Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
]4j.ıVvJJ^I U l V l L ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Hükümet, yerel seçimler yaklaşınca yatınmlan ve tanmı anımsamaya başladı, KEY ödemesini hızlandırdı
AKP' den seçimyatınmı
•
Kapatma davasına ilişkin belirsizlik sürerken,
AKP, erkene alınmaması durumunda Mart
2009 'da yapılacakyerel seçimlere ilişkin
hazırhğı yoğunlaştırdı. Başbakan Erdoğan, KEY
ödemelerinin iki hafta içinde yapüacağını açıkladı. .
Erdoğan, ödemelerin 2 milyar 855 milyon YTL
tutannda olduğunu belirtti.
•
Hükümeîin seçim hazırhğı çerçevesindeki bir
diğer karannı da Tarım Bakanı Eker karşıladı.
Buna göre, hubnbat ürünleri ve bakliyat
ürünlerineprim desteği vehlecek. Böylece 2000'H
yıllara kadar sadece arz açığı olan 5 yağ bitkisi için
uygulanan prim desteğinin kapsamı 20 yü aradan
sonra genişledi.
ADIM ADIM MART 2009 HAZIRLIĞI
•BHükümet. öncelikle, kamuoyunun tepkisini çeken "deli
dumrul" vergilerinden vazgeçti. Uygulamayı başlatsaydı.
vergi oranlan yüzde 100 artıyor, herkese harç ve katılım
payı geliyordu.
İSTANBUL / ANKARA
(Cumhuriyet) - AKP hükü-
meti, kapatma davasının yarat-
tığı belirsizliğe karşın seçim
yaünmlannı yoğunlaştırdı. Baş-
bakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, KEY (Konut Edindirme
Yardımı) ödemelerinin iki haf-
ta içinde yapılacağını açıkladı.
Erdoğan toplam 2 milyar 855
milyon YTL'lik KEY ödeme-
lerinin Ziraat Bankası aracılığı
ile yapılacağını ve ödemelerin
piyasaya bir rahatlama getire-
ceğini söyledi.
Yaklaşık 8 buçuk milyon ki-
şiyi ilgilendiren KEY'e ilişkin
düzcnleme dün TBMM Genel
Kurulu'na geldi. Genel Kurul ve
Cumhurbaşkanı'nın onayının
ardından KEY için hak sahip-
lerine ilişkin liste, Ziraat Ban-
kası'na gönderilecck. 1986-1995
yılları arasında hesabına cksik-
siz para yatırılan bir çalışanın
1400 YTL alacağı belirtiliyor.
20 yıl aradan sonra
bakllyata prim
Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet IVIcluii Eker, bu yıl
hububat yanında, bakliyat ürün-
leri için de üreticilere prim des-
teği verileceğini bildirdi.
Türkiye'de bakliyata kamu
desteği son olarak 1980'li yıl-
larda yapıhyordu. 1980'li yıl-
lann başında ciddi bir devlet
desteği alan bakliyat ekim ala-
nı 2 milyon hektan bulunca uy-
gulama kaldmlmıştı. Daha son-
raki yıllarda pek çok bakliyat
ürününde ithalat söz konusu
oldu ve ekim alanı 1.2 milyon
hektara düştü.
Bakan Eker, dün yaptığı açık-
lamada, bu yıl kilogram başına
buğday için 5 YKr, arpa, çavdar
ve yulafta 4 YKr, çeltik, kuru ta-
sulye, nohut ve mercimckte de
10 YKr prim verileceğini söy-
ledi. Bu yıl buğdayda 18 milyon
tonun altında rekolte bckleme-
diklerini ifade eden Eker, hu-
bubat fiyatlannın da şu anda
dünya fiyatlannın üzerinde sey-
rettiğine işaret etti. Eker, ku-
rakhktan etkilenen çiftçilere,
hububat tohumluğu yardımı ya-
pılması ve kredi borçlarının er-
telenmesine ilişkin bir kararna-
me hazırlandığını da anımsata-
rak, 35 il ve 210 ilçeyi kapsayan
kararname kapsamındaki öde-
melerin Hazine'ye maliyetinin
700 milyon YTL düzeyinde
olacağmı açıkladı.
Mali disiplin rafa kalktı; faiz dışı fazla hedefi yüzde
4.2'den 3.5"e düşürüldü. GAP illerindeki gövde
gösterisini Konya Ovası Projesi'yle ilgili açıklamalar
izledi.
Belediyelere 1.5-2 milyar YTL'lik ek kaynak aktarma
hazırhğı başladı. Bu yılın ikinci yansında gerçekleşmesi
bekleniyor.
SSK ve Bağ-Kur'un toplam 23 milyar 433 milyon
arındaki prim alacakları yeniden
yapılandırıldı.
KEY ödemeleri için süreç hızlandırıldı
95 BlN KİŞÎLİK ARTIŞ VAR
Veriler işsizliği
gideyemedi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye Ista-
tistik Kurumu (TÜİK) Ni-
san 2008 itibanyla Türki-
yc'deki işsiz sayısının ge-
çen yıl aynı döneme göre 3
bin kişi düştüğunü, işsizlik
oranının da buna bağlı ola-
rak yüzde 9.8'den yüzde
9.6'ya indiğini açıkladı.
TÜtK'in açıklamasına kar-
şın, aynı dönemlerde sayı-
sı 98 bin kişi artarak 1 mil-
yon 786 binden bir milyon
884 bine çıkan "lş ara-
mayıp çalışmaya hazır
olanlar" da eklendiğinde,
gerçek işsiz rakamı 4 mil-
yon 177 bine, işsizlik ora-
nı da yüzde 16.2'ye yük-
seldi. TÜlK'in üçer aylık
dönemler itibanyla her ay
açıkladığı Hanchalkı Işgü-
cü Anketi'ıün, "Mart-Ni-
san-Mayıs" dönemini kap-
sayan Nisan sonuçlanna
göre, kentsel ycrlerde iş-
sizlik oranı 0.1 puanlık ar-
tışla yüzde 11.7, kırsal yer-
lerde ise 0.7 puanlık azalışla
yüzde 6.2 oldu. Tanm dışı
işsizlik oranı da geçen yılın
aynı dönemine göre 0,1
puanlık azalışla yüzde 12.3
düzeyinde gerçekleşti.
Boştakiler artıyor
lstihdam edilenlerin sa-
yısı, geçen yılın aynı dö-
nemine göre 434 bin kişi
artarak, 21 milyon 650 bin
kişiye yükselirken işgücü-
ne dahil olmayanların sayısı
334 bin kişi artarak 25 mil-
yon 876 bine ulaştı. Işgü-
cüne dahil olamayanlann
yüzde 7.3'ünü "iş aranıa-
yıp çalışmava hazır olan-
lar" oluşturdu. Bunların
sayısı geçen yılın aynı ayı-
na göre 98 bin kişi artınca,
TÜlK'in resmi işsiz raka-
mının 3 bin kişi azalması-
na karşın, gerçek işsiz sayısı
95 bin kişi arttı, gerçek iş-
sizlik oranı da yüzde
16.1'den yüzde 16.2'ye
yükseldi.
Gündem darbe
değil, yoksulluk
Kamu emekçileri Türkiye genelinde AKP
hükümetinin zam artışlannı protesto ettiler
lzmir'de Konak Alam'nda toplanan kamu emekçileri, "IMI değil
emekçiler yönetsin", "VI al çal çal, hükümet zammını başına çal"
sloganları eşliğînde bordrolarını yaktı.
İZMİR / MERSİN/ZON-
GULDAK (Cumhuriyet) -
Kamu emekçileri, Istanbul, Iz-
mir, Zonguldak ve Mersin'in
aralannda olduğu pek çok il-
de AKP hükümetinin yılın
ikinci altı ayı için yüzde 3.9
oranında zam yapılmasını pro-
testo etti.
tzmir'de Konak Alam'nda
toplanan kamu emekçileri,
"IMF değil emekçiler yönet-
sin", "Al al çal çal hükümet
zammını başına çal", "In-
sanca bir yaşam istiyoruz"
sloganlan eşliğinde maaş bord-
rolanm yaktı.
KESK lzmir Şubeler Plat-
formu Dönem Sözcüsü Ramis
Sağlam, halkin gündeminde
darbe planları, AKP'nin kapa-
tılmasından çok işsizlik ve yok-
sulluğun ycr aldığını belirterek
"Artık hiçbir inandırıcılığı
kalmayan TÜİK'in açıkladı-
ğı enflasyon rakamlarına da-
yanılarak yapılan zamlar,
emekçilerin gündelik yaşaın-
larında karşı karşıya kaldığı
hayat pahalılığıyla boy ölçü-
şememektedir" dedi. Sağlam,
emekçilere dayatılan sefaleti
kabul etmeyeceklerini belirte-
rek "Bizler IMF dayatmala-
nyla belirlenen neoliberal po-
litikaları reddediyoruz, en-
flasyon hedefine dayalı ücret
zammı anlayışını reddediyo-
ruz, bizler açlığı yoksulluğu
reddediyoruz" diye konuştu.
Tüm Bel-Sen Genel Baş-
kanı Vicdan Baykara da Çiğ-
li Belediyesi'nin çahşanlanna
önceki gün yaptığı yüzde 40
oranındaki artışın, diğer yerel
yönetimlere örnek olması ge-
rektiğini söyledi.
Öte yandan Türkiye Kamu
Sen lzmir 11 Temsilciliği de
AKP'yi temsil ettiği belirtilen
turuncu balonlan havaya bıra-
karak hükümeti protesto etti.
DTP: GIDA FİYATLARIIMIN
ENFLASYONDAKİ PAYI YÜZDE 55
Ekonomi Servisi - Devlet Planlama Teşkilatı (DTP), bu yılın ilk dört ayındaki gıda enflas-
yonunun yüzde 9.2 olduğu esas alınchğında gıda fiyatlannın 2008 yıh
enflasyonuna toplam katkısının yüzde 54.6 olduğunu bildirdi. Reu-
ters'ın haberine göre DTP'den planlama uzmanlan Taylan Kıy-
maz ile Yurdakul Saçh'nm kaleme aldığı "Tarım ve Gı-
- da Ürünleri Fiyatlarında Yaşanan Sorunlar ve
Öneriler" konulu çalışmada, bu yıl nisan ayı iti-
banyla bir yıllık ortalama enflasyon rakamları
üzerinden hesaplandığında bu katkının yüzde 41.2
civarında kaldığı kaydedilerek, "dolayısıyla,
gıda iîvatlanııdaki artışın enflasyon üzerindcki
etkisi 2008 yılında oldukça çarpıcı hale gel-
miştir" denildi.
Haberde, gıda harcamalannın en yoksul kesim-
lcrin bütçesinde önemli bir paya salıip olmasının söz
konusu kesimin fiyat artışlanndan daha fazla et-
kilendiği anlamını taşıdığı özellikle vurgulandı.
'EĞER İSTİKRARA YARAYACAKSA
IMF İLE PARASIZ STAND-RY YAPARIZ'
/'
*>
Ekonomi Servisi - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, güven ortamına
\ katkıda bulunacaksa ve Türkiye'nin risk primini aşağı çekeceksc ihtiyati
l stand-by yapmaktan kaçınmayacaklannı söyledi. MÜStAD'ın toplan-
I tısında İconuşan Şimşek. "Eğer ülkenin menfaatine yarayacaksa, ül-
* kenin risk primini aşağı çekecekse ve güven ortamına katkıda bu-
lunacaksa para kullanmadan ihtiyati stand-by yapmaktan kaçın-
mayız" dedi.
Kendisi de cari açığı Türkiye'nin "yumuşak karnı" olarak tanımla-
yan Şimşek, "yerel ve uluslararası yatırımcıların Türkiye'nin
büyüyeceği konusunda ikna edilebilmesi halinde cari
açığın bu şekilde beş-on yıl daha gidebileceğini" ileri sür-
dü. İlk defa son bir iki aydır rezervlerde bir erime olduğu-
na işaret eden Şimşek, yabancı sernıayenin gelişindeki
azalma ile birliktc bunun cari açıkla ilgili olumsuz emare-
ler olduğunu belirtti.
Şimşek, Türkiye için en önemli sorunlann sosyal güvenlik,
, istihdam ve enerjidcn kaynaklandığını sözlerine ekledi.
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Aslında Türkiye'nin eğitim ve işsiz-
lik gibi son derece önemli iki sorunu
üzerinde yazmayacaktım ama bir Fran-
sız gazetesinin başyazısında "GüzelAI-
man Modeli" başhklı yazıyı okuyunca
dayanamadım. Gazete, Almanya'da ik-
tidardaki CDU-SPD koalisyonunun al-
dığı "Gelecek nesillere borçlu bir Al-
manya bırakmamak için, bu borç spi-
ralinden derhal kurtulmamız gerek"
karannı uygulayarak yaşama geçirdi-
ği hem sıkı bütçe disiplini hem de re-
kabetçi ekonomi politikaları sonucun-
da ülkenin yeniden dünyanın en ihra-
catçı ülkesi haline geldiğini ve Fran-
sa'nın bu dummdan ders alması ge-
rektiğini yazıyordu. Bu can alıcı cüm-
le:
"gelecek nesillere borç batağında yü-
zen bir ülke bırakmamak" ister istemez
Türkiye tablosunu gözümün önüne
getirdi...
2500 sayfalık Ergenekon iddiana-
mesinin derinliklerinde kaybolan bir
Türkiye.... Şüphe, korku ve umutsuz-
luk tohumlannın filizlenip her geçen gün
daha fazla boy attığı bir ülke... Ve toz
duman arasında önünü görmeye ça-
balayan bir gençlik...
Bizim bu gençliğe ne bıraktığımız, na-
sıl bir yol çizdiğimiz, ne kadar borçlu
bir Türkiye emanet edeceğimiz kimin
umurunda? Bu yüzden, bugüne kadar
hangi hükümet bunun vebalini ödedi ki
AKP ödesin? Üstüne üstlük AKP bir
ideoloji partisi, derdi rejim ile, Kema-
lizm ile... Bir yandan bunlarla uğraşır-
ken bir yandan da gençliği kendi gö-
rüşünden neferler yetiştirmek için kul-
lanıyor... Cari açığın 40 milyor dolar sı-
nırına dayanmış olması, yeni doğan bir
Hangi gençlik?
çocuğun 5.500 doların üzerinde bir
borç ile yaşama merhaba demesi
(2007 verileri ile... ve unutmayalım ki
2002 yılında bu rakam 3.195 dolar idi)
ülkeyi yönetenlerin gündeminde olamaz
ki...
Geçen hafta bir gün ara ile hem OKS
hem ÖSS sonuçları açıklandı.. Üni-
versitelerde bir yerlere yerleşebilenler
yerleşecek. Sınava girenlerin yarısı ise
her yıl olduğu gibi açıkta kalacak.
Dershanelere, özel öğretmenlere sa-
çılan avuç dolusu paralar da cabası.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Prog-
ramı'nın (UNDP) "Türkiye 2008 Insani
Gelişme Raporu"na göre, yüzde 20'le-
re ulaşan genç işsiz oranıyla 177 ülke
arasında 10'uncu sıradayız. Gençlerin
yüzde 40'lık bölümünü oluşturan, "ne
çalışan ne de okuyan 5 milyon genç ise
atıl durumda". Rapor, bunların 3 mil-
yonunu da "görünmez gençlik" ola-
rak niteliyor. Atıl gençliğin, 2.2 milyo-
nunu kadınlar oluşturuyor....
Bunlar yıllardır bilinen gerçekler.
Ne yazık ki bu ülke hiçbir zaman ön-
celikleri arasına eğitim ve istihdamı ko-
yamadı. Üstelik gençler; işsizlik, yok-
sulluk ve geleceksizlik için umutsuz-
luk içine itilirken ülkeyi yönetenler
utanmadan bu genç nüfusu bir övünç
kaynağı olarak göstermeyi sürdürdü...
Bugün 2008 Türkiyesi'nin gençli-
ğinin tablosu tüm açmazları ile karşı-
mızda. Peki ya;
- önlerine bir hedef koyamamala-
rının,
- Toplumda kendilerine rol model
olabilecek kişilerin hem sayısının az-
lığı hem de bu kişilerin başanlannın ka-
muoyu tarafından yeterince ön plana
çıkanlmamasının... Bunun yerine man-
ken ve futbol dünyasının, sosyetenin
medyada boy göstermesinin...
- Taa çocukluktan başlayarak boş
zamanlarını doğru ilgi alanlarına ka-
nalize edecek bir ortamın oluşmamış
olmasının...
- Üstlendikleri işleri baştan savma
yapmaya koşullanmış olmalannın (Bu
özal döneminin işbitiricilik kavramı-
nın bir uzantısı olarak oluştu)
- öğrenme ve başarı odaklı bir
eğitim sisteminin oluşmamış olması-
nın,
- Toplumsal sorunların çok uza-
ğında kalmaları ve sanki kendileri ile
bir ilgisi yokmuş gibi bir tavır içinde ol-
malannın
SORUMLUSU KİM?
EKONOMİ POLtTİK
ERİNÇ YELDAN
Cari İşlemler
Açığının Finansman
Kalitesi' Düşüyor!
Yukarıdaki başlığın Ekonomi Politik köşesinin
okuyucularınca yadırgatıcı bulunabileceğinin far-
kındayım. Ancak, daha çok "piyasa oyuncularının"
söylemlerinde yer alan "finansman kalitesi" deyimi-
ne doğrudan vurgu yaparak, 2003'ten bu yana çığ
gibi büyüyen "cari işlemler açığı" sorununa gerekli
ilginin gösterilmesini sağlamada belki daha başarı-
lı olabiliriz diye düşünüyorum.
Sorunun özü şudur: Türkiye geleneksel olarak "ılım-
lı" düzeyde (ulusal gelire oranla yüzde 1 -1.5) cari iş-
lemler açığı veren bir ülke konumundayken, 2003
sonrasında cari açık hızla yükselmiş ve ulusal geli-
rin yüzde 7.5'ine ulaşmıştır. Ancak, "cari açık soru-
nunun", boyutlan sadece rakamsal olarak yüksek olu-
şunda değil, açığın karşılanma (finanse edilme) bi-
çimlerinde de yatmaktadır.
Ulusal ekonomide reel sektörierin toplam döviz açı-
ğını oluşturan cari işlemler açığının kabaca dört ana
biçimde finanse edileceği düşünülebilir:
1. Portföy yatınmlan ("sıcakpara" girişleri)
2. Doğrudan yabancı yatırımlar (DYY)
3. Yeni dış borçlanma
4. Daha önceden biriktirilmiş uluslararası rezerv-
lerin kullanılması.
Türkiye'nin cari açığının finansmanında 2006'ya de-
ğin en önemli kalem sıcakpara akımları idi. 2003'te
yüzde 59'a varan sıcak para finansmanı sonraki dört
yıl boyunca gerilemiş ve 2007'de yabancı finansal
yatırımcıların Türk tahvillerinden çıkışları ve yetii ban-
kaların kısa vadeli kredilerindeki geri ödemeler ne-
deniyle eksi değerlere dönmüştü. Bu arada Türkiye,
2006 ve 2007'de toplam olarak yaklaşık 35 milyar
dolarhk bir doğrudan yabancı yatırım girişi yaşamış;
bu dönüşüm ise resmi çevrelerde aceleci bir iyim-
serlik ile "dış açığın finansman kalitesiyükseldi" baş-
lıklanyla müjdelenmişti. DYY'nin "dış borç yaratmayan,
kalıcı ve istikrarlı" bir dış kaynak türü olduğuna vur-
gu yapılarak, ulusal ekonominin dış kınlganlığının or-
tadan kaldırıldığı söylemi de, yerli-yabancı tüm "pi-
yasa oyunculan"nca övgüyle dile getirilmekteydi.
Bu arada, adındaki "yatırım" sözcüğüne karşın,
DYY'nin büyük bölümünün ulusal ekonominin sabit
sermaye stokunun genişlemesi anlamında yatınm ol-
madığı; çoğunlukla "edinimler ve biıieşmeler" kale-
mi altında kaydedilen ve ulusal mülkiyetin yabancı-
lara aktanlması anlamına gelen bir el değiştirmesinden
ibaret -ve bir defalık- bir kaynak girişi olduğu ger-
çeği ise ısrarla gözlerden uzak tutulmaktaydı.
•••
2008'in ilk yazında, küresel finans piyasalarında
patlak veren kriz ve stagflasyon tehlikesi ile birlikte,
Türkiye'nin cari açığını finanse ediş biçiminin tümüyle
yeni bir görünüm kazandığı görülmektedir. Türkiye,
ulusal gelirinin yaklaşık yüzde 7.5'ine ulaşmış olan
cari açığını artık büyük ölçüde doğrudan dış borç-
lanma ve uluslararası rezervlerini kullanma yoluyla kar-
şılayabilmektedir. Aşağıdaki tablo bu gözlemi ser-
gilemektedir.
Tablo, 2008'in ilk beş ayıyla ilgili (ocak-mayıs) öde-
meler dengesi verilerini sergilemekte ve 2007'nin eş
dönemine görece karşılaştırmalar sunmaktadır. Ve-
rilere göre, herşeyden önce, Türkiye'nin cari işlemler
açığı 2008'in ilk beş ayında, 2007'nin eş dönemine
görece yüzde 33 artarak, 21 milyar dolara ulaştığı
gözlenmektedir. Söz konusu dönemde DYY girişleri
yan yarıya azalmış ve cari açığın finansmanındaki pa-
yı da yüzde 20'ye gerilemiştir. Portföy yatırımların-
daki sermaye çıkışı ise eksi 1 milyar dolar tutarıyla
cari açığın finansmanını daha da güçleştirmiştir.
Cari Denge
Doğrudan Yabancı Yatırım, NET
Portföy Yatınmlan, NET
Diğer Finansal Sermaye
Hareketleri
Net Hata Noksan
Uluslararası Rezervler Artış
Kaynak: TCMB, www.tcmb.gov.tr
Ocak-Mayıs
2007
-16,157
9,625
7,014
1,930
4,802
7,214
Ocak-Mayıs
2008
-21,541
4,390
-1,095
14,681
-406
-3,971
Dolayısıyla, Türkiye'nin döviz açığını finanse ede-
bilmesi için doğrudan yatırım ve portföy yatınmlan
dışında iki seçeneği kalmış durumdadır: dış borç-
lanma ve rezervlerin kullanılması. Tablodaki verile-
re göre Türkiye 2008'in ilk beş ayında uluslararası re-
zervlerinden 3.9 milyar dolar kullanmak zorunda kal-
mıştır. Geriye kalan "dış borçlanma" seçeneği ise ür-
kütücü boyuttadır: Türkiye 2007 başından, elimizdeki
son veri olan 2008 Mart sonuna kadar, toplam 57.7
milyar dolar net yeni dış borç biriktirmiştir. Türkiye'nin
dış borç toplamı 2007 başında 205.2 milyar dolar
iken, 2008 Mart sonunda 262.9 milyar dolara ulaş-
mıştır.
Son 15 ayda biriktirilmiş olan toplam 57.7 milyar
dolarhk net yeni dış borcun 54 milyarı ise özel sek-
tör kaynaklıdır. YTL bazında çok yüksek düzeyde olan
yurtiçi faizlerden kaçan özel sektör şirketleri, dövi-
zin ucuzluğunu fırsat bilerek büyük bir iştaha ile dış
piyasalardan doğrudan borçlanma yoluna gitmek-
tedir. özel sektörün bilançolannda gözlenen dış borç
yükü, döviz kurunda olası biryükselme sonucunda
tüm ulusal ekonomiyi tehdit eden bir risk oluştur-
maktadır.
GÜNÜNİÇÎNDEN
THY10.3 milyon kişi taşıyor
TürkHava Yolları buyıl ocak-haziran döneminde vol-
cu sayısının geçen yılın aynı dönemine göreyüzde 15.4
artışla 10.3 milyona ulaştığmı açıkladı.
Çelebi, Delhi'ye de teklifverecek
Çelebi Hava Sen'isi AŞ, Delhi Uluslararası Havali-
manı yer hizmetlerinin 10yıl süreyleyürütülmesi için
açılan Hsans ihalesine Shaurya Aeronautics Private
Limited (SAPL) ile ortak teklifverme kararı aldı.
I