Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMY
B
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2008 PERŞEMBE
6 HABERLER
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
CHP, Çarşaf, Ve..
Baykal’ın “çarşaflı” veya başı örtülü, tür-
banlı kadınları gösteri halinde partiye üye kay-
detmesine eleştiriler berdevam! Şüphesiz tar-
tışılacak konu. Bunca kamplaşan Türkiye’de, ba-
zı kesimlerin böyle bir gelişmeye itirazlarını
sürdürmesini anlıyorum. En önemli itiraz da şüp-
hesiz, türban simgesinin, AKP’nin kadınları
toplumsal olarak türbanlama politikalarının bir
parçası olması... Ancak itirazlar aşılır, türbanın
bir alet olmasından çıkmasına da hizmet ede-
bilir, CHP’nin yaklaşımı...
Baykal’ın başı örtülü veya türbanlı kadınlara
bu açılımı politik olarak doğrudur. Dinlerin ta-
mamen erkeklerce yorumlandığı ve kadınlara da-
yatıldığı, dinci erkek çıkarları ve egemenliğinin
korunduğu (Bkn: Türban: Kadın Sorunu mu, Er-
kek Sorunu mu, Cumhuriyet Kitapları) bir
toplumsal alanda, kadınların üzerindeki baskı
katmerlidir.
Kadınlar toplumun iki kat ezileni, sömürü-
lenidir. En çok isyan etme hakkına sahip
olan, en çok isyan etmesi gereken toplum ke-
simidir!
Bu nedenle, kadınların (türbanlı türbansız!) si-
yasi olarak en çok aktif olması gereken örgüt,
sol ve sola yakın olandır.
Sol, özgürlükçü olması gereken yapısı gere-
ği, kadınlara birey-yurttaş olmanın yolunu açar,
yani açması gerekir!
Kadınların hepsinin potansiyel olarak solcu ol-
duğunu kabul ederim! Sorun, farkındalık oluş-
mamasında, kadınların kendileri için sınıf oldukları
bilincinin, emekleme aşamasında olmalarında!
Tutucu, tutuculuğu kadim gelenek ve dog-
malarla katmerleştiren AKP ve benzeri partilerde
kadınların ne işi var?
Olaya bu açıdan bakıldığında, türban, çarşaf
gibi sorunların nihai çözümünün adresi de sol
örgütlenmelerdir! CHP’nin buna sahip çıkması
da çok doğaldır!
Fakat, sanırım Baykal’ın bu açılımına ana iti-
raz, Baykal’ın oy tıkanmasındaki çözümü, sağ-
cı siyasetçileri vitrine koyan anlayışlara sarıl-
masınadır! Baykal, şüphesiz ki “soluna” da
bakıyor! DSP ile ittifak, Karayalçın’la anlaşma
vb. Fakat esas çizdiği manzara, merkez parti ko-
numu: “Sağa da açığım, sola da!”
“Türbanlı kadın üyeler” konusunu ayırarak,
eleştirilecek olan bu tutumu öne çıkarmak ge-
rekir! Bazılarımız “yanlış denizlerde” kulaç atı-
yor!
Çok bilinen bir politik kuralı anımsayalım: Bir
sol parti “sağa açılarak” oy toplayamaz! (CHP
vitrinine konan pek çok sağcı politikacı, güçlü
oldukları yerel illerden seçilemedi!)
CHP gibi, gücünü geçmişinden alan bir par-
ti hem sağ hem sol diyerek de, bugünkü Türkiye
koşullarında yüzde 20’leri aşan düzene muha-
lif oyları toplayamaz... Ama bunun tersi biraz
doğrudur: Bir sağ parti, merkez ve solun kıyı-
sında duran oylardan pay alabilir (Özal vb.)...
CHP liderliğinin yapması gereken, sağcı po-
litikaların Türkiye’yi çıkmazlar içine (dinin alet edil-
mesi, ekonomik çökmeler, geri kalmışlıklar,
yoksulluk, vurgun, hırsızlık, eşitsizlik, eğitimde ge-
rilik vb.) soktuğunu göstermek ve sol, özgür-
lükçü, şeffaf, katılımcı, daha eşitlikçi ve de-
mokrasiyi özüyle benimseyen politikaların Tür-
kiye’yi bu badireden kurtarabileceğini ortaya
koymaktır!
Ve ciddi ve gerçekçi çözümler üretebilmek-
tir. (CHP’nin her telden çalan ve herkesi avla-
maya yönelik seçim programının içi boştur!)
CHP, bugün iktidar olsa, neyi ve kimlerle ya-
pabileceği konusunda, bir kapasiteye sahip de-
ğildir; sanırım AKP kadar bile bir “ekonomik ba-
şarı” sağlayamaz! İktidarı bırakır gider, demek
istemiyorum!?
Seçmen kalıp, katı değil. 20 yıllık geçmişe ba-
karsanız, kimleri iktidara getirdiğini, kimleri ko-
valadığını ve çökerttiğini çok iyi görürsünüz!
Yeter ki, gerçek iyinin, gerçek güzelin,
gerçek umudun ve gerçek başarının kokusunu
alsın!
——————————————
Okur Notu: Abdullah Ergüden: “CHP, Çarşaf,
Kürtler” köşe yazınızda doğrusunu yazdınız.
CHP’yi eleştiren “solculara” anımsatırım: Lenin’e
“Bir papaz partinize üye olabilir mi” diye sorar-
lar. Yanıtı: “Partimizin programına sadık kaldık-
ça tabii olur. Kilisede dini görevini de yapabilir.
Kilise dışında da parti programına aykırı davra-
namaz.”
DenizFenerigerekçelikararõnda,sahteciliktençiftemuhasebeleştirmeyekadar7ayrõsuçlamayeraldõ
MASAK’tanzorakiincelemeCHP Grup Başkanvekili
Kemal Kõlõçdaroğlu,
Türkiye’deki savcõlarõn
Almanya’ya gönderilmesi
gerektiğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’nõn talimatõ üzerine Mali Suç-
larõ Araştõrma Kurulu Başkanlõğõ
(MASAK), Almanya’daki Deniz
Feneri vurgununda “asıl fail” ola-
rak gösterilen RTÜK Başkanõ Za-
hid Akman’õn da aralarõnda bu-
lunduğu 6 kişinin servetini incele-
meye aldõ. CHP Grup Başkanveki-
li Kemal Kılıçdaroğlu, Türki-
ye’deki savcõlarõn Almanya’ya gön-
derilmesi gerektiğini vurgulayarak,
“Türkiye’de delillerin büyük öl-
çüde karartıldığı kanısındayım”
dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
Alman mahkemesinin Deniz Fene-
ri yolsuzluğunun “asıl faillerinin”
Türkiye’de olduğu yönündeki gö-
rüşü üzerine 6 Ekim’de Adalet Ba-
kanlõğõ kanalõyla Almanya’dan dos-
yayõ istemişti. Aradan geçen 1.5 ay-
lõk süre boyunca dosya gelmedi. Bu
süre boyunca da başsavcõlõk dosyayõ
bekleme kararõ alõrken somut adõm
atmadõ.
Alman mahkemesinin gerekçeli
kararõnõ tamamlamasõnõn ardõndan
vurgunun Türkiye ayağõnõ yürüten
savcõ Nadi Türkaslan, MASAK’a
yazõ yazarak, soruşturmada adlarõ
geçen RTÜK Başkanõ Zahid Ak-
man, Kanal 7 Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Zekeriya Karaman, kanalõn
yönetim kurulu üyeleri İsmail Ka-
rahan, Mustafa Çelik ve şirket or-
tağõ Harun Kapuyoldaş ile Al-
manya’daki Deniz Feneri Derneği
yöneticisi Mehmet Gürhan’õn ki-
şisel mal varlõklarõ ile bu kişilerin
varsa ortağõ olduklarõ şirketlerin
mal varlõklarõnõn incelenmesini is-
tedi. Başsavcõlõğõn talimatõ ile ha-
rekete geçen MASAK, bu kişilerin,
kişisel mal varlõklarõ ile ortağõ ol-
duğu şirketlerin mal varlõklarõnõ in-
celemeye aldõ. İnceleme kapsa-
mõnda, yasal olmayan yollardan
para girişi olup olmadõğõ ile kara pa-
ra aklanõp aklanmadõğõ araştõrõlacak.
MASAK, elde ettiği bulgularõ baş-
savcõlõğa sunacak.
CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kõlõçdaroğlu, Türkiye’de soruştur-
mayõ yürüten savcõlarõn Alman-
ya’ya gönderilmesi gerektiğine işa-
ret ederek, “Oradaki savcılarla
bir araya gelmeliler. Yüz yüze bil-
gi paylaşımı mutlaka yapılmalıdır.
Bu yapılmadığı takdirde olayın
vahameti yeterli ölçüde Türk yar-
gısına intikal etmeyecektir” dedi.
CHP’li Kõlõçdaroğlu, Sermaye Pi-
yasasõ Kurulu Başkanõ Turan Erol
tarafõndan “hasıraltı edilen” dos-
yanõn da yargõya taşõnmasõ zorun-
luluğu bulunduğunu kaydederek
şunlarõ söyledi:
“Çünkü o dosyada Kanal 7’nin
gerçek yüzü gösteriliyor. Alman-
ya’daki, Bahreyn’deki banka he-
sapları var o raporda. Savcılığa
Zekeriya Karaman, İsmail Ka-
rahan ve Mustafa Çelik hakkın-
da suç duyurusunda bulunulma-
sı isteniyor. Bu kişiler Deniz Fe-
neri davasının Türkiye’deki asıl
failleri olarak tanımlanmıştı. Sav-
cıları Almanya’ya göndermeyen
Adalet Bakanı, görevini iyi yap-
mamış olur. RTÜK Başkanı Za-
hid Akman hakkında defalarca
görevinden ayrılması gerektiği
söylendi. Bunu toplumun tüm
duyarlı kesimleri dile getirdi, yal-
nızca siyasetçiler değil. TBMM
Başkanı da söyledi. Parlamento-
nun seçtiği bir kişi hakkında
TBMM Başkanı görevden ayrıl-
masını istiyor. Ama o kişi göre-
vinde kalmayı sürdürüyor. Bu
doğru değil. Endişem şu; Türki-
ye’deki Deniz Feneri davasının
sağlıklı bir yargılama süreci ol-
mayacaktır. Çünkü delillerin bü-
yük ölçüde karartıldığı kanısın-
dayım.”
DenizFenerifaaliyetlerinisürdürüyor
MAHMUT LICALI
ANKARA - Frankfurt Mahkemesi’nin
gerekçeli kararõnda Almanya’da yapõlan
yolsuzluklarõn Türkiye ile bağlantõlõ olduğu
belirtilmesine karşõn Deniz Feneri Derneği,
yurttaşlardan her ortamda para toplamayõ
sürdürüyor. “Kurban 2008” diye bir
kampanya başlatan derneğin faaliyetlerine
yürütülen soruşturma ve iddialara karşõn
hiçbir kõsõtlama getirilmedi. Kurban
Bayramõ’nõ fõrsat bilen dernek, yurttaşlarõn
manevi duygularõndan faydalanarak bağõş adõ
altõnda para toplama faaliyetlerini arttõrmak
için pek çok yolu denemeye başladõ. Gazete
ilanlarõ, televizyon reklamlarõnõn yanõ sõra
kentlerin işlek noktalarõna açõlan prefabrik
“Tanıtım ve Bağış Bürosu”nda faaliyetleri
hakkõnda bilgi veren dernek, yurttaşlardan
kurban bağõş bedeli altõnda 220 YTL para
topluyor.
Dernek bu amaçla Batõkent’in en büyük
alõşveriş merkezlerinden biri olan GİMSA’nõn
önüne prefabrik büro kurdu. Büronun dõş
cephesinde derneğin Ankara şubesinin ve
çağrõ merkezinin telefonlarõnõn yanõ sõra,
derneğin logosu ve bağõş yapmaya çağõran
afişler yer alõyor. Dernek, semtlerin yanõ sõra
Kõzõlay Metro İstasyonu’na kurduğu standla
da yurttaşlardan bağõş topluyor.
Deniz Feneri Derneği, tüm yurtta sürdürdüğü
faaliyetleri kapsamõnda kurban bağõşõnõn yanõ
sõra bayramlõk bedeli olarak 50 YTL, bayram
harçlõğõ bedeli olarak 50 YTL, çocuk kolisi
bedeli olarak 10 YTL tutarõnda paralar
toplamayõ sürdürüyor.
Deniz Feneri Derneği bağõş topalamak için
arama motoru olan google ile sponsorluk
anlaşmasõ da yaptõ. Google, anlaşma gereği
derneğin duyurularõna kendisiyle reklam
anlaşmasõ yapan pek çok internet sitesinde de
yer veriyor.
YOLSUZLUK AZALMADI ARTTI
Seçime yatırım
2.6 milyar YTL
Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma
Fonu’nun son 6 yõllõk verileri, hükümetin her
yõl yaklaşõk 7.5 milyon kişiye giyecek,
yiyecek ve yakacak dağõttõğõnõ ortaya koydu.
EMİNE KAPLAN
ANKARA - AKP hü-
kümeti, yerel seçimler-
de oyunu arttõrabilmek
için başvurduğu kömür
ve gõda yardõmõna hõz
verirken Sosyal Yar-
dõmlaşma ve Dayanõş-
ma Fonu’nun son 6 yõl-
lõk verileri, hükümetin
her yõl yaklaşõk 7.5 mil-
yon kişiye giyecek, yi-
yecek ve yakacak başta
olmak üzere 2.6 milyar
YTL yardõmda bulun-
duğunu ortaya koydu.
Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn “yoksullukla
mücadele için yola çık-
tık” söylemine karşõn
yardõm alan kişi sayõsõ-
nõn her gün artmasõ,
yoksulluğun azalmadõ-
ğõnõ gözler önüne serdi.
Özellikle yakacak yar-
dõmõ yapõlan kişi sayõ-
sõnõn 2003 yõlõnda 434
bin iken 2008 yõlõna ge-
lindiğinde 1 milyonu
aşmasõ dikkat çekti.
Soru önergesine
yanıt
Başbakan Yardõmcõsõ
Hayati Yazıcı’nõn,
MHP’li Emin Haluk
Ayhan’õn Sosyal Yar-
dõmlaşma ve Dayanõş-
ma Fonu’ndan 2002-
2008 yõllarõ arasõnda
kaç kişiye hangi mik-
tarlarda yardõm yapõl-
dõğõna ilişkin soru öner-
gesine verdiği yanõt,
AKP hükümetinin seçi-
me dönük yardõm poli-
tikasõnõ gözler önüne
serdi.
15 kalem yardım
Fondan, 2003-2008
yõllarõ arasõnda her yõl
yaklaşõk 7.5 milyon ki-
şi olmak üzere 2.6 mil-
yar YTL’lik yiyecek,
giyecek, yakacak, ba-
rõnma, afet, eğitim, sağ-
lõk ve geçim yardõmõ
olmak üzere 15 kalem-
de yardõm yapõldõ.
Fondan yapõlan yar-
dõmõn 369 milyon
YTL’sini yiyecek, 216
milyon YTL’sini giye-
cek ve 253 milyon
YTL’sini de yakacak
yardõmlarõ oluşturdu.
Yardõm kalemlerinde
yardõm yapõlan kişi sa-
yõsõnõn yõllara göre iniş-
li çõkõşlõ bir grafik iz-
lerken yakacak yardõm-
larõnda her yõl kişi sa-
yõsõnõn artmasõ dikkat
çekti.
2003 yõlõnda 474 bin
846 kişiye 17 milyon 69
bin YTL’lik yakacak
yardõmõ yapõlõrken bu
izleyen yõllarda 1 mil-
yonu aştõ. 2004 yõlõnda
773 bin kişiye 16 mil-
yon 430 YTL’lik ya-
kacak yardõmõ yapõlõr-
ken 2005 yõlõnda 1 mil-
yon 3 bin 198 kişiye 38
milyon 682 bin YTL;
2006 yõlõnda 1 milyon
98 bin 480 kişiye 89
milyon 581 bin YTL;
2007 yõlõnda 1 milyon
87 bin 292 kişiye 76
milyon 772 bin YTL;
2008 yõlõnõn ilk 5 ayõn-
da 272 bin 943 kişiye 14
milyon 533 bin YTL’lik
yakacak yardõmõ yapõl-
dõ.
Varoşların gündemi kömür
Seçim öncesi kömür yardımı alan varoşlardaki yurttaşlar paranın AKP’den çıktığını düşünüyor.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Başbakanlõk’õn
yaklaşan yerel seçimler öncesi
her hafta sonu yüzlerce ton be-
dava kömür dağõttõğõ varoşlardaki
yurttaşlar, kömürlerin parasõnõn
AKP’den çõktõğõnõ düşünüyor.
AKP’ye oy verdiğini açõk açõk
beyan eden yurttaşlar bedava
kömürleri kapõlarõnõn önünde is-
tiflerken başka partilere oy veren
bazõ ailelere “bedava kömür pi-
yangosu” çõkmamasõ dikkat çe-
kiyor.
Ankara Valiliği aracõlõğõyla
hafta sonu TIR’larla 400 ton
kömürün dağõtõldõğõ Dikmen’de
bulunan gecekondular, Türkiye
fotoğrafõnõ da yansõtõyor. Yõl-
lardõr bölgede yaşayan Ahmet
Yalçın, “Bedava kömür size de
geldi mi” sorusuna sinirleniyor.
Yalçõn, “İstemem onların kö-
mürünü de yardımını da. Be-
nim durumum yerinde” di-
yor. AKP iktidarõnõn oy avcõlõğõ
için kömür dağõttõğõnõ düşünüyor.
Hatice Başaran, bedava kö-
mür için başvuru yaptõklarõnõ
ancak eşinin sigortalõ olmasõ ne-
deniyle kömür alamadõklarõn-
dan yakõnõyor. Başaran, “Muh-
tara da başvurduk. Ama bizim
oy vermediğimizi biliyorlar.
Bundan sonra da AKP’ye oy
vermeyeceğiz” diyor. Fatma
Çelik de konu bazõ yurttaşlarõn
neden bedava kömür alamadõğõ
noktasõna gelince isyan ediyor:
“Ben belediyeye başvuru
yaptım ama vermediler. Eşim
şoför, nakliyeci. Aylık gelirimiz
750 YTL. Bunu da bildirdim,
oğlum asker dedim. AKP’ye oy
verdim ama bir daha verme-
yeceğim.”
Kömürü kapõsõna getirilen
yurttaşlar da bu kömürlerin AKP
tarafõndan dağõtõldõğõnõ düşünü-
yor. Bunlardan ilk örnek Seba-
hat Taşçı, “Biz elimizi vicda-
nımıza koyarsak AKP’ye oy
vereceğiz. Çünkü başka getiren
yok” diyor. “O kömürlerin pa-
rası AKP’nin değil, devletin
kasasından çıkıyor” dememiz
üzerine de “Biz Tayyip dağıtı-
yor diye biliyoruz, öyle görü-
yoruz. Allah ondan razı ol-
sun” yanõtõnõ veriyor.
Seytan Yağcı da hem bedava
kömür uygulamasõndan yarar-
landõğõnõ hem de belediyenin
yardõm kolilerinden aldõğõnõ söy-
lüyor.
(Fotoğraf:NECATİSAVAŞ)
YÜKSEKMAHKEME
Kadın işçi
lehine
karar
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anaya-
sa Mahkemesi, kadõn iş-
çinin evlendiği tarihten
itibaren 1 yõl içerisinde
hizmet akdini sona er-
dirmesi durumunda kõ-
dem tazminatõna hak ka-
zanmasõnõn, kadõnõn top-
lum ve aile yaşamõnda
üstlendiği sorumluluk,
görev ve paylaşõm gibi
toplumsal gerçekler ne-
deniyle anayasanõn eşitlik
ilkesine aykõrõlõk oluş-
turmadõğõnõ bildirdi.
İzmir’de evlenme ne-
deniyle iş akdini feshe-
derek işten ayrõlan bir
kadõn işçi, kõdem tazmi-
natõ istemiyle İzmir 6. İş
Mahkemesi’ne dava aç-
mõştõ.
Mahkeme de söz ko-
nusu kuralõn kadõn ve er-
kek işçiler arasõnda ayrõ-
ma neden olduğu savõ ve
anayasaya aykõrõ olduğu
kanõsõyla, iptali için Ana-
yasa Mahkemesi’ne baş-
vurmuştu.
Başvuruyu esastan in-
celeyerek karara bağlayan
Yüksek Mahkeme, itiraz
konusu kuralda, kadõn iş-
çinin evlendiği tarihten
itibaren bir yõl içerisinde
kendi isteği ile hizmet
akdini sona erdirmesi ha-
linde kõdem tazminatõna
hak kazanacağõnõn ön-
görüldüğünü belirtti.
Sosyalist Parti programõnõ açõkladõ
Türk siyasi tarihinde 61. siyasi
parti olarak yerini alan İşçi-
lerin Sosyalist Partisi (Sosya-
list Parti) Genel Başkanı Se-
vim Belli’lirle parti programı
olarak “sosyalistleri bir araya
toplayıp emperyalizme karşı
mücadele etmek” olarak be-
lirdiklerini açıkladı. Sevim
Belli, programları arasında
kadına karşı her türlü baskı,
şiddet ve ayrımcılığa karşı
mücadelenin de yer aldığını
söyledi. Belli, partisinin Tak-
sim’deki İstanbul İl Başkan-
lığı’nda düzenlediği basın top-
lantısında partinin kuruluş
aşamasının dünyanın birçok
ülkesinde egemen olan kapi-
talist sistemin çöktüğü bir dö-
neme denk geldiğini belirtti.
(Fotoğraf: ALİ AÇAR)
obursali@cumhuriyet.com.tr