Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2008 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Tek Partiden
‘Tek Adam Partisi’ne
Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarına satırbaşlarıyla
göz atıldığında ilginç bir görüntü çıkar ortaya.
Birinci Meclis’in kendisini feshetmesinden son-
ra yapılan 2. Meclis seçimlerindeki adayların
hepsi Mustafa Kemal’in süzgecinden geçmişlerdi,
dolayısıyla Halk Fırkası kurulduktan sonra da, onun
üyesi olmuşlardı. Buna rağmen türdeş ve disip-
linli bir kitle değillerdi ve orada muhalefet vardı; bu
muhalefet, Cumhuriyetin ilanı ve hilafetin kaldırıl-
ması tartışmalarında kendisini göstermişti.
1924 Anayasası ile, cumhurbaşkanına tanınması
öngörülen bazı yetkiler (örneğin gerekli gördüğünde
parlamentoyu feshetmek), bu Meclis’teki muha-
lefetin etkisiyle reddedilmişti.
Ülkenin muhalefetsiz yönetilmesi, Şeyh Sait İs-
yanı, sıkıyönetimin ilanı, Hıyanet-i Vataniye Ka-
nunu’nun değiştirilmesi, Takrir-i Sükûn Kanunu,
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılma-
sı ve İzmir suikastı ertesine rastlar.
Deyim olarak Tek Parti veya Devlet Partisi (F. Gi-
ritlioğlu) ya da Parti Devleti (Recep Peker-
Mahmut Goloğlu) dönemi; 1930’da kısa süren
Serbest Fırka deneyiminin başarısızlığından son-
raki döneme, kimilerine göre de bu kaynaşmanın
artık İçişleri Bakanı’nın partinin genel sekreteri, va-
linin de bulunduğu ilin parti il başkanı olma dere-
cesine kadar vardığı 1935 yılına rastlar.
Dün de belirttim, artık demokrasinin geri dö-
nülmez bir yaşam biçimi haline geldiği günümüzde,
tek parti yönetimini ve yöntemlerini özlemek ya da
tek partide, onda olmayan erdemleri aramaya kalk-
mak safdilliktir. Tek parti yönetiminin birçok eleş-
tirilecek, kötü yanı vardı.
Ama tek parti dönemini, içinde bulunduğu ko-
şullardan soyutlayarak sadece görünüşüne göre
yorumlamak da yanlıştır.
Tek parti yönetiminin seçkinci olduğunu söylemek
doğrunun bir parçasını dile getirmektir.Ya da Erich
Van Zürcher gibi, olaylara güya Marksist açıdan
yaklaşırken, bütün devrim diye sunulanların üst ya-
pı reformlarıyla sınırlı kaldığını söyleyip, örneğin top-
rak reformu yapmadığı için eleştirmenin de bir an-
lamı yoktur. Çünkü unutmayalım ki, bizzat Zürcher’in
de belirttiği gibi, CHP’nin yerine DP’nin geçmesi-
nin temelinde de, CHP’nin hazırladığı “Çiftçiyi
Topraklandırma Kanunu” yatmaktadır.
Köylüye Köy Enstitüleri ve Çiftçiyi Topraklan-
dırma Kanunu ile yaklaşmaya çalışan CHP’nin seç-
kinci, ceberut, birbirleriyle bağlantılı bu iki girişi-
me ağalarla ittifak halinde karşı çıkan DP’nin po-
pülist yüzünü ise köylü dostluğu olarak yorumla-
mak da herhalde pek bilimsel ve gerçekçi bir ta-
vır olmasa gerek.
Ama leş gibi ayak kokan popülizmin batağına gırt-
lağına kadar batmış siyasetimizi yine aynı popüliz-
min gözlüğüyle izleyip, değerlendirmeye çalışan-
lardan başka bir şey beklemek de abes olur.
CHP’nin tek parti döneminin mirasının da, aktif-
leri de pasifleri de olduğunu, bunu da en iyi CHP’li-
lerin değerlendirmeleri gerektiğini.. bu arada Cum-
huriyet’in ilk dönemlerinde olduğu gibi, “Tek Par-
ti” yönetiminin en yoğun yıllarında bile CHP içinde
belirli, biraz mahcup da olsa bir muhalefetin oldu-
ğunu belirttikten sonra günümüze dönelim.
“Tek Parti” yönetimi maziye gömüldükten altmış
küsur yıl sonra artık gelişmiş bir demokrasiye ve
tabii onsuz olmazlı bir parti içi demokrasiye dön-
müş olmamız beklenirdi.
Ne yazık ki, durum böyle değildir.
Hiçbir partinin lideri ya da yöneticisinin, eğer “yüz
surat, Hacı Murat” değilse.. Tek Parti yönetimini
eleştirmeye hakkı yoktur. Çünkü onların hepsi, “Tek
Adam Partisi”nin egemenleridirler.
Tabii Deniz Baykal da... Şu hale bakın! CHP Ge-
nel Başkanı; çarşaf, türban, Tek Parti yönetimi ko-
nusunda yeni açılımlar yapıyor, partinin mirasını
tartışmaya açıyor.. kimseye danışma gereğini
duyuyor mu? Ne Gezer!..
Bırakın onları danışmayı.. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal fiilen yeni kendi atadığı kişilerin
MYK’yi seçmesini bile içine sindiremeyip, tüzük
değişikliğiyle onları da kendi atama yolunu tutu-
yor; sonra da Tek Adam Partisi Genel Başkanı ola-
rak, Tek Parti’yi eleştiriyor.
El insaf!
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Fõndõk üreticisini tüccarõn insafõna bõrakan AKP hükümeti, seçimler öncesi oy avcõlõğõ için kesenin ağzõnõ açõyor
Rüşvet sõrasõ çiftçiye geldiFIRAT KOZOK / CEMİL
CİĞERİM
ANKARA/SAMSUN - Fõndõk
piyasasõnda yaşanan sõkõntõlar üze-
rine, 2006 yõlõnda TMO Genel Mü-
dürlüğü’ne görev veren hükümet, bu
yõl fõndõğõn fiyatõnõ 4 YTL olarak be-
lirlemişti. Ancak ofisin randevulu
alõm sistemi uygulamasõ, randevu-
larõn aylarca sarkmasõ ve ödemele-
rin yarõsõ peşin yarõsõ vadeli olarak
yapõlmasõ üreticiyi tüccarlarõn insa-
fõna bõraktõ. Karadeniz’de fõndõğõn ki-
losu bazõ bölgelerde 2 YTL’ye kadar
düştü.
Ortaya çõkan tablonun yaklaşan ye-
rel seçimler öncesi AKP’yi köşeye
sõkõştõrmasõ nedeniyle hükümet ye-
ni formüller üzerinde çalõşmaya baş-
ladõ. Bu çerçevede fõndõk alõmlarõna
hõz verilmesi ve randevulu sistemin
işleyişinin hõzlandõrõlmasõ planlanõ-
yor. Hükümet, alõmlar nedeniyle
oluşacak TMO’nun görev zararõnõ da
göze alõyor. Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, bu konuda ilk sinya-
li önceki gün Çankaya Köşkü’nde
düzenlenen kültür sanat büyük ödül-
leri resepsiyonunda vermişti. Bazõ
gazetecilerle sohbet eden Erdoğan,
yaklaşan seçimlerle birlikte artan kö-
mür yardõmlarõnõn sosyal devletin ge-
reği olduğunu belirterek şöyle ko-
nuşmuştu:
“Bakın mesela şimdi ben yeni
bir görev zararını göze alarak
fındık alacağım. Fındık müstah-
silin elinde kalınca bunu medya
yazıyor. Biz şimdi zarar edeceği-
mizi bile bile fındık üreticisini
mağdur etmemek için alıyoruz.
Müstahsil oradaki alavereci dala-
varecilerin eline düşmüş, onlardan
faizle borç almış şimdi borcuna
karşılık 2 YTL’den fındığını ve-
riyor. Bu durumda görev zararı
olacaksa olacak.”
CHP Giresun Milletvekili Eşref
Karaibrahim hükümetin yaklaşan
yerel seçim öncesinde kendisine yö-
nelen tepkiyi kõrmanõn yollarõnõ ara-
dõğõnõ söyledi. TMO’nun seçim ön-
cesi iki kritik ay olan şubat ve mart
aylarõna verdiği randevularõ aralõk ve
ocak aylarõna çekmeye başladõğõnõ
ifade eden Karaibrahim, “Başba-
kan’ın sözleri doğruysa hükümet
bir seçim yatırımı daha yapacak”
dedi. Ziraat Mühendisleri Odasõ Baş-
kanõ Gökhan Günaydın da uygula-
maya tepkisini, “Üretici fındığını sa-
tamazken, bahçesini yakarken ha-
tırlanmayan sosyal devlet, yalnız-
ca seçim zamanlarında mı hatır-
lanıyor?” sözleriyle dile getirdi.
50 bin ton alacak...
TMO, 30 bin üreticinin 50 bin ton
fõndõğõnõ ocak ayõ içinde alacak. Bu
amaçla, 3 bin ton olan günlük alõm
kapasitesi ile depolama olanaklarõ
arttõrõldõ. Yetkililer, ofisin bu se-
zondaki alõmõnõn 370 bin tona ulaş-
masõnõn beklendiğini belirttiler. Ha-
len önceki yõllardaki alõmlarõ nede-
niyle depolarõnda 436 bin ton fõndõk
bulunan TMO’nun stoklarõnõn dö-
nem sonunda 650 bin tonu geçebi-
leceği ifade edildi. Alõmlarõnõ öne çe-
ken TMO, yerel seçim öncesinde pe-
rakende fõndõk fiyatlarõnõ da düşür-
dü. Ofis, daha önce 12 YTL olan 1
kilogramlõk vakumlu paketlerde am-
balajlõ kavrulmuş fõndõğõn fiyatõnõ,
bugünden itibaren 8 YTL’ye indir-
di. Ayrõca 500 gramlõk ve 250 gram-
lõk paketler halinde de kavrulmuş fõn-
dõk satan TMO, özellikle 250 gram-
lõk paketlerle okul, vakõf, kurum ve
belediye kantinlerine girmeyi he-
defliyor.
Gökçek’in saadet zinciri
AKP’li başkanõn park, bahçe bakõmõ diye çõktõğõ ihalelerin yarõdan fazlasõ inşaat işi çõktõ.
İhaleyi alan belediye firmasõ 434 park, bahçeden 430’unun bakõmõnõ taşerona devretti
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Melih Gökçek’in başkan, olduğu
Ankara Anakent Belediyesi’nin 2004 yõlõ için ya-
põlan park, bahçe ve mezarlõklarõn bakõm ve onarõm
ihalesinin “rekabet şartları oluşturulamayarak”
belediye şirketi Anfa’ya verildiği ortaya çõktõ.
Kamu İhale Kurulu’nun “Ankara parkları, re-
füjleri, piknik alanları, mezarlıkları, bitkisel, ya-
pısal, tesisat, bakım ve onarım ihalesi” ile ilgili
25426 sayõ ve 7 Nisan 2004 tarihli Resmi Gazete’de
yer alan kurul kararõna göre süreç şöyle gelişti:
- Ezgi inşaat firmasõ, 27 Ocak 2004’te yapõlan iha-
leyle ilgili belediye ve Kamu İhale Kurumu’na iti-
raz etti. Belediye itirazõ kabul etmeyince Kamu İha-
le Kurulu 12 Şubat 2004’te ihaleyi durdurarak in-
celetti. Hazõrlanan Esas İnceleme Raporu’nda
“İhale işlemlerinin iptal edilmesine karar veril-
mesinin uygun olacağı” belirtildi.
- Dönemin Kamu İhale Kurulu ise, rapora karşõn
“Oyçokluğu ile şikâyet başvurusunun uygun bu-
lunmadığına” karar verdi.
- Bazõ kurul üyeleri şikâyetçiyi haklõ bularak, re-
kabet oluşmadõğõ için ihalenin iptal edilmesi gerektiği
görüşüyle “karşıoy” yazõsõ yazdõlar. Üyelerin
“karşıoy” yazõsõnda şu çarpõcõ tespitlere yer veril-
di: “İhalenin yaklaşık maliyetinin yüzde 31.3’lük
kısmı park-bahçe işleriyle hiçbir doğal bağı ol-
mayan ‘Bina inşaatõ’ işine aittir. Kalan 30.4 tril-
yonluk işin 10.9 trilyonluk bölümü, esas amaca
ilişkin olmayan ‘Beton asfalt yol temizliği’ ima-
latına ilişkindir. Doğal bağlantı olmayan bu iki
kalem işin yüzde 55.8’ini oluşturmaktadır. Bu tes-
pitimiz; idarenin ihaleye çıkardığı işin birtakım
ilave işlerle büyütüldüğünü, dolayısıyla ihaleye
iştirak şartlarının zorlaştırıldığını ve Kamu
İhale Yasası’nda tariflenen ‘rekabet’ ilkesinin ger-
çekleşmediğini ortaya koymaktadır. Nitekim
ihaleye sadece Anfa teklif vermiştir. Anfa’nın top-
lam 434 adet park-bahçe işinden, 430 adedini alt
yükleniciye yaptırtmayı planladığını idareye
teklif etmesi, ihalenin park-bahçe bazında bö-
lünebileceğini ve maliyetlerin düşmesi sonucu ya-
pılacak ihalelere birden fazla katılımcının tek-
lif verebileceğini göstermektedir.”
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin randevu alõm sistemi nedeniyle önceki yõl 5.15 YTL’den aldõğõ
fõndõğõn fiyatõnõn 2 YTL’ye kadar düşmesine neden olan hükümet, yaklaşan seçimlerle birlikte
üreticinin tepkisini yumuşatmanõn yollarõnõ arõyor. Hükümet, TMO’nun görev zararlarõnõ da
göze alarak fõndõk alõmlarõnõ hõzlandõrmaya hazõrlanõyor. Ziraat Mühendisleri Odasõ Başkanõ
Gökhan Günaydõn, “Üretici fõndõğõnõ satamazken, bahçesini yakarken hatõrlanmayan sosyal
devlet, yalnõzca seçim zamanlarõnda mõ hatõrlanõyor?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Vekiller
bayram tatiline
erken başladõ
TBMM Genel Kurulu, dün ye-
terli çoğunluğu sağlayamadığı
için toplanamadı. TBMM Baş-
kanvekili Güldal Mumcu saat
14’te açılan Genel Kurul’da
yoklama yaptırdı. Yoklamada
yeterli çoğunluğun bulunama-
ması üzerine Mumcu birleşimi
kapattı. Bu arada Genel Ku-
rul’da milletvekillerinin 8 Ara-
lık Pazartesi günü başlayacak
olan Kurban Bayramı nede-
niyle birbirlerini kutladıkları
görüldü. (Fotoğraf: AA)
GÜL 2 HAFTA UÇAĞA BİNEMEYECEK
Diyarbakır
gezisine
‘kulak’ engeli
ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet)
- Kurban Bayramõ’nõn ilk gününü Diyarba-
kõr’da geçirmeyi planlayan Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, son anda bu düşüncesinden
vazgeçti. Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Merkezi,
gezinin, Gül’ün kulağõndaki rahatsõzlõğõn yi-
nelenmesi ve 15 günlük tedaviye başlanmasõ
nedeniyle ertelendiğini açõkladõ. Cumhur-
başkanlõğõ Basõn Merkezi’nden yapõlan yazõ-
lõ açõklamada, Gül’ün, 2006 yõlõ Mart ayõnda
Tunus seyahati sõrasõnda bir kulak rahatsõzlõ-
ğõ geçirdiği ve tedavi gördüğü anõmsatõldõ.
Gül’ün bu rahatsõzlõğõnõn tekrarlamasõ üzeri-
ne doktorlarõnõn 15 gün sürecek bir tedaviye
başladõğõ ve bu süre içerisinde uçağa binme-
mesini istediği belirtilen açõklamada, “Bu
nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız, çok is-
temelerine rağmen, Kurban Bayramı’nda
Diyarbakır’a yapmayı düşündükleri seya-
hati ertelemek durumunda kalmışlardır”
denildi.
Baydemir’den geçmiş olsun
Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ
Osman Baydemir, Gül’ün ertelenen Diyar-
bakõr seyahati ile ilgili, “Cumhurbaşkanı
geldiğinde misafirperver Diyarbakır halkı
kendisini ağırlayacaktır” dedi. Gazetecile-
rin sorularõnõ yanõtlayan Baydemir, Gül’e
“Geçmiş olsun” dileğinde bulundu. Gül’ün
ziyaretinin kendileri için önem taşõdõğõnõ ifa-
de eden Baydemir, şöyle konuştu: “Barış
çabası için mutlaka Diyarbakır’da olmak
gerekmiyor. Biz Diyarbakır halkı yediden
yetmişe bir kez daha bayramda, bayram
namazında ellerimizi gökyüzüne kaldırıp
Rabbimizden barış temennisinde buluna-
cağız. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız da
Ankara’dan bu duaya iştirak edebilir.”
BERAAT KARARI BOZULMUŞTU
Uzanlar’a
‘yakalama’
emri çıktı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İmar Ban-
kasõ ile ilgili kararlar hakkõnda e-posta yoluyla
haberleştikleri iddiasõyla eski BDDK üyesi Ke-
mal Çevik ve eski Uzan Grubu yöneticisi Enis
Zaimoğlu ile birlikte yargõlanan Hakan Uzan ile
Kemal Uzan’õn, mahkemede ifade vermek üzere
yakalanmalarõ için karar çõkartõldõ. Ankara 7. As-
liye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanõn dünkü
duruşmasõna, sanõk Kemal Çevik’in avukatõ Can-
sel Ersoy, sanõk Enis Zaimoğlu’nun avukatõ Saa-
dettin Sürmen ve sanõk Hakan Uzan’õn avukatõ
Halil Şahin Dost katõldõ. Yargõç Tayyar Köksal,
sanõklar Kemal Uzan ve Hakan Uzan’õn adresle-
rinin bulunamadõğõna ilişkin müzekkere cevapla-
rõnõn mahkemeye ulaştõğõnõ söyledi. Hakan
Uzan’õn avukatõ Halil Şahin Dost, bu aşamada bir
diyeceklerinin bulunmadõğõnõ belirterek, daha ön-
ceki beyanlarõnõ tekrar ettiklerini söyledi. Avukat
Cansel Ersoy ise dava dosyasõnõn ayrõlmasõna yö-
nelik önceki taleplerini tekrarladõklarõnõ kaydetti.
Avukat Saadettin Sürmen de dava dosyasõnõn ay-
rõlmasõna ilişkin taleplerini tekrar ettiklerini be-
lirtti. Yargõç Köksal, dava dosyasõnõn kapsamõ ve
davanõn niteliğine göre dosyanõn ayrõlmasõna yer
olmadõğõna karar verdi. Sanõklar Kemal Uzan ve
Hakan Uzan’õn savunmalarõnõn alõnmasõ için bu
kişiler hakkõnda yakalama çõkarõlmasõna karar
veren Köksal, duruşmayõ erteledi.
Yargıtay’dan dönmüştü
Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi, eski
BDDK üyesi Kemal Çevik’in “görevi kötüye
kullanmak”, diğer sanõklar Kemal ve Hakan
Uzan ile Enis Zaimoğlu’nun da “görevi kötüye
kullanmaya iştirak” suçlarõndan beraatlerine ka-
rar vermişti. Yargõtay 4. Ceza Dairesi ise, “bazı
sanıkların sorgusu yapılmadan kanıt takdiri
suretiyle beraat kararı verilemeyeceği” gerek-
çesiyle söz konusu mahkeme kararõnõ bozmuştu.
KİTABEVİ BOMBALANMIŞTI
Seferi Yõlmaz,
suçu övmekten
1 yõl ceza aldõ
YUSUF ZİYA
CANSEVER
VAN - Hakkâri’nin
Şemdinli ilçesindeki
Umut Kitabevi’nin sa-
hibi Seferi Yılmaz,
“suç ve suçluyu öv-
mek” suçundan 1 yõl
hapse çarptõrõldõ.
Yõlmaz’õn, “suç ve
suçluyu övmek”, “terör
örgütü üyesi olmak”
ile “halkı kin ve düş-
manlığa tahrik etmek”
suçundan yargõlandõğõ
davaya Van 4. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nde de-
vam edildi. Mahkeme
heyeti Yõlmaz’õn, “te-
rör örgütü üyesi ol-
mak” ve “halkı kin ve
düşmanlığa tahrik et-
mek” suçlarõndan be-
raatõna, “suç ve suçluyu
övmek”suçundan ise 1
yõl hapisle cezalandõrõl-
masõna temyiz yolu açõk
olmak üzere oybirliğiy-
le karar verdi.
Hakkâri’nin Şemdinli
ilçesinde Seferi Yõl-
maz’õn sahibi olduğu
Umut Kitabevi 9 Kasõm
2005’te bombalanmõştõ.
Saldõrõ sonrasõnda 2 ast-
subay ve 1 PKK itirafçõ-
sõnõn yargõlandõğõ Şem-
dinli davasõ esnasõnda
Yõlmaz hakkõnda Van
Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’nca 4 ayrõ suçtan da-
va açõlmõştõ. Yõlmaz, söz
konusu suçlardan 20 Ha-
ziran 2006’da Van Nö-
betçi Ağõr Ceza Mahke-
mesi’nce tutuklanmõş, 6
ay cezaevinde yattõktan
sonra 7 Mayõs 2007’de
tutuksuz yargõlanmak
üzere serbest bõrakõl-
mõştõ.