26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI A A A A A A A A B 32 36 33 32 40 41 41 40 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB A A A A A 28 30 27 28 34 34 32 31 36 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB Y Y PB 36 32 35 38 33 34 29 26 23 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu kesimleri parçalı çok bulutlu Doğu Anadolu’nun Güneydoğusu ile Kahramanmaraş ve Adıyaman çevreleri kısa süreli sağanak gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı iç kesimlerde biraz artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB Y Y Y PB Y Y 19 18 22 17 22 20 20 23 30 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB PB PB A A B B Y 28 41 30 38 39 36 27 32 29 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB Y Y A A A B A A 24 32 26 42 27 38 27 36 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Birden parlayan bu sözü, medya manşetlere taşıdı. Bir gün geçti geçmedi; bir TV’de, bu kez, muhalefet liderlerinin gazetelere verdikleri ilanlarda tek başına iktidar ifadelerini kullandıklarını, “böyle bir şeyin ne kadar hayal ürünü olduğunu ortaya koymak için” siyaseti bırakma sözü verdiğini unutarak, bir gün önce söylediğini bir gün sonra yalanladı. Şaşırtıcı mı bu davranışı? Yok canım. Bu türden kıvırmaları hoşgörüyle karşılamak ancak medyanın işi olabilir. Nitekim bir gün RTE’nin kesin bir dille tek başına iktidara gelmediği takdirde siyaseti bırakacağını açıklayan sözlerini manşetlere taşıyan medya, bir gün sonraki kıvırmayı manşetlerde vermek bir yana, küçük bir haber olarak gazetelerinin herhangi bir sayfasında da yer vermedi. Medya tersine, muhalefetin “çekilirim” sözünden “çark ettiğini” başlıklardan duyurarak RTE’ye yaranma yarışındaki yerini korudu. Tabii RTE’nin çark edişinden hiç söz etmeden… ??? Fakat RTE medyanın desteğini yetersiz buluyor. Mitinglerde atılan “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları üzerinden uyarıyor, “Medya iyi bak, iyi görüntüle” diyor. Medyaya vaziyet alan tek parti MHP. Medyanın peşinde koşmayan tek lider Devlet Bahçeli. Buna karşın RTE, her gün meydanlarda, her gece bir TV’de saatlerce konuşuyor. TV’lerde gerçekleştirilen söyleşiler diyalog değil, monolog. Seçtiği gazeteciler RTE’nin karşısına diziliyor. Başrol kesen RTE’nin karşısında sahneye doğallık veren figüran rolünü oynuyorlar. Sorulan soruların hemen hepsi RTE’nin açıklamak istediği konuları içeren çanak sorular. Bu programlarda kamuoyunun aklını kurcalayan, halkın merak ettiği konular, figüran gazetecinin not defterinde yok. Medyanın RTE’nin tekrar tek başına iktidar olmasına bu denli destek vermesinin nedenlerini bulmak giderek kolaylaşıyor. Daha önce kulislerde işadamlarının AKP’nin iktidardaki yerini muhafaza etmesini istediklerini içeren ufak tefek haberlere rastlanmıştı. Sandığa üç gün kala Güneri Cıvaoğlu, işadamlarının gerçek hedefini açıkladı: AKP’ye oy verecekler! ??? Neden? Efendim, tek başına iktidar, ülkenin muhtaç olduğu istikrarı sağlıyormuş. Oysa istikrar, işadamlarının yurtiçinde yurtdışında doymak bilmez para iştihalarına olumlu yanıt vermek demek! Cumhuriyet rejiminin temelleri sarsılıyormuş, iç ve dış bütün kaynaklar ülkenin bölünmesi için uğraş veriyorlarmış. Ne gam! TÜSİAD, kimi duyarlı konularda, kimi yazılı veya sözlü açıklamalarla laik rejimin tersine işletilmesine, ülkenin bölünmesine karşıymış gibi görünüyor ya; bu yeter! Baykal’ın “gelmiş geçmiş başbakanlar arasında ağzı bozuk tek başbakan” diye gösterdiği RTE, işadamlarını da yıldırdı. Ufak tefek mırıldanmaları bile sindiremiyor. Örneğin “Laiklikten bir endişe mi taşıyorlar” diye soruyor. Bugün medyayı teslim aldı. Yeniden tek başına iktidara gelirse, yeşil sermayeyi dört koldan destekleyerek ne şiş yansın ne kebap örneği davranışlarla idarei maslahat eyleyen iş çevrelerini de teslim alacak! İşlerin kendi açılarından tıkırında gitmesinden başka bir şey düşünmeyen pek çoğu zaten teslim! Peş peşe gelen kamuoyu anketleri, 300 YTL’lik gıda çekleri, ihaleler, vurgun, soygun, kaynağı belli olmayan paralar, 25 yaşındaki çocukların satın aldıkları 1.5 milyon dolarlık villalar, 90 metre boyunda gemicikler... AKP yüzde 4850’yle tek başına iktidarmış 23 Temmuz sabahı!.. İstanbul çok sıcak!.. Yaprak kıpırdamıyor!.. Bizim “Soros’un çocukları” yine övgüler düzüyor AKP’ye... Tayyip Bey esip gürlüyor!.. Kendi kendime soruyorum: “Bir başbakan, mahalle kabadayısı ağzıyla konuşabilir mi?” Konuşuyor!.. Tayyip Bey, Konya’da Cumhuriyet’in başyazarı, imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’a gözdağı veriyor, 40 yıldır çalıştığım gazetemi karalıyor!.. Cumhuriyet gazetesini Mustafa Kemal Atatürk kurdurdu Yunus Nadi’ye... Laik demokratik Cumhuriyetle yaşıt Cumhuriyet gazetesine dinciler, tarikatçılar, Soros’un çocukları neden karşılar? Kuyruk acıları var!.. Mustafa Kemal Atatürk’e saldırmaktan korkan Tayyip Bey, İlhan Selçuk’a, Cumhuriyet’e saldırıyor, gözdağı veriyor... Tıpkı dinci Vakit gazetesi gibi davranıyor laik demokratik Cumhuriyetin başbakanı, Fethullahçılar gibi, Soros’un çocukları gibi... Tayyip Bey değişmişmiş!.. Yüzde 48’le tek başına iktidara geleceği söylenen Tayyip Bey neden bu kadar hırçın? Çünkü yüzde 48 değil... Yüzde 30’ların altına düşüyor hızla... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Benim Oyum CHP’ye... Başbakan biliyor ki tek başına iktidar olamayacak... ??? Yazının başlığını yineleyeyim: “Benim oyum CHP’ye...” Çünkü ben solcuyum. Solcu olmak aydınlanma devrimini, üniter devleti savunmaktan geçer... Bir solcu, sermayeemek çelişkisini göz ardı edemez. Solculuk Ataol Behramoğlu’nun (19 Mayıs 2007Cumhuriyet) yazdığı gibi “evrenselci” olmakla “sömürgeci” olmanın aynı şey olmadığını kavramaktır... Bir solcu, yaşadığı ülkenin bankaları, sigorta şirketleri, telefon şebekeleri, enerji kaynakları, dağları, ovaları satılırken tepkisiz kalamaz... Kaz Dağları’ndan Toroslar’a, Kaçkarlar’dan Kışladağı’na dek çokuluslu altın şirketlerine teslim eden bir düşünceye karşı susanlar solcu olamaz... Bir solcu, emperyalizme karşı dimdik ayakta durur; emperyalizme alkış tutmaz!.. Ben bir solcuyum, ülkemi çok seviyorum... Ben bir solcuyum, elimde Türk bayrağıyla Cumhuriyet Mitinglerinde dolaşıyorum... Üniter devleti savunuyor, etnik ayrımcılığa karşı çıkıyorum, barış, demokrasi, özgürlük diyorum, Güneydoğu’daki kan gölünden çıkar umanları lanetliyorum... Günümüz Türkiye’sinde solculuk, “solculuk” maskesiyle ortalarda dolaşıp ABD ve AB borazancılığı, AKP yalakalığı yapmak, avanta kapmak değildir... Solcuyum diye ortalıkta dolaşanlara soruyorum: “Nerede onurunuz, kimliğiniz, yurtsever duruşunuz?” Hiçbiriniz “Ben yurtseverim” diyemiyor, sermayeemek çelişkisinden söz edemiyorsunuz... Ben oyumu CHP’ye vereceğim!.. CHP’nin milletvekili listelerini pek fazla beğenmesem de, CHP örgütlerinin seçime pek fazla asılmadığını görsem de oyumu Atatürk’ün partisine vereceğim!.. ??? İnsan onurunu mercimek ve fasulye dağıtarak kıran, yoksulluğu bir yaşam biçimi sayan bir düşünceye karşı başka seçeneğim yok!.. Kadını tutsak olarak gören, eğitimi din baronlarına, tarikat şeyhlerine teslim eden, emperyalist güçlerin kucağına oturan, çocuklarımızı Kuran kurslarında yetiştiren, çağdaşlığı, uygarlığın adresini “Mekke”de gören bir düşünceye ben “hayır” diyorum... Devrim yasaları birer birer çiğnenirken, kadınlarımıza kara çarşaf, sıkmabaş giydirilirken ister sağcı, ister solcu olun, eğer “üniter laik devlet” diyorsanız oyunuzu asla AKP’ye vermeyin!.. Cumhuriyet Mitinglerini unutmayın!.. Barajı CHP, MHP ve AKP geçiyor... Karar sizin!.. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Bu kez de ÖSS’de hata Okulların Ortaöğretim Başarı Puanı’nı yanlış bildirmesi nedeniyle yüzlerce öğrencinin puanı yanlış hesaplandı. Eğitimciler, skandalın baş sorumlusu olan Bakan Çelik’i istifaya çağırdılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı’nda (OKS) ilköğretim başarı puanlarını yanlış hesaplayarak binlerce öğrenciyi mağdur etmesinin ardından, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nda (ÖSS) da benzer bir hata yapıldı. Okulların Ortaöğretim Başarı Puanı’nı (OBP) yanlış bildirmesi nedeniyle puanlar yanlış hesaplandı. ÖSS’de, 0.5 puanlık oynama bile binlerce adayı etkileyecek. ÖSYM’ye dün itibarıyla puanları hatalı hesaplandığı gerekçesiyle 500 başvuru yapıldı. Ancak bu sayının, ilerleyen günlerde daha da artacağına dikkat çekiliyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, puanı okullardan yanlış bildirilen “epeyce” aday olduğunu belirterek “Böyle bir yanlışlık değil 100 kişide, 1 kişide bile olsa diğer çocukların sıralamasını etkiler” dedi. ÖSYM tarafından değerlendirildiğini anlattı. Puanlar resmi kanallardan teyit edildikten sonra gerekli düzeltmenin yapılacağını belirten Yarımağan, şöyle konuştu: “ÖSYM’de hata yok. Bireysel düzeyde, okulların ortaöğretim başarı puanını yanlış bildirmesine bağlı hatalar var. Adaylar başvuruyorlar, ‘Okulun bildirdiği puan doğru değil, doğrusu budur’ diyorlar. Biz de milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla, resmi kanaldan, puanların tekrar bildirilmesini istiyoruz. Bu kanaldan gelecek puanlara göre gerekli düzeltmeleri yapacağız.’’ ÖSYM’ye okullardan da yanlış bildirim yapıldığına ilişkin başvurular olduğunu aktaran Yarımağan, itirazların en kısa sürede kendilerine ulaştırılmasını istedi. ÖSYM Başkanı Yarımağan, “Bu ayın sonuna kadar bize ulaşsın ki, yerleştirmeyi sağlıklı bilgiler üzerinden yapalım’’ diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdür Vekili Emin Gürkan ÖSYM’nin itirazları MEB’e bildirmeleri durumunda inceleme başlatılacağını belirtti. Yeniden bildirilecek Okulların söz konusu puanları bilgisayar aracılığıyla kendilerine ilettiğini kaydeden Yarımağan, adayların puanlarda yanlışlık olduğuna dair itirazlarının Uzman ekibi değiştirdiler Öte yandan, okulların diploma notlarını girmesine yarayan sistemi daha önce Hacettepe Üniversitesi’nden uzman bir ekibin hazırladığı, ancak işin daha sonra bu ekipten alındığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, bakanlığın yazılım işini nitelikleri daha tartışılır bir firmaya verdiği, bunun da beraberinde söz konusu hatayı getirdiği ifade edildi. Program yazılımının hazırlanması ve kontrollerinin, deneyim ve ciddiyet gerektirdiği aksi takdirde bir hatanın bile büyük olumsuzluklar doğurabileceği vurgulandı. cağım... Bu satırları okuyanların şu tür sözcükler mırıldandığını duyar gibiyim: “Haaa, 14 Nisan... Tabii ya...” “Evvvet... Ben de o ruhla ve coşkuyla sandığa gideceğim...” “O ruh, seçim süreciyle birlikte eridi gitti!” “Yapma Balbay; o ruhu temsil edecek parti mi var da 14 Nisan ruhuyla hareket edeceğim, diyorsun...” Eksik bıraktığım tepkileri siz tamamlayın! Öncelikle şunu sormak isterim: 14 Nisan Bayrak Devrimi süreciyle birlikte meydanlara akarken herhangi bir parti mi bizi oraya sürükledi? Hayır... Kendi irademiz. O zaman, demokrasiye inanıyorsak, kurallara uyulmasa da, herkesin kendi tarifi farklı olsa da, bugünkü ortamda Türkiye’nin sandıkla düzlüğe çıkması gerektiğine inanıyorsak, 14 Nisan ruhuna en yakın partiye oy vermek gerekiyor. ??? Giriş tümcesini biraz açalım... Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler kitabını 2 milyon insanın okuduğu hesaplanıyor. Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal’in karşısında olan kim varsa, onların bugünkü ardılları AKP’yi destekliyor! Ülkelere, uluslara düşman değiliz. Mustafa Kemal de Kurtuluş Savaşı’nı başardıktan, emperyalistlerin maşası Yunanistan’ın askerlerini Ege’den uğurladıktan sonra ilk uluslararası ilişki kurduğu ülkelerin başında yine Yunanistan geliyordu. Neden? Çünkü ülkesini kurtarmış, devletini kurmuş... Ardından da yaşadığı coğrafyanın gerçekleriyle hareket etmiş, Türkiye’nin çevresinde bir barış çemberi kurmanın uğraşısına girmişti. AKP ise bunun tam tersi bir tavır içinde. Yedi düveli arkasına almış, Türkiye’nin bütün değerlerini erozyona uğratma, yok etme anlayışı içinde. Terör örgütünün temsilcileri, AKP iktidardan düşerse biz de dara düşeriz, diyor... Kıbrıs Rum Kesimi, AKP iktidardan düşerse işimiz zorlaşır, diyor... Her şey bir yana, bu iki gerçek bile AKP’nin arkasındaki derin güçlerin ne olduğunu göstermeye yetiyor. AKP, uluslararası alanda Türkiye’yi temsil etmiyor, Türkiye’de küresel güçleri temsil ediyor! ??? Önceki seçimlerin hemen hemen hiçbirinde, Türkiye’nin uluslararası çıkarları sandığa yatırılmadı. Çünkü bu konuda partiler arasında görüş ayrılığı yoktu. İlk kez AKP döneminde, TBMM’den Kıbrıs’la ilgili ortak karar çıkarılamadı. İlk kez AKP döneminde, iktidar terörle mücadelenin Meclis gündemine gelmesini değil, gelmemesini savundu. Kimi kesimler şöyle de düşünebilir: Bırakın bu ulusal çıkarlar masalını, ekonomiye bakın. Biz AKP döneminde iyi kazandık. Eğer AKP iktidarı sürerse bunun devam edeceğini düşünüyoruz. Gerisi bizi ilgilendirmez! Gazete sayfalarına bu yönde görüşler yansıyor. Onlara Vehbi Koç’un şu sözünü anımsatmak isteriz: “Ben, ülkem varsa varım...” 22 Temmuz Türkiye’ye yönelik uluslararası dayatmaların da sandık ölçüsüne vurulduğu gün olacak. Çevremize şöyle bir bakın; küresel aktörlerin kıskacına düşmüş hiçbir ülkede barış ve huzur yok. 14 Nisan ruhu sandığa yansırsa 23 Temmuz’da yepyeni bir dönem başlayabilir! ankcum?cumhuriyet.com.tr ŞİMŞEK VE ASLAN UĞURLANDI Şehitlere tören SIVAS / YOZGAT (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde PKK’lilerce döşenen mayının uzaktan patlatılması sonucu şehit olan 2 asker dün memleketlerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Patlamada şehit olan er Serdar Şimşek için ilk tören Sıvas’ın Zara ilçesindeki cemevinde düzenlendi. Daha sonra kaymakamlık binası önünde gerçekleştirilen törene yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Törende şehidin ailesi fenalık geçirirken anne Nazlı Şimşek, “Ben oğluma düğün yapacaktım, ev alacaktım. Düğüne herkesi davet ediyorum” diye ağladı. Hükümete ve Başbakan’a da tepki gösteren anne Şimşek, “İki uçak gönderemediler mi anarşistlerin üzerine? Oğlumu İstanbul’da gömselerdi, benim yanımda olurdu. Niye buraya getirdiler” dedi. Buradaki törenin ardından cenaze Zara Merkez Çarşı Camisi’ne götürüldü. Binlerce kişi PKK aleyhine slogan atarken bir grup, AKP ilçe örgütü önünde protesto gösterisi yaptı. Aynı patlamada şehit olan jandarma onbaşı Sefa Aslan da memleketi Yozgat’ın Yerköy ilçesinde gözyaşları içinde toprağa verildi. El bombaları soruşturması ? İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen 27 adet el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 3 ayrı ilde gözaltına alınan 5 kişi, İstanbul’da polise teslim edildi. Soruşturma kapsamında daha önce emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli astsubay Oktay Yıldırım, el bombalarının ele geçirildiği evin sahibi Mehmet Demirtaş ve Mahmut Ö. ile bu kişilerle bağlantısı olduğu iddiasıyla yakalanan emekli binbaşı F.E’nin de aralarında bulunduğu bazı kişiler tutuklanmıştı. İşbilmez kadrolar... Okulların öğrencilerin diploma notlarını hatalı girmesindeki en önemli etkenin, işbilmez kadroların yönetici kademesine getirilmesi olduğuna dikkat çekiliyor. Eğitimciler, özellikle son MEB Eğitim Kurumlarına Yönetici Atama Yönetmeliği çerçevesinde gece yarısı, hafta sonu dinlenmeden “yandaş kadroların” işbaşına getirildiğini, deneyimsizliğin faturasının da pahalıya mal olduğunu vurguluyor. Türk EğitimSen Başkanı Şuayip Özcan, skandalın baş sorumlusunun Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik olduğunu, Çelik’in bakanlıktan istifa etmekle kalmayıp aktif siyaseti de bırakması gerektiğini vurguladı. EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer ise OKS’nin ardından ÖSS’de ortaya çıkan skandalı “Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz” sözleriyle yorumladı. Bakanlığın okullara yerleştirdiği kadrolarla her işi “eğri büğrü” hale getirdiğini vurgulayan Dinçer, “Bu iki önemli hata bize artık başka şeylerin olduğunu çağrıştırıyor. Bunu sadece okul yönetimleriyle sınırlamak yanlış olur” vurgusunu yaptı. Eğitimİş Başkanı Yüksel Adıbelli ise hatanın Milli Eğitim Bakanlığı’ndan kaynaklandığının altını çizerken kadrolaşmaya dikkat çekti. Yasin Hayal’in eniştesine dava ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesini azmettirdiği iddiasıyla tutuklu sanık Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci hakkında dava açtı. İddianamede, Hayal’in halasının eşi olan İğci’nin “yasadışı örgüte üye olmak” ve “kasten adam öldürmeye yardımcı olmak” suçlarından 22.5 yıldan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Harp Akademileri’nde mezuniyet töreni Harp Akademileri Komutanlığı 20062007 eğitim ve öğretim yılı mezuniyet töreni dün komutanlığın Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi Çok Amaçlı Salonu’nda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, “Ulusal çıkarlarımıza, değerlerimize ve bekaamıza yönelik iç ve dış tehditler artmaktadır. Bu kapsamda bulunduğumuz coğrafyada yüksek menafatlerimiz ve üniter devlet yapımızın korunması için en önemli güç her bakımdan güçlü Türk Silahlı Kuvvetleri’dir’’ diye konuştu. Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve kuvvet komutanlarının katıldığı törende 33’ü misafir 316 mezuna diploma ve sertifikaları verildi. Akademi birincilerinin yaş kütüğüne dönem plaketlerini çakmasının ardından tören sona erdi. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) ‘367 konusunda şüpheliler’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Haşim Kılıç, Türkiye’de bulunan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi heyetinin, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi, Anayasa Mahkemesi’nin konuya ilişkin kararı ve seçim süreci hakkında sorularına muhatap olduğunu belirterek “Yeni parlamentonun cumhurbaşkanını seçmesi halinde toplantı yeter sayısı olan 367 milletvekilinin oturuma katılımı konusunda şüphelerini dile getirdiler” diye konuştu. Heyeti ile 1.5 saat görüşen Kılıç, görüşme sırasında kendisine birçok konuda soru yöneltildiğini anlattı. ‘ÖNDERİMİZ İMRALI’DA’ Zana’ya soruşturma DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, eski DEP milletvekili Leyla Zana’nın “Önderimiz İmralı’da” sözleri üzerine hazırlık soruşturması başlattı. Zana, bağımsız milletvekili adayları Aysel Tuğluk, Akın Birdal, Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak için önceki gün Diyarbakır’da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, “Amed (Diyarbakır) dört defa büyük adımlar attın. İki adımın üzüntülü oldu, biri arkadaşımız Vedat Aydın’ı yolcularken yapılan adımdı. İkinci adım kültürün, dilin için birkaç kişiyi Meclis’e gönderdiniz. Üçüncüsü ise üzüntülüydü, Amed halkının yüreğinde, bütün Kürtlerin yüreğinde siyasi zelzeleydi. Çünkü önderimiz İmralı’daydı. Dördüncü adım AB’ye girişti” sözlerini kullanmıştı. Büyükelçi çağrıldı Irak’tan Altun’un iadesi istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fransa’da tutuksuz yargılanan terör örgütü PKK’nin ele başlarından Rıza Altun’un tarifeli uçakla Avusturya’dan Irak’a geçmesinin ardından, Irak’ın Ankara Büyükelçisi Sabah Cemil Ümran Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı. Edinilen bilgiye göre, görüşmede, Bağdat hükümetinden terörist Altun’un tutuklanarak Türkiye’ye iadesi istendi. Altun, önceki gün tarifeli uçak ile, Avusturya’dan, Irak’a rahatça geçmişti. Ankara ise konuyla ilgili olarak Avusturya’nın Ankara Büyükelçilik Müsteşarını Dışişleri’ne çağırarak, Viyana yönetimini kınadığını bildirmişti. Öte yandan, dün akşam Mısır’ın ulusal günü etkinliğine katılan Ümran, Altun’un Irak’a girişine ilişkin soruya, “Böyle bir şeyin zamanı değildi” yanıtını verdi. Ümran, Dışişleri’ne çağırılmasıyla ilgili olarak da “Gerekenleri Bağdat’a ilettim. Yanıt bekliyorum” dedi. ‘En büyük hizmeti Perinçek yaptı’ ? İstanbul Haber Servisi Abdullah Öcalan’ı yargılayan heyet başkanı emekli yargıç Turgut Okyay, Türkiye’ye en büyük hizmeti “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” dediği için İsviçre’de yargılanan İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’in yaptığını söyledi. Aydınlık dergisine konuşan Okyay, AİHM ve AB’nin Türkiye’ye karşı iki yüzlü bir politika izlediğini öne sürerek “İsviçre şimdi yasalarını gözden geçiriyor. İşte memleket böyle savunulur” yorumunu yaptı. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear