26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, AKP’nin ‘Ne mutlu Türk’üm’ demeyi ilkellik sayan birini Köşk’e çıkaracağını söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Gül yeni Osmanlıcı’ DSP, CHP’den destek bekliyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Sekreteri Masum Türker, “CHP’nin sol kanattan tek aday olan Tayfun İçli’ye destek vermesini istiyoruz’’ dedi. Türker, yaptığı açıklamada, CHP’nin, TBMM Genel Kurulu’nda cumhurbaşkanı seçimi ilk tur oylamasına girmemesini olumsuz karşılamadığını belirterek “Ancak, Sayın Deniz Baykal, ‘meşruiyet tartışması yapmayacaklarını’ kamuoyuna medya aracılığıyla ilettiğine göre, beklentimiz şudur ki, cuma günü ikinci tur oylamaya girip, DSP adayına oy vermeleridir. Çünkü, ikinci oylamadan sonra en fazla oy alan iki aday, üçüncü tur oylamaya katılma hakkını kazanmış olacaktır’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Bakanı Deniz Baykal, “Abdullah Gül sakıncalı, diyorlar. Sakıncalıysa gereğini yap. Meydanlarda ip atıldı, herkes zannetti ki o ip terörist başının idamı için atılmıştır. Öyle anlayışılıyor ki ip Gül’ün kuyudan çıkarılması için atılmıştır” sözleriyle Cumhurbaşkanlığı seçim turlarına katılan MHP’yi hedef aldı. CHP lideri Baykal, dün NTV’nin sorularını yanıtladı. Baykal, “DSP’nin cumhurbaşkanı adayı, ‘CHP’nin oklarını Gül’e değil, bana yöneltmesini yadırgıyorum’ diyor. DSP’nin tavrı sizde hayal kırıklığı yarattı mı” sorusuna “Her siyasi parti kendi anlayışı doğrultusunda Güle Güle Tayyip Bey... Sivil demokratik darbe 22 Temmuz’da olmuştu... Sandıktan yüzde 47 oranında oy çıktı. AKP 340 milletvekiliyle tek başına iktidar oldu. Başbakan önceki gün konuştu: “Ya sev ya terk et!” Kimi seveceğiz; Erdoğan’ı, Gül’ü?.. Sevmezsen çek git. Yurttaşlıktan çık. Bir başka ülkeye yerleş. Bekir Coşkun’u hedef tahtasına koydu Tayyip Bey... Tıpkı “Vakit” gazetesinin Ahmet Taner Kışlalı’yı, Yargıtay üyelerini koyduğu gibi. Emin Çölaşan’ı Aydın Doğan Hürriyet’ten kovdu. Bekir Coşkun’u ise Tayyip Bey. Nerede hukuk devleti, anayasa? Yasalar nerede? İran’da aydınlar Humeyni döneminde bunu yaşadı. Ülkelerini terk ettiler. Ya zindanlarda öleceklerdi ya da darağaçlarında... Sevgili Bekir Coşkun, bil ki yalnız değilsin!.. Laik demokratik Cumhuriyetten yana herkes seninle birlikte... Laik demokratik Cumhuriyeti kanlarıyla, canlarıyla kuran Mustafa Kemal ve arkadaşları da ölmedi, yaşıyorlar... Din pazarlamacılarına, tarikat şeyhlerine, laik Cumhuriyeti yıkmak isteyenlere karşı dimdik ayakta olacağız. Sayımız çok az medyada biliyorum... Çoğalacağız!.. Gençler geliyor bizimle birlikte. Adım adım yürüyoruz. Yılgın görünsek bile inançlıyız. Cumhuriyet devrimlerinin bekçisiyiz. ??? Kuşatma adım adım sürecek... Önce, Abdullah Bey bir cumhurbaşkanı seçilsin bakalım. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekteterliği’ne, “vay be, getirdiği isme bak, katıksız laik, Cumhuriyetçi” havası verilsin topluma... Ondan sonrası kolay!.. Milli Eğitim Hüseyin Bey’in beş yıllık “icraatıyla” zaten Fethullahçıların elinde değil mi? Emniyetin istihbarat birimi Hocaefendi’nin denetiminde değil mi? AKP’yi, Tayyip Bey’i, Gül’ü, Arınç’ı eleştirmek, ABD ve AB güdümündeki emperyalizmin bayraktarlığını yapan neoliberallere karşı çıkmak, Cumhuriyetin kazanımlarını savunmak suç artık benim güzel yurdumda... Ya sev ya terk et!.. Hayır, buradayım ben de, buradayız. Yarın alanlara çıkar tepkimizi gösteririz. Tayyip Bey, Başbakan sıfatıyla Bekir Coşkun’u Türkiye’den kovmaya kalkıyor... Hop hop!.. Devlet yönetmek Kasımpaşa’da bir kahvede okey oynamaya benzemez... Demokrasiyi araç olarak kullananlar, camileri kışlaya, minareleri süngüye, kubbeleri miğfere benzetenler yüzde 47 oyla tek başlarına iktidar olsalar da laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu işler “gemicik”le, Bodrum Yarımadası’ndaki imar yetkisini CHP’li, MHP’li ve ANAP’lı yerel yönetimlerden alıp Kültür ve Turizm Bakanlığı’na vermekle, orman ve Hazine alanlarına kaçak villa yapmakla da olmaz. Birileri sormalı Tayyip Bey’e, Bekir Coşkun’un deyişiyle: “Hayrola Tayyip Bey, Türkiye babanın çiftliği mi?” ??? Tayyip, bu coğrafyada yaşayan 70 milyon insanı “kul” sanıyor, kendisini de padişah olarak görüyor. Mustafa Kemal Atatürk, 1923 devrimiyle “kul”u “yurttaş” yaptı Tayyip Bey... Unuttun mu 10 Kasım’daki şu sözlerini: “Anıtkabir’de sap gibi duruyorlar...” Hikmetyar’ın önünde siz diz çöktünüz Tayyip Bey. Terörist El Kadı’ya “Ben kefilim” dediniz... Devam edeyim mi daha? Edeyim: “Türkiye kendisine din olarak Kemalizmi alarak başka hiçbir dine hayat hakkı tanımamıştır...”, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir...” Yargı kararları karşısında “Ulemaya sor” diyen düşünce iktidarda bugün... Öyle yağma yok!.. Bekir Coşkun ve eşi Andree Coşkun Türkiye’de yaşayacaklar, tıpkı benim gibi, demokrasi sevdalıları gibi... Bizler buradayız. Siz çekip gidin ABD’ye. Bush’un yanına... ??? Şimdi sözüm size Aydın Doğan Bey: Emin Çölaşan’ı korusaydınız, onu ilahlara kurban etmeseydiniz; 20 yıl önceki Hürriyet’in sahibi Erol Simavi’nin Turgut Özal’a gösterdiği tavrın yarısını sergileseydiniz; Tayyip Bey, Bekir Coşkun’a “Türkiye’yi terk et” diyebilir miydi? Hürriyet yöneticileri ve sevgili arkadaşım Ertuğrul Özkök ne diyorsun? Yüreğinde bir hüzün var mı bugünlerde?.. Nasılsın? ? Ilımlı İslam konusundaki uyarılarını yineleyen Baykal, “Bir partinin anayasal engeli kaldırılarak, Sayın Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açmışlardır, yanlış yapmışlardır” sözleriyle MHP’yi hedef aldı. Baykal, CHP dışındaki muhalefet partilerinin “sakıncalı” deyip gereğini yapmadıklarını savunduğu Abdullah Gül’ün “yeni Osmanlıcı ve ikinci cumhuriyetçi” olduğunu söyledi. karar alıyor. DSP ayrı bir partidir, onların bileceği iş. CHP’nin tavrı çok doğru. İsterdim ki bu tavır, başka partiler tarafından da sahiplenilsin. Ben hiçbir konuşmamda DSP ile ilgili bir tek şikâyet söylemedim. Ne dolaylı laf dokundurmaya çalıştım, ne şikâyet ifade ettim. Diğer muhalefet partileriyle de çok önemli bir zorululuk ortaya çıkmadıkça tartışma yapmamaya özen gösteriyorum. Aynı muameleyi gördüğümüzü söylemek mümkün değildir. Gül’e yönelik şikâyet söyleme konusunda kimse CHP ile yarışma konumunda değildir. Biz görevimizi yaptık, yapmayanlar değerlendirilsin. Gül’ün eleştirilmesi gerektiğini düşünüyorsa, onun cumhurbaşkanlığının önünü açma konusunda gerekli tavrı takınma ihtiyacını gözden kaçırmamalıydı” yanıtını verdi. ‘Devlete meydan okuma’ Baykal, Abdullah Gül’ün bazı açıklama ve görüşlerini aktarırken şu görüşleri dile getirdi: “Cumhuriyet ilkelerini benimsememiş. ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’, demekten rahatsızlık duyan, bunu ilkellik sayan bir cumhurbaşkanı olacak. Bu, açıkça bu devlete meydan okumadır. Üs Yargıtay’dan eşli davetiye ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanlığı, 6 Eylül’deki adli yıl açılış kokteyline o tarihte görevde bulunan cumhurbaşkanının eşiyle birlikte davet edileceğini açıkladı. Buna göre eğer seçilirse Abdullah Gül, türbanlı eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte Yargıtay’ın kokteyline katılacak. ‘Sezer saygın şahsiyet’ CHP lideri Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e büyük saygı duyduğunu, kendisinin tarihi bir görev yaptığını söyledi. Baykal, “CHP’ye davet edecek misiniz” sorusuna da “Bu konu Sayın Sezer’in kendi kişisel değerlendirmesine bağlıdır. Bu konuda herhangi bir ilgi göstermesi beni mutlu eder. Ancak çağrı yapmak haddimi aşmam olur. Sayın Sezer cumhuriyetimizin iftiharla, başımızı dik tutan cumhurbaşkanımız diye söyleyebileceğiz saygın bir şahsiyettir” karşılığını verdi. Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e, Başbakan Erdoğan’a “367 yanlıştı” dediği anımsatılarak yöneltilen soru üzerine, “Bu bir hukuk konusu. Yetkili organ bir karar aldı. Konu nettir, halledilmiştir. Hukuk camiası tartışmaya devam edecektir. Siyasal tartışma konusu haline getirmenin manası yok” dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TESK’ten Gül’e tepki ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu, AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün TESK’i ziyaret etmemesine tepki gösterdi. TESK Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçimleri uzlaşma temasları bağlamında, sivil toplum örgütlerini ziyaret etmesinin takdirle karşılanacak bir girişim olduğu belirtildi. Açıklamada, “Ancak, Sayın Gül’ün bu temasları yaparken Türkiye’nin 4 milyon üyeli en büyük sivil toplum örgütlerinden TESK’i, ziyaret programı kapsamına almaması ve görmezden gelmesi tepkiyle ve üzüntüyle karşılanmıştır’’ denildi. musakart@yahoo.com telik bunu 40 yaşından sonra söyledi. Yeni cumhurbaşkanımız yeni Osmanlıcı ve ikinci cumhuriyetçi olacak. Yeni Osmanlıcılığı cumhuriyete karşı alternatif gibi düşünen bir anlayış. En kaba değerlendirmesi, ‘Türkiye’de cumhuriyetin sonu geldi, laik sistemi değiştireceğiz’ ‘Guardian’a demeç verdi, sonra tekzip etti. Gazeteci, ‘bana söyledi’ dedi. ABD’de, Fransa’da, Yunanistan’da kendi gerçeklerine bu kadar meydan okumuş birini cumhurbaşkanı seçerler mi? Buna bizim katkımız yok. Bu görüşleri bilinen biri için, özü sözü birdir, denilemez. Gül’ün devlete mi, dinci kesime mi takıyye yaptığını göreceğiz. Uzlaşma yerine dayatma oldu. Biz buna alet olmayız.” Ilımlı İslam konusundaki uyarılarını yineleyen Baykal, “Bir partinin anayasal engeli kaldırılarak, Sayın Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açmışlardır, yanlış yapmışlardır” sözleriyle de MHP’yi hedef aldı. Baykal, kolektif bir yanıltma süreci yaşandığının altını çizerken de “Türbanı şöyle mi bağlansın, böyle mi muhababetleri yapılıyor. Ya da Bekir Coşkun’la ilgili vahim anlayış karşısındaki tepkiler, Cumhurbaşkanlığı konusunda gösterilmedi. Aynı olaydır, aynı özdür. Bununla duyguları tatmin edelim, zaman kazanalım...” görüşünü dile getirdi. Baykal, muhalefet partileriyle ilişkileri konusundaki bir başka soru üzerine de “Sayın Gül’ün oraya gelmesi sakıncalı, bütün muhalefet bunu söylüyor. O zaman bunun gereğini yapmak lazım. Bu olursa daha çok oy falan da almazsın. Sakıncalıysa gereğini yap, sakıncalı değilse, birtakım insanları aldatma sakıncalı diye. Böyle diyerek oyu alıyorsun, sonra gereğini yapmıyorsun. Meydanlarda ip atıldı, herkes zannetti ki terörist başının idamı için atılmıştır ama öyle anlaşılıyor ki Gül’ün kuyudan çıkarılması için atılmıştır” dedi. AKPDTP yakınlaşması Cumhurbaşkanlığı seçimi için 2. tur oylamanın öncesinde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in DTP’li vekillere yaptığı ‘nezaket’ ziyareti merak uyandırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de Cumhurbaşkanlığı için yarın yapılacak 2. tur oylama öncesinde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in DTP’li milletvekilleriyle görüşme yapması, DTP’nin bu turda AKP’nin adayı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e destek verebileceği beklentisini yaygınlaştırdı. MHP ve DSP adaylarının ikinci turda çekilmesinin ise söz konusu olmadığı bildirildi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik önceki gün TBMM’de DTP’li milletvekilleriyle görüştü. DTP’liler ilk tur oylamaya katılıp boş oy kullanmışlardı. Oylamadan sonra da DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, ikinci tur oylama öncesinde yeniden değerlendirme yapacaklarını bildirdi. Bu sözlerin arkasından gerçekleştirilen Çelik’in ziyareti merak uyandırdı. DTP Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, “Nezaket ziyaretiydi” demekle yetindi. Görüşme sırasında sivil anayasa ve demokratikleşme üzerinde durulduğu, Çelik’in “statükocu güçlerin sorunların çözümünü zorlaştırdığını” söylediği öğrenildi. DTP grubunun oylama öncesinde bir toplantı yaparak kararını kesinleştirmesi bekleniyor. Bu arada, MHP adayı Sabahattin Çakmakoğlu ve DSP adayı Tayfun İçli’nin ikinci turda çekilebileceği haberlerinin dayanaksız olduğu kaydedildi. MHP lideri Devlet Bahçeli, ilk tur oylamadan sonra “adaylarının çekilmesinin söz konusu olmadığını, sonuna kadar Çakmakoğlu’nun adaylığının süreceğini” bildirdi. DSP adayı Tayfun İçli de, “Çekilmem söz konusu değil, devam edeceğiz. Bu bir demokratik tavır. Biz Gül’e, AKP’nin dayatmacı tavrına karşı olduğumuz için aday olduk. Gücümüzü biliyoruz. CHP de saygı duyduğumuz başka bir tavrı sergiliyor, girmemek onların takdiri. CHP ayrı parti, biz ayrı partiyiz. Biz girerek tavır sergiliyoruz” dedi. Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, “Halk, AKP’nin tek başına cumhurbaşkanı seçmesini istemiyor. Muhalefet partileri, tavırlarını bir kez daha düşünmelidir” dedi. Genç, MHP ile DSP’ye cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tur oylamasına katılmamaları çağrısında bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Bekir Coşkun’u hedef alan sözlerine de tepki gösteren Genç, “Ben de kesinlikle içime sindiremiyorum. Cumhurbaşkanlığı seçim turlarına katılmayan milletvekilleri, yeni seçilecek cumhurbaşkanını tasvip etmiyor. Bakanlar Kurulu karar alsın, oylamaya katılmayan milletvekillerini vatandaşlıktan çıkarsın” açıklamasını yaptı. MHP’den Deniz Baykal’a yanıt ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “Meydanlarda ip atıldı. İp atıldığı zaman herkes zannetti ki bu ip, terörist başının idamı için atılmıştır. Şimdi ortaya çıkıyor ki bu, Abdullah Gül’ün kuyudan çıkarılması için atılmış bir iptir’’ sözlerine yanıtı verdi. Baykal’ın siyasetinin tutarlılık sergilemediğini ifade eden Paçacı, “CHP maalesef, siyasi inat ve ihtirasa dayalı politikasıyla demokrasi dışı gelişmelerden medet umar bir noktaya gelmiştir. Bugün şikâyet ettikleri Erdoğan’ın siyaset yapmasının önünü açan ve Erdoğan’ın başbakan olmasını temin eden de bizzat Sayın Baykal’dır” diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 E RDOĞAN’LA GÖRÜŞME Sezer’den ‘367’ yalanlaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi sırasında “Cumhurbaşkanı seçimi için toplantı yeter sayısı olarak 367 milletvekilinin bulunmasına gerek olmadığı’’ şeklinde yorumlanabilecek bir söylemde bulunmadığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: “Gazetelerde, Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘cumhurbaşkanı seçimi için toplantı yeter sayısı olarak 367 milletvekilinin bulunmasına gerek olmadığı’ görüşünde olduğu yolunda haberler yer almakta ve kimi köşe yazılarında bu konu işlenmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakan’la görüşmeleri sırasında yukarıda belirtildiği gibi yorumlanabilecek bir söylemde bulunmamışlar; kısaca, 367 toplantı yeter sayısı için anayasanın 96. maddesinde öngörülen değişiklikle sorunun aşılmış olacağını belirtmişlerdir.’’ CUMHURİYET 05 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear