26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y Y PB PB PB PB PB Y 28 30 31 31 33 36 36 39 25 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB Y PB PB B 29 32 28 29 35 31 34 32 34 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB PB PB Y 34 33 42 41 38 39 30 27 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra Trakya, Marmara’nın kuzeydoğusu, Karadeniz, Kütahya, Eskişehir, Çankırı, Yozgat, Kırıkkale ile Ankara’nın kuzey ve doğu çevreleri kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y B Y Y Y Y Y Y Y 15 24 22 21 18 19 18 20 16 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B A Y Y PB B A Y 22 23 34 21 25 24 27 32 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B A B PB B PB B A A 25 40 29 37 28 34 29 36 35 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lantısına katılan işadamlarımızın bir bölümüyle yaptığı toplantıda. Son anket sonuçlarını açıklıyor: AKP yüzde 42, CHP yüzde 23 oyla Meclis’e giriyor. MHP yüzde 9 oyla barajın altında kalıyor. DP yüzde 6, Genç Parti yüzde 5. Seçimle ilgili görüşlerini sorduğu işadamlarını dinledikten sonra fuzuli nefes tükettiklerini anımsatırcasına sonucu ilan ediyor: “Bu iş bitti!” Hangi “iş”? Seçimi “iş” gören tüccar kafalı bir siyasetçinin sözü mü bu? Yoksa olası dörtbeş yıllık tek başına iktidar döneminde düşlerinden eksik olmayan din kurallarının egemen olduğu dünyayı kurma olanağını ele geçirdiğini mi söylemek istiyor? Yoksa, yoksa üstü kapalı biçimde “Laik Cumhuriyetin işi bitti” demek mi? Hayır! Senin “işin bitecek!” ??? Belgeleri, gerçekleri yalanlamaktan tutun da aleyhine olan her şeye karşı çıkan bir başbakanın bu sözünün ne ölçüde doğruyu gösterdiğini sandıklar kapandıktan sonra öğreneceğiz. Benimsedikleri yalana, aldatmaya, iftiraya dayalı partilerine özgü siyasal ilkeyi kanıtlayan bir değil bin örnek ortada iken; yolsuzluktan, yoksulluktan yakınan halkımız, çiftçimiz, köylümüz, memurumuz, işçimiz, emeklimiz, velhasıl halkımız… her şeye karşın RTE’nin kurduğu yalan dünyaya inanıp oy verecekse… çektikleri çekeceklerinin güvencesidir. ??? Adam nalıncı keseri gibi, hep bana hep bana diyor. Örneğin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, NATO generalleriyle amirallerine terör örgütüne karşı mücadeleyi dost bildiklerimizin desteklemediğini söyledi. Askerin çeşitli tarihlerde bu gerçeği dile getirmesine karşın AB ve ABD karşısında boynu bükük RTE’den ses çıkmadı. Fakat o ne? Genelkurmay Başkanı’nın son kez söylediklerini RTE, uluslararası bir toplantıda yabancılara satmıyor mu? Bu davranışın RTE kadar basit bir açıklaması var: Terörle içte ve dışta mücadele konusunda askerle aynı düşüncelere sahip olduklarını söyleme ve bu konuda bir devlet politikası olduğunu kanıtlama çabası… Yalanlamalara bir başka örnek: ABD’den peşin 1, vadeli olarak 8.5 milyar dolar krediye karşılık K. Irak’a “tek taraflı bir müdahale yapmayacağımız” sözünü veren anlaşmaya Devlet Bakanı Ali Babacan’ın imza atmasını sağlıyor. Saklama çabalarına karşı rezaletle ilgili belge ortaya çıkınca tam gaz tornistan edip anlaşmayı iptal ettiriyor. ABD engeli karşısında sınır dışı operasyon yapma olanağından yoksun olduğu belgeyi CHP lideri Baykal açıklayınca… tam kadro yalanlamaya girişiyorlar. Bu üslupta RTE’yi artık kat ve kat aşan Gül Abdullah ise o TV senin bu TV benim dolaşıp belgeye rağmen krediye karşı sınır ötesi operasyon yapmayacakları sözünü ABD’ye vermediklerini söyleyecek kadar gerçeğin karşısında yer alıyor. Dini bütün bir Müslüman ya, yalana başvuruyor ve fakat: Başında bulunduğu Dışişleri bakanın yalanlamalarına karşın “itiraf gibi bir yalanlama” yayımlıyor. Gül Abdullah’ın doğruyu yalanladığını anlamak için bakanlığın yazılı açıklamasının üçüncü paragrafını okumak yeterli. Şöyle diyor: “…Anlaşma uyarınca Türkiye’de taksitlerle verilmesi öngörülen 1 milyar ABD Doları hibenin ödenmesi sürecinde, Türkiye’nin Irak’a tek taraflı müdahalesi söz konusu olursa, ABD tarafı ödemenin geri kalanını askıya alma hakkına sahipti. Nitekim, tek taraflı müdahale halinde anlaşmaya esas teşkil eden anlayışın ortadan kalkacağı anlaşmada kayıt altına alınmıştı…” ??? İşadamlarının “duayeni” ekonominin gidişatından memnun imiş, rakamlar da böyle söylüyormuş, pekâlâ. Ama halk?.. Halk mı? Ekonomik göstergelere bakarak iktidara övgüler düzenleyenlerin dilinde halk yok, halkın durumu yok. Bir sayfasında ekonomideki olumlu gelişmeleri yansıtan Milliyet’teki köşesinde dün Prof. Güngör Uras, “halkın durumu” üzerine şunları yazdı: “…Geçen haftalarda İstanbul’da OECD’nin çağrısıyla uluslararası bir toplantı yapıldı. Toplantıda ülkelerde ekonomik ve sosyal gelişmelerin nasıl ölçüleceği konusu tartışıldı. Deniliyor ki: Milli gelir rakamlarının büyümesi, enflasyonun düşmesi, ithalat ve ihracat rakamlarına bakılarak bir ülkede ekonomik ve sosyal gelişme ölçülemez... …Ekonomik ve sosyal gelişmenin göstergesi halkın mutluluğudur. Milli gelir, enflasyon, ithalat ve ihracat göstergelerine bakılarak halkın mutluluğu konusunda bir değerleme yapılamaz… Milli gelir büyür, kişi başı ortalama milli gelir rakamı büyür. Fakat ülkede gelir dağılımı bozuksa, artan milli gelir belli kesimin cebine girer. Halkın büyük bölümü fakirleşir. İşsizlik artar. Enflasyon kontrol altına alınırken insanların geliri en az enflasyon kadar artmıyorsa, pahalılık nedeniyle insanlar daha kötü yaşam şartlarına mahkum edilir. Bütçe gelirleri artar, ama eğer bu imkânlar faize gidiyorsa, halkın eğitim, sağlık konusundaki sorunları ciddileşir…” Prof. Uras, gerçekçi bir ses; OECD’deki bu saptamaların Türkiye’nin bugünkü durumu ile tam tamına örtüştüğünü yazmamak nezaketini gösteriyor. İşadamlarına, iktidara, şakşakçılara, yalakalara karşın ekonominin ve halkın gerçek yüzünü ve durumunu açıklıyor. Dışişleri yetkilileri K.Irak tezkeresi taslağına ilişkin çalışmaları tamamladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Bir saatte ulaştırırız’ MAHMUT GÜRER ANKARA Türkiye’nin Kuzey Irak’a olası bir müdahalesine ilişkin tezkerenin TBMM’ye getirilip getirilmeyeceğine ilişkin tartışma sürerken Dışişleri Bakanlığı’nın tezkere taslağına ilişkin çalışmalarını tamamladığı belirtiliyor. Cumhuriyet’in diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere göre, hükümet Dışişleri Bakanlığı’ndan yaklaşık 1 hafta önce tezkere konusunda çalışma yapmasını istedi. Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı’nda Ortadoğu ve Irak dairelerinin tezkere metnini hazırladığı öğrenildi. Kay ? Hükümetin istemi üzerine Dışişleri Bakanlığı’nda Ortadoğu ve Irak dairelerinin tezkere metnini hazırladığı öğrenildi. Üst düzey bir yetkili, “İstendiği anda tezkerenin Başbakanlık’a gönderilmesi 1 saatten az sürer” dedi. naklar, Kuzey Irak için hazırlanan metnin, Dışişleri Bakanlığı tarafından Lübnan, Kosova ya da Cibuti’ye yönelik olarak hazırlanan tezkereden çok da farkının olmayacağını, içerisinde farklı olarak sadece Irak’a verilen nota ile BM, NATO ve AB’ye sunulan raporlarda yer alan ifadelere benzer unsurların bulunacağını belirtiyor. Irak’a verilen nota ile NATO, BM ve AB’ye sunulan terör raporlarında, olası bir operasyonun uluslararası hukuki gerekçeleri tek tek anlatılmıştı. Hukuki gerekçelerin başında BM Sözleşmesi’nin 51. maddesi ile BM Güvenlik Konseyi’nin 1546 sayılı kararlarının geldiği ifade edilmişti. Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ise tezkereye ilişkin çalışmaların tamamlandığını belirterek “İstendiği anda tezkerenin Başbakanlık’a gön derilmesi 1 saatten az sürer” dedi. Sürecin Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin tezkerede de aynı şekilde yürütüldüğünü dile getiren yetkili, “Tezkere Dışişleri’nde sadece bakanın imzası için bekler. O imza atıldığı gibi Başbakanlık’a gönderilir. Bu da çok kısa bir süre alır. Tabii ki çalışmalarının önceden yapılması kaydıyla” dedi. Öte yandan olası bir tezkerenin, pazartesi günü gerçekleştirilmesi planlanan Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınabileceği belirtiliyor. Hükümetin onay vermesinin ardından tezkere TBMM Genel Kurulu’na gönderiliyor. PKK SOĞUKLUĞU Asker ABD’ye mesafeli ANKARA Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Silopi’de yakalanan 4 PKK itirafçısının “ABD, Kandil’e silah taşıyor” iddialarının ardından, Antalya’daki İpek Yolu 2007 GeneralAmiral Semineri’nde ABD’li yetkililerle ikili temas yapmadı. 24 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen seminerde Büyükanıt, NATO ve AB Askeri Komite başkanları, Gürcistan Savunma Bakan Yardımcısı ile ikili görüşmeler yaptı. ABD seminere kurmay albay düzeyinde katılım gösterirken ülkenin Genelkurmay Başkanı Org. Michael Mullen, davetli olmasına karşın seminere katılmamıştı. Büyükanıt önceki akşam düzenlenen ABD Bağımsızlık Günü Resepsiyonu’na da katılmadı. Resepsiyona, Büyükanıt’ın yanı sıra orgeneral rütbesindeki hiçbir TSK mensubu katılım göstermedi. Alt düzeyde katılım olmasının en önemli nedeninin ise Süleymaniye’de 11 Türk askerinin başına çuval geçirilmesi ile PKK’li 4 itirafçının “ABD Kandil’e silah taşıyor” itirafları olduğu belirtildi. 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de görevli üç subay ve sekiz astsubayının başına “çuval” geçirilmiş, Bağdat’a götürülen askerler, 57 saat sonra serbest bırakılmışlardı. Resepsiyonda TSK’yi, Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Mehmet Çavdaroğlu ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Aksay temsil etti. Öte yandan geçen yılki 4 Temmuz kutlamalarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bandosu, mini bir konser vermişti. Bu yıl ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin tüm çabalarına karşın bando elçilik konutundaki resepsiyona katılmadı. Katılımın gerçekleşmemesinin perde arkasında ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bandoya sadece ülkelerin ulusal marşlarını çalıp törenden ayrılmak üzere izin vermesi, ABD’nin ise bandonun tüm resepsiyon boyunca kalarak çeşitli eserler seslendirmesini istemesinin olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle Deniz Kuvvetleri Bandosu’nun katılmadığı resepsiyonda ABD’den gelen bir grup, parçaları seslendirdi. Yeditepe Üniversitesi (YÜ) öğrencileri tarafından yapılan “1. Basın Yayın Ödülleri” kapsamında gazetemiz “En İyi Gazete” ödülüne layık görüldü. YÜ öğrencileri arasında yapılan anket sonucu “En İyi Erkek Spiker” ödülü Ali Kırca’ya, “En İyi Haber Araştırma Programı” ödülü Arena’ya, “En İyi Dergi” ödülü Aktüel’e, “Sinema Onur Ödülü” Ferzan Özpetek’e, “Tiyatro Onur Ödülü” Işık Yenersu’ya, “Edebiyat Onur Ödülü” ise Tahsin Yücel’e verildi. Kayışdağı yerleşkesindeki törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Serpil, vakıf üniversiteleri arasında en fazla bölümü, öğretim üyesi, öğrencisi, master ve doktora programı olan üniversitenin Yeditepe olduğunu dile getirdi. Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan da YÜ’nün yurtdışındaki üniversitelerle yarıştığını belirterek “Biz Atatürk’ün mirasçısıyız” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) En iyi gazete ödülü Cumhuriyet’e Tepki yürüyüşlerine bu kez Ankara ev sahipliği yapacak Terör lanetlenecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkent Ankara, yarın “Teröre Karşı Birlik Mitingi”ne ev sahipliği yapacak. Önce sessiz yürüyüş gerçekleştirecek olan yurttaşlar, ardından mitingde beraberlik mesajı verecek. Yurdun çeşitli noktalarında gerçekleştirilen teröre karşı tepki yürüyüşlerinin yenisi, yarın Ankara’da yapılacak. Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanı Birten Gökyay, Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer, İzmir Cumhuriyet Okurları Dönem Sözcüsü Demet Günoğlu, Levent Alkaya, Adnan Bulut, Ersan Barkın ve Tunç Özdemir’in Düzenleme Komitesi’nde yer aldığı mitinge, 50’ye yakın kuruluş da destek veriyor. Katılımcılar, yarın saat 16.00’da Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde buluşarak Tandoğan Meydanı’na sessiz yürüyüş gerçekleştirecek. Alanda, saat 17.00’de başlayacak mitingde yapılacak konuşmalarla birlik, bütünlük mesajları verilecek, terör ve emperyalizm lanetlenecek. Kullanılacak ortak sloganlar ise “Terör insanlık suçudur, teröre karşı birleşelim. Birliğimiz ve bütünlüğümüz için teröre karşı birleşelim. Vatanımızda esenlik için teröre karşı birleşelim. Cumhuriyetimiz ve bağımsızlığımız için teröre karşı birleşelim. 70 milyon tek yürek, teröre hayır! Birlik ve kardeşliğe evet! Kardeş kardeşi vuramaz, emperyalizm vurur. Analar ağlamasın, teröre karşı birleşelim” olacak. Düzenleme Komitesi adına yapılan ortak basın açıklamasında, her yeni şehit haberinin tüm yurdun yüreğini yaktığı belirtilerek “Hepimiz, topraklarımızda sürüp giden ve ülke esenliğini tehdit eden terörün, emperyalizmin ürünü olduğunu biliyoruz. Emperyalizm, bir yandan ‘Ulusal devletler dönemi sona erdi’ derken diğer yandan etnik ve dinsel farklılıkları tahrik ediyor ve bunu bir insan hakkı gibi sunuyor” denildi. yayınını yapan televizyon kanalları da doğal olarak bir süre bocaladılar. Satış güzeldi de kime satılmıştı? Bir süre sonra ortaya şöyle bir tablo çıktı: PETKİM, Transcentralasia Petrochemical grubuna satıldı. Grubun tam adı ortaya çıkarılınca herkes bir nefes aldı. Sonra şu soru öne çıktı: Bu grup kim? Dün yazıyı tuşlamaya başladığımız saatlerde ortaya çıkarılabilen bilgiler şöyleydi: 1 PETKİM’i, KazakRus işbirliği satın aldı. 2 Bu grubun para kaynaklarının önemli bir bölümü Arabistan yarımadasından. 3 Grubun başka ne tür yatırımları olduğunu grup adına ihale salonuna gelenler bile açıklamıyor. 4 Grubun içinde ABDErmeni hattı da bulunuyor. ??? Yeniden altını çizelim; yukarıdaki bilgiler dün akşam saatlerine dek bir ölçüde doğrulatabildiklerimiz. Bugünden tezi yok, şu soruların yanıtını aramak durumunda kalacağız: 1 Bu grubun toplam gücü nedir? 2 Sektörle ilgisi nedir? Çok ilgiliyse bugüne dek neden duyulmadı, ihaleyi aldıktan sonra bile neden tatmin edici bilgi verilmedi? 3 Grubun arkasında başka bilmediğimiz isimler var mı? İhalenin doğruluğunu yanlışlığını, paranın azlığını çokluğunu, PETKİM’in geleceğinin ne olacağını bir yana bıraktık, kim aldı, onu bulmaya çalışıyoruz. Bunun adına da “şeffaf ihale” deniyor. Neden? Canlı yayımlandığı için... Buna ancak şöyle bir yakıştırma uygun düşer: Şeffaf karanlık! PETKİM, özelleştirme kapsamına 1987 yılında Özal döneminde alınmıştı. Özal, Köşk tutkusu baskın çıkınca ve kamuoyu tepkisi yüksek olunca buna zaman bulamamıştı. 2003’te AKP iktidarıyla birlikte yeniden “acil satış” listesinin içine alındı. Uzanlar’a satıldı, geri döndü... Şimdi seçime kısa bir süre kala yeniden satıldı. ??? Dünkü PETKİM satışı AKP iktidarının ruhunu bir kez daha ortaya koyan bir girişimdir. Bu satışla birlikte Türkiye’ye girecek olan parayı AKP ve yandaşları şöyle sunacaklar: Türkiye’ye yabancı sermaye girişi! Gelişmelere azıcık da olsa Türkiye’nin çıkarları penceresinden bakanlara soruyoruz: PETKİM gibi dev bir kuruluş gittikten sonra bunun karşılığında gelen paraya bakıp “yabancılar Türkiye’de yatırım yapıyor” diyebilir misiniz? Bizce diyemezsiniz. Bunun adı şudur: Yabancılar Türkiye’deki kârlı yatırımların üstüne konuyor! 2 milyar 50 milyon dolar PETKİM’in birkaç yılda elde edebileceği sıradan bir kâr hedefi. Tıpkı Türk Telekom gibi PETKİM de kısa süre içinde sahibine kazandırmaya, kâr ettirmeye başlayacak. Üstelik tekel olduktan sonra fiyatları belirleme yetkisi de var. Türkiye petrol ürünlerine yılda 5 milyar dolardan fazla harcıyor. Geçen yıl bunun 1 milyar dolarlık dilimini PETKİM karşıladı. Tıpkı faili meçhul cinayetler gibi, şimdi faili meçhul ulusal yatırım alıcıları oluştu. Faili meçhul demişken yukarıda sorduğumuz sorulara birini daha eklemek gerekiyor: AKP hükümeti bütün özelleştirmeleri durdururken neden PETKİM’in seçimden önce mutlaka satılmasını istedi? Acaba söz mü verildi? ankcum?cumhuriyet.com.tr BAYKAL HÜKÜMETE YÜKLENDİ ‘AKP yine iktidara gelirse sıkıntı olur’ YALOVA (Cumhuriyet) Partisinin Yalova mitinginde hükümete yüklenen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Bu iktidar kendine çalışan bir iktidar oldu.Yolsuzluklar aldı başını gitti’’ dedi. CHP lideri Baykal, partisince Yalova’da düzenlenen mitingde, yolsuzluklarla mücadele etmeden Türkiye’nin sorunlarının çözülemeyeceğini vurguladı. Baykal, “Bir üçgen, bir sacayağı var. Sacayağının bir tarafında haramzade bir işadamı var. Onun hemen yanında ahlaksız bir devlet memuru var. Bir de bunlarla işbirliği yapacak bir namussuz siyasetçi var. Buna son vermenin yolu, bu zinciri kırmaktır. Bunu da ancak, önce dokunulmazlığı kaldırarak yaparız’’ diye konuştu. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın terörle ilgili açıklamalarına da değinerek “Başbakan’ın terörle mücadele konusunda kafası karışık... Bu seçimden AKP çıkar, Türkiye’nin 4 yılını yeniden yönetecek olursa Türkiye’nin çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Bunu görüyoruz.Alt kimlik, üst kimlikle başladı bu işler. Buna fırsat vermeyin, Türkiye’ye ulusal birliğimize, bütünlüğümüze, Cumhuriyetimize sahip çıkın’’ görüşünü dile getirdi. VKGB SORUŞTURMASI UÇAKTAKİ YOLCU FARKETTİ Askeri savcılık dosyayı istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi (VKGB) Derneği’ne yönelik operasyonlara, askeri savcılık da dahil oldu. Yürütülen operasyon ve soruşturma kapsamında basına yansıyan haberlerde, “olayları yönlendirenin emekli bir general olduğu” yönünde bilgiler yer almıştı. Haberler üzerine harekete geçen Genelkurmay Askeri Savcılığı, mahkemeden soruşturma dosyasını istedi. Savcılığın, dosyanın TSK’yi ilgilendiren bölümlerini inceleyeceği öğrenildi. Savcılığın inceleme sonucunda soruşturma açabileceği dile getiriliyor. Bu arada operasyon kapsamında Mersin ve Antalya’da üç kişinin daha yakalanarak gözaltına alındığı bildirildi. Tarlada PKK propagandası DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da traktörle bir tarlayı sürerken terör örgütünü simgeleyen şekiller çizdikleri gerekçesiyle baba ve oğul hakkında 5’er yıl hapis istemiyle dava açıldı. M.N.A. ve oğlu R.A. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Terörle Mücadele Kanunu’nun, “Terör örgütünün propagandasını yapmak” suçunu kapsayan 7/2. maddesi uyarınca ceza istendi. Erimli köyü yakınlarında bir tarlaya çizilen şekiller, Diyarbakır semalarında uçan bir uçaktaki yolcu tarafından fark edildi. Diyarbakır Havaalanı’na inen yolcu, durumu güvenlik güçlerine bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen jandarma zanlıları gözaltına aldı. ‘MHP’ye su taşıyorlar’ DÜZCE (Cumhuriyet) Partisinin Düzce mitinginde konuşan AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “DSP, CHP’ye baston değneği oldu. Her ikisi de MHP’ye su taşımaya hazırlanıyor’’dedi. Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında “Fındığı unutma’’ diye seslenen yurttaşa, “Ne yaparsan yap hiç kale alınmıyor’’ diyerek sitemde bulundu. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. GÜLTEN KARABULUT Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. NEBİ BATUHAN ATMACA CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear