25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 13 EKİM 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA İNCELEME 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Sansür Yok Ama Mantığı da Yok mu? Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin düzenlediği “Ulusal Basından Sansürün Kaldı- rılmasının 100. Yılı Kongresi” 9 ve 10 Ekim gün- lerinde yapıldı. Kongreye Gazi, İstanbul, Bahçeşehir, Anado- lu, Yeditepe, Kırıkkale, Kadir Has, Atatürk, Gir- ne Amerikan üniversitelerinden, bilim insanları ve gazeteciler de bildirileriyle katkıda bulundular. 23 Temmuz 2008’de İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla gazetecilerin 24 Temmuz’da çıkan gazetelerini sansürcülerin denetimine göndermeme kararlı- lığının üzerinden 100 yıl geçti ama, doğrusu yak- laşımlarda değişiklik oldu demenin olasılığı yok. Bildirilerde, Abdülhamid döneminde başlayan sansürün öncesi, sansür süreci ve bugünkü yak- laşımı yansıtan değerli bilgiler aktarıldı. Kongre Sonuç Bildirgesi de titiz bir yaklaşım- la hazırlandı. Bu tür toplantılara giderken yeniden ders ça- lışmak zorunlu oluyor. Bu nedenle arşive ve kitaplara yeniden göz atarken, bence önemli sayılan belgeye bir kez da- ha rastladım. Ne yazık ki üzerinde tarihi yok. Ama yer aldı- ğı kitabın yayın tarihinden bazı kestirimlerde bu- lunulabiliyor. Paul Fesch’in Fransızca kitabının adı Türkçeye “Abdülhamid’in Son Günlerinde İstanbul” olarak çevrilebiliyor. 1907’de basıldığına göre, yazılma ve basıma hazırlama süreci de dikkate alındığında, ya ay- nı yılın ya da daha öncenin saptamalarını yansıttığı görülüyor. Kitapta yer verilen “Yıldız Sarayı Mabeyn Baş- kâtibi Tahsin” imzalı belge, dönemin sansür anlayışının tipik örneklerini veriyor. 9 maddelik talimatı Cevdet Kudret (Solok) Türkçeye çevirmiş. Dikkatimi çeken üç maddesini alıntılıyorum. “1- Her şeyden önce dünya değer padişah haz- retlerinin sağlığı, ürünün durumu, memlekette ti- caret ve sanayinin ilerlemesi üzerine havadis (ha- ber) verilecektir. ........... 5- Şahsiyata kesinlikle meydan verilmeyip bir vali ya da mutasarrıfın hırsızlık, yiyicilik, öldürme ya da çirkin bir iş işlemiş olduğu söylenecek olur- sa, bunun doğruluğunun ispat olunmadığı bildi- rilerek saklanması ve yayımlanmasına asla mü- saade olunmaması, 6- Vilayetler ahalisinden bir kişinin ya da bir top- luluğun, hükümetin yolsuzluğundan şikâyetleri- nin ve yüce padişaha duyurulmasını bildiren di- lekçelerin yayımlanmasının kesinlikle yasaklan- ması.” Ustalarımızdan Orhan Koloğlu, belgenin düz- mece olduğunu iddia eden uzmanlardan biri. Ama şunu da ekliyor: “Ne denli düzmece olursa olsun, bu genelgenin bütün bir rejimin ana hatlarını ver- diği yadsınamaz.” Ak sakallı bir ihtiyarın, çeşme başında dua edi- şini yansıtan gravürün yayınının sansürcülerce “İşimiz Allah’a kaldı anlamı çıkar” gerekçesiyle ya- saklanmasını da anımsarsak, yasakçı kafaların mantığını daha kolay anlayabiliriz. Gelin yazıyı meddahların tekerlemesiyle biti- relim. “İsim isme, semt semte benzer, geçmiş zaman anlatıyoruz.” Sizce de öyle mi dersiniz? oerinc@cumhuriyet.com.tr Yurt Haberleri Servisi - Küresel ekonomik kriz dünya piyasalarõnõ altüst ederken, AKP iktida- rõ, yöneticileri “Türkiye’nin bundan çok faz- la etkilenmeyeceğini” savunsa da Anado- lu’daki sanayi ve esnaf farklõ düşünüyor. Bur- sa ve Gaziantep gibi sanayicinin geliştiği kent- lerde işten çõkarmalar artarken, yurdun dört bir yanõndaki esnaf kan ağlõyor. MERSİN: SİFTAHSIZ GÜNLER Mersin Ticaret ve Sanayi Odasõ (MTSO) Yöne- tim Kurulu Sayman Üyesi Murat Karteper, tüm dünyadaki ekonomik kriz dalgasõnõn Tür- kiye’yi de etkisi altõna aldõğõna dikkat çekerek acil önlem planlarõ hazõrlanmasõ çağrõsõnda bu- lundu. Mersin Sanayici ve İşadamlarõ Derneği (MESİAD) Başkanõ Ali Doğan ise daha iyim- ser. Doğan, olumsuzluklarõn 3-5 ay içinde dü- zeleceğini inandõğõnõ ifade etti. Mersinli esnaf ise piyasada nakit sõkõntõsõ yaşanmasõ nedeniy- le işlerin azalmasõndan yakõndõ. Bilgisayar mağazasõ sahibi Kuddusi Demir, dolar kuru- nun yükselmesi nedeniyle müşterilerin sipariş- lerini iptal etmeye başladõğõnõ söyledi. Siftah- sõz günler olduğunu anlatan Demir, “Sadece aç-kapa bile yapsak günlük 200 lira kira, personel, yemek ve diğer giderler söz konu- su” dedi. Cep telefonu bayii Ramazan Teke de sõkõntõsõnõ “Daha birkaç hafta önce 130 li- raya aldığımız ve 150 liraya sattığımız cep telefonları, bugünlerde dolar kurundaki yükselme nedeniyle 170 liraya çıktı. Kirayı veremezsek, herhalde kapatıp gideceğiz” di- ye dile getirdi. TRABZON: HÜKÜMET GEÇ KALDI, FELAKET KAPIDA Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasõ Yönetim Kurulu Başkanõ ve TOBB Yönetim Kurulu üyesi Şadan Eren piyasalarda hareketin tama- men durduğunu, cirolarõn düştüğünü, masraf- larõn arttõğõnõ anlattõ. Eren, “Tüccar, esnaf ve sanayici zor günler yaşıyor. İnşaat piyasası tamamen durmuş durumda. Teşhis tedavi metodunu geçip direkt ilaç vermeliyiz” de- di. Trabzon Sanayici ve İşadamlarõ Derneği Başkanõ Hasan Osman Sabır ise şu değerlen- dirmede bulundu: “Bu da daha az ihracat demek. Daha az üretim, işsizlik anlamına geliyor. Hükümet reel sektörü, düşük kur, yüksek faiz politikası nedeniyle döviz kredi- si kullanmaya itti. İhracattaki daralma, üretimdeki düşüş, geri ödemelerdeki sorun- lar domino etkisi yapacaktır. Hükümet za- manında önlem almadığı için artık yapacak bir şey yok. Çok geç kalındı. Kapıda bir fe- laket bekliyor.” Doğu Karadeniz İhracatçõlar Birliği Başkanõ Ahmet Hamdi Gürdoğan da “Rusya’ya ihracattaki sorunlara ek olarak küresel krizin etkileri yaşanıyor. Döviz ku- rundaki değişimler her şeyi altüst ediyor. Hükümet önlem almakta gecikti” dedi. AKP hükümeti dünyayõ saran krizden etkilenmedik dese de sanayi ve esnaf ‘artõk dayanamõyoruz’ diyor Anadolu kan ağlõyor Borç kültüründen tutumluluk erdemine AMERİKALILAR TASARRUFU KEŞFEDİYORAVRUPA’DA KASA SATIŞLARINDA PATLAMA K üresel kriz, turizm sektörünü ise şimdilik et- kilemedi. Dalganõn uzun sürmesi durumun- da yaşanabilecekler ise turizmcileri ikiye böl- müş durumunda. Kimisi “Antalya’nın ucuz kent imajı var. O yüzden krizden etkilenmeyecektir” derken, bazõlarõ da Avrupalõlar’õn tatil için Avrupa dõşõna çõkmayacağõnõ ve bu durumun da Antalya’yõ etkileyeceğini savundu. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Ayık, Antalya’daki genel fiyat politikasõ nedeniyle, sektörün çok fazla etkilenmeyeceğini söyledi. Ayõk,“Eğer Avrupa’da seyahat edenlerde çok bü- yük daralmalar olmazsa, Antalya bu durumdan etkilenmez. Ancak müşteri profili ve kalış süre- lerinde bir değişiklik olur. Eskiden iki hafta ka- lıyorlardı, şimdi bu bir haftaya inebilir” dedi. Antalya’daki küçük esnaf ise küresel krizin etki- lerini, turizmcilerden çok daha farklõ yaşõyor. Kri- zin öncesinde de sõkõntõda olan esnaf, “Dayanacak gücünün kalmadığını” söylüyor. Neredeyse tümü bankalara borcu bulunan esnaf, sadece ekonomik kri- zi konuşuyor. Kentteki en büyük hareketlilik, döviz alõm, satõmõ nedeniyle döviz bürolarõ önünde yaşa- nõyor. Acil önlem alõnmamasõ durumunda, bu sü- reçten sağlõklõ çõkamayacağõna inanan esnafõn, işleri giderek bozuluyor. Hatta son günlerde işyerini ka- patõp, kenti terk edenler bile bulunuyor. Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalarõ Birliği Baş- kanõ Orhan Tolunay ise “Yatırımcılar, mal alıcılar, bekleme süreci içine girdi. Esnaf acilen piyasaya hareketlilik sağlayacak, para beklentisinde ve ken- disini geliştirmek için faizsiz kredi istiyor” dedi. TURİZMCİ TEDİRGİN ESNAF İSYANDAANTALYA S anayi, tarõm, turizm ve esnaf kenti Bursa “küresel kriz”in stresinde. Otomotiv sektörünün kalbi durumundaki Bursa’da, dünya otomotiv devlerinin üretimi kesmeleri, Avrupa’da satõşlarõn düşmesiyle durgunluk ve işsizlik beklentisi başladõ. Otomotiv yan sana- yicileri, “Bizim sektörümüz dışarıya satış yap- tığı için bunlar hissedilmiyordu. Ama şimdi kriz küresel ve ne olacağını kestiremiyoruz. İşçi çıkarma ve işyeri kapatma kararları ka- pıda. Krizle ilgili küresel çözüm üretilmez- se şu anki koşullarda 2009’da yüzde 30 kü- çülme ve aynı oranda işçi çıkarma kaçınıl- maz” dediler. Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Oda- larõ Birliği (BESOB) Başkanõ Arif Tak da “Es- naf ve sanatkâr zaten krizde. Biz bu yaşa- nanlara alıştık. Ama önümüzdeki çok kötü günler bizi bekliyor. Bu yılın ilk 9 ayında 4 bin 674 kişi işyerini kapattı. Geçen yılın tü- münde bu sayıya ulaşılmamıştı. Esnaf önü- nü göremiyor” diye isyan etti. Bursa Ticaret ve Sanayi Odasõ’nca (BTSO) yapõlan Ekonomik ve Sosyal Durum Anketi de Bursalõ sanayici ve işadamõnõn karamsarlõğõnõn arttõğõnõ gözler önüne serdi. Eylül ayõ içinde sa- nayicilerin “Geçen 9 aylık dönemde, ekono- minin genel durumunu nasıl değerlendiri- yorsunuz” sorusuna, yüzde 71.6 ile “Olumsuz yönde gelişmeler oldu”, yanõtõ verildi. Kara- cabey Ziraat Odasõ Başkanõ Nuri Karaca, “Bugün Türkiye’de onbinlerce çiftçi ban- kaların cazip kampanyalarıyla trilyonlarca lira borçlandı. Korkarım, yabancılaştırılan bankaların yeni yabancı sahipleri, çiftçi kre- disini ödeyemeyince verimli topraklarımızın yeni sahipleri olacak!” diye konuştu. Sonüçyılda 25 bin kişi işsiz kaldı Sanayi kenti Gaziantep’te 6 yõl öncesine kadar 4. OSB kuru- lurken, bugün buralarda bacalar tütmez, yatõrõm yapõlmaz oldu. Kentte son üç yõlda 25 bin insan işten çõkartõldõ. Ulusal Sanayici ve İşadamlarõ Derneği Gaziantep Temsilcisi ve Gaziantep Ticaret Odasõ Yönetim Kurulu Üyesi Ay- han Tiryaki, bankalarõn artõk sa- nayiciye kredi vermeyi durdurdu- ğuna dikkat çekti. Özellikle ya- bancõ bankalarõn kredi vermekten çekindiğini belirten Tiryaki, “Hat- ta günü gelmeyen kredileri bile talep etmeye başladılar. İşletme- ler zor durumda” dedi. Gaziantep 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan Pak- ten Sağlõk Ürünleri AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Satõş So- rumlusu Metin Tepe, üretimin durma noktasõnda olduğunu belir- terek, elektrik zamlarõnõn üretimi olumsuz etkilediğini söyledi. Zam ile birlikte maliyetlerin daha çok arttõğõnõ, üretimin sõkõntõya girdi- ğini ifade eden Tepe, sõkõntõlarõnõ şöyle anlattõ: “Piyasada aşırı bir nakit sıkıntısı var, para dönmü- yor. Fakat çalışanlara belli bir süre sonunda ödeme yapmak zo- runluluğu var. Bu da olmayınca zararına satış ve işçi çıkarmalar, üretimi durdurmalar kaçınıl- maz oluyor. Fabrikalar vardiya- ları kaldırdı. İşçi çıkarmalar sü- rüyor. Bugün kahvehaneler işsiz insanlarla dolu. Banka görevlile- ri bugün sanayi içerisinde zabıta memuru gibi dolaşıyor, müşteri- sinin durumunu takip ediyor. Çoğu fabrika satılık durumda.” Teksif Sendikasõ Başkanõ Nuri Bay da tekstil sektöründe büyük oranda işçi kõyõmõ yaşandõğõna işa- ret etti. Bay, şöyle konuştu: “Ga- ziantep teşvik dışı bırakıldığın- dan son 3 yıl içerisinde 25 bin insan işten çıkarıldı.” G A Z İ A N T E PK A P A N A N Ş İ R K E T L E R A R T T I ÇORUM Son yıllarda kaydettiği ekonomik geli- şimlerle adı “Anadolu Kaplanları”na çıkan illerden biri olan Çorum’un işadam- ları ekonomik krizden korkuyor. Çorumlu sanayiciler Türkiye’nin küresel dalgaya hazır olmadığını düşünüyorlar. Hüküme- tin dünyada baş gösteren ekonomik krizi görmezden geldiğini, üreticinin ürettiğinin karşılığını alamadığını, kapanan şirket ve işyeri sayısının giderek arttığını, çek ve senetlerde ödeme zorluklarının yaşandı- ğını anlatan sanayiciler, kiremit ve tuğla sektörünün büyük sıkıntı içinde olduğunu vurguladılar. Bursalõ sanayiciler karamsar HABERİ HAZIRLAYANLAR: GÜRSU KUNT, BEKİR ŞAHİN, LEVENT GENCELLİ, NAZMİ AKDAĞ, AHMET ŞEFİK, SEYFETTİN METE KOBİ’lere kredinizi erken ödeyin baskõsõ ÇİMEN BATURALP BRÜKSEL - Batõ Avrupa’da işler kötü. Son dönem- de enerji ve gõda maddelerindeki alõşõlmadõk fiyat ar- tõşlarõ yetmezmiş gibi, “finansal kriz” yatõşmõyor. So- kaktaki insan arpacõ kumrusu gibi kapkara düşünceler- de… Yõllarca çalõşõp kazandõğõ, dişinden tõrnağõndan arttõrdõğõ birikimleri acaba hâlâ bankadaki kasada mõ, yoksa bilinmeyen bir yerlerde kâğõdõn üstünden silinip gitti mi rakamlar? Herald Tribune’deki bir karikatür, trajik komediyi ağlamaklõ özetliyor. Gururlu bir tombul teyze, elindeki domuz kumbarasõyla sahnede. Mikrofondaki adam anons ediyor “2008 Nobel Ekonomi Ödülü, birikim- lerini evde tutan Ms. Jones’a layık görülmüştür.” Sabah bu karikatürü gazetede görebilen binlerce Av- rupalõnõn kõrmõzõ çiçekli elbiseli, kõrmõzõ pabuçlu Ms. Jones’a kõskanç nazarlarla baktõğõna hiç kuşku yok. Nobel ödülünü aldõğõ için değil, “Piggy Bank/Domuz Bank”õ tercih edecek kadar uyanõk olduğu için. İngiltere’de ve Fransa’da da çelik kasa satõşlarõnda patlama olmuş. İngiltere’de bir kasa satõcõsõ satõşlarõ- nõn üç katõna çõktõğõnõ söylüyor, mutlu ve heyecanlõ. Fransa’da eylülden beri kasa satõşlarõ yüzde 30 artmõş. Kasa fiyatlarõ 500 ila 2000 Avro arasõnda değişiyor- muş. Para kazanmaya, para biriktirmeye, para idare etme- ye, para söz konusu olduğunda kafasõnõ hesap makinesi gibi kullanmaya çocuk yaşta alõştõrõlmõş, parasõ hâlâ bir finans kuruluşuna emanet binlerce Batõ Avrupalõnõn uy- kularõ kaçõyor günlerdir. Sözgelimi, bir Belçikalõ kadõ- nõn batmõş bir İzlanda bankasõndan parasõnõ bir türlü alamamasõ, bankayõ aradõkça uzun uzun otomatik cevap makinasõndaki sevimsiz sesi dinlemek zorunda kalõşõ şe- hir efsanesi gibi dillerden dillere dolaşõyor. Fõrtõnadan sonra beklenen ürkütücü durgunluk kapõ- da. Varsõllõğa alõşõk Batõ Avrupalõ için bir sentini bile kaybetmenin ne demek olduğunu bilenleri bõyõk altõndan hain hain güldürebilecek bir panik var ortada. Herkes birilerinden bir işaret bekliyor. “Ne yapmalı, ne yap- malı? Çekmeli mi çekmemeli mi? Parayı mı çekmeli? Sineye mi çekmeli? Yoksa gidip kafayı mı çekmeli?” Nobel Ekonomi Ödülü Domuz Bank’a ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - Dev yatõrõm bankalarõnõn peş peşe battõğõ, kredi darlõğõnõn bireyleri ve küçük işletmeleri vurduğu, devletin trilyon dolarlõk fonlar açmasõna karşõn mali krizi önleyemediği tarihi bir döneme tanõklõk ediyo- ruz. Amerikan halkõ ise çaresizlik, endişe ya da panikle kendilerini bekleyen ekonomik durgunluk dalgasõna ha- zõrlanmaya çalõşõyor. Aşõrõ tüketimin ve kredi borcuyla yaşamanõn neredeyse bir erdem sayõldõğõ sõradan Ameri- kalõ yeniden “tasarrufu” keşfediyor. Ekonomistler Ame- rikalõ tüketicilerin artõk “istediği şeyi satın almaktansa ihtiyacı olan şeyi satın aldıklarına” ve bu eğilimin ise yaşam standardõ düşen ortalama Amerikalõ için gelecek 20 yõl süreceğine dikkat çekiyorlar. Tüketim alõşkanlõklarõnõ değiştirmeye başlayan Ameri- kalõlar daha az para harcamanõn yollarõnõ arõyor. Was- hington’da yaşayan bir çocuk annesi işsiz Sandra, indi- rimli satõşlar olunca alõşveriş yaptõğõnõ, ucuzluk kuponla- rõnõ kullandõğõnõ, kendi sebzelerini yetiştirdiğini söylü- yor. Elektrik tasarrufu için çamaşõrlarõ akşam 8’den son- ra yõkadõğõnõ da ekliyor sözlerine. Başka bir Amerikalõ ise ikinci el giysi satan mağazalarda kendi eski giysile- riyle değiş tokuş yaptõğõndan söz ediyor. USA Today ga- zetesinin ve Gallup şirketinin yaptõğõ bir ankete göre Amerikalõlarõn yüzde 56’sõ, mali durumlarõnõn krizden etkilendiğini düşünüyor. Yüzde 69 gibi önemli bir kesim ise uzun vadede mali durumlarõnõn daha da kötüleşeceği yönünde görüş bildirmiş. Amerikan Değerleri Enstitüsü’nün yayõmladõğõ “yeni bir tasarruf için” başlõklõ raporda, mali krizin borç kültü- rü içinde yaşayan Amerikalõlarõ tutumlu olmaya ittiği gö- rüşü yer alõyor. Enstitünün yaptõğõ bir araştõrmaya göre Amerikalõlar kazandõklarõndan çok harcõyor. Raporun ya- zarlarõndan Barbara Dafoe Whitehead, “Bundan iki yıl önce tasarruf sözcüğünü kullansaydınız, insanlar size gülüp, ne kadar da 19. yüzyıldan kalma, derdi” şeklinde görüş bildiriyor. Amerikan Psikoloji Derneği’nin araş- tõrmasõna göre kadõnlarõn yüzde 84’ü, erkeklerin ise yüz- de 75’i ekonomik durumdan ötürü stres yaşõyor. Araştõr- maya göre ABD’li erkeklerin yüzde 22’si, kadõnlarõn ise yüzde 15’i stresi alkol alarak gidermeye çalõşõyor. Krizin satışları düşürmesiyle otomobil sanayiinde durgunluk ve işsizlik beklentisi başladı. ADANA (A.A) - Küçük ve Orta Büyüklükte- ki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanõ Nurettin Özgenç, “Küresel fi- nans krizi nedeniyle KOBİ’lerin yeniden kredi bulmaları bir yana, bankalar bazı işletmelerden kredilerini erken kapama- ları için talepte bulunmaya başladı bile” dedi. KOBİDER Genel Başkanõ Nurettin Özgenç, likidite sõkõntõsõnõn son dönemler- de kendini perakende sektöründe hissettir- diğini, bankalarõn, son aylarda bazõ KO- Bİ’lere yönelik sõkõ bir takip başlattõğõnõ ha- tõrlattõ. Özgenç, ödemelerinde sõkõntõlarõn artmasõyla birlikte bilançolarõ bozulan KO- Bİ’lerin kriz belirtilerini gören bankalarõn, işletmeleri sõkõştõrdõğõnõ ifade etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear