Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2008 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Atatürk’e Adanan
Konser...
12 Kasım 2008 akşamında unutulmaz bir mü-
zik şöleni yaşandı.
Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkes-
trası’nın yenilenen konser salonu açıldı.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası.
Benim için hep özel bir anlam taşımaktadır.
Devlet Tiyatroları.
Devlet Opera ve Balesi.
Onlar devletindir ama Senfoni Orkestrası Cum-
hurbaşkanınındır.
Atatürk’ün özel olarak kültürümüze katmak is-
tediği senfonik müzik.
Çoksesli evrensel klasik müzik.
Kendisinin tanıştığı ama kültürümüzde yer al-
madığını bildiği müzik.
Ben bu müzikle radyoda tanıştım, radyoda din-
ledim.
Yıl 1938. Kandıra’ya ilk kez iki radyo gelmişti.
Birisi bizim evimize (başöğretmenin evine), öte-
kisi de Raif Erim Bey’in evine.
Raif Erim Kandıra’nın eşrafındandı, Nihat
Erim’in babası.
Radyoda öğle saatlerinde 12.30 ile 13.00 ara-
sında yarım saat bu müzik çalardı.
Hafif Süvari uvertürü. Roma Çeşmeleri. İtalyan
Kapriçiyosu. Zingal Mağaraları.
Dinlediğim müzikle hep bunları düşünürdüm.
Atların nal seslerini, fıskiyeleri, zenginleşen me-
lodileri, derinleşen duyguları.
O saati sabırsızlıkla beklerdim. Dinlerdim.
Lise bu kültürümüze yeni yapıtlar kattı. Yeni
kompozitörler.
Sonra Bach, Brahms, Beethoven.
Beethoven’dan sonra dünya değişti, başka bir
dünya oldu.
Kimse söylemedi, kimse öğretmedi, kimse yol
göstermedi.
Belki müzik derslerimiz bir ölçüde öncülük yap-
tı mı, bilemiyorum.
Ama işte 12 Kasım akşamına gelmiştik.
Konser salonu bütünüyle yenilenmişti.
Doğuş Grubu’nun ülkeye armağan ettiği bu an-
lamlı, kalıcı salon artık müziğindi.
O akşam salonda iki orkestra vardı.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası.
Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası.
Senfonik müziğin deneyimli ustaları.
Bu ustaların yanında yetişen genç müzisyen-
ler.
Onlar, o pırıl pırıl genç çocuklar da o muhte-
şem akşamı yaşadılar.
Atatürk’e adanan konser her yönüyle gör-
kemliydi.
Rachmaninof. Beethoven. Borodin.
Ferit Tüzün. Ulvi Cemal Erkin.
Uluslararası büyük şef Rengim Gökmen.
Uluslararası büyük piyanist İdil Biret.
Devlet Çoksesli Korosu.
O akşam yaratılan tarih, yaşanan tarih aynı za-
manda bir görevi anlatıyordu.
Türkiye evrensel çoksesli müziği mutlaka yay-
gınlaştırmalıydı.
Konser salonlarımız çoğalmalıydı.
Yetişen müzisyenlerimiz korunmalıydı.
Senfoniler, korolar, opera, bale kültürümüze da-
ha yaygın girmeliydi.
Düşüncelerin müziği, duyguların bilincinin mü-
ziği bilinmeliydi.
Müziği salt eğlence sanan, salt inleyip ağlama
sanan anlayış değişmeliydi.
Gerçek sanat toplumu geliştirir.
Sanatın yerini alan yapay zaman geçiriciler ise
toplumu geriletir.
Bu görev bizlere büyük Atatürk’ün emanetidir.
O Rumeli türkülerini severdi, dinlerdi, söyler-
di.
Hepimiz türkülerimizi severiz, dinleriz, söyleriz.
Ama çoksesli evrensel klasik müzik insanlığın
bir parçasıdır.
Onu tanımak, bilmek, yaşatmak, uygarlığın
önemli bir ölçütüdür.
Bunu biz de bilmeliyiz.
Bunun görevimiz olduğunu bilmeliyiz.
Atatürk böyle yaşatılabilir...
erdalatak@gmail.com
erdalatak@superonline.com
www.erdalatabek.com
Türkiye Barolar Birliği, anayasanõn değiştirilemez maddeleriyle ilgili tartõşmalara tepki gösterdi
‘Toplumsaluzlaşmaşart’TBB
Yönetim
Kurulu,
Anayasa
Mahkemesi
Başkanõ Haşim
Kõlõç’õn bazõ
kararlardaki
muhalefet
şerhleri
doğrultusunda
toplumda fikri
olgunlaşmasõnõn
gerçekleşmesini
amaçladõğõnõ
bildirdi.
AKP ile TMSF
arasına Çalık girdi
Arena programõna katõlan Ahmet Ertürk,
hükümetten kurumlarõ pahalõ sattõklarõ için
eleştiri geldiğini söyledi.
Ekonomi Servisi - Are-
na programõnda Uğur
Dündar’õn sorularõnõ ya-
nõtlarken, kurumlarõ pahalõ
sattõklarõ için hükümetten
eleştiri geldiğini ve yalnõz
bõrakõldõklarõnõ anlatan
Ahmet Ertürk’ün sözle-
ri, Sabah-atv satõşõnõ akõl-
lara getirdi. CHP konuyu
Meclis’e taşõrken, AKP
de, Ertürk’ün haddini aş-
tõğõ yönünde açõklama
yaptõ.
Star TV’ye çõkan TMSF
Başkanõ’nõn Uğur Dün-
dar’a verdiği cevaplar
Meclis gündemine taşõndõ.
CHP Ankara Milletve-
kili Nesrin Baytok, Baş-
bakan Recep Tayyip Er-
doğan’a, TMSF Başkanõ
Ahmet Ertürk’ün Hazi-
ne’ye daha fazla gelir sağ-
lamak için başvurduğu
uygulamalara siyasi ikti-
darõn destek vermemesi-
nin gerekçesini sordu.
Soru önergesi
Baytok, TBMM Baş-
kanlõğõ’na sunduğu yazõ-
lõ soru önergesinde, Er-
türk’ün, Star TV’de ya-
yõmlanan bir programda,
“Kamu mallarını en
yüksek fiyattan satar-
ken eleştiriliyoruz. Biz
‘pahalõ satõş yaptõk’ diye
eleştirilen bir kurum-
dan geliyoruz” dediğini,
Uğur Dündar’õn bunun
üzerine, “Sözlerinizden,
sizi cesaretlendirmesi
gereken siyasi gücün
yanınızda olmadığı so-
nucunu çıkarıyorum”
değerlendirmesi üzerine
de “Bu yoruma aynen
katılıyorum” karşõlõğõnõ
verdiğini hatõrlattõ.
“Önemli konumdaki
bir bürokratın, siyasi
iktidarın yüksek bedel-
le tahsilat yaptığı için
kendisini suçladığı ve
arkasında durmadığı-
nı itiraf ettiğini” ileri
süren Baytok, kamu mal-
larõnõn yüksek fiyatla sa-
tõlmasõnõn, hangi bakan-
larõ rahatsõz ettiğini öğ-
renmek istedi.
‘Haddini aştı’
Ertürk’ün bir televiz-
yon kanalõnda kullandõğõ,
“Kamu mallarını, kamu
adına en yüksek fiyat-
tan sattığımız için ceza-
landırıldık” ifadelerine
AKP’den ise “Haddini
aştı” tepkisi geldi.
Ertürk’ün, Uğur Dün-
dar’õn Arena programõn-
daki sözleri akõllara, 1.1
milyar dolara Çalõk Gru-
bu’na satõlan atv-Sabah
ihalesini getirmişti.
Ertürk’ün sözleri üze-
rine, AKP’nin ekonomi
işlerinden sorumlu Genel
Başkan Yardõmcõsõ Bü-
lent Gedikli yazõlõ açõk-
lama yaparak “Hakka-
niyetten tümüyle uzak
bu beyanlar, ima yolu-
ya hükümetimizi ve
partimizi ilzam edici
mahiyettedir” dedi.
AKP’nin açõklamasõn-
da, “Sözün ucunu açık
bırakmak suretiyle si-
yasi iradeyi ima yoluy-
la susturması kabul edi-
lemez” denildi.
Hacaloğlu
iyileşiyor
İstanbul Haber Ser-
visi - Şişli Florence
Nightingale Hastane-
si’nde anjiyo olan CHP
Genel Sekreter Yar-
dõmcõsõ ve İstanbul Mil-
letvekili Algan Haca-
loğlu’nun yoğun ba-
kõmdaki ilaç tedavisi sü-
rüyor. Hastane yetkili-
leri, Hacaloğlu’nun her-
hangi bir şikâyeti olma-
dõğõnõ, tedavisinin nasõl
süreceğine bugün yapõ-
lacak konsey toplantõ-
sõnda karar verileceğini
belirttiler.
Florence Nightingale
Hastanesi’nden yapõlan
açõklamada, Hacaloğ-
lu’nun göğüs ağrõsõ, ne-
fes darlõğõ gibi şikâyet-
lerinin bulunmadõğõ, yo-
ğun bakõmda sadece
gözlem için tutulduğu
ifade edildi. Açõklama-
da, Hacaloğlu’nun hiç-
bir yakõnmasõnõn bu-
lunmadõğõ, günlük ga-
zetelerini okuduğu kay-
dedilerek bugün topla-
nacak konsey toplantõ-
sõnda anjiyo sonuçlarõ-
nõn inceleneceği ve bu-
na göre karar verileceği
belirtildi.
Algan Hacaloğlu, cu-
ma gecesi 02.00 sõrala-
rõnda kalp krizi geçir-
miş, kaldõrõldõğõ Şişli
Florence Nightingale
Hastanesi’nde anjiyo ol-
muştu.
SABAH-ATV SATIŞI TEDAVİ SÜRÜYOR
Kõlõçdaroğlu yeni
açõklamalar yapacak
‘Öğretmen açõğõ
devletin ayõbõdõr’
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel
Adıbelli, Türkiye’de 140 bin öğretmen açõ-
ğõ olduğunu belirterek “Bu devletin ayıbıdır.
Demokrasilerde fırsat eşitliği vardır, biz-
de ise eşitsizliği var” dedi. Trabzon Eğitim-
İş Trabzon Şubesi’nde Şube başkanõ Mehmet
Akıncı ile birlikte basõn toplantõsõ düzenleyen
Adõbelli, hükümetin öğretmen açõğõ bulun-
madõğõ yönündeki açõklamalarõnõn gerçeği
yansõtmadõğõnõ söyledi.
Genel Başkan Yüksel Adõbelli, “Birkaç gün ön-
ce yapılan 13 bin öğretmen ataması yeter-
li değildir. Bizim tespitlerimize göre Tür-
kiye’de 140 bin öğretmen açığı var. Her yıl
50 bin öğretmen emekli oluyor ama onla-
rın yerine yeterince atama yapılmıyor” di-
ye konuştu.
Öğretmen açõğõnõn ücretli öğretmen yoluyla çö-
zülmeye çalõşõldõğõnõ ifade eden Adõbelli,
“Ücretli öğretmenlerle bu açık giderilme-
ye çalışılıyor. Böyle olunca 4 yıllık herhangi
bir bölümü bitirmiş istihdam edilmeyi
bekleyen kişiler aranıyor. O da buluna-
mazsa lise mezunları öğretmenlik yapıyor.
Bu devletin ayıbıdır. Demokrasilerde fır-
sat eşitliği vardır, bizde ise eşitsizliği var”
dedi.
AFYON (Cumhuri-
yet) - CHP Grup Baş-
kanvekili Kemal Kılıç-
daroğlu, Afyon İl Baş-
kanlõğõ’nda yaptõğõ açõk-
lamada ellerinde çok sa-
yõda belgeli yolsuzluk
dosyasõ bulunduğunu, bu
belgeleri kamuoyuyla
paylaşacaklarõnõ söyledi.
İstanbul, Yozgat ve
Adana belediye başkan-
lõklarõyla ilgili yolsuzluk
iddialarõ bulunduğunu be-
lirten Kemal Kõlõçdaroğ-
lu, “Türk siyaseti, AKP
hükümeti yolsuzluklar-
dan arınmalıdır. Yol-
suzluk yapanları bir si-
yaset kurumu, bir si-
yasal parti kendi bün-
yesinde barındırıyorsa,
o yolsuzluklara destek
vermiş olur. Ali Bayra-
moğlu’nun hayali ihra-
cat yaptığını gayet iyi
biliyorum. Peki, nasıl
oluyor da Ali Bayra-
moğlu AKP’de millet-
vekilliği görevini sür-
dürüyor. Başka millet-
vekilleri için de ciddi
dosyalar var ama bun-
ları yeri ve zamanı ge-
lince kamuoyuyla pay-
laşacağız” dedi.
AKP’nin Ankara’nõn
Çankaya semtinde do-
ğalgaz kullanõlan evlere
kömür dağõttõğõnõ ifade
eden CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Kõlõçda-
roğlu, AKP’nin bir ta-
raftan da yoksulluğu teş-
hir edip siyaset malze-
mesi yaptõğõnõ söyledi.
Kõlõçdaroğlu, gerekli ön-
lemler alõnmadõğõ için
krizin daha da derinleşe-
ceğini belirtti.
CHP’li Kõlõç, Adalet Bakanõ Şahin’i istifaya çağõrdõ
‘Cezaevleri kontrol dışında’
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - CHP MYK üyesi
Ali Kılıç, cezaevinde ve gözal-
tõnda yaşanan ölümleri anõmsata-
rak Adalet Bakanõ Mehmet Ali
Şahin’e yüklendi. Kõlõç, “Ceza-
evine, karakola sağ girenlerin
cenazeleri çıkıyorsa, Bakan der-
hal istifa etsin” dedi.
CHP Samsun İl Başkanlõğõ’nda
bir toplantõ düzenleyen Kõlõç, De-
niz Feneri ile ilgili gelişmelerin
sürdüğünü belirterek Türkiye’nin
de adalet mekanizmasõnõ hareke-
te geçirerek davanõn üzerine git-
mesi gerektiğini söyledi. Deniz
Feneri davasõnõ “Yüzyılın do-
landırıcılık hareketi” olarak ni-
telendiren Kõlõç, davanõn Türkiye
uzantõlarõnõn da hõzla ortaya çõ-
kartõldõğõnõ ifade etti.
Cezaevinde ve gözaltõnda ya-
şanan ölümleri anõmsatan Kõlõç,
Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şa-
hin’i de istifaya çağõrdõ. Yaşanan
ölümler nedeniyle Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’õn hiçbir
şey söylemediğini, Adalet Baka-
nõ Şahin’in ise yalnõzca özür di-
lediğini ifade eden Kõlõç, “İnsan
yaşamı bir özür ile geçiştirile-
mez. Karakolları, cezaevlerini
kontrol altında tutamıyorsak
bir saniye bile o koltukta otur-
mamalıyız. Eğer cezaevine, ka-
rakola sağ giren gençlerimizin
cenazeleri çıkıyorsa, Bakan ken-
di kontrolünde bulunan yerle-
re sahip çıkamıyorsa derhal is-
tifa etsin” diye konuştu.
Küresel ekonomik krize de de-
ğinen Kõlõç, 7-8 aydõr AKP hü-
kümetini krize karşõ önlem almaya
çağõrdõklarõnõ söyledi. Kapanan iş-
yeri sayõsõnõn geçen yõla göre
yüzde 100 arttõğõnõ vurgulayan Kõ-
lõç, “Türkiye’de borsalar yerle
bir oldu. Ancak hükümet ‘her
şey yolunda gidiyor’ diyor. Gör-
dük ki gitmiyor” dedi.
Newsweek’in son sayõsõnda yayõmlanan bir makalede Obama’ya öğüt verildi
‘Türkiye’yi göz ardı etmemelisin’
NEW YORK (ANKA) - Türki-
ye’nin “En çok Amerika karşıtı ül-
ke” olduğu öne sürülürken, Türk hal-
kõnõn ABD’ye güvenebilmesi için,
20 Ocak’ta ABD başkanlõğõnõ üstle-
necek Barack Obama’dan Iraklõ
Kürtlerin PKK ile mücadele etmele-
rini sağlamasõ istendiği bildirildi.
Newsweek dergisinin son sayõsõn-
da ABD’li düşünce kuruluşu Was-
hington Enstitüsü’nün Türkiye Prog-
ramõ Direktörü Soner Çağaptay im-
zasõ ile yayõmlanan, Obama’ya hita-
ben mektup şeklindeki makalede,
Türkiye için “En Amerikan karşıtı
ülke” nitelemesi yapõlõrken “AKP’nin
iktidara geldiği 2002’den beri Türk-
ler, liderlerinden Batı konusunda
olumlu hiçbir şey duymadı” iddia-
sõna yer verildi.
‘İhtiyacımız var’
Türkiye’de Obama’ya duyulan sev-
ginin ABD’nin ülkedeki imajõnõn de-
ğişmesine yardõmcõ olacağõnõn ancak
bunun yetmeyebileceği görüşünün
dile getirildiği makalede, Irak konu-
sundaki yakõn işbirliğine karşõn
AKP’nin kamuoyu nezdindeki po-
pülaritesini arttõrmak amacõyla ABD’yi
eleştirme yoluna girdiği savõna da
yer verildi.
Makalede, “Buna karşın Türki-
ye’yi göz ardı etmemelisiniz. Stra-
tejik konumu nedeniyle Türkiye,
birçok dış politika sorunu çözme ça-
balarında ABD’nin kilit bir ortağı.
Irak’tan asker çekmek gibi birçok
hedefleriniz için Türkiye’nin des-
teğine ve Türkiye’deki İncirlik Üs-
sü’ne ihtiyacınız olacak” denildi.
Buna ek olarak Obama’nõn PKK so-
rununa iyi bir biçimde yaklaşmasõnõn
önemine dikkat çekilen makalede
ABD’nin 2007’den beri PKK ile mü-
cadele konusunda Türkiye’ye istih-
barat sağladõğõ anõmsatõlarak şimdi
Obama’nõn, Iraklõ Kürtlerin, PKK ile
mücadelede Türkiye ve ABD’nin ya-
nõnda yer almalarõnõn sağlanmasõ için
bir adõm daha atma fõrsatõnõn bulun-
duğu belirtildi.
Newsweek’te yayõmlanan Oba-
ma’ya hitap edilen mektupta, “Eğer
Iraklı Kürtlerin PKK ile mücade-
leye angaje olmalarını sağlarsanız,
Iraklı Kürtler ile Ankara arasında
köprülerin oluşmasına yol açarken
Türklerin, ABD’ye dost olarak gü-
veninin tesis edilmesine de yardım-
cı olacaksınız” denildi.
YOLSUZLUK İDDİALARI
YÜKSEL ADIBELLİ
MEB memuru görevden alõndõ
FARUK KIRTAY
YALOVA - Yalova Mil-
li Eğitim Müdürlüğü’nde
görevli memur Hüseyin Ek-
ren, 2004 yõlõndan bu yana
taşõmalõ eğitim ihalelerinden
haksõz kazanç elde ederek
zimmetine para geçirdiği
iddiasõyla açõğa alõndõ. Mil-
li Eğitim Bakanlõğõ müfet-
tişlerinin başlattõğõ incele-
mede, müdürlüğün hesapla-
rõnda 200 bin YTL açõk ol-
duğu belirlendi.
Geçen aylarda AKP Ya-
lova Milletvekili İlhan Ev-
cin ve Yalova Milli Eğitim
Müdürü Şevki Genç taşõ-
malõ eğitim ihaleleri nede-
niyle tartõştõ. Tartõşmanõn
sonucu Evcin’in Genç’i tar-
takladõğõ ileri sürüldü. Genç
ile Evcin’in tartõşmasõnõn
basõna yansõmasõ üzerine
müfettişler taşõmalõ eğitim
ihaleleri için inceleme baş-
lattõ.
Yalova Milletvekili Evcin,
ihaleleri inceleyen 2 mü-
fettişin ciddi usulsüzlük ve
yanlõşlõklar ortaya çõkardõ-
ğõnõ belirtti. Müfettişlerin 2
haftadõr soruşturma yürüt-
tüğünü ifade eden Evcin,
ihale işlerini yürüten memur
Hüseyin Ekren’in 200 bin
YTL’nin üzerinde parayõ
zimmetine geçirdiğinin or-
taya çõktõğõnõ söyledi.
Yolsuzluk ve zimmetine
para geçirmek iddiasõyla
açõğõ alõnan Ekren’in 12 yõl-
dõr Yalova İl Milli Eğitim
Müdürlüğü’nde görev yap-
tõğõ, 2004 yõlõndan bu yana
da zimmetine para geçirdi-
ği öne sürüldü.
Z İ M M E T İ N E P A R A G E Ç İ R M E İ D D İ A S I
Obama’ya
hitaben mektup
şeklinde
yayõmlanan
makalede,
Türkiye için
“En Amerikan
karşõtõ ülke”
nitelemesi
yapõldõ.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Barolar Birliği (TBB), anayasanõn
değiştirilemez maddelerinin tartõşõlmasõna
tepki göstererek “Yeni anayasa yaparken
hedefimiz eksiksiz demokrasiyi gerçek-
leştirmekse tartışmaya açılan maddeler
eksiksiz demokrasi önünde engel oldu-
ğu için mi değiştirilmek isteniyor? Hu-
kuk devleti mi, laiklik mi, Cumhuriyet
mi eksiksiz demokrasiye engeldir” gö-
rüşünü dile getirdi. TBB, Anayasa Mah-
kemesi Başkanõ Haşim Kılıç’õn bazõ ka-
rarlardaki muhalefet şerhleri doğrultusun-
da toplumda fikri olgunlaşmasõnõn ger-
çekleşmesini amaçladõğõnõ bildirdi.
TBB Yönetim Kurulu, dün yaptõğõ yazõlõ
açõklamada son dönemde anayasanõn de-
ğiştirilemez maddelerinin tartõşõlmasõnõ
değerlendirdi. Açõklamada, geçen yõl gün-
deme gelen anayasa değişikliğiyle ilgili
öneriler sunulduğu anõmsatõldõ. Başta siyasi
iktidar olmak üzere önerilerin sahiplenil-
mediği kaydedilen açõklamada, yeni bir
anayasanõn ancak toplumsal uzlaşmayla ya-
põlabileceği vurgulandõ.
‘Değiştirilmeyecek hükümler’
Toplumu kucaklayan ve kurucu idare ye-
rine geçebilecek, hemen herkesin katõlacağõ
bir uzlaşma sağlanmasõ gerektiğine işaret
edilen TBB açõklamasõnda şu görüşlere yer
verildi:
“Oysa ülkemizde böyle bir iradenin
oluşmadığı ve hatta oluşmasının da is-
tenmediği, her kesimin kendi işine gel-
diği gibi demokrasi istediği görülüyor.
Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanı’nın
başlattığı bu son tartışma da toplumsal
uzlaşma arayışından ne kadar uzakta
olunduğunu gösteriyor. Her ülkenin
anayasasında kendi anlayışına göre re-
jimi düzenleyen, değiştirilemeyecek hü-
kümler vardır. Bu hükümleri belirleyen
de kurucu idaredir ve kurucu idarenin
nasıl bir devlet düzeni istediğini göste-
rir. Yeni anayasa yaparken hedefimiz,
eksiksiz demokrasiyi gerçekleştirmekse
tartışmaya açılan maddeler eksiksiz de-
mokrasi önünde engel olduğu için mi de-
ğiştirilmek istenmektedir? Hukuk dev-
leti mi, laiklik mi, Cumhuriyet mi ek-
siksiz demokrasiye engeldir? Anlaşı-
lan Anayasa Mahkemesi’nin Sayın Baş-
kanı, bazı kararlardaki muhalefet şerh-
leri doğrultusunda toplumda fikri ol-
gunlaşmanın gerçekleşmesini amaçlıyor.
Böyle bir anlayışa kesinlikle karşı ol-
duğumuzu bir kez daha vurguluyo-
ruz.”
TBB açõklamasõnda, Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn pompalõ tüfek açõklamasõyla
AKP Yozgat Milletvekili Abdülkadir
Akgül’ün devlete ve millete karşõ suç iş-
leyenlerin vurulabileceği yönündeki söz-
leri de değerlendirildi.
Açõklamada, “Son günlerde en üst
düzey sorumlu ağızlardan bireysel şid-
detin haklı görüldüğü anlamına ge-
lecek şekilde yapılan açıklamaların,
hukuk devleti ve toplumda düzeni, hu-
kuk içinde güç kullanarak koruma
yetkisinin sadece devlette olmasıyla
bağdaşmadığını hatırlatıyor, bu tür
cesaretlendirmelerin toplumsal kaos
yaratmasından duyduğumuz endişe-
yi dile getiriyoruz” denildi.