Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHÜRİYET 14 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ
10 D 1 S D A S I J N dishab@cumhuriyet.com.tr
Ekvador'dakiManta üssünün anlaşmasıgelecekyddolacakokn Washington, bölgedekivarhğından vazgeçmiyor
ABD, Peru'da yeni üs peşinde
RAULZIBECHI
P
eru ordusu, ilk kez
Apurimac Nehri
vadisinde
Ayacucho'da yeni bir askeri
üs kurulmakta olduğunu
kabul etti. Bu bölgede mayıs
ayında yapılan "Yeni
Ufuklar 2008" tatbikatına
Güney Komutanlığı'na
(ABD)bağlı 150 ABD
askerinin de katıldığı
biliniyor.
Başkan Alan Garcia bu
olasılığı yalanlamıştı; ancak
Peru ordusunun başı
Gcneral Edwin Donayrc bu
bölgede bir hava üssü
kurulması için
Washington'la görüşmelerin
sürdüğünü açıkladı. 1999
yıhndan beri aktif olan
Ekvador'daki Manta ABD
üssünün anlaşması gelecek
yıl doluyor. Ekvador
Başkanı Correa anlaşmanın
yenüenmeyeceğini açıkladı.
Bu nedenle son aylarda
Güney Komutanlığı'nın
Manta üssünün görevini
yüklenecek yeni üs için
scçcccği yer konusunda
spekülasyonlar
yapılmaktaydı.
Daha önce Hugo Chavez,
Kolombiya-Venezüella
sınırındaki Guajira
bölgesinin
ABD için
stratejik
önemine dikkat
çekmişti. Bazı
kaynaklar ise
Arnazon
yağmur
ormanları
bölgesindeki
Iquitos'un
(Peru)
seçildiğini,
halen burada
ABD
ordusunun
operasyonlar
yaptığını ileri sürüyor.
Ancak Ayacucho olma
olasılığı yüksek.
Perulu analist Ricardo
Soberon'a göre
Ayacucho'nun seçimi
ABD'nin çıkarlanyla ilintili.
ABD, güvenlik anlamında
en sorunlu bölgenin
merkezinde olmak istiyor.
Burası Kolombiya ve
Bolivya'ya eşit uzaklıkta.
Özetle, Lima'nm 600 km.
güneyinde yer alacak ve
And bölgesinde geniş bir
kuşağı kontrol edebilecek
ABD Güney
Komutanlığı'nın çok
önemsediği bir üsten söz
ediliyor. Ussün özellikle
bölgede emperyal güce karşı
koyabilecek tek ülke olan
Brezilya'ya yönelik bir
tehdit unsuru olabileceğini
gönnek için haritaya
bakmak yeterli.
Bahane Insanl yardım
Birkaç ay önce Peru
parlamentosu Ayacucho'da
bir ABD müfrezesinin 5
aylık bir süre için
bulunmasım ve Yeni
Ufuklar manevrasına
katılmasını onaylamıştı.
Ünifonnalıların işi "insani
yardım" adı altında
bölgenin flziksel ve sosyal
özelliklerini incelemek,
yerli halkı yabancı
askerlerin varlığına
ahştırmak ve bölgede
mutlaka kontrolü
Ussün özellikle
bölgede emperyal
güce karşı
koyabilecek tek
ülke olan
Brezilya'ya yönelik
bir tehdit unsuru
olabileceğini
görmek için
haritaya bakmak
yeterli.
sağlayacak bilgileri
toplamak.
Peru'da gcçcn haftalarda
görüldüğü gibi Güney
Komutanlığı'nın varlığına
karşı güçlü bir sosyal
muhalefet var. Ayacucho
Halk Cephesi, ABD
birliklerinin çekilmesi için 8
Temmuz'da bir gösteri ve
grev çağnsı yaptı. Bölge
milletvekillerinden
Elizabeth Leon grevi
desteklediğini açıkladı.
ABD'nin Güney
Amerlka stratejlsl
Peruhâlâ 1990'lardaki
Aydınlık Yol gerillalanyla
ordu arasındaki 70 bin
kişinin (çoğunluğu Keçua
yerlisi) hayatına mal olan
kirli savaşın yaralarını
sannaya çalışıyor. Ancak
yeni bir askeri üssün
kurulması ABD'nin uzun
vadede Güney Amerika
stratejisinin temel
taşlanndan. Gerçekte Güney
Komutanlığı'nın 2007
raporu, Latin Amerika için
önümüzdeki 10 yılı içeren
hırslı bir stratejik planın
uzun zamandır
hazırlanmakta olduğunu
gösteriyor. (Juan Gabriel
Tokatlian, Le Monde
Diplomatique).
Sözü edilen bu
strateji uzun
vadede üç
değişimi
varsayıyor:
llımlılıktan
herhangi bir
rekabete izin
vermeyen
üstünlüğe geçiş,
caydırıcılık
kuramından
önleyici savaş
anlayışına dönüş
ve stabil
ittifakların yerine
Pentagon'un amaçlanna
hizmet eden koalisyonların
konması. Bu yılın ilk 6
ayında yaşananlar bölgede
egemenlik kurma ve
kamusal varlıkların kontrolü
için bir çatışma
senaryosunun hazırlandığını
gösteriyor. Ekvador
topraklarında FARC gerilla
kampına saldmlması,
ABD'nin 4. Filo'yu yeniden
harekete geçiımesi ve
Karayibler ve Orta
Amerika'ya yönlendirmesi
belirgin kanıtlar. Brezilya
kıyılarında petrol
yataklannın bulunması bu
ülkeyi 21. yüzyıhn süper
güçleri arasına sokacak. Son
olarak Unasur'un (Güney
Birliği) kurulması ve
Brezilya Devlet Başkanı
Lula'nm önerisiyle bir
Güney Savunma Birliği'nin
oluşturulma çabalan da
bölgedeki siyah ve beyazlan
gösteriyor. Kolombiya
Planı, Kolombiya'da
Brezilya ordusuna denk bir
güç yaratarak bölgedeki
askeri dengeyi bozmayı
başardı. Buna karşıhk
Arjantin ve Brezilya nükleer
ve savunma amaçlı bir
anlaşmayı imzaladılar.
Ancak Peru ve Kolombiya
gibi önemli mütteflklere
sahip emperyal saldırı çok
güçlü.
İspanyolcadan çeviren:
Engin Demiriz (Telesur,
Venezüella, 9 Temmuz)
International Herald Tribune 5-6 Temmuz 2008
Obama ve Clınton'lar
bir uzlaşmaya vardı
Tahran'ın kesin 'belki'si
DAV1DIGNATIUS
Y
az ortasında bile Iran'ın
Dışişleri Bakanı Manuçehr
Mutteki, geleneksel bir
diplomat olarak üç parçalı takım
elbise giyiyor. Iran devriminin
giyim kurallarına bağlı olan
Mutteki kravat takmıyor. Bu
kanşık senıboller lran'ın bazen katı
bazen yumuşak dış politikasını
ortaya koyan bir resim gibi.
lıanlılar Batı ile görüşmek
istedikleri sinyalinin yanı sıra
Washington'daki "Büyük
Şeytan"la ciddi bir diyoloğa
gimıeye hazır olduklannm ipucunu
da veriyorlar. Görüşmelcrden söz
etseler de Iranlılar bu konuda
temkinli. Hatta biraz cilveliler.
Kendilerine kur yapılmasından ve
dikkat merkezi olmaktan
hoşlanıyorlar. Ancak hcnüz "evet"
demeye hazır değiller.
Diplomasiden söz etse de Iran,
savaş silahlannı sağa sola
göndermeyi sürdürüyor. Buna son
örnek 1200 mil menzilli ve Israil'i
vurma kapasitesine sahip Şahap-3
füzcleri denemesiydi. Devrim
Muhafızlan Hava Kuvvetleri
Komutanı Tuğgeneral Hüseyin
Selaıni "Elinıiz hcr zaman
tetikte" şeklinde açıklama yaptı.
Kanşık mesajlar özellikle nükleer
meselede de sürdü. Mutteki, geçen
hafta müzakereler için getirilen
öneri paketine lran'ın olumlu yanıt
verebileceğini söyleyerek umut
uyandırırken resmi açıklamasında
ise açık bir "evet ya da hayır"
yanıtı vermedi. ABD ve BM
Güvenlik Konseyi 'nin daimi
üyeleri öncri paketinde
görüşmelere başlama koşulu olarak
lran'ın nükleer programını
genişletmemesi karşılığında ek BM
yaptırımlarını dondurma önerisini
getirmişlerdi.
Ancak AB'nin üst düzey yetkilisi
Javier Solana'ya gönderilen üç
sayfalık mektupta Mutteki'nin
taahhüt venneyen "genel bir
yanıtı" yer almış. lran hangi yöne
gidiyor? Liderler de büyük
olasılıkla bunu bilmiyorlar.
Tahran'da oldukça ateşli bir
tartışma var: Bir kesim Batı'nm
zayıf olduğunu vc lran'ın uzlaşıyı
reddetmesi gerektiğini ileri
2'ranlılar, Batı ile görüşmek istedikleri sinyalinin yanı sıra
Washington 'daki "Büyük Şeytan'la ciddi bir diyoloğa girmeye
hazır olduklarının ipucunu da veriyorlar. Görüşmelerden söz
etseler de Iranhlar bu konuda temkinli. Hatta biraz cilveliler.
Kendilerine kur yapılmasından ve dikkat merkezi olmaktan
hoşlanıyorlar. Ancak henüz "evet" demeye hazır değiller.
sürerken pragmatik bir kesim ise
lran'ın masaya oturma ve
kazançlannı sağlamlaştırma
zamanınm geldiğini düşünüyor.
'PslkoloJIksava?'
Mutteki, New York'ta bir grup
gazeteciyle görüştüğü sırada
lran'ın düşünme tarzına yönelik
lran füzelcriyle gövde gösterisi yaptı.
işaretler verdi. Mutteki'nin
açıklamaları lran'ın Ortadoğu'da
yükselişte, ABD ve îsrail'in
düşüşte olduğu yönünde kendine
olan güveni ortaya koyuyordu.
Mutteki, "ABD savaş gemilerinin
kıyıdan uzakta bile geçmesi
hükümetleri değiştirnıeye
yetiyordu. İnsanlar ABD'den bu
kadar korkuyorlardı. Şimdi ise
ABD'nin Irak'ta 150 bin askeri
var ve ne Iraklıların ne de kendi
güçlerinin güvenliğini
sağlayabiliyor" diye konuştu.
Iranh diplomat ABD ya da
lsrail'den gelebilecek askeri
müdahale tehditini de dikkate
almıyor. Amerikan saldınsına
yönelik latların yalnızca
"psikolojik savaş" olduğunu
söyleyen Mutteki, 2006'daki
Lübnan savaşında yaşanan
zorluklardan sonra "Îsrail'in
bölgede bir daha saldırıya geçme
şansının sıfır" olduğunu ifade etti.
Paradoksal olarak Iranlılar belki de
ABD'nin rasyonelligine
güveniyorlar. Bush yönetiminin
Irak ve Afganistan'da bu kadar
fazla askerini savunmasız
bırakarak Iran'a saldıniîasının
delilik olacağı konusunda ikna
olmuş durumdalar. ABD'nin yeni
başkanı geniş kapsamlı bir
diplomatik diyalog önerirse lran'ın
yanıtının ne olacağını sorduğumda
Mutteki temkinliydi. Japonya'nın
eski tran Büyükelçisi olarak
Japonlann "bilinmeyen sularda
dikkatli ilerleme" yaklaşımına
saygı duyduğunu söyledi. Mutteki,
lran ve ABD arasında çok büyük
bir güven cksikliği bulunduğunu ve
diplomasınin ne başarabileceği
konusunda gerçekçi olmanın
önemli olduğunu bclirtti.
Konuştuğum kimi ılımlı Iranlılar
Henry Kissinger'ın 1971 *dc
Çinlilerle görüşmelerde yaşanan
ilerleme gibi iki ülke arasmda
kapsamlı stratejik bir diyalog
gönnek istediklerini söylüyorlar.
Ancak Mutteki "Haydi oturalım,
her şeyden konuşalım" demenin
kolay olduğunu ancak bu
yaklaşımın taraflarm birbirlerine
hoş görünmek için diplomatik
törenscl bir nezaketten ibaret
kalabileceğine dikkat çekti.
Mutteki, iki tarafın öncelikle bir ya
da iki acil meseleyi ele alması ve
ilerleme sağlanırsa daha kapsamlı
bir diyaloğa geçilmesini tercih eder
görünüyor.
Mutteki bir noktada
"Diplonıatların öğrendiği ilk
sözcük uzlaşıdır" dedi. Ancak
gururlu, huysuz ve son derece
kendine güvenen lran için şu anda
bu sözcük "belki" gibi duruyor.
"Evet" dilini öğrenmeleri daha
uzun zaman alacağa benziyor.
îngilizceden çeviren: Elçin Poyrazlar
(Washington Post, ABD, 10 Temmuz)
DEĞİŞEN DÜNYADAN
HÜSEYİN BAŞ
Agaçlanı da Vururlar'
Mersin'de tutuşan gülnar ormanlarının henüz du-
manları tüterken yurdun çeşitli yörelerinde ormanlar
alev alev. Turizm için, golf sahalan için, yol genişletmek
için akla gelen tek çözüm 'binilen dalın kesilmesi'. Or-
man yangını doğa cinayetidir. Ihmal, yetersiz ve za-
manında yapılmayan müdahale, orman vasfını kay-
betmiş alanları ranta çevirmek için kuyruğa girenler,
B2 yasaları çıkararak onların işlerini kolaylaştıran si-
yasetçiler de kuşkusuz, ağaç katliamının, orman soy-
kınmının önde gelen sorumlulan arasında. Giderek kü-
çülen tarım alanlarının, aslında kıtlığa, açlığa daveti-
ye çıkarmak anlamına geldiği kimin umurunda. Kim-
se salt ülkemizde değil, gezegenin hemen tümünde
önümüzdeki on yıl boyunca gıdanın giderek pahalı-
laşacağının ayırdında değil. Uzmanlar bunun yirmi yıl—
dan bu yana IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret
örgütü (DTÖ) tarafından gelişmekte olan ülkelerin ta-
rımlarını çökerten uyum yasalarından kaynaklandığı
görüşünde. Yine uzmanlara göre tarımsal ürünlerdeki
yüzde 80'lere varan fiyat artışları ABD'deki 'taşınmaz
krizinden' büyük zararlara uğrayan dev fonların spe-
külatif kazanç amacıyla tarım ürünlerine el koyma-
lanndan ileri gelmektedir. Beş yüz bin ağaç kesip golf
sahası yapanlar, dileriz, kıtlık kapıya dayandığında golf
toplarını yemekzorunda kalmazlar. Yol genişletmek
için ağaç devirenler de arabalarıyla geniş yolların key-
fini sürerken açlıktan yakınmazlar!
NTV'nin bir süredir 'Yeşil Ekran' adıyla gerçekleş-
tirdiği mükemmel çevre programlarına göre son elli
yılda 48 Gökçeada büyüklüğünde orman kül ol-
muş.Türkiye'nin en büyük adası Gökçeada'nın (Im-
roz) yüzölçümü 279 kilometrekare. Sakın bu rakamı
48'le çarpmaya kalkmayın, aksi halde fena halde üzü-
lürsünüz!
işte bütün bunlan düşünürken geçen yıl Hollanda'nın
başkenti Amsterdam'da Anne Frank Müzesi'nin
bahçesinde bulunan 150 yaşındaki 27 tonluk dev kes-
tane ağacının devrilme tehlikesiyle karşı karşıya ol-
duğu gerekçesiyle belediye tarafından kesilmek is-
tenmesinin mahkeme kararıyla önlenmesini anım-
sadım. Küçük Yahudi kız Anne Frank'ın 2. Dünya Sa-
vaşı sırasında Nazilerden gizlenirken yazdığı anılannda
yer alan ağacın kesilmek istenmesi, çevrecilerin ve
halkın tepkisine yol açmış, böylece de ağaç kurtul-
muştu. Ağacın kesilmek yerine 'tedavi' edilmesine ka-
rar verilmiş ve bunun için de 2008 yılı başına kadar
süre tanınmıştı. Şu anda kestane ağacının ne oldu-
ğunu bilmiyorum. Dileğim bütün görkemiyle ayakta
kalmaya devam etmesidir.
Bu arada yazar Laurent Grellsomer'in konuyla il-
gili olarak kaleme aldığı ve 9 Ekim 2007'de Le Mon-
de gazetesinde 'Ağaçlar da Ağlar' başlığıyla yayım-
lanan yazısını kesip saklamıştım. Bugün ağaca, or-
mana övgünün seçkin örneklerinden biri olan bu il-
ginç yazının çevirisini sunmak istiyorum: "Nedir bir
ağaç? Bunu tam olarak bilemeylz. Çoğunca bakışı-
mız kayar çaprazdaki ağaçtan habersiz. Oysa ağaç-
lar blr bütünün parçasıdır. Onları görmezden geliriz,
önlerinden geçip gideriz. Tam olarak onları görünüm
içinde eritiriz. Ama bazen bir ağacın dikkatimizi çek-
tiği de olur, bakışımız yakalanmıştır. Elimizbiratın boy-
nunu okşar gibi ağacın gövdesinin üzerindedir... Blr
ağaca hayranlık duyulabilir, dahası âşık olunabilir. Ağaç
enerjinin, yaşamın ve güzelliğin kaynağıdır. Anne
Frank'ın avlusundaki ağacın, kestane ağacının yok edil-
mek için gün saydığını öğrendiğimizde düşündük bü-
tün bunlan. Çünkü bu ağaç tam olarak birbaşka ağa-
ca benzemiyordu. 2. Dünya Savaşı sırasında ikiyılsü-
reyle sığındığı Amsterdam'daki evin eşya deposun-
da düşler kurarak baktığı, doğanın az rastlanır birpar-
çası, seyretmeyien çok sevdiği görünümüydü. 23 Şu-
bat 1944'te Peter'/e biriikte olduğu bir sırada 'gün-
lüğüne' şunlan not etmişti: 'Ikimiz de gökyüzünün
muhteşem maviliğine bakıyorduk. Kestane ağacı çı-
nlçıplaktı. Dallanndaki küçük su damlalan panldıyordu.
Uçuşan martılar ve başka kuşlar gümüş rengindey-
di. Ve bütün bunlar bizi öylesine heyecanlandırıyor,
öylesine etkiliyordu ki, konuşamıyorduk bile.'
13 Mayıs 1944'te ise günlüklerde şu satırlara rast-
lıyoruz: 'Kestane ağacımız dipten uca çiçek açtı. Yap-
raklara büründü. Geçen yıldan daha güzeldi, 150 ya-
şındaki bu ağaç bugün kesilmesi gerekecek derecede
hastaydı. Aslında, o mahpus kalmanın ve özgürlüğün
simgesi değil miydi? Büyük birağabey, bir sırdaş bir
teselli eden değil miydi? O gün şunlan not etmişti gün-
lüğüne: Bunun olabildiğince uzun zaman sürüp git-
mesini, güneşin ışıltısını, bulutsuz gökyüzünün tadı-
nı çıkarmak istiyorum. Üzüntülü olmam imkânsız.' (...)
Nedir bir ağaç? Şimdi bunu daha iyi değerlendiri-
yoruz. Durağan birkitleden çok daha fazlasıdır ağaç.
Bir mıknatıstır, bir aynadır. Tarihin ve umudun par-
çasıdır. Yaşlı çınar bilgedir. Akasya narin, Kavakza-
riftir. Servi ağırbaşlıdır. Ağaç bir soluktur, yaşamdır.
Louisiana'da, Jena LJsesi'nin bahçesindeki görkemli
çınar teneffüslerde genç beyazlan güneşin yakıcı ışın-
larından koruyordu. 2006yılında genç siyahlarda çı-
narın gölgesinden yararlanmak istediler. Ertesi gün
ağacın bir dalına üç idam ipi asılmıştı. Derin Güney'de
bu simgenin ne anlama geldiği iyi bilinirdi: 'Pis zen-
ciler, çekip gidin buradan!' Annick Cojean bu öyküyü
18 Temmuz'da Le Monde'da anlatmıştı. Cojean sö-
zü edilen yazısında olay sonrasında yaşanan inanılmaz
gerilimiaynntılı birbiçimdeyansıtmıştı. 2 Ekim'de ka-
leme aldığı ikinci yazısında genç siyah öğrenci
Mychal Bell'in komplo tertipleme ve yaralama suç-
lamasıyla tutuklandığı, ardından da suçsuzluğu an-
laşılarak serbest bırakıldığı anlatılıyordu.
Sonuçta Iise yönetimi bu öfke ağacının kesilmesi-
ne karar verdi. Irkçılığın bu iğrençyarasının üstünü ört-
mek için çınargömülecekti. Dimdik duran bu görkemli
çınar, ırkçılığa tek başına karşı çıkıyordu. Birçığlık ve
bir anımsatmaydı!"
Umarız, Mecidiyeköy'de kalan tek yeşil alan Likör
Fabrikası ve bahçesi de ticaret erbabına haraç me-
zat satılmaktan, bahçedeki ceviz ağacı da kilere ka-
patılmaktan kurtulur!
VEFAT
MİMAR
ERGÜN AKSEL
11.07.2008 Cuma günü vefat etmiştir.
Cenazesi 15.07.2008 Salı günü
Üsküdar Bülbüldere Camii'nde
kılınacak ikindi namazından sonra,
Üsküdar Bülbüldere Mezarlığı'nda
defnedilecektir.
AİLESİ
UĞURTAN - EMRE AKSEL
T.C. MARMARA EREĞLİSİİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞINMAZ SATIŞ İLANI
DOSYA NO: 2008/30 Tal.
TAŞINMAZ1N CİNSİ KlYMETl-ADEDİ-EVSAFl:
TAPU KAYDI: Tekirdağ. Marmara Ereğlisi, Sultanköy. kovahk mevkii, I kütük.13 pafta, 3770 m2. miktarh, 2663 parsel sayılı taşınmazda, 300/5100 arsa paylı H Blok 2 nolıı dubleks mesken satışa sunulmuştur.
TAŞINMAZ1N TAHMİN EDtLEN K.IYMKTİ: 139.649.63.-YTL.
İMAR DURUMU: SULTANK.ÜY BELEDİYE BAŞKANUÖl'NDAN; "1/1000 ÖLÇEKJJ UYGULAMA İMAR PLAN1NDA 2 KAT KONUT İMARLI SAHASI İÇİNDE YER ALMAK.TAD1R" olarak bildirilmiştir.
TAŞ1NMAZ1N HALİHAZ1R DURUMU: Taşınmaz. Atakoç sitesi içinde yer almaktadır. Site her türlii alt ve üst yapıya sahiptir. Belediye hizmetlennden faydalanmaktadır. Taşınmaz içinde tripleks bir yazlık yapı bulun-
maktadır. Satış katı ile biriikte toplam inşaat alanı 130 m2'dir. Tatil Sitesi asr'alt ile deniz arasmdadır. Yapının pencereleri ahşap pancurludur. (KDV oram % l'dir)
TAŞ1NMAZ1N SATIŞ GÜN VE SAATLERİ: Birinci Satış günü vesaati: 05.09.2008 tarihinde; saat 15.00-15.10 arasında; İkinci satrç gün ve saati: 15.09.2008 tarihinde; saat: 15.00-15.10 arasında;
Satij şarüan: 1 - Satış: Yukanda tayin edilen gün ve saatlerde. MARMARA EREGLİSl İCRA MÜDÜRLÜGÜ'NDE; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada talımin edilen değerin % 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar
varsa alacaklan toplamını vc satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalnıak şaıtıyla YUKAR1DA TAYİN EDİLEN AYN1 YER VE AYN1 SAATLER-
DE ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde cdilememişse taşınmaz en çok artıranın taahüdü saklı kalnıak kaydıyla artırma ılanında gösterilen nıüddcl sonunda en çok artırana ihale edilir. Şu kadarki, ar-
tırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40'ını bulması ve satış isteycn alacaklımn alacağına rüçhanlı alacakhların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla cn çok artırana ihale olunur. Böylc bir bedelle alıcı
çıkmazsa satış düşeeektir. 2 - Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mcktubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı islediğinde (10) gü-
nü geçmemek üzere süre verilebilir. Biriknıiş vergiler. Tellaliye/tapu satış harcı ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir, damga vergisi/tapu alım harcı ve yasada bclirtilen oranda kdv ve taşınmazın tahliye ve teslim mas-
rafları alıcıya aittir. 3 - lpotek sahibi alacakhlaıia diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki lıaklarım özellikle faiz vc gideıiere dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile (15) gün içinde daircmize bildirmeleri lâzımdır; ak-
si takdirde haklan tapu sicil ile sabit olmadlkça paylaşmadan hariç bırakılacakftr. 4 - Satış bedelı hemen veya verilen mühlet içinde ödcnmezse lcra ve lllas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale fcshedilir. İki ihale ara-
sındaki rarktan ve %10 faizden alıcı vc kcfilleri mesul tutulacak vc hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilcccktir. 5 - Şartname, ilan tarihiııden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri veril-
diği takdirde isteyen alıcıya bir ürnegi gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlcrin şartnameyi gönnüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteycnlerin 2008/30 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdür-
lügümüze başvumıalan ilan olunur. 02.07.2008 (İİK m. 126) (*) llgililer tabirine irtifak lıakkı sahipleri de dahildir. Basın: 38884