Catalog

27 HAZİRAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP hükümeti çözemediği istihdam sorunundan ‘özel sektöre devrederek’ kurtulma planı yapıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İşsizlik de ‘özelleştirilecek’ EMİNE KAPLAN El Maktum’a 12 Bin Dönüm BODRUM Beş gün önce BodrumMilas Havaalanı’na Boeing 747 modeli özel uçak indi... Uçağın gelişinden kimsenin haberi yoktu... Kimler indi uçaktan? Dubai Şeyhi El Maktum, ailesi ve danışmanları. 25 kişilik topluluk otomobillerle Bodrum Rixos Otel’e gitti. Ardından “Moon Star” adlı bir yatla 16 saat süren “Mavi yolculuk” başladı. Rixos Otel’de İstanbul’dan gelen bazı kişilerle de toplantı yapıldı... El Maktum, ailesi ve danışmanları, Bodrum’da 24 saat kaldıktan sonra geri döndüler... El Maktum’u kamuoyu çok yakından tanıyor. Tayyip Bey’le yakın ilişkisi biliniyor. El Maktum’a 2005 yılı Ekim ayında İETT arazisini İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı 100 milyon dolar tutan kat karşılığı vermişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bu satıştan büyük tepki aldı... 18 ay sonra (2007 Mart) aynı arazi ihaleye çıkarıldı ve 705 milyon dolara satıldı. 18 ayda 605 milyon dolar prim yapan İETT arsası ve işini 100 milyon dolara bağlayan Dubai Şeyhi El Maktum... Böyle bir oyun herhangi bir Avrupa ülkesinde olabilir mi? Olmaz! Ortalık ayağa kalkar, demokratik kitle örgütleri, sendikalar alanları doldurup sorar: “Bu işin içinde ne var? Ne kadar komisyon aldınız? 100 milyon dolara El Maktum’a sattığınız arazi, 18 ay sonra nasıl oluyor da 705 milyon dolara satılıyor? Sizde utanma yok mu?” Kimsenin sesi soluğu duyulmadı... Bugünlerde AKP’yi, CHP’nin daha solunda bulan siyaset bilimciler, anayasa profesörleri var!.. ??? Baskın Oran İstanbul’dan bağımsız, Zafer Üskül de AKP’nin Mersin adayı... Baskın Bey CHP’ye takmış durumda. Allah nasip ederse Kürt yurttaşlarımızın oylarıyla “sosyalist” olarak Meclis’e girecek! Zafer Bey ise 1999’da CHP’den aday olup baraja takıldığı Mersin’de tarikat şeyhlerinin oylarıyla milletvekili olacak. Baskın Bey ve Zafer Bey’e büyük medya desteği var!.. İkisinin de boy boy fotoğrafları, konuşmaları gazete sayfalarını süslüyor... Merak ediyorum, Baskın ve Zafer Bey arazi satışları hakkında ne düşünüyorlar? Onlar düşünedursun, ben devam edeyim... El Maktum Bodrum Yarımadası’nda IasosDidim Akbük arasında 12 bin dönümlük Hazine ve orman arazisini görmeye gitmiş... IasosDidim Akbük arası bir doğa cennetidir... Biliyorsunuz, Bodrum Yarımadası’nda da “imar yetkisi” belediyelerin elinden alınıp, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verildi... “Uyuyan Güzel” Atilla Koç, Aydın’dan aday gösterildi. O şimdi Aydın köylerinde zeybek oynuyor. El Maktum da 12 bin dönümlük denize sıfır araziyi geziyor. Alın size bir Türkiye fotoğrafı... CHP sağcı, faşist; AKP demokrat, solcu, liberal!.. Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatmanın başka bir yolu bu galiba!.. AKP’liler Ege ve Akdeniz’de Fethullahçıların desteğinde... Koylar, bükler ya Arap şeyhlerine ya da tarikat şıhlarına veriliyor... Yok pahasına!.. Kapan kapana!.. ??? Hani El Maktum İstanbul’a 5 milyar dolarlık yatırım yapacaktı? Bu bir oyun!.. Türkiye’de şarapçılık da ölüyor, turizm de... El Maktum Türkiye’ye edepli turizm getirirken, Türkiye dışarıdan şarap ithal ediyor... 2004 yılında 28.4 milyon litre şarap üreten Türkiye, 2006’da 22.5 milyon litre şarap üretiyor... 2004’te şarap ithalatımız 450 bin litreydi; 2006 yılında ise 1.2 milyon litreye çıktı... Isı gölgede 44 derece... Söke Ovası yanıyor!.. ANKARA 4.5 yıllık iktidarı boyunca işsizliği azaltamayan AKP hükümeti, çözümü “özelleştirmede” buldu. AKP’nin seçim bildirgesinde, “İşgücü piyasasında Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) tekel yetkisinin kaldırılarak özel istihdam bürolarının açılması sağlanacaktır” hedefine yer verildi. Geçen dönemde vergi aflarıyla kayıt dışılığı özendiren AKP, yeni dönemde sosyal güvenlik primlerinin tahsilinde sözleşmeli avukatları kullanmayı hedefliyor. AKP’nin seçim bildirgesinde, işsizlik, sosyal güvenlik ve çalışma yaşamıyla ilgili şu hedefler yer alıyor: ? Geçen dönemde vergi aflarıyla kayıt dışılığı özendiren AKP, seçim bildirgesinde istihdam sorununu çözmekle görevli İŞKUR’u devre dışı bırakacağının mesajını verdi. Özel istihdam bürolarının daha etkin olması için düzenleme yapacağını belirten AKP, iş güvenliğini tehdit eden geçici istihdam için de yasal düzenleme yapılacağını açıkladı. Polisin tehlike ve suçu önleme, işlenmiş suçları soruşturma ve faillerini yakalama görevlerini daha etkin bir biçimde yapabilmesi amacıyla polis eğitimi ve profesyonellik gerektirmeyen sürücü belgesi, pasaport ve ruhsat verme gibi işlemlerin yürütülmesi ilgili sivil idare birimlerine devredilecek. Kamu binaları, tesisler ve köprülerin korunması özel güvenlik teşkilatlarına devredilerek, suçu ve tehlikeyi önleme görevinde daha fazla sayıda polisin görevlendirilmesi sağlanacaktır. Hükümetimiz döneminde getirilen önemli yeniliklerden biri de işgücü piyasasında İŞKUR’un tekel yetkisinin kaldırılarak özel istihdam bürolarının açılmasıdır. Önümüzdeki dönemde özel istihdam bürolarının daha etkin bir yapıya kavuşturulması ve yaygınlaştırılması sağlanacaktır. Bu kapsamda, AB ülkelerinde uygulanmakta olan özel istihdam büroları aracılığıyla geçici istihdam sisteminin, ülkemizde de yasal değişikliğe gidilerek devletin denetimi altında uygulanması sağlanacaktır. Böylece özel istihdam bürolarının dönemsel eleman hizmeti vermesinin önü açılacaktır. İşsizlik Sigortası Fonu, istihdamı geliştirecek yatırımları özendirme ve insanımıza işgücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda beceri kazandırma amacıyla harekete geçirilecek. Vergi ve sosyal güvenlik priminin toplanmasında tek bir beyanname uygulaması na geçilecek. Sosyal güvenlik primlerinin tahsili için sözleşmeli avukatlardan yararlanılacak Üniversiteler Üniversiteler, bilimsel olarak özgür, idari olarak özerk ve finansal olarak mali kaynak üretebilen yapılara sahip olmalıdır. Türkiye’deki yükseköğretim alanının birikmiş ve birikmekte olan pek çok sorunu olduğu ve bu sorunlara müdahalenin geciktirilemez olduğu gerçeğinden hareket eden AKP, yeni dönemde üniversitelerimizin karşılaştığı sorunların ilgili paydaşların katılımı ile çözümüne öncelik verecektir. HaberSen’den TRT’ye tepki ? ANKARA (ANKA) HaberSen, TRT’nin 22 Temmuz seçimlerini geçen seçimlerde olduğu gibi 2 bin 500 kişilik bir ekiple değil Anadolu Ajansı yayınlarından takip edeceği açıklamasına tepki gösterdi. HaberSen tarafından yapılan yazılı açıklamada, TRT’de en önemli koltuklara “liyakatsiz ve deneyimsiz” kişilerin atanması sonucu, yılların geleneğinin bozulduğu ifade edildi. Açıklamada, bu yıla kadar, “en nitelikli Seçim Özel yayınlarıyla bütün Türkiye’yi ekranlarına çeken” TRT’nin, bu yıl seçim için hiçbir hazırlık yapmadığı vurgulandı. SİYASİ ŞOV SÜRÜYOR ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TOKİ töreninde müşavirden subaya yumruk NİĞDE (Cumhuriyet) Niğde’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı toplu konut teslim töreni öncesinde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) görevlileri ile jandarma arasında arbede yaşandı. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın basın müşaviri Uğur Dülekap, Jandarma Teğmen Türker Doğru’yu yumrukladı. AKP iktidarı TOKİ temel atma, açılış ve tapu dağıtım törenlerini “siyasi mitinge” dönüştürmeye devam ediyor. Yüksek Seçim Kurulu, bu etkinliklerin “partilerin fırsat eşitliğine aykırı” olduğunu belirterek televizyonlardan yayımlanmasını yasakladı. 12 Temmuz’dan itibaren bu tür etkinliklere Başbakanlık makam aracıyla gidemeyecek olan Erdoğan, tüm uyarılara karşın TOKİ törenlerini mitinge dönüştürmekte ısrar ediyor. nı istedi. Jandarma Teğmen Doğru’ya yumruklu saldırıda bulunan Dülekap ile Erdoğan Bayraktar’ın danışmanı Sadık Soylu gözaltına alındı. Olay, Bor Savcılığı’na iletilirken, Teğmen Doğru sağlık kontrolü için hastaneye sevk edildi. Bayraktar, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Biz diğer yetkili arkadaşlarla tören alanına girmek isterken, bir jandarma teğmen, bizi alana almak istemedi. Ben de kendimi tanıttım. Buna rağmen bizi iki asker dışarı çıkarttı. Ben dışarı çıkarken bir arbede yaşandı. Yumruk olayını görmedim.” Tüm bu tartışmaların ardından Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’yla birlikte törene katıldı. DP’den YSK’ye başvuru ? ANKARA (AA) Demokrat Parti (DP), siyasi parti reklamlarının radyo ve televizyonlarda yayımlanmasını yasaklayan kararın yeniden gözden geçirilmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu. DP Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Hüseyin Kılavuz imzasıyla yapılan başvuruda, siyasi partiler için gazete, dergi, açık hava, internet reklamlarının, broşür ve el ilanı dağıtımının, mitinglerin serbest olduğu bir seçim döneminde, televizyon ve radyo reklamlarının yasak olmasının, ancak “farklı zamanlarda ortaya çıkan mecralar için farklı zamanlarda ve farklı anlayışlarla alınmış kararlar arasındaki çelişkiler biçiminde” açıklanabileceği savunuldu. musakart@yahoo.com Gözaltına alındılar Erdoğan dün de TOKİ tarafından Niğde’de yaptırılan konutların anahtar teslim törenine katıldı. Tören öncesinde alana güvenlik şeridi çeken jandarma, içeride köpeklerle arama yaptı. Jandarma yetkilileri bu sırada alana giren kişilere üst araması yapmak istedi. Ancak buna karşı çıkan TOKİ Başkanı Bayraktar’ın basın müşaviri Dülekap, Jandarma Teğmen Doğru’yu yumrukladı. Yaşanan arbedede bir astsubay yere yuvarlanırken, diğer askerler araya girdi. Tören alanına giden Niğde Garnizonu ve İl Jandarma Komutanı Albay Naci Aydın, olaya karışanların gözaltına alınması Küçük yerler Abdullah Gül’e AKP lideri Tayyip Erdoğan miting programlarında eski cumhurbaşkanı adayını çok fazla öne çıkarmama çabasında BAHADIR SELİM DİLEK MazlumDer’den suç duyurusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MazlumDer, ABD’de Hudson Enstitüsü tarafından düzenlenen toplantıya katılan Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırmalar ve Etüd Merkezi Başkanı Tuğgeneral Süha Tanyeli ve Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral Bertan Nogaylaroğlu ile toplantıya Türkiye’den katılan diğer kişiler hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, toplantıya Türkiye’den katılan kişilerin, eylemlerinin TCY’nin 311. ve 312. maddelerinde düzenlenen “Yasama organına ve hükümete karşı suç’’ kapsamında değerlendirilerek cezalandırılmaları talep edildi. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim mitinglerinde küçük il ve ilçeleri Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e bıraktı. Bu durum, “Erdoğan, Gül’ü çok fazla öne çıkarmama çabası içine girdi” yorumlarını da beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararıyla kesilmesinin ardından, her mitinge Gül ile birlikte gitmeyi tercih eden Erdoğan, yeni dönemde cumhurbaşkanı adayının Gül olmayacağı mesajını vermişti. Erdoğan’daki bu tavır değişik liği miting programlarına da yansıtılıyor. AKP’nin miting programlarında Gül’ün arka planda kalmasına özen gösterildi. Seçim sürecinde programlar belirlenirken Erdoğan, aralarında Samsun, Kayseri, Ankara, Trabzon, Rize, Zonguldak, Kütahya, Aydın, Afyon, İzmir, İstanbul, Adana, Konya, Uşak, Denizli, Muğla, Manisa, Mersin, Aksaray, Edirne ve Çanakkale’nin de bulunduğu, ağırlığını büyük kentlerin oluşturduğu 54 il merkezinde miting düzenleme kararı aldı. Erdoğan’ın, ilçelerde miting düzenlemesi öngörülmedi. Miting programlarında ise Gül’ün payına küçük iller ve ilçe ler düştü. Bu çerçevede Gül’ün bugün Ankara’nın ilçesi Polatlı’da olması beklenirken seçime kadar uzanan üç haftalık süre içinde, 2 Temmuz’da Bartın ve Sinop’ta, 3 Temmuz’da Karaman’da, 4 Temmuz’da Çankırı’da, 5 Temmuz’da Kırşehir ve Nevşehir’de, 10 Temmuz’da Ankara merkeze bağlı Yenimahalle ilçesinde, 11 Temmuz’da Bilecik, Yalova ve Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, 12 Temmuz Ankara merkeze bağlı Keçiören ilçesinde, 13 Temmuz’da yine Ankara merkeze bağlı Mamak ilçesinde, 16 Temmuz’da Ankara’nın Çubuk ilçesinde, 17 Temmuz’da Kırıkkale’de miting yapması planlandı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ALMAN GENCİN TUTUKLANMASI Almanya’nın tavrı Çiçek’i kızdırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier, Türkiye’de tutuklu bulunan 17 yaşındaki Alman gencinin serbest bırakılması için Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü arayıp yardım istedi. Antalya’nın Manavgat ilçesinde 13 yaşındaki bir İngiliz kıza cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle kızın ailesi tarafından şikâyet edilen 17 yaşındaki Alman genci Marco W, nisan ayından bu yana Antalya’da tutuklu bulunuyor. Edinilen bilgiye göre, Steinmeier, önceki akşam Gül’ü arayarak kendisinden bu konuda yardım ve aracılık talebinde bulundu. Kaynaklar, Gül’ün, Alman bakana cevaben, İngiliz ailenin şikâyeti geri çekmediği sürece hukuken yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediğini bildirdiler. Başbakanlık korumaları Erdoğan’ı izleyen yazar ve muhabirlerin aracını durdurarak tehdit etti Gazetecilere silah çektiler NİĞDE (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Niğde mitingini takip eden gazetecilerin bulunduğu aracın önünü kesen Başbakanlık korumaları mermisini ağzına sürdükleri silahlarını sürücünün kafasına dayayarak tehditler savurdu. Aracın içinde bulunan ve uyarıda bulunan polis memuruna korumalar, “Senin kim olduğun hiç önemli değil, çeker vururum. güvenlik tedbiri var’’ karşılığını verdi. TOKİ konutlarının dağıtım töreninden araçla kent merkezindeki AKP mitingine hareket eden Erdoğan’ı izleyen ve için ? AKP’nin mitingi için Niğde’ye giden Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Star gazetesi yazarı Hadi Özışık ve Bugün gazetesi muhabiri Sedat Şimşek’i taşıyan minibüsü durduran Başbakanlık korumaları, soförün başına silah dayadı. Korumalar araçtaki polis memurunun uyarısına “Ben polis molis dinlemem. Senin kim olduğun hiç önemli değil çeker vururum” sözleriyle yanıt verdi. de Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Star gazetesi yazarı Hadi Özışık, Bugün gazetesi muhabiri Sedat Şimşek’in bulunduğu özel minibüs, karayolunda ilerlerken Başbakanlık korumaları tarafından önü kesilerek durduruldu. mi sürerek minibüsün sürücüsünün başına dayadı. Gazetecilerin aracında bulunan bir polis memurunun kendisini tanıtarak uyardığı korumalardan biri, “Ben polis molis dinlemem. Senin kim olduğun hiç önemli değil, çeker vururum. güvenlik tedbiri var’’ karşılığını vererek minibüsü engelledi. Gazetecilerin devreye girmesi üzerine koruma polisleri özür dilemek zorunda kaldı. Araçta bulunan Yalçın Bayer, olaya ilişkin şunları anlattı: “TOKİ’nin konutlarının anahtar teslim töreninden Başbakan’ın daha sonra yapacağı Niğde konuşmasını izlemek üzere bu kente gidiyoruk. Yolda Başbakanlık korumaları bizim içinde bulunduğumuz aracı durdurdu. Korumalardan biri belindeki silahı, mermiyi ağzına sürüp minibüse doğrulttu. Sağa çek ‘Çeker vururum’ 06 VHS 79 plakalı otomobilden inen korumalar ellerindeki tabancaların namlusuna mer dedi. Bizim minibüsümüzdeki görevli polis, ‘Ben polisim araçta basın mensupları var’ dedi. Koruma, ‘Ben polis molis dinlemem. Senin kim olduğun hiç önemli değil, çeker vururum. Güvenlik tedbiri var’ dedi. Hadi Özışık arka kapıyı açarak, ‘Biz gazeteciyiz, mitinge gidiyoruz’ dedi. Tartışmadan sonra korumalar özür diledi. Yolumuza devam ettik. Biz, bu hareketi aşırı bir işgüzarlık olarak kabul ediyoruz. Korumaları bunu gazetecilere hep yapılorlar, gazetecinin kaynadığı yerde terörist avına çıkar gibi muamele yapılmaz.’’ Çiçek: Bizimki sömürge yargısı mı? Alman makamlarının ve basın organlarının Alman gencin tutuklanmasına ilişkin eleştirileri ve serbest bırakılması taleplerine, eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek tepki gösterdi. Çiçek, “Onlarınki bağımsız yargı da bizimki sömürge yargısı mı?” dedi. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun Almanya’dan alındığını anımsatan Çiçek, “AB normlarını lastik gibi çekmelerini ve yargıyı etkilemelerini doğru bulmuyoruz. Bizim istediğimiz teröristler söz konusu olduğunda akıl almaz hukuki engeller çıkarıyorlar. O zaman hukuk vs. bir tarafa itiliyor, şimdi kendileri söz konusu olunca hukukun dışına çıkıp talepte bulunuyorlar ya da yargı makamlarına baskı yapmaya çalışıyorlar” diye konuştu. CUMHURİYET 05 K