26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ Türk Patent Enstitüsü (TPE), ‘’patent başvuruları yüksek maliyetlidir’’ şeklindeki genel kanıyı yıkmak için, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile birlikte patent masraflarını karşılayan bir teşvik sistemi oluşturdu. Anadolu Ajansı’ndan Murat Arslan’ın haberine göre büyük sanayi firmalarına ArGe çalışmalarında limitsiz hibe kredisi desteği sunan TÜBİTAK, şimdi de yeni buluş yapan ya da ürün geliştirmek isteyen KOBİ’lere, üst limiti 400 bin YTL olan hibe kredi veriyor. Proje maliyetinin yüzde 75’inin hibe şeklinde karşılanmasını öngören programdan yararlandırılacak projelerde bazı özellikler arandığını dile getiren yetkililer, ‘’KOBİ’lerin sunacakları projelerde, yeni bir ürün üretilmesi, mevcut bir ürünün geliştirilmesi, iyileştirilmesi, ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi ya da maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin, yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi şartı aranıyor” diyorlar. KOBİ Bilgi ve Eğitim Fuarı’na katılan TÜBİTAK Teknolojik ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı yetkilisi, sistemin, bu yılın başından itibaren duyulmaya başladığını ve patent başvurularında önemli artış olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Başvuruyu yapanlar, patentlerini neredeyse bedavaya getiriyor. Bizden ‘şekli eksikliği yoktur’ yazısını alan müracaatçı TÜBİTAK’a başvurarak, patent maliyetinin yaklaşık 3 bin YTL ’sinden muaf oluyor. TÜBİTAK ayrıca, uluslararası patent başvurularına da destek veriyor. Müracaatçıya sağlanan bu 3 bin YTL, araştırma ve inceleme ücretleri gibi önemli maliyetleri büyük oranda karşılamaya yetiyor. Bu destek pek çok patent işleminin ilk yıllardaki giderlerini tümüyle karşılıyor.” TPE yetkilileri de, firmalara daha fazla kolaylık sağlayabilmek ve başvuruları teşvik etmek için, ilk başvuru ücretinin 49 YTL’den 25 YTL ’ye düşürüldüğünü kaydetti. Patent almak artık neredeyse ücretsiz Finansbank’tan KOBİFinans Danışma Ofisi Finansbank’ın KOBİ’lere ücretsiz danışma hizmeti verecek ‘’KOBİFinans Danışma Ofisi’’ İkitelli Organize Sanayi Sitesi’nde açıldı. Finansbank KOBİ Bankacılığı bünyesinde faaliyet gösteren KOBİFinans Danışma Ofisi’nde KOBİ’lere ithalat, ihracat gümrükleme, vergi, muhasebe gibi birçok konuda ücretsiz danışmanlık hizmeti verilecek. Ofisin açılış töreninde konuşan Finansbank İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bekir Dildar, KOBİFinans Danışma Ofisi ile Finansbank’ın sektörde ilk defa KOBİ’lere yüz yüze danışmanlık hizmeti sunmaya başlayacağını söyledi. Dildar, bu ofislerin sayısını 10’a çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Murpa Çay ArGe ile başardı Murpa Çay’ın sahibi Muradoğlu TÜBİTAK desteğinde sürdürdüğü projeleriyle çay sektöründe kendine farklı bir yer edindi urpa Çay’in sahibi Mustafa Aziz Muradoğlu TÜBİTAK ile başladığı ArGe çalışmalarıyla çay teknolojilerinde dünyada bir ilki gerçekleştirdi. Çayın soğutma ve kurutma süreçlerinde, mikrodalga sistemiyle hem çayın kalitesini artırdı hem de yüzde 100 kontrollü kurutma yapması sayesinde hijyen konusunda ciddi bir başarı sağladı. 14 kişinin çalıştığı bir işletme olan Murpa Çay, bugün 1.5 milyon dolar ciro yapan bir firma. Ürünlerini MURPA TOMURCUK ismi altında tüm ulusal zincirlerde satan firma, geliştirdiği yeni üretim sürecine ait teknolojinin patent başvurusunu da yapmış durumda. Rizeli olan Mustafa Aziz Muradoğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra Rize’ye dönerek aile şirketinde armatörlük yaptı. 19781983 yılları arasında 5 yıl süren yönetim kurulu üyeliğinden sonra, 1985’te çayda tekel yasasının kaldırılması ve özel sektöre açılmasıyla Rize’de kendi firmasını kurup Çaykur bayii olarak faaliyete başladı. 1988 yılında İstanbul’a nakil yaptırarak 1 yıl bayiliğe devam ettikten sonra bergamot aromalı çay üretmeye ve satmaya başladı. Hammadde tedarikçilerinden sürekli aynı kalitede ürün sağlayamayan Muradoğlu, Türkiye’de daha önce yapılmamış olanı yaptı ve çay için ArGe çalışması ger HSBC Bank Genel Müdürü Piraye Antika ile Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Konya’da gerçekleşen Beyaz Şov’un özel programı ile KOBİ’leri bekleyen büyüme fırsat ve tehditlerini değerlendirdiler. M ? Murpa Çay, dünyada ilk kez denenen bir teknolojinin gerek çay sektöründe, gerek diğer tarımsal ürünlerin işlenmesinde kullanılmasını sağlamak üzere İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak proje yürütüyor. çekleştirmeye karar verdi. Bu amaçla 2001 yılında TÜBİTAK ile çalışmaya başlayan Muradoğlu, laboratuvar ortamında toplam 5 proje gerçekleştirdi. Elde edilen başarılar ışığında “Yeşil çay filizlerinin mikrodalgayla soldurulması ve kurutulması” ile ilgili bir pilot tesis kurmak için 2005’te Türkiye Teknolojiyi Geliştirme Vakfı’na (TTGV) müracaat etti. Müracaatı aynı yıl kabul edilerek proje uygulamaya kondu. Bu proje de 2006 yılında başarılı bir şekilde tamamlandı. Murpa Çay’ın sahibi Muradoğ lu, uluslararası bir girişimci kulübü olup inovatif projeler yapan KOBİ’lere uluslararası destek sağlayan Endeavor Derneği Türkiye Ofisi’nin, Bahar Dönemi Ülke adayı olmak içinde başvuruda bulunduklarını ancak ilk 5 firma arasına giremeyerek altıncı olduklarını söylüyor. Muradoğlu, Endeavor’a başvurmalarının bile kendileri için son derece önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Türkiye’de KOBİ’lerin büyük çoğunluğu aile işletmesi olup profesyonel bir yönetimleri yok. Bu durum şirketlerin ömrünün kısa olmasına ve yoğun rekabet ortamında bocalamalarına yol açıyor. Endeavor, KOBİ’lerin profesyonel bir yönetime geçmelerinde uluslararası deneyimlerini KOBİ’lerle paylaşıyor. Yarışmada desteğe hak kazanamasak da, başvuru süreci bile şirketimize çok büyük bir sinerji kattı ve özgüvenimizi artırdı.” Muradoğlu’nun verdiği bilgiye göre, Murpa Çay, çay üretim sürecinde dünyada ilk kez denenen bir teknolojinin gerek çay sektöründe, gerek diğer tarımsal ürünlerin işlenmesinde kullanılmasını sağlamak üzere İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte ortak proje gerçekleştiriyor. 2 milyon dolarlık bir yatırımla gerçekleştirilecek Santez projesi’nin Sanayi Bakanlığı’na sunulması için çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu belirtiyor. Beyaz Şov’la KOBİ’lere özel çözüm sunumu Ekonomi Servisi Devletin borçlanma gereği azaldıkça tüketicilere yoğunlaşan bankalar, son dönemlerde giderek artan ölçülerde Küçük ve Orta Boy İşletmelere yönelmeye başladılar. İki yıl önce “İşletme Bankacılığı Bölümü”nü kuran HSBC’nin de son 1.5 yılda KOBİ segmentinde hızlı bir büyüme kaydettiği gözleniyor. Yılda 10 milyon YTL ’lik ciroya kadar olan işletmeleri KOBİ tanımına alan ve bu sınıflamaya göre halen 75 bin müşteriye ulaşan banka, pazar payını artırmak için ilginç iletişim yöntemleri de kullanıyor. Bu çerçevede “HSBC İşletme Bankacılığı ile Her Şey Yolunda” sloganı ile hayata geçirilen açıkoturumların üçüncüsü önceki gün Konya’da yapıldı. HSBC Bank Genel Müdürü Piraye Antika ile Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, programı esprileri ile renklendiren şovmen Beyazıt Öztürk’ün moderatörlüğündeki toplantıda, ekonominin genel trendinde KOBİ’leri bekleyen büyüme fırsat ve tehditlerini değerlendirdiler. Genel Müdür Antika da karşılıklı iletişimin son derece rahat ve kolay algılanabildiği bu şov ortamından yararlanarak HSBC’nin KOBİ’ler için geliştirdiği özel çözümleri anlatma fırsatı buldu. “Tıpkı bir terzi gibi, farklı firmaların farklı isteklerine uygun çözümler üretiyoruz” diyen Antika’nın verdiği bilgilere göre HSBC, 2006 sonu itibarıyla KOBİ’lere 400 milyon dolar nakit kaynak aktardı. Gayri nakit kullandırım tutarı ise 100 milyon doları buldu. Banka 2010’a kadar 300 bin KOBİ’ye 2.5 milyar dolarlık kaynak kullandırmayı hedefliyor. Dünyadaki örgütlülüğü, Anadolu’daki bir KOBİ’yi 76 ülkedeki alıcı ve satıcı ile eşleştirmeye olanak sağlıyor. Doktor Muayenehane Destek Paketi, Perakende Destek Paketi gibi özel ürünler geliştiren banka, KOBİ’ler için de Doğrudan Borçlanma Sistemi, Ticari Kart, Elektronik Ödeme Sistemi gibi bir dizi çözüm sunuyor. Bez bebeklere patent Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Çomakdağ köyünde Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma Genel Müdürlüğ’nce ortaklaşa yürütülen ‘’Geleneksel Giysili Bez Bebek Üretim Projesi’’ kapsamında üretilen el yapımı bez bebeklere patent alınacak. 2.5 ay önce başlayan proje kapsamında, 3 kurs öğretmeni ve köyde yaşayan 30 kursiyerle başlatılan çalışmalar olumlu sonuçlandı. Kurs öğretmeni Semra Akbulut Kahveci, proje kapsamında yaptıkları çalışmalarda üretilen numune bebeklerin hazır olduğunu söyledi. Numune bebeklere Turizm Bakanlığı Araştırma Genel Müdürlüğü bünyesindeki komisyonların ‘patent’ vermelerini beklediklerini ifade eden Kahveci, ‘’Onayı aldıktan sonra üretim aşamasına geçeceğiz’’ dedi. Fotoğraf: KAAN SAĞANAK Mikrodalga sistemi, elektromanyetik dalgaların belirli frekanslarla ürün üzerine odaklanması sonucu oluşan ısıyı kullanarak kurutma yapıyor. Bunun için Rize’de 1350 metrekare alanda kurulan tesiste yapılan denemelerde çayın kalitesinin arttığı, yüzde yüz kontrollü kurutma yapılabildiği, mikrobiyolojik bir bulaşma ihtimalinin çok azaldığı Dünyada bir ilk ortaya çıktı. Ayrıca dünyada ilk defa aynı proseste siyah çayla yeşil çay yapılabileceği de gösterilmiş oldu. Muradoğlu’nun şimdiki amacı bu pilot tesisi Rize Organize Sanayi Bölgesi’ne alarak endüstriyel bir tesis haline getirmek. Nihai hedefi ise çayda kaliteyi artırarak ihracat yapmak. TÜBİTAK’la birlikte yapılan patent taraması sonucunda dünyada böyle bir teknoloji kullanan firma olmadığı ortaya çıkmış. Muradoğlu çalışmalarını “Çay gibi Türkiye’de çok geniş kitlelere malum olmuş bir içeceğin kalitesini ciddi anlamda iyileştirmeye yönelik ilk inovatif çalışma” diye anlatıyor. HİLMİ DEVELİ Bankacılık sektöründe yabancılara satışların devam ettiği bir süreçte bu kez, Oyakbank’ın yabancılara satışı ülkenin gündemine oturdu. Yabancı sermayenin bankacılık sektöründe payı giderek artıyor. Bu gidiş ulusal sanayinin geleceği açısından sorunlar doğurabilir endişesini taşırken, bu kez de Oyakbank satıldı… Oyakbank’ın yüzde 100 hissesinin 2 milyar 673 milyon dolara Hollandalı ING Grubu’na satılmasıyla Türk bankacılık sektörünün yüzde 3’ü daha yabancılara geçmiş olacak. Böylece sektörde yabancıların payı da biraz daha artmış olacak.. Hançerler peş peşe saplanırken Sezar’a, biri vardı ki kalbinin en ücra derinliklerine isabet etti. Sezar, kanlar içinde son nefesini vermeden: “Sen de mi Brütüs?” diyen bir çift söz çıktı dudaklarından. Bu söz hiç unutulmadan, örnekleri hiç eksilmeden günümüze kadar geldi. Örneğin, “Sen de mi Oyakbank” dedirtiyor bizlere. Oyakbank’ın, ben ve benim gibi düşünenlere göre, yabancıya satışı olmamalıydı, gerekirse halka satılabilirdi. Oyakbank genç ve dinamik bir banka, 1984 yılında Bank of Boston’un İstanbul Şubesi’nin kurulmasıyla başladı faaliyetine. 1990’da The First National Bank of Boston adını alarak Oyak, Alarko ve Cerrahoğlu’yla beraber 4 ortaklı bir Türk bankası olarak fa hilmideveli?hotmail.com ‘Sen de mi Oyak Bank?’ aliyetini sürdürdü. 1991’de bankanın adı Türk Boston Bank AŞ olarak değişti ve 1994’te Oyak diğer bütün hisseleri alarak bankanın adı bu kez Oyak Bank AŞ oldu. Sermayesinin tamamı OYAK’a ait ulusal bir bankamız idi… Şimdi Hollandalı ING Grubu’na ait. Başladığı yere geliverdi özetle. Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’un anlatımıyla: “Oyakbank ‘askerin bankası’ değil. Askeriyede çalışan personelin emeklilik fonu olarak kurulmuş bir kuruluşun yatırım yaptığı bir iştirak. Oyak orduya ait değil. Orduda çalışanların kurduğu sosyal yardımlaşma kurumu. Ordunun parçası değil. Ordunun organizasyonunda Oyak’ın yeri yok. Ordu iktisadi bir şey yapmıyor. Ordu sınırları bekliyor. Biz ordu mensuplarının gelirlerini değerlendiriyoruz.” Satış sonrası yaptığı basın toplantısında da satışı şöyle değerlendiriyor: “Biz kendi ufak payımızla da olsa yarattığımız değerle Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcıların ülkelerine Türk bayrağını taşıyabileceğimizi ümit ediyoruz.” Bu da sayın genel müdürün bakışı, yorumu ve de değerlendirmesi… 7 Eylül 2005’te, Antalya’da Yönetim Kurulu Başkanı emekli korgeneral Yıldırım Türker, Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, kuruluşun 1700 çalışanı ve iş ortağının “ulusal sermaye hareketi”nin simgesi olarak algılanacak “kırmızıbeyaz” tişörtler giyerek bir toplantıya katıldı. Toplantıda Ulusoy “Özelleştirmeye karşı değilim, ama bir Türk Telekom, bir Tüpraş ve Erdemir’in özelleştirilmesini istemiyorum. Bunlar stratejik kuruluşlar. Türkiye Cumhuriyeti 80 yıllık tarihinde uğraştı, didindi, çok sıkıntılar çekti. Birçok nesil, dünya yüzü görmeden çalıştı gitti. Onlar emekleriyle bize bu üç kuruluşu bırakıp gitti. Başka sanayi kuruluşlarımız da yok. Alın teriyle, gözyaşıyla, canla kuruldu, başla ilerledi ve şimdi biz bunları satıyoruz. Eğer mutlaka satılacaksa, bizlerin elinde olsun, ülkeye gönül vermiş insanların elinde olsun diyoruz. Bu nedenle, Türkiye’nin ulusal stratejik hedeflerinin özel sektör kuruluşları tarafından korunması gerekir. Erdemir’in Oyak’ın olması Türk halkı için bir güvencedir ve bu nedenle ihalelere giriyoruz” söylemiyle salondakileri coşturmuştu…Konuşmanın medyada yer alması, Erdemir satışının naklen yayını sırasında Türk bayrağının açılışı ve satışın sonlanmasında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun o güzel konuşması ülkesini seven her Türk’ü heyecanlandırmıştı.. Ülkemiz açısından bankacılık sektörünün önemi, Erdemir’den daha mı az? Ulusal sanayimizi, reel sektörü, KOBİ’leri finans anlamında besleyen kaynak, bankacılık sektörü değil mi?.. Tandoğan’da, Çağlayan’da; İzmir Gündoğdu’da ve Anadolu’nun birçok ilinde milyonlarca insanın bir araya gelerek, Cumhuriyet’e ve ulusal değerlere sahip çıkılması gerekliliğinin haykırıldığı bir süreçte, Oyakbank da yabancılara satıldı. Türk bankacılık sektörünün yüzde 3’ü daha yabancılara geçmiş olacak. Böylece sektörde yabancı payı da yüzde 41.8’e yükselmiş oldu… Ülkemizde halen mevduat toplamaya yetkili 33 banka bulunuyor. Bunun 19’u yabancı sermayeli, 11’i yerli sermayeli, kalan üçü de kamu bankası. On büyük banka arasında kamu bankaları hariç, yabancı sermayenin bulaşmadığı bir tek İşbankası kaldı.. Bankacılık ve finans dünyası 84 yıllık Cumhuriyet öncesine dönecek eğer böyle giderse.. Bir Türk yurttaşı, KOBİ’lere gönül veren bir kişi olarak, bu satıştan, yabancı sermayenin sektördeki payının yüzde 42’lere gelmesinden rahatsız olduğumu özellikle belirtmek isterim. Dosya No: 2006/1 İz. Şüyu Satılmasına karar verilen taşınmazın: Cinsi ve Niteliği: 1Denizli İli, Tavas İlçesi, Hırka köyü, Bıllapınarı mevkii, 596 parselde bulunan, 4488,00 m2 miktarlı tarla cinsinden taşınmazın tamamı. 2Aynı yer Bıllakuyusu mevkii, 788 parselde bulunan, 2910.00 nı2 miktarlı tarla cinsinden taşınmazın tamamı. 3Aynı yer Bağardı mevkii, 2962 parselde bulunan, 2225.00 m2 miktarlı tarla cinsinden taşınmazın tamamı. 4Aynı yer Bağardı mevkii, 2965 parselde bulunan, 1750.00 m2 miktarlı tarla cinsinden taşınmazın tamamı. 5Aynı yer Bağardı mevkii, 2967 parselde bulunan, 2012.00 m2 miktarlı tarla cinsinden taşınmazın tamamı. 6Aynı yer köyiçi mevkii, 3210 parselde kayıtlı, 42.00 m2 miktarlı kahvehane cinsinden taşınmazın tamamı. 7 Aynı yer köyiçi mevkii, 3363 parselde kayıtlı, 520.00 m2 miktarlı avlulu kargir ev cinsinden taşınmazın tamamı. 8Aynı yer Bıllapınarı mevkii, 3449 parselde kayıtlı, 1740.00 m2 miktarlı tarla cinsinden taşınmazın tamamı. Önemli özellikleri: 1596 nolu parsel tarla niteliğindedir. Halen tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. İçerisinde ekonomik değeri olmayan ağaçlar mevcuttur. Taşınmazda buğday, arpa, tütün ve nohut ekimi yapılabilir. Araziye 4.222,31 YTL. kıymet takdir edilmiştir. 2788 nolu parsel tarla niteliğindedir. Halen tarla olarak kullanılmaktadır. İçerisinde 900 adet 78 yaşlarında kavak ağacı bulunmaktadır. Ağaçların toplam değeri 6.000.00 YTL.dir. Taşınmaza 7.740,00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. 32962 nolu parsel tarla niteliğindedir. Taşınmaz DenizliMuğla karayoluna yakın konumdadır. Her türlü turistik tesis yapımına müsaittir. Elektrik vb. altyapıları temin etmek mümkündür. Taşınmazın değeri tarla olarak nitelendirilmemiştir. Taşınmaza 5.562,50 YTL. kıymet takdir edilmiştir. 42965 nolu parsel tarla niteliğindedir. DenizliMuğla karayoluna yakın konumdadır. Her türlü Turistik yapımına müsaittir, Eleklrik vb. altyapıları temin etmek mümkündür. Taşınmazın değeri tarla olarak alınmamıştır. Taşınmaza 4.375,00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. 52967 nolu parsel tarla niteliğindedir. DenizliMuğla karayoluna yakın konumdadır. Taşınmaz her türlü turistik tesis yapımına müsaittir. Altyapı hizmetleri temin edi ebilebilir. Arazi üzerinde yaklaşık 20 yıl önce yapılan tek katlı, biriket duvarlı, ahşap üzeri kiremit örtülü, 132 m2 miktarlı oturma alanlı, basit bir yığma bina mevcuttur. Taşınmaza 25.325,00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. 63210 nolu parsel köy merkezindedir. Taşınmazda plastik badanalı, önü demir çerçeve camlı, ahşap çatılı, birketten dükkan mevcuttur. Yaklaşık 31.00 m2 oturma alanlıdır. Taşınmaza 4.755,00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. 73363 nolu parsel köy merkezinde cami arkasındadır. Taşınmazda yaklaşık 50 yıl önce yapılan tek katlı 90.00 m2 miktarlı kargir bina vardır. Mesken olarak kullanılmaktadır. Duvarlar kireç badana, tavan, taban, kapı ve pencereler ahşap doğramadır. Ev iyi durumda ve 2. sınıf bir yapıdır. Taşınmazda ayrıca 500 YTL değerinde 3 adet ceviz 1 adet bağ ve 1 adet kavak ağacı bulunmaktadır. Taşınmaza 11.687,00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. 83449 nolu parsel tarla niteliğindedir. İçerisinde 500 adet 78 yaşlı kavak ağacı bulunmaktadır. Taşınmaza 5.140,00 YTL. kıymet takdir edilmiştir. Satış Şartları : 1) 1 596 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 11.0011.10 saatleri arasında. 2 788 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 11.2011.30 saatleri arasında. 3 2962 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 11.4011.50 saatleri arasında, 4 2965 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 14.0014.10 saatleri arasında. 5 2967 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 14.2014.30 saatleri arasında. 6 3210 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 14.4014.50 saatleri arasında. 7 3363 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 15.0015.10 saatleri arasında. 8 3349 parselin birinci satışı 14.8.2007 günü, 15.2015.30 saatleri arasında. Tavas Belediyesi Toplantı Salonunda açık artırma sureliyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla, Yukarıda belirtilen bütün taşınmazlar 24.8.2007 günü ve yukarıda belirtilen aynı saatler arasında, Yine Tavas Belediyesi Toplantı Salonunda ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağı ve satış giderlerini geçmesi şartıyla, en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga vergisi, KDV’si ve tapu alım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, Tapu satım harcı ve tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi taktirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4) İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıcı temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin, Şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/1 İz.Şüyu sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 11.6.2007 (İc.İfl.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere, gazete ilanı tebligat yerine geçerlidir. (Basın: 33920) TAV AS İZLEİ ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear