24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 TEMMUZ 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Soruşturma Arkadaşımız Fırat Kozok, ilköğretim okullarında okutulan sosyal bilgiler kitaplarında Atatürkçülüğün kazanımlarına yer verilmediğine ilişkin bir haber yazmıştı. AKP’nin “demokrat” kadroları haberi okur okumaz olayın üstüne atladılar. Sosyal bilgiler kitaplarındaki eksiklikleri giderecek yerde; önce Talim Terbiye Kurulu kararı olmasına karşın Atatürkçülüğün söz konusu kitaplarda neden yer almadığını soran dilekçenin sahibi öğretmen, ardından da EğitimSen Ankara 2 No’lu Şube Yönetim Kurulu üyesi Tuğrul Culfa hakkında soruşturma açtılar. Efendim, neden basına bilgi verilmiş de, açıklama yapılmış da... Bir sürü ipe sapa gelmez sorular, incelemeler... Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Cumhuriyeti kuran Atatürk’ü okul kitaplarından çıkaranlar, Atatürk’e ve Cumhuriyete sahip çıkanlardan hesap soruyor... Vefa SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Enkaz nasıl kaldırılır? Siyasette “Enkaz devraldık” sakız edilmiş bir sözdür. Yaşadığımız son dönem ise tam bir enkazdır, çünkü 1923’te kurulmuş Cumhuriyeti bilerek ve isteyerek yıkmaya yeminli kadrolar başa geçmiştir. Dayattıkları aday Cumhurbaşkanı seçilemeyince kanırta kanırta çıkardıkları anayasa değişikliği de enkazcılığın son perdesidir. Rejimi dönüştürme yumurtasıyla terbiye edilmiş anayasa değişikliği çorbası, Türkiye’nin geleceğini haşlıyor adeta... Son Anayasa Mahkemesi kararı da o çorbaya tuz biber ekti. Oysa Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, anayasa değişikliği ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, değişikliğin “öncelikle yok hükmünde olduğunun saptanması, olmaması durumunda, biçimsel yönden iptaline karar verilmesi”ni istemişti. Prof. Dr. İbrahim Kaplan, Anayasa Mahkemesi’nin son kararında bu istemin üzerinde hiç durulmadığına özellikle dikkat çekiyor: “Değişikliğin, öncelikle anayasanın 101 ve 102. maddelerini değiştiren 3 ve 4. maddeleri, anayasanın bizatihi kendisine, yani anayasanın 6, 8 ve 11. maddelerine aykırıdır. Bu aykırılıkların anayasal yaptırımı ise değişikliğin tamamının ‘yok hükmünde’ sayılmasıdır. Anayasa Mahkemesi’nin, değişikliğin tamamının bizzat anayasanın temel ilkelerine aykırılığı sebebiyle hiçbir hukuki sonuç doğurmaması, uygulanma niteliğini taşımaması, yani Sayın Cumhurbaşkanı’nca yapılan istem doğrultusunda karar vermesi gerekirdi.” Prof. Kaplan’a göre anayasa değişikliği çorbasından kurtulmanın tek bir çözümü var: “Kanunların anayasaya aykırılığı sebebiyle ‘kesin hükümsüzlüğü’, talep olmasa dahi Anayasa Mahkemesi’nin resen değerlendirmesi gereken bir konudur. Kanundaki bu hukuki sakatlık, yeni seçilecek TBMM tarafından anayasa değişikliğinin yürürlükten kaldırılması ile giderilebilir. Çünkü anayasanın 6, 8 ve 11. maddelerinin esas anlamına göre anayasanın bizzat kendisi cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini kabul etmemektedir.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Bursa’da seçim gezilerini sürdürürken Umurbey’e de uğradı. Kuvayı Milliye kahramanı olan Celal Bayar’ın gömütünü ve evini ziyaret etti. Öymen, orada bir şey daha öğrendi. Demokrat Parti’nin devamı olduğu iddiasındaki AKP döneminde Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın müze evine Kültür Bakanlığı değil de, ailesi kaynak yaratıyordu... ilgilenmediğini soruyoruz. Kısaca değerlendiriyor: “Balıkesir çok aydın bir kent. Kentlisinden köylüsüne hepsi Türkiye’nin dış politikasını da, güncel gelişmeleri de hiç kaçırmadan izliyor. Ama galiba geçim sıkıntısı ve işsizlik çok daha ağır basıyor. Yaşam mücadelesinde zorluklar var. Dış politika ve genel sorunların dışında en çok dile getirdikleri, ‘Bıçak kemiğe dayandı’ dedikleri iki konu bu.” Anadolu’da farklı bir rüzgâr esiyor. Hani “AKP yüzde 40’lara çıkar” diyenler var ya, 23 Temmuz’da fena yanılacaklar... ‘Atma Recep!’ Az Kalır Arka planda al kırmızı bayrak tam sayfa göğe doğru dalgalanıyor... Tayyip Erdoğan’ın başı, “hilalin” hemen alt köşesine yerleştirilmiş.. Rastlantı mı? Değil. Bu kompozisyon, ilk bakışta bilinçaltı şöyle bir çağrışım uyandırıyor: “Sadece milletin değil, ‘hilalin’ yani İslamın da lideri!” Ustaca verilen bir “örtülü mesaj” örneği. “Hürriyet”in 9. sayfasındaki reklama bakar bakmaz, bunu düşündüm... Hilalle RTE’nin arasındaki boşlukta karartı gibi, belli belirsiz bir “kalabalık” var. “Karartı” da “halk”! Halk koyun sürüsü gibi, bitişik düzen “liderin” arkasından yürüyor. Kadınerkek... “kitleyi” oluşturan bireylerin özellikleri; cinsiyetleri, yaşları, başları, yaşam tercihleri... “fotoğrafa girmiyor”! Fotoğrafta sadece “hilalin altında yürüyen lider” Erdoğan var. Tüm “ışık” ve “pırıltı” onun üzerinde. AKP “ampulünün” ışığından kalabalık, zerre kadar nasiplenmemiş. Ampulün voltajı yalnız “lideri” parlatmaya yetmiş! Halk içindeki insanların yüzleri dahi seçilemezken yakasındaki rozet, parmağındaki nikâh yüzüğüne dek Erdoğan’ı tarif eden detayların hepsi ortada... Uluslararası hukuk alanında, özellikle Ege ve Kıbrıs konularında ulusal çıkarlarımızın korunması açısından Türkiye’ye çok büyük emeği vardır Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı’nın. Pek göz önünde göremezsiniz kendisini. Gönül, görev ve bilinç insanıdır. Gelişmeleri izler, birikimiyle süzer ve ne yapılması gerektiği konusunda yol gösterici olur. Örneğin, en son Kıbrıs Rum kesiminin Doğu Akdeniz’de petrol arama girişimlerine karşı geliştirdiği öneriler, bir anlamdaTürkiye’nin rotasını belirleyen yol haritası olmuştur... Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, uzun sü Pazarcı’nın gözlemleri redir DSP’de politika yapıyor. CHPDSP güçbirliği sonrası Balıkesir’den, CHP listesinde birinci sıradan aday gösterildi. Harıl harıl çalışıyor. İzlenimlerini aktardı bize: “CHPDSP güçbirliğinin Balıkesir’de büyük bir coşkuyla karşılandığını gözlüyoruz. Körfez bölgesinden; Ayvalık başta olmak üzere Burhaniye, Edremit, Altınoluk ve Akçay’dan çok iyi sonuç alınacağı beklentisi içindeyiz. AKP’nin kalesi olarak değerlendirilen Dursunbey ilçesindeydik geçenlerde. Esnafı, çarşıyı, pazarı gezdik. Oradaki etkimizin bile yükseldiğine tanık olduk. Son dönemlerde 3 demokratik solcu ya da sosyal demokrat milletvekilini Meclis’e göndermiş olan Balıkesir, bu kez bu sayıyı en az 4’e çıkaracak. AKP’nin önüne geçeceğiz ve AKP iktidardan gidecekse bunda en büyük pay Balıkesir’in olacak.” Pazarcı’ya, yurttaşların güncel sorunlarla, dış politikayla, söz gelimi Irak ile ilgili gelişmelerle yakından ilgilenip Erdoğan’ın ‘harikalar dünyası’ Sayfanın altındaki seçim pusulasında ise seçmenlerin önüne konacak olan AKP amblemi ve mühür dikkat çekiyor. Mühür; “müstesna lider” tek lider! portresini tamamlayan “sihirli imza” Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini işaretliyor. Tam bir Recep Tayyip Erdoğan dünyası... Parti=RTE Halk=RTE Vatan, millet, bayrak, din... ne varsa=RTE... Erdoğan’ın reklam şirketi hiçbir fren, inhibisyon tanımadan RTE’nin “kontrolsüz egosu” ve “zihin dünyasını” kampanyaya bire bir yansıtmış. Yansıtmış da... biraz ipin ucunu kaçırmış. Halil Cibran’ın ünlü lafıdır. “Abartı, dengesini kaybeden gerçeklerdir” der... O hesap. Görsellik, Cibran’ın sözünü ettiği tür bir abartı eski deyimle ölçüsüz bir mübalağa ve “dengesini yitiren gerçekler” şeklinde tasvir edilmiş. Metne gelince... İpin ucu burda iyiden iyiye kaçmış. Meğer biz hiç haberimiz olmadan farkına dahi varmadanAKP (daha doğrusu RTE) tarafından “dünya ligine taşınmışız!” İnsanın aklına “G8” falan geliyor değil mi? Ne münasebet! Dünya liginin altından çıka çıka “Medeniyetler İttifakı” çıkıyor. Türkiye’den başka hiçbir ülkenin ciddiye alıp tartışmadığı, kerameti kendinden menkul “Medeniyetler İttifakı’nın eş başkanlığı”, AKP’nin “dünya ligi icraatlarına” manivela olmuş. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL HARBİ SEMİH POROY Kıdem Tazminatı Tavanı: Temmuz 2007 Günümüzde iki iş yasası vardır. Bunlardan biri 1475 sayılı İş Yasası’dır. İkincisi ise 1475 sayılı İş Yasası’nın “Kıdem Tazminatı” ile ilgili 14. maddesinin dışındaki bütün maddelerini yürürlükten kaldıran 4857 sayılı İş Yasası’dır. 4857 sayılı yeni İş Yasası, 10 Haziran 2003 günlü Resmi Gazete’de yayımlanmış ve aynı gün yürürlüğe girmiştir. 4857 sayılı İş Yasası ile 1 Eylül 1971 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 1475 İş Yasası’nın “Kıdem Tazminatı” başlıklı 14. maddesi dışında diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece, 1475 sayılı İş Yasası yalnızca “kıdem tazminatı” ile ilgili kural ve koşulları düzenlemektedir. 4857 sayılı yeni İş Yasası’nın geçici 6. maddesi uyarınca “Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonuna ilişkin” yeni bir yasanın “yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hükümlerine göre, kıdem tazminatı hakları saklı” tutulmuştur. 1475 sayılı Yasa’nın tek kalan “Kıdem Tazminatı” başlıklı 14. maddesi kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren kurallar ve koşulları belirlemektedir. Ancak, 1982 yılında 2762 sayılı Yasa ile kıdem tazminatına tavan sınır getirilmiştir. 2762 sayılı Yasa uyarınca bir kıdem yılı için ödenecek, kıdem tazminatı tavanı en yüksek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarı’nın bir tam yıl karşılığı alacağı “emekli ikramiyesi”ni geçemeyecektir. “Toplusözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanunu’na tabi en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu’na göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez” denilerek, kıdem tazminatı tavanı, en yüksek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarı’nın bir hizmet yılı için alacağı emekli ikramiyesine eşitlenmiştir. Devlet memurlarına ödenen emekli ikramiyeleri, 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası’nın ek 20. maddesine göre hesaplanmaktadır. “Emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker, sivil tüm iştirakçilere her tam fiili hizmet yılı için” emekli aylığı bağlamaya “esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir”. 29 Aralık 2006 günlü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 5565 sayılı “2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu”nun “Katsayılar, yurtdışı aylıklar, ücret ve sözleşme ücreti” başlıklı 22. maddesinde 2007 yılı için geçerli olacak katsayılar belirlenmiştir. Bu maddede, 1.1.2007 30.6.2007 döneminde aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı (0,04605), memuriyet taban aylık göstergesine uygulanacak taban aylığı katsayısı (0,5864) olarak, 1.7.2007 31.12.2007 döneminde ise aylık katsayısı (0,04739), taban aylığı katsayısı (0,61417) olarak belirlenmiştir. Bu verilere göre, 1 Temmuz 2007 ila 31 Aralık 2007 döneminde Başbakanlık Müsteşarı’nın bir hizmet yılı için alacağı emekli ikramiyesi ve bu dönem için uygulanacak kıdem tazminatı tavanı: 1 Temmuz 2007 ile 31 Aralık 2007 Dönemi Emekli İkramiyesi İkramiye ve Kıdem Tazminatı Ücret ve İkramiyeye Esas Veriler Birimleri Kıdem Tazminatı Tavanı Gösterge Katsayı Tutarı (YTL) 1) Genel Aylık 1.500 0,04739 71,09 2) Ek Gösterge Aylığı 8.000 0,04739 379,12 3) Kıdem Aylığı 500 0,04739 23,70 4) Taban Aylık 1.000 0,61417 614,17 5) % 200 Özel Tazminat 9.500 0,04739 900,41 6) Makam Tazminatı (*) 0 0,04739 0,00 7) Temsil Tazminatı (*) 0 0,04739 0,00 8) Temsil Ödeneği (*) 0 0,04739 0,00 9) Ek Ödeme (**) 0 0,04739 0,00 İkramiye ve Kıdem Tazminatı Tavanı 1.988,48 (*) Emekli ikramiyesine yansımayan ödemeler (**) 5454 sayılı Yasa Gereği Vergi İadesi yerine % 4 zam İkramiye Hesabında Ek Ödeme dikkate alınmaz Ve parlayan yıldız Türkiye... HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Temmuz www.mumtazarikan.com “21. yy küresel barış projesi” olarak takdim edilen “Medeniyetler İttifakı”, liderin arkasındaki “karartıya” ne avantaj sağlamış? Bu “küresel proje”, bu “müthiş ittifak”; AB konusunda her gün karşımıza bir yenisi çıkarılan “medeniyet farkı duvarlarını” aşmakta misal, bir işe yaramış mı? İlan, bu ikircikli konuya “yandan çarklı” giriyor: Ve “Cumhuriyetimizin kuruluş idealleri doğrultusunda AB ile katılım müzakerelerini başlattık!” şeklinde afili bir “cümlecikle” yetiniyor. Müzakereler nasıl, “hangi şartlarda”(!) başlatılmış, sonra neler olmuş? Bütün bunlar, “dünyanın parlayan yıldızı Türkiye’nin” ilan böyle diyor! kapsama alanına girmiyor. Ne de olsa reklam diyeceksiniz. Ama “dünya ligi” falan denince ister istemez son beş yılda “tanık olduğumuz” eşi benzeri görülmemiş istiskaller kafamızı karıştırıyor. Washington’da “at!”, Brüksel’de “halı pazarlığı!” tanımlarıyla kayda geçen “kader müzakereleri”, “kader zirveleri” mi istersiniz? TC Başbakanı’yla karşılaşmamak adına otel koridorlarında yolunu değiştiren Chirac misali devlet başkanları mı? “Kapadokyalılara Avrupalı olduklarını nasıl anlatacağız?” diye dünya TV’lerinden uluorta Ankara’ya meydan okuyan Sarkozy’ler mi? “Çuvala” falan hiç girmiyorum... Bütün bunlar olurken çaktırmadan biz “dünya ligine’’ girmişiz. “Artık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Türkiye’den” dem vuruyor AKP’nin reklamı ve şu sözlerle noktalanıyor: “Diklenmeden dik durduk. Onurlu bir dış politika izledik!” “Atma Recep!” diye bir tabir var ya... Az kalır... nilgun@cumhuriyet.com.tr BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN Dosya No: 2006/162 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: Kayseri ili, Sarız ilçesi, Yeşilkent Kasabası, Cumhuriyet Mah., Gölyeri Mevkiinde, 118 ada, 22 parselde kayıtlı, 3243,82 m2 yüzölçümlü, tam hisseli tarla ile Kayseri ili, Sarız ilçesi, Yeşilkent Kasabası, Yeni Mah., Alıçlı Mevkiinde, 138 ada, 75 parselde kayıtlı 5510,79 m2 yüzölçümlü, 1/2 hisseli tarla. İMAR DURUMU: Taşınmaz, Sarız ilçesi, Yeşilkent Kasabası, Cumhuriyet Mah., 118 ada, 22 ve Sarız ilçesi, Yeşilkent Kasabası, Yeni Mah., 138 ada, 75 nolu parseller imar planı dışındadır. EVSAFI VE HALİHAZIR DURUMU: Her iki arazi %03 meyilli olup, toprak ya pısı killikumlutınlı yapıdadır, topografik yapıda tarıma son derece elverişlidir. KIYMETİ: 1118 ada, 22 parselde kayıtlı taşınmazın tamamı 1.151,55.YTL’dir. 2138 ada, 75 parselde kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesi 578,63.YTL’dir. Satış şartları: 1 1 nolu taşınmazın satışı 17.08.2007 günü, saat 10.00’dan 10.10’a kadar, 2 nolu taşınmazın satışı 17.08.2007 günü, saat 10.30’dan 10.40’a kadar, Sarız İcra Müdürlüğü odasında; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla, 1 nolu taşınmaz 27.08.2007 günü, aynı yer ve saatte, 2 nolu taşınmazda 27.08.2007 günü, aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006162 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanı tebliğ edilemeyen ilgililere İİK’nun 127. maddesi gereğince tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 27.06.2007 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. BASIN: 37246 (KAYSERİ) SARIZ İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 10 TEMMUZ SALI MEHMET ALİ AYBAR ÖLÜMÜNÜN 12. YILINDA SAAT 11.00’DE YARIN AŞİYAN’DA ANILIYOR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Kent dışında kurulmuş bir üni 1 versitenin alanı 2 ve yapıları. 2/ Tümceyi oluştu 3 ran birimlerden 4 her biri... “Şair 5 ler” anlamında eski sözcük, 3/ 6 “Domuzlahana 7 sı yılanyastığı” 8 gibi adlar da verilen ve yaprakla 9 rı sebze olarak kullanılan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 bir bitki... Dökme demir. 1 E P İ L E P T İ K 4/ Bir meyve... Kürekle 2 R OMA yürütülen dar, uzun ve S İ N İ S A P A N hafif tekne... 3/ Suudi 3 A N İ H U L A Arabistan’ın para birimi. 4 M E 5 İ L G A İ N A K 6/ Eski dilde su... Briçte Ö R E N N E roberi oluşturan iki bö 6 B O L lümden her biri... Çem 7 K O Z A K berin çevresinin çapına 8 İ R E M T İ M İ oranını gösteren sayı. 7/ 9 P A R A L İ T İ K Başlangıcı belli olmayan zaman... Üç kişi arasında 32 kâğıtla oynanan, briçe benzer bir iskambil oyunu. 8/ Atın en yavaş ve doğal yürüyüşü... Nikel elementinin simgesi. 9/ Ameliyat. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Yakın akraba olmayan hayvanlar arasında görülen benzerlik. 2/ Arıların çıkardığı bir tür salgı... Çiftlik uşağı. 3/ Okul, kışla gibi yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm... Büyük erkek kardeş. 4/ Bir burç adı. 5/ Eski dilde gözyaşı... “Hayır” anlamında kullanılan söz... Tantal elementinin simgesi. 6/ Pasta hamuru... ABD’nin bir eyaleti. 7/ Bir şeyi, tek bir işe ya da kimseye özgü kılma. 8/ Döl verme yetkinliğine eren... Üzerine çeşitli kâğıtlar tutturmak için hazırlanmış levha. 9/ Boğanotundan çıkarılarak hekimlikte kullanılan zehirli bir madde. CUMHURİYET 17 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear