25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale l?mir Manisa Aydın Qenizli Zönguldak ÖAçık B B B B B B B B PB 30 33 31 32 3-1 36 39 39 25 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B PB B PR B 2 b 25 27 23 30 30 30 26 36 / ^ \ Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB B B B B B PB PB Y 34 36 39 39 36 38 32 29 25 t Yurdun kuzeydoğu ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karade- niz, Doğu Anadolu'nun kuzeyi ile Tokat çevrele- risağanak ve gök gürül- tülü sağanak yağışlı, di- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığı batı bölgelerde 1 ila 3 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB B B Y B PB 23 22 23 23 22 20 22 24 Berlin B 23 Moskova Budapeşte Y 27 Aşkabat Madrid B 30 Astana Viyana Belgrad _Y 22 Taşkent 35 Bakû Soyfa B 35 Bişkek Roma 28 Tiflis PB Atina Münih PB 25 Zürih 33 Kahire 17 Şam : Sisli , Bulutlu \, Çok bulutlu Yağmurlu Karlı v.°.~'W Sulu kar . Gök gürültülü OKKIR'IN ÖLÜMÜ Kurumun arz fiyatı, gerçek değerinin 5 milyar dolar altında gösterildi Komisyona 'derin' suçlama ANKARA (ANKA) - Meclis însan Haklannı lnceleme Komisyonu'nda, Ergenekon soruşturması kapsammda tutuklanan ve yakalandığı kanser has- talığı nedeniyle tahliye edildikten son- ra yaşamını yitiren Kuddusi Okkır olayıyla birliİcte başlayan kavga gide- rek tırmanıyor. CHP îzmir Milletvekili ve lnsan Haklan Komisyonu üyesi Ah- met Ersin, Okkır olayinı henüz gün- demine almayan komisyona sert suç- lamalarda bulundu. Okkır olayının çok ciddi bir konu olduğunu, ortada 'insan hakkı ve yaşam hakkı' ihlali bulunduğunu belirten Ersin, "Komis- yon ııe iş yapar, /anıan zaman bu ko- misyonun AKP'nin derin devletinin uzantısı olduğunu düşünüyorum. Bu komisyon ya bu konuyla ilgilen- meli ya da lağvedilmeli" dedi. Bu lıaf- ta yapılması beklenen toplantıda Ok- kır olayıyla ilgili alt komisyon kurul- maması halinde Meclis araştırma öner- gesi vereceklerini kaydeden Ersin, ko- misyon başkanı Zafer Üskül'ün tav- nnı bir kez daha Meclis Başkanı'na şi- kâyet edeceğini de bildirdi. Geçen hafta Okkir'in eşi Sabriye Okkır'la görüşen komisyon başkanı Zafer Üskül, olayda insan hakkı ihlali olup olmadığını araştınnak üzere Ada- let Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı in- celemenin sonucunu beklediklerini bildirmişti. Daha önceki açıklamala- nnda, Okkır olayının komisyon gün- demine ahnması için 9 Haziran'da başvuru yaptığını ancak komisyonun 'olayı görmezden geldiği'ni söyledi. Üniversitelere Giriş Heyecanı ve Sorunlar • Baştarafı 2. Sayfada nıaaş farklan yoktu. Milletvekilleri de, bi- , rinci derece memur aylığı alırlar. Sadece milletvekili olduklan sürede maaşlarmın yansı kadar taznıinat alırlar- dı. Enıekli aylıklan, diğer birinci derece memur aylıklan ile aynı idi. Bu dengeler bozulmasa idi; bugün üniversitelerde yı- ğılma olnıaz, gençler işsiz kalınmaya- cak, ülke ekonomisine katkı sağlayacak mesleklere yönelirler, üniversite biriren iş bulamayan öğrenciler olmazdı. Çeşitli meslek mensuplan için ayn ay- n özel kanunlar çıkararak, aylık ve ücret dengesini bozmamak gerekir. 1965 yıl- lanna kadar, Türkiye'de kamu persone- li ile ilgili olarak barem kanunu vardı. Bü- tün meslek nıensuplarmın aylık ve üc- retleri dengeli olarak yasa ile saptanmıştı. Şu veya bu meslek mensuplan için özel bir düzcnleme yapmak hatalıdır, denge- leri bozar. Kişiler mesleklerini seçerken nıevcut olan sistemi, sonradan değişti- rerek, diğer çalışanlarla dengclerini boz- mamak gerekir. Son uygulamalar ile yeni üniversiteler açarak, üniversite sayılannı arttırmak ve fakülteleri, yüksekokullan küçük ilçele- re dağıtma yoluna gidiyoruz. Başka ül- kelerde, üniversiteleri küçük beldelerc da- ğıtmak yerine, büyük şehirlerde, kanı- püsler oluşturma yoluna gidilmektedir. Fa- külte ve yüksekokullan küçük beldelere yaymanm sakıncalı yönleri vardır. Öğ- retim üyeleri illerden, küçük beldelerde derslere giderek zaman kaybetmektedir- ler. Kitaplık ve laboratuvar olanaklan sı- nırlı kalmaktadır. Gereksinme olmadığı lıalde yeni üniversiteler açmak, buralar- dan mezun olanlann, öğrenim gördüğü alanlarda iş olanaklan bulmalarını zor- laştıracak, gereksiz masraflar yapılacak ve sonra da işsiz kalacaklar veya öğrenim ile ilgili olamayan alanlarda çalışmaya baş- layacaklardır. Bunun için meslek okul- lannı da geçmişte olduğu gibi çekici ha- le getinnek, ülkenin kalkmması yönün- den büyük önem taşımaktadır. Bu yön- temle, üniversitelere yığdmalar önlenecck, işsiz üniversite öğrencisi olmayacaktır. Fı-ansa'da, Milli Eğitim Bakanlığı uz- manlan, ortaokul son smıflan dolaşır ve öğrencilerlc; onlann yeteneklerine göre hangi öğrenim dalma, meslek okullanna mı, üniversite öğrenimi için liselere mi, yönlendirilmeleri gerektiği konusunda görüşürler... Ülkemizde bir çok işadamı, özel teşeb- büs salıipleri, kendi işyerleri için yetenekli eleman bulamadıklanndaıı yakınmakta- dırlar. Oysa Türkiye'de aşın işsizlik var- dır. Ama bu işsizler, işyerlerine elverişli olacak meslek eğitimi görmemişlerdir. Meslek okullan geliştirilmiş olsa, hem iş- sizlik olmayacak, iş adamlan eleman bul- makta güçlük çekmeyecekler ve aynı za- maııda ekonomik kalkmmamız hızlana- caktır. Üniversitelere girişte karşılaşhğımız sorunlara da çözüm getirilebilecektir. Telekom'da fiyat oyunu MURAT K1ŞLALI ANKARA - Mayıs ayında yapı- lan Türk Telekom'un halka arzında, yasaya göre birden fazla değerleme yöntemi kullanılması gerekmesine karşın tek bir yöntem kullanıldığı or- taya çıktı. Söz konusu yöntemde de yanlışlık yapılarak Türk Telekom'un arz fiyatı, gerçek değerinin 5 milyar dolar altında gösterildi. Yine yasa- ya aykın olarak son değerleme ka- rannı Bakanlar Kurulu'nun da ver- mcdiğini tespit eden Elektrik Mü- hendisleri Odası (EMO), halka arzın iptali için Danıştay'da dava açtı. EMO'nun 24 Haziran 2008 tarih- li dilckçesinde "hisselerin değer tes- piti" açısından dikkat çckilen bazı aykınlıklar şöyle: ^ Satışın değerlemesine ilişkin 406 Sayılı Yasa'nm 17. maddesin- de "Hisselerin değeri uluslarara- sı finans ve sermaye piyasaların- da kabul görmüş değerlendirme yöntemleri kullanılmak suretiyle değer tespit komisyonlarınca tes- pit edilir" hükmü yer aldı. Değerleme yasaya aykın • Maddede "yöntemleri" denil- mek suretiyle, birden fazla yöntem kullanılması öngörülürken Türk Te- lekom'un arzında değer sadece 2008 yılı "Şirket Değeri/Faiz, Amortis- man, Vergi Öncesi Kâr" (ŞD/FA- VÖK) çarpanına göre belirlendi. • Satış izahnamesinde, Türk Te- lekom'un değer tespitinde kullanıl- mak üzere seçilen şirket ŞD/FA- VÖK'lerinden en düşüğü 4.8 ile Telenor ASA'ninki olurken konsor- siyum eş lideri Jş Yatırım Menkul Dcğerler AŞ tarafından yayımlanan tanıtım broşüründe, Telenor'un ŞD/FAVÖK2008 değeri (lngilizce EV/EBITDA) 6.8 olarak gösterildi. ^ Buna göre, Türk Telekom'un değerinin tespiti açısmdan yalnızca Telenor ASA'nın ŞD/FAVÖK de- ğerinin 4.8 yerine 6.8 olarak ahnması dahi kunıluşun değer aralığının üst sı- nınnı 18.4 milyar ABD Dolan'ndan, 23.1 milyar Amerikan Doları'na çı- karttı. Bu durumda satışta belirleııen hisse bazında fıyatın 4.7 YTL değil, 6.16 YTL olması gerekecekti. ^ AKP hükümeti tarafından ha- zırlanarak TBMM'de kabul edilen 2008 yılı bütçcsinde, Türk Tele- kom'un yüzde 15 oranındaki ka- muya ait hisselerinin satışından el- de edilecek gelir 3.9 milyar YTL ola- rak öngörülürken, satışta elde edilen gelir 2.4 milyar YTL olarak ger- çekleşti. Bu durum, Türk Telekom'a biçilen değerin düşük tufulmasından kaynaklandı. • Türk Telekom ile ilgili 406 Sa- yılı Yasa'da değer tespit sonuçlan hakkında nihai karar verici olarak Bakanlar Kurulu gösterildi. Buna karşın, Türk Telekom'un satış izah- namesine göre, halka arzda kullanı- lacak fıyat aralığı 21.04.2008 tarih- li Bakanlar Kurulu Karan'nın ar- dından 23.04.2008 tarihli Dcğcr Tespit Komisyonu Karan'yla kc- sinleşti. Böylece son karan Bakan- lar Kurulu vermcmiş oldu. Taliban infaz etti Afganistan'da NATO güçleri- ne karşın etkinliğini gün geçtik- çe arttıran şeriatçı Taliban ör- gütü, ild kadını zina yapbklan ge- rekçesiyle halkın gözü önünde in- faz etti. Taliban militanları bur- ka giymiş. iki kadını sokak orta- sında zorla yere çömelterck kur- şıına dizdi. Taliban örgiitünden yapılan açıklamada, infaz edilen kadınlann ABD askeri üslerinde fahişelik yaptığı ileri sürüldü. ABD işgalinin ardından örgütün son dönemde şiddet olaylarını arttırması "TaUban'm geri dö- nüşü" olarak yorumlanıyor. (A P) Ergenekon soruşturmasına ilişkin iddianamede 20 gizli tanığın ifadeleri de yer alıyor 48 kişi cezaevinde iddianameyi bekliyor Istanbul Haber Servisi - Ümra- niye'de bir gecekonduda 12 Haziran 2007'de 27 adet el bombası ele ge- çirilmesinin aı-dından başlatılan "Er- genekon" soruştuiTnasına ilişkin id- dianame bugün açıklanacak. Enıekli Tuğgeneral Veli Küçük ve lşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek'in dc aralannda buluııduğu 48'i tutuklu 85 şüphcliyi kapsayan id- dianame bir yılı aşkın sürede hazır- landı. Yaklaşık 2 bin 500 sayfalık id- dianamede ifadesi yer alan 20 gizli ta- nık can güvenlikleri nedeniyle ra- kamlarla kodlanıyor. Istanbul cumhuriyet savcılan Ze- keriya Öz, Mehmet Pekgüzel, Ni- hat Taşkın tarafından hazırlanan "Ergenekon Terör Örgütü" iddia- namcsinin bugün Istanbul Cumhuri- yet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ile Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı tarafından saat 11.00'de Beşiktaş'taki Istanbul Adliyesi'nde düzenlenecek basın toplantısında açıklanması bek- leniyor. Ancak hukuki yönden id- dianamenin açıklanıp açıklanama- yacağı da tartışma konusu oldu. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Baş- savcısı Sabih Kanadoğlu'nun da aralannda bulunduğu bazı hukukçu- lar, mahkemenin kabul ehnediği id- dianamenin içeriğiyle ilgili açıklama yapılamayacağını savundu. Istanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ise iddianameyi şekil yönünden kamuoyuna açıkla- MAHKEME, EKSİKLİK TESPİT EDERSE İADE EDECEK Ergenekon soruşturması iddianamesinin başsavcıya teslim edilmesin- den sonra Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi, Ulusal Yargı Ağı Projesi uyannca "geçici numara" verilip hangi ağır ceza mahkemesine gb'nderileceği beîirlenecek. Daha sonra dosya ve ekleri, belirlenen ağır ceza mahkemesine teslim edilecek. Mahkeme, iddianameyi kendi kaydma girdiği tarihten itibaren 15 gün içinde kabul edecek veya gö'rdüğü eksiklik, hata varsa bunların giderilmesi için cum- huriyet başsavcılığına iade edecek. tddianamenin kabul edilmesiy- le birlikte dava avılmıs olacak ve duruşma gü'nü beîirlenecek. td- dianamenin iadesi durumunda soruşturmayeniden devam edecek. yacağını, içeriğine ilişkin bilgi veril- meyeceğini söyledi. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemine aktanlarak kayıt altma alınan "Ergenekon Te- rör Örgütü" iddianamesi toplam 40 bölümden oluşuyor. lddianamenin 60 sayfasında "Danıştay saldınsı" ele alınıyor ve Agos Gazetesi Genel Ya- yın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti de konu ediliyor. tddianamede Erge- nekon'un terör örgütleri Hizbullah ve İBDA-C ile bağlantısına da yer veri- leceği ileri sürüldü. "Ergenekon soruşturması" kap- samında, Istanbul cumhuriyet savcı- lannın talimatıyla yürütülen operas- yonlar sonucu gözaltına alınanlardan 49 kişi tutuklandı. Ancak sağlık so- runlan nedeniyle tahliye edilen Kud- dusi Okkir'in tedavi gördüğü Trak- ya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hasta- nesi'nde yaşamını yitirmesi nedeniyle halen Ergenekon soruşturmasından 48 kişi tutuklu bulunuyor. Soruştur- ma kapsamında tutuklu buluııanlann isimleri şöyle: Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, tP Genel Sekreteri Nusret Senem, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basm Sözcü- sü Sevgi Erenerol, avukat Kemal Kerinçsiz, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Kunnay Albay Meh- met Fikri Karadağ, emekli Binba- şı Fikret Emek, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, eski Yüzbaşı Ze- keriya Öztürk, emekli Yüzbaşı Ga- zi Güder, emekli Astsubay Mahnıut Öztürk, emekli Astsubay Orhan Tunç, eski Uzman Çavuş Muham- met Yüce, Bekir Öztürk, Murat Çağlar, eski polis memuru Aydın Yüksek, gazeteci-yazar Ergün Poy- raz, "Susurluk davası" hükümlüsü Sanıi Hoştan, Doç. Dr. Ümit Sayın, Doç. Dr. Emin Gürses, gazeteci Vedat Yenerer, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, Ulusal Kanal Yönctim Ku- rulu Üyesi Adnan Akfırat, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit llsever, Ulusal Kanal Îzmir Temsil- cisi Hayati Özcan, Hayrettin Er- tekin, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Şenocak, Ismail Yıldız, Mete Ya- lazangil, Hüseyin Gazi Oğuz, Kah- raman Şahin, Erol Ölmez, Erkut Ersoy, Hüseyin Görüm, Oğuz Al- paslan Abdülkadir, Abdullah Ara- poğlu, Ümit Oğuztan, Vatan Bö- lükbaşoğlu, Muammer Karabu- lut, Abdülmüttalip Tonçer, Selim Akkurt, Hikmet Çiçek, Ali Kutlu, Rasim Görüm ve Behiç Gürcihan. Ek iddianame Soruşturmaya ilişkin 1 Tem- muz'da düzenlenen son operasyon- larda gözaltına alınan ADD Başka- ru emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Ankara Ticaret Odası Başkanı Siııaıı Aygün, emekli Albay Hasan Atil- la Uğur, Osman Gürbüz, Barba- ros Hayrettin Altıntaş, İbrahim Özcan, Birol Başaran, Durmuş Ali Özoğlu ve Kemal Aydın'ın da tutuklanmasıyla Ergenekon soruş- turması kapsamındaki tutuklu sayı- sı 58'e yükselmişti. 'ULUS DEVLETİSAVUNMAYI SÜRDÜRECEĞİM' Tolon 'a cezaevinde ziyaret Haber Merkezi - Ergenekon soruştunııası kapsamında tutukla- narak Kocaeli'ndeki Kandu-a F Tipi Cezaevi'ne nakledilen emek- li Orgeneral Hurşit Tolon, kendisini ziyaret eden CHP Kocaeli Mil- letvekili Hikmet Erenkaya'ya "devleti zora sokacak hiçbir ey- kııı içinde bulunmadığını, ulus devlet, ulusalcı bir yapıyı sonuna kadar savunacağım" söyledi. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u ge- çen perşembe günü Kandıra F Tipi Cezaevi'nde ziyaret ettiğini ve camlı bölnıe ardından telefonla göıüştüklerini belirten Erenkaya, To- lon ile dostluğunun uzun yıllara dayandığını söyledi. Erenkaya, zi- yaret sırasında hem kendisinin hem Tolon'un duygulandığmı aktardı. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞÎ YÖNETM Eruygur'a mektupla destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derne- ği (ADD) Yönetim Kurulu üyeleri, Kandıra F Tipi Cezaevi'nde tu- tuklu bulunan ADD Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruy- gur'a gönderdikleri mektupta, "Adaletin gereğinin mutlak surette tecelli edeceğinden, en kısa zamanda özgürlüğünüze yeniden ka- vuşarak aramıza katılacağınızdan ve derneğimizin başındaki ye- rinizi alacağınızdan asla kuşku duymuyoruz" dedi. Mektupta "Öz- gürlüğünüzden yoksun bırakılnuş olmanızdan ve bu yüzden ara- mızda ve derneğimizin başında bulunamayışınızdan duyduğu- muz derin üzüntüyü belirtmek isteriz" ifadeleri yer aldı GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada önce AlB'nin çıkışına değinelim... 1991 'de Sovyetler'in çökmesinin ardından AB ve ABD ayn ayn hemen şu sorunun yanıtını ara- dı: Öncelikli olarak Doğu Avrupa'yı nasıl Rus- ya'dan koparıp kendi kontrolüm altına alırım? AB'nin silahı ekonomi, ABD'ninki güvenlikti... Iki- si baş başa gitti. 1993'te Kopenhag kriterleri adı altında Doğu Avrupa ülkelerindeki demokrasi ve ekonomi yönetimini AB koşulları içine alma giri- şimi başlatıldı. ABD de hemen NATO'yu geniş- letme harekâtına girişti. Avrupa'nın kuzeyi ve do- ğusundaki bu gidiş iyiydi de güney ne olacaktı? O bölgeyi hemen AB içine alamazlardı, zaten kendi içinde bile bütün değildi. Kopenhag'ın de- vamında 1995'te başka bir yapı düşünüldü: Barselonasüreci... Akdeniz ülkelerini AB çevresinde tutmanın ilk adımı olan bu süreç ölü doğdu. Diriltmeye çalış- tılar olmadı. Sarkozy 2007'de seçim kampanya- sında Barselona sürecinin başkalaşmış biçimini ilan etti: Akdeniz Birliği... Almanya bozuldu: "Ne oluyor? Biriik içinde biriik, olurmu böyle dir- lik..." Işin içine Almanya'yı ve Akdeniz'de kıyısı ol- mayan ülkeleri de katmak için araya bir "için" kon- du: Akdeniz İçin Biriik! • • • Türkiye, bu düşünce daha doğar doğmaz tep- ki gösterdi. Dedi ki: "Siz biziAB'ye almayacaksınız. Bunu açıkça söy- lemek yerine öteki bölgesel birliklerin unsuru yapmaya çalışıyorsunuz." Durum da aynen böyleydi. Zaten Sarkozy, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği- ne karşı olduğunu açıkça söylemiş, Akdeniz işi- ni çıkarma nedenlerinden birinin de bu olduğunu ilan etmişti. Başbakan Erdoğan AİB zirvesi için Paris'e gi- derken, bu birliğin Türkiye'nin AB'ye tam üyelik için sürdürmekte olduğu müzakereleri etkilemeyece- ği konusunda garanti alındığı söylendi. AB ülke- lerinin bu ve benzeri konularda verdikleri sözle- rin ne kadar gerçekçi olduğunu anlatmak için bir örnek aktaralım: 1999 Helsinki zirvesinde Türkiye'nin aday ülke olduğu ilan edilirken, Kıbns'la ilgili kimi koşullar yer aldı. Dönemin koalisyon hükümeti buna karşı çık- tı. AB dönem başkanı Finlandiya söz verdi: "Kıbrıs, kesinlikle koşul olmayacak." Sonra ne oldu? Kıbrıs fiilen ana koşullardan biri haline geldi! • • • AlB'nin geleceği ne olur? Fransa başı çekmek ve Akdeniz'in patronu ol- mak hevesinde. Belki de devamında Afrika'nın Fransızca konuşan bölgesini daha kapsayıcı planlar yapacak. Akdeniz'de ana ortak olarak kiminle hareket ede- cek? Dün eşbaşkan Mısır'dı. Sarkozy, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e ayn bir ilgi gösterdi. Mısır, Arap dünyasının "ağabeyi". Bu unvanı kim- seyle paylaşmaktan yana değil. Nüfusunun yak- laşık yüzde 10'unun Hıristiyan olmasının getirdi- ği bağların da etkisiyle özellikle Akdeniz'de kıyı- sı olan Avrupa ülkeleriyle iyi ilişkileri var. Türkiye ise birliğe son anda katıldı ve pek çok konuda olduğu gibi ikircikli tavrını sürdürdü. Içimizdeki gelişmelere boğulduğumuz için dı- şımızı doğal olarak göremiyoruz. Anlaşılan bir süre de AB yolu Akdeniz'den ge- çecek! ankcum@cumhuriyet.com.tr 'KRİZDEN HÜKÜMET SORUMLU' İşte Erdoğan y ın önündeki anket Haber Merkezi - AKP'ye yakınlığıyla bi- linen Metropoll araş- tınna şirketinin anketi- ne katılanlann büyük çoğunluğu siyasi kriz- den AKP hükümeti ve Erdoğan'ı sorumlu tu- tuyor. Metropoll araştırma şirketi, 6 ay arayla yap- tığı "Liderlerin imajı ve kurumlara güven" anketini tamamladı. Ha- ziran ayında yapılan an- ketin ortaya koyduğu il- ginç sonuçlar, Başba- kan Recep Tayyip Er- doğan ve AKP yöneti- mine de gönderildi. Ankete göre son dö- nemde yaşanan siyasi krizlerin birinci sorum- lusu olarak hükümet, AKP ve Erdoğan görü- lüyor. AKP'nin kapa- tılmasına karşı çıkanla- nn oram yüzde 63'ü bu- lurken AKP'nin kapa- tılması durumunda Er- doğan'ın göstereceği partiye "oy veririz" di- yenlerin oranı yüzde 44'te kaldı. 22 Tem- muz'da AKP'ye oy ver- miş seçmenlerin yüzde 13'ü ise Erdoğan'ın gös- tereceği partiye oy ver- meyeceğini söyledi. Erdoğan ve AKP kur- maylannm önüne ko- nulan anket 26 ilde 26- 27 Haziran 2008 tarih- leri arasında toplam 1557 kişiyle yapıldı. Araştırmaya katılan- lann yüzde 63.5 ile bü- yük bir çoğunluğu AKP'nin kapatılmasma olumsuz bakarken yüz- de 25.1'lik bir kesim olumlu bakıyor. AKP'ye oy verdiğini söyleyen seçmenlerin yüzde 5'i de kapatma karanna destek verdi. Ankette Cumhurbaş- kanı Abdullah Gül'e ilişkin sorular da yer al- dı. Ankete katılanlara "Gül'ün Cumhurbaş- kanlığı görevini yapış tarzına" 1 ile 10 ara- sında bir puan verilme- si istendi. Gül 10 üzerinden 7.2 puan aldı. Bu rakam Aralık 2007'de 7.7'ydi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear