Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2008 PAZARTESİ 18 SPOR SarıKırmızılılar, F.Bahçe’yi Ali Sami Yen’de yenip şampiyonluk yarışında öne geçti ŞAMPİYONLUĞA İKİ KALDI Teknik direkörü yoktu, en önemli oyuncusu Lincoln ise son anda sakatlanmıştı. Ancak Galatasaray Fenerbahçe’yi Nonda’yla geçerken maç sonrası coşku üst düzeydeydi. Futbolcular ve taraftarlar şampiyon olmuşcasına sevindi. Derbi de zirve de G.Saray’ın G.Saray: 1 F.Bahçe: 0 STAT: Ali Sami Yen HAKEMLER: Fırat Aydınus (6), Bülent Gökçü (6), Serkan Ok (6) G.SARAY: Aykut (6), Sabri (7) (dk. 90 M.Güven), Emre (7), Servet (7), H.Balta (6), Barış (7), Ayhan (4), Mehmet Topal (6), Arda (6), Ümit (6) (dk. 77 Song 4), Nonda (7) (dk. 62 H.Şükür 4) F.BAHÇE: Volkan (4), Gökhan (5), Lugano (4) (dk. 43 Yasin 5), Edu (5), Uğur (5) (dk. 73 Vederson), Kâzım (4) (dk. 58 Semih 3), Maldonado (3), Aurelio (5), Deivid (4), Alex (4), Kezman (4) GOL: Dk. 37 Nonda SARI KART: Ümit, M.Topal (G.Saray) HİLMİ TÜRKAY Puslu bir pazar... Hafiften yağmur yağıyor, hava kapalı. Gün, ‘kasvetli’ geçeceğe benziyor. Bir de akşamı var, zor mu zor... Gazetemin yolunu tutuyorum. Bir taraftan da kafamda hâlâ Hakan Şükür’ün açıklamaları... Neden, niçin yaptı. İyi mi etti, kötü mü anlamış değilim. Ama büyük tepki aldığını gördüm. Şükür’ün bu konuşmayı Ulusal Egemenlik coşkusunun ülkece paylaşıldığı günde taraflı bir gazeteye yapmasının nedeni inançlarının samimiyeti miydi, yoksa birileri sporu etkilemek adına kendisini bu konuda yönlendirdi mi? Şimdiye kadar ‘kutlu doğum haftaları’yla futbol hiç bir araya getirilmemişti. Arap ülkelerinde dahi doğum tarihi sabit kalırken bizde nedense bu kutlamalar ulusal günlerimize denk getiriliyor. Bu rüzgâr bir gün tersine estiğinde Hakan Şükür ulusal günlerle ilgili yine demeç verir mi? Şimdiden merak ediyorum. Dönelim derbiye; iki taraf için de çok önemli bir maç. Çünkü puan puanalar. Birinden biri kazanırsa avantaj yakalayacak, maç berabere biterse ‘şampiyon’ son iki haftaya kalacak. Tedirginim. En iyisi bu maç berabere bitsin. Böyle derbilerde kaybedenin taraftarı hırçınlaşıyor, zarar vermeye başlıyor. Olay olsun istemiyorum çünkü başlarsa arkası kesilmiyor. Aklıma bu statta bir yıl önce yine bu iki takımın karşılaştığı 90 dakika geliyor. Galatasaray 5 maç seyircisiz oynama cezası almıştı. O nasıl bir geceydi öyle! Böyle spor olur mu? Ali Sami Yen’e doğru yol alıyorum. Adım başı polis. Bu derbiye yürek dayanmaz. Yollar bomboş, hayat durmuş. Sanki İstanbul’da ‘sıkıyönetim’ var. Milyonlarca futbolsever televizyon başında. Tribünler tıklım tıklım dolu... Soyunma odalarında teknik direktörler son konuşmalarını yapıyorlar. Zico mu, Cevat Güler mi?..Galatasaray mı, Fenerbahçe mi?.. İki tarafta da çok sayıda yıldız oyuncu var. Sanki Fenerbahçe bana biraz daha ağır basıyor gibi geliyor. Bir son dakika haberi alıyorum. Galatasaray’da Lincoln yok... Kötü haber Galatasaray için... Son haftalarda iyi işler yapıyordu, oynaması durumunda bu maçta da büyük işler yapacağından emindim. Sarı Kırmızılılar açısından önemli kayıp. Fenerbahçe için iyi haber... Bir hafta içinde taktiksel oyunlarda futbolcularınıza önemli roller veriyorsunuz, onlardan biri son anda sakatlanıyor, teknik adam için bu çok zor bir durumdur. Umut bağladığınız oyuncunuz bütün planlarınızı altüst etmiştir. A’den Z’ye değişikliğe gitmek zorunda kalırsınız. İşte Cevat hoca dün bunu yaşadı. Fenerbahçe’de de sürpriz gelişme vardı. Brezilyalı teknik adam Vederson’u kesmiş yerine Uğur’u kaydırmış, Selçuk’u kulübede bırakmış, Moldanado’yu onbire dahil etmişti. Bu bir hataydı bana göre. Sahaya ilk çıkan isim Fenerbahçe kalecisi Volkan olmuştu, ancak Galatasaraylı taraftarların ulusal kaleciye gösterdiği tepki öyle böyle değildi, biraz dozajı kaçırdılar diyebilirim. Fırat Aydınus oyunu başlatan düdüğü ağzına götürdüğünde nefesler tutulmuştu, artık söz futbolculardaydı. Galatasaray iyi başlamıştı, çok açık belli oluyordu, oyunun hâkimiydi, sahanın her yerinde müdahale ediyorlardı. Alex’in ilk köşe atışında yine sahaya cisimler yağdı, bunu yapanlar Galatasaraylı olamazlar, 5 maç cezayı çabuk unutmuşlar sanırım. Akıllı bir insan zaten bunu yapamaz. Ümit Karan’ın direkten şutu tribünleri ayağa kaldırıyor. Fenerbahçe; Fenerbahçe gibi oynamıyor, savunması ‘S.O.S’ veriyor, orta alanda topa doğru dürüst basan yok, Maldonado aldığı topları hep geriye oynuyor, kanatlardan atak yok, bunlar olmayınca golü nasıl bulacaksın?.. Fenerbahçe ceza alanına gönderilen şişirme topa VolkanEdu birlikte yükseliyor, boşa düşen meşin yuvarlağı Nonda ağlara gönderiyor. Bu maçta böyle hatalar olmaz. Hâkimiyet hep Galatasaray’da... Belli ki iyi hazırlanmışlar derbiye; Fenerbahçe dersine iyi çalışmamış... İkinci bölümde Zico tüm kumarlarını oynuyor, Cevat hoca ise skoru koruma amaçlı değişikliklere gidiyor. Bir avuç Fenerbahçeli susmaksızın bağırışlarını sürdürüyor ama Sarı Lacivertliler sanki okunmuş, üflenmişler... Bu son derbi, şampiyonluğu hemen hemen belirleyecek bir 90 dakika. Bu maçta varını yoğunu ortaya koyacaksın, mücadele etmezsen, çaba göstermezsen yenilirsin. Dün gece Ali Sami Yen’de daha iyi olan kazandı, kötü taraf da maçı kaybetti.Yeni lider Galatasaray oldu, avantajlı duruma geçti. Bütün gözler liderin Sıvas’ta oynayacağı maçta olacak artık. Haftaya yine heyecanlı maçlar bizleri bekliyor... METİN YILDIZ’LA 3 SORU YANIT M A Ç TA N N OT L A R / N E V Z AT D İ N DA R G Ö R K E M Ç Ö T E L İ O Ğ L U ELEŞTİRİ A R İ F K I Z I LYA L I N G.Saray Çok İstedi Galatasaray’ın taktik anlayışını nasıl buldunuz? Böyle derbi maçlarda taktikten çok oyuncuların konsantrasyonu önemli. Galatasaray takım olarak Fenerbahçe’ye göre kazanmayı çok istedi, taktik anlayışta da iyiydi. Sarı Lacivertlilerin etkili oyuncularının koridorunu iyi kapadılar. Maçın genelinde oyunun hâkimi Galatasaray’dı. 2. Galatasaray bu galibiyetle şampiyon olur mu? Tabii ki olur. Son 2 hafta ve Sıvasspor da zirve yarışında iddialı. Fenerbahçe’yle puanları eşitledi. Ancak Galatasaray şampiyon olacaksa zorluk derecesi yüksek maçların üstesinden gelmesi gerekir. Gelecektir de... Galatasaray’ı şampiyonluk yolunda daha şanslı görüyorum. Bana göre Sarı Kırmızılılar şampiyonluğu yüzde 95 garantiledi. Ayrıca oyunculara bağımlı sistemlerde her zaman sorunlar olabilir. Feldkamp, Galatasaray’da teknik direktörlük yaptığı dönemde genç oyuncuların takıma kazandırılmasında etkendi. Lincoln gibi yıldız oyuncular her zaman önemli ama Türkiye’de maalesef sadece oyunculara bağımlı sistemler yaratılıyor. Lincoln büyük paralar karşılığı oynuyor ama sezon başından beri ne yaptı? 3. Galatasaray Fenerbahçe derbisinin kilit adamı kimdi? Galatasaray takım olarak çok istekliydi, topun olduğu her yerde vardı. Sabri’yi farklı değerlendirmek lazım. İstekliydi, tempoluydu, dinamikti ama disiplin anlamında oyundan koptu. Vederson oyuna girene dek Uğur’un koridorunu iyi kapattı. Ancak Vederson girince sağ koridordan Fenerbahçe daha çok gelmeye başladı. Bir de kaleci Volkan’ın boşa çıkışı Nonda’yla golü getirdi. Bu pozisyonda Volkan’ın topu yumruklaması gerekirdi. Bana göre golde yüzde yüz kaleci hatası vardı. Gelenek bozuldu G.Saray, son yılların en önemli derbisinde dün Ali Sami’yen Stadı’nda konuk ettiği F.Bahçe’yi Nonda’nın golüyle 10 geçerek liderliği rakibinden aldı. Sarı Kırmızılılar, son yıllarda Ali Sami Yen’deki F.Bahçe üstünlüğünü de sonlandırmış oldu. Sarı Lacivertliler, ezeli rakibi G.Saray’a yenilerek rakibi karşısında elde ettiği üst üste 6 maç kazanma geleneğini bozdu. Cim Bom bu sonuçla şampiyonluk yolunda da önemli bir adım atmış oldu. G.Saray 100. lig derbisinde galip gelen taraf olurken Nonda takımının F.Bahçe’ye 100. golünü atan isim oldu. Lincoln klasiği Galatasaray’a büyük umutlarla alınmıştı Cassio Lincoln..Ancak Brezilyalı en kritik maçlarda oynamama geleneğini Fenerbahçe iSambacı, çeşitli nedenlerle hiçbir derbi maçta forma giyemedi. Lincoln’ün bu önemli maçta takımını yalnız bırakması ve maça gelmemesi eleştirilere neden oldu. Ancak konuyla ilgili menajer Mustafa Turgun, “Lincoln oynamak için hüngür hüngür ağladı” dedi. Büyük coşku F.Bahçe’ye karşı alınan galibiyet sonrası G.Saray’da coşku büyüktü. Sarı Kırmızılı futbolcular maçın bitiş düdüğüyle birlikte büyük bir sevinç yaşarken, hep birlikte tribünlere gitti. Taraftarlar da uzun süre statta kalarak coşkuyu üst seviyede yaşadı. Başkan Adnan Polat ve yöneticilerse maç sonrası soyunma odasına giderek oyuncuları kutladı. Ayrıca Efes Pilsen’in davetlisi olarak İstanbul’a gelen iki takımın eski golcüleri Jardel ve Hooijdonk maçı taraftarlarla birlikte televizyon başında izledi. Larisa’ya giden eski F.Bahçeli Tümer Metin de takımını yalnız bırakmadı. G.Saraylı taraftarların dün hedefinde özellikle Volkan vardı. Ulusal kaleci Sarı Kırmızılı taraftarların tezahüratlarına kulaklığını göstererek “Duymuyorum” ifadesini kullandı. Volkan aleyhine yapılan tezahüratlara alkışla da cevap verdi. G.Saraylı futbolcular, maçta kollarında siyah bantla mücadele etti. SarıKırmızılı futbolcular, G.Saray ve Ulusal Takım’ın eski voleybolcularından Değer Eraybay ile Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Aydınlar’ın oğlu Kerem Aydınlar’ın vefatı nedeniyle siyah bant taktılar. F.Bahçe’nin kazandığı ilk korner atışında Alex’e Sarı Kırmızılı tribünlerden yabancı madde atıldı. Bu arada Sarı kart gören Ümit Karan cezalı duruma düştü. Yıldız oyuncu Sıvas maçında yok. Tarihe Tanıklık Etmek “Spor, sözüm ona stadyumlarda yapılıyor, tribünlerden izleniyor. Ama boyutları bu kadar dar değil. Ruh ve beden olarak insan, zaman ve mekân içinde sürekli sportif devinim halindedir. Bu devinimin tarihi, anlamı ve yorumu vardır. Spor yazarlığının işlevi de sporu yazıya dökmektir...” demiş İlhan Selçuk üstadımız, Hıncal Uluç’un ‘Sarı Kırmızılı Kaşkol’ adlı kitabının önsözünde... Gerçekten de dün yaşamın içinden çok önemli bir kesite tanıklık ettik Ali Sami Yen’de. Ne tür duygu varsa yaşadık hep beraber. Kolay olanı o dakikaları yaşamaktı. Zor olanı ise dünü okurlarla paylaşmak... Evet, gerçekten bir finaldi dünkü kapışma. Artık iki ekibin son 3 haftaya kafa kafaya girişinden midir, ezeli rekabetten mi bilinmez; gerçekten bir kırılma maçıydı. Her anı sayfalarca yazılacak bir maçtı ama isterseniz teknik adamlarla futbolcuların derbisini paylaşalım sizlerle... Kazanandan değil de, yitirenden başlayalım; yitirenin kenar patronu Zico’dan... Kafaca mı hazır değildi anlamadık ama Zico, Zico gibi değildi dünkü seçimleriyle. Elindeki KezmanSemihUğurKâzımDeividVedersonSelçukMaldonado sekizlisinden öyle bir beşli tercih etmişti ki bugüne kadar Fenerbahçe’nin en etkili olduğu kanatlar kevgire dönüverdi final haftasında. Solda UğurDeivid, sonra VedersonMaldonado, olmadı arada Deivid; öbür tarafta bir ara GökhanKâzım, tutmayınca yine Deivid... Ne var ki hiçbiri çözüm olmadı Fenerbahçe’nin çizgilerdeki yarasına. Bir de geriden oyun kuran Lugano sakatlanıp çıkınca Fenerbahçe yazgısına razı oluverdi. Varlık içinde yokluk hazırlamıştı o anlı şanlı takımın... Peki kazanan ne yapmıştı da adını ‘zafer’ tabelasına yazdırmıştı? Cevat Güler hoca, nasıl üstünlük sağlamıştı rakibi Beyaz Pele’ye? Belli ki müthiş bir A planı vardı Cevat Güler’in... Belki ‘öneri’ hemen arkasındaki Adnan Sezgin’den, belki de son dönemin en görkemli teknik direktör karmasından, yani Mustafa Denizli’den, George Hagi’den ve bu takımın asıl mimarı Karl Heinz Feldkamp’tan gelmişti. Ama Lincoln’süz de iyi bir 11 seçmişti Cevat Güler ve ekibi. Plan da iyi işlemiş, Fenerbahçe’ye top göstermemişti kazanmayı isteyen genç Galatasaraylılar. Hakan Şükür’ın oyuna girdiği 62. dakikaya kadar tutacaktı bu taktik. Ama gerekçesiz değişiklik tıkır tıkır işleyen çarka çomak sokmaktan başka bir şey değildi. Sürekli yer değiştiren, top süren, golü atan moralli Nonda’yı çıkarıp yerine artık futboldan uzaklaşıp kafasını ‘doğum haftalarına’ takan Hakan’ı sahaya sürmek nasıl açıklanabilirdi ki! Nitekim girdiği her topu kaybetti, geri koşamadı, onun sayesinde Galatasaray son 15 dakikayı geriye yaslanıp oynadı, belki şampiyonluğunu tescil edecek averaj gollerini bu değişiklik yüzünden bulamadı SarıKırmızılı ekip! Peki ya futbolcuların bu derbideki rolü neydi? Elbette son sözü onlar söyledi. Kuşkusuz dünkü lig finalinin assolisti Galatasaraylılardı. En önemli parçaları Lincoln’ü kaybettikleri halde inanılmaz istediler kazanmayı. Öyle böyle değil; o Mehmet Topal’ın deparları, Barış’ın izlerken yoran ters koşuları, Arda’nın adam eksiltişi, Ayhan’ın şarap gibi her geçen gün kalite kazanan presi, Hakan Balta’nın sola çektiği duvar, Ümit’in direkleri döven hırsı maçı Galatasaray’a getirdi. Ve elbette ServetEmre tandeminin ördüğü çelik perde... Kazanmalıydılar, kazandılar da. Fenerbahçe mi? Açıkçası gözler SarıLacivertli 11’i aradı maç boyu. Sanki durumu idare etmeye gelmişlerdi. İlk düdükle birlikte Galatasaray’ın yaptığı pres, vücut kimyalarını etkilemişti. Biraz Alex, biraz da Uğur direnebildi. Yine de GalatasarayFenerbahçe rekabetinden olsa gerek, maçı bir ara dengeye getirir gibi oldular. Ama futbolun ilahları da Galatasaray’dan yanaydı dün. Gol olacak toplar Aykut’a gitti, Emre’den döndü, Hakan’a çarptı... Sözün özü şans, çok isteyenle, hak edenle beraberdi. Evet, dün müthiş bir derbi yaşadık, tarihin tanıkları olarak sizlere aktarmak bize düştü sevgili İlhan ağabeyin yıllarca önce yazdığı gibi. Ama bir gerçek var ki dünkü galibiyet sonuna kadar hak edilmiş, alın teri dökülmüş, şaibe karışmamış temiz bir zaferdir. Ve bu Galatasaray, Sıvas’tan yenilmeden döndüğü takdirde hocasız da olsa, sezonun büyük bölümünü yabancısız da oynasa, boş tribünler önünde mücadele etmek zorunda da kalsa adını şampiyonluğa yazdıracaktır. Ama dedik ya; Sıvas’tan ‘yıkılmadan’ dönerse... SAFFET AKBAŞ’LA 3 SORU YANIT Lig Daha Bitmedi Fenerbahçe neden yenildi? Galatasaray dün beklenenin üzerinde oynadı. Fenerbahçe’nin yapmak istediklerine Sarı Kırmızılılar izin vermedi. Fenerbahçe normalde kanatları kullanan, buradan gol bulmaya çalışan bir takım. Ama Galatasaray buraları çok iyi kapattı, Sarı Lacivertlilerin oyun kurmasına izin vermedi. Bu nedenle de mağlubiyet kaçınılmaz oldu. En kötü berabere bitirebilirdi Fenerbahçe maçı ama Galatasaray kazanmayı daha çok istedi. Fenerbahçe her ne kadar golü bir anlık hatayla yemiş olsa da kaleci oraya çıkmamalıydı. Demek ki Volkan o anda kendine güvendi ama bir hata yapmış oldu. Fenerbahçe şampiyonluk şansını zora soktu mu? Daha ligin bitimine iki hafta var. Ne olacağı belli olmaz. Galatasaray haftaya Sıvas’a gidecek. Orada çok zorlu bir maç yapacak. Sarı Kırmızılılar dün ortaya koyduğu mücadeleyi Sıvas karşısında da sahaya yansıtabilecek mi? Benim için en önemli soru işareti bu... Sıvas’ta Galatasaray’ın olası bir puan kaybıyla, Fenerbahçe’nin evinde kazanması durumunda her şey değişebilir. Bu nedenle ben hiçbir şeyin belli olmadığını, yarışın son haftaya dek süreceğini düşünüyorum. Size göre maçın kilit adamı kimdi? Galatasaray’da Barış’ı çok beğendim. Ancak ayrım yapmak da istemiyorum; Galatasaray’ın orta sahadaki 4’lüsü gerçekten inanılmaz bir performans ortaya koydu. Dört oyuncu da görevlerini sonuna kadar yerine getirdi. Bu isimlerin başarılı oyunu maçın yazgısını da etkiledi. F.Bahçe cephesinde üzüntü, Galatasaray’da ise coşku vardı. (Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDUSAMİ GÜREL) DERBİDEN SONRA KAMP ? Mecidiyeköy’deki coşku seli stadın dışına, İstanbul’un dört bir yanına taşındı. Şişli’de trafik kilitlenirken, şampiyonluk yolunda önemli bir engeli geçen Sarı Kırmızılılar Florya’da büyük bir sevgi seliyle karşılandı. Binlerce taraftar takımına koşarken 2 sezon öncesi şampiyonluk kutlaması akıllara geldi. Yöneticiler ise Galatasaraylılar Cemiyeti’nde düzenlenen geceye katılarak galibiyeti kutladı. ? G.Saray’da ilginç bir karar alındı ve futbol takımı dün gece maç sonrası kampa girdi. Oyuncular ve teknik kadronun bu kararla dayanışma içinde olacağı kalan haftalarda şimdiden önlem alındığı vurgulandı. ? G.Saray’da büyük bir fedekârlık yaparak takımını yalnız bırakmayan Hasan Şaş, derbi için ertelediği ameliyatını bugün olacak. ? Karşılaşmanın gözlemcisi İbrahim Aksoy ve temsilciler Soysal Oğuz ile Orhan Kaya Tok’un maç içinde ve sonrası sürekli not alması dikkat çekti. Bu durum G.Saray yönetiminin tepkisine yol açarken, “Gözlemcinin yaza yaza kalemi bitti” esprisi yapıldı. C MY B C MY B