26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2007 PAZAR 4 ‘AÇIKLAMASI FIRSAT’ HABERLER Rektörlere sahip çıkan DSP lideri Sezer, Başbakan Erdoğan’a tepki gösterdi DTP’den Öcalan’a destek DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da bazı açılış törenlerine katılan DTP Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan’ın demokratik bir anayasayla 2 ay içinde silahların susabileceği yönündeki açıklamasını “büyük bir fırsat” olarak niteleyerek “DTP olarak bu süreçte üzerimize düşen misyonu, rolü oynamaya hazırız. Meclis’te parti ayrımı gözetmeksizin el ele verip akan kanın durması için çaba verilmelidir” dedi. Diyarbakır’da Yenişehir Belediyesi’ne ait olan Tigris Marketleri’nin üçüncü şubesinin açılışında konuşan Demirtaş, burada Öcalan’ın son açıklamaları ve yeni anayasa konularına değindi. Barış sürecine katkı sunan kim olursa olsun desteklenmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, “Çünkü devlet kan davası esasına göre hareket edemez. Öcalan avukatları aracılığıyla eğer böyle bir mesaj göndermişse, akan kanın durması konusunda rol sahibi olmak istiyorsa bunun sağduyulu ve akılcı bir şekilde düşünülmesi gerekiyor” diye konuştu. Öte yandan, İmralı Adası’ndaki cezaevinde çarptırıldığı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, avukatlarıyla görüşmesinde “hücre cezasını çekerken zorlandığını, tıraştan sonra kesilen saçlarının önünde yakılarak kendisine tutanak imzalattırıldığını” söylediği ileri sürüldü. ‘Demokrasiyle alakası yok’ ORDU (Cumhuriyet) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, AKP’nin hazırlattığı yeni anayasaya ilişkin görüş bildiren üniversite rektörlerine, “İşinizine bakın” diyerek karşı çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiririrken rektörlere destek verdi. Ordu’da açılış törenine katılan Sezer, tören öncesi partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Hazırlanmakta olan taslağın hazırlanış şeklini eleştiren Sezer, “Sivil anayasa yapmaya çalıştıklarını söyleyen AKP’liler üç beş kişiye bunu sipariş ediyorlar. Bu siparişten sonra son söz Başbakan’ın oluyor. Düşünün ki bir anayasa hazırlanıyor son söz Başbakan’ın oluyor. Oysa anayasalar toplumsal mutabakat metnidir’’ dedi. Hazırlanan anayasa taslağında köklü değişikliklere gidildiğini belirten Sezer, yeni anayasa taslağıyla rektörlerin görüşlerini açıklamasının ise demokrasi içinde son derece doğal olduğunu söyledi. Sezer, “Bir ülkede rektörler anayasa ile ilgili konuşmayacaksa ne için konuşacaklar. Her zaman demokrasiden bahseden sayın Başbakan bunu açıkça belirtiyorum ki demokrasi ile alakası yok, demokrat da değildir. Zaten dayatılmaya çalışılan tek kişi yönetimi ön görülüyor. Bütün yetkiler Başbakan’a veriliyor. Böyle demokrasi olmaz, böyle demokratlık hiç olmaz’’ diye konuştu. Soysal: Girişim başlatacağız ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, anayasa tartışmalarının, “Ilımlı İslam Devleti” projesinin gerçekleştirilmesine ilişkin bir sürecin parçası olduğunu belirterek “Bu tehlikenin önüne geçmek için neler yapılabileceği konusunda, 29 Eylül’de bir girişim başlatacağız” dedi. 3. kez YDK’ye verilen Sarıgül, kararın sürpriz olmadığını söyledi KÖŞK’E DAVET ETTİ ‘CHP, Baykal’ın tapulu malı değil’ İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ihraç istemiyle 3. kez CHP Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) verilmesi kararının sürpriz olmadığını belirterek “Partimizin içine düştüğü başarısızlıktan şikâyet etmek yasaktır. Muhalefet etmek yasaklanmıştır. Mevcut duruma katlanamayanlar disiplin kuruluna verilip atılacaktır. CHP, Deniz Baykal’ın tapulu malı değildir” dedi. CHP Merkez Yönetim Kurulu, hukukçularından gelen uyarı üzerine Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’ü, 9 Eylül eylemi nedeniyle ihraç istemiyle tedbirli olarak YDK’ye sevk etti. Baykal ve yönetiminin koltuk sevdası olduğunu savunan Sarıgül, YDK kararına yazılı ve sözlü olarak itirazlarını yapacaklarını söyledi. Sarıgül, “Bu süreci hukukun gerektirdiği biçimde yerine getireceğiz. YDK’nin vereceği karar doğrultusunda tekrar hukuksal başvurumuzu yapacağız” açıklamasını yaptı. Gül, Teziç’le görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümeti ile Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) arasındaki anayasa tartışmasından kaynaklanan gerginlik sürerken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’i önümüzdeki hafta görüşmek üzere Çankaya Köşkü’ne çağırdı. Önümüzdeki hafta içi yapılacak görüşmede Teziç’in YÖK, üniversiteler ve anayasa taslağına ilişkin 3 ayrı konuda hazırladığı dosyaları Gül’e sunacağı belirtildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anayasa çalışmalarına ara verilmesi gerektiğini ve kılıkkıyafet yönetmeliğinde değişikliğin hukuken mümken olmadığını belirten YÖK Başkanı Teziç’e, “Herkes kendi işine baksın” diye tepki göstermişti. ‘Baykal artık bırakmalı’ ? GAZİANTEP Cumhuriyet) CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, “Deniz Baykal nedeniyle CHP’ye oy vermem” diye düşünen büyük bir kesimin olduğunu savunarak “Sayın Baykal bu damgayı haksız yere yedi. Ama bunu silmenin yolu kurultaydan geçer. Baykal artık bırakmalı” dedi. Yaşar Ağyüz, CHP’nin, halkın ekonomik konularda beklediği mesajları veremediğini, bu nedenle de seçimlerde başarısız olduğunu ifade etti. Sarıgül basın toplantısında Baykal’ı eleştirdi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) KKTC İLE SURİYE ARASINDA DENİZ ULAŞIMI 28 yıl sonra feribot seferi Dış Haberler Servisi KKTC ile Suriye arasında 28 yıl aradan sonra feribot seferleri dün ilk kez gerçekleştirilirken, Suriyeli milli yüzücü Firas Mouala da Dipkarpaz, Zafer Burnu’ndan Lazkiye’ye kadar yüzerek rekora imza attı. KKTC’nin Gazimağusa ile Suriye’nin Lazkiye limanları arasında 19781979 yılları arasında yapılan ve bir yıl süren feribot seferleri, 28 yıl aradan sonra dün yeniden başladı. Gazimağusa Limanı’ndan Akgünler Denizcilik Şirketi’ne ait feribotla Lazkiye’ye ulaşan KKTC heyetini Suriye Denizcilik Odası Başkanı Abdulkadir Sabıra karşıladı. Öte yandan Suriyeli milli yüzücü Firas Mouala da, 20 Eylül’de KKTC’nin Dipkarpaz Zafer Burnu’ndan Lazkiye’ye kadar olan 110 kilometrelik mesafeyi 42 saatte yüzerek rekora imza attı. Yeni Laiklik Tanımı Yerine... TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, anayasa tartışmalarında önemli bir noktaya dikkat çekti: “Yeni anayasanın, yalnızca iktidar partisinin elinden çıkmamasını, geniş bir tartışma ve uzlaşmanın ürünü olmasını önemsiyoruz. Uzlaşma ‘olağan dönemler’de yapılan anayasa değişikliklerinin ılımlı olması gereğini de karşılayacaktır. Bu çerçevede yeni laiklik tanımları peşinde koşmak yerine, Türkiye’nin Batı normlarında ifade özgürlüğünün önünü açan bir siyasi rejime, gelişmiş demokratik bir işleyişe kavuşmasına odaklanmak daha doğru olacaktır.” Anayasa hazırlığı tartışması, Mustafa Koç’un da dikkat çektiği gibi laiklik tartışması etrafına sıkıştı. AKP laikliği tehdit ediyor, anayasayı da bu amaçla değiştirmek istiyor diye düşünenler kaygılarını ifade ediyorlar. Bu itirazların bir kısmı iktidar kavgasının yansıması olsa bile, bir kısmı da samimi endişeleri ifade ediyor. ??? Türkiye’de laikliğin işleyişi tartışılabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın SünniHanefi bir kurum olarak faaliyet yürütmesi laikliği zedeliyor. Devletin din ve mezhep tercihi olmaması gerekirken her türlü resmi dini düzenlemenin SünniHanefi ekseninde oluşturulması laik bir ülkede kabul edilemez. Tamam, bütün bunlar önümüzdeki dönemde konuşulabilir. Ancak anayasanın asıl hedefinin demokratik ve özgürlükçü olması gerekiyor. Mustafa Koç’un çok yerinde ifade ettiği gibi “Batı normlarında ifade özgürlüğünün önünü açan bir siyasal rejimi, gelişmiş demokratik işleyişi” sağlayacak bir anayasa için çalışmak gerekiyor. İşin garip tarafı, tartışmanın aslı bu olması gerekirken olay tamamen başka taraflara sapmış durumda. AKP, özgürlükçü ve insan haklarını savunan, devletbirey ilişkisinde bireyin haklarının korunduğu bir anayasadan yana mı? Kendileri öyle olduğunu iddia ediyorlar. O zaman tartışma neden gelip laiklik etrafında düğümleniyor? Bu konuda kaygıları olanlar haksız mı? Cumhurbaşkanı ve Başbakan sürekli teminat veriyorlar. Bunun da garip olduğunu düşünüyorum. “Teminat” vermek yerine anayasa hazırlığını daha katılımcı hale getirseler, özgürlükçü vurguları öne çıkarsalar, tartışma o zaman daha anlamlı hale gelmeyecek mi? Örneğin AKP, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesini neden kaldırmıyor? Neden değiştirmiyor? Bu konuda geçmişte yaşanan acı verici olaylara rağmen hâlâ bu konuda ayak sürüyen bir tutum göstermeleri, onların inandırıcılıklarını zedeliyor. ??? Anayasa özgürlükçü olmalıdır. Muhalefetin, itirazlarını dile getirirken özgürlük konusunda en küçük bir vurgu yapmamasını da anlamak mümkün değil. 1982 Anayasası’nın savunulacak bir yanı var mı? CHP lideri Deniz Baykal, yeni anayasa yapmak yerine eskisinin düzeltilmesinin daha doğru olacağını, uzun bir sessizliğin ardından dile getirdi. Neden eskisinin düzeltilmesi? Bu anayasa 20 yıldır sürekli düzeltiliyor. Ancak ruhuna sinmiş olan otoriter ve militarist özelliği, bütün değiştirmelere rağmen varlığını koruyor. Yeni bir anayasa yapılmalıdır. Sakin, aceleye getirmeden, özgürlüklerin önünü açan, bireyi öne çıkaran bir anayasa adım adım hazırlanmalıdır. Hazırlık katılımcı ve şeffaf olmalıdır. ??? Türkiye’de bu baskıcı rejimin değişmesini istemeyenler, bu rejimden beslenenler var. Onlar ne anayasanın ne de baskıcı hiçbir kanunun değişmesini istemiyorlar. Ancak AKP de değişim isteyenlere güven verecek bir tutum içinde değil. Anayasa değişikliği toplumun gözü önünde, içimize sindire sindire, tartışarak gerçekleştirilmelidir. Hemen birkaç gün içinde bitirilmesi de gerekmiyor. Hiçbir acelesi yok. Yeni bir anayasa demek, bütün anayasal kurumların yeniden şekillendirilmesi anlamına da geliyor. Ordusiyaset ilişkisi, üniversitesiyaset ilişkisi, yargının bağımsızlığı gibi bütün temel konular bu anayasa içine nasıl girecek? Hepsinin ayrı ayrı tartışılması ve olgunlaştırılması gerekiyor. Eğer bu şekilde ilerlenmezse, MGK’den Jandarma Komutanı’nı çıkarırsınız, sonra tepki gelince yeniden koyarsınız. Hiçbir şey de değişmemiş olur. Özerk bir üniversite nasıl oluşacak? Bu konu anayasada nasıl yer alacak? Sivil bir anayasa, ciddi bir sivil tartışma ortamında oluşabilir… CUMHURİYET 04 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear