25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 13 KASIM 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Büyük Patron Kim?.. Hrant Dink cinayeti davası hangi aşamada? İsterseniz son duruşmada neler oldu, oradan başlayayım: Hrant Dink cinayeti davasında bazı belgeler açı- ğa çıkınca, mahkemenin “belgeleri” sakladığı an- laşılmıştı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, mahkemeye gön- derilen 90 sayfalık belgenin ön yazısında “haya- ti öneme ilişkin bilgilerin” bulunduğunu yazmıştı. Bu bilgilerin içeriğinde ne vardı? Sanık Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in yurti- çinde ve dışındaki ilişkileri! Duruşmayla ilgili notlarıma baktım... Dink ailesinin avukatlarından Bahri Belen şu açıklamayı yapmıştı 14. İstanbul Ağır Ceza Mah- kemesi’nde: “Burada çok ciddi bir eylem var. Sanıklarla ilgili ciddi bilgiler olduğu anlaşılıyor. Devlet sırrı yasası yokken bu belgelerin incelenmesi engellenemez.” İstihbarat Daire Başkanı Akyürek, 90 sayfa bel- ge gönderiyor, belgelerin üstüne not düşüyor. Mahkeme ise 90 sayfanın 16 sayfasını dosya- ya koyuyor. Peki, geri kalan belgelerde ne vardı, niçin dos- yaya konulmadı? Yasin Hayal, duruşmadan çıkıp cezaevi aracı- na bindirilirken çok rahattı, slogan atarak güle oy- naya adliyeden ayrıldı: “Yaşasın Alperen Ocakları! Kanımız aksa da zafer İslamındır! İktidara yürüyoruz iktidara!” Elimde Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Hrant Dink cinayetiyle ilgili hazırladığı rapor var... İlginç bir rapor bu! Eğer bu rapor önemsenirse Hrant Dink cina- yetinin arkasındaki “büyük patron” ortaya çıkabilir! Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndermişti. Mek- tubun ardından Başbakanlık Teftiş Kurulu cina- yet olayını incelemeye aldı. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda üç deneyimli mü- fettiş bulunuyordu. Hrant Dink cinayeti “tek boyutlu” değildi. Mutlaka iç ve dış bağlantıları vardı. Üç deneyimli müfettiş inceleme ve araştırmaya bu pencereden baktı ve bir buçuk yıl çalıştı. Raporda, Hrant Dink cinayetine ilişkin istihbarat raporlarının olmasına karşın jandarma ve poli- sin gerekli önlemleri almadığı ortaya çıktı. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun hazırladığı rapor 200 sayfa ve 27 klasörden oluşuyor. Müfettişler Erhan Tuncel, Ogün Samast ve Tun- cel’in ev arkadaşı Tuncay Uzundal’la yüz yüze görüşmüşler. Müfettişler İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde iki ay çalışmışlar. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün yaptı- ğı soruşturmaları da birer birer gözden geçirmişler. Raporun son 30 sayfalık bölümüne göz atıyorum: “...Yasin Hayal’in McDonald’s bombalaması- nı yaptığı süreçte kullandığı yeni bir telefon numarası saptanmıştır. Bombalama eylemin- den önce Hayal’in bu telefonla yurtdışında, çeşitli ülkelerde çok sayıda isimle görüştüğü ortaya çıkmıştır. Ancak bu telefon görüşmelerini kimler- le yaptığı bilinmemektedir.” Şimdi gelelim can alıcı noktaya: Müfettişler, iletişim bilgilerine ulaşmak istiyor ama önlerine Adalet Bakanlığı çıkıyor. Adalet Ba- kanlığı iletişim bilgilerine ulaşmak isteyen müfet- tişlere şu yanıtı veriyor: “Hayır o bilgilere ulaşmanıza izin vermiyo- ruz!” İşin “püf noktası” burada... Yasin Hayal yurtdışından kimlerle görüştü? Görüştüğü ülkeler arasında ABD, İsrail ya da bir başka ülke var mıydı? Yasin Hayal yabancı dil bil- mediğine göre görüştüğü kişiler Türkçe mi ko- nuşuyordu? Hrant Dink’in öldürüleceğini hem polis hem de jandarma istihbaratı bilmiyor muydu? Biliyordu! Bir koruma önlemi alınmadı ve Dink alçakça kat- ledildi! Eğer Türkiye demokratik bir hukuk devletiyse Dink cinayetinin arkasındaki karanlık güçler bu- lunur! Benim merak ettiğim Yasin Hayal’in yurtdışın- da görüştüğü kişilerin kim olduğunu saklaması bir başka deyişle Başbakanlık Teftiş Kurulu müfet- tişlerine “Durun, buraya kadar” demesi... Hrant Dink bu ülkenin yetiştirdiği bir gazeteci, bir aydındı! Galiba birileri bu cinayetin arkasındaki “büyük patronu” gizliyor... Tıpkı Çetin Emeç,Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı, Musa Anter cinayetlerinde olduğu gibi... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Nalbandyan gelebilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan, resmi ziyaret için Ankara’da bulunan Cezayir Dõşişleri Bakanõ Murad Medelci ile bir araya geldi. İki bakanõn görüşmelerinin ardõndan düzenlediği ortak basõn toplantõsõnda Babacan, Kafkaslar’daki diplomasi trafiği çerçevesinde kendisinin Azerbaycan’a gideceğini, Ermenistan Dõşişleri Bakanõ Edvard Nalbandyan’õn da Türkiye’ye ziyaretinin söz konusu olduğunu söyledi. AKP’yi eleştirdi işten atıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Diyanet ve Vakõf Emekçileri Sendikasõ (DİVES) Genel Başkanõ Lokman Özdemir’in AKP’nin din istismarcõlõğõnõ eleştiren açõklamalarõnõn ardõndan “siyasetle ilgilendiği” gerekçesiyle memuriyetle ilişiğinin kesildiğini bildirdi. Mülkiyeliler’de söyleşi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazarõ Ergin Yõldõzoğlu ile Prof. Dr. Korkut Boratav bugün Mülkiyeliler Birliği tarafõndan düzenlenen “Bu Kriz O Kriz mi?” başlõklõ söyleşiye katõlacaklar. Mülkiyeliler Birliği’nde gerçekleştirilecek olan söyleşi saat 18.30’da başlayacak. SHP’den ‘geçiş’ açıklaması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - SHP İzmir İl Başkanõ Tamer Akcan, önceki gün düzenlenen törenle CHP’ye katõlan partisinin eski il başkanlarõndan Cevdet Tümtürk ve bir grup arkadaşõyla ilgili açõklama yaptõ. Tümtürk’ün SHP’den ayrõlõşõndan sonra Karşõyaka belediye başkanlõğõ için AKP’den aday adayõ olmayõ düşündüğünü öne süren Akcan, “Tümtürk, SHP’li kimliğini bir yõldan uzun süredir yitirmiştir ve artõk bu kimlikle anõlmamalõdõr” dedi. Ertuğrul Yücel yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanõ Murat Karayalçõn’õn başbakan yardõmcõlõğõ ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ döneminde özel kalem müdürlüğü görevini yapan Ertuğrul Yücel önceki gün geçirdiği kalp krizi sonunda yaşamõnõ yitirdi. Yücel dün Kocatepe Camisi’nde kõlõnan öğle namazõndan sonra Cebeci Asri Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Başbakanlõk sözcüsü ile ters düşen ya başka yere gidiyor ya da akreditasyonu iptal ediliyor Sansürün mimarõ BekiANKARA /İSTANBUL /ADANA (Cumhuriyet) - Çe- şitli medya kuruluşlarõndan 7 gazetecinin akreditasyonunu yenilemeyen Başbakanlõk’õn uygulamasõ “basına sansür” olarak değerlendirildi. Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan’õ eleştiren basõn örgütleri, “san- sür”ün mimarõ olarak gösteri- len Başbakanlõk Sözcüsü Akif Beki’ye de sert tepki gösterdi. Uygulamaya yönelik tepkiler şöyle: Türkiye Gazeteciler Cemi- yeti: Sorunun çözümünü bek- lerken yeniden keyfi değerlen- dirmelerle iptallerin yaşanma- sõ sadece gazetecilerin mes- leklerini yapmaktan alõkoyma girişimi olarak kalmamakta, halkõn bilgilenme hakkõnõ da yok saymaktadõr. Basın Konseyi: Başbakanlõk Sözcüsü Akif Beki’nin mes- lektaşlarõmõzõn akreditasyon kartlarõnõn iptalinde de keyfi davrandõğõnõ ciddi şekilde dü- şünüyoruz. Şikâyeti varsa bu- nu tarafsõz bir kurula götürme- dikçe, bu tür karar ve uygula- malarõn basõna baskõ anlamõna geleceğini õsrarla vurguluyor ve arkadaşlarõmõzõn kartlarõyla il- gili olumsuz kararõn kaldõrõl- masõnõ talep ediyoruz. Çağdaş Gazeteciler Der- neği: Eğer bu kararõ Başbakan vermişse kendisi, yok eğer onun bilgisi dõşõnda basõn da- nõşmanõ böyle bir yasaklamaya gitmişse bu zat, bu kararõ der- hal yürürlükten kaldõrarak ba- sõndan özür dilemelidir. Basın Enstitüsü Derneği: Başbakanlõk’õn uygulamalarõ haberleri yönlendirme dolayõ- sõyla haber alma özgürlüğünü de kõsõtlamak anlamõna geliyor. Çukurova Gazeteciler Ce- miyeti: Başbakanlõk’õn bu uy- gulamasõnõ, gazeteci meslek- taşlarõmõzõn şahsõnda mesleği- mize vurulan bir darbe olarak değerlendiriyor ve kõnõyoruz. CHP Genel Saymanı Mus- tafa Özyürek: Başbakan ay- naya kõzõyor, kendinin olduğu gibi gösterilmesinden rahatsõz oluyor. DP Genel Başkanı Süley- man Soylu: Bu hadisede, “Ya sev, ya terk et” üslubunun ga- zetecilere yansõmasõ, “Ya be- nim istediğimi yazarsın ya da gidersin” şeklinde ortaya çõkmõştõr. Öte yandan CHP İzmir Mil- letvekili Ahmet Ersin ve CHP Muğla Milletvekili Ali Aslan da uygulamayõ soru önerge- siyle Meclis gündemine taşõdõ. Kart verilmeyen Hürriyet ga- zetesi muhabiri Hasan Tüfek- çi, son olarak Başbakan Erdo- ğan’õn Kocatepe Camisi’nde kitap fuarõnõ gezdiği sõrada çek- tiği fotoğrafla gündeme gel- mişti. Erdoğan, Deniz Feneri Derneği’nin standõ önünde gö- rüntüsünü almak isteyen Mil- liyet ve Hürriyet muhabirlerine tepki göstermiş ve Tüfekçi’ye, “Sen çok akıllısın, ben senin aklını biliyorum. Terbiyesiz- lik, edepsizlik etme, çekil ke- nara” demişti. Star TV muhabiri Fatma Çözen, Başbakanlõk Basõn Merkezi’ndeki esrarengiz hõr- sõzlõk olaylarõnõ haber yaptõ- ğõnda, “Başbakanlık çalışan- larını zan altında bıraktığı” gerekçesiyle Akif Beki’nin he- defi olmuştu. Kart verilmeyen bir diğer muhabir Vatan gazetesinden Veli Toprak oldu. Toprak, Abdüllatif Şener’in AKP hak- kõnda açõlan kapatma davasõn- dan 9 ay önce Erdoğan’õ uyar- dõğõnõ haberleştirmişti. Başbakanlõk Sözcüsü Akif Beki bir süre önce TGRT Ha- ber Başbakanlõk Muhabiri Sa- mi Dadalıoğlu ile de ters düş- müştü. Bazõ muhabirlerin gözü önünde yaşanan kõsa tartõşma- nõn ardõndan TGRT Haber’in, Dadalõoğlu yerine bir başka muhabiri görevlendirmesi dik- kat çekmişti. Başbakanlõk Basõn Merke- zi’nin gazetecileri yönlendirme girişimi Erdoğan’õn bazõ basõn toplantõlarõnda da kendisini gösteriyordu. Bugüne kadar Erdoğan’a kendisini kõzdõra- cak sorular soran muhabirlerin soru sormalarõ çeşitli şekiller- de engellenmişti. Başbakanlõk’õn çeşitli medya kuruluşlarõndan 7 gazetecinin akreditasyonlarõnõ yenilemeyerek yaptõğõ örtülü sansüre tepkiler sürerken, uygulamanõn ardõndaki ismin sözcü Akif Beki olduğu belirtiliyor. Beki bir süre önce TGRT Haber muhabiri Sami Dadalõoğlu ile de ters düşmüş ve bunun ardõndan TGRT Haber Başbakanlõk’ta başka bir muhabir görevlendirmişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear