Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA
HABERLER
Serbest bırakılan Aygün, ATO olağanüstü meclis toplantısında 'Hiçbir zaman darbeci olmadım' dedi
'Aklanacağımdan kuşkumyok'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkani
Sinan Aygün, hiçbir zaman darbele-
rin ve darbecilerin yanında olmadığı-
m belirterek, "Demokrasiden, hu-
kuktan hiç ayrılmadım. Anayasal
düzenin zedelenmeden sürdürül-
mcsinin Türkiye için hayati önem
taşıdığının bilincindeyim" dedi. Ay-
gün, Türk yargısına sonuna kadar gü-
vcndiğini, kendisine yönelik suçla-r
malardan aklanacağından kıışkıı duy-
madığını da vurguladı.
Ergenekon soruşturtnası kapsa-
mında tutuklandıktan sonra önceki
gün serbest bırakılan Aygün, dün sa-
bah ATO'ya giderek, olağanüstü mec-
lis toplantısına katıldı. Uzun süreli al-
kışlarla kürsüye çıkan Aygün, kendi-
sine destek olan herkese teşekkür et-
ti. Demokratik düzenin Türkiye için
tek seçenek olduğuna her zaman inan-
dığını ve 11 yıldır ATO Başkanlığı'nı
da bu anlayış çerçevesinde yürüttü-
ğünii dile getiren Aygün, "Demok-
rasiden hiç ayrılmadım, hukuktan
hiç ayrılmadım, yasalar çerçeve-
sinde işlerimi sürdürdüm. Anayasal
düzenin zedelenmeden sürdürül-
mesinin Türkiye için hayati önem
taşıdığının bilincindeyim" diye ko-
nuştu. Aygün, şunlan kaydetti:
"Benimle ilgili iddiaların yargı sü-
rccinde aydınlığa çıkacağından ve
mahkeme kararıyla aklanacağım-
dan hiç kuşku duymuyorum. Türk
yargısına sonuna kadar güveniyo-
ATO Meclis yöneti-
mi ve üyeleri ile ATO
personcli tarafından
coşkuyla karşılanan
Sinan Aygün ATO'ya
girdiğinde, bir koç ke-
sildi. Yoğun ilgi ve
sevgi gösterileri ara-
sında ATO'nun top-
lantı salonuna giren
Aygün,uzun süre
ayakta alkışlandı. Bu
sırada ATO çalışanla-
rından bazılarının ağ-
ladığı görüldü. (Fotoğ-
raf: NECATt SAVAŞ)
rum. Yargıçlarımızın titiz bir ince-
leme yapacağına kalpten inanıyo-
rum. Çünkü darbecilik, darbe be-
nim lügatımda yok. Bu tür eylem-
lerin ve söylemlerin, en çok Türk iş
âlemine zarar verdiğinin bilincinde
olan bir insanım. 12 Eylül'den soıı-
ra hissettik, yaşadık ve bundan en
çok Türk iş âleminin zarar gördü-
ğünü, siyasetçilere bir şey olmadığını
gördük. Hiçbir zaman darbelerin
Türkiye'ye huzur getirmeyeceğini
biliyorum. Geçen süreçte, kendimi
şöyle avuttum: Türkiye Cumhuri-
ycti Devleti'nin misafîri oldum. Ge-
rek Ankara Emniyeti, gerek İstan-
bul Emniyct Müdürlüğü, savcılık ve
hâkim sürecinde, gündc 3 öğün ye-
meğimizi ayağımıza kadar getirdi-
ler. Daha sonra Metris Cezaevi
günleri, orada da ayııı şekilde ağır-
landım; sonra Kandıra F Tipi Ce-
zaevi günleri, orada da aynı şekilde...
Devletimin 14 gün ekmeğini ye-
dim, helallik istiyorum. Çünkü hak
etmeden bir ekmek yemiş oldum.
İnşallah devletime bu borcumu en
kısa sürede öderiın."
tlk kez yargıç karşısında
Aygün, 11 yıldır sürekli konuşan bir
başkan olarak bir kez bile hakkında ya-
landan, iftiradan, hakarerten dava açıl-
madığuu, hâkim karşısına çıkmadığı-
nı, bunun takdir edilecek bir şey ol-
duğunu belirtti. Aygün, kendisine yö-
nelik suçlamalan gözden geçirdiğini,
avukatıyla da konuştuğunu ve üst
mahkenıeye verilmek üzcre dilekçe ha-
zırladığını, dilekçe neticesinde de ön-
ceki gün serbest bırakıldığını söyledi.
'Mcmura sordunı, yok dedi'
Saat 19.00 sıralarında NTV'nin
kendisinin serbest bırakıldıği haberi-
ni geçtiğini belirten Aygün, dışanya çı-
kış sürecini şöyle anlattı: "Haber
üzerine infaz koruma memurunu
çağırıp sordum, 'Öyle bir şey yok'
dedi. Sonra CNN Türk televizyonu
da aynı haberi verdi; yine çağırıp
sordum, öyle bir şey olmadığını
söyledi. Son olarak Star haber baş-
ladı ve Uğur Dündar ilk haber olarak
verdi. Tekrar sordum; 'Bakın Uğur
Dündar da söylüyor, neden beni bı-
rakmıyorsunuz' dedim. O zaman,
'Ben müdüriyete sorup, geleyim' de-
di. 10 dakika sonra tekrar geldi ve
böyle bir şey olmadığını söyledi. Ben
de yaıılış haber diye düşündüm.
Sonra koğuşun yağsız kapısı gıcır-
dayarak açıldı, gardiyan geldi; 'Baş-
kanım gözünüz aydın, faks yeni gel-
di' dedi. Böylece, saat yedide baş-
layan süreç, dokuzu çeyrek geçe bit-
ti. Ondan sonra 'acaba nasıl giderim'
dedim, 'taksiye binerim' diye dü-
şündüm. Ama dışarı çıktım, 8-10
araçhk konvoy bekliyordu."
'Yargı doğruyu bulacak'
Sinan Aygün, "Karşısımzda sanık
olarak bulunuyorum. Dün tutuklu
bir sanıktım, bugün tutuksuz bir sa-
mğım ama yine sanığım" derken, ko-
nuşmasını şöyle noktaladı: "Yüce
yargının doğruyu bulacağına kal-
ben, sonuna kadar inanıyorum.
Çünkü hiçbir zaman darbeci ol-
madım, darbelerin karşısında ol-
dum; herkese de bu şekilde söyle-
meye devam edeceğim. 14 gün evvel
buradan çıknğını gibi yüce devletim
beni buraya tekrar yolladığı için
devletime, gardiyan kardeşlerimizc,
polis kardeşlerimize, yüce yargı-
mıza teşekkür ediyorum."
ERGENEKON SORUŞTURMASI
'GizliliğiihlaV
suçlamasına
beraat kararı
tstanbul Haber Servisi - Aydınlık Der-
gisi Sorumlu Yazıişleri Müdürii Zahide
Ruhsar Şenoğlu, Ergenekon soruşturması
kapsamında Aydınlık dergisinde yer alan
haberler nedcniyle "Soruşturmanın Giz-
liliğini İlılal Ettiği" iddiasıyla açılan iki
dava ile yine aynı dergide yer alan bir baş-
ka haberden dolayı "Türkiye Büyük Mil-
let Meclisi'ni Alelen Aşağılama" iddia-
sıyla hakkında açılan davadan beraat etti.
Adliye çıkışı gazetecilerc açıklama yapan
Şenoğlu'nun avukatı Mehmet Nuri Ayte-
kiıı, "Mahkeme, kararıyla Ergenekon
savcılarına ders vermiş, bu kararla giz-
liliği asıl ihlal eden savcılar ise mahkûm
olmuştur" dedi.
2. Asliye Ceza Mahkemesi'de dün görü-
len duruşmaya Şenoğlu ile avukatı Ayte-
kin katıldı. Cumlıuriyet Savcısı Kadir
Nazmi Yelkenci esas hakkındaki mütaala-
sında, derginin 29 Tenımuz 2007 tarihindc
çıkan sayısında "Cumhuriyet Mitingle-
rinin Kırılma Noktası ve Seçim, Türki-
ye'yi Bölme Meclisi, 20 Apo, 20 Barza-
ni, 90 Fetullah, 120 Hortumcu Mecliste"
başlıklı yazının içeriğinde yer alan ifadelcr
nedcniyle sanık hakkında 301/1 maddesi
uyarınca dava açıldığını anımsattı. Yazının
bütünü incelendiğinde atılı suçun unsurla-
nnın oluşmadığıııı belirten cumhuriyet
savcısı, sanığın beraatine karar verilmesini
talep etti. Mahkeme Yargıcı Sevim Efen-
diler de, dergide "basın hürriyeti kapsa-
mında kamuyu aydınlatma, haber ver-
me ve kamuoyu oluşturma ncdeniyle
eleştiri mahiyetinde yazılar yazıldığını
ve atılı suçların oluşmadığını" belirterek
sanığın beraatına karar verdi.
İki kez beraat etti
Şenoğlu daha sonra aynı mahkemede,
Aydınlık dergisinde 04.05.2008 tarihinde
yer alan "Ümraniye Operasyonundaki
Yalanlar", "Savcı Zekeriya Öz İfademi
Aldı Tutanağa Geçirmedi" başlıklı yazı-
lar nedeniyle yargılandı. Savcmın beraat
isteminin ardından mahkeme, bu davada
da atılı suçun unsurlanııın oluşmadığından
sanığın beraatına karar verdi.
Gizliliğin ihlali iddiasıyla açılan diğer
davada ise Şenoğlu, Ergenekon operasyo-
nu kapsamında tutuklanan lşçi Partisi Ge-
nel Başkanı Doğu Perinçek ile ilgili ikti-
dara yakın basın yayın organlannda yanlış
haberlerin yapıldığını, bunun üzerine ken-
dilerinin de Perinçek'in gerçek ifadelerini
yayımladıklannı belirterek, "Biz de doğru
haber yapma hakkımızı kullandık" dedi.
Avukat Aytekin de, soruşturmayı yürüten
savcılann, avukatların ulaşamadığı bilgile-
rin bazı basın yayın kumluşlanna sızdınl-
masına müsaade etmesi yüzünden sanıkla-
nn adil yargılanma hakkınm ihlal edildiği-
ni vurguladı. Aytekin, gerçek bilgilerin or-
taya konması için ifadelerin yayımlanma-
sının meşrıı bir hal aldığmı ve Aydınlık
dergisinde de bunun yapıldığını söyledi.
Mahkeme heyeti Şenoğlu'nun bu davadan
da beraat etmesine karar verdi.
ÜÜVELİ KÜÇÜK
HASTANEDE
Ümraniye soruşturması
kapsamında Kocaeli 1 No'lu
F tipi Yüksek Güvenlikli
Cezaevi'nde tutuklu bulunan
emekli Tuğgeneral Veli
Küçük, koğuşundaki
banyoda düştü. İnfaz
koruma memurlarının
yardımıyla kalkan Veli
Küçük, daha sonra cezaevi
ambulansıyla yarı baygın
halde Kocaeli Devlet
Hastanesi'ne getirildi. Acil
serviste tedavi altına alınan
Küçük'ün kan ve idrar
tahlilleri yapıldı, tomogrofisi
ve röntgeni çekildi. Geceyi
hastanede geçiren emekli
Tuğgeneral Küçük'e eşi
Leyla Küçük ve avukat olan
kı/.ı Zeynep Küçük refakat
etti. (Fotoğraf: AA)
Bakanlık iddianamenin UYAP sisteminde hazırlanmasını istedi, savcı dışandan sisteme soktu
Talimat göz ardı edildi
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Ergenekon soruşturmasına ilişkin
lstonbul Cumlıuriyet Savcılığı'nca düzenlenen 2
bin 500 sayfalık iddianamenin Adalet Bakanlı-
ğı'nın genelgesine aykın olarak "dışarıda" ha-
zırlanıp Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) siste-
mine aktanlması kuşkulara yol açtı. Bakanlık ge-
nelgesi, soruturmalann başlanıasından bitimine
kadar her şeyin UYAP üzerindcn gerçekleştiril-
nıesi talimatını içeriyordu. Buna karşın Ergene-
kon iddianamesinin açıklanması 15 gün boyun-
ca UYAP sistemine aktanlnıayı bekledi.
Adalet Bakatılığı 9 Şubat 2006 tarihindc
UYAP uygulamalarma ilişkin bir genelge ya-
yımladı. Genelge, UYAP'ın yargı birimlerinde,
nıerkez ve taşra teşkilatında bağlı ve ilgili kuru-
luşlannda adalet hizmetlerinin daha etkin ve ve-
rimli şekilde yürütülmesini, iş süreçlerinin hız-
landınlmasını, elektronik arşivin oluşturulması-
nı amaçladığına işaret edildi.
Genelgedc "UYAP'nın işletime geçtiği bi-
rimlerdeki bütün kayıt, tevzi, veri girişleri, so-
ruşturma, kovuşturma, lıarç. duruşma, karar,
infaz ve diğer tüm işlemlcrin UYAP üzerinden
gerçekleştirilmesi" istendi. Bu gcnelgeye karşın
lstanbul Savcılığı'nca yürütülen Ergenekon so-
ruştunnasma ilişkin iddianamenin UYAP'a yük-
lenmesi yaklaşık 15 gün sürdü. lstanbul Cum-
huriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, iddia-
namenin açıklanmasındaki gecikmcnin nedeni-
nin UYAP sistemine aktanmdan kaynaklandığını
duyurdu. Oysa Adalet Bakanlığı'nın genelgesi-
ne göre, iddianamenin düzenlenmesinin UYAP'ın
içerisinde yapılması gerekiyordu.
'2500 sayfa en fazla bir saat sürer'
Savcıhğın iddianameyi UYAP yerine tanıam-
ladıktan sonra sisteme aktarması, iddianame
"dışarıda" yazılıp, sonradan mı sisteme aktanldı
sorusunu gündeme getirdi. Bilgi işlem uzmanlan
ise 2 bin 500 sayfa da olsa iddianamenin siste-
me aktanmının cn fazla bir saat süreceğini, Er-
genekon iddianamesinde olduğu gibi 10-15 gün
sürmesinin münıkün olmadığını kaydettiler.
Sabriye Okkır: Acım
bir o kadar daha arttı
lstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşrurması
kapsamında tutuklandıktan sonra sağlanı girdiği
cezaevinden kanser tanısıyla zorunlu tahliye edil-
mesinin ardından ölen Kuddisi Okkır'ın eşi Sab-
riye Okkır, iddianamenin açıklandığı gün "Eşim
hiç yere öldü. Başkaları aynı konumda ölmesin"
dedi. Operasyon kapsamında yargılanan sanıklann
ceza alsalar bile evlerine döneceklerini belirten
Okkır, "Ama Kuddisi iddianamesini dahi oku-
yamadan öldü. Onlar gibi bir gün geri de döne-
meyecek" dedi. Okkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suçsuz olduğunu bildiği için iddianamedeki id-
diaları çok merak ediyordu. Ama onu kanser
ederek, cezaevinden çıkardılar. Son günlerini
yaşarken ona, 'Biz suçsuzuz. Olayını gündeme ta-
şıdık. lnsanlar aydmlandı' diyerek teskin etmeye
çalıştıysam da yaşama döndüremedim."
ASKERİ SAVCILIK: BELGE İSTEMEDİK
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Genelkurmay Başkanhğı Askeri Savcılı-
ğı, askeri savcılık tarafindan Ergenekon so-
ruşturması kapsamında yürütülen bir so-
ruştunna bulunmadığını, tstanbul Cum-
huriyet Başsavcılığı 'ııdan da bilgi ve bel-
ge talep edilmediğini bildirdi. Genelkur-
may Başkanhğı Askeri Savcıhğı'nın ya-
zılı açıklamasında, önceki gün ve dün ba-
zı basın-yayın organlannda lstanbul Cum-
huriyet Başsavcılığı'nın gündemdeki bir
soruşturma (Ergenekon) ile bağlantılı ol-
duklan iddiasıyla bazı muvazzaf askeri per-
sonel hakkında Genelkurmay Başkanlı-
ğı'na bildirimde bulunulduğu, aynca Ge-
nelkunııay Askeri Savcıhğı'nın da konu
hakkında ayn bir soruşturma yapmak
amacıyla gerekli tüm bilgi ve belgeleri ls-
tanbul Cumlıuriyet Başsavcılığı'ndan ta-
lep ettiği yönündc haberlerin yer aldığı
anımsatıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Genelkurmay Askeri Savcılığı'nca
bu konuda yürütülen bir soruşturma
bulunmamakta olup, lstanbul Cum-
huriyet Başsavcılığı'ndan da bilgi ve bel-
ge talep edilmemiştir. Ancak, adli ve as-
keri yargı arasında yasal mevzuat çer-
çevesinde sürdürülen işbirliği kapsa-
mında lstanbul Cumhuriyet Başsavcı-
lığı'nca yapılan aramalarda el konulan
ve 09.07.2008 tarihli yazı ile resen Ge-
nelkurmay Askeri Savcüığı'na gönde-
rilen belgelerin niteliklerinin ve askeri
yargıyla ilgisinin olup olmadığının be-
lirlenmesi maksadıyla incelenmesine
devam edilmcktedir."
• - • • - • - • ; ' • •
AVRUPA
GURAY OZ
Türkiye'nin Tasfiyesi
İddianame tamam. lstanbul 13. AğırCeza Mah-
kemesi'ne gönderildi. Mahkeme bakacak, uygun
bulursa dava açacak. Biz de yargılama başladı-
ğında... Yok, yok dostlar sağ olsun hemen, id-
dianamenin içinde yazılanı, çizileni öğreneceğiz,
hatta öğrendik bile. Başsavcı'dan duyduğumuz
yalnızca tutuklu ya da tutuksuz yargılanmaları
öngörülenlerin neyle suçlandıklarıdır. 2003 yılın-
da değiştirilmiş "terör" tanımına uygun olarak
birterörörgütü kurmak, yönetmek, yardım etmek
gibi suçlardan yargılanacak şüpheliler.
Hepsi bu kadar...
•••
Başkaları ise bizden daha çok şey biliyorlar.
O kadar çok şey "biliyorlar" ki, bildiklerinin
pek çoğunun yalan yanlış olduğunu Başsavcı
söyleyince insan şaşırıyor. Neden "yanıltıyorsu-
nuz" ki bu değerli arkadaşları? Onlar sizden bek-
lediklerini söylüyor, siz onların beklentilerini kar-
şılayacak "bilgileri" veriyorsunuz da, ayıp olmu-
yor mu yani?..
Yazık değil mi bu arkadaşlara?
•••
Ama artık onlar da üzülmesinler. Yolun sonu
görünüyor.
Bu davada şu meşhur günlükler yok. Darbe te-
şebbüsü iddiaları da şimdilik yer almıyor. Ek id-
dianameye kaldığını söylüyorlar. Aynca o iddia-
lara askeri yargının el koyacağına ilişkin belirtiler
var. Olsun, zaten davaya fena halde taraf arka-
daşlar da ilgilerini yavaş yavaş yitiriyorlar. Mak-
sat hasıl olmuştur. Yandaş medyanın silahşorla-
rı şimdi, "önemli olan bu dava değil, yargıla-
nanlar aklansalar da, mahkûm olsalar da fark
. etmez, bize gerekli olan bir tasfiyenin ger-
çekleşmesiydi, bu da oldu, oluyor" demekte-
ler.
Tasfiye gerçekleşti herhalde.
Kim kimi tasfiye etti, nasıl, ne zaman oldu ya
da oluyor bilemiyorum, ama bildiğim başka bir
tasfiye var benim...
•••
Bu kargaşa içinde sizler, bizler Ergenekon'a,
dalga dalga tutuklamalara bakar, şaşırır, üzülür
ya da sevinir, zil takıp oynarken, Türkiye Cum-
huriyeti adım adım tasfiye ediliyor.
"Demokratik cumhuriyefin pek de derin ol
mayan "demokratik" niteliği artık su götürüyor.
Temsili demokrasinin övünç kaynağı "kuvvetler
ayrılığı" darbelenmiştir.
TV ekranları usuldan usuldan sansürün ege-
menliğine geçiyor. Medya giderek tek sesli ol-
muştur. Tekelleşmenin de ötesinde siyasi bir kut-
bun eline geçmek üzeredir. Bunun çıplak anlamı
ülkenin ufkunun kararması, zindanlaşmasıdır.
Örneklerini Arap dünyasında, Farsi âlemde gö-
rebilirsiniz.
"Demokratik cumhuriyefin "cumhuriyet" ol
ma özelliğinin de Batılı anlamından Doğulu bir an-
lama kaydırılmak istendiği âlemin malumudur. Bu
Batı'dan Doğu'ya kayışta, en önemli engel olarak
görünen laikliğin, öncelikli ve temel bir hedef ola-
rak seçildiği de herkesin bildiği sır değil mi?
•••
Tasfiyenin oturduğu zemin var bir de.
Bu zemin halkın açlıkla, yoksullukla, sadakay-
la terbiye edilmesidir.
Ekonominin kapılarının dış desteklerin deva-
mını sağlamak amacıyla emperyalizme, küresel
sermayeye tümüyle açılmasıdır. Memleketin ne-
yi varsa paraya çevrilip günün kurtarılmasıdır.
Gün kurtarılamaz hale geldiğindeyse, umdukları
odur ki, demokrasinin içi tümüyle boşaltılmış,
halk iyice terbiye edilmiş, sesini soluğunu çıka-
ramaz hale gelmiş olacaktır. Günümüzün çok an-
lamlı "Susma, sustukça sıra sana gelecek" slo-
ganı tersine çevrilecek, genç felsefeci Ali Bu-
lunmaz'ın dediği gibi "Sus, susmazsan sıra sa-
na gelecek" olarak piyasaya sürülecektir.
Sürülecektir de laf mı?
Sürülmüştür.
Sürülmekten de öteye geçmiş tasfiyenin temel
sloganı haline gelmiştir.
•••
Yeni Şafakçı, Tarafçı arkadaşlar çok haklı.
Artık bu dava önemini yitiriyor. önemli olan bu
dava vesilesiyle bir tasfiye hareketinin yol almış
olmasıdır.
Peki, biz ne yapacağız? Susmamayı seçebili-
riz. "Sıra kime gelirse gelsin, susma" diyebili
riz.
Tasfiyeyi rahat koltuklarımıza oturup seyret-
mek de mümkün tabii.
Sıra bize gelene kadar seyrederiz. Çünkü bili-
yoruz, susalım ya da susmayalım, sıra sonunda
nasılsa bize gelecektir.
Uzak ya da yakın, tarih böyle söylüyor.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
ABD 'den 'iç
mesele' yorumu
ELÇİN POYRAZLAR
VVASHINGTON - Amerika Türk Koalisyo-
nu (TCA) tarafindan düzenlenen toplantıda ye-
ni çıkan kitabını tamtan ve Türkiye-ABD iliş-
kilerine değinen ABD Kongresi Türk Dostluk
Grubu eşbaşkanı Florida milletvekili Robert
Wexler'e Türkiye'deki AKP kapatma davası ve
Ergenekon soruştunnası soruldu.
Türkiye'deki son döncmde yaşananlarla ilgi-
li Türkiye'yi seven herkesin endişe duyması ge-
rektiğini söyleyen Wexler, "Türkiye'nin bir
anayasası, yargısı ve demokratik süreci var.
Yeni bir seçim olsun olmasın Türk demok-
rasisi varhğmı sürdürecek ve gelişecek" dedi.
Demokrat Parti başkan adayı Senatör Barack
Obama'yı destekkyen Wexler, Türkiye'de ba-
zı kesimlerin Obama'ya yönelik endişeler taşı-
dığını ancak Obama'nın başkan olması duru-
nıunda iki ülke ilişkilerinin "çiçek açacağını"
ifade etti. Wexler Obama'nın Irak'tan sorumlu
bir biçimde asker çekmeyi planladığını ve bunu
yaparken Türkiye ile yaİcın işbirliği içinde ola-
cağını da sözlerine ekledi.