Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2008 PAZAR 6 HABERLER PAZAR ORHAN BURSALI Bana Üç-Beş Sözcük Söyle! Her bir sözcüğün aslında bir dizenin yapı ta- şı değil, belki de ta kendisi olduğunu Şair’in söz- cük oyununda görmüştüm... Şiiri anlatıyordu... Şi- ir yazmak kolaydır.. İnsan şiir yazarken sanki çıp- lak oluyor.. sanki annesiyle konuşuyor.. o kadar kolay. Düzyazıda ise insan giyiniyor, çamaşırla- rını değiştiriyor... Şiir, daha doğal bir şey... Sonra, “Bana birkaç sözcük söyleyin...” demişti. Biz ikircikli kalınca, isteklendirmişti: “Hadi, rast- gele olsun, birkaç sözcük...” Derken sözcükler sö- kün etti... Şair, boşlukta özgürce dolaşan söz- cükleri almış, onları başıboşluktan kurtararak bir- biriyle ilişkilendirmiş, dizeler içine yerleştirmiş ve okumaya başlamıştı bile... Bize şunu mu demek istiyordu, sizler de şiir yazabilirsiniz; yoksa herkes şiir yazmaya başla- malı, şiir yazarsa insanlığın yaşamı çok kolayla- şır, birbirini yemez, öldürmez, hakkına hukukuna saygı gösterir, dünya kurtulur... Bütün yöneticilerin, bütün patronların, bütün çalışanların, bütün insanlığın şair olduğunu, şiir yazdığını düşünün... Bu durumda ortalıkta ne pat- ron ne yönetici ne polis ne katil ne işkenceci... Ne bir kötülük ne bir ayıp.. kalacağını mı düşünü- yordu? Şiir adalet midir, ortaklaşmak mıdır, sevgi mi- dir, duygudaşlık mıdır... Şiir doğa mıdır yoksa ya- şam mı, ayırdına bir türlü varamadığımız. Şiir yok- sa ütopyaların en büyüğü mü? 2.5 yıl olmuş gazeteden topluca Şair’i görmeye gittiğimiz; İlhan Selçuk’un “Şair’i görelim, bize her hafta bir şiir versin, birinci sayfadan yayım- layalım..” demesi üzerine. Kadıköy’de evinin çevresinde bir deneme yapmış, bir esnafa “Şair’in evi nerede?” diye sor- muştuk. “Şair, orada oturuyor” diye oturduğu ka- tı göstermişti... Adı Şair’di! Başka bir ada gereksinimi olmadığı açıktır! “Bilinç bıçak veya keman gibidir, yani ne kadar kullanırsanız o kadar bilinçtir” demişti! Kendi ya- şamından damıttığı sapına kadar doğru bir olgu! Sözcükleri “kemanın yaylarına” vurarak, onla- rı sese mi dönüştürüyordu yoksa müziğe mi?.. 40-50 dizelik şiirleri, hiç silmeden, değiştirmeden, kolayca yazdırabildiğini söylüyordu bize! Bazen de bir deyişte iki şiir birden çıkıyordu, 75 yıldır şi- ir dokuyan duru, taze, çıplak bilincinden. İyi şairler birer bellek yitimidir, dil kaybıdır, bi- linç körelmesidir, uygarlık yoksullaşması- dır... Bize lütfettiklerine teşekkür etmeyelim, lütfet- tiklerinin yetersizliğinden yakınalım; çünkü insanlık darmadağınık, bataklık içinde... Ruhlar yitiriliyor... Sis çanları ise bir bir susuyor... Ne İlhan Berk var ne Melih Cevdet ne Cemal Süreya ne diğerleri.. Sonsuza kadar, burada, insanlığın yanında kal- ması gereken şairleri yaşatamıyoruz, birer birer öldürüyoruz; veya topluca yakıp yıkıp kül edi- yoruz... İşte şimdi de Dağlarca’yı, başında Altın Çelenk ile gönderiyoruz! Bakıyorum, kimsenin yüzü kızarmıyor! Hiç kimse bir sorumluluk duymuyor! Bizimle varolduğu için şanslı mıyız, yoksa yi- tirdiğimiz için yoksullaştık mı?.. Bir ütopya, bir umut mu kanat çırptı, bizden!? Boşu anlatmak yaşamanın dışına benzer / Nereye yürürseniz orası başkalarınındır / Nereye baksanız orası görünmez / Nerde soluk alsanız gök dışı / Nerelerden bir esinti gelse orası yönsüzdür / Nereler nicek ışısa orası sizin için yasak ülke ... İster misin ellerimizi birleştirelim, / Sen iki vur, ben iki daha, / Çalmış mı, / Emmiş mi alın terini ulusunun, / Sen dört vur, ben dört daha. - Saçı bitmedik çocuklarım aç iken kerpiç köy- lerde, / Bebek kızlarım gecelerce aklığını satar- ken- / Sen yedi vur, ben yedi daha. ... Değerim düştü demektir / Paranın düştü de- ğeri. / Yine bölüştü demektir / Açla çıplak gece- leri. Sararmadı, kurudu yaz / Geldi beterin beteri. / Nere gider anlaşılmaz / Ata ters vurmuş eyeri. Şair için “Gökyüzü”ne sözcükler salalım. Çok. Zamanı var. Bize onları mutlaka şiir olarak geri gönderecektir: Umut, gelin, insan, çiçek, toprak, yağmur, be- bek, dağ, ufuk, güneş, bizim, orası, böcek, her- kes, parmak, aşk, örgü, sade, sevgili, karanfil, şe- hir, emek, burada, aç, saf, istek, yoldaş, yalnız, acı, yaşamak, ırmak, saygı, utanç, büyük, şair, güle, güle... obursali@cumhuriyet.com.tr El Kaide operasyonunda 4 zanlı tutuklandı KONYA (Cumhuriyet) - Konya’da terör örgütü El Kaide’ye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltõna alõnan zanlõlardan 4’ü tutuklandõ. Konya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin örgüt üyesi A.K’yi, intihar eylemi yapmak üzere Afganistan’a gitmeye hazõrlanõrken yakaladõğõ, zanlõnõn Afganistan’da bomba yüklü bir araçla eylem yapma hazõrlõğõnda olduğu öne sürüldü. Zanlõlarõn ayrõca Mehmet Akif Mahallesi’nde silahla yaralama olayõna karõştõğõ belirtildi. FIRAT DTP’LİLERLE Ankara’da sürpriz yemek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dengir Mir Mehmet Fırat, DTP Genel Baş- kan Ahmet Türk, Muş Milletvekili Sır- rı Sakık ile Şanlõurfa Milletvekili İb- rahim Binici, önceki akşam yemekte bir araya geldi. Konuya ilişkin Cum- huriyet’in sorularõnõ yanõtlayan Sõrrõ Sa- kõk, yemekte buluşmanõn “tesadüf” ol- duğunu, Fõrat’õ görünce masalarõna da- vet ettiklerini belirtti. Dostça bir yemek yediklerini ve ülke sorunlarõnõ konuş- tuklarõnõ anlatan Sakõk, “Özel bir ko- nuyla ilgili buluşmuş değiliz. Elbet- te iki siyasetçinin bir araya gelince yaptığı gibi güncel meseleleri de ko- nuştuk” dedi. Sakõk, Türkiye’nin top- lumsal dokusunu bozmaya yönelik gi- rişimlere karşõ ne gibi önlemler alõna- bileceği konusunda görüş alõşverişinde bulunduklarõnõ ifade etti. İbrahim Binici de Abdullah Öca- lan’a cezaevinde kötü muamele ya- põldõğõ yönündeki şikâyetlerini iletip iletmedikleri sorusu üzerine Binici, sadece bu olay değil, Engin Çeber’in iş- kenceden ölümü konusunda da görüş alõşverişinde bulunduklarõnõ bildirdi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) – Abdullah Öcalan’a yönelik olarak İmralõ’da fi- ziksel şiddet uygulandõğõ iddialarõ, Diyarbakõr, Hakkâri ve Adana’yõ karõştõrdõ. Diyarbakõr’da dün öğle saatlerinde DTP Diyarbakõr İl Örgütü önünde toplanan binler- ce kişi “Bu ateş sizi de yakar” yazõlõ Öcalan posterleri ve PKK flamalarõ taşõdõ. DTP Eş- başkanõ Emine Ayna, DTP’li milletvekilleri Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak, Ayla Akat Ata, Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir, DTP İl Başkanõ Necdet Atalay ve ilçe belediye başkanlarõ da “Gençlik Apo’nun fedaisidir”, “Be serok jiyan nabe”, “Öca- lan’a uzanan eller kırılsın” yazlõ pankartla- rõn arkasõnda yer aldõ. Ardõndan bir grup gös- terici Ofis girişinde bulunan güvenlik güçlerine taşla saldõrdõ. Güvenlik güçlerinin de biber ga- zõyla karşõlõk vermesi üzerine göstericiler ara sokaklara dağõldõ. Bir grup gösterici Bağlar Po- lis Merkezi’ne molotofkokteyli attõ. Olay ne- deniyle çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ. Yüksekova’da patlama: 1 yaralı Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki eylemde göstericiler ara sokaklara kaçtõğõ sõrada yol kenarõna bõrakõlan patlayõcõ infilak etti. Pat- lamada, Keskin Duman (28) yaralandõ. Yük- sekova’daki gösterilerde 20 kişinin gözaltõna alõndõğõ bildirildi. Muş’un Varto ilçesinde, AKP İlçe Başkanlõğõ ve Varto Öğretmenler Der- neği’ne molotofkokteylli saldõrõ düzenlendi. Adana’nõn Barbaros Mahallesi’nde göstericiler yollarõ kapayõp polisle çatõştõ. İmralõ’da fiziksel şiddet uygulandõğõ iddiasõyla D.Bakõr, Hakkâri ve Adana’da gösteriler düzenlendi Öcalan yürüyüşünde ortalık karıştı Deniz Feneri e.V. davasõndaki Akman’la ilgili iddialar ilk görev süresini ilgilendiriyormuş! RTÜK’ten komik gerekçeFIRAT KOZOK ANKARA - RTÜK, Deniz Feneri e.V. davasõnda kurye- likle suçlanan ve mahkeme hâkimi tarafõndan olayõn “baş sorumluları” arasõnda göste- rilen Zahit Akman’õ savunma gerekçesini açõkladõ. Kurul, Akman ile ilgili şirket üyeliği iddialarõnõn ilk görev süresi olan 2005-2007 yõllarõnõ kap- sadõğõnõ, 2007’de başlayan ikinci görev süresini ilgilen- dirmediğini savundu. CHP’li üyeler kararõ yargõya taşõyacak. RTÜK, CHP’li üyelerin is- temiyle 19 Eylül’de yaptõğõ toplantõda Kurul Başkanõ Za- hid Akman’õn hakkõnda ortaya çõkan belgeler ve iddialar ne- deniyle “görevden çekilmiş sayılıp sayılmayacağını” oy- lamõştõ. Ancak bu istem 3 CHP’li üyenin kabul oyuna karşõn 5 AKP’linin oyu ile reddedilmişti. Üst kurul, aradan 1 ay geçtikten sonra oylama so- nucuna ilişkin resmi kararõnõ açõkladõ. Kararda dile getirilen ifadeler, AKP’li üyelerin Ak- man’õ korumak için ne derece çaba sarfettiklerini ve ilginç hu- kuk yorumlarõ yaptõklarõnõ da ortaya koydu. Kararda şöyle denildi: “Sayın Dr. Zahid Ak- man’ın 29 Mayıs 2007 tari- hinde TBMM’nin 16. birle- şiminde yeniden RTÜK üye- liğine seçilmiş olması, yasa gereği 2007 itibariyle üç üye- si yenilenen Üst Kurul’un 17 Temmuz 2007 tarihli top- lantısında 2007-2009 süreci için yeniden başkan seçilmiş olması; Üst Kurul üyelerinin dilekçelerinde belirttikleri şirket üyeliği iddialarının bu tarihten önceki sürece (2005- 2007) ilişkin olması; dolayı- sıyla 2005-2007 Üst Kurul üyeliği sürecine ilişkin so- nuç doğurabilecek olayların ve işlemlerin 2007-2009 Üst Kurul üyeliği süreci için so- nuç doğurmaması hukuki gerçekliği nedeniyle, 3984 Sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında görevinden çe- kilmiş sayılmasına neden ol- mayacağına; Hülya Alp, Meh- met Dadak ve Şaban Sevinç’in ‘Başkan Zahid Akman’õn üye- likten çekilmiş sayõlmasõ ge- rektiği’ yönündeki muhale- fetleri ile oy çokluğuyla karar verildi.” RTÜK, CHP’li üyelerin istemiyle 19 Eylül’de yaptõğõ toplantõda, Kurul Başkanõ Zahid Akman’õn hakkõnda ortaya çõkan belgeler ve iddialar nedeniyle “görevden çekilmiş sayõlõp sayõlmayacağõnõ” oylamõştõ. Üst kurul, aradan 1 ay geçtikten sonra oylama sonucuna ilişkin resmi kararõnõ açõkladõ. Kararda dile getirilen ifadeler, AKP’li üyelerin Akman’õ korumak için ne derece çaba sarfettiklerini ve ilginç hukuk yorumlarõ yaptõklarõnõ da ortaya koydu. HACI SAYİD BAKLAVALARI’NIN SAHİBİ KURTARILDI İşadamõnõ akrabalarõ kaçõrdõ İstanbul Haber Ser- visi - Hacõ Sayid Bakla- valarõ’nõn sahibi işadamõ Mehmet Dinçerler, eşi- nin amcasõnõn oğlu ta- rafõndan fidye için kaçõ- rõldõ. Hacõ Sayid Baklava- larõ’nõn sahibi işadamõ Dinçerler, 14 Ekim tari- hinde Yenibosna’da ara- basõna çarparak kaza sü- sü veren şahõslar tara- fõndan kaçõrõldõ. Siliv- ri’de bir depoya götürü- len işadamõna zorla ken- di el yazõsõyla, “Benim bu şahıslara 1 milyon YTL borcum var. Po- lise ve basına bilgi ver- meyin. Parayı oğlum Halil getirsin” notu yaz- dõran şebeke üyeleri, no- tu Dinçerler ailesine gönderdi. Ailenin haber vermesi üzerine hareke- te geçen polisin, Din- çerler’i arama çalõşma- larõ sürerken, işadamõnõn kredi kartõndan 2 bin YTL para çekildiği tes- pit edildi. Şebeke üye- lerinden Muhlis Kara- kuş’un, işadamõnõn kre- di kartõnõ kullanarak bir bankamatikten para çe- kerken güvenlik kame- rasõna yakalanmasõyla birlikte olay çözüldü. Kamera kayõtlarõnõ in- celeyen polis, Karakuş’u takibe aldõ. Bu sayede işadamõ Mehmet Din- çerler’in alõkonulduğu Silivri’deki depo belir- lendi. Dinçerler, depoya düzenlenen baskõnla kur- tarõldõ. Fidyecilerin işa- damõnõn kafasõna çuval geçirdikleri ve ellerini zincirle bağladõklarõ or- taya çõktõ. Dinçerler’i fidye için kaçõran şebe- kenin başõnda, işadamõ- nõn eşinin amcasõnõn oğ- lu Erol Fırtına olduğu öğrenildi. ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Şõr- nak’ta toplanan binlerce kişi Türk bayraklarõyla yürüyerek PKK’yi pro- testo etti. Şõrnaklõlar, 150 metre uzunluğundaki Türk bayrağõyla kent- te yaklaşõk 5 kilometre yürüdü. Mi- ting nedeniyle kent merkezinde yoğun gü- venlik önlemi alõndõ. Şõrnak Ticaret ve Sanayi Odasõ, Şõrnak Es- naf ve Sanatkârlar Odalarõ Birliği, Şõrnak Zi- raat Odasõ, Şehit ve Gazi Aileleri Derneği ile Yeşeren Gençlik Der- neği’nin de bulunduğu bir grup si- vil toplum örgütünce organize edi- len mitingde servis aracõna dü- zenlenen saldõrõda şehit olan asker ve polislerin fotoğraflarõ taşõndõ. Sõk sõk “Şe- hitler ölmez, vatan bölünmez”, “Teröre ha- yır, huzura evet”, “Kahrolsun PKK”, “As- kere uzanan eller kırılsın” sloganlarõ atõldõ. Şõrnak’ta PKK’ye protesto Güvenlik güçlerine taşla saldıran göstericilere biber gazı ve tazyikli suyla karşılık verildi.