25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 26 KASIM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Çarşafın Arkasından Gelen Dalga Erdoğan, CHP’nin İstanbul’da yeni üyeler için dü- zenlediği törende öne çıkan çarşaflı kadınlar ile ilgi- li tartışmalara uzak kalmadı. Dün ayağının tozu ile par- tisinin Meclis Grubu kürsüsünde yaptığı konuşmada, olayı “değişim” olarak niteledi ve “Bu değişimin ar- kasında olumlu umutlar taşıyorum. Arkasının gelmesini bekliyoruz, Sayın Genel Başkan dik dur- malı” dedi. AKP Genel Başkanı’nın bekleyişine yanıt, dünkü Hürriyet’te Okan Konuralp imzalı bir haberde uç gös- termiş gibiydi. Konuralp, “CHP’nin, çarşaflı kadın- ların partiye katılım açılımının ardından AKP’den rahatsız cemaatler açılımını da hayata geçirme ka- rarı aldığını” yazıyordu. Habere göre, “CHP Genel Merkezi, seçimler ön- cesinde İl teşkilatları, partinin temel ilkelerinden taviz vermemek koşulu ile, yerel düzeyde güçlü İslami ce- maatlerle gerektiğinde işbirliğine gidebilir” tartışma- sını açmıştı. Çok partili yaşama geçtikten sonra, önce DP’de Nakşibendiliği ve Nurculuğu göz ardı etmeyen bir yaklaşımın başladığı, Menderes’in desteğini alan bu politikaya Bayar’ın karşı çıktığı biliniyor. Benzer bir ilgi, Adalet Partisi’nde de görülmüş, dö- nemin muhalefet lideri CHP Genel Başkanı İsmet İnö- nü Başbakan Demirel’i, “bir ayağı Konya Müftü- sü’nde” olmakla suçlamıştı. Hepsi de tarikatlara dayanıyordu Selamet, Milli Selamet, Refah ve Fazilet Parti- leri ile hem nakşi hem de nur cemaatlerinin politikadaki etkilerinin nasıl arttığı, AKP’nin kuruluşunda ise özellikle Nakşiliğin ne kadar ağırlık kazandığı bilini- yor. 12 Eylül rejiminin gözbebeği olarak politika vitrini- ne çıkartılan Turgut Özal’lı Anavatan Partisi de Nak- şileri Meclis’ten bürokrasiye kadar en önemli yerle- re taşıdı. Erdoğan, Gül ve Arınç’lı AKP, nakşiliğin günümüz politikasındaki üçlüsü olarak biliniyor. Bu sıkı bağ, öyle anlaşılıyor ki, ardı ardına seçim ye- nilgisi alan kimi CHP teşkilatını da tedirgin ederek “ön araştırmalara” sevk etmiş. O araştırmaların sonunda da, “Süleymancı, Kadiri, Melami, Halveti, Şabani geleneğine bağlı bazı yerel cemaatlerin” AKP ile son dönemlerde artan yolsuzluk iddialarından rahatsız oldukları öğrenilmiş. CHP’nin yeni açılımının altında yatan, partisine ye- ni bir yüz vermeğe kararlı olduğu görülen İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in deyimi ile bu cemaatlerin sı- ğınmak için aradığı limanmış! Bu nasıl soru Tekin’in “O liman niçin CHP olmasın” sorusunun Erdoğan’ı nasıl mutlu ettiğini tahmin edebiliyor mu- sunuz? Tarikatların en irisinin AKP’nin gövdesinde yer al- masını meşru ve doğal karşılayacak bir CHP içindir ki, Başbakan dünkü konuşmasında “bu duruş böy- le devam ederse pek çok sorun çözülür” diyen bir umut meşalesi yakıyordu. Ben Melami hırkasını.. Herhangi bir tarikatı gönlünde taşıyan her vatandaşın dilediği siyasi partide yer almasına hiç kimsenin bir di- yeceği olmamalı. Ama cemaatçiliği o parti ya da der- neğin bünyesine taşıyarak kullanmanın neden olacağı sakıncaları da unutmamalıyız. Kendi hizipleri yetmezmiş gibi CHP şimdi bir de tarikat ve cemaatlerin güç gös- terilerine minder yapılmak isteniyor! Ve tüm bu gelişmeler laiklik ilkesinin etrafı çevrile- rek yapılıyor. 70’li yıllarda Kadıköy’de parti çalışmaları yaparken İçerenköy’de bir kahvede güler yüzü ile belleğimde yer eden bir üyemiz ile tanışmıştım. Arkadaşlarım ku- lağıma yörenin bu çok sevilen sakininin Melami ta- rikatında önemli yeri olduğunu söylediler. Kendisinden söz edilmesinden sıkıldığı anlaşılan o saygın kişi, arkadaşlarıma döndü ve Nesimi’nin ün- lü dizesini tekrarladı. “Ben Melami hırkasını kendim giydim. Kime ne?” CHP, inançları şu ya da bu din, mezhep, dahası ta- rikata bağlı olan yurttaşlar ile yeni tanışmayacak ki, İstanbul İl Başkanı medya gündemine gelmek ama- cı ile 80 yıllık partisine yeni donlar biçmekten geri kal- mamak için çaba gösteriyor! Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net İHD’nin ‘mahkûma damga’ tepkisi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Karataş Ka- palõ Kadõn Cezaevi’nde mahkûmlarõn koluna, “Tek bayrak, tek dil, tek vatan” yazõlõ damga vurulduğunu savlayan İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Adana Şube Başkanõ Ethem Açõkalõn, cezaevi yönetiminin õrkçõ uygulamadan vazgeçmesi çağrõsõnõ yineledi. Açõka- lõn, cezaevi girişinde birçok tutuklunun zorla çõrõl- çõplak soyundurularak arandõğõnõ, tutuklularõn ko- ğuşlar arasõ görüşmesinin engellendiğini de söyledi. Rektör adayları gizlice araştırılıyor İstanbul Haber Servisi - Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanõ Tahsin Yeşildere, YÖK’ten İstanbul Üniversitesi’ne “gizli soruşturma” formu gönderildiğini ve bu form aracõlõğõyla rektör adayla- rõna ait bilgilerin kendilerinin haberi olmaksõzõn de- kanlar tarafõndan yazõlmasõnõn istendiğini açõkladõ. Yeşildere, YÖK ve Cumhurbaşkanlõğõ’na çağrõda bulunarak İstanbul Üniversitesi’ndeki seçim sonucu- na sadõk kalõnarak rektör atamasõ yapõlmasõnõ istedi. Telefonsuz ADLS geliyor İsbtanbul Haber Servisi - Türk Telekom İcra Kurulu Başkanõ (CEO) Paul Doany, abonelerinden gelen şikâyetleri dikkate aldõklarõnõ ve yakõn bir ta- rihte yalnõzca ADSL hizmeti almak isteyen kullanõ- cõlardan sabit telefon hattõ yükünün kaldõrõlacağõnõ açõkladõ. ADSL abonesi olmak için öncelikle tele- fon hattõna sahip olma koşulunun kaldõrõlmasõ için çalõşmalara başladõklarõnõ belirten Doany, “Çõplak ADSL” projesi üzerinde çalõştõklarõnõ söyledi. AKP yerli ‘yıldız’da karar kıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, kü- resel ekonomik kriz sürecinde dikkatleri iş dünya- sõndaki başarõlõ kadõnlara çekmek için, yarõn geniş katõlõmlõ bir toplantõya ev sahipliği yapacak. AKP, “İşte Kadõn” kurultayõna davet ettiği ünlü film yõldõ- zõ Angelina Jolie yerine yeni bir isimle anlaştõ. Ku- rultayõn konuk yõldõzõ Gülben Ergen olacak. Ergenekon sanõğõ Ergün Poyraz, Danõştay saldõrõsõnõn, AKP ve laik düzen karşõtlarõnõn çabalarõyla laik düzenin savunucularõnõn üzerine atõlmak istendiğini, Savcõ Öz’ün bu soruşturma için tayininin durdurulduğunu iddia etti ‘Savcõ Öz, özellikle seçildi’ HATİCE TUNCER / HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnõn 19. oturumunda savunmasõnõ tamamlayan tutuklu sanõk Ergün Poyraz, Danõştay saldõrõsõnõn, AKP ve laik düzen karşõtlarõnõn çabala- rõyla laik düzenin savunucularõnõn üzerine atõlmak is- tendiğini ileri sürerek, soruşturma savcõsõ Zekeriya Öz’ün İstanbul’dan başka bir yere gidecekken bu so- ruşturma için tayininin durdurulduğunu iddia etti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ce- zaevi içerisindeki duruşma salonunda görülen dava- ya dün devam edildi. Poyraz savunmasõnda, “Bu karşıdevrim itirafnamelerini okuyunca aklıma rövanş geliyor. İftiranameler adeta Ankara DGM’de Gülen aleyhine açılan davanın intikamı gibi” dedi. Gülen iddianamesinde, emniyetteki Fet- hullahçõ yapõlanmadan söz edildiğini, şimdi de TSK içinde yapõlandõğõ iftirasõ atõlan sözde Ergenekon ör- gütü iddiasõnda bulunulduğunu söyleyen Poyraz, “Gülen iddianamesi içinde yer alan polislerin de- vam ettiği ‘õşõk evleri’ burada yerini teğmenlerin gittiği ileri sürülen İşçi Partisi’nin ‘Karargâh Evle- ri’ne bırakmış” diye konuştu. Poyraz, Gülen’in üst düzey emniyetçiye cinler hakkõnda uzun bilgiler ver- diğini, cinlerin emniyet teşkilatõnõn da işine yaraya- bileceğini söylediğini iddia etti. Erdoğan soruşturmanın intikamını aldı Başbakan Tayyip Erdoğan’dan “bu davanın çakma savcısı” diye söz eden Poyraz, bu soruştur- manõn özünün iftira olduğunu savundu. “12 Hazi- ran 2007’de düğmeye basılarak Erdoğan ve çete- sinin bombaları sahneye konuldu” diyen Poyraz, Atatürk aleyhine konuşmalarõ ve İBB’deki yolsuz- luklarla ilgili belgeleri Ankara DGM Savcõsõ’na ver- diği için soruşturma başlatõldõğõnõ ileri sürerek, “Bu dava Erdoğan hakkındaki soruşturmanın rövan- şını Ergenekon iftiranameleri ile alma gayretleri- dir” dedi. Hilafetçi ve şeriatçõ Vakit gazetesinin, Ah- met Emin Yalman’õn öldürülmesi olayõnõ, Yal- man’õn gazetesi Vatan’a ‘reklam amaçlı’ diyerek yõkmaya çalõştõklarõnõ ifade eden Poyraz, “Bugün de Cumhuriyet gazetesinin kendi kendini bombala- dığını hiç utanmadan iddia etmiyorlar mı?” dedi. Öldürülen Dost tarikatõ lideri Binbaşõ İhsan Gü- ven’e ait bilgilerin bilgisayarõnda olduğunu kabul eden Poyraz, “İddianamede o belgelerin içeriği gizlenmiştir. Belge dedikleri Güven’in sağlığında devlet görevlilerine yazdığı mektuplardır. Bu mektuplar petrol, Türkiye’deki irticai faaliyetler hakkındaydı. Ölümünden sonra yakınında bulu- nan kişiler tarafından bana getirildi. Kaynağımı açıklayamam. Kitabımda yazdım” diye konuştu. Kitap yazmak için tutuklu sanõk Türk Ortodoks Kilisesi Basõn Sözcüsü Sevgi Erenerol’dan talimat aldõğõ yönündeki iddialarõ reddeden Poyraz, “Ben 16 kitabı olan bir yazarım. 2007’de Türkiye’de Or- han Pamuk ve Turgut Özakman’ın ardından en çok kazanan 3’üncü yazarım” dedi. ‘Can güvenliğim tehlikede’ Gözaltõna alõnmadan önce Erdoğan ve Abdullah Gül’ün önünü açan trafik kazalarõnõ araştõrdõğõnõ söyleyen Poyraz, 1971’den bu yana Erdoğan’a karşõ olan herkesin ya bir cinayete, ya bir trafik kazasõna uğradõğõnõ ya da hapishaneye gönderildiğini ileri sürdü. Mahkeme başkanõ, savcõlõk tarafõndan alõnan ek ifadesinde, “Papa’nın Türkiye’ye geldiği gün Emine Erdoğan’ın Kürşad Tüzmen’in evinde bir ki- şiyle görüştüğünü, bu kişinin kim olduğunu mah- kemede açıklayacağını” söylediğini anõmsatarak, “Burası mahkeme buyrun söyleyin” dedi. Poyraz, “Can güvenliğime dair endişelerim devam ettiği için açıklamayacağım” diye konuştu. Poyraz’õn çapraz sorgusunda, savcõ Nihat Taşkın İP’de bulunan belgelerde kendisinin yanõ sõra Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Levent Ersöz’ün de katõla- cağõ yemekten söz edildiğini anlatarak bu konuda ne diyeceğini sordu. Avukatõn “böyle soru sorulamaz” itirazõnõ Mahkeme Başkanõ Köksal Şengün “Yo- rum” diyerek kabul etti. Taşkõn’õn Atilla Uğur ve Ersöz’ü tanõyõp tanõmadõğõ sorusu üzerine Poyraz, “TSK’nin şerefli bir subayı olan Ersöz’le” subay- gazeteci ilişkisi içinde olduklarõn anlattõ. ‘Paşa ismi ver, davulla uğurlayalım’ Taşkõn’õn, savunmasõnda reddetmesine karşõn “Aksi ispat edilmediği sürece iddiaların geçerli” olduğunu söyleyerek “gizli askeri bilgileri nasıl el- de ettiği” sorusu tepki çekerken Poyraz “kesinlikle gizli askeri belge” bulundurmadõğõnõ ifade etti. “Te- rör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum, bununla ilgili soru sorun” diye sorulara tepki gösteren Poy- raz’a Taşkõn, üyesi olduğu Ayasofya Derneği’nde Sevgi Erenerol, Muammer Karabulut, Kemal Ke- rinçsiz ile ne gibi faaliyetlere katõldõğõnõ sordu. Poyraz “Ayasofya Müzesi’nin cami olmasını is- tediği için derneğe üye olduğu” anlattõ. Poyraz “Allah rızası için bir tane terör örgütü üyeliğine ilişkin soru sorun” dedi. Poyraz’õn avukatlarõndan Hasan Gürbüz de İstanbul Emniyeti’nde Poyraz’a “Paşa ismi ver seni buradan davul zurna ile uğur- layalım” şeklinde teklifte bulunulduğunu öne sürdü. Şengün “Avukatın yanında değil miydi” diye sor- du. Poyraz “Avukat gelmeden, özel olarak oda oda gezdirip mülakat diye bir şey yapıyorlar. O müla- katta” diye cevap verdi. Ergenekon brifingi verildi mi? Tutuklu sanõk Kemal Kerinçsiz, Ergenekon soruş- turmasõ başlamadan önce İstanbul Adliyesi’nde gö- rev yapan ağõr ceza mahkemesi başkanlarõ, üye yar- gõçlar ve İstanbul’daki emniyet müdürlerine, Ergene- kon örgütü hakkõnda brifing verilip verilmediğinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan sorulmasõnõ istedi. Başkan Şengün de kendi mahkemelerinin böy- le bir brifing almadõğõnõ belirtti. Mahkeme heyeti Fatih Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yazõ yazõlarak Tuncay Güney’in mülakatlarõnõn kayõtlõ olduğu ka- setlerin dijital ortamda örneğinin çõkarõlmasõnõ istedi. 29 Kasõm’da Ankara’dayõz İstanbul Haber Servisi - KESK, DİSK, TTB’nin de aralarõnda bulunduğu emek ör- gütleri, ekonomik krizle birlikte gerçekleşen zamlarõn geri alõnmasõ, işten çõkarmalarõn ya- saklanmasõ ve ekonomik krizin toplumsal krize dönüşmemesi için 29 Kasõm’da Anka- ra’da AKP’yi ‘uyarı mitingi’ düzenleyecek. Taksim Hill Otel’de gerçekleştirilen basõn açõklamasõnda konuşan KESK Başkanõ Sami Evren, Türkiye’nin ekonomik krizden ‘başı- nı kuma gömerek’ saklanabileceğini düşünen AKP’nin bir kez daha yanõldõğõnõ belirterek, “Hükümet şimdi IMF ile stand-by anlaşması yaparak bu yanılgısının üzerine mum dik- mek istemektedir. Bugüne kadar ‘iki yanlõşõn bir doğu etmeyeceğini’ anlamayan hükümet, ekonomik krizi, toplumsal bir trajediye dönüştürmek üzeredir’’ dedi. Krizde önce- liğin emekçi ve yoksul kesimlerin korunmasõ olduğunu kaydeden Evren özetle şöyle konuştu: “Zamların geri alınması, işten çıkart- maların yasaklanması, gerçek gelire daya- lı adil vergi sisteminin kurulması, kayıt dı- şı ve yasadışı ekonomik faaliyetlerin ön- lenmesi, yolsuzlukların önüne geçilmesi ekonomik krizin toplumsal trajediye dö- nüşmesini engelleyecektir. 29 Kasım’da yapacağımız eylem, emekçileri ve yoksulları görmezden gelen AKP’ye ilk ihtarımız ola- caktır. Eylemlerimiz büyüyerek artacaktır.” Zamlara, işsizliğe son DİSK Başkanõ Süleyman Çelebi, “Bu mi- tingde göstereceğimiz ortak tavırla, do- ğalgaza yapılan zamlara, işten atmalara son diyebiliriz. Neoliberalizme karşı emekten yana tavır alabiliriz. Emek sınıfı olarak, krizde bedel ödeyen değil bedel ödeten ta- raf olabiliriz” diye konuştu. ÖDP Genel Başkanõ ve milletvekili Ufuk Uras da, emekçileri krize sokanlarõ krize sokmak için alanlarda olacaklarõnõ söyledi. Emekçiler, toplumsal krize karşõ AKP’yi uyaracak YILDIZ’IN İDDİALARI Fırat: SESAR’a araştırma yaptırdık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon davasõ sanõğõ SESAR Başkanõ İsmail Yıldız’õn, AKP milletvekille- riyle ilgili olarak “fişleme” ola- rak nitelendirilen ve bilgisaya- rõndan çõkan notlarõn AKP yö- neticileri tarafõndan kendisine verildiğini söylemesi, AKP’de sõkõntõ yarattõ. Ergenekon davasõnda yargõ- lanan SESAR Başkanõ Yõldõz, şirketin bilgisayarõnda AKP milletvekilleriyle ilgili çõkan bilgilerin bir fişleme çalõşmasõ değil, bizzat AKP tarafõndan is- tenen bir araştõrma olduğunu belirtmişti. Yõldõz, “Benden yorum istemişlerdi. Ben de bunu yapıp parasını aldım. Faturasını da dosyada bula- caksınız” demişti. Yõldõz’õn avukatõ ise, tartõşmalarla ilgili olarak AKP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Bülent Gedikli’yi ad- res göstermişti. Gedikli’nin dün partisinin grup toplantõsõ önce- sinde gazetecilerin konuyla il- gili sorularõ üzerine, “Şimdilik bir değerlendirme yapmaya- cağım” demekle yetinmesi dik- kat çekti. Eski AKP Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Dengir Fırat, SESAR’a araştõrma yaptõrõldõ- ğõnõ, bu şirket tarafõndan yapõ- lan bir araştõrmayõ da değerlen- dirdiklerini anõmsadõğõnõ ancak bu şirkete kesilen faturayla ilgi- li bilgisinin olmadõğõnõ söyledi. İşçiler direnişe geçti BURSA (Cumhuriyet) - Bursa’nõn Mudanya ilçesinde kurulu bulunan Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri AŞ, fab- rikada çalõşan ve Metal Sanayicileri Sendikasõ’nõn (MESS) grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerindeki tavrõnõ pro- testo eden DİSK’e bağlõ Birleşik Metal- İş Sendikasõ üyesi yaklaşõk 400 işçi, “iş- yerini terk etmeme” eylemi başlattõ. Prysmian işçileri- ne Birleşik Metal İş Sendikasõ Bursa Şube Başkanõ Ayhan Ekinci ve sendikaya bağlõ işyerlerinde ça- lõşan işçiler de destek verdi. Ekinci, 2008- 2010 grup toplu iş sözleşmelerinde uyuş- mazlõk raporu tutulduğunu ve resmi ara- bulucu raporunun Çalõşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlõğõ’na iletileceğini belir- terek, MESS’in tavrõnõn işçilerin tepki- sini çektiğini söyledi. Bakanlõğõn ara- bulucu raporunu sendikalara göndere- ceğini ve ardõndan da grev kararõ alõna- cağõnõ ifade eden Ekinci, “Krizi baha- ne edilerek, grup sözleşmesi kapsa- mındaki iş yerlerinde ciddi bir saldı- rıya kalkışıldı. Bu saldırı işten çıkar- malar, ücretsiz izin uygulamaları bi- çiminde sürüyor. Amaç metal işçilerini sindirerek, toplu iş sözleşmesini en dü- şük maliyetle bitirmek” dedi. MESS’in birinci 6 ay için yüzde 4.15’lik bir zam, esnek üretim adõ altõnda mesaisi ödenmeyen 11 saatlik çalõşma önerdiğini anlatan Ekinci, bü- tün öneriler sonra- sõnda işçilerin aylõk gelirlerinin yüzde 16 düşürülmek istendiğini belirtti. Ekinci, “İşyerlerinde kriz var diye bize daya- tılan ücretsiz izinlerin durdurulması- nı istiyoruz. İşten çıkartmaların ya- saklanmasını istiyoruz” diye konuştu. Açõklamanõn ardõndan slogan ve alkõşlarla MESS’i protesto eden işçiler, fabrika bah- çesinde oturma eylemi yaptõ. Mudanya’da Prysmian fabrikasõnda çalõşan 400 işçi, Metal Sanayicileri Sendikasõ’nõn toplusözleşmedeki “işçi karşõtõ” tavrõ üzerine işyerini terk etmeme eylemi başlattõ Birleşik Metal İş Sendikasõ Şube Başkanõ Ekinci işçi gelirlerinin yüzde 16 düşürülmek istendiğini belirterek “Ücretsiz izinlere son verilmesini, işten çõkartmalarõn yasaklanmasõnõ istiyoruz” dedi. KESK’e bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) üyesi bir grup, son dönemlerde bazı belediyeler- de sözleşme haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde protesto gösterisi düzenledi. Tüm Bel-Sen 5 No’lu Şube Başkanı Mehmet Demir, AİHM’in geçen günlerde toplusözleşme konu- sunda bağlaycı bir karar aldığını anımsatarak “Hükümet yargı kararlarına uysun” dedi. Hükümete protesto KESK, DİSK, TTB’nin de aralarında bulunduğu emek örgütleri, art arda yapılan zamların geri alınması, işten çıkartmaların yasaklanması, gerçek gelire dayalı adil bir vergi sisteminin kurulması, kayıt dışı ve yasadışı ekonomik faaliyetlerin önlenmesi, yolsuzlukların önüne geçilmesi için Ankara’da “AKP’ye uyarı mitingi’ düzenleyecek. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) Ergün Poyraz’õn avukatõ Hüseyin Bu- zoğlu yargõlamanõn tutuklu sanõklar ser- best bõrakõlmadan sürmesi halinde mah- kemenin, yeni gelecek operasyon dalga- larõndan sorumlu olacağõnõ ifade etti. Bu- zoğlu, soruşturma savcõsõ Zekeriya Öz ile ilgili Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na yapõlan suç duyurularõna kar- şõn soruşturma izni verilmediğini, ancak yazar Zihni Çakır’õ mahkûm eden Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi yargõcõ Hakkı Yalçınkaya hakkõnda, basõndaki haberler üzerine, bir gün içinde soruşturma açõldõ- ğõnõ belirtti. Buzoğlu, “Tutuklamaya son verirsek bizim hakkımızda da so- ruşturma başlatılır diye düşündüğünü- ze inanmak istemiyorum” dedi. Başkan Köksal Şengün de “Bu ifadenizi zül ka- bul ederim” diye konuşunca, Buzoğlu da “Tutukluluğun devamı bunu gösteri- yor” dedi. Mahkemeye, Kuddusi Okkır’õn hastanede çekilen son fotoğra- fõnõ gösteren Buzoğlu, “Okkır’ın tahliye talebini reddeden savcı ve hâkimler bu bakışlara hiç baktı mı? Okkır, ölüme tahliye edildi. Tüm sanıkların Ok- kır’dan farkı kalmamıştır” dedi. Korku tüneli... Gazetemiz yazarõ Hikmet Çetinka- ya’nõn yazõsõndan alõntõ yapan Buzoğlu, “Bu nitelendirme Çetinkaya’ya ait. Türk toplumu korku tünelinden geçi- rilmektedir. Anayasa Mahkemesi Baş- kanvekili’nin eşinin bile telefonları dinlenmektedir” dedi. Buzoğlu, Poy- raz’õn kitaplarõ nedeniyle irticai örgütler tarafõndan tehdit edildiğini ve bu soruş- turmaya dahil edilmesinin amacõnõn ‘ça- lışmalarını sansürlemek’ olduğunu sa- vundu. İddianamede suçlamalarõn somut olarak ortaya konamadõğõnõ kaydeden Bozoğlu, bunun benzer bir örneğinin Şemdinli iddianamesinde görüldüğünü kaydetti. İddianamede Şemdinli iddiana- mesine sahip çõkõldõğõnõ ifade eden Bu- zoğlu, “Karşıt gösteriye katılınması ör- güt faaliyeti olarak ileri sürülmüştür. Zira, davaya konu iddianameyi hazır- layanlar ile Şemdinli iddianamesinin hazırlanmasına katkı sağlayanların ay- nı çevreler olduğu sabittir” diye konuş- tu. Buzoğlu, savcõlarõn soruşturma aşa- masõnda tanõk olarak ifadelerine başvur- duğu emniyet, ve MİT’ten emekli olan veya resmi görevdeki yetkililerin hepsini- ni 28 Şubat mağdurlarõ olduğunu söyledi. P O Y R A Z ’ I N A V U K A T I N D A N M A H K E M E Y E İ T H A M
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear