmenin dışında netleşmediği öğrenildi. Babacan, PKK ile mücadele konusunda ise, Irak merkezi hükümetinden tam destek al- dıklannı ve Irak Kürdistan Bölgesel Yöneti- mi'nin de terör örgütü ile arasına nıesafe koy- ma yolunda sinyaller verdiğini söyledi. Ba- bacan, "Ama yeterli değil, somut tedbirler alınmalı. Bundan sonrasındaki beklentile- rimiz daha yüksek. Ciddi ve kararlı arazi- de alınacak tedbirler bekliyoruz" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 3- Siyasal seçeneklerin çok oluşu. Iktidaıianmız genellikle bu üç maddeden de hoş- lanmıyorlar. Bugüne kadar "Seçeneğimiz çok" di- yen iktidar görmedik. Tam tersine şu türdemeç- ler neredeyse her iktidarın ortak paydası oldu: "Hükümetimizin seçeneğiyok. Istikrar bozulur- sa kötü olur. Herkes adımını ona göre atsın." AKP iktidarı bu geleneği daha ağır biçimde sür- dürüyor. Istikrar eşittir iktidar. İktidarı eleştirdiniz mi istikrar da elden girti demektir! AKP'nin oluşturduğu medya yapısı da görevi- nin bilincine çok iyi vardığı için, sadece iktidarı olumlamanın yeterli olmadığını görüyor. Seçenek oluşturabilecek hareketleri daha baştan bitirme üzerine akla gelen ne varsa yapıyor. Neredeyse "yeni bir parti kurmanın zemini var mı, zamanı mı" sorusuna yanıt aramak için bir araya gelenleri bi- le "demokrasi karşıtı" ilan edecekler. * * • Peşrevi uzun tuttuk... Konumuz merkez sağdaki arayışlar. Ve bulamayışlar... Abdüllatif Şener'in AKP'den istifasıyla birlikte arayış arayışlarının bir doz daha arttığını görüyo- ruz. önce şu soruya yanıt arayalım: Merkez sağda boşluk var mı? Bize göre var... AKP yola çıkarken durum şuydu: Mesut Yılmaz'la Tansu Çiller birbirlerine vu- ra vura istikrarlı biçimde oy kaybetti. Iki lider de partilerinin oyunu önce yüzde 20'li rakamlardan 15'li oranlara, sonra 10'lar hizasına, ardından da yine ikisi birlikte barajın altına düştü. AKP bunu gördü ve şu hesabı yaptı: Benim kökenlerimi oluşturan partiler hep mer- kez sağdan daha küçüktü. Sağ partilerin içinde de benim tabanımı temsil eden grupçuklar vardı. Şim- di ben dışarıda da kabul görecek bir proje yapıp tüm sağ partileri silebilirim. Içime her kökenden vekil alırım, bu işi bitiririm. öyle oldu... 3 Kasım 2002 seçimlerinin AKP listelerinde ka- baca yüzde 10 kadar eski MHP'li, yüzde 20 ka- dar eski merkez sağdan adaylar vardı. 22 Temmuz'da bu yelpazenin yanı sıra yüzde 2-3 kadar da eski solcu kondu. AKP'nin oyları bü- yüdü ama, AKP büyümedi! Yeri geldikçe vurguladığımız gibi büyük oy al- mak büyük parti olmak anlamına gelmiyor. Meh- met Dülger'in geçen pazar günü Cumhuriyet'te yayımlanan söyleşisi hu açıdan çok ilginçti. • • • Merkez sağdaki görünen genel başkanların varlık göstermesi zor. Süleyman Soylu ve Erkan Mumcu kusura bakmasın ama, AKP şöyle bir plan yapsa: Dışımızdaki sağ partilerin başına bizden birini atayalım; onlar o kadar kötü görüntü versin ki, tüm sağ seçmen AKP'den başkası yok desin! Soylu ve Mumcu'dan daha iyisini bulamaz! Işte bu noktada Şener ne yapar? Tek başına bir varlık göstermesi zor. Ancak, sağ- da hâlâ nadasta duran kesimlerin hareketlenip ken- disine eklemlenmesiyle başka bir durum ortaya çı- kabilir. Ya da Şener'in açacağı yolun ne kadar uzun erimli olacağı belli olur, devamında yeni kadrolarla birlikte yeni bir hareket doğabilir. CHP, AKP'nin karşısında muhalefetini yapıyor ama, AKP'nin tümüyle benimdir dediği mahalle- ye giremiyor. Oraya merkez sağdan yeni bir ha- reketin girip meydanı biraz olsun doldurması Türkiye'nin yararınadır. ankcum@cumhuriyet.com.tr ISTlHBARAT DAlRE BAŞKANI 'Paksüt'ü dinlemedik' AYŞE SAY1N ANKARA - Emniyet lstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ü dinlemedik- lerini belirterek, bu tür mobil dinleme yapa- cak teknik olanağa sahip olmadıklarını ileri sürdü. Telekomünikasyon lletişim Başkanhğı (TİB) Başkanı Fethi Şimşek ise jandarmanın dinleme yetkisinin kendilerinin itirazı üzeri- ne iptal edildiğini açıkladı. TBMM Insan Haklan Inceleme Komisyonu içinde "telekulak" iddialanyla ilgili oluştu- rulan alt komisyon dün Akyürek ile Şimşek ve Telekom Hukuk Direktörü Ahmet Bül- ter'in bilgisine başvurdu. Mahkeme kara- nndan sonra hukuka uygun dinleme yapıldı- ğını söyleyen Akyürek, kendilerinin sadece kimin kiminle konuştuğunu öğrendiklerini, milyonlarca kişiyi dinleme olanaklan bu- lunmadığını, dolayısıyla herkesin dinlendiği endişesinin psikolojik olduğunu söyledi. Ak- yürek, dinleme yazılımlannın da yerli mü- hendislerce oluşturulduğunu, Emniyet ts- tihbarat Daire Başkanlığı'na ait dinlemeye dö- nük harcamalann da örtülü ödenekten geldi- ğini aktardı. Teknik olarak ortam dinlemesi yapılabileceğini anlatan Akyürek, Paksüt'le ilgili iddialara da kendilerinin mobil dinleme olanağı bulunmadığı yanıtını verdi. Şimşek de Jandarmanın dinleme yetkisine kendile- rinin itiraz ettiğini belirterek "Bu dikkate alınmayınca Bakan'a durumu bildirdik. Bakan'ın yaptığı girişimler sonrasında bu yetki iptal edilebildi" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear