Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
B
Y
B
B
PB
PB
PB
PB
27
27
31
28
29
30
31
32
Sinop B 26 Adana PB 32
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
B
B
B
Y
Y
B
Y
28
27
27
30
29
29
25
Zonguldak B 27 Antalya PB 32 Kars
0Açık f**\ Parçalı bulutlu
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
B
B
B
B
PB
PB
29
34
36
32
32
26
23
Yurdun kuzey ve iç ke-
simleri parçalı ve çok
bulutlu, Batı ve Orta Ka-
radeniz'in iç kesimleri ile
İç Anadolu'nun kuzey-
dogusu sağanak ve gök
gürültülü sağanak ya-
ğışlı diğer yerler az bu-
lutlu ve açtk geçecek.
Hava sıcaklığı iç ve do-
ğu bölgelerde 2-4 dere-
ce artacak, kuzey, batı
kesimlerde ise 2-4 de~
rece azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
I ondra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
16
16
19
17
16
15
18
17
Berlin 19
Münih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Soyfa
Roma
Atina
Y
B
B
Y
Y
Y
B
26
30
20
26
21
25
29
21 Zürih Y 19 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
A
PB
A
B
A
B
A
24
33
28
42
24
36
30
35
t Çok bulutlu Yaömurtu
«"*" -^flU'
Sulukar , Gök gürültülü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ba gösteren bugünkü siyasal kadrolar yeni bir adla
yoilarına devam edebilirler.
Evet ama, Milli Nizam'dan MSP'ye, oradan Refah'a
ve sonra Saadet Partisi'ne dek oluşan gerici zincir,
AKP'nin kapatılmasıyla laiklik önünde bir kez daha
yenilgiye uğramış olmayacak mı?
Gazetecilerle Dubrovnik'te könuşurken üstünü
kapamaya gayret etmesine karşın söylemleriyle
AKP'yi Çankaya'ya taşıdığını kanıtlıyor.
RTE son grup toplantısında neler söylediyse,
dersine iyi çalışan bir öğrenci gibi, Çankaya'daki AKP'li
de aynı görüşleri değişik bir üslup içinde yineliyor.
RTE türban yasağını delmeye çalışan anayasa de-
ğişikliğini iptal eden Yüksek Mahkeme'nin karar
gerekçesinin bir an önce açıklanmasını istiyor.
Çankaya'daki de "öncelikle Anayasa Mahkemesi'nin
gerekçesinin görülmesi gerektiğini" söylüyor.
RTE, Anayasa Mahkemesi'nin görev sınırını aştı-
ğını ve davayı şeklen inceleyeceği yerde esasa girerek
yeni bir anayasa hükmü yarattığını öne sürüyor.
Çankaya'daki RTE'nin bu kanısına "Anayasada,
anayasa nasıl değiştirilir, bunun kurallan, usulleriya-
zılı" diyerek katılıyor.
Yok bunların birbirinden farkı, yukarıdaki aşağıdaki
kan kırmızı AKP'li ve dinci bir partinin son halkası.
•••
RTE de, Çankaya'daki AKP'li de gerekçenin ya-
yımlanmasını bekliyor.
Görünen köy kılavuz istemez; AKP kadrolan ge-
rekçedeki hukuksal ve mantıksız nedenlerin hiçbiri-
ni kabul etmeyecek ve yeni bir kampanya ile Anayasa
Mahkemesi'ni karalamaya devam edecek.
Ne yapsam yeridir ve gereklidir diye düşünen bir
kafadan başka türlü hareket beklenir mi?
Gerekçeyi bir an önce görmeyi istemelerinin bir ne-
deni olmalı.
AKP gerekçeyle birlikte yeni bir bunalıma, gergin-
liğe yol açacak kimi öneriler ortaya koyabilir. Anayasa
Mahkemesi'nin görev sınırını daraltmaya... kapatma
davasını etkilemeyi içeren kimi yeni girişimlere baş-
vurabilir.
AKP (RTE) kafasıyla her şey olanaklıdır ve Çanka-
ya'dan Başbakanlık a uzanan aynı çizgide buluşan-
lar, yasamayı, yargıyı zorlayacak kimi önlemleri kur-
gulayabilirler.
•••
Son araştırmaların birinde (Amerikan The Interna-
tional Republican Institute) bu pazar seçim yapılsa
AKP'nin alacağı oyu yüzde 35.3 gösteriyor.
22 Temmuz'da yüzde 47 ve... on ay sonra yüzde
35!
RTE'nin başarıdan başarıya koştuğunu ilan ettiği
AKP iktidarı on ay içinde yüzde 12 erimiş.
Bu, RTE açısından müthiş bir başarı ve bir rekor!
Daha gerilere, yüzde 30'lann altına düşmesi temenni
edilir ve fakat aynı zamanda bu sonuç bile kuşkusuz
laik Cumhuriyet adına, toplum adına sevindirici bir ge-
lişmedir.
AKP oylanndaki geriye kayışa şaşmamak gerek. Bu
memlekette enflasyon yine başını kaldırırsa, bu
memlekette bir başbakan sürekli rejimsel bunalım-
lar yaratan girişimlerde bulunursa, çiftçisi köylüsü,
kentlisi, memuru yaşam sıkıntısı içinde yaşıyor ve her
gün daha düşük düzeye kayıyorsa, tarikat, cemaat
saltanatına bir de Sünni-Alevi ayrımı ekliyorsa... o
memlekette böyle bir iktidarın işbaşında kalması za-
ten eşyanın tabiatına aykırıdır ve bir an önce yöne-
timden def olup gitmelidir.
14 Mart'ı çalkantıların başlangıç günü ilan eden
Çankaya'daki AKP'li, herhalde AKP ilk seçimde tek
başına iktidar olamazsa, hiç kuşkusuz o günü ma-
tem günü ilan edecektir.
Öteki Dünya Diktatoryası
İllıaıı tREM
• Baştarafı 2. Sayfada
dönüştürenler...Sergilerden kaldınlan 'nü' resim-
ler... Dünya tarihinin en onurlu özgürlük savaşını ve
aydınlanma devrimini görmezden gelip,fetih kutla-
malanna kilitlenenler...
Kabadayılann arapsaçma döndürdüğü gündem...
Emperyalistlere peşkeş çekilen, dağlar, kıyılar, ta-
rih...
Cehaletin ve ahlaksızhklann tavan yaptığı bu gü-
zelim ülke, Takunya Cumhuriyeti'ne dönüşmüştür.
Daha da kötüsü, gözler loşluğa ahşmış, tepki
ölmüştür... Yeryüzü, değişikfrekaııslarda,tapon an-
layışlann ve küresel ortaçağ oyuncularauıı eline gcç-
miştir. Yaşatılmak istenen, softalann çıkarları için
uydurduğu, Öteki Dünya Diktatoryasrdır. Biçare-
lerden çağdaş bir gelecek kurmalannı beklemek ya-
nılgılann en büyüğüdür.
Dünya, bu külüstür sistemi atraosferindcn atnıa-
lıdır.lnsan, güzelliklerle güzelleşen, kendi ışığı ile ay-
dmlanan, sevgiyle sevgi çoğaltabilen...
Yanlışa düştüğü kadar, doğrayu da anlayabilen, ke-
netlenen, dönüşebilen bir Tann zerresi...
Aydınlık yürekli canlann ülkeleri için yaşadıkla-
nüzüntübiryana...
Kâinat, bu gezegendeki karaltılan derinden his-
setmektedir. Açılan sayfa, içinde yaşayanlarca ye-
niden mavileşmezse, yırtılır.
Işıkve sevgiyle...
Ortadogu danışmanlığına Hürmüzlü
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur-
başkanı Abdullah Gül, Ortadogu bölgesi ve ülke-
leriyle ilgili danışmanlığına Irak Türkmenlerin-
den Erşat Hürmüzlü'yü atadı. Cumhurbaşkanlığı
Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre,
1943 yılmda Kerkük'te doğan Hürmüzlü, Bağdat
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu,
aynca işletmecilik diploması aldı. Hürmüzlü'nün
muhtelif gazete ve dergilerde Ortadogu bölgesi
üzerine araştırma ve makaleleri yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi, süren davalarla ilgili yapılan açıklama ve yayınlara tepki gösterdi
Savcılara görev çağmsı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi,
türban karan nedeniyle başta
AKP olmak üzere çeşitli ke-
simlerden gelen sözlü saldınla-
ra sert yanıt verdi. Yüksek nıah-
keme, kararlanna karşı "insani
ve ahlaki hiçbir değer tanı-
madan pervasızca yapılan
eleştiri ve açıklamaları" kı-
nadı. Siyasal sorunlarda yargının
çözüme zorunlu bırakılmasının
çağdaş dünyada tercih edileme-
yeceğine işaret eden mahkeme,
"Görülmekte olan davalar
hakkında yapılan ve söyle-
nenlerin Türk Ceza Yasası
kapsamında suç olduğu açık
ve belli iken bu konuda yetld-
li ve sorumlu olanların hare-
ketsiz kalması düşündürücü-
dür" açıklamasını yaptı.
'Vicdani kanaat esas'
Açıklamanın tam metni şöyle:
"Anayasa Mahkemesi'nde
görülen ve görülmekte olan
davalar hakkında, yazılı ve
görsel basın yanında çeşitli ku-
rum ve kuruluşlarca son gün-
lerde yapılan açıklama, haber,
yorum, açık oturum ve köşe ya-
zılarında bilimsel bakış ya da
eleştiri sınırları içerisinde asla
değerlendirilmeyecek şekilde
Anayasa Mahkemesi başkanı
ve üyeleri hakkında yapılan
yayımlar nedeniyle aşağıdaki
açıklamanın yapüması zorun-
lu hale gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Ana-
yasa Mahkemesi kendisine ya-
pılan başvurularda her türlü si-
yasi düşüncenin ve çekişme-
nin dışında kalarak anayasa ve
yasalarda belirtilen hukukun
üstünlüğüne dayalı tam bir ba-
ğımsızhk ve tarafsızlık içinde
vicdani kanaatlerine göre karar
vermektedir. Anayasanın 6.
maddesinde egemenliğin ka-
yıtsız şartsız milletin olduğu,
Türk milletinin egemenliğini
anayasanın koyduğu esaslara
PASTAN1N KESİLMESİNEİZİN VERMEDlLER - MuğkTda Dumlupınar llköğretim Okulu'nda
düzenlenen karne töreninde, üzerinde "Atatürk ve Türk bayrağı" fotoğraflarımn yer aldığı pas-
tanın kesilmesine öğrenciler "Atatürk'e dokunmayın" sözleri ile karşı çıkarak izin vermedi.
Kitaplarda Cumhuriyettarihi yerini Osmanlılıkvurgusunabırakıyor
Atatürk'ü 'öğretmiyorlar'
ZEYNEP ŞAHİN
ANKARA - AKP'nin ders kitaplan ve müfre-
datta "adım adım yaptığı değişiklikler", eğitim
sistemini giderek ulusal bilinçten ve bilimsellik-
ten uzaklaştırıp dinciliğe teslim ediyor. Ata-
türk'ü tanımayan, Cumhuriyet tarihini bilmeyen
nesiller yetiştirilirken, ders kitaplannın içeriği
Damat Ferit'i, Araplan, Osmanlı'yı olumlayacak
şekilde değiştirildi. Diğer taraftan ise "zincirin di-
ğer halkaları tamamlanarak" ulusal bayramlar
"kutlama yerine geçiştiriliyor", okullarda mes-
citler açıhyor, derslerde cami maiketi yapılıyor.
Okullarda, Cumhuriyet tarihinden ziyade Os-
manhlık vurgusu giderek hâkim olurken, birçok so-
mut örnek bunlan kanıtlıyor. En önemli değişim
devrim tarihinin anlaülmasında görülüyor. Lise son
sınıflarda okutulan Inkılap Tarihi ve Atatürkçülük
ders kitabında, değiştirilen anlatımlardan bazı ör-
nekler şöyle: - "Damat Ferit, Mustafa Kemal ve
arkadaşlarının vatan haini olduklnrım. padişah
ve halifeye başkaldırdıklannı, bu davranışlann
dinsizlik olduğunu ileri sürerek geniş halk yı-
ğınlarını etkilemeyc çahşmıştır" yerine, "Ön-
celikle TBMM'yi toplatmamak için Damat
Ferit Paşa tngilizlerin baskısıyla Şeyhülislam
Dürrizade Efendi'den 10 Nisan 1920'de bir fet-
va aldı. Bu fetva ile Mustafa Kemal ve arka-
daşlarını vatan haini ilan etmiş; Anadolu'dan
başlayan MiUi Mücadele'yi Osmanh devleti ve
padişaha karşı bir isyan olarak göstermiş, hal-
kı ayaklanmaya çağırmıştı."
- Kitaptan, "Genç subaylar, öğretmenler, yö-
neticiler şehit ediliyordu" cümlesi, Delibaş Meh-
met tsyanı, Lozan Antlaşması'nın başansı, hilafetin
kaldınlmasınm önemi, Şeyh Sait'in tarikat lideri
olduğu gibi konu ve ifadeler çıkanldı.
- "23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılmasıyla
yeni Türk devleti kurulmuştu. Bu yeni devle-
tiıı kurulmasında ve Milli Mücadele'nin kaza-
nılmasında Osmanh saltanatının etkin bir ro-
lü olmamıştır" denerek, öğrencilere, Kurtuluş Sa-
vaşı'nın başansında saltanatın rolü olduğu ancak
etkin olmadığı anlatıhyor.
Okullarda dini vurgu yaygınlaşıyor
Devrim tarihinin anlatılmasındaki bu dikkat çe-
kici dönüşümü adeta "tamamlayıcı" nitelik taşı-
yan eğitimde dinci vurgu ise giderek yaygınlaşı-
yor. Anadolu ve öğretmen liseleri de dahil olmak
üzere eğitim kurumlannda birbiri ardına mescit açı-
hyor ve kullanılıyor. Ulusal bayramlar için "ge-
çiştirme kutlamalar" hazırlanırken, öğrenciler ulus
için önemli günleri kavramaktan, özümsemekten
uzaklaşıyor. llköğretim sosyal bilgiler dersi müf-
redah ise "Osmanh Tarihi" dersi içeriğine bü-
rünürken, çocuklar Cumlıuriyet tarihi yerine Os-
manh tarihi ağırlıklı bir eğitim alıyor, Islam bil-
ginlerini öğreniyor.Diğer yanda ise sınıflarda ya da
okullarda "dini köşeler" hazırlanıyor,
j
göre yetkili organları eliyle
kullanacağı ve 9. maddesinde
ise yargı yetkisinin Türk milleli
adına bağımsız mahkemelerce
kullanılacağı izahtan vareste-
dir. Mahkememiz belirtilen bu
sınırlar çerçevesinde yetkisini
kullanarak büyük bir özveri
içinde görevini yerine getir-
meye çahşmaktadır.
'Sınır tanımadan saldırı'
Esasen toplumu ilgilendiren
önemli siyasal sorunlar hak-
kında ilgili ve yetkili organlar-
ca demokratik bir ortamda çö-
züm aranması, demokratik
parlamenter sürece daha uygun
iken yargı organlarmca çözü-
me zorunlu bırakılması çağdaş
dünyada hiç arzu edilmeyen bir
tercihtir. Bu sonuca rağmen
mahkememiz görevini yerine
getirmekte bir an olsun tered-
düt göstermemiştir.
Çağdaş demokrasilerde tüm
kurumların yetki ve sorumlu-
lukları belirlenmiş olup bun-
ların birbirleriyle rekabet içe-
risinde ve husumet güdüleriy-
le çahşmaları arzu edilmediği
gibi kabul de edilemez. Verilen
kararlar bilimsel ve hukuksal
düzeyde elbette eleştirilebüir.
Ancak mahkememizin man-
evi şahsiyeti, başkan ve üyele-
rin de özel hayatları dahil her
türlü değerlerin hiçbir sınır
tanımadan saldınya uğraması,
mahkeme mensuplarının hedef
gösterilmesi, devam etmekte
olan davaların sonuçları hak-
kında senaryolar üretilerek
mahkemenin etki altma ahnma
girişimleri eleştiri olarak nite-
lendirilemez.
'Yasada suç oldu«u açık'
Mahkemenin bu görevini ye-
rine getirirken verdiği karar-
lara karşı insani ve ahlaki hiç-
bir değer tanımadan pervasız-
ca yapılan eleştiri ve açıkla-
maları kımyoruz. Görülmekte
olan davalar hakkında yapılan
ve söylenenlerin Türk Ceza
Kanunu kapsamında suç ol-
duğu açık ve belli iken bu ko-
nuda yetkili ve sorumlu olan-
ların hareketsiz kalması dü-
şündürücüdür. Mahkeme ka-
rarlanna ilişkin görüş ve eleş-
tiri açıklama hakkını kulla-
nan tüm kurum, kuruluş basın
ve yayın organları ile bireyle-
rin bu hakkını kullamrken if-
tira ve şiddete dayanmayan,
toplumun kin ve nefret duy-
gularını tahrik etmeyen so-
rumlu, düzeyli ve hukuka say-
gılı davranmaları toplumsal
barışın vazgeçilmez koşulu-
dur. Türkiye Cumhuriyeti
Anayasa Mahkemesi geçmişte
olduğu gibi bundan sonra da
tam bir bağımsızhk ve taraf-
sızlık içinde, Türk milleti adı-
na karar veren ve yüksek yar-
gı organına yakışır şekilde vic-
dani kanaatine göre davrana-
cak, anayasa ve hukuk devleti
ilkeleri doğrultusunda çalış-
malarını sürdürmeye devam
edecektir. Mahkeme heyetinin
bu duygu ve düşünceleri ka-
muoyunun bilgisine saygı ile su-
nulur."
Anayasa Mahkemesi'nin türban düzenlemesinin yürürlüğünü durdurma karan yayınlandı
karan sonuçsuz kalınaıııalı'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkeme-
si'nin, türbanın üniversitelerde
serbest bırakılmasuıa ilişkin ana-
yasa değişikliğinin yürürlüğünün
oybirliğiyle durdurulması kara-
n dünkü Resmi Gazete'de ya-
yımlandı. Karar, yasanın uygu-
lanmasından doğacak sonradan
giderilmesi güç veya olanaksız
durumlann önlenmesi ve iptal
karannın sonuçsuz kalmaması
gerekçesine dayandınldı.
CHP ve DSP milletvekilleri
ile Tunccli Bağımsız Milletve-
kili Kamer Genç, türbanın üni-
versitelerde serbest bırakılma-
sına ilişkin anayasa değişikli-
ğinin "iptali veya yok hük-
münde kabul edilmesi ve yü-
rürlüğünün durdurulması"
istemiyle dava açmıştı. Yüksek
mahkeme, anayasanın 10. ve 42.
maddelerinde yapılan değişik-
likleri, laiklik ilkesini de içeren
2., değiştirilmesi teklif dahi edi-
lemeyecek hükümleri ile 4. ve
Anayasa Mahkemesi'nin gö-
revlerini düzenleyen 148. mad-
desi uyannca iptal etmiş ve yü-
rürlüğünü durdurmuştu. Yürür-
lüğün durdurulmasına ilişkin
karar dünkü Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Kararda, yasanın Anayasa
Mahkemesi'nin 5 Haziran 2008
tarihli karanyla iptal edildiği
belirtilerek "Bu kanunun uy-
gulanmasından doğacak son-
radan giderilmesi güç veya
olanaksız durum ve zararların
önlenmesi ve iptal karannın
sonuçsuz kalmaması için ka-
rarın Resmi Gazete'de ya-
yımlanacağı güne kadar yü-
rürlüğünün durdurulmasına"
oybirliğiyle karar verildiği be-
lirtildi.
Türbana ilişkin anayasa deği-
şikliğinin iptal karan 2'ye karşı
9 üyenin oyuyla alınırken yü-
rürlüğü durdurma karannın oy-
birliğiyle verihnesi dikkat çekti.
Mahkeme öncelikle iptal karannı
verdi, ardından da yürürlüğü
durdurmaya hükmetti. Iptalden
sonraki yürürlüğü durdurma ka-
ran Başkan Haşim Kıhç ve üye
Sacit Adalı'mn da desteğiyle oy-
birliğiyle altndı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
nemesine girişmişti.
2007 Kasım sonunda AKP'pin şu açılımları ya-
pacağı duyurulmuştu:
1 - Cem evleri ibadethane s:atüsünde olacak.
kendilerini kandırmaya yönelih
bir dille eleştirmişti. Çamuroğlu
2- Gül'ün himayesinde bir Z^levi enstitüsü ku-
rulacak.
3- Alevi Islamının din hizme^leri kurumlaştırıla-
cak.
4- Alevi dedelerine maaş bağlanacak.
Bu önerilerin samimi olmacMjını, yapılanın Alevi
açılımı değil, Alevileri AKP safl ırına çekme girişi-
mi olduğunu vurguladığımızdii Çamuroğlu fena
halde sinirlenmişti. Kimi köklü ıMevi kuruluşları da
bu girişimleri ağır
eleştirilere şu kar-
şılığı vermişti:
"Onlar problemlerin sürmes'ni ister. Rant elde
ediyorlar. Alevilik konusunda acınacak haldeler.
Oyuncaklannı ellerinden alıyoruz. Ondan telaşla-
nıyorlar."
Aradan 7 ay geçti, anlaşılan kçılım; sadece Ça-
muroğlu'nun gözünü yumup Jiğzını açmasından
ibaretmiş!
• • •
Hafta ortasında okuduk ki, (fcamuroğlu Başba-
kan katına çıkmış. Bugüne kadar verilen sözlerin
hiçbirinin tutulmadığını anlatnıış. Ardından Baş-
bakanlık Dantşmanlığı'ndan i: tifasını vermiş.
Başbakan istifayı durdurmak istemiş ama, Ça-
muroğlu kararlı bir şekilde, ge(ri adım atmayaca-
ğını söylemiş.
Bunun üzerine biz de arşivi karıştırıp arkadaşı-
mızın 2007 sonunda hangi vaatleri müjdelediği-
ni çıkardık... özeti yukarıda alrtardık...
O açılımlardan hangisi gerçskleşti?
Hiçbiri...
Bu zaman dilimi içinde AKP özellikle din adına
ne yaptı?
Türban tartışması başlattı
pa'ya şikâyet etti...
Gazetecilikte "daha önce dbmiştik" ifadesi iti-
cidir ama, işin bu noktaya gelîceğini görmemek
için insanın gözünü vekillik biirümüş olması ge-
rekirdi!
Çamuroğlu, AKP'nin Alevileıfle ilgili hiçbir açılım
yapamayacağını düşünüyor. Ar cak trenden inmeyi
düşünmüyor!
Yani AKP'de kalacak...
Karan elbette kendisi verir âma, durumu şu:
Türkiye'yi Avru-
Trenin kendi istediği yöne g tmediğini görüyor,
biliyor, ilan ediyor... Ve trende kalma karan alıyor!
Durum daha çok Aziz Nesin'lik
• • •
Alevi açılımının tümüyle düimece olmasından
yola çıkıp, AKP projesinin dur jmuna baktığımız-
da ortaya şu çıkıyor:
Proje iflas etti...
Daha önce sola bulaşmış biıjkaç kişiyi vitrine çı-
kardılar; sola açılım olmadı...
AB katlarında kabul görenleri listelerine aldılar;
AB treni usul usul geri gitmeye başladı...
Merkez sağın önde gelenlerin içlerinde eritip tüm
sağın sahibi olmak istediler; ancak ANAVATAN ve
DP'nin "Bizden hiçbir şey olrraz" diyen duruşla-
rı sayesinde başarı sağlayabildiler. Seçenek bul-
sa, merkez sağ seçmen AKP'ıpen elini çekecek...
Türbansız kadınları Meclis'e taşıyıp onian da kul-
lanarak türban açılımı yapmak istediler; olmadı...
Sandık gücünü kullanıp devlet kurumlarını tü-
müyle sindirme harekâtına giriştiler; dün Anaya-
sa Mahkemesi'nin açıklamasında da olduğu gibi
bu kurumları tümüyle karşılarlna aldılar...
Bu aşamadan sonra AKP n3 yapacak?
Köşeye sıkışan bir kedinin yaptığını...
Rastgele saldıracak!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
CHP'DEN SORU ÖÎJERGESt
'Koyıp tıilyon *
Meclis'e taşındı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşka-
nı Abdullah Gül'ü de kapsaj'an "kayıp trilyon"
dosyasının yaklaşık 6 ay Adalet Bakanlığı'nda
bekletilmesini Meclis güncemine taşıdı. Kart,
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'e, dosyanın
"kimin talimatıyla, ne anıaçla gizlendiğini,
dosyanın cumhurbaşkanıııı korumak için mi
sümenaltı edildiği"ni sordu.
Kart, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in ya-
nıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sun-
duğu soru önergesinde, Adal< t Bakanhğı'nın, An-
kara Cumhuriyet Başsavcıl ğı'nın 7 Ocak tari-
hinde gönderdiği kayıp trilyon dosyasını, 12 Ha-
ziran'a kadar beklettiğine dikkat çekti. Dosya-
nm bu dönemde, Başbakanlık ya da Adalet Ba-
kanlığı'nda olduğunun anlaşıldığını ifade eden
Kart, "Türkiye Cumhuriyeti yönetimi adına
ibret verici bir süreç yaşanmıştır. Siyasi ikti-
darın nelere tenezzül edebileceğini gösteren bir
vahim olay söz konusudur" dedi.
'Bakanhk sümenaltı edemedi
Atilla Kart, bakanlığın,
Mart'ta verdiği soru önerge
ğına da işaret ederek, "Bug
kalan ve bu şekilde keyfi
dosyayla ilgili 24
sinin yanıtlanmadı-
üne kadar suskun
iavranışla sorum-
suzluk örneği gösteren Adalet Bakanhğı, ola-
yın tarafımızdan ısrarla t
na mal olması karşısında
sümenaltı edememiştir" d
kibi ve kamuoyu-
osyayı daha fazla
ye konuştu.