28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 HAZİRAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ünlü büyük Şair Nâzım Hikmet Ran ölümünün 44’üncü yıldönümünde Moskova’daki mezarı başında anıldı 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Mavi Gözlü Dev’ şiirleriyle anıldı Haber Merkezi Büyük şair Nâzım Hikmet Ran, ölümünün 44’üncü yılında Moskova’daki mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Nâzım Hikmet’in 44. ölüm yıldönümü nedeniyle Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Doğançayır beldesinde Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası tarafından açık hava konseri düzenlendi. Konseri her yaştan yüzlerce yöre sakini izledi. Şairin, Rusya’nın ünlü düşünür, politikacı ve sanatçılarının da yattığı ve “ünlüler mezarlığı” olarak bilinen Novodeviçi’deki mezarı başındaki anma törenine, Mavi Gözlü Dev Adam filminde şairi canlandıran sanatçı Yetkin Dikinciler, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi, RusTürk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Ali İhsan Akıskalıoğlu, RusTürk Araştırmaları Merkezi (RUTAM) Başkanı Hakan Aksay ile çok sayıda Türk ve Rus vatandaşı katıldı. Kabri, tören öncesinde karanfillerle donatıldı. Katılımın önceki yıllara oranla daha kalabalık olduğu anma töreninde Nâzım anlatıldı, şiirler okundu. Şairin şiirlerini Rusça ve Türkçe okuyan küçük Serra Sezer katılımcıları duygulandırarak büyük alkış aldı. Eskişehir’de Doğançayır Belediyesi’nce 7 yıldır Nâzım Hikmet ve Kuvayı Milliye Şehitleri adına düzenlenen anma etkinliklerine bu yıl Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası da destek verdi. Doğançayır ve çevresindeki köylerden gelen yurttaşların izlediği senfoni konserinde orkestra, şef Burak Tüzün yönetiminde, Handel’in Passacaglia ile Vivaldi’nin İki Trompet Konçertosu ve Ulvi Cemal Erkin’in Senfonietta’sını seslendirdi. Ayrıca orkestra, programın birinci bölümünde trompet sanatçıları Julian Lupu ile Sezgi Sezen Özden’e eşlik etti. Belde Belediye Başkanı Kemal Ulukoca, 7 yıldır Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen 72 belde sakini ile Nâzım Hikmet’i törenle andıklarını söyledi. AKP’nin Çok Tehlikeli Seçim Stratejisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında verdiği karar için “Çok açık konuşuyorum. Bu yargı için talihsizliktir, yüz karasıdır. Çünkü açık, net, her şey ortada. (...) Açık net ortada olduğu halde, zorlamayla, altını çiziyorum, dayatmayla bu karar verilmiştir” dedi. Demokratik rejimin güvencesi olan Anayasa Mahkemesi hakkındaki bu ağır ve suçlayıcı sözler, gündeme bomba gibi düştü. ??? Pek çok yazar, bu üslubu ve bu sözleri, Başbakan’ın “gergin olduğu”, “sinirlerinin bozulduğu” şeklinde yorumladı. Ben bu yorumların doğru teşhis olduğu kanısında değilim. Başbakan’ın bu üslubunun arkasında çok daha temel, çok daha derin bir yaklaşımın, bir stratejinin yattığını düşünüyorum. ??? AKP’nin ideolojisinin kaynaklandığı “siyasal İslamın” bir ülkedeki yayılma ve iktidara gelme stratejisi “mazlum edebiyatına” dayanır: Bu stratejiye göre, mevcut düzen, mevcut rejim, mevcut yöneticiler, “Zalimdir”, “Müslümanlara zulüm etmektedirler”. Onlara göre “Bu zulüm, ancak siyasal İslamın iktidara gelmesi ve laik düzeni dönüştürmesi ile önlenebilir”. Bu strateji demokratik bir ülkede uygulanıyorsa, ona ayrıca sözde demokratik bir boyut da eklenir: Onlara göre, “Zulmü yapan laik düzen, laik rejim, laik yöneticiler ceberruttur. Bu yüzden bu düzenin değişmesini istemek, siyasal İslamın en doğal demokratik hakkıdır.” Böylece “Laiklik mi, demokrasi mi?”, “Cumhuriyet mi, demokrasi mi?” gibi yanlış sorularla ve saçma sapan tartışma konularıyla, birlikte bulunmaları doğal olan kavramların içleri boşaltılır. Laiklik ve demokrasi gibi, birbiriyle uyumlu olan olgular, siyasal İslam adına, birbirine zıt ve hatta düşman kavramlar olarak topluma sunulur. ??? Gerek dinlerin yayılma dönemlerinde, gerek mezheplerin ortaya çıkışlarında ve iktidarı ele geçirme aşamalarında, gerekse ırkçı ve milliyetçi akımların doğması ve gelişmesi sırasında “zulüm” kavramı çok önemli bir sosyolojik ve sosyal psikolojik işlev yüklenir. Herhangi bir din, mezhep, ırk ya da milliyet grubunun doğması, gelişmesi ve iktidar mücadelesine girişmesi aşamasında en önemli kavram “düşman” kavramıdır. Düşman ilan edilen bir grubun zulmü , en önemli birleştirici ve yönlendirici öğe olarak kullanılır. ??? AKP’nin stratejisini belirleyen gelenekleri, iç ve dış danışmanları ve liderliği, bu stratejiyi 2002 seçimlerinde başarıyla uyguladı. Şimdi anlaşılıyor ki, aynı strateji 2007 seçimlerinde de uygulanacak. Ama bu kez bir zorluk var: 2002 seçimlerinde AKP, mevcut iktidara karşı yarışan bir partiydi, iktidarı “zalim” ilan etmek kolaydı. Şimdi ise seçimlere dört buçuk yıllık bir iktidar döneminden sonra ve hükümet olarak gidiyor. “Zalim laik iktidara” karşı “mazlum siyasal İslam muhalefeti” propagandası bu kez pek inandırıcı olmaz. O halde bu kez “düşman”, iktidar değil, doğrudan doğruya laik rejim ve onu koruyan anayasal kurumlar olmalıdır. İşte Başbakan’ın sertleşmesi, yargı gibi, üniversiteler gibi, Silahlı Kuvvetler gibi öteki devlet kurumlarıyla zıtlaşması, “hem hükümet olmak hem de mazlum rolü oynamak” arasındaki çelişkiyi çözmek için uygulanan bir strateji olarak ortaya çıkıyor. Kuzey Irak sınırındaki harekât konusunda askerlerle olan polemik, uygulanamayacağını bile bile 25 yaşındakilere seçilme hakkı tanıyan yasanın kabulü, bütün yasal ve anayasal teamülleri altüst eden, uygulanabilmesi neredeyse olanaksız görünen Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin anayasa değişikliği kararı, bu “mazlum rolüne ilişkin stratejinin” öteki adımları olarak belirginleşiyor. ??? AKP’nin, bir yandan dönek solcularla vitrin düzenlemesi yapıp “Merkeze” yerleştiği izlenimi vermeye çalışması öte yandan “mazlum” stratejisi uygulaması ayrı bir çelişki daha yaratıyor. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in aday olmayacağını açıklaması bu çelişkinin somut bir sonucu. Hem rejimin selameti hem de kendi çıkarları açısından, AKP’nin bu stratejiyi bir an önce terk etmesini dilerim. ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org Dünyaca ünlü Şairimiz Nâzım Hikmet Ran, ölümünün 44’üncü yıldönümünde Moskova’daki Novadevici Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Anma törenini Türkiye’den birçok sanatçı katılırken ‘Mavi Gözlü Adam’ filminde şairimizi canlandıran sinema sanatçısı Yektin Dikinciler’de katıldı. (Fotoğraf :AA) Bitlis’te karakola roketli saldırı ? ANKARA (AA) Bitlis’te jandarma karakoluna roketatarla saldırıda bulunulduğu, olayda can ve mal kaybı yaşanmadığı bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, 1 Haziran Cuma günü saat 23.30 sıralarında Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Küçüksu Jandarma Karakol Komutanlığı’nda görevli unsurlara, bir grup terör örgütü mensubu tarafından RPG7 roketatar silahı ile saldırıda bulunuldu. Teröristlerin gece karanlığından yararlanarak kaçtığı, saldırıda can ve mal kaybı meydana gelmediği belirtildi. Öğretmen ve öğrenciyi bıçakladı ? BURDUR (AA) Burdur’da bir lisede yapılan okul eğlencesine zorla girmek isteyen kişi, öğretmen ve öğrenciyi bıçakladı. Uso Anadolu Lisesi’nde düzenlenen okul eğlencesine alınmayan R.C., okul müdürü Mehmet Akif Öznur’la tartışmaya başladı. Market işletmecisi olduğu öğrenilen R.C., araya girmek isteyen okulun rehberlik öğretmeni Yılmaz Albayrak (28) ile lise son sınıf öğrencisi Ahmer Arsavi Günel’i (18) bıçaklayarak kaçtı. Yaralı öğretmen ve öğrenci ambulansla Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken polis, kaçan zanlının yakalanması için çalışma başlattı. CUMHURİYET 03 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear