Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel MüdürYardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.41 Güneş: 6.07 Öğle: 12.20 İkindi: 15.39 Akşam: 18.20 Yatsı: 19.40 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 16 MART 2008 GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK AKP’nin kapatılmasına karşı çıktı. Dediklerini kısaca özetlemek olanaklı: Demokrasilerde parti kapatılamaz. Yüzde 47 oyla iktidara gelen bir partiyi kapatma girişimi son derece yanlıştır. Demokrasilerde parti kapatmanın olanaksızlığını savunanlar 68 ve 69. maddelerin 1982’den beri anayasada neden yer aldığına değinmediler ve mademki demokrasilerde parti kapatılamıyor, öyleyse parti kapatmanın koşullarını içeren bu iki maddenin neden yıllardır muhafaza edildiğine değinmeyi akıllarının ucundan geçirmediler. Üstelik parti kapatılmasının zorlaştırıldığı bir dönemde, 2001 yılında anayasanın 69. maddesine “bir partinin kapatılmasını gerektirecek eylemlerin odak noktasını oluşturan” öğelerin eklenmesinden de söz etmek zahmetine katlanmadılar. ??? Bu iki madde neden muhafaza edildi? Zira Türk demokrasisi, Batılı demokrasilerden ayıran özelliklere sahip. Dinci bir iktidarın, demokratik Cumhuriyetin temel kural ve koşulu laikliğin altını oyma çabalarını içeren eylemlerin örnekleri bütün tazeliğiyle içimizde, karşımızda. Böyle bir parti iktidarda olacak... kapatma istemine karşı çıkan medya ulemasının gazeteleri hemen her gün yobaz eylemlerini resimlerle süsleyerek sütunlarına alacak… ve anayasanın verdiği görevi yerine getiren Cumhuriyet Başsavcısı gerici gelişmelerin, “laikliğe aykırı fiillerin AKP’de odaklandığını” saptayacak… kapatılmasını isteyecek… Hayır! Başsavcı gericiliğe göz yumacak. Anayasal görevini yapmayacak. Laikliğin beline vurulan kazmaya demokrasi adına sessiz kalacak! İstenen bu! Anayasadan aldığı görevle hareket eden Başsavcı Yalçınkaya’ya ekransal saldırılar karşısında insanın içinden “Dinsizin hakkından imansız gelir” atasözünü bir başka biçimde söylemek geliyor: “AKP’nin hakkından imanlılar gelir!” ??? Medya ulemasının demokratik fetvalarından sonra AKP’nin tepkisini partinin RTE’si, Bay DMM Fırat yazılı bir metni okuyarak açıkladı. Tabii RTE’nin kâğıda dökülen sözlerini içeren bir açıklama. Bir kez daha öğrendik; AKP Türkiye için varmış! Dahası var: AKP demek Türkiye demekmiş. Atatürk’ün işaret ettiği çağdaşlaşma hedefine koşan bir partiymiş, AKP! Ve: Başsavcıyı aşağılayan bir ifade: “…üçüncü sınıf bir hukuk anlayışı…” AKP’li hukukçu Ergun Özbudun’a göre Avrupa’da parti kapatılmıyormuş. Oysa Türkiye’de dincilik, şeriat istekleri, tarikatlar cirit atıyor. Refah, Fazilet gibi partiler hangi nedenle kapatıldı ise AKP de aynı gerekçe ve gereklerle kapatılmak isteniyor. Şu tezata bakınız: Laikliğe aykırı fiillerin odak noktası AKP’nin kapatılması istemi gündeme gelince medya uleması ile AKP yalakalığı yapan hukuk adamları ayağa kalkıyor. Mademki demokrasilerde parti kapatılmıyor. Öyleyse üniter devlete aykırı fiillerin odak noktası olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’nde kapatılma davası görülen Demokratik Toplum Partisi’nden aynı tepki neden esirgeniyor? ??? Tepkilerin en sıcağı, siyaset üstü konumda olduğunu iddia eden, ne ki AKP’den kopmadığını kanıtlayan açıklama, Çankaya’daki 11’inciden geldi. İslam âlemini fethedip Dakar’dan gelirken AKP’ye uygun tarafsızlığı ile ünlenen gazetecilere; “Meclis’te bu kadar çoğunluğu olan iktidar partisiyle ilgili bu taleplerin ‘Türkiye’ye ne kazandıracağı, ne kaybettireceği’, bütün bunların neticelerinin çok iyi düşünülmesi lazım” dedi. “Bu taleplerin ne kazandıracağı, ne kaybettireceğini” merak ediyorsa Çankaya’daki AKP’li; meraktan kurtaralım kendisini: Laikliğin sağlam temeller üzerinde durduğu kanıtlanır. Ne mi götürür? AKP’yi! Arınç, iddianameyi ‘zayıf’olarak değerlendirip oylarını yükselteceklerini iddia etti GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Kin ve garezin ürünü’ İstanbul Haber Servisi Eski TBMM Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılmasına ilişkin olarak hazırladığı iddianameyi “zayıf ” bulduğunu belirterek iddianameyi “hukukun değil kin ve garezin ürünü” olarak niteledi. “AKP önümüzdeki seçimlerde yüzde 70 oy alacak” diyerek meydan okuyan Arınç, iddianamede adının geçmesini ise “Böylesine bir iddianame ile suçlanmak ancak bana şeref getirir” sözleriyle değerlendirdi. TBMM Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Manisa ve Beyoğlu belediyeleri arasındaki “Kardeş Şehir’’ protokolünün imza töreninde gazetecilerin AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin sorularını yanıtladı. Parti kapatma davalarının, siyaseten kapatılmak istenen partiye hiçbir zararı olmadığını ifade eden Arınç, “AKP önümüzdeki TOPTAN: PARTİLERİ HALK KAPATIR İstanbul Haber Servisi TBMM Başkanı Köksal Toptan, dün İstanbul’da gerçekleştirilen Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun 2. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmalarda Yargıtay Başsavcısı’nın açtığı AKP’ye kapatma davasını değerlendirdi. Toptan, “Çağdaş demokrasilerde partiler kurulur, kapanır. Ama çağdaş demokrasilerde partileri halk kurar, halk kapatır” dedi. Toptan 2007 yılında katıldığı bir toplantıda ise DTP’nin kapatılma davası ile ilgili soruları yanıtlarken, “Türkiye bir hukuk devletidir. Anayasa ve yasalarda siyasi partilerle ilgili kapatmaya kadar varan, birtakım düzenlemeler öngörülmüştür’’ demişti. seçimlerde bu zulüm ve haksızlık karşısında yüzde 70 oy alacaktır’’ dedi. Arınç, bu davada suçlanan insanlardan ilk üçü içinde kendi isminin yer aldığının söylendiğini anımsatarak sözlerine şöyle devam etti: “Görmedim de başkalarının yalancısıyım. Bu beni üzmez, bu beni endişe ve korkuya sevk etmez.Ama ben siyasi hayatım boyunca attığım her adımın, yaptığım her işin, söylediğim her sözün hesabını şerefle verdim. Kuştan korkan darı ekmez. Biz siyasette bildiğimiz doğruların arkasındayız. Doğru adına ne biliyorsak onu yapmaya devam edeceğiz. Aslında benim üzülmem gereken bir tek şey vardı, böylesine haksız açılmış bir davada ismim geçmeseydi kendimden endişe ederdim. Kendimden şüphe ederdim. Çok şükür, vicdanım müsterih... Böylesine bir davada, böylesine bir iddianame ile suçlanmak ancak bana şeref getirir. Bundan dolayı da milletimin önündeyim ve milletimin vereceği karara hazırım.’’ Bir gazetecinin, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de siyasi yasak istenildiği’’ yönündeki haberleri anımsatması üzerine Arınç, şunları söyledi: “Bu savcıyı, bu Sayın Başsavcı’yı... Gene ‘sayın’ kelimesini kullanmadan durmayayım, çok Sayın başsavcı’yı bir konuda ikaz etmek istiyorum. Bu partiyi kapatmak konusunda o kadar hırslı ve bu hırs o kadar gözünü bürümüş ki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 105. maddesine göre sorumsuzluğu esas olan bir cumhurbaşkanı hakkında bile iddianame tanzim edebiliyor. Bu, davaya gölgeler düşmüştür. Bu iddianame çok zayıftır. Bu iddianame hukukun değil, kin ve garezin ürünüdür.” Bakanlar: Bunlar muzır insan Davayı yorumlayan AKP’li bakanlardan kimi ‘Gerçek Atatürkçü biziz’ kimi de ‘Seçimler için bu imkânı sağlayanlara teşekkür ederim’ dedi ŞULE KÖKTÜRK /GÜRSU KUNT Yazarımız Işıl Özgentürk’ün bugünkü yazısını haber yoğunluğundan dolayı daha sonra yayımlayacağız. İSTANBUL/ANTALYA Yargıtay Başsavcılığı’nın AKP’nin kapatılması ile ilgili açtığı davaya AKP’li bakanlar tepki göstererek mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. Türkiye Sanayicileri ve İşadamları Konfederasyonu’nun (TUSKON) olağan genel kuruluna katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, kapatma davasını “düşünenlerle düşünmeyenlerin mücadelesi” olarak nitelerken Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu isim vermeden yargıyı, muhalefeti ve AKP’ye tepki gösteren kurum temsilcilerini “muzır insan” diye tanımladı. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, “demokrasinin zorlu bir maraton olduğunu” ifade ederek “Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erklerinin bir arada uyumlu çalışması için kişi başına gelirin mutlaka yüksek olması lazım” dedi. “Gerçek Atatürkçü biziz’’ diye konuşan Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak ise konuya ilişkin olarak “Bu vehimden, paranoyadan, akıl tutulmalarından ve niyet tutulmalarından artık kurtulmamız lazım. Bunları toplumumuz artık anlamıştır’’ diye konuştu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da açılan davayı müdahale olarak niteleyerek bu müdahalenin sadece siyasi otoriteye değil, aynı zamanda ekonomiye yapılan bir müdahale olduğunu söyledi. Çağlayan, “En büyük hâkim millettir. Milletin yaşatmış olduğu partileri ancak millet kapatır’’ dedi. Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği’nin (TÖDER) panelinin ardından davaya ilişkin soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, AKP hakkındaki kapatma davasının Türk ekonomisine zarar ve büyük taşınamaz yükler getireceğini savunarak “Çok yanlış işler” dedi. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de Antalya’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “22 arasında gidip gelecek; yolun başında yürürlükteki anayasanın temel kurallarını anımsatalım. 6. madde şöyle diyor: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk milleti egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.” 7. madde: “Yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir.” 9. madde: “Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.” Vurgulamak istediğimiz şu: Meclis kadar, yargı da yetkisini Türk milleti adına kullanıyor! Bu anlamda yargı da milli iradenin bir parçasıdır. Hiçbir kesim tek başına milli iradeyi ben temsil ediyorum, diyemez! ??? Yine önümüzdeki dönem çok tartışılacağını düşündüğümüz bir başka soru şu: AKP 22 Temmuz’u taşıyabildi mi? Bize göre hayır! Geldiğimiz noktanın başlıca nedeni de bu... Türkiye’deki siyasi iktidarların ortak kaderlerinden biri şudur: İkinci kez iktidarı yakaladıklarında ölümsüzlüğe ulaştıklarını düşünüyorlar! Artık onlardan üstün kurum yok... Onlar ne derse kanun... Devlete hizmet etmek değil, hükmetmek esas... Aklınıza ne gelirse... AKP’nin de aynı yolu izlediğini görüyoruz. 22 Temmuz’un hemen ertesinde neredeyse daha mazbatalarını almadan hedef büyüttüler: Yeni anayasa yapacağız! O gün başlayan tartışma, türbanla birlikte dallandı budaklandı... AKP’nin birinci iktidar döneminden alıştığı “dikensiz medya bahçesi”nde usul usul gedikler başladı. Erdoğan buna öfkelendi. Geri adım atmak yerine, “Öfke de sanattır”la yoluna devam etti! Siyasetin ana kurallarından biri şudur: Büyük oy almanız, büyük parti olduğunuz anlamına gelmez! AKP oyunu arttırırken küçüldü! ??? Bir başka tartışma konusuna geçelim: Gül’ün durumu! Çankaya Köşkü’nde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın “Laikliğe aykırı hareketlerin odağı haline geldi... Ülkenin inananlarinanmayanlar diye bölünmesine neden olacak adımları atan kişiler arasında... Değişik görevleri sırasında yetkisini laikliğe karşı hareketler için kullandı...” dediği bir kişi oturuyor! Geçmişteki siyasal kökenli cumhurbaşkanları için şöyle bir ayrım zemin buldu: Köşk’e çıkmadan önceki duruşu, Köşk’teki duruşu! Gül’ün 7 aylık Köşk duruşunda önceki dönemden farklı bir hava yok. AKP’nin bir görevlisi havasıyla işini yürütüyor! Kayseri’de kullandığı “Üniversitelere siyaset girmemeli... İnsanlar inancını istediği gibi yaşamalı” sözü bile milim değişmediğinin göstergesi! Eğer AKP laikliğe karşı hareketlerin odağı... İse... Gül, dudağı! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘İzmir, Expo’yu hak ediyor’ CHP lideri Deniz Baykal, Expo 2015 için İzmir’den daha uygun bir aday olamayacağını vurgulayarak, “Bunu Türkiye’den esirgememeliler, bunun gerçekleşeceğinden hiç kuşku duymuyorum” dedi. Expo 2015 Avrupa İnisiyatifi tarafından Sarayburnu’ndaki SepetTemmuz seçimlerine giderken de bir anayasal süreci yaşadık ve AKP yüzde 47’ye yakın oyla seçimlerden birinci çıktı. Şimdi yine Anayasa Mahkemesi’nin önünde bir dava var ve mahalli seçimlere gidiyoruz. Yüzde 50’nin üzerinde oy alarak bu seçimlerden çıkacağız. Dolayısıyla bize bu imkânı sağlayanlara teşekkür ederim. Saygılar sunarım’’ diye konuştu. Antalya’da düzenlenen bir kongreye katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ da davayı “Türk demokrasisi açısından hiç hoş bir görüntü çiler Kasrı’nda bir toplantı düzenlendi. Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Faruk Şen’in yönettiği toplantıya, DP Genel Başkan Yardımcısı Nevval Sevindi, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Fener Rum Patriği Bartholomeos da katıldı. (VEDAT ARIK) olmamıştır” değerlendirmesini yaptı. Demokratik bir ülkede seçilmiş, göreve gelmiş bir iktidar olarak işlerine devam ettiklerini anlatan Bakan Akdağ, “Yapacak çok işimiz var, kaybedecek zamanımız yok” dedi. Antalya’da düzenlenen Dış İlişkiler Bölge Bilgilendirme Toplantısı’na katılan AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış ise “Biz bir zamanlar muhtar bile olamaz denilen kişinin başkanlığında yürüyoruz. Cumhuriyet tarihinin en önemli adımlarını atıyoruz” dedi. BEAMER AÇIKLAMA YAPTI ABD ve AB arka çıktı Dış Haberler Servisi ABD ve AB’den, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP hakkında kapatma davası açmasına tepki gelirken, dünya medyası ise iktidar ile laiklik yanlısı kurumlar arasındaki çatışmanın iyice sertleşmekte olduğu yorumunu yansıttı. ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya Dairesi sözcüsü Chase Beamer, “Bütün ilgili tarafların Türkiye’nin demokratik kurumlarına ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermesi gerekiyor. Demokrasilerde, seçmenlerin ülkelerinin siyasi geleceğini belirlemesi esastır” diyerek, 2007 seçimlerinin sonucuna saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti. Beamer, “Bu yaklaşım, bizim Türkiye’nin demokratik laikliğine verdiğimiz güçlü desteği yansıtıyor” ifadesini kullandı. Eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright da genel seçimi anımsatarak ‘’Türkiye’nin içişlerine karışmak istemem ama halkın iradesini nasıl alaşağı edebilirler? Halkın mesajı çok açık’’ sözleriyle değerlendirdi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, “Savcılar her ülkede tuhaf işler yaparlar ama Türkiye’deki bu durum astronomik derecede tuhaf’’ dedi. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de “Normal bir Avrupalı demokraside politik konular parlamentoda konuşulur ve son karar seçimlerle verilir, mahkeme salonlarında değil” dedi. İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, AKP’nin, kapatılan dinci partilerin mirasçısı olduğuna dikkat çektiği haberinde, türban sorunu üzerinden büyüyen gerginliğin ardından gelen bu adımın devletin en üst düzey yetkililerinden birinden geldiğine vurgu yaptı. ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times konuyl ilgili haberinde “Seçimde AKP’yi alt edemeyen laik çevreler hâlâ devletin kontrol altında tutabildiği tek ayağı olan yargı sistemine yönelmiş durumda” ifadesini kullandı. Haber ajansları AFP ve AP ise konuyla ilgili haberlerini, Türkiye’deki türbanlı kadınlara ait fotoğraflar eşliğinde sundu. İşte iddianamede siyaset yasağı istenenler İLHAN TAŞCI ANKARA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Başbakan ve bakanlar dahil AKP’li 40 milletvekili, 14 eski AKP milletvekili, 2 milletvekili olmayan parti yöneticisi, 10 AKP’li belediye başkanı, 4 parti üyesi ve yerel yönetim adayı, 1 Başbakanlık müşaviri hakkında 5 yıl siyaset yasağı istedi. İddianamede siyaset yasağı istenenler şöyle: 1 Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan) 2 Bülent Arınç (Eski TBMM Başkanı, Manisa Mv.) 3 Abdullah Gül (Cumhurbaşkanı, eski Dışişleri Bakanı) 4 Hüseyin Çelik (Milli Eğitim Bakanı) 5 Ömer Dinçer (İstanbul Milletvekili, eski Başbakanlık Müsteşarı) 6 Fahri Keskin (Eski Eskişehir Mv.) 7 Burhan Kuzu (İstanbul Mv., TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı) 8 Eyüp Fatsa (Ordu Mv., eski Grup Başkanvekili) 9 Nihat Erim (Eski Mardin Mv.) 10 Eyüp Sanay (Eski Ankara Mv.) 11 Tayyar Altıkulaç (Eski İstanbul Mv., eski TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı) 12 Ömer Özyılmaz (Eski Erzurum Mv.) 13 Sadullah Ergin (Hatay Mv., Grup Başkanvekili) 14 Cavit Torun (Eski Diyarbakır Mv.) 15 Asım Aykan (Trabzon Mv.) 16 İrfan Gündüz (İstanbul Mv., eski Grup Başkanvekili) 17 Mehmet Çiçek (Yozgat Mv.) 18 İdris Naim Şahin (İstanbul Mv., AKP Genel Sekreteri), 19 Binali Yıldırım (Ulaştırma Bakanı) 20 Akif Gülle (Amasya Mv., Tayyip Erdoğan’ın danışmanı) 21 Hasan Kara (Kilis Mv.) 22 Fehmi Hüsrev Kutlu (Adıyaman Mv., TBMM İdare Amiri) 23 Musa Uzunkaya (Eski Samsun Mv.) 24 Mehmet Aydın (Devlet Bakanı) 25 Güldal Akşit (İstanbul Mv., eski Devlet Bakanı, AKP MKYK üyesi) 26 Ersönmez Yarbay (Eski Ankara Mv.) 27 Ahmet Faruk Ünsal (Eski Adıyaman Mv.) 28 Mehmet Elkatmış (Eski Nevşehir Mv., eski TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı) 29 Abdullah Çalışkan (Eski Adana Mv.) 30 Nihat Ergün (Kocaeli Mv., Grup Başkanvekili) 31 Bülent Gedikli (Ankara Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 32 Egemen Bağış (İstanbul Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 33 Resul Tosun (Eski Tokat Mv.) 34 Hayati Yazıcı (Başbakan Yardımcısı) 35 Sadık Yakut (Kayseri Mv., eski TBMM Başkanvekili) 36 Abdurrahman Kurt (Diyarbakır Mv.) 37 Muzaffer Külcü (Eski Çorum Mv.) 38 Selami Uzun (Sıvas Mv.) 39 Fatma Seniha Nükhet Hotar Göksel (İzmir Mv.,AKP Genel Başkan Yardımcısı) 40 Dengir Mir Mehmet Fırat (Adana Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 41 Mehmet Zafer Üskül (Mersin Mv., TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı) 42 Hüseyin Tuğcu (Kütahya Mv.), 43 Mehmet Cemal Öztaylan (Balıkesir Mv.) 44 Hüsnü Tuna (Konya Mv.) 45 Fatma Şahin (Gaziantep Mv.,AKP Kadın Kolları Başkanı, AKP MKYK üyesi) 46 Muzaffer Gülyurt (Erzurum Mv., AKP MKYK üyesi) 47 Muhyettin Aksak (Erzurum Mv.) 48 Bekir Bozdağ (Yozgat Mv., Grup Başkanvekili) 49 Nurettin Canikli (Giresun Mv., Grup Başkanvekili) 50 Mustafa Elitaş (Kayseri Mv., Grup Başkanvekili) 51 Recep Akdağ (Sağlık Bakanı) 52 Cevdet Erdöl (Trabzon Mv., TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı) 53 Hüseyin Tanrıverdi (Manisa Mv., AKP Genel Başkan Yardımcısı) 54 Ayşe Böhürler (AKP MKYK üyesi) 55 Hasan Cüneyd Zapsu (Eski AKP MKYK üyesi) 56 Hasan Balaman (Isparta Bel. Baş.) 57 Ali Uğurlu (AKP Niğde Ulukışla İlçe teşkilatı il genel meclisi üye adayı), 58 Kamil Ünal (AKP Niğde Ulukışla İlçe teşkilatı il genel meclisi üye adayı) 59 Mustafa Burna (AKP Niğde Ulukışla İlçe Teşkilatı İl genel Meclisi üye adayı) 60 Ali Tekin (AKP Ulukışla Bel. Baş. adayı) 61 Süleyman Kaldırım (Samsun Gazi Belde Bel. Baş.) 52 Mustafa Tarlacı (Afyon Dinar Bel. Baş.) 63 Ayşe Yüreklitürk (AKP İzmir Yönetim Kurulu üyesi) 64 Ahmet Genç (Eyüp Bel. Baş.) 65 Mehmet Demirci (Tuzla Bel. Baş.) 66 Ahmet Misbah Demircan (Beyoğlu Bel. Baş.) 67 Hüseyin Turan (Silivri Bel. Baş.) 68 İbrahim Karaosmanoğlu (Kocaeli Büyükşehir Bel. Baş.) 69 Alaaddin Yılmaz (Bolu Bel. Baş.) 70 İbrahim Halıcı (Seydişehir Bel. Baş.) 71 Ahmet Şükrü Kılıç (Eski Konya Mv. Halil Ürün’ün danışmanı, eski MKYK üyesi Nilgün Kılıç’ın eşi, Başbakanlık müşaviri) CUMHURİYET 08 K