25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 15 EKİM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Başbakan Yine Sinir Küpü Terördeki artışın yanı sıra ekonomik krizin ne- den olacağı durgunluk ve işsizlik tehlikesi, Baş- bakan’ın sinirlerini yıpratmış olmalı. PKK terörü karşısında partisinin görüşlerini açıklayan MHP Genel Başkanı’nı da, ekonomik krizin ülkemizi de ister istemez etkileyeceği yo- lunda endişelerini bildirerek hükümetten önlem- ler alınmasını isteyen “Patronlar Kulübü”nü de adeta azarlamasını, sinirlerine hâkim olamayışın- dan başka neye bağlayabilirsiniz ki? Irak sınırında bir tampon bölge kurulmasını öneren Devlet Bahçeli için, “Ağzı olan konu- şuyor” sözleriyle polemik açmaya kalkışması. TÜSİAD’dan ekonomik kriz için gelen uyarıları da, “Krizden maddi ve siyasi çıkarlar bekle- yenler, bunun için ellerini ovuşturanlar var” sözleriyle yanıtlaması da, yine o sinir zafiyetinin sonucu değil mi? MHP Genel Başkanı, partisinin dünkü grup toplantısında, Erdoğan’a çok ağır bir söylemle yanıt verince de kürsüde suspus olması. Gaze- tecilerin sorularından sonra Bahçeli’yi muhatap almadığını söyleyerek, adeta ringden kaçmak is- teyen boksör durumuna düşmesi, Erdoğan’ın da- ha önceleri asla başvurmadığı yöntemlerdir. Dolar servet suçlaması AKP Genel Başkanı, sanki bir iğneli fıçı içinde ve neyi nasıl söylemesi gerektiğini bilmiyor ko- numunda olmalı ki, hemen bütün dünyayı saran ekonomideki bunalımı görmezden gelmek isti- yor. Hayır onunla da yetinmeyerek, bu doğrultu- da bir an önce önlem alınmasını isteyen işadam- larını yangına benzin dökmekle suçluyor. Son- ra da kendisinin dolardan kaynaklanan bir servete ayak bastığı Bahçeli tarafından söylenince, ge- reken cevabın verilmesini arkadaşlarına havale etme yöntemini seçiyor. Acaba o dolardan kaynaklanan servet benzet- mesiyle Bahçeli, son krizde dolardaki hızlı yük- selişin, sahiplerine getirdiği kazancı mı, hatırlat- mayı mı gerekli görmüştü? Kulakların çınlasın Musa Kart Başbakan’da görünen bu değişiklik, Baykal’ın da dünkü açıklamalarını etkilemişti. CHP Genel Başkanı, Erdoğan’a yönelttiği suçlamaların ce- vapsız kalışını hatırlatarak, “cevap mı vermiyor, yoksa kaçıyor mu” diye sordu ve ancak suçlu kedilerin, o suçu işledikten sonra kaçtığını da ha- tırlatarak Hülya Avşar’ın Erdoğan için yaptığı “ürkek kedi” benzetmesini politika gündemine taşımış oldu. Değil politikacıların, karikatür sanatçılarının bi- le kedi benzetmesinin Erdoğan’ı nasıl kızdırdığı- nı, Musa Kart’ın bu doğrultudaki çizgileri üzeri- ne, Başbakan’ın dava yolunu seçmesi göster- mişti. Yargıtay, o çizgileri doğal eleştirinin sonucu olarak kabul etti ve Musa’yı akladı. “İkimizin de dokunulmazlıkları kaldırılsın” ısrarından bir türlü vazgeçmeyen Baykal’ın söz- lerini Erdoğan’ın nasıl karşılayacağı ise kedilerin niçin ve ne yaparlarsa suçlu sayıldıklarını bilen- ler için merak konusu olmalı. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Adalet Bakanõ Engin Ceber’in ailesinden özür dilerken 19 kişinin görevden uzaklaştõrõldõğõnõ açõkladõ Şahin işkenceyi itiraf ettiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, karakolda ve Metris Ceza- evi’nde gördüğü işkence sonucu yaşamõnõ yitiren Engin Ceber’in ailesinden özür diledi. Olayla ilgi- li soruşturmanõn devam ettiğini kaydeden Şahin, 19 kişinin gö- revlerinden uzaklaştõrõldõğõnõ söy- ledi. Şahin, “Sorumlular yasalar çerçevesinde hak ettiği cezayı alacaktır” dedi. Adalet Bakanõ Şahin, dün Metris Cezaevi’nde tutuklu Engin Ceber’in işkenceyle öldürüldüğü iddialarõna ilişkin sorularõ yanõtladõ. Metris’te müfettişlerin sabaha kadar çalõştõğõnõ ve soruşturmanõn selameti bakõ- mõndan ölümde sorumluluğu ol- duğu düşünülen 19 görevlinin gö- revden uzaklaştõrõldõğõnõ kaydeden Şahin, şu bilgileri verdi: “Görevden alınanlardan 2’si infaz koruma ikinci müdürü ve memurlar var. Cezaevi doktoru da var. Çünkü cezaevi doktoru hastayı görmeden ve muayene etmeden sağlam raporu verdiği için görevden uzaklaştırıldı. Ko- nunun üzerinde hassasiyetle du- ruyoruz. Bu olay bizi derinden üz- dü. Kendilerine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hükümetim ve devletim adına bu vatandaşımızın ailesinden özür diliyorum. Sorumlular buluna- cak, yasalar çerçevesinde hak et- tiği cezayı alacaktır. Bu olayın Türkiye’de ve İstanbul’da mey- dana gelmiş olması üzüntümüzü sonsuz derecede arttırdı. Müfet- tişler ilk tespitlerine göre ölü- mün işkence sonucu olduğunu belirtiyorlar. Belki soruşturma boyutu genişledikçe tutuklu sayısı artabilir.” ‘Devlet adına özür dilerim’ Şahin, müfettişlerin soruşturma- yõ ciddiyetli yürüttüklerini belirte- rek, cezaevine gitmeden önce de bir kötü muamele yapõlõp yapõlmadõğõnõ konusunda hem polislerden, hem de tutuklu yakõnlarõndan Sarõyer Cum- huriyet Savcõlõğõ’na şikâyetler ol- duğunu söyledi. Şahin, “Türki- ye’yi böyle bir durumla karşı karşıya bırakan her kimse yasa- lar çerçevesinde gerekli cezayı alacaklar” diye konuştu. İÇİŞLERİ MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRDİ, ERSİN KOMİSYONA BAŞVURDU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ, tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence sonucu ölen Engin Ceber’in ölümüyle ilgili iddialarõ araştõrmak üzere bir mülkiye başmüfettişi ile bir polis başmüfettişi görevlendirdi. Ceber’in İstinye Karakolu’nda da “kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığı” iddialarõnõ araştõrmak üzere mülkiye ve polis başmüfettişlerinin önceki gün soruşturmaya başladõklarõ bildirildi. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, karakolda ve gözaltõnda gördüğü işkence nedeniyle yaşamõnõ yitirdiği belirtilen Engin Ceber’in ölümüyle ilgili iddialarõn araştõrõlmasõ için TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu’na başvurdu. Ersin, Komisyon Başkanlõğõ’na yaptõğõ başvuruda, son zamanlarda karakollarda ve cezaevlerinde gözaltõna alõnanlara ve tutuklananlara kötü muamele ve işkence yapõldõğõna ilişkin şikâyetlerin yoğunlaştõğõna dikkat çekti. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’õn Hani ilçesine bağlõ Kõrõm köyünde, 19 yaşõndaki bir genç kõzõn cesedi, başõ kesilmiş halde boş arazide bulundu. Köyde birkaç gün önce genç kõzõn yakõnlarõ arasõnda çõkan tartõşmada 1 kişinin ölmesi, 1 kişinin de yaralanmasõ, namus cinayeti kuşkusunu güçlendirdi. Köylüler arazide bulduklarõ cesedi, jandarmaya ihbar etti. Olay yerinde inceleme yapan jandarma ekipleri, genç kõzõn başõnõn kesici bir aletle vücudundan ayrõldõğõnõ tespit etti. Ancak ilk anda cesedin kimliği saptanamadõ. Bunun üzerine yakõndaki Kõrõm köyünden birkaç kişi getirilerek kimlik tespiti için tanõklõk yapmalarõ istendi. Köylüler, başõ kesilmiş halde bulunan cesedin 19 yaşõndaki Tuğba K’ye ait olduğunu ifade etti. Kayıp bildirimi yapılmadı Genç kõzõn cesedi, daha sonra otopsi yapõlmak üzere Hani Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada düzenlenen raporun ardõndan jandarma soruşturmayõ derinleştirdi. Yapõlan araştõrmalarda, genç kõzõn Kõrõm köyündeki evinden dört gün önce ayrõldõğõ ve kendisinden bir daha haber alõnamadõğõ anlaşõldõ. Ancak genç kõzõn ailesinin, kayõp olayõnõ güvenlik güçlerine bildirmediği belirlendi. Bu arada jandarma ve Hani Cumhuriyet Savcõlõğõ, cesedi bulunan genç kõzõn akrabalarõndan olan 2 kişinin, genç kõzõn kayõp olduğu günden bir gün sonra silahlõ çatõşmaya girdiklerini, bu olayda 1 kişinin öldüğü, diğer kişinin de yaralandõğõnõ saptadõ. Genç kõzõn kaybolmasõnõn bildirilmemesi ve hemen ardõndan akrabalarõnõn silahlõ çatõşmaya girmesi, namus cinayeti kuşkularõnõ güçlendirdi. Soruşturmanõn bu yönde yürütüldüğü bildirildi. 4 GÜNDÜR KAYIPTI Genç kızı vahşice öldürdüler Diyarbakõr’da başõ kesilerek öldürülen 19 yaşõndaki genç kõzõn namus cinayeti kurbanõ olabileceği düşünülüyor. Engin Ceber’in arkadaşlarõ teşhis işleminde verdikleri ifadelerde olay anõnõ anlattõlar İşkenceciler teşhis edildi HİLAL KÖSE Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence sonucu yaşamõnõ yitiren Engin Ceber ile tutuklanan arkadaşlarõ Özgür Karakaya ve Cihan Gün, işkence yapan gardiyanlarõ teşhis ettiler. Teşhis işlemi müştekiler Karakaya, Gün ve avukatlarõnõn katõlõmõyla Metris Cezaevi’ndeki nöbetçi müdür odasõnda yapõldõ. Karakaya, gardiyanlardan Nuri K, Murat Ç’nin kendisine tekme tokat saldõrdõklarõnõ, Murat Ç’nin elinde sopa bulunduğunu anlattõ. Öncay B’nin, kendilerini darp eden birkaç kişiyi “yeter artık bu kadar” diyerek dõşarõ çõkardõğõnõ ifade eden Karakaya, Selahattin A’nõn Engin Ceber’in kafasõna ve sõrtõna elindeki demirle vurduğunu, Ceber’in arka, orta ve üst bölgesine, başõna ve sõrtõna demirle vurulduğunu gördüğünü ifade etti. Müşteki Cihan Gün de Murat Ç’nin sõrtõna, Muharrem Ç’nin ise kafasõna vurduğunu ifade ederek, Selahattin F, Sıdık G’nin de darp eylemine katõldõğõnõ anlattõ. Gün, Kubilay K’nin de “Siz kalkacaksınız, kalkıncaya kadar dövmeye devam edeceğiz” dediğini belirtti. Ani bilinç kaybı yaşadı Şişli Etfal Hastanesi’nce hazõrlanan epikriz raporunda, Engin Ceber’in 7 Ekim günü saat 14.05 sõralarõnda hastaneye getirildiği ve reanimasyon kliniğine yatõrõldõğõ kaydedildi. Hastanõn 14.30’da acil cerrahi kliniğinde görüldüğü, ani bilinç kaybõ gelişmesi nedeniyle cezaevinden Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne götürüldüğü, yoğun bakõm ihtiyacõ nedeniyle Şişli Etfal Hastanesi’ne sevk edildiği belirtildi. Raporda, geliş muayenesinde genel durumunun kötü ve şuurunun kapalõ olduğu belirtildi. Şişli Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn ölü muayene ve otopsi tutanağõnda Engin Ceber’in sol baldõr, dirsek, dudak, omuzlar ve kafada darbe izlerinin olduğu belirtildi. Beyninde kanama tespit edilen Ceber’e Şişli Etfal Hastanesi’nde mekanik destek verildiği kaydedildi. Savcõlõğõn işlemi sõrasõnda teşhis yapan Ceber’in babasõ Ali Tekin, oğlunun gözaltõna alõnmadan önce herhangi bir rahatsõzlõğõnõn olmadõğõnõ belirtti. Oğlunun ölümüne neden olan, oğluna kötü muamelede bulunan, işkence yapan kişilerden şikâyetçi olduğunu söyleyen Tekin, “Oğlum 28 Eylül-7 Ekim 2008 tarihleri arasında kesintisiz işkenceye maruz kalmıştır” dedi. Bakõrköy Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü soruşturmaya ilişkin Bakõrköy 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nden gizlilik kararõ alõndõ. Savcõlõğõn talebini değerlendiren mahkeme, dosyanõn içeriğinin incelenmesi ve belgelerden örnek alõnmasõnõn soruşturmanõn amacõnõ tehlikeye düşürme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle gizlilik kararõ verildiğini belirtti. Yer atõş yarõşmalarõ ödül törenine Genelkurmay Başkanõ da katõldõ Başbuğ - Babaoğlu yakõnlõğõ Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydo- ğan Babaoğlu, “Terör örgütüne karşı yurtiçinde ve yurtdışında günün her saatinde ve her türlü hava koşulunda icra edilen hava harekâtlarında alınan başarılı sonuçlar Türk Hava Kuvvetleri- mize hem yurtiçinde, hem de yurtdışında haklı bir itibar kazandırmıştır” dedi. 2007-2008 uçuş eğitim yılı hava yer atış yarışmaları ödül töreni dün Akıncı’daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda yapıldı. Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İl- ker Başbuğ ile Hava Kuvvetleri Komutanı Baba- oğlu’nun yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ile Jandarma Genel Ko- mutanı Orgeneral Atila Işık da katıldı. Genel- kurmay Başkanı Başbuğ, törenin yapıldığı han- gara Babaoğlu’nu makam aracına alarak, hava pilot üniforması içinde geldi. Tören sırasında Başbuğ’un, Babaoğlu’na karşı sıcak davranışları dikkat çekti. Başbuğ, konuş- masından sonra yerine dönen Babaoğlu’nun eli- ni ayağa kalkarak sıktı. Başbuğ’un, tokalaşma sırasında Babaoğlu’na doğru adım atarak objek- tiflere doğru dönmesi de dikkat çekti. Başbuğ, törenden sonra da Babaoğlu’nu makam aracına aldı. Komutanlar, daha sonra jet üssünde birlik- te öğle yemeği yedi. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Başbuğ’un Aktütün Karakolu bölgesine yapılan ve 17 şehit verilen PKK saldırısı sırasın- da golf oynaması ve çatışmadan haberi olmama- sı nedeniyle eleştirilen Hava Kuvvetleri Komuta- nı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ile olan diyalog- ları Başbuğ, Babaoğlu’na sahip çıktı şeklinde yo- rumlandı. Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence sonucu yaşamõnõ yitiren Ceber’in arkadaşlarõ işkencecileri teşhis ettiler. Kendileri de işkence gören tutuklular Ceber’in demirle dövüldüğünü belirttiler. SERGÜL CANIGÜR BURDUR - Burdur’da hõrsõzlõk iddiasõyla gözaltõna alõnan 4 köylüye işkence yaptõklarõ gerekçesiyle 3 ast- subaya 2’şer yõl hapis, 1’er yõl da ka- mu hizmetinden mahrumiyet ceza- sõ verildi. 8 yõl sonra sonuçlanan da- vada cezayõ az bulan köylüler AİHM’ye gitmeye hazõrlanõyor. Burdur’un Bucak ilçesine bağlõ Karaali köyünde Mayõs 2000’de hayvan hõrsõzlõğõ yaptõklarõ iddiasõyla 17 köylü gözaltõna alõndõ. Zanlõlar- dan Ali Macit, Tahir Yıldız, Salih Duran ve Yunus Gürbüz gözal- tõnda işkence gördükleri gerekçe- siyle askerler hakkõnda suç duyu- rusunda bulundular. Yurttaşlar, göz- altõndayken çõrõlçõplak soyulduk- larõnõ, üzerlerine su sõkõldõğõnõ, ka- falarõna poşet geçirildiğini belirtti- ler. Koynuna yõlan sokulan ve ba- şõna poşet geçirilen Salih Duran (57) ise gördüğü bedensel ve psikolojik işkence sonucu akli dengesini yitirdi. Gözaltõna alõndõğõnda 65 yaşõnda olan Ali Macit ise vücuduna elek- trik verilmesinin yol açtõğõ sağlõk so- runlarõ nedeniyle 2006’da mahkeme sonuçlanmadan öldü. Burdur Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde 2001 yõlõnda başlayan, Yar- gõtay’da bozulan işkence davasõnda karar açõklandõ. Mahkeme, sanõk- lardan dönemin Bucak jandarma ko- mutanlarõ Hikmet Matur, Sedat Şükrü Anafarta ve Mustafa Tür- kuz’un “Gözaltındayken işkence etmek ve gayri insani muamele- lere başvurmak. Zalimane ve gayri insani muamelelere baş- vurmak’’ suçlarõndan 2’şer yõl ha- pis ve 1’er yõl da kamu hizmetinden mahrumiyet cezasõna çarptõrõlmasõna hükmetti. Kararda, “Gözaltına alı- nanlar aç susuz bırakılmış. Ken- dilerine küfür, hakaret edilmiş, üzerlerine su sıkılmış ve dövül- müşlerdir. İnsanlık dışı ve haysi- yet kırıcı davranışlara maruz kalmışlardır” denildi. Sanõklar- dan Adli Turan hakkõnda da arama kararõ çõkarõldõ. Dosya temyize gönderilirken köy- lüler karara isyan etti. İşkence izle- rini halen taşõdõklarõnõ belirten Ta- hir Yõldõz ve Yunus Gürbüz, ceza- yõ az bulduklarõnõ ve olayõ Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne taşõ- yacaklarõnõ söylediler. Askerler hak- kõnda işkence davasõnõ yõllardõr õs- rarla sürdüren Yõldõz, “İzmir Tabip Odası’ndan işkence gördüğüme ilişkin rapor almıştım. İki yıl bo- yunca psikolojik tedavi gördüm. Davada ısrarcı olduğum için 7 yıl boyunca sürekli tehdit edildim. Evim kurşunlandı” dedi. Köylüler kendilerine işkence yapan askerlere verilen cezayõ az buldular Mağdurlar AİHM’ye gidiyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’da terörden doğan zararlarõn tazmini konusunda köylülere verdiği paralar arasõnda sahtelerinin olduğu anlaşõlan avukat M.K. hakkõnda “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 19 yõla kadar hapis istemiyle dava açõldõ. Diyarbakõr’õn Şaklat köyünde oturan köylülerin vekâletini üstlenen baroya kayõtlõ avukat M.K. 13 Ocak 2006’da valilik ile yapõlan uzlaşma uyarõnca köylülere 1.5 milyon YTL’yi ödedi. Paralar arasõnda bazõlarõnõn sahte olduğu belirlenince köylülerin şikâyeti üzerine M.K. hakkõnda dava açõldõ. Hazõrlanan iddianamede, avukat K.’nin, müvekkilleri adõna sulhname imzalayarak AİHM’den davalarõnõ çektiği ve tazminat olarak 1.5 milyon YTL’yi şahsen ve görevliler nezaretinde desteler halinde Merkez Bankasõ’ndan teslim aldõğõ belirtildi. İddianamede, para destelerinin tamamõnõn açõldõktan sonra bir kõsmõnõn dağõtõldõğõ, köylülerin verilen parayõ bankaya yatõrmak isterken sahteciliğin ortaya çõktõğõ ifade edildi. İddianamede, tebliğ yapõlmasõna karşõn avukat M.K’nin ifade vermediğine dikkat çekilerek şöyle denildi: “Şüphelinin olayın Emniyet Müdürlüğü’ne bildirileceğini öğrenmesi üzerine, sonucunun ne olacağını sorması ve sahte paralara el konulacağını öğrenmesi üzerine de avukat olmasına rağmen banka müdüründen emniyete haber verilmemesini, sahte paraların imha edilerek gerçek paraların kendisine teslim edilmesini istemesi, paraların Merkez Bankası’ndan aynı gün 11.00 sıralarında ödenmesine ve şüphelinin Ziraat Bankası görevlisine müvekkillerinin büroda beklediklerini söylemesine rağmen, şikâyetçi beyanlarından da anlaşılacağı üzere ödemeleri 16.30-17.30 arasındaki bir saatlik zaman diliminde yapmış olması hususları değerlendirildiğinde şüphelinin savunmasına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla avukatlık görevi ile ilgisi bulunmayan piyasaya sahte para sürmek suçunu işlediği anlaşılmaktadır.” TERÖR ZARARI TAZMİNATI ‘Avukat tazminata sahte para karõştõrdõ’ iddiasõ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear