Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2007 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B B B B B B 33 35 32 33 38 37 39 38 26 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B PB PB B B B B A 29 29 26 26 32 31 31 28 38 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A PB Y 38 34 38 38 36 38 31 27 23 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz’in doğusu ile Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta biraz artacak. Rüzgâr genellikle kuzey ve kuzeydoğu zamanla yurdun kuzey kesimlerinde güney ve güneydoğu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB Y Y PB Y PB PB PB PB 13 14 15 19 18 18 19 20 20 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y B Y PB PB PB B Y 19 23 29 17 31 32 29 32 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB A B A B B B B B 16 36 32 37 30 34 29 33 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada “otomobil kuaförü” diye tabelalara rastlandığına, mahalle arasında artık fazla görülmeyen bakkallar bile market diye anılmayı yeğlediklerine göre: Olayı nostaljik biçimde irdelemek gerekiyor. Geçmişte başbakanlar, bakanlardan yapmayı düşündüklerini yazıp göndermelerini ister ve bakanların her birinden gelen öneriler ışığında hükümet programını yazar ve Meclis’te okurdu. RTE, iki gün önce ilan ettiği Bakanlar Kurulu üyelerinden yapmayı tasarladıklarını içeren öneriler, düşünceler almadı. Yapılmasını istediklerini içeren “şef direktiflerini”, 60. hükümet programı ile “memurbakan” kimliğinde gördüğü Bakanlar Kurulu üyelerine tebliğ etti. Elbette bakanlar da program kitapçığındaki kendi alanlarına değinen paragrafların, satırların altını çizdiler ve böylece neler yapmaları gerektiğini gösteren direktifleri yazılı olarak almış oldular. ??? Nasıl bir hükümet programı? Geçmişi eleştiremiyor. Ne yapıyor? Geçen dört yılın ayıplarını örtüyor. Halkımız işsizliğe, yoksulluğa, haksızlığa karşın AKP’yi yine, hatta daha güçlü olarak iktidara getirdiğine göre, yeni programda 59. hükümeti övmekte yerden göğe kadar haklı. Her sayfasında yeni hedefler göstereceği yerde, icraat açısından 60’ıncının 59’uncunun devamı olacağını söylüyor. Kuşku yok; hükümet programı yerli ve yabancı sermayeyi, kuşku yok AB’yi mutlu edecek bir program. ??? “Yağmurluçamurlu yollarda” RTE ile birlikte yürüyen halkımıza ne diyor Başbakan; artık “takeoff”a, kalkışa geçiyormuşuz ve “daha güvenli bir hızla yükseliyor”muşuz! Yalnız iç sorunlarda değil, dış sorunlarda da başarı üstüne başarı. Örneğin Kuzey Irak politikasındaki başarı. Tek kurşun atmadan, ABD’den izin almadı değil, almaya tenezzül etmeden!.. Zira; Kuzey Irak’ta PKK terör örgütünün yuvalandığı Kandil Dağı ile Hacıümran bölgesi ile çevresinin teröristlerden temizlenmesini bir taşerona, İran’a havale ettiğini yakında açıklayarak övünürse şaşırmayalım. Oysa gerçek şu: ABD İran’a diş değil söz bile geçiremiyor, İran’la savaşmayı göze alamıyor. İran’ın terör yuvalarını, Kuzey Irak’ta canı gibi koruduğu Kürtleri günlerdir bombalamasına ses çıkaramıyor. İran, ulusal sorun söz konusu oldu mu, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, kudretli Amerika’yı bile sallamıyor. Yani? RTE’nin cesaret edemediği politikayı fiilen gerçekleştiriyor. Bizimki ise… ABD, sınır ötesi operasyona değil başlamak, başlayabileceğimize değinen ufacık bir ima işitse bir celalleniyor, hâlâ öyle celalleniyor ki… RTE ile bir zamanlar Dışişleri’ni çekip çeviren şimdiki 11’inci, Washington “höt” deyince dut yemiş bülbül oluveriyor. RTE destek aldığı halka, şehit analarına babalarına, içleri yanan herkese dört buçuk yıl dinlettiği masalı 60. hükümet programında da yineliyor: “…Hiçbir komşu ülke toprağının ülkemize yönelik terörist eylemler için bir üs olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz…” Kafeste kükreyen aslan örneği! ??? Altından ne çıkacağı bilinmeyen kimi ifadeler: “Anayasal ve yasal güvenceye alınan temel hak ve özgürlüklerin fiilen uygulanmasını ve siyasal kültürümüzün yerleşik bir unsuru olarak güçleneceğini sağlayacaklarını” söylemesi, türbana örtülü bir gönderme mi? Yeni anayasanın “toplumsal bir sözleşme niteliğinde” olacağını ifade etmek hangi anlama geliyor? Bildiğimiz yolda bir anayasa yaparız, sonra referanduma götürür ve nasılsa daha Müslüman bir anayasaya halkın vereceğine inandığımız onay ile bal gibi AKP ilkelerini devletin temel taşlarına dönüştürürüz mü demek istiyor? “Görevi hukuksal denetim yapmaktır” diyerek yargıyı ülke sorunlarına eğilmekten, hatta ülke gerçeklerine aykırı düşen olayları açıklamaktan alıkoymak mı muradı ve böylece yargının ceza yasalarının yazdıkları dışında hiçbir konuda, hiçbir biçimde konuşmamasını sağlamak mı niyeti? Yoksa, yoksa… İleri solculuktan gerici sağcılığa dönen Ertuğrul Günay’ın devraldığı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda koltuğa otururken söylediği gibi, bütün bakanların, bürokrasinin, hatta Meclis’in çalışmaya “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek başlamalarını sağlamayı mı (düşlüyor veya) düşünüyor. Neresinden bakarsak bakalım RTE, kimi temel konularda ne getireceği ne götüreceği bilinmeyen kapalı kutu! Okula ilk adım 402 YTL Türk EğitimSen’in yaptığı araştırmaya göre bu yıl bir öğrencinin ailesine maliyeti anasınıfına başlıyorsa bin, liseye başlıyorsa 2 bin YTL ’yi geçiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk EğitimSen Genel Başkanı Şuayip Özcan, ilköğretim okullarına bağlı anasınıfına başlayan bir öğrencinin okula ilk adımının maliyetinin 402.75 YTL ile 1014 YTL arasında değiştiğini söyledi. Özcan, dar gelirli olduğu kaydedilen iki aile ve çocuklarıyla birlikte, Ulus’ta bir mağazada düzenlediği basın toplantısında, öğrencilerin okula başlama maliyetleri konusunda yaptıkları araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Özcan, anasınıfına başlayan bir öğrencinin maliyetinin 143, ilköğretime başlayan bir öğrencinin ise 157 YTL arttığını belirterek bu rakamın genel liselerde 322, meslek liselerinde ise 295 YTL olduğunu kaydetti. me yeni kayıt yaptıracak olan aileler de ortalama 484 YTL harcama yapacaktır.Aileler çocuğunu okula eksiksiz göndermek istiyorsa bu rakam 1585 YTL’ye kadar çıkacaktır. Ortaöğretim çağına gelmiş çocukları bulunan ailelerin işi daha da zordur. Genel liseye başlayacak öğrencinin ailesine maliyeti 684 YTL ile 2 bin 104 YTL arasında değişmektedir. Meslek lisesi öğrencisinin eğitimöğretime hazır bir şekilde başlayabilmesi için de 681 YTL ile 2 bin 108 YTL arasında masraf yapılması şarttır.’’ GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Velilere ek külfet getiriyor’ Bunun veliye ek külfet anlamına geldiğini ifade eden Özcan şöyle devam etti: “Araştırmamıza göre, ilköğretim okullarına bağlı anasınıfına başlayan bir öğrencinin okula ilk adımının maliyeti 402 ile 1014 YTL arasında değişmektedir. Çocuğunu ilköğreti ‘Kamusal alan’ inadı ? Baştarafı 1. Sayfada ve İştirakler Daire Başkanı Yılmaz Şener’in oğlu Taha Emir Şener ile Feshane’de evlendi. Düğün gerekçe gösterilerek Uluslararası 6. İstanbul Satranç Turnuvası’nın cuma akşamı olan programı ertelendi. Feshane’de dün de Satranç Turnuvası’nın yapıldığı salon Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği’nin (AkDer) “Kamusal alanda buluşuyoruz” paneli nedeniyle değiştirildi. “Hizmet alan veren ayrımı yapmadan başı örtülü açık gözetmeksizin sizleri de kamusal alanımıza davet ediyoruz” çağrısıyla yapılan paneli izleyenler arasında türbanlı, karaçarşaflı kadınların ve şalvarlı sakallı erkeklerin yoğunluğu dikkat çekti. ‘Sporculara söyleyemedik’ Türkiye Satranç Federasyonu İstanbul Bölge Başkanı Simten Kanber, satranç turnuvasının önceki akşam gerekçe gösterilmeden ertelendiğini belirterek, “Bu turnuva uluslararası bir organizasyondur. Bize dün akşam bir düğün için, salonları boşaltmamız gerektiği iletildi. Bu olayın kurumlar arası iletişim eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.Yetkililer bu turnuvanın uluslararası büyük bir organizasyon olduğunu fark edememiş. Yabancı sporculara düğün nedeniyle ertelendiğini söyleyemedik. Teknik bir aksaklık bahanesini sunduk. Bu akşam (dün) 17.30 itibarıyla turnuva “Kamusal Alanda Buluşuyoruz” panelinde kurulan ‘ikna odaları’ dikkat çekerken panele çok sayıda türbanlı ve kara çarşaflı kadın katıldı. devam edecek” dedi. Simten Kanber, salon değişikliğini de eleştirerek “Zor durumda kaldık. Bütün gece sabah beşe kadar eşyaları taşımak zorunda kaldık” diye konuştu. Spor AŞ yetkilileri ise turnuvanın ertelenmediğini iddia ederek, “Turnuvanın cuma akşamki bölümü daha önce Feshane’deki salon rezerve edildiği için ertelendi. Turnuva her gün sabah saat 10.30 ile 13.30 arasında, öğleden sonraki açık turnuvamız ise 17.30 ile 21.30 arasındadır. Herhangi bir erteleme yoktur. Turnuvanın olmadığı zaman olan etkinlikler ise bizi ilgilendirmez” diye konuştular. ‘PKK’ye terörist demeyiz’ ABD gazetesi Conservative Voice Türk’ten gerginlik yaratacak açıklama Haber Merkezi DTP Mardin Milletvekili Ahmet Türk, “Birileri istiyor diye PKK’ye terörist diyemeyiz” açıklamasında bulundu. DTP Grup Başkanı Türk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın PKK’ye karşı kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin verdiği, “Palavra, tamamen yalan. Ben askerim, teröristleri muhatap almam” sözlerini ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un DTP’lilere ilişkin “Önce onlar PKK’nin terör örgütü olduğunu kabul etsinler” açıklamasını değerlendirdi. Türk şöyle konuştu: “PKK’yi terör örgütü kabul etsinler diyorlar. Birileri istiyor diye öyle bir açıklama yapmayız. Biz çözümü şiddette, silahta aramıyoruz. Çatışmanın bitmesi gerek diyoruz. İnkâr, ötekileştirici, dışlayıcı mantık olursa biz karşısındayız. Genelkurmay Başkanlığı ile polemiğe girmek istemiyoruz. Şiddetin, kanın durması için çaba gösteriyoruz.” ‘Bush PKK’yi koruma altına aldı’ WASHINGTON (ANKA) Amerikalı muhafazakârların gazetesi Conservative Voice, ABD Başkanı George Bush’un, Mukteda el Sadr’ın milislerine gösterdiği tepkiyi terör örgütü PKK için göstermeyerek PKK’yi bir çeşit koruduğunu yazdı. Conservative Voice (Muhafazakâr Ses) gazetesindeki haberde, PKK’nin bir terör örgütü olduğu vurgulandı, Bush’un, Mukteda el Sadr’ın milislerine gösterdiği tepkiyi PKK ve İran’daki Devrim Muhafızları’na göstermediği vurgulanan haberde, aslında Sadr’ın Irak’ın bölünmesini engellemek istediği, PKK ve Devrim Muhafızları’nın ise Irak’ı bölmek istediği değerlendirmesi yapıldı. Haberde, terör örgütü PKK’nin Kuzey Irak ve Türkiye’den toprak alarak Büyük Kürdistan’ı kurma hayali içinde olduğunu ve buna Kerkük’ü de dahil etmek istediği belirtilerek “Kaybeden PKK ve Devrim Muhafızları’nın safı neden terk edilmiyor” sorusu gündeme getirildi. nızın yarısı evin içinde, yarısı dışında geçebilir... Evinizin kapısını açık unutsanız bile sorun olmaz. İnsan yaşamındaki bu düzenleme özünde devletler için de öyledir. Bütün komşularınızla hiç sorun yaşamıyorsanız, karşılıklı olarak tam bir güven içindeyseniz, sınırlarınızda ne asker bulundurma gereği duyarsınız, ne özel güvenlik önlemleri alırsınız. Bazı komşularınızla iyi, bazılarıyla kötüyseniz.. elinizdeki olanakları buna göre yönlendirirsiniz. İçinizdeki kimi sorunlar çevrenizdeki ülkelerden kaynaklanıyorsa, ister istemez ilişkilerinizi de ona göre biçimlendirirsiniz. Komşunuz, çok güçlü büyük bir devlet tarafından işgal edilmişse ve orada sürekli kan akıyorsa, bu sorunla yan yana yaşamanın zorunluluğundan kaynaklanan bir dizi krizle de karşılaşabilirsiniz. ??? Girişi uzun tuttuk ama, AKP iktidarının önümüzdeki dönem atacağı adımlarda çevremizde olup bitenleri de mutlaka dikkate alması gerektiğini her yöntemi deneyerek anlatmak zorundayız. Türkiye, 21. yüzyılın biçimlendiği semtte oturuyor. Bir anlamda dünya ile komşu. Nükleer programı nedeniyle başta BM olmak üzere bellibaşlı dünya kurumlarına ve küresel aktörlere karşı çıkan İran, bugünlerde Irak’a yönelik operasyonları nedeniyle ayrıca gündemde. İran nerede oturuyor? Hemen doğu dibimizde! ABD’nin 20 Mart 2003’ten başlayarak işgale giriştiği Irak’tan gelen son haber şu: 1 milyon kişi kayıp! Kızılhaç’ın yaptığı açıklamaya göre 2003’ten bu yana öldürülen binlerce Iraklı, kimliği saptanamadan toprağa veriliyor. Irak kaynaklı başka bir haber de şöyle: ABD, Irak’a verdiği kimi silahların PKK terör örgütünün eline geçtiğini kabul etti! Irak nerede oturuyor? Hemen güney dibimizde! Yangınlarla kavrulan Yunanistan’ın etrafındaki ülkelerde 15 yıldır devam eden etnik yangın henüz bitmiş değil. Dünyanın diline doladığı ‘Kosova modeli’ Balkanlar’a barış mı getirecek, yoksa yeni ayrışmaların ‘uluslararası hukuk’ zeminini mi oluşturacak, belli değil. Balkanlar neresi? Hemen batımız... ??? Çevremizdeki öteki örnekleri okurun değerlendirmesine bırakıp soralım: Türkiye, bu krizler halkasından etkilenmedi mi? Kesinlikle etkilendi... Önümüzdeki dönemde de etkilenmeye devam edecek. Bu nedenle Türkiye’yi yönetenlerin çevremizdeki olayların nedenlerini, sonuçlarını, körükleyicilerini, piyonlarını çok iyi bilmesi, bunlardan dersler çıkarması gerekiyor. Geçen 5 yıllık dilimde, AKP hükümetinin kimi ucu belirsiz adımlarını, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer önlemişti. AKP, bu bakımdan ‘daha özgür’ bir sürece girdi! Amacımız korkular üretmek, Türkiye’nin tümüyle içe kapanmasını sağlamak değil. Yukarıda verdiğimiz örneklerin tümü somut, yaşanmış olaylar. Özellikle uluslararası ilişkilerde ‘Bize bir şey olmaz’ edebiyatı çok tehlikelidir. AKP, kendi iktidarını güçlü tutmak uğruna AB ve ABD’den gelecek her şeye evet demeden önce şu sorunun yanıtını aramalı: Çevremdeki kan gölünü hangi ülkeler yarattı, büyüttü? ankcum?cumhuriyet.com.tr / IŞIL ÖZGENTÜRK ? Baştarafı Arka Sayfada kitap yakma törenleriyle ilgiliydi. Naziler, ellerinde meşaleler stadın ortasında kocaman bir gamalı haç çizmişlerdi. Yaptıkları işi öylesine ciddiye almışlardı ki, gamalı haç adeta bir cetvelle çizilmiş gibi mükemmeldi. Filmin devamında İtalyan faşistleri de Roma Stadı’nda aynı haçı çizmeye çalışıyorlardı ama asla başaramıyorlardı, haç her bir yarından sarkıyordu, olmuyordu işte, faşizm İtalyan ruhuna uygun değildi. Bunları neden anlattım? Konunun başında demiştik, Türkiyeliler her türlü ideolojiyi kendilerine benzetirler. Bu örnekten sonra sıra bize gelecek. Şimdi hep birlikte şapkayı koyup düşünelim, örneğin Batılılaşalım derken, her şeyin dozunu kaçırıp tam bir Batı hayranı ve ne yaptığını pek bilmeyen karar 1. KOŞU: F: Princesse Des İles (7), P: Mohito (5), PP: Noble Rose (6), S: Make Me Smile (3). 2. KOŞU: F: Dramatic (3), P: Selender (7), PP: My Account (4), S: Oylum (6). 3. KOŞU: F: Berksoy (2), P: Berkay Efe (1), PP: Demirsoy (3), S: Kastamonulu (5). 4. KOŞU: F: Theirry Henry (4), P: Impresario (5), PP: Trouble At Sea (7), S: Son Aday (10). 5. KOŞU: F: Öztürkbey (7), P: Elkifah (2), PP: Ergökçe (4), S: Balsultan (9). 6. KOŞU: F: İskenderun (1), P: Sky (7), PP: Luceyn (8), S: Pontiac (5). 7. KOŞU: F: Defne Kızım (4), P: Şahnigar (11), PP: Sibel Hanım (10), S: Artvin Güzeli (1). 8. KOŞU: F: YünALTILI GANYAN lücem (3), P: Karaoğlan (8), PP: 2 4 7 1 4 3 Adora (12), S: Ge5 2 7 8 libolu (7). 7 4 8 12 Günün İkilisi: 1. 10 5 7 Koşu: 7/5. 3 2 1 Çifte Bahis: 1. Çifte: 7/3. 2 3 Türban provaları sız bireyler haline gelmedik mi? Açıkça konuşalım, bizde üç darbe oldu ve hiçbiri başka ülkelerdeki darbelere benzemedi. Bugünlerde soldaki ilerlemelerini hayranlıkla, hatta biraz da kıskançlıkla izlediğimiz Latin Amerika ülkelerinde, hepimiz biliyoruz ki, darbeler çok şiddetli ve acımasızdı. Seçilmiş devlet başkanları öldü. Binlerce kadınerkek ve çocuk öldürüldü. Biz de çok acılar çektik ama bizde hiçbir şey o kadar sert değildi ve bir süre sonra da darbemiz kendimize benzedi; öyle ki dünyanın her yerinde darbe yapanlar vatan haini ilan edilip yargılanırken biz darbecibaşımızı neredeyse başımızın üstünde taşıyıp duruyoruz. Şimdi sıra türbanın, dolayısıyla bir başka ideolojinin bize benzetilmesine geldi. Öyle ki, anlı şanlı gazetelerimiz, sosyetemizin ünlü simalarına fotomontaj yoluyla türban giydirip, en çok hangisine yakıştı diye kapak yapmaya başladılar. Türbanlı sosyete fotoğraflarına bakarken ansızın aklıma iki kez gittiğim İran’dan görüntüler düşmeye başladı. Makyajlı yüzlerine türban takmış İranlı kadınlara rastladığımda çok yadırgamıştım. Onlar İslam Devrimi’nden sonra iyice zenginleşen fıstık tüccarlarının karıları ve yakınlarıydı. Gün onlarındı; hiç unutmuyorum, İran Havayolları’yla dönüyordum, uçak İstanbul’a yaklaşırken uçaktaki kapalı kadınlar bir bir tuvalete gidip, daha sonra başlar açık, pür makyaj HEZARFEN’DE ROCK COŞKUSU CocaCola tarafından Pozitif Productions organizasyonuyla düzenlenen “Rock’n Coke Festivali’’, sanatçı ve grupların performanslarıyla iki gündür devam ediyor. Hezarfen Havaalanı’nda kurulan müzik kasabasında gerçekleştirilen festivalin dünkü bölümünde ana sahnede sırasıyla Aslı, Gripin, Badly Drawn Boy, Within Temptation, Teoman ve Rashit, Chris Cornell ve The Smashing Pumpkins sahne aldı. Bugün sona erecek etkinliklerde, konserlerin yanı sıra çeşitli aktiviteler gerçekleştirilecek. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ve kısa eteklerle gelip koltuklarına oturmuşlardı. O zaman bu ikiyüzlülük karşısında çok şaşırmıştım ama İran’da başka kadınlar da görmüştüm, gencecik kızlar da. Onlar simsiyah çarşaflarıyla her yerdeydiler. Sinemacıydılar, öğretim görevlisiydiler, işçiydiler, öğrenciydiler ve hepsinin ortak noktası antiemperyalist olmalarıydı. Ve onların çifte standartları yoktu. Şöyle düşünmüştüm; işte Amerika’nın kızdığı bunlar! Bizde durum şimdiden belli; türban giymiş bir sosyete ve onu taklit eden yeni zenginler Amerika’yı hiç kızdırmayacak, varsın olsunlar, Türkiye’de antiemperyalist kara çarşaflıların sayısı nedir ki? Yaşasın Türkiye’nin yeni türbanlıları! isilozgenturk@gmail.com 1. KOŞU: F: Demirberk (2), P: Algök (1), PP: Kervansaraylı (9), S: Semetey (4). 2. KOŞU: F: Çelik Yürek (2), P: Sartre (1), PP: Cazibeli (3), S: Kaluga (5). 3. KOŞU: F: Yekman (6), P: Şekerbey (4), PP: Gözüpek (5), S: Ağaçaldıran (9). 4. KOŞU: F: Delani (2), P: Anabelle (6), PP: Made In Türkey (7), S: Marlins Image (8). 5. KOŞU: F: Cross Relative (4), P: Yatağan Gülü (2), PP: Ancyra (3), S: Akdağ (1). 6. KOŞU: F: Monjal (2), P: Batur (4), PP: Septemper Storm (5), S: Nijinska (6). 7. KOŞU: F: BurALTILI GANYAN cukız (4), P: Zello 2 6 2 4 2 4 (13), PP: İlkay (2), S: Sunaç (11). 1 4 6 4 13 Günün İkilisi: 6. 3 5 7 5 2 Koşu: 4/2. Çifte 9 6 11 Bahis: 1. Çifte: 2/2. 1 CUMHURİYET 08 K